- Doğa üzerindeki tahakküm Covid-19 bahanesiyle vahşetini göstermeye devam ediyor! Danimarka’da çiftliklerdeki tüm vizonlar mutasyona uğrayan Covid-19 nedeniyle uyutulacak. Virüsü insanlara bulaştırdıkları kaydedilen vizonlarının ülkedeki sayısının 15-17 milyon civarında olduğu belirtiliyor. 1000’in üzerinde vizon çiftliği bulunan Danimarka’da yılda yaklaşık 13 milyon vizon derisi üretiliyor.
- Pandemide yeni vaka sayısında inanılmaz yükseliş! Son 24 saatte yeni vaka sayısı 573 bin 214’e yükseldi. Toplam vaka sayısı 48.4 milyonun üzerine çıktı.
- Covid-19’a bağlı günlük can kaybı 9 bin sınırını aştı, son 24 saatte dünya genelinde 9 bin 67 kişi Covid-9 nedeniyle hayatını kaybetti. ABD bir günde 1,201 can kaybı ile zirvede yerini korudu. Bu ülkeyi Hindistan (704), Brezilya (622), Meksika (493), İngiltere (492), Arjantin (468) ve İran (419) izledi. İngiltere’de son 24 saatte koronavirüs nedeniyle 492 kişi hayatını kaybetmesiyle birlikte Mayıs ayından bu yana en yüksek günlük ölü sayısı kaydedildi.
- Yeni vaka bildirimlerinde yükseliş tüm kıtalara yayıldı. Yeni vaka sayısı Avrupa‘da 289.7 bin, Kuzey Amerika’da 120.5 bin, Asya’da 97.4 bin, Güney Amerika’da 49.4 bin ve Afrika’da 13.9 bin olarak bildirildi.
- Yeni vaka bildiriminin 20 binin üzerinde olduğu ülke sayısı 9’a yükseldi, bu ülkeler şunlar: ABD (108.3 bin), Hindistan (50.5 bin), Fransa (40.6 bin), İtalya (30.6 bin), İngiltere (25.2 bin), İspanya (25 bin), Polanya (24.7 bin), Brezilya (23.8 bin) ve Almanya (20.2 bin).
- On bin-yirmi bin aralığında bildirim yapan 4 ülke var: Rusya (19.8 bin), Çekya (15.7 bin), Arjantin (10,7 bin) ve İsviçre (10.1 bin).
- Küresel düzeyde aktif vaka sayısı 12.5 milyonun üzerine çıktı.
- Türkiye’de salgın hız kesmiyor. Yeni hasta, ağır hasta ve can kaybı bildirimleri yüksek hızda devam ediyor. Toplam hasta sayısı 400 bine doğru hızla ilerliyor. Son 24 saatte yeni hasta sayısı 2,391 kişi, can kaybı 77 kişi, aktif hasta sayısı 43 bin 286 kişi ve ağır hasta sayısı 2,464 kişi olarak bildirildi. Test sayısı 144 binin üzerinde.
- “Salgının kontrol altında tutulması teması azaltmadan mümkün değil” diyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Sağlık personelimiz yorgun düşmemeli. Onlara destek olmak için teması azaltın” çağrısı yaptı.
- Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, “Son bir haftada, Covid-19 vakalarında 3 kat artış var ve 65 yaş üstünde yoğun bakıma yatış sayılarında ani bir sıçrama var. Hayatını kaybedenlerin sayısı da yükseliyor.” dedi.
- Afyonkarahisar Tabip Odası Başkanı Alev Türe, “Kentte her 3 aileden birisi korona virüse yakalanıyor. Şu an pandemi hastanelerinde yoğun bakımların dolu olması nedeniyle yeni hastalar ya çevre illere ya da ilçelere gönderiliyor” dedi.
- CHP’li Emir: Bursa Şehir Hastanesi’nde doktorlara “Acilde 64 hasta Covid kliniği için yer bekliyor, taburculukları hızlıca yapalım” mesajı gönderildi
- Coronavirus hasta sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Vatandaşlarımızın kalabalıklardan uzak durmaları çok önemli. Önümüzdeki sürecin nasıl olacağını kestiremiyoruz. Bu kış zor geçecek” dedi.
- İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi Toplantısı sonrası alınan kararlara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Vali Yerlikaya, “Bugünden itibaren tüm kamu kurum ve kuruluşlarında dönüşümlü ve uzaktan çalışma yöntemlerinin kapsamını genişletiyoruz” dedi. Vali Yerlikaya’nın açıkladığı kararlar şöyle: 60 yaş üstü çalışanlar, hamileler, kronik rahatsızlığı olanlar, 10 yaş ve altı çocuğu bulunan kadınlar evden çalışabilecek. Sanayi sektöründe çalışanların sabah mesaisi ise 9 Kasım Pazartesi gününden itibaren sabah 07.00’de başlayacak.
- Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde 20 gardiyan, 15 asker ve 16 tutuklunun yapılan Covid-19 test sonuçlarının pozitif çıktığı bildirildi. Virüse yakalanan tutuklular, tek kişilik hücrelerde karantinaya alınırken, cezaevinde Covid-19 belirtileri gösteren ve test sonuçları henüz çıkmayan çok sayıda tutuklunun da olduğu belirtildi.
- Dr. Onur Hamzaoğlu, “Tehdit ciddi anlamda kapıda. Ama buna rağmen hiçbir önlem alınmıyor” dedi. Hamzaoğlu, salgına karşı mücadelede bilimsel verilerle günlük hayatın yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek “Kişiler günlük hayatlarını ne kadar düzenleyebilirler? Kişilere bu sorumluluğu yüklemek gerçekçi değil. Çünkü bu durumda yaşamak için çalışmak zorunda olan insanlar karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla hem özel hem kamusal bütün çalışma alanlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Düzenlemeleri günlük hayata aktarmazsanız hastalık daha da şiddetlenerek yaygınlaşır” uyarısında bulundu. Sağlık sorununun çözümünde yasakların çözüm yolu olmadığına vurgu yapan Hamzaoğlu, “Yasaklar şu anda iktidarın tahakkümünü artırmasına neden oldu. Çok büyük bir hak olmasına karşın sağlık hizmeti ve ifade özgürlüğü hakkını talep edememe gibi durumlara yol açtı. Önlemlerin yetersizliğini ise zaten salgının zaman içinde büyümesinden görebiliyoruz. Hem hasta olanların sayısı artıyor hem de bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı artıyor. Sorunun büyüklüğünü göstermesi anlamında örneklersek, 100’den fazla sağlık çalışanı 50’den fazla hekimi kaybettik. Bunlar da alınması gereken önlemlerin kamusal olarak alınmadığının bir örneği olarak önümüzde duruyor.” dedi.
- Dr. Esin Şenol, Türkiye’de virüs bulaşının en çok gerçekleştiği noktaları “Bulaşma noktalarımız ev içi, iş yerleri, toplu taşıma araçları ve bize gelen bildirimlere göre açılmış olan okullar. Bunun dışında da kalabalıkların bir araya geldiği ve kontrolsüz bir biçimde temas ettikleri spor salonları, müsabakalar, kafeler, barlar, restoranlar gibi ortamlar” diye sıraladı. Şenol’a göre, gece 10’dan sonrası için alınan önlemlerin ise salgının bu düzeyinde yeterli olmayacağı açık. Gece 10.00’dan sonra sokağa çıkma alışkanlığının bazı büyük metropoller dışında sosyal hareketliliğin çok küçük bir bölümünü oluşturduğunu vurgulayan Şenol, “Bunu istatistikçiler ve epidemiyologlar aslında Google hareketlerinden tahmin edebiliyorlar. Asıl hareketliliğin gündüz 9.00 ile 17.00 arasındaki mesai saatleri arasında olduğunu onların verilerinden biliyoruz” dedi.
- Göğüs hastalıkları uzmanı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt da açıklanan önlemleri yetersiz buluyor. Akkurt okulların açılmasının enfeksiyon zincirine olan etkisinin önümüzdeki haftalarda belli olacağına vurgu yaparak, “Çünkü özellikle de kalabalıklar ve mevsim değişikliği ile bu ortamlarda birikmeler devam edecek olursa o yaş grubu belki kendileri hastalanmasalar bile enfeksiyon zincirini evden okula, okuldan eve taşıyarak daimi bir sirkülasyon oluşmasına vesile olacaktır. O nedenle toplum olarak, halk olarak bizim mutlaka daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi. Salgının geldiği boyutun ciddi şekilde kapanmayı gerektirdiğini düşünen Akkurt, “Bir şekilde insanların sosyal yaşam destekleri sağlanarak esnek çalışma da dahil olmak üzere şu anda enfeksiyonun katlandığı, hastanelerde yer olmayan, yoğun bakımların neredeyse dolma noktasına geldiği illerimiz başta olmak üzere çok ciddi bir şekilde kapanma durumunu gündemimize almamız gerekir” diye konuştu.
- Eğitim-Sen, Salgın Günlerinde Eğitim Raporu’nu yayımladı. Raporda “MEB sanki okullar ve öğrenciler salgından hiç etkilenmiyor gibi davranıyor. Açıklanan yeni hasta sayılarında yaşanan artış durumun giderek ciddileştiğini göstermektedir. Bu konuda geçerli ve etkili önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha ifade etmek gerekmektedir. Salgın nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı arttıkça yaşanan acı da artmaktadır. Son olarak Bismil Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde görev yapan eğitim emekçisi Halil Temiz genç yaşta salgından dolayı yaşamını yitirdi.’’ ifadeleri yer aldı.
- Uzmanların uyarılarına rağmen !! Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Salgının yükselişte olduğu şu dönemde aldığımız tedbirler vasıtasıyla okulların çarşıdan, pazardan, sokaktan daha güvenli olduğunu ispat etme imkanı bulduk” dedi. Selçuk, okulların açılması halinde velilerin yüzde 34 oranında katılım göstereceğinin öne sürüldüğünü ancak oranın yüzde 80’leri aştığını söyledi.
- İzmir’de pandemi gerekçesi ile etkinlikler ve etkinlik mekânlarına dair getirilen kısıtlamaları protesto eden kültür-sanat emekçileri, kısıtlamaların kaldırılmasını istedi.
- Avrupa’da göçmenler tehlikede! Bugün, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamak zorunda kalan sığınmacı ve göçmen emekçilerin toplam sayısı 272 milyondur. Bunun 25-30 milyonu Avrupa’da yaşıyor. Sığınmacı ve göçmen emekçiler, COVİD-19 salgını nedeniyle; çok zor ve güç koşullarda ayakta durmaya ve yaşama tutunmaya çalışıyor. Salgınla birlikte, sığınmacı, göçmen emekçi ve çocuklarına yönelik; ırkçılık, ayrımcılık, nefret söylemi, islâm karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı giderek daha da arttı. Bu sorun karşısında birçok Avrupa ülkesi, sığınmacı ve göçmenlere yardım yapmak ve sorunlarına temelden çözüm yolu bulmak yerine; zorla uygulanan kısıtlayıcı önlemlere ve polisiye tedbirlere başvurdu.Özellikle, «modern köleler» olarak adlandırılan oturma-çalışma kartı olmayan kaçak göçmenler; salgınla birlikte en temel insan hakları olan tıbbi erişimleri ve durumları olmadığı için, ölüm-kalım mücadelesi vermek suretiyle “hayatta kalabilme” kaygısı içindedir.
- Bilim dergisi Nature, ABD’nin mega kenti New York’ta koronavirüsün 1 Mart’ta değil, Şubat’ın ilk günlerinde yayıldığını öne sürdü.
- Mount Sinai Profesörü Florian Krammer, “Çalışma virüsün Şubat ayında New York’ta olduğunu doğruluyor. New York nüfusunun beşte birinde virüse karşı antikor gelişmiş durumda. Bu virüsü yavaşlatabilir ancak sürü bağışıklığı için henüz istenen seviyede değil” diye konuştu.