Covid-19 Her Şeyi Etkiler; Bir Hastalık Kontrol Planından Daha Fazlasına, Bir Manifestoya İhtiyacımız Var! David McCoy*
Dünya çapında, bilim adamları ve halk sağlığı uzmanları, covid-19 ile mücadele etmek için yeni fikirler, bilgi ve teknolojiler üretiyor. Verilerin, araştırma yöntemlerinin ve kanıtların sınır ötesi paylaşımının büyüklüğü iç açıcıdır ve uluslararası bilim insanları ve uzmanların oynadığı hayati rolün altını çizmektedir.
Bununla birlikte, her salgının hikayesi, bilgi, ideoloji ve politika arasındaki etkileşimin hikayesidir. Ve bu öykülerin her birinde, salgınların toplumlarda nasıl bir seyir izleyeceğini belirlemede hükümetin rolü önemlidir. Hükümetler sadece bilim ve kanıtların, politikalara ve planlara nasıl yön vereceğini karar vermekle kalmaz; politikaların ve planların uygulanmasının da merkezindedir.
Güney Afrika’da bir klinisyen ve halk sağlığı doktoru olarak on yıl geçiren biri olarak, bu oyunu ilk elden HIV / AIDS ile gördüm. İlk olarak, Nelson Mandela’nın hükümeti, apartheid yaralarını iyileştirmek ve yeni bir ülke inşa etmek gibi karmaşık zorluklarla karşı karşıya kaldığı için HIV / AIDS’e öncelik vermekte güçlük yasadı; Thabo Mbeki’nin hükümeti, HIV’I reddederek bir umutsuzluk ve kafa karışıklığı yaşattı, bu tavır 300.000 cana mal oldu. Ve dünya genelinde, hükümetlerin cinsiyet, cinsellik ve intravenöz uyuşturucu bağımlılığı konusundaki tutumları birçok trajik, önlenebilir ölümle sonuçlandı.
Daha yakın zamanlarda, Batı Afrika’daki hukumet eliyle yürütülen Ebola kontrol önlemlerinin, devlet yekilileri ve halk arasındaki güvensizlikler nedeniyle uygulanamadığına tanık olduk. Ve covid-19 ile, hem salgın eğrisinin gidişatını hem de kontrol önlemlerinin maliyetlerinin ve faydalarının topluma nasıl dağıldığını belirleyen birçok hükümet örneği görüyoruz. Öne sürülen bir görüş de şudur: covid-19, liberal demokrasilerin düşüşteki performansı ile karşılaştırıldığında otoriterlik ve diktatörlük lehine bir karar vermekte gibi gözüküyor.
Sosyal, politik ve ekonomik yaşamın tüm yönlerini etkilediği göz önüne alındığında, salgınla başa çıkma ilkelerini ve amaçlarını özetleyen açık bir covid-19 manifestosu çıkarmak hükümetler için bir başlık olmalıdır. Böyle bir manifesto nasıl olmalıdır? Aşağıda, yedi temel taahhüt üzerine inşa edilmiş bir öneride bulunacağız:
- Covid-19’u kapsamlı ve adil bir şekilde ele alacağız. Bu virüsün sosyal, politik ve ekonomik boyutlarını tanıyacağız ve önceden var olan sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri daha da kötüleştirmemesini sağlayacağız. Etik olmayan sömürü ve muazzam vurgunculuk için fırsatlar yaratma krizlerine karşı koyacağız.
- Sadece bulaşıcı hastalık uzmanları tarafından değil, aynı zamanda iktisatçılar, sosyal bilimciler, etikciler, avukatlar ve filozoflar tarafından da yönlendirilecek, böylece bu karmaşık soruna bütünsel bir yanıt üreteceğiz. Aceleci ve kısa vadeli olmasından kaynaklanabilecek olan istenmeyen sonuçlardan kaçınarak hayat kurtarmak için acilen harekete geçeceğiz.
- Özgürlüğü feda etmeyeceğiz ve demokrasiyi koruyacağız. Bazı özgürlüklerin ve mahremiyet haklarının askıya alınması da dahil olmak üzere hastalık kontrol önlemlerinin uygulanmaktayken, orantılılık ilkesine saygı gösterecek ve mevcut krizin otoriterlik ve müdahaleci gözetim yönünde kalıcı bir değişime yol açabileceği tehlikesine karşı dikkatli olacağız. Kriz, açık ve kararlı bir yürütme koordinasyonu gerektirse de, şeffaf olacağız, denetimi teşvik edeceğiz ve uygun kontrol ve dengelerin korunmasını, hem mevcut hem de gelecekteki hükümetlerde sağlayacağız.İnsanlari küçümseyen bir tavir sergilemeyecegiz. Bilgi eksikliklerimiz de dahil olmak üzere covid-19’un karmaşık doğası, bilgi ve öğretimin halka açık ve özlü bir şekilde verilmesini gerektirir. Ancak, boş laflardan ve klişelerden kaçınacağız; samimi ve dürüst olacagiz; ve halkın katılımının salgının yönetiminde merkezi olduğu gerçeğini göz önünde tutacağız. Ayrıca uzmanlara ve bilim adamlarına yönelik popülist saldırıları açıkça reddedeceğiz ve kamu hizmeti, gazetecilik, yayıncılık ve medyaya olan inancı yeniden sağlayacağız.
- Yerel sistemleri güçlendireceğiz. Tüm salgın hastalıklar, sosyal, kültürel, ekonomik ve topografik bağlamlarla, yerel ve coğrafidir. Hastalığa duyarlılık ve savunmasızlık; ayrıca hastalık kontrol önlemlerinin etkinliği bir yerden bir yere değişecektir. Yerel yönetim halk sağlığı ekipleri, yerel eylem planlarının geliştirilmesi ve uygulanması inşanın temelini sağlar ve onlara gerekli kaynakları ve yetkiyi sağlayacağız. Aynı zamanda, ulusal sağlık teskilatı, sosyal bakım, halk sağlığı ile toplum ve gönüllü sektör sistem ve hizmetlerinin daha etkin koordinasyonu ve entegrasyonu önündeki engelleri kaldırmak için çalışacağız.Çok taraflı kurumları güçlendireceğiz.
- Covid-19 krizi koordineli bir uluslararası tepki gerektiriyor. Bu nedenle aydınlatıcı çok taraflılığı teşvik edeceğiz ve Dünya Sağlık Örgütü’nün düzgün bir şekilde fonlanmasını destekleyip, adil olmayan elestirilerden koruyacağız ki DSO tüm ülkelerde tüm insanların çıkarları doğrultusunda hareket etme hayati görevini yerine getirebilsin. Ve herkes için küresel sağlık güvenliğine ulaşmanın bir gereği olarak, tüm ülkelerin sağlam ve uygun kaynaklara sahip sağlık sistemleri geliştirme fırsatına sahip olmasını sağlamak için küresel ekonominin yönetilme biçiminde değişiklikler talep edeceğiz.
- Bize bakanlara bakacağız. Sağlık ve sosyal bakım çalışanlarımızın taahhüdünü ve bağlılığını, kendimize verilmiş bir hak olarak görmeyeceğiz. Kriz anlarında güvenilebilecek bir sağlık sisteminin bir kamu hizmeti ahlakı, işbirliği ve profesyonellik üzerine kurulduğunu ve parcalanmıs ve piyasanın emrinde bir sağlik sisteminin getireceği riskleri hatırlayacağız. Sağlık çalışanlarının hak ettikleri maaşlarını vereceğiz ve onları hayal kırıklığına uğrattığımızda özür dilemeyi bilecegiz. Sağlık ve sosyal bakım sistemlerimizdeki artan kâr sağlama önceliğini sona erdireceğiz ve ulusal saglik sistemi ve sosyal bakım sisteminde ön saflarda yer alanların ve onlarin hizmetlerinin öncelendiği kamu fonları sağlayacağız.
- Krizi herkes için bir fırsata çevireceğiz. Toplumu gelecekte herkes için daha iyi ve daha güvenli hale getirmek için covid-19 bulutunun gümüş kaplamalarına tutunacağız. Kuş seslerinin ve masmavi gökyüzünün hayatımıza dönüşünün değerini bileceğiz ve tüketim, atık, kirlilik ve sera gazı miktarlarının kalıcı olarak azaltılmasını görev edineceğiz. Devlet müdahalesinin gerekliliğini hatırlayacağız ve covid-19’un maliyetinin servet ve güçte daha da fazla eşitsizlikle sonuçlanmamasını ve hatta bunu bir firsat olarak görüp servetin yeniden, adil dağıtılmasını sağlayacağız.
*Londra Queen Mary Üniversitesi’nde küresel Halk Sağlığı profesörü ve ICAN ve ıcan-UK’NİN ev sahibi organizasyonunun bir üyesi olan İngiliz halk sağlığı yardım kuruluşu Medact’ın eski Direktörüdür.