KORONA GÜNLÜĞÜ 2 NİSAN 2021
Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor! Ankara’da çalışan Ecz. Neşat Uzun ve Giresun’da çalışan Ecz. Ahmet Hamdi Arslanoğlu Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi.
***
Binlerce “ayrıcalıklı” kişiye COVID-19 aşısı yaptığı açığa çıkan Hacettepe Üniversitesi yönetimi, COVID pozitif ya da temaslı sağlık emekçilerinin kaldığı Merkez Öğrenci Yurtları’ndaki temizlik işçilerine aşı yaptırmayı akıl edemedi. Bu işçilerden 37 yaşındaki Özden Erdinç, 26 Mart günü COVID-19’dan yaşamını yitirdi. 2’si ağır 8 işçinin tedavisi hastanede sürüyor
***
Türk Tabipleri Birliği, 4 aydır koronavirüs nedeniyle yoğun bakımda tedavi görüyorken hayatını kaybeden hekimin ölüm belgesine, “bulaşıcı olmayan hastalık/doğal ölüm” yazıldığını açıkladı. “Yineliyoruz: Ölümleri gizleyerek, meslek hastalığını örtbas ederek pandemiyle mücadele yürütülemez!” denilen açıklamada, şeffaf bilgi vurgusu yapıldı.
***
TTB’nin kararı ve çağrısı doğrultusunda Türkiye’nin dört yanında sağlık kurumlarının önünde COVID-19 mücadelesinde yaşamını yitiren sağlık çalışanları için anma etkinlikleri ve basın açıklamaları yapıldı. Etkinliklerde yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının fotoğrafları ve karanfiller taşındı, COVID-19’un meslek hastalığı sayılması talebi bir kez daha dillendirildi.
Anma etkinliklerinde yapılan açıklama şöyle:
COVID-19 nedeniyle kaybettiğimiz hekim ve sağlık çalışanlarını anıyoruz
Güzel günleri görebilme umuduyla var gücümüzle çalıştığımız pandemi sürecinin bir yılını geride bıraktık. Mesleğimizin getirdiği sorumluluk ve yaşanabilir bir dünya umuduyla canla başla çalışırken değerli meslektaşlarımızı kaybettik ve sonsuzluğa uğurladık.
Yönetilemeyen bir pandeminin gölgesinde söylenmeyenleri söyleyerek, saklananları açığa çıkararak, toplumun ihtiyaçlarını talep ederek yurttaşların sözü olmaya çalıştık. Tüm bunları yaparken nitelikli koruyucu ekipman sağlanmayan, uzun mesai saatlerinde, kötü çalışma ortamlarında, hukuksuzca izin ve istifa hakları yasaklanan meslektaşlarımızın sesi olmak için çaba gösterdik.
Ne yazık ki kulaklarını tıkayıp, sesimizi duymak istemediler. Yönetemedikleri pandeminin suçunu vatandaşa, yükünü bizlere yüklediler. Ve 140 binin üzerinde sağlık çalışanı hasta olurken 391 sağlık çalışanını kaybettik. Ancak ses olmaya devam ediyoruz. Daha fazla hastalanmamak, ölmemek için sesimizi daha da yükseltmeye, yitirdiğimiz meslektaşlarımız için COVID-19’un meslek hastalığı sayılması adına mücadelemize devam edeceğiz.
Meslek hayatları boyunca gösterdikleri özverinin kat be katını pandemi döneminde gösteren, pandemiyle mücadele eden tüm hekim ve sağlık çalışanları için bir simge haline gelen, COVID-19 salgınında aktif hekimlik yaparken hastalığa yakalanan ve tedavi sonrası yaşamını yitiren değerli hocamız Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nu kaybettiğimiz 1 Nisan gününü TTB 72. Kongresi’nde aldığımız karar ile “COVID-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü” olarak belirlemiştik. Kaybettiğimiz sağlık çalışanlarını asla unutmayacağız, onları toprağa değil sonsuzluğa uğurladığımızı her 1 Nisan’da belirtmeyi sürdüreceğiz
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
***
Türkiye, Covid-19 salgınının ekonomiye etkisini azaltmak için çıkarılan mali paketin büyüklüğünde, verisi bulunan 168 ülke arasında 85’inci, Avrupa ülkeleri arasındaysa son sıralarda yer aldı. Dünya genelinde açılan teşvik paketlerini inceleyerek ülkeleri karşılaştıran Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Prof. Dr. Ceyhun Elgin, “Demokrasi seviyesi daha yüksek ülkeler daha geniş mali paketler açıklıyorlar. Bunun da temel gerekçesi bu ülkelerde halktan ve ekonomiden ekonomi yönetimine olan bilgi akışı daha şeffaf ve doğru oluyor. Türkiye her iki değişken itibariyle de maalesef dünyanın gerisinde kalıyor, mali paketin sınırlı kalmış olmasının bir gerekçesi de bu olabilir diye düşünüyorum” yorumunu yaptı.
***
Dünya genelinde Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 130 milyon eşiğini de aşarak 130 milyon 164 bin 498’e yükseldi. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı da 2 milyon 840 Bulaş tehdidi olan aktif hasta sayısı 22 milyon 438 binin üzerine çıktı, yükselişin sürmesi pandeminin daha da büyüyeceğini gösteriyor.
Dünya genelinde son 24 saatte 700 bin 678 kişide Covid-19 pozitifliği saptandı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 11 bin 688 kişi oldu. Günlük vaka bildiriminde Brezilya açık ara farkla zirvedeki yerini koruyor. Türkiye ilk beşte yer alıyor. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Brezilya (89.5 bin), Hindistan (81.4 bin), ABD (76.8 bin), Fransa (50.7 bin), Türkiye (40.8 bin), Polonya (35.3 bin), Almanya (23.8 bin), İtalya (23.6 bin), Ukrayna (17.6 bin), Arjantin (14.4 bin), Peru (12.9) ve Kolombiya (11.4 bin). Beş binin üzerinde günlük bildirim yapan ülke sayısı 29’a yükseldi.
***
Türkiye’de salgın artık dizginlenemiyor. Yeni vaka, ağır hasta, aktif hasta ve can kaybı rekor üstüne rekor kırıyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 40 bin eşiğini de aşarak 40 bin 806 kişiye yükseldi, Covid-19 nedeniyle 176 kişi hayatını kaybetti, artış oldukça ciddi düzeyde. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 1,424 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 3 milyon 558 bin civarında, toplam can kaybı 31 bin 713 kişiye yükseldi.. Günlük test sayısı 244 bine yaklaştı. Test sayısı arttıkça vaka sayısı da artış gösterdi. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısındaki ciddi yükseliş devam ediyor. Dün aktif hasta sayısı 291 bin 232 kişiye yükseldi. Aktif hasta sayısındaki bu ciddi yükseliş, bulaş tehdidinin daha da artacağını gösteriyor. Ağır hasta sayımız ise 2,135 kişiye yükseldi. Aktif vakanın yükselmesi ile %0.8’e kadar düşen ağır hasta oranı dünya ortalamasının (%0.4) halen iki katı! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunun vurgulamaya devam ediyoruz.
***
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, korona virüsü salgınında üçüncü pikin yaşandığını söyledi. Memişoğlu, geçen kasım ayındaki gibi büyük bir dalganın olmaması için özellikle 15-20 günlük süreçte herkesin çok hassas olmasını beklediklerini aktardı. Memişoğlu, “Şu anda kesinlikle üçüncü piki yaşıyoruz. Kasımda pozitif oranlarımız şu andakinden yaklaşık 7-8 puan yukardaydı ve yatışlarımız da şu andakinin yaklaşık iki katıydı. Trend halen daha yükselmeye devam ediyor. İstanbul’un yoğun bakım doluluk oranlarının yüzde 64-65, normal yataklarda ise yüzde 62 bantlarında olunduğunu belirten Memişoğlu, bunun artmasının tehlikeli hale gelebileceğini söyledi.
***
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Korona virüsü haritasının hangi kriterlere göre hazırlandığını bilmediklerini belirterek, “Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı risk haritasına göre, Diyarbakır’da maviden sarıya bir dönüşüm var. Çalışma alanlarımızdan topladığımız bilgilere göre 1 Mart öncesi yapılan testlerin yüzde 3-5’i pozitif iken şimdi yüzde 18-20’i pozitif çıkıyor. Bu da vaka sayısındaki ciddi artışı gösteriyor” dedi.
***
Bilim Kurulu üyesi Prof. Serap Şimşek Yavuz, sokak eylemi ve parti kongreleri gibi toplumsal hareketlerin salgına spesifik etkisini belirlemek için filyasyon raporlarına bakılması ve bunlarına kamuoyuna açıklanması gerektiğini söylüyor: “Bu veriler Sağlık Bakanlığı’nın elinde olabilir çünkü tüm vakalar bir sisteme kaydediliyor. Bunların filyasyonları yapılıyor ve bulaşın nereyle bağlantılı olduğu görülüyor. Ben o verileri bilmiyorum ama o verilerin izi sürülebilir. Bu verilerin uygun şekilde analizi yapıldığında, hangi vaka nereyle bağlantılı bulunabilir. Aslında bu analizlerin yapıldığını tahmin ediyorum ama bunu toplumla da paylaşmak lazım. İnsanlar da ona göre kendilerine çeki düzen verirler.”
***
Prof. Esin Davutoğlu Şenol ise salgınla mücadele için belirlenen tedbirlerin bilimsel değil, politik olduğunu değerlendiriyor: “O masada durmanın gereğini yerine getirmeyen Bilim Kurulu, konunun sorumlusu gibi görünmekle birlikte sorumluluğu almaktan kaçınıyor. Salgına karşı kendi aldıkları tavsiye kararları neydi ama sonucunda çıkan karar ne? Bir bilim insanın bunu söyleme sorumluluğu vardır. Orada duruyorlarsa hiç değilse kendi tavsiye kararlarının ne olduğunu açıklamaları gerekir.” Prof. Şenol, Türkiye’de mutant virüsün etkisini ortaya koyan açıklamanın ‘çok geç’ yapıldığını ve bu süreçte virüsün yayılımına izin verildiğini değerlendiriyor: “O büyük parti kongreleri mutant virüs hangi seviyedeyken yapıldı? Sadece parti kongreleri de değil, geçtiğimiz süreçte pek çok sosyal hareket yaşandı. Salgının ortasında bir yandan müthiş bir kutuplaşma yaşanıyor. Sivil topluluklara karşı ciddi bir basınç uygulanıyor ve bu da sokak hareketlerine neden oluyor. Aradan geçen iki ay içerisinde mutant virüs seviyesini açıklamayarak, virüsün yayılımına izin vermiş olduğumuz anlaşılıyor.”
***
Britanya’da yürütülen geniş çaplı bir araştırmaya göre Covid-19 nedeniyle hastanede tedavi görenlerin üçte biri taburcu edildikten sonra dört ay içinde yeniden hastaneye yatırılıyor, aynı dönemde sekizde biri de hayatını kaybediyor. Eski Covid-19 hastalarında, kontrol grubuna oranla kalp ve solunum hastalıkları ve diyabet teşhisinin arttığı görüldü. Araştırma ayrıca altta yatan kalp ve solunum yolu hastalıkları ya da diyabet gibi durumların Covid-19’u daha ağır geçirme riskini artırdığı gösterirken aynı zamanda Covid-19’un kendisinin bu tür hastalıklara yol açtığını ortaya koydu.
[su_box title=”AŞI TARTIŞMALARI” box_color=”#b8e324″][/su_box]
BioNTech firmasının Pfizer ortaklığında geliştirdiği koronavirüs aşısının son etkinlik oranı yüzde 91,3 olarak açıklandı. geçen Kasım ayında 44 bin kişi üzerinde yapılan çalışma sonunda elde edildi. Aşının 6 ay kesin koruma sağladığı belirtilirken, Güney Afrika varyantında ise yüzde 100 etkili olduğu bildirildi. Öte yandan güncellenen sonuçların yayınlanması, aşının 12 ila 15 yaşındaki çocuklarda güvenli ve etkili olduğunu gösteren verilerin hemen ardından geldi. Son gelişmelerin, şirketlerin, aşıyı bu yaş grubunda kullanmak için ABD ve Avrupa onayı almasının yolunu açtığı ifade ediliyor.
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) medya brifingine katıldı. Koca, “Türkiye olarak yaklaşık 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımızın aşılanmasını 45 gün gibi kısa bir süre içinde tamamladık” ifadelerini kullandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) medya brifingine katıldı. 1 milyon 100 bin sağlık çalışanının korona virüsü (Covid-19) aşısı olduğunu söyleyen Koca, “Türkiye olarak yaklaşık 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımızın aşılanmasını 45 gün gibi kısa bir süre içinde tamamladık” ifadelerini kullandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Önümüzdeki ağustos-eylül gibi, yaz dönemi ilk aşımızın biteceğine, başarıyla sonuçlanacağına inanıyorum” dedi.
***
Aşılamayla ilgili İzmir’de Sağlık Müdürlüğü ile Aile Hekimleri Derneği’nin görüşmelerine göre yarın tedarik konusunun çözüleceği belirtildi. Konuyla ilgili bilgi veren İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) Başkanı Birol Kocaman “60 yaşla beraber 60 yaş eşleri de aşılanıyor ama sağlık çalışanlarının eşleri hâlâ aşılanmadı. İvedilikle aşı sorunu çözülmeli ve sağlık çalışanlarının beraber yaşadığı ailelerine de aşılama yapılması sağlanmalı” dedi.
***
Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) yeni başkanı Dr. Ngozi Okonjo-Iweala, ilaç şirketlerinin dünyadaki herkes için Covid-19 aşısı üretmesi ya da gönüllü olarak teknolojilerini gelişmekte olan ülkelere vermesi çağrısında bulundu. WTO başkanlığını geçen ay devralan Dr. Okonjo-Iweala, “Yoksul ülkelerin aşı kuyruğunun arkasında bırakılması kabul edilemez” dedi. Iweala, İsveç-İngiliz firması AstraZeneca’nın Hindistan’daki Serum Enstitüsü’ne aşısını maliyetine üretme izin vermesine gönderme yaparak “Gönüllü lisans, çok daha fazla insanın hayatını kurtarabilir. Gelişmekte olan ülkelerin atıl kapasiteleri var. AstraZeneca’nın Hindistan Serum Enstitüsü’yle yaptığına benzer anlaşmalar yapılmalı. Novovax, J& J ve diğerleri de aynı yolu izlemeli” ifadelerini kullandı.
***
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Tek doz aşı yaptıranlar kendilerini aşısız gibi düşünsün, tedbirlerini ona göre alsın. Tek doz aşılamanın herhangi bir şekilde korumadığı gibi topluma da ciddi zararları var. Geçen hafta iki yakınım birinci dozu yaptırmışlardı, ikinci dozu bekliyorlardı. Koronavirüse yakalandılar, birisini kaybettik, biri de yoğun bakımda” dedi.
***
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge, “Salgından çıkışın en iyi yolu aşılardır. Ancak kıtada bu aşıların uygulanması ‘kabul edilemez şekilde’ yavaş ilerliyor ve Avrupa bölgesinde pandeminin süresini uzatıyor.” ifadelerine yer verdi: “Üretimi artırarak, aşılara ulaşımdaki engelleri kaldırarak ve stoktaki her bir şişeyi kullanarak bu süreci şimdi hızlandırmalıyız. Aşılama kampanyası düşük seviyede ilerledikçe Avrupa Birliği ülkeleri yeniden kısıtlamalara gidiyor ve bu gecikmeyi dengelemek için farklı önlemler almak zorunda kalıyor.” Avrupa Birliği ülkelerinin toplam nüfusunun sadece yüzde 16’sı aşının ilk dozunu oldu. AstraZeneca ile müzakereleri yavaş şekilde ilerleten AB, anlaşmayı da geç imzaladı. Bu sırada AstraZeneca’nın üretildiği İngiltere’de nüfusun yüzde 52’sinin aşı olması, tepkilere yol açtı. AB’nin Pfizer-BioNTech ve Moderna ile üretim ve dağıtımdaki sorunlar sebebiyle yavaş ilerledi. Ardından AB’deki ilaç regülatörleri aşıları onaylamakta gecikti.