KORONA GÜNLÜĞÜ 13 TEMMUZ
GÜNDEM
- Türkiye, Rojava Kürdistan’ına yönelik işgal saldırılarından sonra Açlık ve susuzlukla terbiye edip teslim alma politikası izliyor. Türkiye’nin su ambargosu için ‘insani felaket’ uyarısı: Yüksekli 30 metreye kadar düştü.
- Dersim’deki dağ keçilerini avlamak için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açılan ihale gelen tepkiler üzerine geçici olarak iptal edildi.
- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi’nin “Kadın Mücadelesi Her Yerde” şiarıyla düzenlediği kampanyanın final ayaklarından biri Aydın’da düzenlendi. Partinin Efeler İlçe Örgütü önünden Kent Meydanı’na yapılmak istenen yürüyüş polis tarafından engellendi. Bölgedeki diğer kentlerden gelen kadınlar Aydın’a alınmadı.
- AKP’nin yeni krediler ile yurttaşı borçlandırdığını belirten Alp Altınörs’e göre kriz büyütülerek erteleniyor ancak kaçış yok. Kredinin afyon etkisi ile geçici rahatlama yarattığını söylerken daha büyük bir mali kriz için de uyarıyor.
- İsrail’de binlerce kişi yine tip koronavirüs (Covid-19) salgını döneminde derinleşen ekonomik kriz nedeniyle sokağa çıktı. Tel Aviv’de bulunan Rabin Meydanı’nda 10 bine yakın kişi bir araya geldi.
- Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) öğrencisi, bölümünün whatsapp grubunda LGBTİ+ canlı yayını paylaşımı yaptı, IŞİD yöntemi olduğu bilinen “Sizi yüksek binalardan atacağız” sözleriyle tehdit edildi.
- Türkiye barolar birliğine tepkiler devam ediyor. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na tepki gösteren birliğin Emek Komisyonu başkanı ve üyeleri görevlerinden istifa etti.
- Danıştay, AKP’nin ‘Yeşil Yol’ adını verdiği Karadeniz yaylarını betonlaştıracak projeyi durdurdu. Yüksek mahkeme, projenin ‘yayla yerleşmelerinin özgünlüklerinin zayıflamasına neden olacağını’ vurguladı.
MEVCUT DURUM- SALGININ KONTROLÜ- SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI
- DSÖ korkulan günlük vaka sayısında rekor artış haberini verdi. DSÖ son 24 saatte dünya genelinde 230 bin 370 yeni Coronavirus (Covid-19) vakası tespit edildiğini açıkladı. Bu günlük bazda yeni bir rekor anlamına geliyor. En çok artış ABD, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika’da kaydedildi. Günlüklerde paylaştığımız kadarıyla bile bu rekorun ne kadar sık yenilendiğinin tanıkları tabi ki okuyucularımızdır.
- Dünya genelinde beş gün gibi kısa bir sürede eklenen bir milyon yeni vaka ile toplam vaka sayısı 13 milyonun üzerine çıktı. Böyle devam ederse sekiz ön gün içinde 15 milyon sınırı da aşılacak. Bu istatistiklerin pasif seyircileri mi olacağız? Tüm gezegeni tehdit eden pandeminin kontrol altına alınmasını; sermayeye, milliyetçi-şoven anlayışlara, faşistleşen rejimlere mi bırakacağız? Yoksa toplum ve bireyler olarak yeniden özne olup devreye mi gireceğiz? Karşı karşıya kaldığımız ikilem tam da budur. Egemen iktidar odakları doğayı, emekçileri, ötekileri feda ederek pandemiden çıkışın peşinde. Dahası pandemiyi içinde oldukları krizden çıkmayı tanrının bir lütfu görerek krizi fırsata çevirme telaşında. Sağlık emekçileri, dağıtım emekçileri, mevsimlik tarım işçileri, temizlik işçileri, evinde çalışmaya terk edilen beyaz yakalılar, işten atılanlar, tüm emekçiler temel toplumsal üretim için yeniden özne olabilecekler mi? Daha çekilmez hale gelen eril zihniyete karşı kadınlar özne olabilecekler mi? Bütünlüklü bir ekosistem kavrayışı, yeni bir toplumsallık anlayışı, dayanışma ve enternasyonalizm olmadan pandemiden, pandeminin müsebbibi kapitalist uygarlıktan çıkış yok.
- Aktif vaka ve tamamlanmış (kapanmış-sonuçlanmış) vakalar üzerine de birkaç söz söylemek gerekir. Aktif vaka sayısı da her geçen gün artarak 4 milyon 880 bini geçti, beş milyon sınırına dayandı. Tedavi altında olan bu vakalar sağlık kurumlarının karşı karşıya kaldıkları yükü bizlere gösteriyor. Bu vakaların %99’u, yani yaklaşık 4 milyon 822 bini klinik açıdan ılımlı, kontrol edilebilir bir seyir izlerken 58 bin 660’ı ciddi kliniğe sahip, yani daha kompleks tedavi alan, yoğun bakımda, bir kısmı entübe edilmiş durumda, her an kaybedebileceğimiz insanlar. Oran olarak baktığımızda %1 gibi çok az da görülse pandeminin boyutu nedeniyle oldukça ciddi bir şekilde sağlık emekçilerini mesaisinin önemli bir kısmını oluşturuyor. Genel görüşün odaklandığı yer ise daha çok bu hastalar oluyor, dolayısıyla hastane ve yoğun bakım olanakları tartışılıyor. Vaka yönetimi olarak bu durum doğru ve oldukça önemli olsa da salgın yönetimi açısından daha bütünlüklü bir anlayışa ihtiyaç var. Bu nedenle salgının kontrol altına alınmasında 5 milyona yaklaşan aktif hastanın tümüne yönelik önlemlere yoğunlaşmak, bu hastaların temaslılarının işyerlerinde, yaşam ortamlarında, iz bıraktığı hemen her yerin ve kişinin bulaş açısından araştırılması, şüphelilerden test yapılması, gerekiyorsa karantina ve izolasyon önlemlerine başvurmak gerekiyor. Sağlık sektörünün görünmezleri olan sağlık emekçilerinin sayıca ve nitelikçe yeterliliği ve sahayı iyi bilmeleri, toplumla ilişkilerinin sürekliliği önemli hale geliyor. Yani toplumun içinde sağlık hizmeti üreten bir modelin emekçileri olmaları gerekiyor. Karşı karşıya kaldığımız sorun tam da bu. Aile hekimliği sistemi ile sağlık emekçileri polikliniklere hapsedildiler, saha hizmeti misyonları ortadan kaldırıldı, toplumun içinden söküldüler, tıbbileşmiş hizmetlere odaklandılar. Sahaya ve topluma yabancı birinci basamak ile salgının kontrolü oldukça zorlaştırıyor.
- Tamamlanmış (kapanmış-sonuçlanmış) vakalar salgının vehametini gösteriyor. Bu kapsamda dünya genelinde yaklaşık 8 milyon 160 bin kişi var. Bunların yaklaşık 7 milyon 588 bini (%93’ü) hastalığı yenerek iyileştiler. Yüzde 7’sini ne yazık ki kaybettik. Her gün yerel, ulusal ve küresel olarak ilan edilen ölüm sayıları bunu gösteriyor. Bu yazının yazıldığı saatlerde Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 571 bin 659’idi.
- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs nedeniyle son 24 saatte 19 kişinin hayatını kaybettiğini, bugünkü vaka sayısının ise bin 12 olduğunu açıkladı. Koca, İstanbul, Urfa, Ankara, Antep ve Konya’nın yoğun bakım hasta sayısında önde olduğunu belirtti. Entübe hasta sayısında iller bir miktar farklılaşıyor: Son 3 günde ortalama entübe hasta sayısı en yüksek 5 il: İstanbul, Ankara, Konya, Diyarbakır, Bursa.
- Güneydoğu Anadolu Bölgesi, İstanbul’dan sonra yeni vaka artışının en yüksek olduğu yer olduğu görülüyor. Temmuz ayında toplam yeni vaka sayısı bu bölgede 2 bin 500’ün üzerinde çıktı. Bakanlık verilerine göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yeni vaka sayıları şöyle:
2 Temmuz | 324 |
3 Temmuz | 283 |
4 Temmuz | 313 |
5 Temmuz | 350 |
6 Temmuz | 250 |
7 Temmuz | 259 |
8 Temmuz | 281 |
9 Temmuz | 249 |
10 Temmuz | 255 |
- Bakanlık açıklamalarına göre, Diyarbakır ve Mardin, vaka sayısının arttığı 15 ilin içinde yer alıyor. 1 Haziran itibarıyla yayınlanan raporda Güneydoğu’da toplam vaka sayısı 16 bin 813 olarak kaydedildi. 1 Haziran’a kadar 28 günün vaka sayısı ise 6 bin 923 oldu ve 100 bin nüfusa oranı ise yüzde 77,1.Yaklaşık olarak Haziran’da ortalama günlük vaka sayısı 247’lerde izlerken, bu oran Temmuz’un ilk haftasında 293’lere çıkmış görünüyor. Vaka sayılarındaki artışın nedenlerini cevaplayan hekimler, maske kullanımı ve sosyal mesafe kuralına uymama, seyahat yasağının kaldırılması ile yaşanan iç göç, bölgenin sosyolojik yapısı ve hane halkı nüfusunun fazla olmasının kişisel izolasyona uygun olmaması, restoran, kafe gibi mekanların açılması, düğün, nişan, taziye gibi toplu alanlarda bulunmak gibi birçok etken sıraladı.
- Bilim Kurulu üyeleri vatandaşa tavsiyelerde bulunmaya devam ediyor. Her nedense Bilim Kurulu üyeleri devletin, kamunun ne yapması gerektiğini, Sağlık Bakanına, Cumhurbaşkanına ilettikleri önerilerin neler olduğunu bir türlü paylaşmıyorlar.
- Sermayenin tekil aktörleri kendi karlarının peşinde, salgın kontrolü çok da umurlarında değil. Özel hastaneler para yoksa Covid-19 hastalarına bakmayız derken, otobüs firmaları toplu taşımda %50 sınırlamasının kaldırılmasını beklediklerini dile getirdiler.
- Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat, özel hastanelerin hasta yükünün yüzde 40’ını çektiğini belirterek SGK’nın kararının ‘pandeminin bittiğini, özel sektöre ihtiyaç kalmadığı ve ikinci dalganın olmayacağı’ demek olduğunu ifade etti. Dernek başkanı, SGK’nın pandemi sürecinde ödediği ücreti artırarak özel hastanelere hastalardan fark alamayacağını söylediğini belirterek, 9 Temmuz’da ödemeyi azalttığını ancak yine de fark alamayacağını bildirdiğini kaydetti. Bahat, SGK’nın 30 Haziran’dan önce yatan hasta için günlük 650, yoğun bakımdaki hasta için de 1200 lira ödediğini belirterek, ödemenin yatan hasta için 43, yoğun bakım için 230 liraya düşürüldüğünü aktardı. Şöyle devam ediyor Bahat: ‘Vatandaş bundan sonra Covid-19’da özel sektörü bir tercih olarak kullanamayacak. Geldiğinde cebinden de ödemeyecek çünkü özel sektör bu fiyatlara alamayacak. Sürekli zarar ederek hasta bakamayız. Genellikle acil şartlarda gelir corona virüsü hastaları. Özel sektör bunun için bir ekipman bulunduramayacağı, ilacı karşılayamacağı için doğal olarak hasta alamayacak. Kamu hastaneleri bakacak.’. Bahat özetle paran kadar sağlık diyor. AKP hükümetinin öve öve bitiremediği neoliberal sağlık reformlarının gerçek yüzüne tüm çıplaklığı ile tanık oluyoruz.
- Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Genel Başkanı Birol Özcan, kısıtlamanın kaldırılmasının piyasaya olumlu katkı sağladığını belirterek şöyle konuştu: “Corona virüsü salgını başladığı andan beri tüm tedbirlerimizi almıştık. O zamandan bu zamana kadar seferlerimizde bir sıkıntı yaşamadık. Pandemi nedeniyle yüzde 50 yolcu taşımacılığına devam ediyoruz. Firmalarımız seferlerdeki kısıtlamaların kalkmasından memnun. Otobüsleri dolu olması ülke ekonomisine de katkısı var. Otogarların doluluğu bu nedenle önemli. Koronavirüsün tamamen bitmesi ve tam kapasiteye geçmemiz sektöre daha canlılık kazandıracak. Ayrıca şu anda uygulanan yüzde 50 yolcu taşımacılığının da en kısa sürede kaldırılıp yüzde 100’e çıkarılmasını bekliyoruz.”
- ABD’nin Florida eyaletinde de son 24 saatte vaka sayısında rekor artış yaşandı. 1 gün içinde 15 bin 299 kişide Covid-19 tespit edildi. ABD nüfusunun yüzde 7’sinin yaşadığı eyaletteki bu artış, ABD’deki günlük toplam vakanın dörtte birine denk geliyor. Eyalette son 24 saatte 45 kişi de hayatını kaybetti. Reuters Florida’da bulunan 40’tan fazla hastanenin hepsinin yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolu olduğunu bildirdi. Haber bizleri ‘yeni normalleşme’ gerçeği ile de yüzleştirirken şöyle devam ediyor: koronavirüs önlemlerini Mayıs ayında kaldırılmaya başlayan Florida, yaşlı nüfus yoğunluğu ve turizm nedeniyle salgın karşısında hassas bölgelerden biri. Eyalette bulunan Walt Disney World parkı da önceki gün yeniden ziyaretçilere açılmıştı.
- Diyarbakır’da karantina sürecinde enfekte olan sağlık çalışanı sayısı 80 iken şu an testi pozitif çıkan sağlıkçı sayısı 216.
SAĞLIK MUHALEFETİ – TOPLUMSAL MÜCADELE
- 2020-2022 Dönemi İzmir Tabip Odası Olağan Seçimli Genel Kurulu sonuçlandı. Demokratik katılımcı hekimler yönetimi bir kez daha kazandı.
- Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan anayasa binası önünde bir araya gelen yüzlerce evsiz ve kiracı, hükümetin söz verdiği fakat çözmediği lojman sorununu protesto etti. Eylemciler, özel mülkiyetin insan yaşamını tehdit eden bir sisteme dönüştüğünü belirterek, Fransa’da lojman sorununun her geçen gün büyüdüğüne vurgu yaptılar.
- Konya’nın Ilgın ilçesi Çavuşçugöl Mahallesi yakınlarındaki tarım arazilerinin termik santrale kömür temin etmek için Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kamulaştırılmasına tepki gösteren köylüler dün yol kapattı.
- Gençlik Örgütlerinin, Suruç katliamının 5. yıl dönümü nedeniyle Kadıköy rıhtımda yapmak istediği adalet zinciri polis tarafından engellenmek istendi. Engelleme girişimine rağmen kitle “Suruç’u unutma unutturma” sloganıyla Beşiktaş iskeleye yüründü.
- Tiyatro Yaşasın İnisiyatifi’ne üye 450’den fazla bağımsız tiyatro Türkiye’nin her yerinde salgın süreciyle birlikte yaşadıkları sorunlara dair ortak basın açıklaması düzenledi. Mevcut ekonomik koşullarda sahnelerin açılmasının mümkün olmadığına vurgu yapılan açıklamada, tiyatroların yaşaması için yetkili ve sorumlular göreve davet edildi.
YENİ YAŞAM İNŞASI
Kuzey Doğu Suriye’de Amûdê kentinde Kadın Ekonomi Komitesi tarafından, kadınlara iş imkânı sağlamak ve ekonomik kriz fırsatçılarını engellemek için sebze ve gıda pazarı kuruldu. Anha’da yer alan habere göre, Özerk Yönetim ve ekonomi komiteleri, bölge sakinlerine iş imkânı sağlamak ve ihtiyaçlarını karşılamak için projeler üretmeye devam ediyor. Bu projelerde özellikle kadına iş imkânlarının sağlanması ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine büyük önem veriliyor. Bu projelerden biri de Amûdê’de kurulan sebze ve gıda pazarı.
JİN
- HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Kadın Meclisi ve bileşenlerinin de katıldığı “Kadın Mücadelesi Her Yerde” kampanyası kapsamında İstanbul’da yapılan açıklamada kadınlara İstanbul sözleşmesini feshetmelerine izin vermeyeceği sözünü verdi.
- Covid-19 salgınının ekonomik etkilerini en çok hisseden meslek gruplarından biri olan ev iş işçileri, bu dönemde tazminatsız işten çıkarıldı. En çok etkilenenler göçmen kadınlar oldu. Hala çalışanlar ise kötü çalışma koşullarının yanı sıra çocuk ve ev bakımı gibi ikili bir yükün altında ezilmiş durumda.
SİYASAL SAĞLIK- EKOLOJİK SAĞLIK
- Amerika’nın sorunlarının çözümü kapitalizm değil, kapitalizm sorunun ta kendisi- David Harvey
“Şu anki sorun (ve virüsün mide bulandıracak netlikte ortaya çıkardığı şey) ise “kentsel alanlarımızın görünmez (?) ama gittikçe daha sızdırmaz hale gelen, refah ve ayrıcalık mıntıkalarını işin az, hayatın zor ve sıklıkla kısa olduğu eski bina kümeleri ve boş arazilerden ayıran sınırlarla dolması.” En yoksul mahallelerde ortalama yaşam süresi, varlıklı banliyölerdeki 90 yılın aksine, yalnızca 60 yıl. Times daha sonra bu noktanın anlaşıldığından emin olmak için ABD şehirlerindeki farklı ortalama yaşam sürelerine dair ayrıntılı haritalarını yayımladı.”
“Kesin konuşmak gerekirse, zenginlerin emeğe ihtiyacı vardır çünkü onları zengin yapan emektir. Fakat bu son kırk yıl boyunca üretilen servetten aslan payını alan taraf sermayedir. Aynı zamanda emeği güvencesizlik, teknolojik işsizlik ve sanayisizleşmeyle tanınmaz hale getiren; şehirleri ancak maaştan maaşa yaşayabilen, gıda bankaları ve ücretsiz yemekler gibi hayır işlerine başvurmadan hayatta kalamayacak bir nüfusla bırakan diğer tüm sorunları yaratan da sermayedir. Sermaye işsizlik, kişisel bir trajedi ya da hastalık vurduğu anda, ipotek ödemesi bir yana, kirayı bile karşılayamayacak bir nüfus yaratır.”
“Kentsel yenilemeye” kalkıştığımızda yalnızca yoksulluğun yerini değiştiriyoruz (Engels konut sorusu üzerine 1872’de kaleme aldığı bir denemede burjuvazinin kentsel sorunlarına dair tek çözümünün bu olduğunu öne sürmüştü). Eğer buna kalkışmazsak yalnızca oturup devam eden çürüyüş sürecini izliyoruz. O zamanlar denildiği gibi “gettonun yaldızlanması” açıkça işe yaramıyordu, bu yüzden cevap kötü etkilenmiş nüfusların kentsel mekan boyunca dağıtılması olmalıydı. Bu da pek bir işe yaramadı. İkinci yaklaşım gettoyu bir nebze dağıtmış olabilir, ne var ki ne yoksulluk düzeylerini azalttı ne de ırk ayrımcılığını dindirdi.” https://www.indyturk.com/node/190906/dünyadan-sesler/amerikanın-sorunlarının-çözümü-kapitalizm-değil-kapitalizm-sorunun-ta
- Kanal İstanbul, Yenişehir projesi ve sınıfsal durum- Fatoş Osmanağaoğlu
Kentin yeniden üretimi, kent mega projeleri sadece rant meselesi değildir, muhalefeti de dağıtmak, işçi sınıfını kent dışına itmek, hem görünmez kılmak hem de kent merkezinde söz söylemelerine engel olmak gibi işlevleri vardır. Ayrıca mahalle kültürünü, yan yana gelişleri minimuma düşürmek, insanı çitleyerek daha fazla kendine emeğine çevresine yabancılaştırmak bir diğer boyutudur.
İstanbul’un ilçelerinin birçok mahallesinde kent yoksulları ikamet etmektedir, ağırlığı işçi ve emekçi kesimdir. İşyerleri de doğal olarak o bölgede ve sanayi işletmeleridir, binlerce işçinin çalıştığı ve ikamet ettiği bir bölgeden, ilçelerden bahsediyoruz. Hem fabrikalar hem de organize sanayi bölgeleri vardır. İktidar bu bölgelerde yaşayanları açık biçimde yerlerinden süreceğini söylemektedir. http://yeniyasamgazetesi1.com/kanal-istanbul-yenisehir-projesi-ve-sinifsal-durum/
GÖRÜŞLER
- Bölgede ve Diyarbakır’da salgının etkilerini 1 Haziran’dan sonra görmeye başladık. Üç aylık karantina sürecinde Diyarbakır’da yaklaşık 25 hastayı kaybederken, 1 Haziran’dan sonra hemen her gün 2-3 hastamızı kaybediyoruz. Karantina sürecinde enfekte olan sağlık çalışanı sayısı 80 iken şu an testi pozitif çıkan sağlıkçı sayısı 216. Salgını şimdi daha katmerli yaşıyoruz. Hala birinci dalga bitmedi ve bölge olarak birinci dalganın pik noktasındayız.
- 370 yataklı Mardin Devlet Hastanesi’ne en az 300 tanı konmuş hasta tedavi ediliyor. Mayıs ayına kadar günde 2-3 Covid tanısı koyuyordum ama haziran itibariyle günde bir hekim olarak ortalama benim tanı koyduğum vaka sayısı 10’u geçiyor. Mardin’de günde ortalama 100 yeni vaka tespit ediliyor.
EKLER
· Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi: Finans Kapitale Kaynak Transferi – Mustafa Durmuş
Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin (TES) bir diğer boyutu var ki şu ana kadarki tartışmalarda neredeyse hiç yer almadı. Kısaca finansın bir alt sektörü olan sigortacılık sektöründen ama onun neredeyse yüzde 65’ini oluşturan (özel) bireysel emeklilik sigortasından söz ediyoruz.
Kıdem tazminatı bir lütuf, bağış ya da hayırseverlik kurumu değildir. İşçilerin çalışarak kazandıkları bir haktır, onların mevcut işlerinin ve geleceklerinin güvencesidir. Hangi gerekçeyle ya da biçimde olursa olsun bunun ortadan kaldırılmaması, ya da bir başka şeye dönüştürülmemesi, finans kapitale aktarılacak bir kaynak olarak, finansallaşma aracı olarak görülmemesi ve emekçilerin geleceklerinin finans piyasalarının insafına ya da performansına bırakılmaması gerekir. http://yeniyasamgazetesi1.com/tamamlayici-emeklilik-sistemi-finans-kapitale-kaynak-transferi/