KORONA GÜNLÜĞÜ 12 HAZİRAN 2021

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!

Sosyal cinayete dönüşen pandemi ölümlerine karşı öfke büyüyor. Yanlış sağlık politikaları ve salgın mücadelesine karşı yaşam hakkını savunmak için demokrasi güçleri harekete geçiyor.

***

G-7 aşı protestosuyla başladı! Kâr amacı gütmeyen uluslararası yardım kuruluşu Oxfam da zirve öncesi Cornwall’da dikkat çeken bir protesto düzenledi. Aktivistler, G7 liderlerinin maskelerini takarak küresel aşı eşitsizliğine dikkat çekti. Oxfam, dünyada yaklaşık 4 milyar insanın aşı konusunda Covax’a bağımlı olduğunu açıkladı. Oxfam’ın sağlık politikaları bölümü başkanı Anna Marriott dünyanın salgını silebilmek iin 11 milyar doz aşıya ihtiyacı olduğunu söylüyor. Oxfam ayrıca G7 liderlerini aşıların telif haklarının kaldırılmasını desteklemeye de çağırıyor. Anna Marriott, “Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan milyonlarca insanın hayatları zengin ulusların ve kar hırsı güden ilaç şirketlerinin insafına terk edilemez” diye konuştu.

OXFAM’ın çağrısını bir ileriye taşımak zorunlu. Aşı toplumun sağlık birikimi ile elde edilen bir ürün. Yine tarihsel bellekten süzülen bu bilgi bilim işçilerinin kolektif çabasıyla ileriye taşınıyor. Hem de kamu kaynakları ile… O zaman soru şu neden aşı üretiminin mülkiyeti toplumsallaştırılmıyor? Ata Soyer Sağlık Politika Okulu olarak aşı üretiminin toplumsallaştırılması ve üretimin tamamen kamu tarafından sağlanması gerekliliğini savunuyoruz.

***

Britanya şimdi de Covid-19’un Delta kodu verilen Hindistan varyantıyla boğuşuyor. Vaka sayıları yeniden yükselen ülkede geçen hafta Delta varyantı kaynaklı 33 bin vaka tespit edildi. Halk Sağlığı’nın hazırladığı rapora göre Delta varyantı daha hızlı yayılıyor ve insanları daha ciddi bir şekilde hasta ediyor. Resmi verilere göre Delta varyantıyla enfekte olan insanların yaklaşık üçte ikisine, ölenlerin de yarısından fazlasına hiçbir Covid-19 aşısı yapılmamış.

***

Covid-19 vakalarında küresel düzeyde düşüş eğilimi devam ediyor. Bununla birlikte farklı coğrafyalarda pandemi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 176 milyonu, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 3 milyon 800 bini geçti. Aktif hasta sayısı 12 milyon 300 binin altına indi.

Küresel düzeyde yeni vaka bildirimi son 24 saatte yeniden 413 bin 144 kişi, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 11 bin 500 kişi. Yeni vaka bildiriminde zirveye Brezilya yerleşti, Hindistan’da yeni vaka bildiriminde 90 binin altına düştü. Pandemi halen Asya, Latin Amerika ve Afrika’da yüksek hızda devam ediyor. İngiltere’de Delta varyantına bağlı yeni vaka bildirimi ve can kaybı yükselme eğiliminde. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Brezilya (86.1 bin), Hindistan (84.7 bin), Kolombiya (29.6 bin), Arjantin (26.9 bin), ABD (16.1 bin), Rusya (12.5 bin), İran (10 bin), İngiltere (8.1 bin), Endonezya (8.1 bin) ve Güney Afrika (8 bin).

Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 06.00) alıyoruz.

***

Türkiye’de ‘’kademeli normalleşme’’ denilerek önlemlerin gevşetilmesine rağmen salgın henüz kontrol altına alınabilmiş değil. Yeni vaka sayısı hala 6 binin üzerinde. Son 24 saatte yeni vaka bildirimi 6 bin 261 kişi. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısında bir günde ciddi düşüş oldu, günlük ölümler 96’dan 69 kişiye geriledi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı yeniden beş yüzün üzerine çıktı, 561 kişi. Toplam vaka sayısı 5 milyon 320 bine yaklaşıyor. Toplam can kaybı ise 48 bin 593 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 224 binin üzerinde.  Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Türkiye’de aktif hasta sayısı yeniden kıpırdanmaya başladı, dün itibarıyla 77 bin 821  kişiye geriledi. Bulaştırma potansiyeli yüksekliği dikkate alındığında aktif hasta sayısının hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatmak isteriz. Temaslıların gerçek anlamda saptanmasıyla bu sayının ciddi düzeyde artacağını biliyoruz. Ağır hasta sayı 1,009 kişiye geriledi. Ağır hasta oranımız %1.3’e düştü. Bu oran hala dünya ortalamasının iki katı! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin yüksek hızda devam edeceği uyarısını ısrarla vurguluyoruz.

***

Rusya’da 22 Şubat’tan beri ilk kez Covid-19 vaka sayısı 12 binin üzerine çıktı.

***

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), pandeminin kamu emekçilerinin çalışma düzeni üzerindeki etkilerini incelemek için 23 Şubat – 9 Mayıs 2021 tarihleri arasında Türkiye genelinde, 76 ilde farklı iş kollarında çalışan 2 bin 333 kamu emekçisi ile gerçekleştirilen araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Kamu emekçilerinin yüzde 90’ı Kovid-19 pandemisinin çalışma düzenlerini etkilediğini, yüzde 53’ü bu süreçte evden çalıştığını, yüzde 64’ü ise uzaktan çalıştığını ifade etti.  Pandemi sürecinde kamu emekçilerinin çalışma saatleri artmıştır. Kamu çalışanları, yasal izinlerini, öğlen ve hafta sonu tatili haklarını kullanamamışlardır. Kamu emekçilerinin yüzde 58’inin çalışma saatleri değişmiş, yüzde 53’ü evden çalışmaya başlamış, yüzde 21’inin çalışma saatleri artmış, yüzde 15’inin çalışma saatleri rotasyonla belirlenmiş, yüzde 10’u yasal izin hakkını kullanamamış, yüzde 9’u hafta sonu tatil hakkını kullanamamış, yüzde 9’u öğlen tatili hakkını kullanamamış, olduğunu ifade etmiştir. Kamu emekçileri pandemi sürecinde uzaktan çalışırken yalnızlaştılar. Kendilerini tükenmiş hissediyorlar.  Kamu çalışanlarının iş yükü arttı; yaşlı ve çocuk bakım yükümlülükleri çoğaldı, hane içi ilişkiler pandemi sürecinde bozuldu. Kamu emekçileri pandemi sürecinde gelir kaybı yaşadılar ve yoksullaştılar.

***

Almanya, Covid-19 salgını nedeniyle daha önce “riskli” ilan ettiği Türkiye de dahil çoğu ülkeye seyahat sınırlamalarını 1 Temmuz’da kaldırmaya hazırlanıyor. Almanya bu tarihten itibaren, son 7 günde 100 bin kişiye düşen günlük vaka sayısı 50 ile 200 arasında olan ülkeleri artık “risk bölgesi” saymayacak. Reuters haber ajansının aktardığı verilere göre Türkiye’de son 7 günde günlük ortalama vaka sayısı 100 binde 51’e kadar düşmüş görünüyor. Almanya, yeni vaka sayılarının yüksek ya da yeni varyantların yaygın olduğu İngiltere ve Hindistan gibi bazı ülkelerle ilgili sınırlamalarını ise sürdürecek.

Almanya’da bugün itibarıyla 100 bin kişiye düşen vaka sayısı 19’a geriledi. Son haftalarda dükkanlar ve restoranların açılması da dahil kapanma önlemlerinin çoğu kaldırıldı. Buna karşılık iç mekanlarda maske takılması, okullarda çocuklara düzenli test yapılması ve mümkün olan hallerde evden çalışmanın teşvik edilmesi konusundaki kurallar hala geçerli.

***

Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA) “Covid-19 Pandemisi Neyi Anlatıyor, Neden Önlenemiyor?” başlıklı online konferans gerçekleştiriyor. Konferans 11-12 Haziran tarihlerinde Youtube kanalı üzerinden yayınlanıyor.

***
Pandemide Merak Ettiklerimiz #7 – Ecehan Balta ile COVID-19 Döneminde Gündelik Yaşam

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu’nun haftada iki kere olmak üzere düzenli yayımladığı “Pandemide Merak Ettiklerimiz” programının yedincisinde Pandemi Çalışma Grubu üyesi ve siyaset bilimci Dr. Ecehan Balta konuk oldu.

Gündelik yaşam çalışmalarının görünmeyeni görünür kıldığını, bu alana odaklanmanın insanları gerçekliğe daha çok yaklaştırdığını belirten Balta, “Gündelik hayat aslında bir bütün olarak değişimin ve hegemonya mücadelelerinin alanı. Hegemonya mücadelesi ise temel olarak sermaye ve yaşam arasında gerçekleşiyor. Pandemi sürecinde sermayenin ve iktidarın ürettiği sloganlar ve uygulamalarla hegemonyasını pekiştirdiğini söyleyebiliriz. Çarkların durmadan dönmesi ve toplumun kazanımlarına yapılan her türlü saldırı bunun bir veçhesi” diye konuştu. Sözlerine hegemonya mücadelesinin sürekliliğine vurgu yaparak devam eden Balta, toplumun da dayanışma forumları ve gıda yardımları gibi girişimlerle hegemonya mücadelesine dahil olabileceğini ifade etti.

https://youtu.be/prLmKpWTcNo

 

AŞI TARTIŞMALARI

Son 24 saatte 578 bin 762 doz Covid-19 aşısı uygulandı. Sağlık Bakanlığı, günlük aşı tablosunu paylaştı. Türkiye’de 13 Ocak’ta başlayan Covid-19 aşılamasında bugüne kadar uygulanan aşı miktarı 32 milyon 792 bin 871 doz oldu. 19 milyon 216 bin 994 kişiye ilk, 13 milyon 575 bin 877 kişiye de ikinci doz aşı uygulanabildi.

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kargo çalışanları ve motokuryelerin de yarından itibaren aşılanmaya başlayacağını açıkladı.

***

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı, özel güvenlik sektöründe çalışan görevli, eğitici ve yöneticilerin randevu alarak Kovid-19 aşılarını yaptırabileceğini bildirdi.

***

Şehir içi ve şehirlerarası ulaşım faaliyetlerinde çalışanlar ile taksi ve dolmuş esnafı da aşı programımıza dahil oluyor. ”

***

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ve Erciyes Üniversitesi’nin geliştirdiği yerli Covid-19 aşısının Faz-3 çalışmaları için gönüllü başvuruları E-Nabız üzerinden başladı.

***

AB Konseyi, üye ülkelerin “AB Dijital COVID Sertifikası” adlı düzenlemeyi onayladıklarını duyurdu. Buna göre, seyahatlerde kullanılacak AB aşı sertifikası 1 Temmuz’da resmen yürürlüğe girecek. Aşı sertifikası ücretsiz olacak, kağıt veya dijital şekilde hazırlanacak. Sertifikayla, AB’de onaylı Covid-19 aşıları olmuş ve son dozun üzerinden 2 hafta geçmiş kişilere seyahatlerde ek test veya karantina gibi kısıtlamalar uygulanmayacak. Halk sağlığının korunması gibi gerekli durumlarda ise ülkeler ek tedbirler alabilecek. AB halihazırda BioNTech-Pfizer, Moderna, AstraZeneca ve Johnson and Johnson firmaları tarafından üretilen aşıları onaylamış durumda.

***

Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) “Yeni Koronavirüs Pandemisi Sürecinde Türkiye’de COVID-19 Aşılaması ve Bağışıklama Hizmetlerinin Durumu” adlı raporu yayımlandı.  Rapor, bağışıklama hizmetlerinin toplum sağlıyla olan yakın ilişkisine, Türkiye’de bağışıklamanın güncel durumu ve bu alanda yaşanan eşitsizliklere değinen yazılardan oluşuyor.

https://www.ttb.org.tr/userfiles/files/yeni_koronavirus_pandemisi_surecinde_turkiyede_covid19_asilamasi_ve_bagisiklama_hizmetlerinin_durumu.pdf

***

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, aşı alt yapısı ve kapasitesi olarak İstanbulluları aşılamalara hazır olduklarını belirterek, “İstanbul’da şu anda Covid vaka sayılarımız çok çok azalmış durumda. İnsanların talebine, aşı konusundaki Bakanlığımızın planlamasına bağlı ama biz 1,5 ay içinde İstanbul’un hepsini aşılarız diye düşünüyorum, tabi 12 yaş üzerinden bahsediyoruz” dedi.

***

Brezilya, Pfizer-BioNTech tarafından geliştirilen Covid-19 aşısının 12-15 yaş arasındaki çocuklarda da kullanımının onayladı.

***

Dünya Sağlık Örgütü’nün Covid-19 konusundaki özel görevlisi Dr. David Nabarro da aşı bağışının bir hayır faaliyeti olarak sunulmaması gerektiğinin altını çizerek, G7 liderlerine salgını küresel bir problem olarak belirlemeleri çağrısı yaptı ve dünyadaki herkesin aşılanmasının varlıklı ülkelerin de çıkarlarının gereği olduğunu söyledi.

***

Pandemi ve aşısını tartışmadan önce – Onur Hamzaoğlu 

Doğaya ve insana rağmen üretim, yalnızca mülksüzleri değil, sömürgenleri-mülk sahiplerini de yok olmaya doğru götürmektedir. Kapitalizmin kitlesel üretim aşamasıyla birlikte, görünür hale gelen “yok etme” süreci, kapitalizmin yetmişli yıllarda içine girdiği yapısal kriziyle eş zamanlı olarak, daha da görünür ve geri dönüşümsüz bir aşamaya ulaşmıştır. Yaşanmakta olan yapısal krizin, sermaye sahiplerinin-patronların kazanımlarıyla aşılabilmesi amacıyla, sistemin üst yapısında köklü değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Başka bir ifadeyle, seksenli yıllarla birlikte, kapitalizmin üst yapı kurumları yeniden düzenlenmiştir.

Bu dönemde burjuvazi bir yandan, değişen sermayeye/emek gücüne yönelik müdahalelerle (esnek çalışma, sendikasızlaştırma, toplam kalite, kalite çemberleri uygulamaları vb.) sömürü oranını artırmaya çabalarken diğer yandan, yeni birikim alanları yaratmıştır. Örneğin, sağlık hizmeti sunumu, bu dönemde ortaya çıkartılan yeni birikim alanlarından sadece birisidir. Ancak bu yeni birikim alanları ve emek gücüne yönelik olarak mutlak ve göreli sömürü mekanizmaları üzerinden gerçekleştirilen müdahaleler dahi, kapitalizmin bunalımının aşılması için yeterli olamamıştır. Bu durumu aşabilmek için, sermayenin değişmez kısmına yönelik olarak bugün de devam eden, doğa ve insana rağmen, yeni ve ucuz enerji ve hammadde kaynak ve çeşitliliği yaratma ile üretim sürecine dahil etme faaliyetleri hız kazanmış, doğanın tahribatı talana dönüşmüştür.

Seksenli yılların ortalarında yoğunlaşmaya başlayan bu tutum, doksanlı yıllarda, tüm dünyada sistemli bir hâl almıştır. Bu durumu doğanın politik iktisadı başlığında, “yeni ve ucuz değişmez sermaye arayışı dönemi” olarak da tanımlanabiliriz. Yeni ve ucuz değişmez sermaye (hammadde, enerji vb.) arayışının tarihsel olarak en yoğunlaştığı, geleneksel hayvansal ve bitkisel tarımın yerini endüstriyel çiftliklerin aldığı, üretim, ticaret ve ulaşım için gerekli enerjinin katlanarak arttığı ve neredeyse tamamına yakınının fosil yakıtlarla sağlandığı bir dönem olarak tanımlayabileceğimiz son 30-40 yılın sonunda “Yaşamın Krizi” yerküredeki bütün canlıları tehdit ediyor.

Belarus-Polonya sınırında 16 gün: İnsanlar donarak ölüyordu