KORONA GÜNLÜĞÜ 04 ARALIK 2020

 

  • Salgın yönetilemiyor! Sağlık emekçileri tükenmeye, ölmeye devam ediyor! Ferruh İlter, Dr. Mustafa Selek, Dr. Ahmet Zere, Dr. Mehmet Karakum Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.
  • Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) raporuna göre, Covid-19 salgınının sebep olduğu ekonomik kriz, başta kadınlar ve düşük ücretle çalışan işçilerin maaşları olmak üzere, küresel bazda işçi ücretlerini düşürdü ve eşitsizliği artırdı. Raporda, iş kayıpları konusunda ise “Düşük vasıflı mesleklerde çalışanlar, daha yüksek ücretli idari ve profesyonel işlerde çalışanlara göre daha fazla çalışma saati kaybetti” denildi. Rapora göre, 28 Avrupa ülkesinde, geçici teşvikler hesaba katılmaksızın, en düşük düzeyde ücret alan işçilerin yüzde 50’si maaşlarının tahminen yüzde 17,3’ünü kaybetti.
  • Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, tüm dünyanın 1945 yılından beri karşı karşıya kaldığı ortak tehdit salgının neredeyse birinci yılına girdiğine dikkati çekerken, “Aşı Covid-19 salgınının neden olduğu hasarı geri almayacak” dedi. Guteres, BM Genel Kurulu’nda düzenlenen Covid-19 Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Covid-19’a karşı geliştirilen aşılar birkaç hafta içinde hazır olabilir ama kendimizi kandırmayalım, aşı salgının neden olduğu yıllarca sürecek hasarı geri almayacak. Aşırı yoksulluk artıyor, kıtlık tehdidi büyüyor Seksen yılın en büyük küresel ekonomik kriziyle karşı karşıyayız” uyarısını yaptı. Salgının aslında uzun süredir devam eden eşitsizlik ve adaletsizliğin getirdiği tüm bu tehditleri gözler önüne serdiğini belirten Guterres, “Fabrika ayarlarına geri dönme zamanı geldi, güçlü bir iyileşme için değişim fırsatını yakalamamız gerek” dedi.
  • Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge, video konferans yöntemiyle düzenlediği basın toplantısında, son 3 haftadaki düşüşe rağmen dünyadaki toplam Covid-19 vakalarının yüzde 40’ının Avrupa kıtasında görüldüğünü söyledi. DSÖ Avrupa Bölgesinde şimdiye kadar 19 milyondan fazla vaka ve 427 binden fazla ölüm bildirildiğini aktaran Kluge, “Yalnızca kasım ayında 4 milyondan fazla vaka var” diye konuştu.
    • Dünya genelinde yeni vaka sayısı ve günlük ölüm sayısı rekor kırdı, son 24 saatte yeni vaka sayısı 678 bin 713 kişiye, Covid-19 nedeniyle yaşamını kaybedenlerin sayısı 12 bin 679’a yükseldi. Böylece toplam vaka sayısı 65.5 milyonun, toplam can kaybı da 1 milyon 511 binin üzerine çıktı.
    • ABD yeni vaka sayısı rekor üstüne rekor kırıyor, son 24 saatte 218 bin 576 vaka bildirimi yapıldı. Günlük ölümler de 2 bin 918’e yükselerek 3 bin eşiğini zorlamaya başladı. ABD’de toplam vaka sayısı 14.5 milyonu geçerken, toplam can kaybı 283 bine dayandı. ABD’de pandemi çığrından çıkmış durumda. İnsanlar sürü bağışıklığına ve şirketlerin piyasaya süreceği aşıya terk edilmiş durumda. Tedaviyi esas alan, özel sektöre dayalı ABD Sağlık Sisteminin salgın kontrolündeki başarısızlığı tüm açıklığıyla gözler önüne serildi. Covid-19 salgını sonrasında radikal değişikliklerin gündeme gelmesi kaçınılmaz gözüküyor. ABD’nin Seçilmiş Başkanı Joe Biden da alışılageldiği gibi sorumluluğu vatandaşa yükleyecek gibi görünüyor. Biden, koronavirüs salgınını engellemek için görevdeki ilk 100 gününde Amerikan halkından maske takmalarını isteyeceğini söyledi.
    • Yeni vaka bildiriminde ABD ile birlikte Brezilya (50.9 bin), Hindistan’ın (38.3 bin), Türkiye (32.4 bin) ve Rusya (28.1 bin) ilk beş ülke arasında yer alıyor. Bu ülkeleri İtalya (23.2 bin), Almanya (22.9 bin), İngiltere (14.9 bin), Polanya (14.8 bin), Ukrayna (14.5 bin), İran (13.9 bin)   Fransa (12.7 bin) ve Meksika (11.3 bin) izliyor. Günde binden fazla Covid-19 vaka bildirimi yapan ülke sayısı 63’e yükseldi.
  • Türkiye’de yeni vaka sayısı 32 bin 382’ye yükselerek rekor kırdı. Son 24 saatte 187 kişi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Toplam can kaybı 14 bin 316’ya yükseldi. Sağlık Bakanlığı hasta-vaka ayrımına devam ediyor, yeni hasta sayısı düşmüyor, son 24 saatte 6 bin 511 yeni hasta tespit edildi, toplam hasta sayısı da 520 bini geçti. Test sayısı 187 binin üzerine çıktı. Toplam vaka sayısı ve aktif hasta sayısı turkuaz tabloda paylaşılmıyor. Günlük olarak bu istatistikleri Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
  • Worldmeters’a göre toplam vaka sayısı 733 bin 261’e yükseldi. Sağlık Bakanlığı’nın paylaşmadığı aktif hasta sayısını da sayısı 300 binin üzerine çıktı. Ağır hasta sayısı 5 bin 611, aktif hastaların içinde ağır hastaların oranı yeni vaka bildirimdeki ciddi artış ile %2’nin altına indi. Buna rağmen hala dünya ortalamasına üç katından fazla olmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı halen  toplam vaka sayısı ve ağır hasta oranındaki çelişkili istatistikler hakkında bir açıklama yapmış değil! Konu hakkında Bakanlık tarafından çalışma yapıldığı ve yakında kamuoyu ile paylaşılacağı gazete haberlerinde yer almasına karşın henüz açıklama yapılmış değil.
  • Turkuaz tabloda paylaşılan ölüm sayılarındaki polemik devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) Mezarlıklar Daire Başkanlığı, bugün (3 Aralık) kentte 231’i’ ‘salgın hastalık’ olmak üzere toplam 475 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
  • Son bir ayda korona vakalarında yüzde 100 artış yaşanan Hatay’da, son bir haftada 3 sağlık çalışanı vefat etti. Kendisi de koronaya yakalanan Hatay Tabip Odası Başkanı Sadık Nazik “Bana ‘lütfen ağırlaşmayın, hastanede sizin için dahi yer yok.’ dediler. Gerisini siz düşünün artık” dedi.
  • Yoğun bakımlarda yer bulunamadığı, yoğun bakımların dolduğu ve yeni yoğun bakım birimleri kurulduğu haberleri her ilden, her hastaneden gelmeye başladı. Benzer şekilde Sağlık Bakanlığı’nın turkuaz tabloda paylaştığı ağır hasta sayısı da yüksek hızda devam ediyor. Peki yoğun bakımlarda neler yaşanıyor. Bu konu ile ilgili yoğun bakım hemşireleri konuştu: Bir yatak en fazla yarım saat boş kalıyor! Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkan Yardımcısı Aycan Kelez Yayık, ‘’Yoğun bakım doluluk oranları yüzde 71 olarak gösteriliyor ama İstanbul için bu oranın üzerinde bir kapasite ile çalışıyoruz. Biz mevcut Covid–19 hastaları için ayırdığımız yoğun bakımları doldurduk ve üzerine ek yataklar açtık. Yatak kapasitesinin artırılmasına rağmen hala yetemiyorsak yüzde 100’ün üzerinde kapasite ile mücadele veriyor demektir” diyerek basında çıkan haberleri doğrulamış oldu. Yayık, ‘’ Şu an benim çalıştığım hastanede yoğun bakımda olan korona virüsü hastalarının yüzde 50’si ölüyor. Salgının başlarında yüzde 30’larda seyrediyordu ama şimdi yüzde 50’lere çıkmış durumda. Bu süreçte yoğun bakım hemşireleri ciddi anlamda yoruldu ve yıprandı. Çünkü çok daha fazla hastaya bakmak durumunda kalıyoruz. Standartlarda bir hemşirenin 2 hastaya bakması gerekirken, şimdi 4-5 hastaya bakıyor. Bir korona virüsü hastasına en fazla 12 saat bakmak gerekirken 24 saat çalıştıran hastaneler var’’ dedi. Bir diğer hemşire, “Yoğun bakıma 10 hasta geliyorsa birini çıkardığımız zaman mucize hissediyoruz” diye tablonun oldukça karanlık olduğunun altını çizdi.
  • Ankara Valiliği, Vali Vasip Şahin başkanlığında toplanan İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun, kentte faaliyet gösteren OSB, küçük sanayi siteleri ve sanayi kuruluşlarının mesai saatlerini 08.00- 18.00 olarak belirlendiğini açıkladı.
  • Adalet Bakanlığı, Covid-19 tedbirleri kapsamında adliyelere ve istinaf mahkemelerine girişte HES kodu şartı getirdi, uygulama bugün başladı.
  • PTT Genel Müdürlüğü tüm illere gönderdiği genelgede, posta dağıtım çalışanlarına “Muhatap pozitif ya da temaslı olsa da tebligatı imzalat” emri verdi. Genelgenin kamuoyuna yansımasının ardından gelen tepkiler üzerine söz konusu emir iptal edildi.
  • Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), pandemi kapsamında alınan tedbirlerin sağlık emekçileri için de uygulanması talebiyle yazılı açıklama yaptı. Çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, Kovid-19’un meslek hastalığı statüsüne alınması gerektiği belirtildi. Ülkenin hem pandemi gidişatı hem de sağlık sistemi bakımından alarm vermekte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Kamuoyuna duyurulan kısıtlamalar ve tedbirler içerisinde kamu kuruluşlarının mesaileri günlük 6 saat olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden dahi tükenme aşamasına gelen sağlık emekçileri yararlandırılmamıştır” ifadelerine yer verildi.
  • Türk Hemşireler Derneği İzmir Şube Başkanı Uzm. Hem. Ebru Melek Benligül, Cumhurbaşkanlığı İdari işler Başkanlığınca yürürlüğe giren, “Kamu kurum ve kuruluşlarının çalışma başlama ve bitiş saatlerinin 2 Aralık 2020 tarihinden itibaren 10:00-16:00 saatleri arasında olacak” kararında sağlık çalışanlarının kapsam dışında bırakılmasına dair açıklama yaptı. Benligül, “Verdiğimiz değerin bir para karşılığında olması mümkün değildir. Ancak, sağlık çalışanları artık hak ettiği değeri görmeyi istemektedir” dedi.
  • Çanakkale’nin Karabiga beldesi ve Balıklıçeşme köyü artan korona virüsü vakaları nedeniyle karantinaya alındı. Esnaftan ibadethanelere kadar çeşitli yasaklar gelirken, ev ziyaretlerine ise kesinlikle izin verilemeyeceği ifade edildi. Ancak Karabiga’daki CENAL Elektrik Üretim A.Ş. Termik Santrali işçileri kapalı sistemde çalıştırılmaya devam ediliyor. Biga Ekoloji ve Yaşam Platformu halk sağlığı korunmaya çalışılırken çevre kirliliğine neden olan santralin durdurulmamasına tepki gösterdi.
  • Sonunda İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Tünel Meydanı ile Taksim Meydanı arasında uzanan İstiklal Caddesi girişine bariyerler kondu! Caddenin girişine koyulan demir parmaklıklar ile kalabalık anlarda caddeye girişin engelleneceği, İstiklal Caddesi’nin ne kadar kalabalık olduğu ise drone’larla denetleneceği belirtildi.
  • Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, SGK’de salgın nedeniyle temaslı çalışanların bildirilmesi yönünde genelge yayımlandığını ancak amirlerin buna uymadığını söyledi. Hamzaçebi, personele “Çok emin olmadıkça çalışanların temaslı olarak bildirilmemesi” talimatı verildiğini belirtti.
  • Almanya’da günlük Corona virüsü vakalarının yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesi nedeniyle kısmi kısıtlamaların 11 Ocak 2021 tarihine kadar uzatılmasına karar verildi.
  • İngiltere’nin Pfizer/BioNTech aşısına onay vermesinin üzerinden daha saatler geçmeden, eski sömürge Hindistan’da ‘aşı turizmi’ hazırlıkları başladı. Vatandaş olmayanlara aşı yapılmayacak olmasına rağmen, Hindistan’daki birçok tur şirketine sadece aşı olmak için İngiltere’ye gitmek isteyenler başvuruda bulundu.
  • Sosyal paylaşım platformu Facebook, Covid-19 aşılarıyla ilgili yanlış bilgi içeren paylaşımları kaldıracağını duyurdu. Açıklamada şu ifadeler yer alıyor: “Covid-19 aşılarının mikroçip veya resmi aşı içeriği listesinde yer almayan herhangi bir şey içerdiğine dair yanlış iddiaları kaldıracağız. Bu, aşıların güvenliği, etkinliği veya yan etkileri hakkında yanlış iddiaları da içeriyor.”
  • Devlet Tiyatrolarında büyük bir ihmalin yaşandığı ortaya çıktı. Karantina sürecinde olan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt’un oğlu Akın Kurt’un başrolünü oynadığı “Karıncalar / Bir Savaş Vardı” oyununun gösterime devam ettiği ve oyunun prömiyerinden bir gün sonra Mustafa Kurt’a Kovid-19 pozitif teşhisinin koyulması Meclis gündemine taşındı.
  • Koronavirüs testi pozitif çıkan sağlık emekçileri için 14 günlük karantina süresi uygulanmıyor. Çalışanlar, 10 gün sonra yapılan ikinci testlerinin sonucu pozitif çıksa dahi çift maske ile çalıştırılarak göreve devam etmek zorunda. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) İzmir Şubesi, karara tepkili. SES İzmir Şubesi Hukuk Sekreteri Hava Akcan, “SGK güvencesi olan bir işçi Covid-19 testi pozitif çıktığında tedavi süresi boyunca raporlu oluyor. Ancak iş sağlık emekçilerine gelince testi pozitif olsa bile çalışıyor, çünkü eleman sayısı yetersiz” diyor.
  • Alman Bertelsmann Vakfı tarafından  kamuoyu araştırma şirketi Ipsos’a yaptırılan anket evden çalışma ve uzaktan eğitim nedeniyle kadınların evde iş yükünün çok fazla arttığını gösterdi. Araştırmaya göre kamu ve iş hayatında yürürlüğe giren kısıtlamalarla çocuk bakımı nedeniyle en fazla kadınlar etkilendi. Ankete katılan kadınların yüzde 69’u ev işlerini ağırlıklı olarak kendilerinin yaptığını söylerken, ankete katılan erkeklerin yüzde 11’i ev işlerini kendilerinin yaptığını söyledi.
  • Türkiye’nin yarısından az nüfusu bulunan Polonya, Türkiye’nin aldığı aşı miktarına yakın miktarda (45 milyon doz) aşı satın almak için farklı şirketlerle anlaşma imzaladı.
  • Aşıyla ilgili komplo teorileri. Koronavirüs aşısıyla ilgili her gün yeni bir ilerleme sağlanırken özellikle sosyal medyada aşılarla ilgili söylentiler yaygın olarak ilgi çekiyor ve paylaşılıyor. Genetik kodların değiştirilmesinden, milyonlarca kişinin bedenine mikroçipler yerleştirmeye kadar birçok söylenti ‘kulaktan kulağa’ yayılıyor. BBC Reality Check ekibi yanlış iddialardan bazılarını inceledi. Koronavirüs aşısının DNA’mızı değiştireceğine ilişkin iddialar sosyal medyada en çok karşılaşılan söylentiler arasında. BBC, üç bağımsız bilim insanına bu iddiayı sordu ve “koronavirüs aşısının insan DNA’sını değiştirmeyeceği” yanıtını aldı. Yeni geliştirilen bazı aşılar, virüsün genetik materyalinin bir parçasını, yani genetik talimatları taşıyan mRNA’yı kullanıyor. İngiltere’de kullanım onayı alan ve Türkiye’nin de sipariş verdiği Pfizer/BioNTech aşısı da bunlardan biri. Oxford Üniversitesi’nden Jeffrey Almond, “mRNA’yı bir insana enjekte etmek insan hücresindeki DNA’ya hiçbir etkide bulunmaz” diyor. mRNA, vücudun kendi moleküler mekanizmalarını kullanarak, hücrelere virüste yer alan proteine benzer bir protein üretmeyi öğretiyor ve bu da bağışıklık sisteminin tepki vermesini sağlıyor. …Bir sonraki söylenti ise tüm dünyayı saran bir komplo teorisi. Bu iddiaya göre, koronavirüs salgını milyonlarca kişinin vücuduna izlenebilir mikroçip yerleştirmenin kılıfı olarak ortaya atıldı ve tüm bunların arkasında Microsoft’un kurucusu Bill Gates var. Oysa “aşı mikroçipi” diye bir şey yok ve Bill Gates’in gelecekte böyle bir projesi olduğuna dair bir kanıt da yok. …Aşıların insan ve hayvan ceninlerindeki bazı dokuları, özellikle de akciğer dokularını içerdiğine yönelik söylentilere de rastlanıyor. Bu iddialar bazen de “anne karnındaki 3-6 aylık bebeklerin kürtajla alınıp bedenlerinin aşı çalışmaları için kullanılması” şeklinde paylaşılıyor. Bu da yanlış bir iddia. Southampton Üniversitesi’nden Dr. Michael Head, bu söylentiyi net ifadelerle yanıtlıyor: “Herhangi bir aşı üretim sürecinde cenin hücresi kullanılmıyor.” (https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55172316)
  • Salgınla mücadelede en önemli iki silah – Cemal Tunçdemir

“Pandemi”, kaynak olarak insanın kontrol kapasitesini aşan doğal bir fenomen. Homo Sapiens, 200 bin yıl önce gezegende yürümeye başladığında, virüsler gezegen üzerinde 3 – 5 milyar yıllık bir tarihe sahipti bile. Mikrop, 5 milyar yıldır aynı mikrop. Bize bir kötülük kastı yok. Koronavirüs açısından baktığımızda “Covid” evrimsel bir başarı öyküsünden başka bir şey değil. Koronavirüs artık bir insan virüsü. Gezegende ona ev sahipliği yapanlar, bir yerden bir yere taşıyanlar, yarasalar veya diğer bazı tropik hayvanlar değil, biziz.

Koronavirüs bu anlamda Darwinian koşutların üçünden ikisini gerçekleştirmiş durumda: Çoğaldı ve coğrafi varlığını çeşitlendirdi. Üçüncü şart, kalıcılık için mücadele halinde. Büyük olasılıkla da başaracak. Bu başarısının türümüze maliyeti bize bağlı.

İnsanın 200 bin yıllık, modern insanın 10 bin yıllık tarihinin çok büyük bölümü, türümüzün, canlı olup olmadıkları bile tartışmalı bu mikroplarla ilişkisinin tarihi. Ama insanlık tarihi, bu önemli mücadeleyi hep görmezden geldi. Sadece çiçek hastalığı virüsü tek başına, tarih boyunca bütün savaşların öldürdüğünden daha fazla insan öldürdüğü halde, tarihteki virüs salgınları bugün bile, “bizim” atalarımızın zaferleri ve iyiliği ile “onların” atalarının kötülükleri ve hezimetlerinin anlatılmasından tarih kitaplarının dipnotları arasında yer almaya devam ediyor. (https://t24.com.tr/yazarlar/cemal-tuncdemir/salginla-mucadelede-en-onemli-iki-silah,28932)