Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ 3 MART 2021

KORONA GÜNLÜĞÜ 3 MART 2021

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor! Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ali Rıza Şahap Barlas, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Barlas’ın 45 gün önce Covid-19 aşısı yaptırdığı öğrenildi. Barlas, aşının ardından “Covid-19 aşısını sizi ve kendimizi korumak için hemen yaptırdık. Lütfen aşınızı olun” çağrısında bulunmuştu.

***

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde son yedi haftada ilk kez Covid-19 vaka sayısında artış yaşandığını açıkladı. DSÖ’nün Covid-19 hakkındaki teknik sorumlusu Maria Van Kerkhove düzenlenen basın toplantısında “Hepimizin çok sert bir uyarı alması lazım, bu virüs yeniden hızlanabilir ve biz buna izin vermemeliyiz” dedi. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus da artışın ‘hayal kırıklığı’ yarattığını fakat bir ‘sürpriz’ olmadığını söyledi. Ülkelerin salgınla mücadele politikalarını uygulamaya devam etmesini isterken, aşılamaya güvenmek için henüz çok erken olduğu uyarısında bulunan Ghebreyesus, “Kamu sağlığı tedbirleri mücadelenin temelini oluşturmayı sürdürüyor” dedi.

***

“Vaka sayılarında iki, üç hafta öncesine göre yüzde 40’a yakın bir artış” var diyen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut şunları söyledi: “İllere göre haftalık vaka sayısı haritasına baktığımız zaman Konya, Balıkesir ve Karadeniz Bölgesi’nde riskin ve vaka sayılarının arttığını görüyoruz. Bu artış da AKP kongreleriyle bağlantılı gerçekleşti diye tahmin ediyorum. Günlük vaka sayılarını aşağıya çekmek gerekiyor. Bu normalleşme dönemiyle 1 Haziran ve sonrasında yaşadığımız gibi dramatik bir tablo ile karşı karşıya kalabiliriz.

***

Prof. Dr. Kayıhan Pala, Covid-19’un İngiltere varyantının da şu ana kadar 70 ilde saptandığını belirterek, “Her yerin toptan açılması geçen yıl yaşadığımız sıkıntıları tekrar karşımıza getirecek” değerlendirmesini yaptı. Pala şu konulara da değindi: “İllere göre testlerdeki pozitiflik oranlarını bilmemiz gerekir. Dünyada kabul edilen resmi konsept, eğer 100 testte 3’ten fazlasında pozitiflik oranınız varsa salgın kontrol altında değil demektir. Türkiye yüzde 8’ler civarında şu anda. Biz illere göre hastalığı geçirip antikor geliştirenlerin oranlarını da bilmiyoruz. Bu kararlar açıklanırken Bilim Kurulunun bu kararların neresinde olduğunu toplum henüz duyabilmiş değil. Bu kararlar açıklandı ama kararlar ile bakanlığın 3 haftadır peş peşe açıkladığı 100 binde olgu sayıları arasında ciddi tutarsızlıklar var. Ordu ile Şırnak arasında 130 kat fark var. 7 günde görülen 100 bin kişiye düşen yeni olgu sayısı Ordu’da 300 civarında. Şırnak’ta 2,2 civarında. Sağlık Bakanlığı’nın bu ülkenin 81 ili arasında bu kadar yüksek farklılığın nereden kaynaklandığını açıklaması gerekir. Son 6 aydır hastalık çok yüksek oranda geçirildiği için oradaki insanlar yüksek oranda antikora sahip oldukları için mi böyle bir durum var bunu bilmiyoruz. Son olarak endişe verici 3 varyantın (İngiltere, Güney Afrika, Brezilya’da saptanan varyantlar) illere göre dağılımlarını bilmiyoruz. Her yerin toptan açılması geçen yıl yaşadığımız sıkıntıları tekrar karşımıza getirecek. Bu koşullarda önümüzdeki haftalarda özellikle riskin halen sürdüğü yüksek yerlerde olgu sayılarında bir artış beklenebilir.” https://artigercek.com/haberler/prof-dr-kayihan-pala-70-ilde-ingiltere-varyanti-saptandi

***

Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 115 milyonu geçti, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 milyon 560 bine yaklaştı. Bulaş tehdidi olan aktif hasta sayısı 21 milyon 627 binin üzerinde olup düşme eğiliminde olmasına karşın halen oldukça yüksek sayıda olduğunu hatırlatıyoruz.

Dünya genelinde haftanın ikinci günü yeni vaka sayısı 365 bin 575’e yükseldi. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 9 bin 392 kişi oldu. Günlük vaka bildiriminde Brezilya ilk sıraya yükseldi: Brezilya (58.2 bin), ABD (56.9 bin), Fransa (22.9), İtalya (17.1 bin), Hindistan (15.7 bin), Çekya (12.2 bin), Türkiye (11.8 bin) ve Rusya (11.6 bin) Bu ülkeleri İran (8.5 bin) izledi.

***

Yeni kontrollü normalleşme dönemine geçişin ilk gününde salgın ciddi büyüme gösterdi, sonrası çok daha sert olacak gibi görünüyor. Vaka-ağır hasta-aktif hasta sayısı yüksek hızda devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 10 binin üzerine çıktı, 11 bin 837 yeni vaka bildirimi yapıldı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 68 kişi olup, düşme eğiliminde olsa da hala oldukça yüksek olduğuna dikkat çekiyoruz. Toplam vaka sayısı 2 milyon 723 binin üzerine çıkarken, toplam can kaybı 28 bin 706 kişiye yükseldi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 668 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 135 binin üzerine çıktı. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısında yükselerek 100 binin üzerinde artarak devam ediyor. 01 Mart itibarıyla aktif hasta sayısı 108 bin 537 kişiye yükseldi. Ağır hasta sayısımız 1,227 kişi. Aktif vakanın yükselmesi ile %1.1’lere kadar düşen ağır hasta oranı dünya ortalamasının (%0.4) halen üç katına yakın! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunun vurgulamaya devam ediyoruz.

***

“Normalleşme” Sağlık meslek örgütlerine göre Covid önlemlerinin esnetilmesi için erken: ‘Vakalar artarken normalleşmeye gidiliyor’. Sağlıkçılara göre şehirler düzeyinde karar alabilmek için; o ilde yapılan günlük test sayılarının, mutant virüslerin oranlarının; pozitif vakalarda yaş, cinsiyet ve kronik hastalık bilgisinin, yoğun bakım doluluk oranları ve serviste yatan hasta sayılarının değerlendirilmesi gerekiyor.

Sağlıkçılar ayrıca, yüksek riskli ve düşük riskli iller arasında seyahat kısıtlaması getirilmedikçe şehirler özelinde alınan kararların etkisiz olacağını belirtiyor. TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Nasır Nesanır da Türkiye’de vaka artışı devam ederken normalleşmeye gidildiğini değerlendiriyor. Nesanır, Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 20-26 Şubat arasında Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan 59 ilde vakaların arttığını söylüyor: “20-26 Şubat verilerini bir önceki haftayla mukayese ettiğimizde aktif hasta sayısının yüzde 18 arttığını görüyoruz. Örneğin İstanbul, İzmir, Ankara, Gaziantep, Konya, Manisa ve Mersin’de vaka artışı gözüküyor. Vakalar artarken normalleşmeye gidiyoruz. Yalnızca Türkiye’nin yüzde 20’sini oluşturan 22 şehirdeki vaka sayısının azaldığı görülüyor” Nesanır, tedbirlerde esnekliğe giderken Covid-19 pozitif kişilerle temaslı olanların takibi işleminin çok daha ‘hayati’ olacağını ancak hali hazırda bu konuda da eksikler olduğunu savunuyor: “TTB Aile Hekimliği kolunun yaptığı araştırma, bizzat Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de her pozitif vakaya bir temaslının düştüğünü ortaya koydu. Peki bu nasıl olabiliyor? Bulaşların çoğunluğunun ev içi kaynaklı olduğu açıklandığına göre, bir evde sadece bir kişi mi temaslı oluyor? Açılıma gidiyoruz ama vakayla temas eden kişileri yeterince tespit edebiliyor muyuz?” https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-56255159

***

İstanbul’da kamu kurum ve kuruluşlarında mesai saatleri 09.00-12.30 ila 13.00-17.00 saatleri arasında olacak. İstanbul Valiliği’nden sokağa çıkma yasağı hakkında yapılan açıklamada, “Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, Cuma saat 21.00­ ile Cumartesi 05.00 arasında ve Cumartesi saat 21.00 ile Pazartesi 05.00 arasındadır” denildi

Ankara Üniversitesi Aktüerya Bilimleri öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Tank, yeni tip Koronavirüs’le (Covid-19) mücadele kapsamında 4 renkli harita ile kısmi normalleşme kararlarını yorumladı. Tank, “Şehirlerin turuncu ve kırmızıdan sarıya dönmesi o kadar kolay değil” derken, İstanbul’un sarı kategoriye geçmesi için vaka sayılarında yüzde 44 azalma gerektiğini söyledi.

***

Ankara Valiliği, kamu kurum ve kuruluşlarda dört farklı mesai saati uygulanması kararı aldı. Alınan karar doğrultusunda kurumların mesai saatlerinin 08.00-17.00, 08.30-17.30, 09.00-18.00, 10.00-19.00 olmak üzere dört farklı şekilde uygulanacağı duyuruldu.

***

İçişleri Bakanlığı’nın korona virüsü salgınıyla ilgili genelgesine göre; düşük, orta ve yüksek risk grubunda bulunan illerde, lokanta, restoran, gibi yeme içme yerleri ile kıraathane ve çay bahçesi gibi işyerleri için 07.00-19.00 çalışabilecek. Bakkal, market, manav, kasap, berber, kuaför, güzellik salonu, terzi, ayakkabıcı gibi yerlerin çalışma saatleri ise 07.00-20.00 olarak belirlendi.

***

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ilkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokullarındaki yüz yüze ve uzaktan eğitimlerde bir ders saatinin 30 dakika ve teneffüslerin 10 dakika olmasına karar verdi. İlkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokullarındaki yüz yüze ve uzaktan eğitimlerde bir ders saati 30 dakika ve teneffüsler 10 dakika olacak. Düşük ve orta riskli illerde bulunan ortaokulların 5, 6 ve 7. sınıflarında Türkçe, matematik, fen bilimleri, sosyal bilgiler, yabancı dil ile din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri yüz yüze eğitimle yapılacak. https://www.evrensel.net/haber/427205/ilkokul-ve-ortaokullarda-ders-saati-30-tenefusler-10-dakika-olacak

***

Okulların hangi önlemlerle açıldığını soran Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Şuğayip Vayiç, “Biz eğitimciler açısından sorun okulları açmaktan çok, okulların hangi koşullarda açılacağı ve yüz yüze eğitimin nasıl sürekli hale getirileceğidir. Peki değişen ne olmuştur da okulları yüz yüze eğitime açma kararı verilmiştir? Ya da madem aynı koşullarda okullar açılacaktı neden o zaman okullar bunca zamandır kapalı kaldı?” diye sordu.

***

Latin Amerika ülkelerinde Covid-19 vakaları ve virüse bağlı can kayıpları artmaya devam ediyor. Aşılama çalışmalarının başladığı günden bu yana ekonomisi gelişmiş ülkeler nüfuslarının ciddi bir bölümünü aşılarken Latin Amerika ülkelerinde ise yeterli aşılama yapılmadığı için can kayıpları artışa geçti. Covid-19 verilerinin derlendiği “Worldometers” internet sitesine göre, koronavirüs salgını nedeniyle son 24 saatte Brezilya’da 1,726, Meksika’da 437, Peru’da 209, Arjantin’de 115 ve Kolombiya’da 106, yaşamını yitirdi.

***

Japonya Çin’deki vatandaşlarına rektal sürüntü yoluyla Covid-19 testi yapılmasına son verilmesini istedi. Hükümet yetkilisi işlemin ‘psikolojik acı’ya neden olduğunu belirtti.

***

Almanya’da Corona virüsü salgınına karşı uygulanan tedbirlerin 28 Mart’a kadar uzatılacağı belirtiliyor.

[su_box title=”AŞI TARTIŞMALARI” style=”soft” box_color=”#cf0809″ title_color=”#080404″ radius=”0″][/su_box]

Bölgeler arası aşılama oranlarındaki eşitsizliğe dikkat çeken Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığı’na, “TÜİK ile birlikte yapılan seroprevalans çalışmasının illere göre sonuçları kamuoyu ile neden paylaşılmamaktadır?” diye sordu. Covid-19’un en önemli nedenlerinden birinin eşitsizliklere yol açan kapitalist sistem olduğunun altı çizilen açıklamada, “Aşının 21. yüzyıl dünyasında, patentli bir ürün olarak metalaşması; sağlık hizmetlerinin, piyasaya konu olan diğer mal ve hizmetlerden ayrı olmaması nedeniyle eşitsizlikler sadece ülkeler arası değil, ülkelerin kendi içinde de yaşanmaktadır” diye belirtildi. Bir doz alan kişi sayısında iller arasında büyük bir fark gözlemlendiğine dikkati çekilen açıklamada, illerden bazıları şu şekilde karşılaştırıldı: “Şırnak yüzde 1,5; Çanakkale yüze 14,4. İllerde bir doz aşı olan kişilerin o ilin nüfusuna oranı 34 ilde yüzde 10,0 ile yüzde 14,4; 33 ilde yüzde 6,0 ile yüzde 9,9; 14 ilde (Şırnak, Hakkâri, Ağrı, Şanlıurfa, Siirt, Mardin, Muş, Bitlis, Diyarbakır, Batman, Bitlis, Van, Gaziantep, Iğdır) yüzde 1,5 ile yüzde 5,0 arasında değişmektedir.” Farkın ortaya çıkmasında eşitsizliklerin önemli bir etken olduğu vurgulanan açıklamada, “65 yaş ve üzeri grubunun iller bazında oranlarına bakıldığında aşılamadaki eşitsizlik gün yüzüne çıkıyor: 65 yaş ve üzeri grubunda en yüksek aşılanma oranları Ankara (yüzde 86,8), Eskişehir (yüzde 83,9) ve Osmaniye (yüzde 81,6) illerinde gerçekleşmiştir. 65 yaş ve üzeri grubunda en düşük aşılanma oranları ise Hakkâri (yüzde 19,8) Şırnak (yüzde 21,3) ve Siirt (yüzde 24,3) illerinde gerçekleşmiştir. 65 yaş ve üzeri grubunda aşılanma oranları, Güneydoğu Anadolu’da en düşük düzeydedir. Aşılanma oranı en düşük olan iller aynı zamanda son iki haftadaki verilere göre 100.000 nüfusa en düşük vaka oranlarının da görüldüğü illerdir. Sahadan alınan bilgilere göre aşılamada yaşanan eşitsizliğin temelinde iktidarın politikalarına duyulan güvensizlik ve bakanlığın COVID-19 aşılamalarını başvuruya dayalı randevu sistemi ile planlanması nedeniyle anadilinde sağlığa erişim imkanının olmaması esas nedenler arasında görülmektedir” diye belirtildi. https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=ad4aa1e2-7b5c-11eb-9ddf-849047b3ac46

***

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut: Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘9 milyonu bulan aşılama sayısıyla nüfusunun yüzde 10’undan fazlasına ulaşan Türkiye, dünyada ilk 5 ülke arasında yer almaktadır’ dedi. Dünya’da 9’uncu sıradayız ve Erdoğan’ın verdiği bilgi yanlış. Aşılama hızı çok yavaş. Aşı hızı artmalı ve en azından toplumun yüzde 60’ı bağışıklık kazanmalı. Sağlık Bakanlığı’nın elinde 6 milyon aşı kaldı. Başka ne zaman aşı gelecek belli değil. Stadyumları bile aşılama için kullanabilirlerdi ve milyonlarca insanı kapsayan aşılama kampanyası yapılabilirdi.

***

ABD’de huzurevlerinde aşılama sonrası haftalık Covid-19 vaka sayısı, Aralık ayının başlarına kıyasla yüzde 89 oranında düştü.

***

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, aracı firmanın Coronavirus aşısına ilişkin fatura ettiği 12 milyon doları Meclis gündemine taşıdı. Emir, “Açık seçik yakalandınız. Neresinden baksanız tutarsızlık var. ‘Ticari sır’ kavramının arkasına saklanamazsınız” dedi. https://artigercek.com/haberler/chp-li-emir-acik-secik-yakalandiniz

***

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çin’nden getirilen aşılar konusunda aracı şirket olduğunu bir kez daha belirterek, olmadığını söyleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, “Seni aldatıyorlar” dedi.

***

İngiltere’deki sağlık verileri üzerinden yapılan bir araştırma, Oxford-AstraZeneca veya Prizer-BioNTech aşılarından yapılan bir dozun 80 yaş üstü kişilerde ciddi Covid-19 hastalığı riskini yüzde 80 azalttığını ortaya koydu. İngiltere Kamu Sağlığı Kurumu’nun verilerine göre bu etki aşıdan 3-4 hafta sonra belirgin hale geliyor. 70 yaş üzerinde ilk aşısını olduktan sonra koronavirüse yakalanmalarına rağmen hiçbir belirti göstermeyenlerin oranı ise yüzde 70.

***

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Avrupa Bağışıklama Teknik Uzman Grubu üyesi Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, Türkiye’nin dijital aşı platformuna dahil olabilmesi için Sinovac aşısısının Avrupa İlaç Ajansı’na (EMA) başvurup onay alması gerektiğini kaydetti. 27 ülkenin bir araya gelerek iki gün süren online toplantı yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Aksakal sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün Avrupa ülkeleri bir dijital platform olması gerektiği, AB’nin onayladığı aşılarla olan aşılamaların aşı pasaportuyla görünebilir bir platformda izlenmesi gerektiği konusunda hemfikir. Hemfikir olunmayan nokta bunun ne zaman başlayabileceği ve hangi şartlarla uygulanabileceği. Bunlar tartışılmaya devam ediyor. Ama prensipte üç ay içerisinde bu dijital altyapının hazırlanması gerektiğine karar verdiler. Bununla ilgili olarak da birtakım yaptırımların arkasından geleceği yönünde tartışmalar oldu. Bunu sadece aşı tartışması olarak düşünmek de çok doğru değil. Çünkü bu aşı pasaportunun ortaya çıkış nedeni aslında AB ülkelerinin güvenli olduğunu düşündükleri sınırlar içinde seyahatlerin serbest bırakılması.” Bu platforma üye olmak için gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aksakal şunları söyledi: “AB’den onaylı aşılarla aşılanmış toplumları ve onların kayıtlarını ortak dijital platformda görerek, onların AB çerçevesi içinde turist olarak kalmalarını sağlamak da aslında gizli bir yaptırım olarak duruyor. Biz de Avrupa’dan gelen turistler açısından iyi bir destinasyonuz. O yüzden bizim de Türkiye olarak bir an önce bu dijital platforma üye olabilmek için altyapımızı gözden geçirmemiz ve gerekli adımları atmamız gerekiyor. Bunun için yaklaşık üç ay süremiz var. http://www.diken.com.tr/dsoden-profesor-turkiyenin-asi-pasaportu-icin-sinovac-avrupadan-onay-almali/

***

ABD Başkanı Joe Biden, ilaç üretim firması Merck & Co’nun, hafta sonu acil kullanım onayı alan Johnson & Johnson’ın yeni tip koronavirüs aşısını üretmesi için kendisine özel sektörün üretimini yönlendirme hakkı veren Savunma Üretim Yasası’nı kullanacak. Dünyanın en büyük ilaç üretim şirketlerinden Merck & Co’nun aşıyı üretmesi için Biden’ın Savunma Üretim Yasası’nı devreye sokacağını bildirildi. ABD Başkanı Joe Biden, mayıs ayının sonuna kadar ellerinde, her ABD’liye yetecek kadar Covid-19 aşısı olacağını belirtti.

***

Güney Sudan’da konuşlu BM misyonunda görevli Taylandlı doktor, Covid-19’a karşı etkili olduğunu söylediği sahte aşıyı 20 dolar karşılığında 273 askere yaptı. Doktor, kandırdığı askerlere Covid-19 aşısı diye ‘su’ enjekte etti.

***

1 Mart 2021 kademeli normalleşme kararlarına toplu bakış – İlker Belek

Hükümet vaka sayısının artışta olduğu bir dönemde mecburen “kademeli” dediği “normalleşme” kararı almak zorunda kaldı. Zorunda kaldı, zira esnafın büyük bir basıncı altındaydı, üstelik turizm mevsimi yaklaşıyordu. Açıklanan kararlar yine bilim dışı bir yaklaşımı sergiliyor:

  • Salgının izleme kriteri yanlış. Dolayısıyla salgının seyrini hastalık hızı (vaka/nüfus) kriteri üzerinden izlemek yanlış. Zira test sayısı azaldıkça vaka sayısı da azalıyor, arttıkça da artıyor. Bu nedenle uygun kriter vaka/test oranıdır.
  • Güneydoğu illerinin en düşük risk durumunda görünmesinin nedeni de muhtemelen test sayısının düşüklüğüyle ilişkilidir.
  • Son birkaç haftadır hem günlük vaka sayısı hem de vaka/test oranı düzenli olarak artıyor. Günlük vaka sayısı 10 bine ulaştı, vaka/test oranı ise %7,5’i geçti. DSÖ’nün yeniden açılma için belirlediği üst sınır %5. Yani, bu ortamda normalleşme kararı zaten başlı başına yanlıştır. Hatırlayalım geçtiğimiz Mayıs ayında, günlük vaka sayısı 1.000’in altındayken tüm bilim çevreleri normalleşmenin yanlış olacağı konusunda hemfikirdi.
  • Okullarını açan ülkeler öğrencilere ve öğretmenlere yönelik bir test stratejisini belirleyerek bunu yapıyorlar. Öğrencilere haftada bir kez test yapılması gibi.
  • Salgın yönetimini il bazında ele almak, eğer iller arasında seyahat kısıtlaması uygulanmıyorsa tamamen saçma ve akıl dışıdır. https://drilkerbelek.blogspot.com/2021/03/1-mart-2021-kademelinormallesme.html

***

Gıda sektöründe normalleşen sürü bağışıklığı oldu

DİSK/Gıda-İş İstanbul Bölge Temsilcisi İbrahim Kızılyer, pandemiyle geçen bir yılda gıda fabrikalarındaki durumu anlattı: Koronavirüsün birinci dalgası olarak tabir edilen ilk 6 ay boyunca salgın fabrikalarda kitlesel bir hal aldı. Ölüm vakalarından endişe duyan işçilerin bir kısmı tek taraflı fesih yaparak haklarından feragat etmeyi yeğlediler. Yıllık izinlerini kullanarak fabrikadan uzaklaşanlar, ücretsiz izin talebinde bulunarak açlığa direnenler gibi bireysel yol ve yöntemlerle bu zor dönemi atlatmayı deneyenler oldu. Birkaç ay sonra gelen “Normalleşme” dönemi işçilerin de fabrikalarda sürü bağışıklığına alıştırıldıkları bir dönemdi. Elimize araştırmaya dayalı bir veri olmasa da gıda fabrikalarında işçilerin en az yüzde 30’unun virüse yakalandığını tahmin ediyoruz. https://www.evrensel.net/haber/427156/gida-sektorunde-normallesen-suru-bagisikligi-oldu

***

“Valla gayet normal” – Osman Elbek

İnsan sormaz mı: Çok yüksek riskli iller dışında her yerde maskesiz biçimde restoran, kafe, pastanede bir şeyler yemek serbestken, neden saat 22.00’de burnumu ve ağzımı kapatan bir maske ile sokağa çıkıp bir arkadaşıma gidemiyorum?

Söyler misiniz bana; İstanbul’da, 12 yaşındaki bir öğrenci, sokağa çıkmasına izin verildiği saatlerde aşağıdaki seçeneklerden hangisine gitmesi COVID-19 uygulamalarına göre yasaktır?

  1. a)    Restoran
  2. b)    Pastane
  3. c)    Kafe
  4. d)    Çay Bahçesi
  5. e)    Okul

Utanmayı unutan bir toplum başına gelecek tüm felaketleri “hak etmiş” demektir. https://bianet.org/bianet/toplum/240209-valla-gayet-normal

***

Gözleri özlemek – Zeki Gül

Nicedir hekimlerin, sağlık çalışanlarının muayene esnasında gözleri bilgisayar ekranındaydı. Denetim, gözetim, kayıt toplumunda, kişisel sağlık verilerinin sağlığın metalaştırılmasının bir parçası kılma uygulamaları gözleri iletişim kanalı olmaktan çıkarmıştı. Şimdilerde en risksiz iletişim gözler…

Oysa bakmak, görmek hasta muayenesinin en önemli kısmıdır. Latince’de ‘inspeksiyon’ denir. Kişinin olağan bulduğu ne varsa hekim için bir şey ifade eder. Ciltteki küçük bir şişlik, gözbebeklerinde irileşme, ellerdeki hafif de olsa titreme, muayene odasına girerken yürüyüş şekli, sesinin güçlü ya da silik oluşu, nefes alış şekli, yüzünün rengi hepsi ama hepsi tanıya giden yolda çok değerlidir. Modern tıbbın giderek hekimleri teknolojinin birer uygulayıcısı kılma gayreti toplumun genelinde olduğu gibi hekimleri de insandan uzaklaştırdı. Gelsin tetkik, gitsin film: Ya fizik muayene?

Yakın zamanda yapay zekanın doktorların birçok rolünü devralması mümkün. İnternet arama motorlarının birkaç kişisel yakınmayı yazdığımızda olası hastalıkları bize söylediği bir çağdayız. Bunun sağlık kurumlarında da yakında yaygınlaşması olası. Tele-tıp uygulaması poliklinik boyutu ile böyle olacak belki de. Önce yapay zeka bizi dinleyecek, olası tanılar üzerinden olası tetkikler isteyecek sonra bir sorun varsa hekim randevusu verecek. Yapay zekanın tam anlamı ile yapamadığı şimdilik fizik muayene yani hastayı gözlemek muayene etmek. Her ne kadar akciğer ve kalp dinleme bulgularını yapay zeka ile yorumlamak mümkünse de!  https://www.evrensel.net/yazi/88263/gozleri-ozlemek



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...