4 Mart Korona Günlüğü
Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!
***
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, vaka artışı nedeniyle önlem alınması gereken bir süreçte normalleşme adımlarının atılmasının doğru olmadığını vurguladı. Vaka sayılarında son haftalarda ciddi bir yükselme eğiliminin olduğuna işaret eden Fincancı, “Özellikle de test sayısındaki düşüşle beraber vaka sayılarının tam tersi oranda arttığını gördük. Bu koşullar devam ederse ve bir önlem alınmazsa çok daha sert bir dalgayla karşı karşıya kalacağız” uyarısında bulundu
TTB Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya: ‘’Bölgede test sayısı da aşılama da düşük; öle öle bağışıklık kazanıldı. “Hastalık zaten bölgeyi kırdı geçirdi, yapacağını yaptı. Biz öle öle, bedelini ödeye ödeye, toplumsal bir bağışıklığın kazanıldığını düşünüyoruz. Seroprevalans (hastalık geçirenlerin kanlarında bulunan antikor düzeyi) çalışmalarında, antikor pozitifliği, en fazla bölge illerinde rastlandı. Bölgede yüzde 40 ila 50 arasında nüfusun Kovid-19 hastalığını geçirdiği belirtiliyor. Tüm bunlara baktığımızda yaz aylarında acil servislerin yoğun bakıma çevrildiği, acil servislerde hasta seçmek durumunda kaldığımız süreçlerin bir sonucu olarak toplumsal bağışıklık kazanıldı. İnsanlar daha fazla bu süreçlere dikkat eder oldular. Şuanda bölgede vaka sayıları düşük olsa da sonuç itibariyle aşılanma oranları da çok düşük. Aşılanmayan çok sayıda insan var. Test sayılarında ciddi azalmalar var. Bu açıdan tehlike henüz geçmiş değil” diye konuştu.
***
Covid-19 sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 115 milyon 748 bine dayandı, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 milyon 571 bine yaklaştı. Bulaş tehdidi olan aktif hasta sayısı 21 milyon 724 bin civarında olup düşme eğiliminde olmasına karşın halen oldukça yüksek sayıda olduğunu hatırlatıyoruz.
Dünya genelinde haftanın üçüncü günü yeni vaka sayısı 434 bin 293 kişiye Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 10 bin 643 kişiye yükseldi. Günlük vaka bildiriminde Brezilya ilk sırada: Brezilya (74.4 bin), ABD (66.9 bin), Fransa (26.8), İtalya (20.9 bin), Hindistan (17.4 bin), Çekya (16.6 bin), Polanya (15.7 bin), Türkiye (11.5 bin), Almanya (10.8 bin) ve Rusya (11.6 bin). Bu ülkeleri komşumuz İran (8.5 bin) izledi.
***
Yeni kontrollü normalleşme dönemine geçişin ilk gününde salgın ciddi büyüme gösterdi, sonrası çok daha sert olacak gibi görünüyor. Vaka-ağır hasta-aktif hasta sayısı yüksek hızda devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 11 bin 520 yeni vaka bildirimi yapıldı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 65 kişi olup, düşme eğiliminde olsa da hala oldukça yüksek olduğuna dikkat çekiyoruz. Toplam vaka sayısı 2 milyon 735 bin civarında, toplam can kaybı 28 bin 771 kişiye yükseldi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 689 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 138 binin üzerine çıktı. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısında yükselerek 110 binin üzerinde artarak devam ediyor. 03 Mart itibarıyla aktif hasta sayısı 112 bin 801 kişiye yükseldi. Ağır hasta sayımız 1,224 kişi. Aktif vakanın yükselmesi ile %1.1’lere kadar düşen ağır hasta oranı dünya ortalamasının (%0.4) halen üç katına yakın! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunun vurgulamaya devam ediyoruz.
***
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güray Kılıç ve İzmir Tabip Odası Üyesi Ergün Demir ise bakanlığın kategorilerinden AK Parti’nin kongre yaptığı illerdeki vaka sayısı artışını ortaya çıkardı. Kılıç ve Demir’in hazırladığı tabloya göre AKP’nin kongre yaptığı illerdeki 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı artışları tabloda özetlendi:
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Mutant virüslerin gittikçe daha yaygın görülmesi ve bulaşıcılığın artması ihtimal dahilinde” dedi. Bilim Kurulu toplantısının ardından yazılı bir açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 7 günlük vaka görülme sıklığını il bazında yayınlamaya haftalık olarak devam edeceğiz, risk haritası da 15 günde bir yayınlanacak” dedi
***
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba: Recep Tayip Erdoğan nereyi gezerse renk kırmızıya dönüyor. Sağlık Bakanlığı’na çağrımız salgını kontrol altına almak istiyorsan Recep Tayip Erdoğan’ı Saray’da tut. Bu virüs 15 bin kişinin yan yana geldiği AKP kongrelerinde bulaşmıyor iki kişinin yan yana geldiği tekel bayilerinde bulaşıyor.”
***
Edirne’nin salgında yüksek riskli iller arasında yer alması sebebiyle açıklama yapan Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, şubat ayı itibariyle bölgede vaka sayılarında ciddi artışlar olduğunu belirterek, “Test sayıları düşük tutularak, yeni olgu sayıları düşük tutulmaya çalışılıyor” dedi.
***
Trabzon’daki Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, vaka sayılarının yüksek seyrettiği bölgede komşu illerin de bu durumdan etkilendiğini belirterek uyardı: Önlem alınmazsa ülkemizin diğer bölgelerine de yayılabilir.
***
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, kısıtlamalardaki saatlerin değişebileceğini ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde düşük ve orta riskli illerde sınırlama 22.00 ya da 00.00’a doğru kaydırılabilir. Bununla ilgili ön çalışmalar var” dedi.
***
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020 faaliyet raporu verilerine göre, 4.5 milyondan fazla öğrenci (öğrencilerin yüzde 25’i) EBA’ya ulaşamadı.
***
Sinop’un bir köyünde eşi vefat eden yaşlı kadını köylüler evlerinde misafir etti. 6 gün içinde köydeki 41 eve girip çıkan yaşlı kadının 200 kişiye korona virüsü bulaştırdığı tespit edildi. Virüse yakalananlar arasında vefat edenler de oldu.
***
İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine koronavirüs tedbirlerine yönelik ‘Dinamik Denetim Süreci’ konulu genelge gönderildi. Buna göre yeni süreçte, kolluk kuvvetlerinin yürüttüğü denetim faaliyetlerine; kamu kurum ve kuruluşlarından, yerel yönetimlerden ve meslek odalarından üyeler katılacak. İçişleri Bakanlığı, valiliklere Covid-19 tedbirlerine yönelik “Dinamik Denetim Süreci” konulu bir genelge gönderdi. Genelgeye göre, Covid-19 denetiminde kamera kayıtlarından da ceza verilebilecek.
İçişleri Bakanlığı, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında 1 Mart Pazartesi günü açıklanan ‘kontrollü normalleşme süreci’ ile ilgili sıkça sorulan sorulara yanıt verdi. https://www.icisleri.gov.tr/kontrollu-normallesme-sureci-ile-ilgili-sikca-sorulan-sorular#
***
Düşük risk grubundaki Van’da her şey serbest ama gösteri ve yürüyüş yapmak, açık hava toplantıları 15 gün süreyle yasaklandı.
***
İzmir Valiliği aldığı kararla; bakkal, market, kasap gibi işyerleri için kapanma süresini saat 19.00’dan saat 20.00’ye uzattı. İzmir’e yurt dışından gelenler için yapılan rutin test uygulamasının da 15 Nisan 2021 tarihine kadar uzatıldığı bildirildi.
***
“İki haftadan beri konuşulan normalleşme sürecinin getirdiği rehavetle insanların bir miktar gevşemesiyle maalesef moralimizi de bozan yükselmeler meydana geldi” diyen İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde aslında daha farklı bir politika izlenebilir” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, iki haftada bir güncellenecek normalleşme uygulamasının ilin risk durumuna göre daha erken de yapılabileceğini söyledi. Ama illerimizin yöneticileri, gerek vaka sayısı düşük, gerekse yüksek illerde iller arası kısıtlama uygulayabilirler. İle giriş çıkışlarla ilgili çeşitli kısıtlamalar koyabilirler. Aşı olup olmadığına bakabilirler, HES kodu sorgulayabilirler; bunların hepsi uygulanabilecek şeyler. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, tam yetkili. İl yöneticileri, kendi illerinin dahil olduğu risk grubunda daha olumsuz bir yere doğru gidiş olmaması için ile giriş çıkışta devletin o sırada yaptığı aşılama sırasına göre, kişilerin aşı olup olmadığını sorgulayabilir, HES kodu sorgulayabilir” diye konuştu.
***
‘Mevcut yasakların sürdürülebilir olmadığını’ savunanlar arasında olduğunu ifade eden TTB Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, salgının henüz ilk dalgasının kontrol altına alınamadığını söylüyor. Pala, ‘’ Test sayısı azaldığı oranda vaka sayısı da azalıyor. Sağlık Bakanlığı’nın da test sayılarını azalttığını görüyoruz. Bu noktada uluslararası bir parametreyi söylemek isterim; günlük bin kişi başına test sayısının 2’nin altına düşmesini istemeyiz. Hedef ise 5’in üzerinde olmalı. Türkiye’nin nüfusunu sığınmacılarla birlikte kabaca düşünecek olursak, günde en az 180 bin test yapmamız lazım” diyor. Korona virüsü etkisinin tam kapanma ile azaltılabileceğini kaydeden Pala, önümüzdeki haftalarda özellikle riskin sürdüğü yerlerde vaka sayılarında artış beklediğini belirtiyor.
***
Doç. Dr. Çağhan Kızıl, ‘kontrollü normalleşmeyi’ değerlendirdi: Veri paylaşımı yok, aşılama yetersiz, kriterler muğlak, bölgeler arası seyahat serbest. Böyle, deneyerek görme yöntemi pandemiyi uzatır.
***
Yüksek riskli illerden İstanbul’da, Çekmeköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, okullara gönderdiği yazıyla öğretmenlerin katılımıyla zorunlu yüz yüze seminer düzenleneceğini bildirdi. Eğitim emekçileri tepkili.
***
AKP’li vekile göre Covid-19’a karşı tarhana etkili! Uşak Milletvekili Güneş, Uşak’ın “Düşük riskli iller” arasında yer almasıyla ilgili “Uşak tarhanasının da büyük rolünün olduğunu düşünmekteyiz” dedi.
***
37 barodan ‘300 kişilik genel kurul’ kararına tepki. ‘Kontrollü normalleşme süreci’nde genel kurulların ‘300 kişiyi geçmeyecek’ şekilde yapılması kararına 37 barodan tepki geldi. “Aklımızla alay mı ediliyor?” diye sorulan baroların ortak açıklamasında “Baro genel kurullarını 300 kişiyle sınırlamak, barolara ’genel kurul yapmayın’ demektir” denildi.
***
Sağlık Bakanı’nın, “Herkes için eşit risk yok o yüzden herkese eşit ödeme yapamayız” sözlerine tepki gösteren sağlık emekçileri, ek ödemelerin eşit dağıtılmasını istedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi, sağlık alanında performanstaki eşitsizlik uygulamalarına dikkat çekmek amacıyla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yeni binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada “Hakkınız ödenmez dediler, ödemediler” pankartı açılırken, “Yoksul olabilmek için ek iş yapmam gerekiyor”, “Çok şükür ekmek yiyebiliyoruz ve zenginiz” ve “Yıpranma payım nerede” dövizleri taşındı.
***
UNICEF’in verilerine göre, dünya genelinde 168 milyondan fazla çocuğun okulu Covid-19 kaynaklı önlemler nedeniyle neredeyse bir yıldır kapalı. Bu ülkelerin üçte ikisi Latin Amerika ve Karayipler’de bulunuyor. 14 ülke arasında okulların en çok kapalı kaldığı ülke ise Panama oldu. Onu El Salvador, Bangladeş ve Bolivya izledi. UNESCO’nun son verilerine göre, dünya genelinde 888 milyonu aşkın çocuk, okulların tamamen veya kısmen kapalı olması nedeniyle eğitimlerinde aksamalar yaşamaya devam ediyor.
***
Hollanda’nın başkenti Amsterdam’ın kuzeyindeki Bovenkarspel kasabasındaki bir Coronavirus test merkezinin önünde Çarşamba sabahı bir patlama meydana geldi. Hollanda’da son iki ayda daha önce iki kez test merkezlerine saldırı düzenlenmişti. Sokağa çıkma yasağının yürürlüğe girdiği 23 Ocak’ta, aşırı sağcı partilerin çağrısıyla ülkenin doğusundaki Urk kentinde bu kararı protesto eden göstericiler, Coronavirus test merkezini ateşe vermişti.
***
İrlanda’nın başkenti Dublin’de binlerce kişi Haziran ayına kadar uzatılması planlanan koronavirüs yasaklarını protesto etti. İrlanda devleti koronavirüs kısıtlamalarını en etkili şekilde uygulandığı ülkelerden biri. Salgının başından beri ülkede uygulanan koronavirüs kısıtlamaları devam ediyor.
Ülkede 5 kilometre kuralı uygulanıyor. Vatandaşlar evlerinden 5 kilometreye kadar uzaklaşabiliyor. Beş kilometre kuralı gıda alışverişi ve açık alanda spor etkinlikleri için yeterli görülüyor. Ülkede barlar, giyim mağazaları, alışveriş merkezleri kapalı. Ancak okulların kademeli bir şekilde açılması planına geçilmiş durumda. Restaurantlar ise sadece dışardan sipariş alabiliyor.
İrlanda hükümeti, bu kısıtlamalar doğrultusunda pandemi başlangıcından bu yana işsiz kalan vatandaşlarına haftalık 350 euro işsizlik ödemesi yapıyor. Fakat pandemi kısıtlamalarının Haziran ayına kadar uzatılacağı haberi üzerine kısıtlamalara karşı olan vatandaşlar sokağa çıkarak protesto düzenledi. Polis güçleri ile vatandaşlar arasında çatışmalar yaşandı.
***
Türkiye’de obezite oranları her geçen yıl yükseliyor. Korona virüsü pandemisi döneminde hareketsizlik ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklik de obezite tehlikesini daha da arttırıyor. Türkiye’de toplumun 2/3’nün ‘obez’ ya da ‘şişman’ olduğunu belirten Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD) Başkanı Ayhan Dağ’a göre ölümcül sonuçlar doğurabilen obezitenin nedenleri arasında ekonomik kriz ve gıda ürünlerinin fiyatlarının yüksek olması da yatıyor.
AŞI TARTIŞMALARI
Hacettepe Üniversitesi, Çin’den alınan Sinovac aşısının üçüncü faz sonuçlarını açıkladı. Buna göre aşının etkililiği yüzde 83.5, hastanede yatışı engelleme oranı ise yüzde 100. En sık görülen yan etkiler yorgunluk yüzde 9.8, baş ağrısı yüzde 7.6, kas ağrısı yüzde 3.8, ateş yüzde 2.5, titreme yüzde 2.4 ve lokal yan etkilerden en sık görüleni ise enjeksiyon yerinde ağrı yüzde 1.6. İlk doz aşı sonrası ortanca takip süresi 70 gün, 2’nci doz aşıdan 14 gün sonrası için ortanca takip süresi 42 gündür. Çalışma süresince her iki kolda da ölüme rastlanmamıştır.
***
Sosyal medya platformu Twitter, Covid-19’a karşı geliştirilen aşılarla ilgili sürekli olarak yanlış bilgi yaydığı belirlenen hesapları, beş ihlalin ardından kalıcı olarak engelleyeceği bir sistemi hayata geçiriyor.
***
Dünyanın farklı ülkelerindeki sol figürler, ilaç şirketlerine tepki gösterdi ve aşıların patentinin kaldırılmasına yönelik çağrı yaptı. Jacobin Magazine dergisinde yayımlanan çağrıda, Fransa’daki Sol Parti’nin Avrupa Birliği Parlamentosu’nda milletvekili Jean-Luc Mélenchon, 2007 ve 2017 yılları arasında Ekvador’da devlet başkanlığı yapmış ve büyük ölçüde sol politikaları hayata geçirmiş olan Rafael Correa, Brezilya’nın eski devlet başkanı Luiz Inácio Lula da Silva gibi isimler bulunuyor. Çağrıda, dünyadaki bir avuç zengin ülke hükümetinin aşıları stoklaması nedeniyle, dünyanın geri kalanının aşıya erişebilmek için daha fazla ücret ödediği belirtildi ve “Covid-19 tedavisinde kullanılacak olan aşılardaki patentlerin kaldırılmasını istiyoruz. Kâr hırsı, küresel halk sağlığının sağlanması önünde bir engel teşkil edemez. Birçok ülkede, aşıların serbestçe üretilmesine ve dağıtılmasına izin veren ücretsiz lisanslama, resen lisanslama ve zorunlu lisanslama mekanizmaları vardır. Bu ülkelerin liderlerini bu araçları olabildiğince çabuk kullanmaya çağırıyoruz. Bu yönde atılacak adımlar, aşı maliyetlerini düşürmeyi ve üretimlerini hızlandırmayı mümkün kılarak, milyonlarca insanın hayatını kurtarabilir” denildi.
***
Hepimiz eşit şekilde güvende olmadan, hiçbirimiz güvende olmayacağız – Selin Sayek Böke
Dünya bugün müthiş bir ahlaki sınavdan geçiyor. Türkiye de öyle… Zenginler yoksullardan, iktidarlara ve egemen güçlere yakın olanlar olmayanlardan daha değerli değildir. Unutmayalım ki, hepimiz eşit şekilde güvende olmadan, hiçbirimiz güvende olmayacağız.
“Güneş’i patentleyebilir misiniz?”… Jonas Salk’ın geliştirdiği çocuk felci aşısını patentlememe gerekçesini açıklamak için 1955’te sorduğu bu soruyu yüksek sesle tekrar tekrar sormamız gereken günlerden geçiyoruz. Elbette hayatın kaynağı olan Güneş’in patentlenemeyeceği konusunda herkes hemfikir. O halde, bugün dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgınına karşı tüm dünyanın ortak “normalleşme” sınavının yanıtı olan aşıların da patentlerle sınırlandırılmaması gerektiği konusunda da hemfikir olmalıyız!
***
Pandemiden infodemiye: Yanlış bilgi salgından daha tehlikeli
Doç. Dr. Suncem Koçer “Yanlış bilgi her şeyden önce bir insan ve toplum problemi. En çok da insan sağlığı ile ilgili olduğunda tehlike teşkil ediyor” diyor.
İnfodemi, information ve epidemic kelimelerinin bir araya gelmesiyle türeyen ve bir salgına yol açan virüse bilgi salgınının da eşlik etmesiyle ortaya çıkan bir durum. Kelime ilk kez 2003’te kullanılmış ancak 2020’de yeniden gündeme geldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Aralık 2019’da dünya gündemine taşınan Covid-19 salgınına yanlış bilgi salgınının da (infodemic) eşlik ettiğini duyurdu. Covid-19 salgınının ulusal gündeme taşındığı 2020 Şubat’ından itibaren sosyal medya platformları ve mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla yayılan yanlış bilgiler kamu sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.
Sosyal medyanın yanlış bilginin yayılmasında rolü büyük. Her şeyden önce sosyal medya kamusal alanda yanlış bilginin yayılmasını kolaylaştıran değişimler getirdi. En basitinden konvansiyonel medyada bilgi dolaşımı hiyerarşik, merkezi ve dikeyken sosyal medyadaki yatar dolaşım denetim ve filtreleme sorunlarını beraberinde taşıyor. Sosyal medyanın görünüşte hiper-demokratik doğası aslında bireyleri kırılgan kılıyor. Yeni mesajlaşma teknolojileri ve platformların kapsayıcı regülasyonun zorluğu bir başka sorun. Mezenformasyona has estetiğin, diğer bir deyişle kısa, basit, şaşırtıcı, duygusal, görsele yaslanan içeriklerin sosyal medyanın doğasından beslendiğini de biliyoruz. Sosyal medyada sonsuz bir çeşitlilik içinde olduğumuza dair bir yanılsama yaşıyoruz ama işin özünde kendimizinkine benzeyen seslerden başka sesleri duymuyoruz.
https://bianet.org/bianet/medya/240244-pandemiden-infodemiye-yanlis-bilgi-salgindan-daha-tehlikeli
***
AB’nin yeterli miktarda aşı siparişi verdiği konusunda herkes hemfikir. Çünkü bugüne kadar Brüksel tarafından üye ülkelere dağıtılmak üzere verilen aşı siparişlerinin miktarı toplamda 2,6 milyar adedi buluyor. (AstraZeneca:400 milyon adet, Sanofi-GSK 300 milyon adet, Johnson and Johnson: 400 milyon adet, BioNTech-Pfizer: 600 milyon adet, CureVac:405 milyon adet, Moderna: 460 milyon adet). Ancak AB komisyonuna yönelik eleştiriler sipariş verilen aşının miktarı değil, zamanlaması üzerine.
Öncelikle Orta Avrupa ülkelerinden yükselen eleştiriler, AB komisyonunun siparişleri geç verdiği, dolayısıyla Brüksel tarafından üye ülkelere yönelik aşı tedarik ağının çok yavaş işlediği yönünde. AB’ye yöneltilen aşı eleştirilerinde başı V4 ülkeleri (Çekya, Macaristan, Polonya ve Slovakya) çekiyor. Bir başka tartışma konusu da AB’nin yakında uygulamaya koyacağı “aşı pasaportu” meselesi. AB hareket ve seyahat serbestliğini sağlayabilmek için koruyucu aşı olanlara verilmek üzere özel bir kimlik belgesi hazırlanacağını açıklamıştı. Ancak şimdi bu belgenin kimlere verilebileceği de tartışma konusu haline geldi. Sağlık uzmanı bürokratlar bu belgenin doğal olarak AB tarafından onaylanan aşıları olanlara verilebileceğini söylüyor. Peki, bu durumda merkezi olarak henüz onay almamış diğer aşıları olan milyonlarca AB vatandaşı ne olacak?
AB’de aşılama oranı yüzde 6 dolayında iken, bu oran İsrail’de yüzde 50, İngiltere’de yüzde 25, ABD’de ise yüzde 18 dolayında. AB ise aşılamada dünyada en hızlı giden ülkelerin temposunu yakalayabilmiş değil.