Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ 28 TEMMUZ 2020

KORONA GÜNLÜĞÜ 28 TEMMUZ 2020

GÜNDEM

  • Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Demokratik Mücadele Programı”nın ikinci aşamasının final buluşması İzmir İl Örgütü’nün Gündoğdu Meydanı’nda düzenlediği “Demokrasi Kürsüsü” ile son buldu. Buluşmada HDP Eş Genel Başkanı Sancar  “Bu etkinliği HDP düzenledi doğrudur ama HDP’yi hiçbir zaman tek güç olarak görmedik. HDP’siz olmaz, ama sadece HDP’li de olmaz. Bu nedenle ‘Demokrasi Buluşması’, bu ülkede demokrasi ve barış isteyen herkesin etkinliğidir.” açıklamasını yaptı.
  • Türkiye ve bağlı silahlı gruplar, Minbic’e yönelik top atışı yaptı. Top atışı sonucu aralarında çocukların da olduğu aynı aileden 6 kişi yaşamını yitirdi, 6 kişi de yaralandı. Saldırıya ilişkin açıklama yapan Minbic Askeri Meclisi, Türkiye ve denetimindeki grupların hakimiyetlerinde tuttuğu Minbic’in Şêx Nasir ve Ewlaşlî köylerinden Minbic’in kuzeybatısındaki Qort Wêran ve Wîlanlî köylerine yönelik top atışı yaptığını duyurdu.
  • İktidar imha ve inkar siyasetine devam ediyor. İçişleri Bakanlığı Ağrı, Iğdır ve Kars’ta “Yıldırım-3 Ağrı Dağı” adıyla askeri operasyon başlatıldığını duyurdu. Operasyon binlerce askeri personelin katılımıyla yapıldığı belirtildi. Bu arada Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Botaş Karakolu’ndan Cudi Dağı’na yapılan top atışları nedeniyle Uyanık (Xinis) köyü kırsalında başlayan yangın ise sürüyor. Yangına herhangi bir müdahalede bulunulmuyor.
  • İHD Ankara Şubesi’nin, İç Anadolu bölgesinde bulunan cezaevlerine dair hazırladığı 3 aylık hak ihlalleri raporuna göre, 19 tutuklu yaşamını yitirdi, 32 tutuklunun işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldı. Toplam başvuru sayısının 65 olduğu bu başvuruların sağlık hakkı ihlali, görüş ve iletişim hakkı ihlali , işkence , şiddet ve kötü muameleyi içerdiği detaylı olarak belirtilmektedir.
  • ‘Adil yargılanma’ talebiyle avukat Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal ölüm orucuna devam ediyor. .Ebru Timtik eyleminin 208,  Aytaç Ünsal ise 177’nci gününde. Ebru timtik “Yargıtay’ın bu adaletsiz kararı bozması halinde ölüm orucunu sonlandıracağım.” açıklamasını yaptı.  Bu arada avukatların Adli Tıp Kurumu’nda muayene olma talepleri yargılandıkları mahkemece kabul edildi.
  • Covid-19 nedeniyle eğitime çevrimiçi devam edilen Peru’da, yaşadıkları köyde internet çekmeyen öğrenciler, her gün 4 bin metre yükseklikte tepeye tırmanmak zorunda kalıyor. Peru Eğitim Bakanı’nın virüs nedeniyle başlattığı ‘evde öğreniyorum’ programı için, annenin bulduğu yeni isim ise ‘dağda öğreniyorum’. Türkiye’nin bir çok yerinde de  buna benzer eğitimde fırsat eşitsizliği bulunmaktadır.
  • Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından hazırlanan Eğitim İzleme Raporuna göre pandemide artan ekonomik güçlükler sebebiyle eğitime erişemeyen çocukların oranının artabileceği vurgulanıyor. Rapora göre  hanelerin yüzde 11,7’sinde internet erişimi, yüzde 82,4’ünde masaüstü bilgisayar, yüzde 51,3’ünde ise taşınabilir bilgisayar yok.
  • Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, salgın döneminde İş Kanunu’nun hiçe sayılarak akademisyenlerin işlerine son verildiğini açıkladı. Açıklamada üniversitelerin ise sözleşmeyi uzatmama yolu ile iş güvencesini ortadan kaldırdığı vurgulandı. Açıklamanın devamında  “Salgın koşullarında üniversitelerde kıyım yapılması, bilimsel olarak üniversitelerin niteliklerini iyice törpülerken, üniversite öğrencilerinin de hak kaybına uğratılmasına neden olacaktır. İşten çıkarılanlar arasında 50’den fazla akademisyen, idari ve yardımcı personel vardır” denildi. 
  • Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, “Türkiye’nin Suriye savaşında yaptıkları bizim için kabul edilemez” diyerek, Türkiye’ye deniz kuvvetlerinde kullanılan araç ve teçhizat dışında, hiçbir silah satışına onay vermediklerini açıkladı. Bu kararın alınmasında Türkiye’nin Libya’daki tutumunun da etkisi mevcut.
  • 95 sığınmacıyı Afrika’dan Avrupa’ya götüren bir gemi Malta açıklarında bozulurken, sığınmacılar 34 saati aşkın süredir ölüme terk edilmiş durumda. İtalyan ve Maltalı yetkililerin yanı sıra yakındaki bir başka geminin sığınmacılara yardım etmediği, bir bebeğin ölmek üzere olduğu belirtiliyor.
  • Sosyal medyayı kontrol altına almak amacıyla  sosyal ağ sağlayıcılara Türkiye’de temsilci bulundurmadıkları takdirde 5 aşamalı yaptırım getiren sosyal medya düzenlemesine muhalefet partileri şerh düştü.
  • Osman Kavala’nın tutukluluk süresinin bin günü geçmesi nedeniyle açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı, Kavala’nın serbest bırakılmasını istedi.

MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ-SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI

  • Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünya geneline yayılan korona virüsü salgınının ‘en kötü küresel sağlık acil durumu’ olduğunu söyledi. Önlemlere uyma konusunda Kanada, Çin, Almanya ve Güney Kore’yi örnek gösteren Ghebreyesus, “Önlemlerin uygulandığı durumlarda vakalar azalıyor. Uygulanmadığı durumlarda artıyor” ifadelerini kullandı. “Yayılımı bastırmalıyız ancak aynı zamanda savunmasız grupları belirlemeli ve hayat kurtarmalıyız, mümkünse ölüm oranını sıfıra indirmeliyiz eğer değilse minimuma indirmeliyiz” diyen Ghebreyesus, bu konuda Japonya ve Avustralya’nın başarılı olduğunu aktardı.
  • Küresel vaka sayısı 16 milyon 653 geçerken, can kaybı sayısı ise 657 bine yaklaştı. 218 bini geçen yeni vaka sayısı, bayrama kadar toplam vaka sayısı 17 milyona ulaşacak. On beş ülkede 2 binin üzerinde yeni vaka bildiriliyor.
  • ABD pandemiden en çok etkilenen ülke konumunda. Toplam vaka sayısı 4.4 milyonu, can kaybı 150 bini aştı. Halen 2.1 milyonu aşan aktif hasta bulunuyor. Günlük yeni vaka sayısı 60 binin üzerinde seyrediyor. Kaliforniya, New York, Florida ve Teksas en çok etkilenen eyaletler konumunda. Bu eyaletlerde toplam vaka sayısı 400 binin üzerinde… Can kaybında New York (32 bin 708) ve  New Jersey  (15 bin 899) ilk iki sırayı paylaşıyor. ABD’de hıza dönüştürülen istatistiklerde oldukça yüksek. Covid-19 insidansı (görülme sıklığı) milyon nüfusta 13 bin 388, ölümlülük hızı ise milyon nüfusta 454.
  • Resmi istatistiklere göre Türkiye’de son 24 saatte 919 kişi hastalığa yakalandı, 17 kişi hayatını kaybetti. Toplam vaka sayısı 227 bini geçti, can kaybı 5 bin 630 oldu. Son 3 gün yoğun bakım sayısı oransal olarak en çok artan iller: İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Diyarbakır.
  • Diyarbakır’da Covid-19 tanısı konan Şeref Yıldız vefat etti. Yakınları, durumu ağırlaşınca entübe edilmesi gereken Yıldız için aradıkları beş kentteki (Diyarbakır, Mardin, Batman, Elazığ ve Urfa) hastanelerden ‘Yer yok’ yanıtı aldıklarını belirterek tepki gösterdi. HDP Batman milletvekili Feleknas Uca, yaşananlara sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösterdi. Uca, şu paylaşımda bulundu: “Diyarbakır’da Covid-19 pozitif çıkan KOAH hastası bir vatandaşın durumu gittikçe ağırlaşıyor. Yoğun bakım ünitelerimizde yeterince yer var diyorsunuz ama hasta, saatlerdir yoğun bakıma sevk edilmesine rağmen, yeterli yatak yok diye yoğun bakıma alınmadı. @drfahrettinkoca. Dün geceden beri, tüm çabalara rağmen yoğun bakımda yer bulamadığımız hastamızı ne yazık ki kaybettik. Bunun sorumluları, bu süreci kötü yönetip, bunu halktan gizleyenlerdir. İnsanlar göz göre göre ölüyorlar. Siz daha neyi, kimden saklıyorsunuz?@drfahrettinkoca”
  • Mardin’de vaka sayısının 5 binin üzerine çıktı. Kızıltepe  vakaların en yoğun yaşandığı ilçe. Özel ve devlet hastanelerinde acil olmayan ameliyatlar yapılamıyor. Kentteki devlet hastanelerinin tüm katları dolu… Hekimler ile sağlık çalışanları yoğun bir emek harcayarak çalışmalarını yürütüyor, ancak bu “yetmiyor”.
  • Zonguldak’ın Devrek ilçesinde, koronavirüsü rakamlarında hızlı bir yükseliş yaşanıyor. İlde pozitif hasta sayısının en fazla olduğu ilçe olan Devrek’te 1 yaşındaki bebeklerde bile hastalık görülmeye başlandı. Devrek Kaymakamlığı özellikle çocuklar için maskesiz sokağa çıkılmaması çağrısı yaptı.
  • Koronavirüs pozitif vakaları çıkan Dardanel fabrikasında işçiler 14 gün boyunca fabrika sahasında ve konaklama alanlarında gözetimli karantinaya alınacak. 1000’i aşkın işçinin çalıştığı fabrikada, işçilerden aldığımız bilgilere göre fabrika içerisinde bulunan üç bölümde pozitif vakalara rastlandı. Pozitif vaka sayısının ise 40’a yaklaştığı belirtildi. Ancak buna rağmen işçilere test yapılmadı.
  • Covid-19 seroprevalans çalışması yöntemi kamuoyu, akademik çevre, meslek örgütleri, halk sağlığı uzmanları derneği ile paylaşılmamıştı. Gazetelerden öğrenmişti ilgili çevreler. Çalışmanın sonuçları da damla damla paylaşılıyor. Önce Bakan Koca twitter mesajlarına saklı paylaşımlarda bulundu, şimdi de devreye Bilim Kurulu uzmanları girdi. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, hastalık belirtisi taşımayan her on bin kişiden 25’inin virüsü taşıdığını ve bulaştırdığını belirterek, “Boş bulunmaya gelmez, risk büyük” uyarısında bulundu. Salgın yönetiminde şeffaflık ilkesi ayaklar altına alınmaya devam ediyor.
  • Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız, koronavirüs vakalarında yaşanan artışa dikkat çekti:  “İlk pik döneminin yaşandığı Nisan ayını hatırlayacak olursak o dönemde biz büyük bir endişe taşıyorduk. Vaka sayıları artacak, hastane kapasiteleri zorlanacak, yoğun bakımlar dolacak endişesi ile ciddi bir tehdit ile karşı karşıya olduğumuzu söylüyorduk. Bu dönem Mayıs ayında azaldı. Kayseri’deki günlük vaka sayıları 5’e kadar inmişti. Bu durum gereksiz bir rahatlamaya neden oldu. Tedbirlerin azaltılmaması gerektiğini vurgulamamıza rağmen tedbirler gevşetildi. Yaz aylarının da getirdiği rehavetle Kayseri’de günlük 5 olan vaka sayısı şimdi 100’ü geçti. Bu durum ikinci pikin kapıda olduğunu gösteriyor. Tekrar sil baştan olaya yeniden başlayacağımızı gösteriyor. Bizim arzu ve isteğimiz hastalık nedeniyle kapasitelerin zorlanmamasıdır. Büyük bir tehdit karşımızda duruyor”
  • İngiltere’de bir evcil kedide korona virüsü tespit edildi. Başkent Londra’ya bağlı Weybridge kasabasında yaşayan bir ailenin kedisine geçen hafta yapılan testin pozitif çıktığı ve bunun ülkede bir hayvanda görülen ilk korona virüsü vakası olduğu belirtiliyor.
  • Yeni tipi koronavirüse karşı Amerikan biyoteknoloji şirketi Moderna tarafından geliştirilen aşı adayının insanlar üzerindeki denemesinin ilk safhası başlıyor. Moderna, ilk denemelere 30 bin gönüllünün katılacağını açıkladı. Amerikan hükümetinin de desteklediği aşı çalışmasının testleri, bugüne dek insanlar üzerimde yapılan en geniş kapsamlı deneme olacak. Gönüllüler, 28 gün arayla ikişer doz aşı olacak. Bir gruba gerçek aşı adayı, diğer gruba ise tuz içerikli plasebo enjekte edilecek.
  • Araştırmacıların Cell adlı dergide yayınlanan çalışmada bildirdiğine göre, Covid-19’a yol açan korona virüsü türü olan SARS-CoV-2’nin bulaştığı insan hücreleri, hastalık bulaşmayan normal hücrelere kıyasla ‘filopod’ adı verilen çok sayıda ve normalden daha uzun çıkıntılar oluşturuyor.
  • Koronavirüste ikinci dalganın başladığını söylediği Belçika’da, Mayıs ayı sonunda aşamalı olarak gevşetilen önlemlerin yeniden sıkılaştırılması kararlaştırıldı. Ulusal Güvenlik Konseyi, aile ziyareti, sosyal iletişimde bulunulacak kişi sayısı ve kitlesel etkinliklere katılıma sınırlama getirdi. Konsey, daha önce kapalı alanda 200, açık alanda 400 kişiye kadar katılıma izin verilen kitlesel etkinliklere de sınırlama getirdi. Kapalı alanlardaki etkinliklere en fazla 100, açık alanlardakilere ise 200 kişi katılabilecek. Randevular hariç, mağaza içinde alışveriş 30 dakika ile sınırlı olacak. Belçika hükümeti tarafından, iç turizmi canlandırmak amacıyla ücretsiz dağıtılan tren kartlarının kullanımı da, Eylül ayına kadar ertelendi.
  • Salgının en fazla artış gösterdi Anvers (Antwerpen) eyaletinin ise, yeniden kilitlenmesi gündemde. Alınacak katı önlemler arasında, Anvers eyaletinin yeniden dış dünyaya kapatılması da bulunuyor. Anvers’in yer aldığı Flaman kesiminde, açık ve kapalı alanlardaki tüm spor karşılaşmalarına seyirci yasağı tekrar getirildi. Belçika Fas Camileri Federasyonu da, 31 Ağustos’a kadar camilerdeki bütün faaliyetleri askıya almayı kararlaştırdı. Camilerde vakit ve Cuma namazlarının yanı sıra, bayram namazı ve bayramlaşma da yapılmayacak.
  • ABD’nin en çok Covid-19 vakası görülen dördüncü eyaleti Teksas’taki bir hastaneye, yükü kaldıramaması nedeniyle hangi hastaların tedavi edilip hangilerinin ‘ölmeleri muhtemel’ olduğu için eve yollanacağının kararlaştırılmasını öngören ‘kritik bakım yönergesi’ yollandı. Uzmanlar, vaka artışından toplu etkinlikleri sorumlu tutarken yetkililer, “Maalesef Star Bölgesi Memorial Hastanesi’nin doktorları, kapasiteyi aşan hasta sayısı nedeniyle hangilerinin tedavi edileceği konusunda seçim yapmak zorunda kalacaklar. Tedavi edilemeyecek hastalar eve yollanacak” dedi.
  • ABD’de beyzbol sezonunun başlamasından günler sonra bir takımda 14 kişide Koronavirüs tespit edildi.
  • Avrupa ülkeleri yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınında normalleşme sürecinin başlamasıyla yeniden artan vakalar nedeniyle ikinci dalga endişesini aşamaya başladı. Milyonlarca insanın Avrupa çevresine yaz tatili için seyahat etmesi endişeleri arttırdı. Fransa’da gençlerde vakaların artmaya başlaması uyarılara neden olurken Almanya’da da kamu sağlığı birimi, son haftalardaki ciddi artışlara ilişkin uyarıda bulundu. Britanya’nın İspanya’yı güvenle seyahat edilebilecek ülkeler listesinden çıkarmasının ardından bu kez İspanyol adaları da listeden çıkarıldı. Hükûmet, tatile gidenlere genel bir uyarıda bulunarak “Hiçbir seyahat risksiz değil” dedi. Avrupa genelinde artan vakaların yeni tedbirlere neden olma ihtimali tatil planlayanlar ve organizasyon şirketleri için endişeye neden oldu.
  • Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) vakalarının arttığı Lübnan’da gelecek iki hafta için sıkı önlemler belirlendi. İbadet yerleri, sinemalar, barlar, spor etkinlikleri ve kalabalık mağazalar kapatıldı. Şirketler, bankalar ve eğitim kurumları kısıtlı günlerde açık olabilecek. Lübnan’da alınan önlemler Müslümanların kalabalık toplanmalar yaptığı Kurban Bayramı öncesi belirlendi.

TOPLUMSAL MÜCADELE-SAĞLIK MUHALEFETİ

  • Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) üye sağlık emekçileri 21 — 24 Temmuz tarihlerinde Eskişehir’de eylem; Ordu ve Urfa’da basın toplantısı gerçekleştirdi. Yunus Emre Devlet Hastanesi önünde eylem yapan sağlık emekçileri ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizi işaret ederek ek ödemelerin düşüklüğünü protesto etti. 

Ordu’daki basın toplantısı Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) binasında yapıldı. Yapılan açıklamada “Sanki bu ülkede tek sıkıntımız AVM’lerde oturmakmış gibi AVM’ler açıldı ve sırası ile kuaförler, kahvehaneler, düğün salonları derken temmuz ayının sonu gelmesine rağmen ülkenin birçok ilinde vaka patlamaları yaşanmaya başlandı. DSÖ ve dünya ülkeleri eylül veya ekim gibi ikinci dalgayı beklerken biz daha birinci dalgayı bitiremedik. Ordu ilimizde birçok mahalle karantina altına alındı, Altınordu ve Fatsa da enfekte olan sağlık emekçilerimiz var. Enfekte olan arkadaşlarımız sağlık ordusunun kahramanlarıdır, biz SES olarak o arkadaşlarımızın fedakarlığı önünde saygı ile eğiliyoruz.” denildi.

Urfa’daki COVID-19 pandemisi ile ilgili basın açıklaması da SES Şube Yönetim Kurulu tarafından yapıldı. SES Şube Eş Başkanı Salih Karataş tarafından okunan açıklamada “İlk başlarda yerel yöneticiler ve idareciler tarafından inkar ve salgını görmezden gelen bir tutum sergilense de zamanla artık saklanamaz bir şekilde artış olduğu görülmektedir. Durum bu haldeyken Şanlıurfa il sağlık müdürlüğü işlemez hale gelmiş, adeta halkımız ve sağlık emekçileri kendi kaderlerine terk edilmiş durumdadır” denildi.

  • Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı tarafından Sağlık ve Toplum Covid-19 Özel Sayısı yayınlandı. Özel yayında Covid-19 pandemi süreciyle birlikte Türkiye’deki göçmen ve mültecilerin durumu ve covid-19 ve şehir temizliği gibi toplumsal konulara da değinilmektedir.
  • Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Çapaklı köyünde, 34 bin metrekare alan üzerinde Biyogaz Enerji Santrali ve Gübre Üretim Tesisi kurulmak isteniyor. Uşak- Ege Biyogaz Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılacak olan biyogaz santraline karşı çıkan köylülerin direnişi ise devam ediyor. Geçen günlerde darp edilip gözaltına alınan köylüler, jandarmanın tavrını protesto etti. Santrale karşı mücadele eden Çapaklı halkı ile dayanışmak için Salihli Çevre Derneği, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) köy meydanında basın açıklaması düzenledi. Bölgeden yurttaşların da katıldığı açıklamada, “Jandarmanın uyguladığı şiddet asla kabul edilemez, boyun eğmeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

YENİ YAŞAM İNŞASI  

Sivas’ın İmranlı ilçesine bağlı Kapıkaya köyü yıllardır içme suyu sıkıntısı çekiyor. Devlet kurumlarına başvuru yapmalarına rağmen bir türlü yapılamayan su deposu için bir araya gelip el birliği ile su depolarını yapmaya çalışıyorlar. Köy muhtarı ve Koçgiri Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı Rıza Erdoğan öncülüğünde toplanan yardım ile işe koyuldular. Su sıkıntısı nedeniyle yıllardır toprağa bir şey ekemediklerini, köy yerinde bir şey ekip biçemiyor olmanın tek sebebinin su olduğunu, bu nedenle bir soğana, bir domatese dahi hasret kaldıklarını dile getirdiler.

JİN

  • Öyle tepeden inmedi mücadeleyle kazandık –Mehmet Elma

İstanbul Sözleşmesi, ilk imzacı Türkiye başta olmak üzere, kabul edilen birçok üye ülkenin iç hukuk kanallarında bütün hükümleriyle uygulanmıyor olsa da uzmanlar, kadın örgütleri ve hukukçular tarafından dünya genelindeki kadın hareketlerinin en önemli somut kazanımı olarak görülüyor.

Bu somut kazanımların bütün üye ülkeler tarafından uygulanması, sürdürülebilirliği ve koltuk savaşlarına kurban edilmemesi, somut kazanımı var eden kadın örgütlerinin hala mücadelesini verdikleri bir konu.

Türkiye’de artan kadın cinayetleri, istismar taciz, tecavüz ve mobingle birlikte cezasızlık politikalarının sürdüğü bir süreçte İstanbul Sözleşmesi’nin amasız, fakatsız, koşulsuz sahiplenilmesi ise kadınların yaşam hakkı için oldukça elzem.

https://yeniyasamgazetesi1.com/oyle-tepeden-inmedi-mucadeleyle-kazandik/
  • CHP, KADEM ve kadınların siyaseti- Berrin Sönmez

Politik gündemde haftanın konusu hiç şüphe yok ki CHP kurultayı. Ve kurultayda kadın politikacıların seçim başarısı, üzerinde durulmayı en çok hak eden konu çünkü siyasette kadın kotası, cam tavan haline gelebiliyordu. Cam tavan kavramı önemli ama söz konusu siyasete egemen erkek aklı olunca o yüzde 33 kadın kotasının kalın bir beton tavana dönüşebildiğini de görmüştük. CHP 37’nci Olağan Büyük Kurultayı’nda kadın kotası oranı, kadınlar için tavan sınır olarak kullanılmadı. Türkiye siyaseti için tartışmasız anlamlı ve önemli bir adım. Fakat daha önemlisi kadın politikacıların liste delerek seçilme başarısı. Toplamda dokuz kadının listelere rağmen seçilme başarısı sergilediği kurultayın ve aralarında Gazete Duvar yazarı Tuba Torun’un da bulunduğu seçilmiş kadın politikacıların dönüştürücü güç yaratacağını umuyorum. Yüzde 33 kadın kotasının üzerine çıkılması, feminist literatürün, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde gerekli görülen zihniyet dönüşümü için kritik eşik olarak tanımladığı, yüzde 33.5 oranına ulaşılması nedeniyle ümit vaat ediyor.

Siyasetin kadınları, partileri içindeki güçlerini, ilişkide olsunlar veya olmasınlar bağımsız kadın hareketinden alıyor. Bu gerçeğin herkes tarafından teslim edilmesi, aktif politikacılar ve sivil toplum gönüllüsü kadınlar arasındaki ilişki ve işbirliğinin arttırılmasına katkı sağlayacaktır. İşte o zaman hegemonik erkeklik savunusunu sözleşme karşıtlığıyla perdeleme taktiği izleyen kadın düşmanlarının siyaset üzerindeki baskısı püskürtülebilir. 

https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2020/07/28/chp-kadem-ve-kadinlarin-siyaseti

  • İktidar bürokrasi tarafından üstü örtünmeye ve unutturulmaya  çalışılan Nadira Kadirovanın şüpheli ölümü bütün yaptıklarına rağmen toplum hafızasında canlılığını koruyor. Nadira  Kadirovanın ölümünden sorumlu olduğu düşünülen AKP mv. Şirin Ünal’ın Ayasofya paylaşımından sonra toplumun tepkisi devam ediyor. Nadira Kadirova’nın annesi paylaştığı  videoda “Şirin Ünal senin bu dünyada yaşamaya hakkında yok. Sen benim kızımı öldürdün. Güzel melek kızımı öldürdün. Sen katilsin” açıklamasını yaptı.
  • Muğla’da 2013 yılında ayrı yaşadığı eşi Sedef Berberoğlu’nu öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet, aynı araçtaki diğer kişiyi öldürmekten müebbet ve bir kişiyi öldürmeye teşebbüsten 15 yıl hapse çarptırılan sanık Lütfü Sefa Berberoğlu hakkındaki yerel mahkeme kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay, bozma ilamında karara gerekçe olarak “Türk Medeni Kanunu’nun eşlere yüklediği sadakat yükümlülüğünü ihlali”ni gösterdi. Kararda, sanığın cezasında indirim yapılması gerektiği savunuldu. 
  • Diyadin Belediyesi’ne atanan kayyum tarafından  Aile ve Kadın Politikaları Müdürlüğü’ne bir erkek atadı. Yerine kayyum atanan Diyadin Belediyesi Eşbaşkanı Evren Demir “Maalesef bu zihniyet kadını kabul etmiyor ve kadından korkuyorlar. Despotlukla ve darbe zihniyetiyle gelen bir yönetimin kadına bakış açısı çok da farklı olamazdı. Kadın birimine bir erkeğin atanması kesinlikle kabul edilecek bir durum değil. Kadını yok sayan bu gerici zihniyeti şiddetle kınıyorum” açıklamasını yaptı.
  • Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin kadın çalışanları, erkek şiddetini protesto etmek için siyah giyerek eylem yaptı. Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eşi Ümran Uysal’ın da destek verdiği açıklamada kadınlar, “Bizler; kadın katili, tacizci, tecavüzcü olduğu bilinen ve kadına yönelik şiddet uygulayan kimseye, makamı, mevkii, toplum içindeki durumu ne olursa olsun hizmet etmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz” dedi.

SİYASAL SAĞLIK – EKOLOJİK SAĞLIK

  • Kazdağları’nın çığlığı: ‘Alamos Gold işgalcisin. Defol’

Kazdağları’nda altın şirketleri Alamos Gold ve Doğu Biga Madencilik’in geçekleştirdiği ekolojik katliam karşısında başlatılan direniş birinci yılını geride bıraktı. Bundan bir yıl önce Kirazlı Balaban’da maden sahasının yanı başında başlatılan çadırlı direniş nöbeti her türlü baskı ve engelleme girişimlerine karşın devam ediyor.

25 Temmuz günü Kazdağları’na gitmek isteyen yaşam savunucuları Eceabat’ta jandarma tarafından durdurulmuş, hukuksuzca gece geç saatlere kadar bekletilen yaşam savunucuları darp edilmişti.

İstanbul’dan yola çıkan ve engellenen yaşam savunucuları, aynı gün Çanakkale’de Golf Çay Bahçesi önünde Kazdağları’nda nöbet tutanların da yer alacağı, “Alamos’u Tahliye Et” etkinliğine katılacaktı. İstanbul’dan yola çıkan yaşam savunucuları Eceabat’ta jandarma tarafından darp edilirken, Çanakkale’de de “Alamos’u Tahliye Et” etkinliği için buluşanlara polis saldırısı gerçekleşti, 16 kişi gözaltına alındı.

Çanakkale’ye girişleri hukuksuzca engellenen ve İstanbul’a geri dönen doğa ve yaşam savunucuları dün akşam, Çanakkale’de boğulmak istenen Kazdağları’nın çığlığını Kadıköy’den yükseltti. Kadıköy’de bir araya genler, “Alamos’u tahliye et”, “Doğa kazanacak, yaşam kazanacak, Kazdağları kazanacak”, “Ruhsatsız şirket, Kirazlı’yı terk et” , “Her Yer Kazdağları Her Yer Direniş” sloganları attı.

https://siyasihaber4.org/kazdaglarinin-cigligi-alamos-gold-isgalcisin-defol

  • Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, kentlerde yaşayanların daha büyük bir ‘Corona’ tehdidiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Kalabalık ve sıkışık yerleşim yerlerinde virüsün bulaşma riskinin fazla olduğunu ve vakaların yaklaşık yüzde 90’ının kentlerde tespit edildiğini söyleyen Guterres, salgınının, dünya genelindeki kentleşmenin değiştirilmesi için de bir fırsat olduğunu ifade etti.

Guterres, “Kentleşmeyi yeniden düşünmenin ve yeniden şekillendirmenin zamanı geldi” dedi. Pandemi nedeniyle birçok kentte yeni bisiklet ve yaya yolları açıldığını söylerken bu sayede ulaşımın ve hava kalitesinin değiştiğine dikkat çeken Guterres, doğa dostu ulaşım tercih edilerek büyük kentlerde iklimi korumaya yönelik yeni bir anlayışın hakim olabileceğini ve bu sayede yeni istihdam alanları oluşabileceğini ifade etti.

GÖRÜŞLER

  • Koronavirüs (Kovid-19) salgınının en yaygın olduğu kentlerin başında bölge kentleri gelirken, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mardin Şubesi önceki gün yaptığı açıklamayla Mardin’deki vaka sayısının 5 bine yaklaştığını duyurdu.

Kovid-19’un ulaşmasının en zor olduğu kırsal mahallelerde de vaka sayısının arttığını kaydeden Dr. Derya Etem, “Şu anda Mardin’in sağlık alt yapısını aşan bir düzey de hızlı bir vaka durumu ortaya çıkıyor ve Kurban Bayramı’nda vaka sayısında patlama olmasından endişe ettiklerini   ” söyledi.

Mardin’de pandemi sürecinin ilk dönemlerinde halkın durumun ciddiyetinin farkında olması nedeniyle sürecin kontrollü bir şekilde yürütüldüğünü hatırlatan SES Eşbaşkanı Bilek de, “Normalleşme adı altında atılan adımlar ile birlikte salgının bittiği, kontrol altına alındığı izlenimi verildi. Doğal olarak bu da halkın önlemlere dikkat etmemesine neden oldu. Bu da virüsün yayılmasına ortam sağladı. Son günlerde neredeyse Kovid-19 hastası dışındaki hastalara hizmet verememeye başladık. Nitelikli ikinci basamak sağlık hizmeti sunamaz hale geldik. Bunu da kesinlikle şu anki politikaya bağlıyoruz. Alınan kararların sahadaki gerçeklikle uyuşmamasına bağlıyoruz. Çünkü biz ne kadar salgın az desek de hastanelerin doluluk oranlarından Mardin’in çok ciddi vaka sayısı olduğunu diyebiliyoruz. .Sürü bağışıklığı denilen yöntem ile pik seviyesi görülecek.. Mardin’de pik seviyesine ne zaman ulaşılacağı yönünde bir öngörüde bulunamıyoruz. Bölgenin  önemsenmediği yönünde söylemler var. Mardin için günlük sadece 140 test yapılacağı fikri doğru ise, biz bunun bölgeye yönelik özel bir politika olarak değerlendiririz.” diye konuştu.

EKLER

  • Enfekte olan hücreler virüsü yayan uzantılar üretiyor-Jack J. Lee

Araştırmada kullanılan yüksek çözünürlüklü elektron mikroskobu, enfekte haldeki maymun hücrelerinde bu tür filopodların var olduğunu doğruladı ve çıkıntılardan tomurcuklanan SARS-CoV-2 viral parçacıklarını görüntülemeyi başardı. Bu çıkıntıların, virüsün yayılmasında keşfedilmemiş rolleri olabilir ve gelecekteki antiviral tedaviler için hedeflenecek bir araç olarak bizlere yardımcı olabilirler.

Buna benzer iğne benzeri çıkıntılar, yapıların farklı roller üstlendiği bazı sağlıklı hücrelerde de bulunur. Örneğin, onarım hücreleri, yaralanan bölgelere gitmek amacıyla ortay çıkan kimyasal ipuçlarını tespit etmek için filopod gönderir.

Sars salgınının arkasındaki korona virüsü dahil olmak üzere, diğer virüsler de hücrelerin filopod tomurcuklandırmalarına yol açıyor olabilir. Marburg ve Ebola gibi kimi virüsler, enfekte hücrelerin ürettiği filopod boyunca seyahat eder ve doğrudan bir hücreden diğerine taşınmak için bu yapıları kullanabilir.

  • ‘Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’  -Fikret Başkaya

Türkiye açlık, yoksulluk, işsizlik, sefalet ve şiddet sarmalına hapsolmuşken, koronavirüs salgınıyla boğuşurken, bir müzeyi cami yapmanın mana ve mahiyeti ne olabilir? Şu sefil kılıç şovu nasıl açıklanabilir? [Kaldı ki, Ayasofya’nın bir bölümünde zaten namaz kılınıyor ve minarelerden de ezan okunuyorken… 24 Temmuz’da geri kalanının da fethettiler ve muratlarına erdiler… Böylece İstanbul’u ikinci defa fethetmiş oldular…] Sorunun cevabı, ‘Türkiye Cumhuriyeti laik olmadığı için…’ olabilir. Cunta anayasasına “laik” yazılınca rejim laik olmuyor… Tabii ‘demokratik, sosyal, hukuk devletidir’ demekle de… Bunların hiçbirinin ‘reel bir karşılığı’ yok… Kısa bir cümlede dört yalan söylemek demek. Bu rejimin genleri demokrasiye, laikliğe izin vermez. Geride kalan yüzyılda vermediği görüldü… O halde neden olmayan bir şey varmış sayılabiliyor, insanlar yalanı gerçek sayabiliyor? Bağnaz resmî ideoloji sayesinde…

Türkiye Cumhuriyeti’nin vazgeçilmez kuralı, Türk ve Müslüman olmayanların yaşamasına izin vermemekti. Rejim, Türk-İslam sentezi üzerine inşa edilmişti. Sadece Türk olmak yetmiyordu. Mutlaka Müslüman da olmak gerekiyordu…

http://yeniyasamgazetesi1.com/ayasofya-i-kebir-cami-i-serefi/


İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...