Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ (24 KASIM 2020)

KORONA GÜNLÜĞÜ (24 KASIM 2020)

  • Salgın yönetilemiyor! Sağlık emekçileri tükenmeye, ölmeye devam ediyor! İstanbul Eczacı Odası Onur Kurulu eski üyelerinden Eczacı Erhan Yüksel, Denizli’de Eczacı Hasan Özışık, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Bilgi İşlem Merkezi’nde çalışan Öğr. görevlisi Erkan Özkan, İstanbul Acıbadem Sağlık Grubu’nda çalışanı İhsan Sarohan ve Çorum Sungurlu TSM personeli olup filyasyon ekibinde Yakup Tunga Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.
    • Pandemi dahi tek adam rejimini durdurmuyor, emek, demokrasi ve özgürlük mücadelelerine saldırılar ve baskılar devam ediyor. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) binasında 2018 ve 2020’de yapılan iki ayrı aramada bulunan isim listelerinde adlarının yer alması nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada gözaltına alınanlardan beşi tutuklandı. Tutuklananlar arasında TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Şeyhmus Gökalp de yer alıyor.
  • Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Aşı denemelerinden gelen son olumlu haberlerle, bu uzun ve karanlık tünelin sonundaki ışık daha da parlaklaşıyor” dedi. Ghebreyesus, aşıların geliştirilmesinde gösterilen hızın, bunların adil şekilde dağıtılması hususunda da gösterilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
  • Angela Merkel, yoksul ülkelerin koronavirüs aşısına erişimi konusunda endişeli olduğunu söyledi Almanya Başbakanı “pandemiyi kontrol altına almak için aşı, her ülke için eşit erişilebilir ve uygun fiyatlı olmalıdır” dedi
  • Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca ortaklığında geliştirilen koronavirus aşısının koruyuculuk oranı yüzde 70 olarak açıklandı. İki doz halinde uygulanan aşıda gerçek aşının yapıldığı 30 gönüllüde Covid-19 görülürken, plasebo alanlar arasında hastalığa yakalananların sayısı 101 oldu. Gönüllülere iki yüksek doz verildiğinde koruma oranı yüzde 62; ilk dozu düşük, ikincisi yüksek uygulandığında ise bu oranın yüzde 90’a kadar yükseldiği görüldü.
  • Pandemi dizginlenemiyor. Haftanın ilk günü olmasına karşın yeni vaka sayısı 504 binin üzerinde. Toplam vaka sayısı 59.5 milyonu geçti. Günlük can kaybı 8 bin civarında. Toplam can kaybı ise 1 milyon 400 binin üzerine çıktı. Aktif vaka sayısı 17 milyona dayandı.
  • ABD’de yeni vaka bildiriminde açık ara fark ile zirvedeki yerini koruyor. Yüksek yeni vaka bildirim yapan ülkeler şunlar: ABD (172.1 bin), Hindistan (37.4 bin), Rusya (25.2 bin), İtalya (22.9 bin), Brezilya (16.6 bin), İngiltere (15.5 bin), Polonya (15 bin), Almanya (14.5 bin), İran (12.5 bin) ve Ukrayna (10.9).
  • Resmi istatistikler dahi Türkiye’de salgın dizginlenemiyor. Yeni hasta, ölüm ve ağır hasta sayılarında rekor üzerine rekor kırıyor. Son 24 saatte 6 bin 713 kişiye Covid-19 tanısı konulurken, 153 kişi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi.  Hastalığın bulaş potansiyelini gösteren aktif hasta sayısı da yükselmeye devam ederek 60 binin üzerine çıkarak 63 bin 133 kişiye yükseldi. Ağır hasta sayısı 4 bin 409 kişi. Test sayısı 161 binin üzerine çıktı, buna rağmen halen hedeflenen 200 bin test sayısından oldukça uzağız.
  • Resmi rakamlara göre ülke çapında Covid-19 kaynaklı can kaybını 153 olarak duyurmasına karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığı, dün (23 Kasım) İstanbul’da 201’i ‘bulaşıcı hastalıklar’ olmak üzere 442 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
  • İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün gece İstanbul’da ‘bulaşıcı hastalık’ kaynaklı vefatların 186 olduğunu ifade edip “”Ben şimdi ne yapayım yani; susayım mı, yutkunayım mı? Ben, uyuyamadım ki gece. Defin sayımız, 450’lere doğru yürüyor. Yani yetiştiremiyoruz. Normalde Kasım ayında bizim defin sayımız İstanbul için 180-200 kişidir. Şu anda 450’ye doğru gidiyor. Bu kadar zor durumdayız” dedi.
  • İstanbul’da artan ölümler Covid-19 pandemisi ile birlikte derinleşen krize bağlı ‘’aşırı ölümler’’ kapsamında değerlendirilmelidir. Aşırı ölümler, kriz dönemlerinin getirdiği sosyoekonomik sorunlar nedeniyle artan hastalıklar ve sağlık hizmetlerinden yararlanmanın azalmasına bağlı artış gösteren ölümler olarak ele alınıyor. Ortalama olarak bir günde 200’ü geçmeyen İstanbul’da ölümlerin 450’ye yüklenmesini Covid-19 ve ekonomik krize bağlayabiliriz.
  • İstanbul Bahçelievler ilçesi Zafer mahallesinde tespit edilen koronavirüs vaka sayısı, salgının kentte geldiği vahim durumu ortaya koyuyor. Sadece bu mahallede vaka sayısının 2200 olduğu mahallenin muhtarı Ahmet Reyhan tarafından sosyal medya aracılığıyla duyuruldu.
  • Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç, hastanelerde Covid-19 hastalarına yer bulunamadığını belirterek, ““Covid-19 hastalarını, hastanelerde yer olmadığı için adreslerini ve telefonları alarak ya evlerine gönderiyoruz ya da gözlem odalarında veya acil servislerde bekletiyoruz. Evlerine gönderdiğimiz hastaları yer açılınca, yatak boşalınca çağırıyoruz.” dedi. Ankara Şehir Hastanesi’ndeki ameliyathanelerin ardından yeni doğan yoğun bakım ünitelerin “yetişkin yoğun bakım” ünitesine çevrildiğini söyleyen Karakoç şu bilgileri verdi; “Hastanede yoğun bakım yatak sayısı 16’dan 24’e çıkarıldı. Burada yoğun bakım doluluk oranı yüzde 85 civarında. Çalıştığım Yenimahalle Devlet Hastanesi’nde ise yüzde 90 seviyesinde.”
  • Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Laleş Tunç, kasım ayından itibaren Türkiye genelinde günlük vaka sayısının 50 binin üzerinde olduğunu kaydetti. Bakanlığın açıkladığı rakamlarla toplumun rehavete itildiğini vurgulayan Tunç, “Salgın bu hızla devam edersek hastaneler yükü kaldıramayacak” uyarısında bulundu. Tunç, “Aslında aşikar olan bu durumu bakanlığın kendisi de, ‘Açıklananlar hasta sayısı, vaka sayısı değil’  gibi dünyanın başka bir yerinde rastlayamayacağımız bir açıklama ile kabul etmiş oldu. Bakanlık asemptomatik evde tedavi alan hasta sayısını açıklamadığını iddia etti. Dünyanın her yerinde ‘vaka’ ve ‘hasta’ aynı şeydir. Bakanlık evde tedavi alanların asemptomatik yani semptom göstermeyen hastalar olduğunu belirtti. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki Covid-19 enfeksiyonunda asemptomatik enfeksiyon sıklığı en yüksek serilerde bile tüm enfeksiyonların  yüzde  50-60’ıdır. Bakanlığa göre ise evde tedavi gören ve ‘hasta’ olmayan bu ‘semptomsuz’  ‘vaka’ sayıları tablolarda belirtilen hasta sayısının 10-15 katından fazla. Nereden bakarsak tutarsız yani” dedi. Doğru sayıya ulaşmanın imkanlar dahilinde çok mümkün olmadığının altını çizen Tunç, filyasyon rakamlarından elde ettikleri verilerin ‘iyimser’ bir şekilde değerlendirildiğinde dahi  Ankara’ da Kasım ortası itibari ile 4 bin üzerinde Türkiye’de ise 50 binin üzerinde hasta vaka olduğunu kaydetti.
  • Covid-19 testi pozitif çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Akın ile birlikte TBMM’de korona virüsüne yakalanan toplam milletvekili sayısı 100’e ulaştı: AKP (57), CHP (21),  HDP (9),  İYİP (5), MHP (5), SP (1), Bağımsız (2).
  • Birleşik Metal-İş raporu: İmalat sanayiinde en az 112 bin Covid-19 vakası var. Aktif vaka oranı sendikanın örgütlü olduğu işyerlerinde çalışan işçiler arasında yüzde 2,6’dır. Bu hızı dikkate aldığımızda imalat sanayiinde çalışan toplam 4 milyon 374 bin işçide aktif vaka sayısının en az 112 bin olduğunu öngörebiliriz.
  • MEB karar değiştirdi, 32 bin okul tekrar açıldı! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu koronavirüs tedbirleri kapsamında 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı kararı alındı fakat Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yüz yüze eğitime kapattığı okulları bugün ilk kez çalışan anne-babaların çocukları için açtı. 65 bin okul kapalıyken, 24 saat içinde genelge yayınlanarak, 3-5 yaş aralığında resmi ve özel 32 bin kreş ve anaokulu eğitime açıldı.
  • Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eş Sözcüsü Dr. Samet Mengüç, pandemi gündemine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada şunlara yer verildi: “Sağlık Bakanı geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada İstanbul nüfusunun yüzde 25’i bağışık olduğunu söyledi. Siz bir tarafta toplam vaka sayısını 400 bin olduğunu açıklıyorsunuz, bir taraftan da 4 milyon insanın bağışık olduğunu söylüyorsunuz. Sakladıkları bilgileri kendi açıklamaları ele veriyor. Pandemi ile mücadele; ciddiyet, sorumluluk ve ekonomik düzenlemeler ister. Türkiye de başlangıçta tercih edilen ‘Sürü Bağışıklığı’ stratejisi gereğince veriler kamuoyundan ve bilim dünyasından gizli tutulmuş, alınması gereken tıbbi, sosyal ve ekonomik önlemler alınmamış ve pandemi ile mücadele daha başlangıçta başarısızlığa mahkum edilmiştir. Yaygın hasta sayısı ve ölümler sürpriz değil göz göre göre gelmiştir, artmaya devam etmektedir ve ne yazık ki bütün bu olumsuzluklar bilinçli bir tercihin kaçınılmaz sonucudur. Peki pandemi de yaşanan bu durumun bir sorumlusu yok mu? Tek sorumlusu “Sürü Bağışıklığını” tercih eden ve pandemi ile mücadelede gelinen noktada başarısız olan mevcut hükümet ve Sağlık Bakanlığı’dır. Nüfus hareketleri minimuma indirilmesi gerekiyor. Yoksa pandemiyle baş etmek mümkün değildir. Sadece tıbbi müdahale yeterli değildir. Pansuman mahiyetindeki yaklaşımlar pandemiyle mücadelede yeterli değildir. Zorunlu istihdam, zorunlu üretim yani insan ihtiyaçlarına yönelik yerleri açık tutarsınız diğerlerini bir süreliğine kapatırsınız.”
  • İstanbul Halkevleri, Beşiktaş İskele Meydanı’nda iktidarın pandemi krizini “halkı sürü bağışıklığına iterek” yönettiğini ifade ederek protesto etti. Bu tutumun yoksulları, ezilenleri, göçmenleri ölüme terk etmek olduğunu belirten Halkevciler ellerinde “Bunun adı önlem değil, kısıtlamalarınız halkı korumak için değil. Patrona kar, işçiye ölüm diyenlere karşı ayağa kalkalım” yazılı pankartlar ve “İşsizlere istihdam sağlansın”, “Çalışma saatleri 4 saate düşürülsün”, “Güvenceli çalışmak, yaşamak istiyoruz” yazılı dövizler taşıdı. Halkevciler taleplerini örgütlemek için başlattıkları kampanya kapsamında imza toplamaya başladı.
  • Vefa Destek Grubu’nda çalışan her üç öğretmenden biri koronavirüs hastası. Gaziantep Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdal Bay, Doç. Dr. Bülent Döş, Doç. Dr. Recep Kahramanoğlu ile Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yılmaz Yeşil’in, Türk Eğitim Sen adına 15 bin 811 öğretmenle çevrimiçi görüşülerek yaptığı, “24 Kasım Öğretmenler Günü Raporu” çarpıcı sonuçlarıyla dikkat çekti. Rapora göre koronavirüs salgınında filyasyon ekiplerinde gönüllü olarak görev alan ‘Vefa’ adı verilen gruplardaki öğretmenlerin %29,9’u, yani her 3 öğretmenden biri Covid-19’a yakalanmış, %62.6’sına devlet maske dahil koruyucu malzeme vermemiş. Yine rapor göre öğretmenlerin %54.2’sinin okullarında vaka çıkmış ve %65.7’sinde ise vaka çıkmasına rağmen eğitime ara verilmemiş.
  • Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul öncesi eğitimin yüz yüze devam edebileceği kararına dava açtı. Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nün okul öncesi eğitimin yüz yüze devam edebileceği kararını yargıya taşıdı. Eğitim-Sen, Bakanlığın bu kararının iptali istemiyle Danıştay’a verdiği dava dilekçesinde, “Bakanlık işlemi okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrenci ve öğretmenlerin yaşamlarını riske atmaktır. Sendikamız bu işlemin iptalini ve savunma alınmaksızın yürütmesinin durdurulmasını talep etmektedir” dedi.
  • Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) desteğiyle Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen Covid-19 aşısının faz-1 çalışmasında 44 gönüllüye aşı uygulandığını, şu ana kadar ciddi bir yan etki görülmediğini duyurdu. Koca, ikinci doz aşılamanın ise 26 Kasım-14 Aralık tarihleri arasında yapılacağını belirtti.
  • Gazeteci Fatif Altaylı’ya konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Tam kapanma o kadar etkili olmayabiliyor her zaman ama şunu çok net söyleyeyim. Bu önlemler işe yaramaz ise hâlâ- tedbirlere uymakta sıkıntı çıkaran olur ise ve sayılar beklediğimiz, dilediğimiz oranda düşmez ise emin olun daha zorlayıcı kısıtlamalar da getireceğiz. “Tam kapanma mı olur, şehirlerarası seyahat kısıtlaması mı olur, gece sokağa çıkma yasağı mı olur, buna karar veririz. Ama her şey sayılara bağlı. Düşerse yasaklar azalır. Düşmezse artar. … Her bölgede farklı durumlar gelişiyor. Mesele yaz sonunda önce Batman, Antep, Urfa patlama yaptı. Müthiş bir patlamaydı. Filyasyonla mücadele ettik ve başarılı olduk. Tespit ve tecritle önce durdurduk sonra düşürdük. Ama bunu her yerde yapamıyoruz. Önce Ankara 2. Pikini yaptı. Zirveye çıktı. Şimdi de İstanbul 3. pikini yapıyor. Önlemler yeterli mi? Bu zor bir durum aslında. Bir gönülden geçen önlem vardır bir de alınabilecek. Bu tüm dünyanın sorunu. Tüm sistem düşünülerek önlem alınıyor. Biz öneriyoruz. Konuşuluyor. Belirleniyor.  
  • Bakan Koca yalnız kendi hastanelerini kastetmiş: Faturalar ortaya çıktı, tüm özel hastanelerde PCR testi tavan ücreti 250 TL oldu. Altaylı’ya konuşan Koca, “Ben özel hastanelerde 250 TL’den pahalı PCR testi yok demedim. Onun bana ithamı kurucusu olduğum hastanelerde 250 TL’den daha pahalı test yapıldığı yolundaydı. Ben kendi hastanelerimin fiyatı için konuştum. O ise bunu sanki bütün hastaneler için söylemişim gibi beni suçladı. Siz de 500 TL’ye yaptırdım dediniz”
  • Özel hastanelerin birçoğunda Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği koronavirüs testi tavan fiyatına uyulmadı. Bazı hastanelerde test için 550 TL alınırken, bazılarında muayene ücretinin zorunlu kılındığı belirlendi.  Bakan Fahrettin Koca’nın  Fatih Altaylı’ya yaptığı “250 TL’den fazla talep eden olursa ilk şikayette uyarırım. İkinci şikayette test yapma lisansını iptal ederim. Kesin kararlıyız” açıklamasının ardından, ulaşılan 17 özel hastanenin 7’sinde 250 TL’nin üzerinde test yapıldığı belirlendi. Ayrıca çoğu hastanede hastanın semptom göstermesi durumunda test ücretine ek olarak muayene ücretinin de talep edildiği ortaya çıktı.
  • Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) verilerine göre, 2020 Ocak-Ekim döneminde kapanan gerçek kişi ticari işletmelerin sayısı yüzde 16.61 artarak 18 bin 316’ya çıktı. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı ise yüzde 12.6 artarak 11 bin 223’e yükseldi.
  • Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gülfem Terek Ece, “Bu testlerin duyarlılıkları son derece düşük. O nedenle mutlaka güvenilir antikor testlerinin kullanılması gerekli. Hastalığın klinik evresine göre mutlaka PCR testinin yaptırılması gerekli. Özellikle PCR testi pozitif çıkan vakaların, antikora baktırmalı. PCR testi için numune alımı, kişinin bağışık yanıt ve klinik evresine bağlı olarak bazı noktalarda negatif sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Bu noktada numune tekrarı ve hastadan klinik evreye göre yeniden numune alınmasıyla, testin tekrar edilmesini öneriyoruz” açıklaması yaptı.
  • Pandemi tedbirleri kapsamında işyeri kapatılan 2 milyon esnaf ve gelirsiz kalan milyonlarca emekçi açlıkla burun buruna geldi. Devlet gelirsiz bıraktığı milyonları görmüyor.
  • Koronavirüs salgını nedeniyle dükkanlarını kapatmak zorunda kalan Kadıköy esnafı, Bahariye Caddesi’nde eylem yaptı. Eylemde “Saraya değil esnafa bütçe” sloganları atıldı. Yapılan açıklamada, “Devletin pandeminin yayılmasına karşı alacağı önlemler sadece temas kanallarının kapatılması değil, aynı zamanda temas kanallarında çalışan ve işletenlerin asgari yaşam standartlarını temin etmektir. Çalışmadığımız dönemlerin vergileri, faturaları, kiraları, kredileri çığ gibi büyümektedir. Bizim derdimiz alınan önlemler ya da kapatma kararları değil. Derdimiz, yüz binlerce insanın çalıştığı, bir o kadar da ailesi olan bir bütünün ‘Biz kapattık oldu’ anlayışıyla açlığa terk edilmesinedir’’ denildi.
  • Derin Yoksulluk Ağı, 10 Nisan itibariyle başlayan sokağa çıkma yasaklarının yoksullar üzerindeki etkisini ve acil çözüm önerilerini raporlaştırdı. Evde kal çağrıları ve salgının yarattığı risklerin hanelere yansımasının farklılığına dikkati çekilen araştırma İstanbul’un Ataşehir, Beyoğlu, Çekmeköy, Fatih, Şişli, Ümraniye, Avcılar, Esenyurt, Üsküdar, Sancaktepe, Sultangazi ve Sultanbeyli ilçelerinden toplam 103 haneyle yüz yüze yapıldı. Temmuz ayında yapılan saha araştırmasında kayıt dışı çalışan ve günlük geçinen yurttaşların artık aç kaldığını ve yardım alamadıkları için ilaca erişmediklerini ortaya çıkardı.
  • Türkiye’de 17 müze yeni tip korona virüsü salgını sürecinde sanal ortamda ziyarete açıldı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı, salgın döneminde ilgi gören sanal müzelerin sayısının artırılacağını söyledi. “https://sanalmuze.gov.tr” adresinden sanal olarak ziyaret edilebiliyor. Üç boyutlu olarak kapılarını açan müzelerde, camekanlı yapıların içinde muhafaza edilen eserler incelenebiliyor.
  • Çin Devlet Başkanı Jinping, uluslararası seyahatlerin yeniden başlayabilmesi için karekodların (QR kodu) kullanılacağı küresel bir izleme mekanizmasının kurulması çağrısında bulundu. Karekodlar, Çin’de Şubat’tan beri Covid-19’un yayılmasını önlemek için yaygın olarak kullanılıyor. Yeşil kodlar, bir kişinin serbestçe seyahat edebilmesine izin veriyor. Turuncu ve kırmızı kodlar, bu kişilerin iki haftaya kadar karantinaya alınmasını gerektiriyor.
  • Japonya’da ölümlerin günlük 2 bini geçmesi ve ülke genelinde günlük vakaların 2 binin üzerinde seyretmesi sonrası, iç turizmin canlandırılmasına yönelik verilen ‘Seyahate Çık’ ve ‘Yemeğe Çık’ destekleri askıya alınacak.
  • Sınırlarını yabancılara 18 Mart’ta kapatan Şili, 23 Kasım’dan itibaren ülkeye turistlerin girişine izin vermeye başlıyor. Ülkeye girecek kişilerin seyahat etmeden en geç üç gün önce yapılıp negatif sonuçlanmış Covid-19 testi sunmaları gerekiyor.
  • Çin’in Şanghay kentinde Pundong Uluslararası Havaalanı’nda iki çalışanda Covid-19’a rastlanmasının ardından terminaldeki yaklaşık 18 bin yolcu toplu test için karantinaya alındı.
  • Filistin hükümeti, Covid-19 salgınının tırmanışa geçmesi nedeniyle ülkede iki günlük tam, 14 gün de kısmi karantina uygulamasına geçileceğini açıkladı.
  • Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), vaka sayısında yaşanan artış nedeniyle Gazze’de sağlık sisteminin çökebileceği uyarısında bulundu.
  • Pandemiyle birlikte, yurtdışında çoğu güvencesiz çalışan Venezuelalı göçmelerin işlerini kaybetmesi ya da gelirlerinin düşmesi, bu gurbetçilerin Venezuela’daki ailelerine yaptıkları para desteğinin azalmasına ya da tamamen kesilmesine neden oluyor. Bugün Venezuela’da gurbetçi döviziyle yaşayan birçok aile, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
  • İstanbul Gaziosmanpaşa’da düşme sonucu karnına demir batan Irmak Eten (9) iki hastanede yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Ailenin açtığı ‘ihmal’ davasında mahkeme Eten’in tedavi gördüğü iki hastaneyi (Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi) de kusurlu bularak Sağlık Bakanlığı’nı tazminata mahkûm etti. “Taksirle ölüme neden olma” iddiasıyla yargılanan 7 doktor beraat etti.
  • Korona günlerinde A.Ş.K.: Acı reçete – Şiddet – Korunma yönetimleri. SES Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Şube ve Kurum Temsilcisi Günseli Uğur sağlık emekçilerinin yaşadığı mobbingi yazdı.

“Acı reçeteyi” gündeme getiren acı gerçek şu ki ekonomi battı. Halk sağlığını değil de ekonomik çıkarları önceleyen politikalar ise emekçiler üzerinde baskıyı artırmaktan başka bir durumla sonuçlanmıyor. Yoksulluk, işsizlik, açlık korkusu emekçileri her koşulda çalışmak zorunda bırakıyor. İzin, istifa, emeklilik hatta hasta olma hakları elinden alınmış sağlık emekçileri de olsa; üretime zorlanan, işsiz kalma korkusu ile çalışmak zorunda kalan herhangi bir iş kolundan emekçiler de olsa aynı “acı reçete” ile karşı karşıyalar. Birlik ve dayanışma ihtiyacıyla bir araya gelerek hak arama mücadelesine girenler ise baskılar, tehditler, kınama cezaları, sürgünler ve eylem yasakları ile susturulmaya çalışılıyor.

(https://www.evrensel.net/haber/419508/korona-gunlerinde-a-s-k-aci-recete-siddet-korunma-yonetimleri)

  • Yeni kısıtlamalar eski zihniyet: Pandemide geçim derdi ne olacak? – Aziz Çelik

Salgının sağlık boyutu ile ilgili bilim kurulu sık sık toplanıyor. Peki bu salgının sosyoekonomik boyutu neden hiç gündemde değil? İşsizlik Sigortası Fonu dışında hükümetin salgının yarattığı ekonomik yıkıma ilişkin ayırdığı yeni bir kaynak yok.

Salgının yeniden tırmanışa geçmeye başlamasıyla birlikte yeni kısıtlamalar uygulanmaya başladı. Bu kısıtlamaların geç ve yetersiz olduğu, birkaç haftalık tam kapanma olmadan salgının kontrol altına alınamayacağı sağlık meslek örgütleri ve bilim insanları tarafından vurgulanıyor. Yeni kısıtlamalarla birlikte yine eve kapanma güzellemeleri yapılmaya başlandı. Ancak eve kapanamayan, toplu ulaşımla, servislerle işe gitmek ve çalışma zorunda olan milyonlarca emekçi var. Tuzu kuru “evde kal” çağrıları iyice riyakâr olmaya başladı. İki ayrı salgın dünyası var: Birinde virüs işyerlerine, fabrikalara, toplu ulaşıma uğramıyor, işçilere bulaşmıyor sanki!

(https://www.birgun.net/haber/yeni-kisitlamalar-eski-zihniyet-pandemide-gecim-derdi-ne-olacak-323901)



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...