KORONA GÜNLÜĞÜ (23 KASIM 2020)

  • Salgın yönetilemiyor! Sağlık emekçileri tükenmeye, ölmeye devam ediyor!
  • Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlara göre son 24 saat içerisinde biri hekim olmak üzere beş sağlık çalışanı Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Yaşamını yitiren sağlıkçılar şöyle: İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden emekli Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümü kurucusu Prof. Dr. M.Asım Cenani, Osmaniye İl Sağlık Müdürlüğü’nde şoför olarak çalışan Mahmut Kara, Kütahya Parkhayat Hastanesi’nde görev yapan Hemşire Nuran Arslan, Bingöl Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde temizlik görevlisi olarak çalışan Medeni Güler, Urfa’da çalışan eczane teknikeri Abdülaziz Umuç ve Maraş İl Sağlık Müdürlüğü’nde görev yapan Cuma Kaşık.
  • Osmaniye Kadirli Devlet Hastanesi’nde görev yapan 50 sağlık çalışanının koronavirüs testinin pozitif çıktığı öğrenildi. Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde bulunan Kadirli Devlet Hastanesi’nde son 3 günde yapılan testlerde aralarında doktor, hemşire, otomasyon, temizlik görevlisi ve güvenlik görevlilerinin olduğu 50 kişinin Covid-19 testi pozitif çıktı.
  • Evde karantinada ölen Corona hastaları Meclis’e taşındı! CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, evde karantinada yaşamını yitiren koronavirüs (Covid-19) hastalarını TBMM gündemine taşıdı. Verilen ilaçların “kalp hasarına” neden olduğu iddialarına dikkat çeken Tutdere, prospektüslerde bile “ilaç başlanmadan önce EKG kontrolü yapılmasının önerildiğini”, uygulamada ise risk durumunun gözetilmediğini belirtti. CHP’li vekil, Konya’da 75 yaşındaki Arife Zihinli, Kayseri’de 66 yaşındaki Kâmil A., Düzce’de 60 yaşındaki Muhsin Tınaz, 79 yaşındaki İsmail Donat karantinaya alındığı evinde ölü bulunduğunu belirtti. Hidroksiklorokin’in Covid-19 tedavisinde yeri olmadığının bütün dünyada anlaşıldığını ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da bu durumun kabul edildiğini kaydeden Tutdere, “Ülkemizde neden hâlâ ısrarla ve bilimsel gereklilikleri yerine getirilmeden kullanılmaktadır” diye sordu.
  • Guatemala’da binlerce kişi, Alejandro Giammattei hükümetinin 2021 bütçesinde eğitim ve sağlık harcamalarında kesintiye gitmesi kararını protesto etti. Protesto, ‘şu ana kadarki hükümet karşıtı en büyük eylem’ olarak kayıtlara geçti. Binlerce öğrenci, işçi sendikaları ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, başkent Guatemala’daki Ulusal Kültür Sarayı’nın bulunduğu alanda toplandı. Ellerinde Guatemala bayrakları bulunan göstericiler, “Alejandro Giammattei istifa” sloganları attı. Eylemcilerden bazılarının camları kırıp kongre binasına girerek binayı ateşe verdiği aktarıldı.
  • Avrupa ülkeleri koronavirüs pandemisinin ikinci dalgasını sıkılaştırılan önlemlerle atlatmaya çalışırken, Dünya Sağlık Örgütü Covid-19 özel temsilcilerinden David Nabarro, Avrupa ülkelerini pandeminin üçüncü dalgasına karşı uyardı: “İlk dalgayı kontrol altına aldıktan sonra yaz aylarında gereken altyapıyı kurmayı ihmal ettiler. Şimdi ikinci dalga ile karşı karşıyalar. Eğer şimdi de gerekli altyapı oluşturulmazsa gelecek yılın başında üçüncü dalga ile karşılaşacağız.’’ Güney Kore gibi salgını kontrol altına almayı başarmış Asya ülkelerini örnek gösteren Nabarro, Avrupa ülkelerinin hükümetlerine vaka sayıları düşük seviyede seyredene kadar önlemleri yürürlükten kaldırmama çağrısı da yaptı: “Sayılar düşene ve düşük seyredene kadar beklemek gerekiyor.”
  • ABD’de koronavirüs aşısının uygulanmasına 11 Aralık tarihinde başlanabilir. ABD aşı programının başında bulunan Dr. Moncef Slaoui, CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, aşının onaylanmasının ardından 24 saat içinde aşıyı uygulanacağı alanlara taşımayı planladıklarını belirtti. Önceliğin yaşlılar ve sağlık çalışanları gibi en çok risk taşıyan kişilere verilmesi bekleniyor. Slaoui, böylece ABD’de mayıs ayı itibarıyla nüfusun yüzde 70’inde toplum bağışıklığının sağlanabileceğini aktardı.
  • Pandemi dizginlenemiyor. Haftanın son günü alışıla geldiği gibi yeni vaka sayısı düşmesine karşın yeni vaka sayısı 480 binin üzerinde. Toplam vaka sayısı 59 milyon sınırında. Günlük can kaybı 7 bin 400’ün üzerinde. Aktif vaka sayısı 16.8 milyonun üzerinde…
  • Yüksek yeni vaka bildirim yapan ülkeler şunlar: ABD (136.6 bin), Hindistan (44.4 bin), İtalya (28.3 bin), Rusya (24.6 bin), İngiltere (18.7 bin), Brezilya (18.6 bin), Polonya (18.5 bin), Almanya (13.8 bin), Fransa (13.2), İran (13.1 bin) ve Ukrayna (12.1). Hafta sonu tespit ve bildirim sorunlarının yanında bildirim yapmayan ülkelerde dikkate alınarak yeni vaka sayısı değerlendiriliyor.
  • Geçtiğimiz haftanın dünya genelinde yeni vaka ortalaması 582 bin 839 olup bir önceki haftadaki yüksek vaka sayısının (582 bin 903) devam ettiğini söyleyebiliriz.
  • Resmi istatistikler dahi Türkiye’de salgının kontrolden çıktığını gizleyemiyor. Yeni hasta sayısı rekor üzerine rekor kırıyor. Artık yeni hasta sayısı 6 binin üzerinde! Son 24 saatte 6 bin 17 kişiye Covid-19 tanısı kondu. Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı oldukça yüksek seyrediyor: 139 kişi. Toplam hasta sayısı 450 bine dayandı. Hastalığın bulaş potansiyelini gösteren aktif hasta sayısı da yükselmeye devam ediyor: 59 bin 827 kişi. Ağır hasta sayısı 4 bin 217, aktif hastalar içinde ağır hastaların oranı dünya genelinin 12 katı olmaya devam ediyor. Test sayısında hedeflenen 200 bine ulaşılamadı. Sahadan gelen bilgilere göre test yapılmadan Favipiravir dağıtımı yaygınlaştı.
  • İstanbul’daki sağlık emekçileri vaka sayısının çok çok daha yüksek olduğunu söylüyorlar. Geçen hafta Perşembe günü İstanbul’da tespit edilen sayının 21,326 kişi olduğu iddia ediliyor. Bu iddia şöyle gerekçelendiriliyor: İlçelere göre vaka sayısı şöyle: Bağcılar 1,025, Arnavutköy 460, Fatih 875, Gazi Osmanpaşa 670, Sarıyer 380, Şişli 330, Esenyurt 950, Başakşehir 600. İstanbul sekiz ilçede toplam 5,170 vaka var ise 33 ilçeye toplam 21,326 rakam elde ederiz. İstanbul da 21,326 vaka ise bakanın kendi ağzından söylediği İstanbul Türkiye’nin %40 ise bu hesaplama ile Türkiye genelinde vaka sayısı 53,215 olduğunu öngörebiliriz.
  • Mersin’de günlük vaka sayısının 700’ü aştığı ve yoğun bakım ünitelerinin yüzde yüze ulaştığını belirten SES Şube Eşbaşkanı Dr. Zeki Sinan Doğan, kentte günlük 20-25 kişinin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Doğan, Doğan, “Edindiğimiz sayılar sendikamızın örgütlüğü olduğu yerlerden gelen bilgilerle oluşturuldu. 700’den daha da fazladır. Mersin Şehir Hastanesi’nde günde 8 kişinin yaşamını yitirdiğini biliyoruz. Mersin’de 5-6 büyük hastane var. Günlük ortalama 20-25 kişi arasında insanın öldüğün tahmin ediyoruz” dedi. Doğan, Mersin’de pandemi tedavisi yapan hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde yüzde 100 doluluğa ulaşıldığını ifade etti.
  • Çorum’da bir huzurevinde aralarında personellerin de olduğu 70 kişinin Covid-19 test sonucu pozitif çıktı. Türkiye’deki tüm huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin bağlı bulunduğu Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise 70 kişinin koronavirüse yakalandığını kabul etmedi. Bakanlık yetkilisi, hepsinin tedbir amaçlı hastaneye sevklerinin gerçekleştirildiğini söyledi.
  • Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya, ” Şu anda Türkiye’deki salgının geldiği boyut, vaka sayılarındaki artış, İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerdeki yoğun bakımlarda yer bulunamaması gibi sorunlara baktığımızda Türkiye pandemiyle mücadele kapsamında alınan tedbirler yetersizdir diyebiliriz. Türkiye’de şu ana kadar pandeminin yönetilme biçimi başarısızdır. Bunun bir kez hükümetin, cumhurbaşkanının kabul etmesi lazım” dedi.
  • Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, ‘’Sağlık Bakanlığı’nın HSYS kayıtlarında “sağlık çalışanı” ve olası/ kesin Covıd-19 hastalığı tanıları tek başına yeterli ve güvenilir bir illiyet bağıdır. SGK meslek hastalığı açısından bu tanıları doğrudan bir delil olarak kabul etmelidir.’’ dedi.
  • Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bakanlıktaki bir personelin korona virüsü nedeniyle vefat ettiğini açıkladı.
  • İstanbul’da dün saat 20:00’de başlayan ve bu sabah 10:00’da sona eren sokağa çıkma yasağını ihlal eden kişilere toplam 1 milyon 729 bin lira ceza yazıldı.
  • Covid-19 salgını döneminde çok sayıda üniversite uzaktan eğitim kararı alırken ‘kısmi yüz yüze eğitim’ uygulayan Atılım Üniversitesi’nde sınavlar da yüz yüze yapılmaya başlandı. Uyarılarının ardından önlemlere dikkat edildiğini belirten bir öğrenci, “Camlar açık sınava giriyoruz. Hava soğudu. Öğrenciler, hocalar hepimiz montla sınıflarda duruyoruz ve herkes üşüyor” dedi.
  • Milli Eğitim Bakanlığı, Covid-19 salgını nedeniyle yüz yüze eğitime 4 Ocak 2021 tarihine kadar ara verildiğini duyururken Diyanet İşleri Başkanlığı, yatılı Kur’an kurslarında yüz yüze eğitime devam edilmesini kararlaştırdı.
  • İşletme müzisyenleri, İçişleri Bakanlığı’nın aldığı karar kapsamında saat 20.00’den sonra kapatılan kafe ve restoranların açılması için sessizlik eylemi gerçekleştirdi.
  • Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Hasekê, Qamışlo, Rakka ve Tabka kentlerinde 10 günlük sokağa çıkma yasağı ilan etti. Yasağın gerekçesi koronavirüs salgını. Sokağa çıkma yasağı 26 Kasım ile 5 Aralık tarihleri arasında uygulanacak. Yasak süresince kreş, anaokulu, ilk ve ortaöğretim kurumları ile üniversiteler kapalı tutulacak. Kuzey ve Doğu Suriye’de şu ana kadar tespit edilen koronavirüs vaka sayısı 6 bin 591 kişi. Covid-19 kaynaklı can kayıpları ise 178 kişi.
  • Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, takılması zorunlu olan maskeler konusunda uyarılarda bulundu. Her maskenin koruyucu olmadığını vurgulayan Tezer, “Dikkat etmemiz gerekiyor, çünkü her tıbbi maske bizi korumaz. 3 tabakalı olması da her zaman bizi korumaz. Çünkü her iki katmanın dış katmanında aslında normal bir bez yapı var. İçerisinde de filtre gören ortada bir yapı var. Bu filtre gören yapı yok ise ya da işlevini görecek şekilde yapılmamış ise koruyuculuğu azalacaktır, sizi korumayacaktır. Kirlendiğinde ya da ıslandığında atacaksınız. 3 gün boyunca aynı maskeyi takan, evde kenara koyup, ertesi gün tekrar takan insanlar olduğunu duyuyoruz. Böyle bir şey yok. Maskelerin kullanımı 2-3 günlük değildir, 3-4 saat kullanabilirsiniz. Hastane gibi yoğun bir ortama girdiyseniz hastaneden çıktıktan sonra eve geldikten sonra hemen onu atmanız gerekiyor. Kalabalık bir yere girdiniz, eve geldiniz, yine atmanız gerekiyor. Maskelerin dış yüzeyleri en fazla virüs ile temas eden yüzeyler. Siz fark etmeden biri yanınızdan geçerken aksırabilir, öksürebilir maske sizi koruyacaktır; ama virüs yüzeyde kalacaktır.”
  • Şanlıurfa’da, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Göbeklitepe, yeni tip korona virüsü tedbirleri kapsamında dezenfekte edildi. Haliliye Belediyesine bağlı ilaçlama ekibi Göbeklitepedeki ziyaretçi merkezi, animasyon gösteri salonu, mağaza, kafeterya, otopark, yürüyüş alanları ve servislerde dezenfeksiyon yaptı.
  • Sağlık Bakanı Koca’dan aldığı bilgileri aktaran Dr. Osman Müftüoğlu, ‘’10 milyon doz Çin aşısı yolda; ücretsiz yapılacak; önce sağlıkçılar’’ dedi. Müftüoğlu yazısında şunları kaydetti: “Pfizer-BioNTech ikilisi ‘Yıl sonuna kadar en fazla 20 milyon insana yetecek kadar aşı üretebilirim’ diyor. Gelecek yıl için de en fazla 600-650 milyon kişiye yetecek kadar aşıyı üretebilmeyi taahhüt ediyor. Amerika’nın 300, Avrupa Birliği’nin 200, İngiltere’nin 50, Kore ve Japonya’nın 100’er milyon doz aşı siparişi verdikleri eğer doğruysa -ki doğru olduğu anlaşılıyor- özellikle mRNA aşısına hepimizin ulaşması maalesef mümkün görünmüyor. Bu nedenle bazı ülkelerde Çin ve Rus aşılarının da kullanılacağı anlaşılıyor. Bizde zaten yola Çin aşısıyla çıkıyoruz.” 
  • Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu,sağlık çalışanlarının ek göstergelerinin attırılması için Meclis’e kanun teklifi verdi. Tanrıkulu hazırladığı teklifte, memur aylık ücretleri ve emeklilik maaşlarının belirlenmesinde önemli bir etken olan ek ödemelerin doktorlar için 3600’den 4000’e, ebe ve hemşirelerin ek göstergesinin 3000 olan ek göstergesinin 3600’e, üniversite mezunu diğer sağlık çalışanlarının 2200 olan ek göstergesinin 3000’e ve üniversite mezunu olmayan sağlık emekçilerinin de 1500 olan ek göstergesinin 2300’e çıkarılmasını istedi.
  • Sağlık Bakanlığı, Covid-19 testi için sağlık kuruluşlarına yapılan başvurularda, belirtilen fiyat tarifesinin dışındaki uygulamalar nedeniyle yaptırım uygulanacağını açıkladı.
  • İngiltere Başbakanlığı, koronavirüs salgını nedeniyle ülke genelindeki mevcut sokağa çıkma kısıtlamalarının 2 Aralık’ta sona ermesinin ardından bölgesel kısıtlamaların uygulanmasını öngören üç aşamalı sisteme geri dönüleceğini açıkladı. Üç aşamalı sistemde bar ve restoranların saat 22.00’de kapatılması uygulamasının uzatılması bekleniyor. Kasım başında ülke genelinde bu kısıtlamalar yürürlüğe sokulmadan önce üç aşamalı bölgesel sistem yürürlükteydi. Bu sisteme göre, “Orta Tehdit” düzeyinde değerlendirilen yerlerde toplu taşıma araçlarında maske takma zorunluluğu, restoran ve barların 22.00’de kapanması ve ayrı evlerden en fazla altı kişinin bir araya gelebilmesi kuralları uygulanıyordu. “Yüksek Tehdit” değerlendirmesi yapılan bölgelerde, farklı haneler arasında iç mekanlarda bütün buluşmalar yasaklanmış ve dış mekanlarda da en fazla altı kişinin bir araya gelmesine izin verilmişti. “Çok Yüksek Tehdit” aşamasındaki bölgelerde ise iç mekanlardaki tüm sosyal buluşmalar yasaklanmış, restoran, bar ve barlar tamamen kapatılmıştı.
  • Haftalık yeni vaka sayısının 1 milyonu geçtiği California’da yeni kısıtlamalar yürürlükte. Yeni kısıtlamalara göre, yerel saatle 22.00 ile 05.00 arasında sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Uygulama 21 Aralık’a kadar devam edecek. Ancak gerek görülmesi halinde uzatılabileceği belirtiliyor. Restoranlar bu saat aralığının dışında kalan zamanlarda yalnızca paket servis yapabilecek. Son iki haftada eyaletteki hastanelerin doluluk oranının yüzde 61’e ulaştığını belirtiliyor.
  • ABD’de Başkan Donald Trump’ın korona virüsü tedavisinde kullanılan antikor kokteylinin genel kullanımına onay verildi. Regeneron adlı bir biyoteknoloji şirketi tarafından üretilen bu ilaç, iki güçlü antikorun kokteyl olarak verilmesini içeriyor. FDA’in Regeneron’un tedavisine verdiği onay sınırlı bir kapsama sahip. Bu tedavinin, korona virüsü testi pozitif çıkan ve durumunun ağırlaşması riski bulunan hastalarda kullanılması öngörülüyor. Regeneron yaptığı açıklamada, bu kokteylin kasım ayında yaklaşık 80 bin kişiye yetecek miktarda üretilmiş olacağını söylemişti. Bu sayının ocak ayının ilk haftasında 200 bine, ocak sonunda da 300 bine çıkartılması planlanıyor.
  • ABD’li ilaç firması Pfizer, Alman BioNTech’le geliştirdiği, eksi 70 derecede taşınması ve saklanması gereken aşının donmuş olarak küçük şişelerde ve kuru buzla nakledileceğini açıkladı. Eksi 70 derecede saklanması gerekliliği aşının yaygın olarak kullanılmasının önünde engel olarak görülüyordu.
  • Rusya’nın geliştirmekte olduğu koronavirüs aşısı Sputnik V’in, Batılı muadillerinden daha ucuz olacağı açıklandı. Pfizer/BioNTech aşısının bir dozunun yaklaşık 19.5 dolar, Moderna’nın aşısının da 25-37 dolar arasında olacağı açıklanmıştı
  • İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde video konferans yöntemiyle düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nin ilk gün oturumuna katıldı. Başbakan Conte, buradaki konuşmasında, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadeleye değinerek, “Tüm dünya toplumları için teşhis, tedavi ve aşılara erişimi garanti edilmelidir. İtalya için bunlar küresel varlıklardır ve birkaç kişinin ayrıcalığı değil, herkesin hakkıdır. Halk sağlığına yatırım yaparak Covid-19′ un yol açtığı korkunç sınamayla yüzleşmeliyiz ki bu hem ahlaki hem sosyal bir zorunluluktur.” ifadesini kullandı.
  • Koronavirüs salgını Avrupa’da etkisini arttırmaya devam ederken, Covid-19’a karşı uygulanan kısıtlamalara yönelik protestolar sürüyor. Almanya’nın başkenti Berlin’de bir araya gelen yaklaşık 5 bin aşı karşıtı Covid-19’a karşı alınan önlemleri protesto etti.
  • Resmi rakamlara göre toplam nüfusu 5,851 milyon olan Türkmenistan’da, devletin iddiasına göre herhangi bir koronavirüs vakası tespit edilmedi. Ülkedeki salgını konuşmak bile adeta yasaklandı. Türkmenistanlı insan hakları savunucusu Diana Serebryannik ülkedeki endişe verici durumu değerlendirdi. Serebryannik, “Türkmenistan, Sovyetler Birliği’ne katılmadan önce, yani 1917 öncesinden bile kötü durumda, ülkemiz kelimenin tam anlamıyla harabeye döndü” dedi.
  • Danimarka Tarım Bakanı Morgens Jensen’in istifasıyla sonuçlanan vizon Coronavirus’u krizi İrlanda’ya sıçradı.  İrlanda’nın Baş Sağlık Görevlisi Dr. Tony Holohan, Tarım Bakanlığı’na ülkedeki vizonları itlaf etmeleri tavsiyesi verdi.
  • Hollanda’da Ekim ayı sonunda ortaya çıkan kuş gribinin, ülkenin birçok bölgesine yayıldığı belirlendi. Şu ana kadar hastalığa rastlanan kanatlı hayvan çiftliklerinde 500 binden fazla tavuğun itlaf edildiği açıklandı. Hollanda Tarım Bakanlığı’na göre, kuş gribinin insanlara bulaşma riski bulunuyor. Sağlık otoriteleri, kuş ölüleri ve dışkılarında da bulunan virüsün, bunların üzerine basan insanların ayakkabıları vasıtasıyla geniş alanlara taşınacağı konusunda uyarıyor.
  • Rusya’da düzenlenen bir ev partisinde alkol bitince dezenfektan içen 7 kişi öldü. 2 kişinin yoğun bakımda tedavisi sürerken, bölgede dezenfektan satışları yasaklandı.

 

  • Tedbirler
  • Şebnem Korur Fincancı

Öncelikle duruma ilişkin değerlendirmede sağlık açısından eklenen diğer sağlık sorunlarını ve elbette sağlığın sosyal belirleyicilerini de ekleyince bu tablonun bir pandemi değil, tüm etkenlerin eklenmesiyle birlikte çok daha ciddi bir etkilenmeye yol açtığı ve içinde bulunduğumuz durumu bir sindemi olarak tanımlamanın daha doğru olduğunu belirtmiştik. Gelinen aşamada dünyanın büyük çoğunluğunda uygulanan ve Türkiye’de ise adı konulmadan sürdürülenin sürü bağışıklığı olduğunu, toplumun önemli bir bölümünün, özellikle de yoksullar-ezilenler, göçmenlerin “sürü bağışıklığı”na terk edildiğini görmeliyiz. Ancak doğal bağışıklığın çok kısa süreli olduğu da dikkate alındığında sürü bağışıklığının bilimsel hiçbir karşılığının olmadığı da görülmelidir. Bu durumda yoksullar-ezilenler, göçmenler için sürü bağışıklığına terk edilme dolaylı ölüme terk edilme anlamını taşıyabilmektedir. Toplumsal sağlık için tıbbi çözümlerin tek başına yeterli olmadığı, koruyucu sağlık hizmetleri ötesinde de antikapitalist bir hattın gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle küresel bir olay olan pandemilerle mücadele küresel düzeyde, antikapitalist perspektifte olmak zorundadır.

Toplamda tüm yaşamımız ama özelde de sindemi mücadelesi demokratikleşmelidir. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıkların da içinde olduğu sağlık alanındaki emek meslek örgütleri temsilcileri ve siyasi parti temsilcilerinin oluşturduğu yeni “bağımsız” bir sindemi kurulu oluşturulmalıdır. Bu kurulun alacağı kararlar toplum ile en kısa sürede tüm ayrıntıları ile paylaşılmalıdır. Aynı kurulun iz düşümü olarak her ilde sindemi kurulları oluşturulmalıdır. Bu kurullarda o yerelde bulunan demokratik kitle örgütleri, STK’ler, muhtarlar, kanaat önderleri yer almalı ve bu şekilde toplumun karar alma süreçlerine katılımı sağlanmalıdır. Yerele dair her türlü kararlaştırmalarda bu kurul etkili olmalıdır.

Önlemleri sıralayacak olursak; 4 hafta boyunca ülkeye giriş çıkışlarda çok sıkı tedbirler uygulanmalı, 4 hafta boyunca sağlık, belediye, temizlik ve gıda satışı dışındaki tüm faaliyetler durdurulmalıdır. Bu durumda insanlar aç kalmayacak mı diye sorabilirsiniz. Bunun için de “Kamuda çalışan işçi, memur vb. tüm çalışanların maaşı kesintisiz ödenmelidir. Gündelik işlerde ve özelde güvencesiz çalışan ve yoksulların tamamına 1 aylık ihtiyacını karşılayacak (en az 5 bin TL) mali destek kamu bütçesinden karşılanmalı, esnafa bir aylık kira bedeli ve geçim giderleri desteği (en az 5 bin TL) verilmelidir. Vatandaşların zorunlu harcamalarının (su, elektrik, ısınma, vb.) faturaları devlet tarafından ödenmeli, kredi borçları vb. ertelenmelidir.”, demiştik. Elbette güvenlik adına yürütülecek faaliyetler cezalandırıcı bir perspektifle değil sosyal hizmetler ve destek kapsamında yerel yönetimlerin de katılımıyla yürütülmeli, başta sindemide belirlenen kuralların denetimi, özellikle ev içinde başta kadın ve çocuklara yönelik olmak üzere şiddet, vatandaşların can ve mal güvenliğini korumaya yönelik tedbirlerle sınırlı olmalıdır. (https://www.evrensel.net/yazi/87597/tedbirler)

 

  • Salgının sınıf karakteri – Ali Tepe

COVID-19 pandemisinin ilk günlerine dönüp bilim insanlarımızın henüz ne söyleyecekleri hakkında bile hiçbir fikirlerinin olmadığı günlerde -hâlâ da az!- salgınların eşitlikçiliği üstüne bir söylem tutturmuşlardı. Eşitlik duygumuzun mücadele azmimizi ve heyecanımızı arttıracağını düşünüyor olmalılardı. Yanıtı Defoe veriyor anlatısında; vebanın daha çok yoksul dış muhitlerde hapsolduğunu gözlemlediğini yazan Defoe anlatının ilerleyen bölümlerinde parası olanların, hükümet ve kraliyet üyelerinin, aristokratların vs. şehri terk ederek ya da güvenli kapalı ortamlar yaratarak hastalığa karşı daha korunaklı olduklarını söyler. Hiçbir hastalık süreci itibarıyla eşitlikçi değildir, ne yazık ki bunu ısrarla savunan bilim insanları için tekrarlamaktan bıktığımız sözler…

(http://yeniyasamgazetesi2.com/salginin-sinif-karakteri/)