KORONA GÜNLÜĞÜ 9 NİSAN 2021

KORONA GÜNLÜĞÜ  (9 NİSAN 2021)

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!

***

CHP İstanbul Milletvekili ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Dr. Ali Şeker, COVID-19’un bir an evvel meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.

***

Türkiye’de haftalık yeni vaka  artışların rekor kırdığı günlerdeyiz. 1 Nisan 2021’de 40 bini ilk kez aşan yeni vaka sayısı, 7 Nisan’da 54 bin 740’a yükselerek yüzde 34 arttı. Aynı dönemde ağır hasta sayısı da yüzde 21,96, vefat sayısı yüzde 56,81 artış gösterdi.

Dahası günlük vaka bildirimleri nüfusa göre hesaplandığında maalesef Türkiye açık ara farkla dünya liderliğine yerleşiyor. Tek adam rejiminin tüm pişkin açıklamalarına karşın gerçek oldukça sarsıcı. Önlenebilir Covid-19 ölümlerine izin veren sağlık politikaları ve salgın kontrolü stratejisi ‘sosyal cinayetlere’ davet çıkartıyor.

***

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sağlık Bakanlığı’nın Koronavirüs verilerini paylaştığı tabloda filyasyon oranının yüzde 99.9 olarak duyurulduğuna dikkat çekerek, “Filyasyon oranı turkuaz tabloda yazdığı gibi %99,9 ise günlük vaka sayısı 50 binlere ulaşıyor?” diye sordu.

Salgın yönetimini değerlendiren SES MYK üyesi Eroğlu: Bilim kurulunun görevini doldurduğunu söylüyoruz ve istifa etmelerini bekleriz. Bilim insanının tavrı, özerk olmak, biat ilişkisini reddetmektir.

***

Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, üç etkenin bir araya gelip vaka patlamasına neden olduğu görüşünde. 1- Mutant virüslerin toplum içindeki yayılımı üç dört haftada artış gösteriyor. 2- 1 Mart’ta normalleşme kararı alınırken Türkiye’deki mutantların tablosu tam çıkarılamadı. 3- Mart’ın 15’inden itibaren de üçü bir araya gelip vakayı patlattı ve üç hafta sonra önümüze koydu.

***

Japon araştırmacılar, yeni tip Coronavirus’ün (Covid-19) İngiltere’de tespit edilen varyantının, ilk ortaya çıkan virüsten 1,32 kat daha bulaşıcı olduğunu belirledi.

***

Brezilya’da hastaneler, virüse karşı küresel mücadeleyi “tehdit eden” süper mutant suşların yükselişinin ortasında tedaviyi beklerken insanların düşmesiyle kırılma noktasında. Ülkenin salgın müdahale ekibinin eski bölgesel koordinatörü Dr. Miguel Nicolelis, Brezilya’nın krize verdiği yanıtı “tam bir felaket” olarak nitelendirdi. Nicolelis,  “Brezilya tarihindeki en büyük insanlık trajedisi” dedi ve ekledi “1 Temmuz’a kadar 500 bin ölüme ulaşabiliriz, bu son tahmin. Ancak Washington Üniversitesi, bulaşma oranının yaklaşık yüzde 10 artması durumunda 600 bin ölümle karşılaşabileceğimizi öne süren başka bir tahmin yayınladı. Zincirleme bir reaksiyon başlatan ve kontrolden çıkmış bir nükleer reaktör. Bu biyolojik bir Fukuşima. Brezilya şu anda dünya çapında pandeminin sadece merkez üssü değil, uluslararası toplumun gezegendeki pandemiyi kontrol etme çabalarının tamamı için bir tehdit. Her hafta yeni varyantlar üretiyoruz ve bazıları daha ölümcül olabilir, sonunda tüm dünyaya bunu yapabilir.”

***

Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 134 milyon 504 binin, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı da 2 milyon 914 binin üzerine çıktı. Bulaş tehdidi olan aktif hasta sayısı 23 milyonu geçerek 23 milyon 289 bine dayandı, bu yükseliş pandeminin daha da büyüyeceğini gösteriyor.

Dünya genelinde son 24 saatte yeni vaka sayısı 739 bin 130 kişiye, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 13 bin 854 kişiye yükseldi. Günlük vaka bildiriminde Hindistan, Brezilya, ABD ve Türkiye ilk dördü paylaştı. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Hindistan (131.9 bin), Brezilya (89.3 bin), ABD (80.2 bin), Türkiye (55.9 bin), Polonya (27.9 bin), Almanya (24.3), Arjantin (23.7 bin), İran (22.6 bin), Ukrayna (19.4 bin), İtalya (17.2 bin), Fransa (15.9 bin) ve Kolombiya (12.5 bin).

***

Türkiye’de salgın artık dizginlenemiyor. Yeni vaka, ağır hasta, aktif hasta ve can kaybı oldukça yükselmeye devam ediyor. Yeni vaka sayısı 56 bine dayandı, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 258 kişi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı tırmanışa geçerek 2,316 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 3 milyon 670 bine dayandı, toplam can kaybı 33 bin 201 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 304 binin üzerine çıktı. Test sayısı arttıkça vaka sayısı da artış gösterdi. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayı rekor kırmaya devam ediyor. Dün aktif hasta sayısı 423 bin 773 kişiye yükseldi. Aktif hasta sayısındaki dizginlenemeyen bu yükseliş, bulaş tehdidinin daha da artacağını gösteriyor. Ağır hasta sayımız ise 2,615 kişiye yükseldi. Aktif vakanın yükselmesi ile %0.65’e kadar düşen ağır hasta oranı dünya ortalamasının (%0.4) halen bir buçuk katından daha fazla! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin daha da artacağı uyarısı ısrarla vurguluyoruz.

***

Salgında gelinen son durumu değerlendiren İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Adana ve Samsun tabip odası başkanları, vaka artışının son 6 haftada 5 katına çıktığına dikkat çekerek, “Çok hızla katı ve kalıcı önlemler alınmalı, aşılama hızlandırılmalıdır. Aksi takdirde sağlık sistemi bu yükü kaldıramayacak, sedye bulamayacak seviyeye gelebiliriz” uyarısında bulundular.

***

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, “Türkiye, PCR testi negatif olup klinik bulguları Covid-19 olanların ölüm raporlarına ‘doğal ölüm’ yazılıyor. Klinik bulguları Covid-19 olan bir hastanın ölüm nedenine ‘Covid’e bağlı ölüm’ yazılacak olursa sistem onaylanmıyor” dedi. Bulut ‘Belediyelerden defin sayılarını alıyoruz. Geçtiğimiz yılın ortalamasına göre bütün mezarlıklarda iki kat defin var. Başka bir salgın olmadığına göre bunun nedeni Covid-19 ve bu sayılar Sağlık Bakanlığı’nın sayılarıyla uyuşmuyor’ dedi.

***

On gün içerisinde Türkiye’deki yoğun bakım kapasitesinin tamamen dolabileceğini söyleyen Prof. Cinel, son günlerde yaşanan “üçüncü atak” döneminin diğerlerinden farklı olduğunu anlatıyor: “Bu üçüncü atak, öncekilerden çok daha zor geçecek. Birinci ve ikinci dalgaya göre daha az ağır hasta sayımız olmasına rağmen, daha yüksek ölüm sayısı görülüyor. Çünkü mutant virüs çok daha hızlı bulaşıyor ve organları daha çok tahrip ediyor. Yoğun bakıma alınan hastalarda daha çok organ tahribatı görülüyor.” “Hastaneler şu an tamamen alarm halinde. Kaotik bir süreç bizi bekliyor. Hastanelerdeki servisleri mecburen boşalttık, hızlıca Covid-19 servislerine çeviriyoruz. Covid-19 dışı hastalara da mecbur kalmadıkça hastanelere gitmemeleri gerektiğini söylüyoruz.” 6-7 Nisan arasında Covid-19 kaynaklı ölümlerin bir günde yüzde 25 arttığını belirten Cinel, “10 gün sonraki vefat sayılarından korkuyorum” diyor.  Bu sayılar karşısında Sağlık Bakanlığı’nın “alarm halinde” olup olmadığını sorulan Bakanlık kaynağı, “bakanlığın salgına dair rutin işlerini yapmaya devam ettiğini, ancak idari tüm kararların Cumhurbaşkanlığı ve kabine tarafından belirlendiğini” söylüyor.

***

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, ülke genelinde Covid-19 hastalarının tedavi gördüğü yoğun bakım servislerinin yüzde 92-93 seviyesinde dolduğunu söyledi. Bulut, “Sağlık Bakanlığı, ‘Erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66’ diyor. Ancak solunum cihazı olmayan, ikinci ve üçüncü sınıf yoğun bakım yataklarının da dahil olduğu toplam yoğun bakım yatak sayısından bu oranı çıkarıyorlar. Oysa Covid-19 hastaları için sadece birinci sınıf yoğun bakım yatakları kullanılabiliyor ve bu yatakların doluluk oranı ise yüzde 92- 93 seviyesinde” dedi.

***

Sağlık Bakanı Koca, ‘65 yaş üzeri kişilerin vefat oranı, yüzde 20’ye yakın düştü. Başka bir parametre söyleyeyim: 20 yaşla 64 yaş arası ölüm oranı yüzde 20’den yüzde 32’ye çıkarak yüzde 50’nin üzerinde arttı. Bu oranlar, aşının etkisini ortaya koyuyor. Ocak ayında vaka sayısı 5-6 bin iken bizim günde ortalama 100’e yakın yoğun bakıma giren hastamız olurdu. Şimdi vaka sayısı 54-55 binlerde. Yoğun bakıma giren hasta sayımız 300. Entübe olanlar da 100’den 300’e çıktı. Vaka sayısı 9 kat artarken, yoğun bakım ve entübe olan hasta sayısı üçte bir artıyor’ diyor.  Anlaşılan aşı sadece vatandaşı değil salgını yönetenleri de gevşetmiş! Aşının yaşlı nüfusta ölümleri azaltmasına bel bağlanmış görünüyor. Önlenebilir binlerce ölüme sessizliğin gerekçesi ayan beyan: Sermayeyi esas alan salgın kontrolü stratejisi. Yaşam hakkı değil, sermaye öncelikli!

***

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Murat  Akova, vaka oranlarının gençlerde yoğunlaşmasını şöyle açıkladı: “65 yaş ve üzeri kişiler çoğunlukla aşılandı. Bir de genç kesime göre bu kişilerin toplumsal hareketliliği daha kısıtlı. Öte yandan mutant virüsler şu anda Türkiye’de yayılmaya devam ediyor. Özellikle İngiltere mutantı ve yanı sıra Güney Afrika ve Brezilya mutantı da standart virüse kıyasla çok daha hızlı yayılıyor. Normalleşme süreci ile birlikte toplumsal hareketlilik arttı, genç nüfus dışarıda. Aynı zamanda hizmet sektöründe çalışan bir kesim de dolaşımda. Dolayısıyla insanların bir arada bulunduğu yerlerde de virüs yayılmaya devam ediyor. Bir de bu genç nüfusun henüz aşılanmadığını düşünürsek o yaş grubunda hastalık da artıyor. Covid 19 yaş almış kişilerde bağışıklık sistemlerinin düşük olmasından kaynaklı daha ağır seyrediyor ama 50 yaş altı aşısız gruba da ciddi hastalık yapabiliyor. “Gencim bana bir şey olmaz” düşüncesi çok yanlış. Nitekim biz en son kendi hastanemizde 37 yaşındaki bir sağlık personeli meslektaşımızı kaybettik. Aşılanmamıştı, hastalandı ve yoğun bakımda hayatını kaybetti. Mesela ben 1 yaşında enfekte olan bebek gördüm. 3 yaşındaki kardeşi yuvaya gidiyor ve korona virüse yakalanıyor. Eve gidip annesi ve 1 yaşındaki kardeşine bulaştırıyor. Bu tür bulaşmalar da çok artmaya başladı.”

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ise gençlerde vaka sayılarındaki artıışın sebeplerine ilişkin şunları söyledi: “Uzun süre 20 yaş altı gençlerin sokak kısıtlaması vardı ve çoğunluğu hastalığa yakalanmadılar. Doğal olarak da bağışıklık durumları oluşamadı. Genç nüfus, virüsün yaygın ilerlediği bir dönemde sokağa çıktı ve savunmasızlar. Böyle bakıldığında gençler arasında hastalığın yayılma oranı gayet normal. Mutasyonlar toplumun geneli için hastalığın yayılmasına yol açtı ancak gençlerin bir anda sokağa çıkması, toplumsal hareketin artması bu yaş grubunu da içine alarak vaka sayılarını artırdı.”

***

Dün yapılması beklenen Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı ertelendi. Kurulun 12 Nisan Pazartesi günü toplanması bekleniyor. Covid-19 salgınının önünün alınamaması nedeniye Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyelerinin konuşmaktan bıktığı, moral çöküntüsü içinde bulunduğu öne sürüldü. Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya konuştuğu bilim kurulu üyelerinin ‘hemen hepsinin önerisi tek’ olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Ramazan süresince kapanılabilecek en üst düzeyde kapanma yoluna gidilmesi. Yoksa sürü bağışıklığı beklentisine girilmesinin bir fayda getirmeyeceğini görüşündeler. Gerekçeleri de mutant virüslerin bu denli yaygın olduğu bir ortamda sürü bağışıklığının gerçekleşme olanağının bulunmadığına ilişkin bilimsel veriler.”

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı ve ramazan ayında yeni kısıtlamalar hatta ‘tam kapanma’ gelebileceği şeklinde değerlendirilen açıklamasının ardından yeni tedbirler gelebileceği belirtiliyor. Ancak 13 Nisan salı günü başlayacak olan ramazan boyunca uygulanacak bazı tedbirler zaten belli. İşte mevcut durumda ramazan yasakları: 81 ilin tamamında hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Hafta içi tüm illerde 21.00 ile 05.00 saatleri arasında sokağa çıkmak yasak olacak. Restoran, lokanta, kafeler kapalı olacak. Bu gibi işletmeler sadece paket servisi yapabilecek. Ülke genelinde sahur ve toplu iftarlar yasak olacak. Teravih namazları camilerde kılınamayacak. Yasaklı günlerde market, kasap, manav, kuruyemişçiler 10.00 ile 17.00 saatleri arasında hizmet verebilecek. Fırın, ekmek ve unlu mamuller satan yerler açık olacak. 

***

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İstanbul’daki vaka sayılarında Adalar rekor kırarken, Bağcılar, Bahçelievler, Gaziosmanpaşa gibi semtlerde de artış devam ediyor. İstanbul’da vaka artış oranları ilçelere göre belirlendi. İstanbul Aile Hekimleri Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Tamur Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada Sağlık Bakanlığı verilerine göre vaka artış ortalaması en yüksek 7 ilçeyi şöyle sıraladı: Adalar, Arnavutköy, Beykoz, Sultanbeyli, Beşiktaş, Tuzla ve Silivri.

***

ABD’de yaşayan dünyaca ünlü Türkiyeli bilim insanı -ve immünoloji profesörü Dr. Derya Unutmaz, son bir ayda yaşanan vaka artışına yönelik, “Strateji iyi değildi. Durumun bu noktalara varacağını daha kapsamlı düşünmek lazımdı. Gerçi dünyada birçok ülke baştan büyük yanlışlar yaptı. Zira virüsü tanımıyorduk. Ama zaman içerisinde durumu kavrayıp ona göre önlemler alındı. Bu konuda Türkiye biraz geç kaldı” dedi. Acilen tedbirler alınması gerektiğini belirten Unutmaz, “Yarın bile çok geç. Kişisel ya da toplumsal anlamda alınmayan her önlemin bedeli çok büyük. Elbette işin en kolayı tam kapanmaya gitmek. Hem de hemen, 1 gün bile beklemeden ama bu ne kadar gerçekçi? Ekonomik ve sosyal sebeplerden ötürü pek olacak gibi değil… Tüm ülkeyi nasıl kapatacaksınız? Keşke en başından yapılabilseydi. O nedenle restoran, kafe, AVM’lerin -ekonomik destek sağlanması koşulu ile- şehirlerarası ulaşım ile okulların kontrollü ve kısmi kapanması iyi olur ve bunu hemen yapmak lazım. Daha fazla geç kalmadan.” dedi.

***

Hükümetin kamu hastanelerinde kullanılan maskeleri bedavaya getirmek için ihracatçılara hibe zorunluluğu getirmesinin faturasının doktor ve hastalara çıkabileceği ileri sürüldü. Her 5 maske ihracatına karşılık Devlet Malzeme Ofisi’ne (DMO) en az 1 maske hibe etme zorunluluğu uygulanan ihracatçıların yurtdışına normal kaliteli maskeleri ihraç edip, DMO’ya ise standartları düşük, kalitesiz ve salgın riskini artırabilecek nitelikte maskeleri hibe ettikleri öne sürüldü.

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da, hekimlerden maskelerin yüze uyumsuz, lastiklerinin gevşek ve ince olduğu yönünde şikayetler aldıklarını söyledi. Fincancı, “Geçen yıl sonbaharda görevi devraldıktan sonra özellikle cezaevlerindeki mahkumlardan şikayet mektupları aldık. Bursa Cezaevi’nde mahkumlara ürettirilen ve kamu hastanelerine gönderilen maskelerin koruyucu katmanının olmadığı iddialarını içeren mektuplar geldi” dedi.

***

Genetik ve Sinir Bilimci Doç.Dr. Çağhan Kızıl, “Türkiye’deki vaka pozitiflik oranı yüzde 18’ler civarında. Yani 5 kişiden biri pozitif” diye konuştu. Kızıl, test sayısı artırıldığında bugünkü 56 bin vaka sayısının daha da yükseleceğini söyledi.

***

Ankara Tabip Odası, SES ve Dev-Sağlık-İş Şehir Hastanelerinin zararlarına ilişkin bir broşür hazırladı. Buna göre Ankara’da açılması planlanan Etlik Şehir Hastanesi için 6 hastane ve 17 semt polikliniği kapatılacak. Böylece kentteki iki Şehir Hastanesi için toplam 13 hastane, 5 bin 645 yatak, 816 yoğun bakım yatağı kapatılmış olacak.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Ankara Tabip Odası ve Dev-Sağlık-İş, “Şehir Hastaneleri Gerçeği; Sağlık Hakkı Ablukası” başlığıyla bir çalışma hazırladı. Çalışmada, şehir hastanelerinin neden olduğu zararlar anlatıldı. Buna göre, şehir hastaneleri sağlık çalışanları için, iş yükünün artmasına, esnek ve belirsiz görev tanımlarına, güvencesizliğe, idari mobbinge, ulaşım sorunlarına ve ödeme sorunlarına, yurttaşlar için ise artan vergilere, ek katkı paylarına, sağlık hizmetlerinin piyasalaşmasına, şehir merkezinde ulaşımı kolay hastanelerin kapanmasına ve kamu kaynaklarının israfına neden oldu.

***

Koronavirüs salgını nedeniyle halen ülke çapında kapama tedbirlerinin uygulandığı İtalya’da turizm sezonunu kurtarmak amacıyla “Covidsiz ada” planı gündemde. Turistik küçük adaların sakinlerinin, ülke genelindeki öncelikli kategori sıralamasından muaf tutularak bu ay sonunda aşılanması planlanıyor. Bazı adaların belediye başkanları geçen ay, hükümetin pandeminin yönetimi için atadığı Covid özel komiserine bir mektup yazarak aşı kampanyasında küçük adalara öncelik verilmesini istemişti. Belediye başkanları, Yunanistan’ın bazı adalarında yaptığı gibi tüm sakinlerin hızla aşılanarak turizm sezonunda açılmalarının garanti edilmesini talep etmişti. Covid Özel Komiseri General Francesco Figliuolo bu talebi kabul etti ve küçük adaların sakinlerinin bu ay içinde aşılanmasına onay verdi.

***

Antalya’da turizm sektörü çalışanları korona salgını dönemindeki ‘aç-kapa’ uygulamaları ile dengelerin bozulduğunu ve bütün yükü esnafa ve çalışanlara yüklendiğini söyledi.

***

Türkiye’deki salgın yönetimini değerlendiren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Yalın Dikmen, dün açıklanan 54 bin 740 vaka sayısı ve 276 vefata ilişkin, “felaket” değerlendirmesinde bulundu. Tablonun herkes açısından ‘korkutucu’ olduğunu söyleyen Dikmen, “Bunun geleceğini öngörüyorduk. Kontrolsüz bir gevşeme yaşadık” dedi. Aşının bir çözüm olduğunu vurgulayan Dikmen, “Aşılamayı vaktinde yapmadığımız için, aşılama yokluğu ve kontrolsüz gevşeme bu kaçınılmaz sonucu meydana getirdi” dedi. Dikmen, yoğun bakımlardaki doluluk oranlarına ilişkin de şöyle konuştu. “Sorun, yoğun bakımlardaki yatak doluluğu ya da yatak bulunamaması değil. Bu yoğun bakımlarda tecrübeli hemşireler ve uzmanlığı olan hekimler tarafından tedavi düzenlenmesi gerekir. Bin tane oda da açsanız o hastaları tedavi edemediğiniz sürece ölüm oranları artacaktır. Burada sorun; salgının bir an evvel önlenmesiydi ve biz bunu beceremedik.”

***

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Vakaların artmasını toplumsal olarak değerlendirdiğinizde elbette bazı kararlar çıkabilir ama bizim gönlümüzden geçen, okulların açık olması” açıklamasını yaptı: “Önümüzdeki süreç tümüyle değerlendiriliyor ve yeniden bir kararın alınıp alınmayacağı, yeni kararların ne olabileceği gibi değerlendirmeler yapılıyor. Önümüzdeki hafta bir değerlendirme yapılacak. Biz eğitimciler olarak okulların hep açık olmasını isteriz. Türkiye dünyada en çok okul kapatan dördüncü ülke. Türkiye çok kontrollü gidiyor. Bu bağlamda vakaların artması, Sağlık Bakanlığımızın bu konudaki çalışmaları, Bilim Kurulu’nun önerilerini değerlendirdiğimizde elbette bazı kararlar çıkabilir. Bizim gönlümüz okulların açık olması yönünde.’’

***

Samsun’da İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, kentte Covid-19 vaka artışının önlenmesi amacıyla 1, 2, 3 ve 4. sınıflarda uzaktan eğitime geçilmesi kararı aldı.

***

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Kayıpmaz, ramazan ayı içerisinde ek tedbirlerin alınabileceğini söyledi. Doç. Dr. Kayıpmaz, “Ramazan ayı içerisinde kamuda, özel sektörde uzaktan çalışma, bazı kapatma kararları düşünülebilir” dedi. Kayıpmaz ayrıca, yumruk şeklinde selamlaşmaya yönelik de yurttaşlara uyarıda bulundu.

***

Eğitim emekçileri pek çok kentte yüz yüze eğitimin ertelenmesi, yaygın test ve aşılama yapılması talebiyle açıklamalar düzenledi. Salgın sürecinin yönetememe krizi ile birlikte içinden çıkılmaz bir hal aldığını ifade eden Eğitim-Sen, yüz yüze eğitim için gerekli şartların sağlanması gerektiğini belirterek taleplerini sıraladı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İstanbul Şubeleri, “Yüz yüze eğitim için herkese aşı, düzenli test” talebiyle Fatih’te bulunan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Yüz yüze eğitim için herkese aşı, düzenli test” pankartının açıldığı açıklamada, “Öğretmen kutsal değildir onlara da virüs bulaşır”, “AKP pandemiyi lebaleb sanıyor” dövizleri taşındı.

  • Salgının geldiği boyut yönetilemez haldedir. Salgının kontrol altına almak için sosyal destekli kapanma, kademeli açılma ve tam bir izolasyon hayata geçirilmelidir.
  • Salgın kontrol altına alındıktan sonra okulların yüz yüze eğitime hazır hale getirilmesi için derslik sayısı arttırılmalı ve eğitime ulaşım imkanları sunulmalıdır.
  • Eğitime ek bütçe oluşturulmalı, sağlıklı ve güvenli bir eğitim için ihtiyaç duyulan öğretmen, temizlik ve sağlık personelleri kadrolu olarak atamaları yapılmalıdır.
  • Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması, öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için çalışma yapılmalıdır.
  • Sağlıklı bir eğitim süreci için pandeminin seyrine göre okullar ilk açılan yerler olmalı en son kapatılması gereken yerler olarak planlanmalıdır.
  • Yüz yüze eğitim için eğitim emekçileri hızlıca iki doz aşılanmalı, düzenli aralıklarla test yapılmalıdır. 
  • Eğitim hizmetlerinin tam olarak sürdürülebilir olması için, bileşenler karar süreçlerine dahil edilmeli, sendika ve meslek odaları temsilcilerin olması sağlanmalıdır. Şeffaf bir süreç işletilmelidir.”

***

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Ordu Şubesi Eş Başkanı Ferit Ceylan, Ordu’da sağlık emekçilerine verilen ekmek ve suyun kısıtlanmaya başlandığını söyleyerek yaşananları anlattı.

***

Koronavirüsü salgını nedeniyle Fas, Tunus ve Katar’da teravih namazının evlerde kılınmasına karar verildi. Bahreyn’de ise sadece aşı yaptıranlar cuma ve teravih namazlarını camide kılabilecek.

***

Amerikan Kızıl Haçı ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri dahil olmak üzere kuruluşlar, COVID-19’a neden olan virüs olan SARS-CoV-2’ye karşı antikorların varlığı için eski kan örneklerini test ediyor. ABD, Avrupa ve diğer bölgelerdeki kan bankaları, kan örneklerini enfeksiyon belirtileri açısından test etmeye yönelik yeni yaklaşımları tartışıyor. Bilim insanları, dondurulup saklanan numunelerden herhangi birinin SARS-CoV-2 antikorları içerip içermediğini görmek istiyorlar, bu da virüsün, ilk vakalar keşfedilmeden önce insanlarda ne kadar süre dolaştığını ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir.

AŞI TARTIŞMALARI

Sağlık Bakanı Koca aşılarla ilgili takvimi bir kez daha öteledi: Aşı konusunda sözleşmelere uyulmuyor, hedefim haziran sonu 40 yaş üstünün aşılanmasını tamamlamak

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her gün yeni bir rekor kıran Koronavirüs vaka sayılarına ilişkin olarak, “Vaka sayılarında ciddi artış var. Bunda mutasyon tabii ki etkili ama sadece mutasyonla açıklayamayız. Önlemleri gevşettik maalesef. Çözüm, aşıyı olabildiğince hızlandırmak… Beraberinde de hareketliliği azaltmak… ‘Önce tedbir, sonra aşı’ ya da ‘önce aşı, sonra tedbir’ değil. İkisini bir arada yapmamız gerekiyor. Bundan başka çözüm yolu yok. Aşı konusu, sadece bizde değil tüm dünyada sorun. Yapılan bütün hesaplar, tüm dünyada şaştı. Müthiş bir aşı savaşı var. Sözleşmelere uyulmuyor. Ama biz ısrarla takipteyiz. Benim temel hedefim şu: Mayıs, en geç haziran sonu 40 yaş üstünün aşılanmasını tamamlamak. İkinci hedefimiz ise şu: Temmuza kadar 20 yaş üstünü aşılamak. Bütün uğraşımız bu iki temel hedefi yakalamak için. Buna çabalıyoruz” dedi. 

***

İngiltere’de koronavirüs salgınının seyrini takip eden bilim insanları, ülkedeki aşılama programı ilerledikçe vaka sayıları ile Covid-19’a bağlı ölümler arasındaki paralelliğin azaldığına işaret ediyor. Bir çalışmaya göre Covid-19 vakaları Şubat ayından bu yana üçte iki oranında azaldı ve daha sonra yatay bir seyir izlemeye başladı. Vaka sayısının belli bir seviyede kalmaya devam etmesinin büyük olasılıkla insanların daha fazla temas etmesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Ancak ölümler benzer bir seyir izlemedi.

***

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Çekya’da çocuklara okul öncesi yapılan rutin aşıları zorunlu kılma kararını destekledi. Çocuklarını aşılatmadıkları için ceza alan veya çocukları okula alınmayan aileler, hak ihlali gerekçesiyle mahkemeye başvurmuştu. AİHM, Çekya’nın aşı yaptırılmamış çocukların okula alınmaması politikasının özel yaşama müdahaleyi içermekle birlikte, kamu sağlığının da korunması gerektiğini kaydetti. AİHM,“Bu önlemlerin ‘demokratik bir toplumda gerekli’ olarak kabul edilebileceği” belirtilirken, Çek Cumhuriyeti’nin sağlık politikasının çocukların “yararına” olduğu kaydedildi. Kararda “Amaç her çocuğun aşı yoluyla ya da sürü bağışıklığı sayesinde ciddi hastalıklara karşı korunması olmalıdır” denildi. Böylece mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. Maddesi olan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının korunması bağlamında bir ihlal olmadığını tespit etmiş oldu.

***

Oyuncular Sendikası, “2. Aşama Aşı Uygulama Grup Sıralaması” sonrası sinema ve televizyon sektörü çalışanlarının aşılanması konusunda bir planlama yapılmasını, özel tiyatrolarda çalışan oyuncular ile teknik ve idari kadroların da aşı planlamasında gündeme alınmasını talep ederek bir açıklama yaptı.

***

Brezilya’nın Minas Gerais eyaletinin güneydoğusundaki Belo Horizonte kentindeki seks işçileri, ‘ekonomiyi ayakta tutuyoruz ve biz de ön saftayız’ diyerek, öncelikli koronavirüs aşı grubuna alınmak için bir hafta boyunca greve gittiklerini duyurdu.

***

İ̇stanbul İ̇l Sağ̆lık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, 60 yaş ve üstü yurttaşlara tüm devlet hastanelerinde BioNTtech aşısı yapılabildiğini açıklayarak “Kurallara uyarak salgının üstesinden geleceğiz” dedi.

***

Sputnik V aşısı için Türkiye’den Rusya’ya tur düzenlendiği belirtildi. Buna göre, 1100 dolara Moskova’ya 28 gün arayla iki kez gidiliyor. Türkiye Tur Operatörleri Platformu Sözcüsü Cem Polatoğlu, “Moskova’ya iki günlüğüne uçuyoruz, otele yerleşiyoruz.Türkçe bilen bir rehber bize eşlik ediyor. Her şey sıradan biçimde ilerliyor, gezi yapılıyor, şehri görüyoruz, dönüş öncesinde de aşı yaptırıyoruz. 28 gün sonra aşının ikinci bileşenini yaptırmak için tekrar geliyoruz. Böyle bir turun ücreti 1100 ABD doları (8 bin 980 TL)” ifadelerini kullandı. Polatoğlu, grup oluşturuldukça bu tür turların gerçekleştirildiğini, grupların 40 kişilik olduğunu kaydetti. Şimdiye kadar en az iki tur düzenlendi.

***

‘İktidar İngiliz varyantını davet etti’ – Onur Hamzaoğlu

İktidar, bilimsel bilginin ve tarihsel deneyimlerin gereğini yerine getirmekten kaçınarak suç işlemeyi sürdürüyor. Dünyanın bütün ülkelerinde Covid-19 olduğunu bilmelerine rağmen yurt dışından gelenlerin yalnızca ateş kontrolü yapılıp toplumun içine girmesine müsaade ediyorlar. Oysa yapılması gereken bu kişilerin şüpheli temaslı kabul edilip 14 gün süreyle kamusal koşullarda karantinaya alınmasıdır ancak yapılmadı. İktidar İngiliz varyantını davet etti; bundan sonrakilere de davetiye çıkarıyor. Topluma yaygın test yaparak asemptomatik yani belirti vermeyen hastaların saptanması, saptanan hastaların izolasyonu, filyasyon ve karantina; bu dört uygulama, salgınla mücadelenin öncelikli anahtarı olarak bir an önce kurumsallaştırılmalıdır.

https://artigercek.com/haberler/iktidar-ingiliz-varyantini-davet-etti