KORONA GÜNLÜĞÜ 26 HAZİRAN 2020
GÜNDEM
- 150 yataklı Cizre Devlet Hastanesi’nde yer kalmadığı için Covid-19 belirtisi gösteren hastalar Şırnak, İdil, Silopi Devlet Hastanelerine yönlendiriliyor. Ayrıca Şırnak ve Cizre’de Kredi Yurtlar Kurumu Öğrenci binalarının da karantina binası olarak kullanıldığı bildirildi.
- Irak Federe Kürdistan Bölgesi Süleymaniye kentine bağlı Şarbajer ilçesi havadan bombalandı. Bombalanma anı bölgede piknik yapanların kamerasına yansıdı. Bombalamada ilk belirlemelere göre 3 sivilin yaşamını yitirdiği belirtildi.
- Anayasa Mahkemesi (AYM), HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekilliğinin düşürülmesi kararının iptali için yapılan başvuruyu reddetti.
- İçişleri Bakanlığı tarafından HDP yönetimindeki Siirt’in Baykan Belediyesi’ne kayyum olarak atanan İlçe Kaymakamı Mehmet Tunç, işçi çıkarmaların yasak olduğu bir dönemde “sözleşme süreleri sona erdi” gerekçesiyle 14 kişiyi işten attı.
- Diyarbakır’da DTK binası ile birçok eve baskınlar düzenlendi. Baskınlarda çok sayıda kişi gözaltına alındı.
- HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Siirt Kayyımının belediyenin tüm projelerini iptal ettiğini, kütüphaneyi yıktığını aktardı.
- Batman Belediyesi tarafından, trafikte yaya üstünlüğüne dikkat çekmek amacıyla yollarda birçok noktaya Kürtçe ve Türkçe olarak “peşî peya”, “önce yaya” yazılmıştı. Kayyım atanan belediye, Kürtçe yazılan “peşî peya” yazısını sildi.
- Cüneyt Özdemir’in Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde gazetecilik yapan Bestoon Khalid ile yaptığı söyleşinin YouTube kanalından kaldırdı. Söz konusu söyleşinin bir bölümünü sosyal medya hesabından paylaşan Khalid yayında, TSK’nın Irak Kürdistan Bölgesi’ne yaptığı operasyonlarda 6 sivilin hayatını kaybettiğini belirterek, “Buradaki Kürtler, saldırıların PKK’ye değil de, tüm Kürtlere karşı olduğu kanaatine sahip” ifadelerini kullanmıştı.
- Fındıklı Belediyesi hakkında yürütülen ‘kayyım atanacak’ provokasyonlarının ardından CHP’li Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu hakkında İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı. Belediye Başkanı, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin hakkındaki -iddiaları soruşturduğunu kendisinin görevden alınması halinde içeriden kimi başkan seçeceklerine bile karar verildiğini belirtti.
- Kerkük’te sağlık çalışanı olan bir korona hastasının, bir hastanede başını battaniyeye koymuş halde yerde yatarken görüntülenmesi tepki çekti. 57 yaşındaki Nejat Raşid’in bu fotoğrafın çekilmesinden saatler sonra öldüğü açıklanırken, ailesi “Açıklama istiyoruz” diye isyan etti. Hastanede idari soruşturma açıldı.
- Yunanistan, Türkiye’nin tıpkı şubat ayında olduğu gibi göçmenlerin Avrupa’ya geçişi için yeniden sınır kapılarını açtığını duyurdu.
- İzmir’de, adil yargılanma ve cezaevi koşullarının düzeltilmesi talebiyle ilişkin 19 Şubat’ta tutuklu bulundukları Şakran Cezaevi’nde ölüm orucuna başlayan Özgür Karakaya ve Didem Akman cezaevi içinde bulunan kampüs hastanesine kaldırıldı.
- İlk kez veya yeniden kamu hizmeti ve görevlerine atanacaklar hakkında yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması hükümlerinin yeniden düzenlenmesini içeren Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi, TBMM İçişleri Komisyonunda kabul edilerek Meclis Başkanlığına sunuldu.
- Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu ailesi ve sevenleri tarafından mezarı başında anıldı. Konuşmalarda Kazım’ın yaptığı müzikle halkların kardeşliğini ortaya koyduğu vurgulandı.
MEVCUT DURUM- SALGININ KONTROLÜ- SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI
- DSÖ Direktörü Ghebreyesus, “Daha adil, daha yeşil ve iklim değişikliğini önlemeye yardımcı olacak yeni bir normal yaratmamız gerekiyor” dedi.
- Dünya genelinde yeni vaka sayısı 180 bine tırmandı. Geçen hafta 140 bin civarında seyrediyordu. Bu artış toplam vaka sayısının da 10 milyonu çok kısa sürede geçeceğini gösteriyor. Artış bulaştırma potansiyeli olan aktif vaka sayısına da yansıdı, aktif vaka sayısı 4 milyona yaklaştı. Covid-19 nedeniyle can kaybı da 491 bin oldu, can kayıplarının da kısa sürede 500 binin üzerine çıkacağı öngörülüyor. Pandeminin boyutunun ciddi tehdit içermesi ve salgının kontrol altına alındığı ülkelerde yeni vakalardaki artış yetkilileri alarma geçirdi. Virüsle birlikte uzun bir süre yaşanacağı sonunda dank etti.
- Yeni vaka sayısı ABD ve Brezilya’da 40 binin, Hindistan’da 18 binin üzerine çıktı. Güney Afrika’da tırmanış artarak devam ediyor, son 24 saatte yeni vaka sayısı 6,579 oldu.
- Oxford Üniversitesi ile The Guardian gazetesi, ortak bir çalışma yürüterek korona virüsü salgınında tedbirlerin hafifletilmesiyle ikinci dalga riski arasındaki ilişkiyi inceledi. Vakaların artış hızının yeniden yükselmekte olduğu ve ikinci dalga riski altında bulunan ülkeler şöyle sıralandı: Almanya, Ukrayna, ABD, İsviçre, Bangladeş, Fransa, İsveç, İran, Endonezya, Suudi Arabistan. The Guardian gazetesi, bu ülkelerin hepsinde son dönemde tedbirlerin hafifletildiğini ve hükümetlerin artık çok daha rahat bir politika izlediğine dikkat çekti. ABD’nin nisan ayından bu yana en yüksek vaka artışlarına sahne olduğu, iki Avrupa ülkesi olan Almanya ve İsviçre’de ise virüsün bulaşma katsayısını temsil eden R değerinin bu hafta yeniden 1’in üzerine yükseldiği belirtildi. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 11 ülke tedbirlerin daha az bir oranda hafifletildiği veya Belarus gibi zaten çok sıkı tedbirler almamış olan, son dönemdeyse vaka artış hızı ciddi oranda yükselmeyen ülkeler olarak sınıflandı. Bu kategoride şu ülkeler yer alıyor: Türkiye, Belçika, Kanada, Polonya, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Belarus, İtalya, İspanya, Sİngapur, Hollanda. Araştırmada, sokağa çıkma tedbirlerinin sürmesine rağmen vakaların artmaya devam ettiği ülkeler şöyle verildi: Dominik Cumhuriyeti, Şili, Hindistan, Güney Afrika, Portekiz, Brezilya, Mısır.
- Türkiye’de son 24 saatte 1,458 yeni vaka tespit edildi. Covid-19’a bağlı can kaybı sayısı 21. Test sayısı 52 binin üzerine çıktı. Yoğun bakım hasta sayısında da bir artış oldu.
- Sağlık Bakanı Koca da virüsün yayılma hızının azalmadığına sonunda ikna oldu.
- Burdur’da 29 Mayıs’tan bu yana Covid-19 vakasına rastlanılmazken, son altı günde sekiz vaka tespit edildi.
- Geçmiş olsun ziyaretleri de bulaşa kaynaklık ediyor. Gaziantep’in İslâhiye ilçesinde, kronik akciğer hastalığı nedeniyle hastaneye kaldırılan 94 yaşındaki A.Y., Covid-19 şüphesi üzerine tedaviye alındı. Bunun üzerine yapılan filyasyon çalışmasında, A.Y. hastaneye kaldırılmadan önce ‘geçmiş olsun’ ziyareti yaptığı belirlenen 49 kişinin kaldığı 11 ev önlem amaçlı 14 gün süreyle karantinaya alındı.
- Cezaevlerinde 91 Covid-19 hastası var. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi’nin cezaevlerinde görülen korona virüsü vakalarına ilişkin bilgi istemesi üzerine açıklama yapan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yılmaz Çiftçi, şunları söyledi: “Cezanın infazı için cezaevine ilk giren ya da soruşturma nedeniyle tutuklanıp cezaevine giren kişilere -malum, tüm giren kişilere test yaptırıyoruz- uygulanan o test sonucunda ortaya çıkan vakalar var. Yani dolayısıyla Konya, İzmir ve Silivri dışında vaka yaşanan başka bir yer olmadı. Yani vaka yaşanan Konya ve İzmir’de negatife döndü, Silivri’de büyük bir kısmı negatife döndü; 15 kişinin bu hafta negatife dönmesi bekleniyor. Şu an itibarıyla kurumlarımızda sadece hükümlü ve tutuklu olmak üzere 91 pozitif vakamız var. Hâlihazırda devam eden 91 pozitif vakamız var ve bunlarda yoğun bakımda olan ya da entübe olan kişi bulunmuyor. Bunların 51 tanesi ilk giriş nedeniyle, zaten pozitifmiş, tutuklanıp gelmiş. Bunların zaten birçoğu, temas hâlinde olan birçoğu kendisi bile farkında olmuyor. Personelimizde pozitif vaka olan kişi yok.”
- ‘Şu anda 65 bin civarı Covid-19 izninde olan kişi var. Bu kişiler ya açık cezaevinde bulunuyordu ya da kapalıda bulunup da açığa ayrılma sürelerini doldurduğu için açığa ayrılması gereken kişilerdi. Doğrudan Covid-19 iznine gönderilmiş oldu. Yine, 7 bin civarında, şartlı tahliye süresi erkene çekildiği için şartlı tahliye süresini doldurup şartlı tahliye edilen kişi bulunmaktadır. Yine, 47 bin civarında da denetimli serbestlik altında tahliye edilen kişi bulunmaktadır” dedi.’
- Maske takmanın zorunlu olduğu illere İzmir de eklendi. Zorunluluğun olduğu il sayısı 62’ye yükseldi.
- ABD’deki korona virüsü vakalarında ciddi artış gözlenirken, eyaletler arası karantina dönemi başladı. İlk aşamada en fazla can kaybına sahne olup salgını kontrol altına alan üç eyalet (‘üç eyalet bölgesi (tri-state area)’ olarak bilinen New York, New Jersey ve Connecticut), yeni vaka sayılarının giderek arttığı sekiz güney eyaletinden gelenlere 14 gün karantina kuralı getirdi. Kurala uymayanlara para cezası kesilecek.
- Beşiktaş Kulübü, siyah-beyazlı futbol takımında 2 oyuncunun Covid-19 testinin pozitif çıktığını açıkladı.
- Hollanda hükümeti, koronavirüsle mücadele eden sağlık işçilerine 1000’er avro ikramiye vermeyi kararlaştırdı.
- SES Amed Şubesi: ‘Pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının daha da kötüleşmesinden kaynaklı psikososyal risklerin daha da artması, tükenme, mobbing, kronik yorgunluk, iş yeri stresi ve şiddetle birlikte sağlık emekçilerinin intiharları saklanamayacak kadar büyük bir gerçeklik olarak değerlendirilmelidir. Dün bu hastanede hematoloji biriminde çalışan hemşire arkadaşımız, nöbette olduğu sırada intihar ederek yaşamına son verdi. Bu kaybın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Çocuğunu bırakacağı 7/24 hizmet veren bir kreş yoktu. Yıllardır talep ettiğimiz her işyerine kreşler sağlanmış olsa idi arkadaşımızın en azından bu sorunu giderilmiş olacaktı. Kendisi gibi hemşire olan eşi, Covid’ten kaynaklı izoleydi ve Covid pandemisi nedeniyle yakınlarını göremeyen milyonlarca sağlıkçıdan biriydi. Bu intiharları iş cinayeti olarak görüyoruz.’
- Ankara’da Covid-19 tanısı konulan sağlık çalışanlarının sayısının 452’ye yükseldi.
SAĞLIK MUHALEFETİ – TOPLUMSAL MÜCADELE
- Diyarbakır Sağlık Platformu, Dicle Üniversitesi Hastanesinde nöbetteyken intihar eden Hemşire arkadaşları ve sağlık emekçilerinin kötü çalışma koşullarına ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada sağlıkta dönüşüm programının sorunları arttırdığı ve kötü çalışma koşullarının sağlık emekçilerini intihara sürüklediği vurgulandı.
“İktidarın sağlık emekçilerinin sorunlarını görmezden geldiğine işaret edilen açıklamada, intihar eden sağlık emekçisine ilişkin, “Dün bu hastanede hematoloji biriminde çalışan hemşire arkadaşımız, nöbette olduğu sırada intihar ederek yaşamına son verdi. Bu kaybın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Çocuğunu bırakacak 7/24 hizmet veren bir kreş yoktu. Yıllardır talep ettiğimiz her işyerine kreşler sağlanmış olsa idi arkadaşımızın en azından bu sorunu giderilmiş olacaktı. Kendisi gibi Hemşire olan eşi, covid ten kaynaklı izoleydi ve covid pandemisi nedeniyle yakınlarını göremeyen milyonlarca sağlıkçılarından biriydi. Bu intiharları iş kazası ve iş cinayeti olarak görüyoruz. Bu duruma ilişkin yetkilileri, yöneticileri adım atmaya çağırıyoruz. Çalışma hayatının insani koşullara göre yeniden düzenlenmesi için verilecek mücadelede ve insani koşullarda yaşamayı sağlamak için biz sivil toplum örgütlerine iş düştüğünü biliyoruz. Bir arada durarak, konuşarak, tartışarak ve birlikte taleplerimizi haykırdığımızda daha güzel bir yaşamın bizi beklediğini biliyoruz” ifadeleri kullanıldı.”
- Tüm Emekliler Sendikası’nın İstanbul’daki şubeleri, Temmuz ayında yapılacak olan zam oranına ilişkin Kadıköy’de bulunan Beşiktaş İskelesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya çok sayıda emekli katıldı. “Emekli maaşı yetmiyor, ek zam istiyoruz” ve “Mutfakta yangın var, tencere boş, file boş” pankartlarının açıldığı açıklamada, sık sık “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları atıldı.
- İzmir’de sağlık örgütleri, Diyarbakır ve Kayseri’de yaşanan hemşire intiharlarını “duyun sesimizi” diyerek protesto edip, kâr odaklı yerine insan odaklı politikalar izlenmesini istedi.
“Esnek kuralsız, belirsiz, angarya çalışmaya son, 7/24 açık ücretsiz kreş, Ayda 5 gece nöbetten fazlası yasaklansın, Gece çalışma iki mesai sayılsın ve öyle ücretlendirilsin, Tüm çalışanların ulaşım sorunu çözülsün, ücretsiz servis ayarlansın, Personel açığı giderilsin, Performans yasaklansın, Yaş aralığına göre klinik ve gece nöbeti sayısı belirlensin, 25 yıl üstü nöbet yasaklansın, Asistanlara zorunlu nöbet izni kullandırılsın, Çalışanlarla kurum düzenli değerlendirme toplantısı yapsın, Mobbing, baskı, siyasal sendikal ayrımlar yapan idarecilere yaptırım uygulansın “
YENİ YAŞAM İNŞASI
- Kars Belediyesi’nin “Giymiyorsan giydir” sloganıyla açtığı Toplumsal Dayanışma Mağazası aracılığıyla bir ay içerisinde 40 aileden 150 kişi giydirildi. Karslı yardımseverlerle ihtiyaç sahibi yurttaşlar arasında bir köprü vazifesi gören mağazayı günlük en az 3 ihtiyaç sahibi ziyaret ederek, destek talebini iletiyor. Belediye hizmet binasında bulunan mağazaya getirilen her kıyafet çalışanlar tarafından yıkanarak, itinayla ütülenip ya raflara ya da askıya yerleştiriliyor. Kısmi kullanılmış kıyafetlerin yeniden kullanılır hale getirildiği mağazada her yaşa uygun giysiler ihtiyaç sahiplerine ücretsiz veriliyor. Belediye ayrıca sokak hayvanları için aşevi açtı.
JİN
- Akademide eril şiddete ve erkek şiddetine karşı bir araya gelmiş feminist, queer ve LGBTİ+ araştırmacılar imza kampanyası başlattılar.
“Akademi de bu örüntülerden azade bir alan değildir. Üstüne akademinin kendine özgü karmaşık ve hiyerarşik ilişki dinamikleri eklenir. Dolayısıyla eril şiddetle ve erkek şiddetiyle etkin bir mücadele tüm bu dinamikler göz önüne alınarak yürütülebilir. Bu mücadelenin yolu, şiddet vakalarında cinsiyete, cinsel yönelime, cinsiyet kimliğine ve akademik pozisyonlara dayalı güç ilişkilerine odaklanmaktan geçer. Birçok alanda olduğu gibi akademide de eril şiddet ve erkek şiddetine karşı koruyucu ve önleyici politikalar yetersizdir. Tüm bu yaşananlar cinsel taciz ve şiddet önleme birimlerinin önemini bir kez daha göstermiştir.”
- Dersim merkezde bir araya gelen kadınlar öncülüğünde 2019 yılında açılan Zembul Kafe kooperatifleşti. “Zembul Kadın Kooperatifi İşletmesi” adıyla kurulan yerde kadınlar fabrikasyon ürün kullanmadan el emekleriyle ürettikleri ürünlerle yemekler hazırlıyor. Kadınlar, kafenin altında bulunan imalathanede yufka yapıyor. Ürünler sipariş üzerine şehir dışına da satılıyor. Bununla birlikte kentin yöresine ait zerfet, şiresor, şirekut, patila, yağlı ekmek yapan kadınlar, içli köfte, kavurma, gözleme, mantı, köfte gibi yiyecekleri menüde bulunduruyor. Resmi işleri 6 ay önce tamamlanan kooperatifte, 11 kadın istihdam ediliyor.
SİYASAL SAĞLIK- EKOLOJİK SAĞLIK
- Ben ihaneti kabul etseydim, Shell Shock sendromu yaşamazdım! / Gül Güzel
“İşkencelerle benden her şeyimi aldılar; her şeyimi yitirdim ama gururumu asla alamadılar. Kimliğim, ruhumda duruyor. Ben Kürdüm ve bundan da gururluyum. Yalnız ben değilim. Bu tür işkencelerden dolayı travma yaşayan binlerce Kürt insanı vardır. Biz okullarda/derslerde Vietnam savaşından dönen askerlerin halüsinasyon, zihin kayması olan Shell Shock sendromunu okuyorduk. Onlar gibi ben de her an bir taraftan gelecek kurşun veya bomba ile öleceğimin kâbuslarını görüyorum. Aniden gelen krizle kendimden geçiyorum. O yüzden hiç bir işyerinde çalışamıyor, olan ailemi de kaybettim. Bir ara sanki iyileştiğimi sanıyorum ama bu hastalık, korku olayı ardından ve yeniden kendini yineliyor. İşte bize uygulanan devletin karanlık korkunç yüzü!” http://yeniyasamgazetesi1.com/ben-ihaneti-kabul-etseydim-shell-shock-sendromu-yasamazdim-fotoo
- Alman ilaç ve kimya devi Bayer, Türkiye’de de satılan ve yabani otları kurutmak için kullanılan Roundup adlı ilacın lenf kanserine yol açtığı iddiasıyla açılan dava sonrası davacılara 10,9 milyar dolar ödemeyi kabul etti. Glifosat içeren tarım ilacı için şimdiye kadar yaklaşık 125 bin dava açılmıştı.
- ‘Her şeyi bilmek’ sağlığa zararlı’ / M. Ender Öndeş “Dünyadaki en bilinen ‘tek adam’ rejimlerinden biriyle yönetilen Türkiye’de de durumlar esas olarak aynı. Sürecin belli bir noktasında bir ‘Bilim Kurulu’ oluşturan hükümetin işleri doğru yürüteceği umutları bir ara uyansa da çabuk söndü. Politikada inşa edilen tek adam rejimi, salgın sürecinde de kendisini gösterdi ve kısa sürede ‘Bilim Kurulu’nun sadece basit bir danışma aparatı olduğu, her toplantısının sonunda “Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirlerine sunulmuştur” söylemiyle görüldü. “Salgın bitince bütün ekonomiler çökecek biz atak yapacağız” hülyasına kendini kaptıran iktidar, bütün kararları Beştepe Sarayı’na bağlayarak, günün sonunda sağlık emekçilerinin fedakarlıklarından ‘başarı hikayesi’ çıkarmayı halk sağlığından daha önemli gördü. Böylece Bilim Kurulu gitgide işlevsiz bir müessese haline dönüşürken, içlerinden en vicdanlıları da sağda solda ‘endişe’ belirtmekten öteye geçemediler.” http://yeniyasamgazetesi1.com/her-seyi-bilmek-sagliga-zararli
EKLER
- Dünyanın önde gelen kurum ve kişileri uyardı: Salgın demokrasiyi tehdit ediyor / Kemal Göktaş
- İsveç’in başkenti Stockholm merkezli IDEA ve ABD’nin başkenti Washington merkezli National Endowment for Democracy kurumlarının öncülüğünde 73 demokrasi savunucusu kurumun yanısıra dünya çapında 13 Nobel Ödülü sahibi ve 62 eski devlet ve hükümet başkanı da dahil olmak üzere çok sayıda önde gelen siyasi ve sivil ismin desteğini alan ‘Demokrasiyi Savunma Çağrısı’ başlıklı bir açık mektup yayınlandı. http://www.diken.com.tr/dunyanin-onde-gelen-kurum-ve-kisileri-uyardi-salgin-demokrasiyi-tehdit-ediyor/
Zizek: Pandemi sonrası bildiğimiz dünya nostaljiden ibaret olacak /Alon Hadar/ Röportaj-Çeviri
Birincil tehdidin barbarlığa ve hayatta kalmak için herkesin birbirine girdiği bir şiddet ortamına gidiş olduğunu düşünmüyorum. “İnsan yüzlü barbarlıktan” korkuyorum asıl—bize istemeye istemeye ve hatta sempati ile dayatılan, toplumsal etiğimizin sac ayaklarını ortadan kaldıran mesajlarla birlikte uzmanların sunduğu kanıtlara dayandırılan insanlık dışı yollarla hayatta kalmak, medeniyetin ayakta kalması. Örneğin, yaşlı ve elden ayaktan düşmüşlerimizi ne yapacağız? Onlara, maliyet göz önünde bulundurulmaksızın koşulsuz şartsız yardım edilmeli. https://dunyadanceviri.wordpress.com/2020/06/25/zizek-pandemi-sonrasi-bildigimiz-dunya-nostaljiden-ibaret-olacak/
- Bir Ayak Bağı Olarak Kıdem Tazminatı / Aziz Çimen
Son günlerde kıdem tazminatının fona devri tartışmaları sendikal ve siyasal alanda güncel bir konu. Egemen sol akıl, kıdem tazminatının fona/TES’e (Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi) devrinin işçiler bakımından yaratacağı gelir kaybına dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra, kıdem tazminatının işçi sınıfının son kalesi olduğu, bu alanda yaşanacak bir kaybın sınıf mücadelesini önemli ölçüde gerileteceği, yeni hak kayıplarına neden olabileceği belirtiliyor. Meseleye sendikaların bu şekilde yaklaşımı anlaşılabilir. Sendikalara politik misyon yüklemeyeceksek, bu örgütlenmelerin işçilerin ekonomik kazanımlarını korumak için canla başla çalışmasını şüpheyle karşılamanın gereği yoktur. Ancak, konuya siyasal aktörlerin sendikalarla aynı şekilde yaklaşması, hatta nasıl yaklaşılacağını sendikaların tutumuna bakarak tayin etmeye çalışması kabul edilemez. https://teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/711-bir-ayak-bagi-olarak-kidem- tazminati