KORONA GÜNLÜĞÜ 18 MART 2021
Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!
***
Pandemi günlerinde adalet arayışının ve yeni bir yaşam mücadelesinin öncüsü Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP’ye) kapatma davası açılırken, Gergerlioğlu’nun da milletvekilliği düşürüldü. HDP’li siyasetçilerin ve dostlarının tutsak edilmesine yönelik adımlar da hızlanmış oldu. Pandemilere yer açan ve pandemileri kontrolüne alıp eşitsizlik ve ayrımcılıkları körükleyen otoriterleşme karşımızda en büyük sağlıksızlık olarak görünüyor.
Yaşananlara önemli bir tepki de Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) geldi. TTB’den yapılan yazılı açıklamada, Gergerlioğlu’nun bir insan hakları savunucusu olarak yaşanan çok sayıda hak ihlalini gündeme getirdiği ve insan hakları mücadelesi ile kamuoyundan önemli destek aldığı hatırlatıldı. Siyasi iktidarın bir yandan İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklarken, bir yandan da ihlallerin görünür olmasından rahatsız olduğunun vurgulanarak “Bizler meslektaşları ve meslek örgütü olarak insan hakları savunucusu Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yanındayız” denildi.
***
Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 121 milyon 804 bine, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 milyon 692 bine dayandı. Bulaş tehdidi olan aktif hasta sayısı da yükselişe geçerek 20 milyon 914 bine yaklaştı, aktif hasta sayısı pandeminin daha da büyüyeceğini gösteriyor.
Küresel pandemi yeniden tırmanışa geçti. Dünya genelinde son 24 saatte 528 bin 845 kişide Covid-19 pozitifliği saptandı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 9 bin 712 kişi olup yüksek hızda devam ediyor. Günlük vaka bildiriminde Brezilya açık ara farkla zirvedeki yerini koruyor. Türkiye ise günlük bildirimlerinde ilk altıda yer almaya devam ediyor. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Brezilya (90.8 bin), ABD (62.8 bin), Fransa (38.5 bin), Hindistan (35.8 bin), Polanya (25.1 bin), İtalya (23.1 bin), Türkiye (18.9 bin), Almanya (16.1 bin), Çekya (13.9 bin) ve Ukrayna (11.8 bin).
Üçüncü dalganın etkisi altına aldığı Avrupa kıtasında yeni vaka bildirimi 200 binin de üzerine çıktı (206 bin 486 yeni vaka bildirimi). Asya kıtasında da tırmanma devam ederek günlük vaka bildirimi 114 bine dayandı. Benzer durum Güney Amerika kıtasında da yaşanıyor, günlük bildirim son bir haftadır 100 binin üzerinde seyrediyor, son 24 saatte 125 bine dayanan yeni vaka bildirimi ile karşı karşıyayız.
***
Yeni kontrollü normalleşme dönemine geçişin üçüncü haftasında vaka sayısında ciddi tırmanış devam ediyor. Salgın kontrolden çıkmış durumda. Son 24 saatte 18 bin 912 yeni vaka bildirimi yapıldı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 73 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 2 milyon 930 bin 554 kişiye, toplam can kaybı 29 bin 696 kişiye yükseldi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 869 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 168 bine dayandı. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısındaki ciddi yükseliş devam ediyor. Dün aktif hasta sayısı 148 bin 835 kişiye yükseldi. Aktif hasta sayısındaki bu ciddi yükseliş, bulaş tehdidinin artacağını da gösteriyor. Ağır hasta sayımız ise 1,484 kişiye yükseldi. Aktif vakanın yükselmesi ile %1’e kadar düşen ağır hasta oranı dünya ortalamasının (%0.4) halen iki buçuk katına yakın! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunun vurgulamaya devam ediyoruz.
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Son 15 günde maalesef çoğu ilimizde vaka artışı görüldü. Sonuçlar henüz hastanelere fazla yansımaya başlamadı”dedi. Bu demeci nasıl yorumlamalıyız. Sadece vaka artışı yaşanmadı ölümler de arttı hem vaka hem de ölümler resmi istatistiklerde paylaşılanlardan fazla olduğunu ne yazık ki biliyoruz. Bu artışlar ‘maalesef’ değil, salgının ilk gününden beri uygulanan topluma dayatılan sürü bağışıklığı stratejinin sonuçları. Dayatılan bu stratejide yalnız değiliz. Faşist eğilimlerin yüksek olduğu başta Brezilya, ABD, İngiltere olmak üzere birçok ülkede karşımıza çıkıyor.
***
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, koronavirüs salgını ile mücadelede “yerinde karar” sürecinin etkilerinin bu hafta görülmeye başlandığını söyledi. Akın, “Hastaneye başvurularda artış var; ama yatışlarda çok yüksek bir artış yok. Hastalık semptomatik belirtilerle başlıyor. Belirtileri takip eden 5 ile 7’nci günde bazı kişilerde tablo ağırlaşıyor. Demek ki bir dahaki hafta hastaneye yatışlarda bir artışla da karşılaşabiliriz” dedi.
***
‘Çok yüksek riskli’ kategorisindeki Trabzon’da filyasyon ekiplerinin çalışmaları sonucu, koronavirüsü taşıyan bir kişinin gittiği spor salonunda, temas ettiği 45 kişiye virüs bulaştırdığı belirtildi. Çalışmalar sonucu 93 kişinin izolasyona alındığı, ilçe hıfzıssıhha kurulu kararınca spor salonunun faaliyetlerinin de durdurulduğu bildirildi.
***
Sağlık Bakanlığı, ‘Temaslı Takibi, Salgın Yönetimi, Evde Hasta İzlemi ve Filyasyon Rehberi’ni güncelledi. Buna göre, 2 doz aşı olan kişiler karantinaya girmeyecek. Sağlık Bakanlığının yayınladığı güncellemeye göre, daha önce laboratuvarda doğrulanmış Kovid-19 enfeksiyonu geçiren veya iki doz aşı yaptırıp son dozdan sonra 14 gün süre geçmiş olan kişilerde, hastalık başlangıcı veya aşılama sonrası üç ay içindeki riskli temaslarında (Güney Afrika veya Brezilya varyantı tespit edilen vakalar hariç) karantina gerekmeyecek.
***
Brezilya sağlık enstitüsü Fiocruz, ülkenin sağlık servisinin çökme noktasında olduğunu, hastanelerin yoğun bakım servislerinde yer kalmadığını açıkladı. Fiocruz’a göre, ülkedeki 27 eyaletin ikisi hariç tüm eyaletlerde Covid-19 servisleri yüzde 80 kapasiteyi aşmış durumda. Rio Grande do Sul eyaletinde ise yoğun bakımda hiç yer kalmadı. Brezilya’da Covid kaynaklı can kaybı artmaya devam ediyor. Salı günkü verilere göre, 2841 kişi hayatını kaybetti. Daha önce 2286 ile ölüm sayısının yüksek olduğu 10 Mart tarihine kıyasla bu büyük bir artış. Fiocruz’dan yapılan açıklamada, “tüm ülkede durumun aşırı kritik” olduğu belirtilerek, “Araştırmacılarımızın analizleri, hastane ve sağlık hizmetlerinde Brezilya tarihinin en büyük çöküşünün yaşandığını gösteriyor” denildi.
***
Üçüncü dalga ile mücadele eden Polonya’da günlük vaka sayıları 25 bini aştı. Salgının üçüncü dalgasında sağlık sisteminin çökmenin eşiğine geldiği Polonya’da 20 Mart Cumartesi gününden itibaren 3’üncü kez ulusal karantina uygulanmasına karar verildi.
***
Finlandiya Sağlık ve Refah Enstitüsünün (THL) yaptığı araştırmalar, çocuklar ve gençler arasında koronavirüsün yetişkinlere kıyasla daha fazla arttığını gösterdi. Kurumun araştırmaları çocukların daha çok yetişkinlerden koronavirüsü kaptıklarını ancak yetişkinlerden farklı olarak hastalığın yaygınlaşmasına aynı ölçüde neden olmadıklarını ortaya koyuyor. THL, koronavirüsün yaygınlaşmasının derecesini ve hangi yaş grupları arasında daha fazla yaygınlaştığını belirlemek için kasım ayının dört haftası ile son 4 hafta içindeki bulguları karşılaştırdı. Araştırma sonuçları bu süre zarfında 10 yaşından küçük çocuklar arasında koronavirüsün yüzde 254 oranında arttığını gösterdi. Diğer yaş gruplarında koronavirüse yakalananların oranı ise yüzde 80 arttı. Koronavirüsün en az yaygınlaştığı yaş grubunu 80 ve üzerinde olanlar oluşturuyor. Bunun başta gelen nedeni bu yaş grubunda yer alanların çoğunluğuna aşı yapılması.
***
Birleşmiş Milletler’in yayımladığı yeni bir rapora göre Covid-19 salgınının sağlık hizmetlerinde yol açtığı aksaklıklar nedeniyle, Güney Asya ülkelerinde 228 bin çocuğun öldüğü tahmin ediliyor.
***
İki haftadır haber alınamayan Tanzanya Devlet Başkanı John Magufuli’nin öldüğü duyuruldu. Başkan Yardımcısı Samia Sulhu Hassan, Magufuli’nin ölüm nedenini ‘kalp sorunları’ olarak açıklarken, korona virüsüne karşı halka buhar tedavisi ve meyve yemeyi öneren, “Üç gün dua edin geçer” diyen Magufuli’nin Covid-19’a yakalandığı ve Kenya’da tedavi gördüğü iddia edilmişti
***
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) tarafından yayımlanan Sanayide Birim Ücret Endeksi verilerinden yararlanarak rapor hazırladı. Raporda yer alan istatistiklere işçiler daha fazla üretirken daha az pay almaya devam ediyor. Rapora göre bir işçi 2009’un ilk üç ayında ürettiği işten 100 birimlik pay aldı. Bu oran 2020’nin son üç ayına gelindiğinde 78,8 birime düştü. Ancak işçi 2009 yılının ilk üç ayında 100 birimlik iş üretirken bu rakam 2020 yılının son üç ayına gelindiğinde 166,6’ya yükseldi. Yani işçinin aldığı ücret 21,2 puan azaldı. Böylece işçinin parası yaptığı üretime oranla eridi. Patronun zenginliği artarken işçinin yoksulluğu derinleşti.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), 68’inci Sanayinin Sorunları ve Analizi bültenini yayımladı. Bültende pandemi döneminde üretimin artarken istihdam ve ücretin düştüğüne vurgu yapıldı. Ekonominin omurgasını oluşturan sanayide, pandeminin damgasını vurduğu 2020’de bile üretim artışının, yılın ikinci yarısında da olsa sürmesi dikkat çekti. Bunun etkisiyle 2020 yılında Gayrisafi Hasıla (GSYH) yüzde 1,8 büyüdü. Türkiye, Çin ile birlikte, G-20 ülkeleri arasında büyüyen ikinci ülke oldu. Rapora göre bu durum birim başına daha az zamanda gerçekleştiren sanayi üretimi, fiilen çalışan işgücünün iş yükünü de artırarak gerçekleşti. Böylece birim üretim başına verimlilik de artmış göründü. Ancak bu durum karşısında birim üretim başına alınan nominal ücret, tüketici enflasyonu karşısında tutunamadı ve reel olarak yüzde 5 geriye düştü. Hesap, dolar fiyatı üstünden yapıldığında 2020’de yüzde 24 artan dolar fiyatı karşısında birim üretime düşen ücretteki reel gerileme yüzde 12’yi geçti. Bu da bölüşümde adaletsizliğin pandemi döneminde artırılarak emek aleyhine büyütüldüğünün göstergesi sayılır.
Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Sağlık Bakanı, Biontech aşısının 5.800 dozunun geldiğini, bu ay 4.5 milyon doz daha geleceğini belirterek 60-65 yaş aralığının da aşılanmaya başlanacağını duyurdu. Oysa bu yaş grubunun aşılanmaya başlama bilgisi epey önce alınmıştı. Bakan Koca bu grubun henüz aşılanmadığını itiraf etmişti. Gereksinime göre bir damla olan aşı miktarı dahi gündeme müjde ile sunuluyorsa aşı tedarikinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 25 Aralık 2020 tarihinde “Günde ortalama 1 buçuk hatta 2 milyon aşıyı yapma imkânımız var” demişti; ancak günlük aşılama hızı hiçbir zaman bu sayılara ulaşamadı. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Recep Koç, en fazla aşı yapılan günde bile 600 bin doz Covid-19 aşısı yapıldığına dikkat çekiyor. Günlük aşılama oranının son günlerde 120-130 binlere kadar gerilediği belirten Koç, “Aşılamada hâlâ 65 yaş altına inemedik. Sorunlar çözülürse rahatlıkla günde 500-600 bin doz aşı yapabiliriz. Hatta biraz zorlayarak aşılama rakamını günde 1 milyona kadar çıkarabiliriz” diyor. CHP Milletvekili Dr. Murat Emir ise Bakan Koca’nın uzunca bir süredir Covid-19 aşılarına ilişkin çelişkili açıklamalar yaptığını belirterek, şunları söylüyor: “Aşı tedariki konusunda birçok açıklama yaptılar. Onlara inanacak olsaydık elimizde en az 50 milyon, hatta 100 milyon doz aşı olmalıydı. Günde ortalama 120 -130 bin doz aşı yapabiliyoruz, bu oranın düşük olmasının en büyük sebebi de aşı yetersizliği. Biz ısrarla ‘Aşıyı tek bir yerden almayın, çaresiz bırakırsınız insanlarımızı’ dedik. Diğer aşılar için de görüşüyorlardı ama bir gelişme olmadı.”
***
Aşı konusunda küresel dayanışma, fikri mülkiyet haklarının kaldırılması ve aşı üretimin toplumsallaştırılması önümüzde acil gündem olarak duruyor. Pandeminin tüm insanlığı ve doğayı tehdit ettiği günümüzde kapitalistlerin rekabet savaşına, kar hırsına sessiz kalmamalıyız. Toplumun bilgi birikimi ve bilim insanlarının kolektif bilgisi ile üretilen aşı toplumsal bir varlıktır, öyleyse toplum yararına korunmalıdır. Aşı konusunda adaletsizliğe ve kapitalist saiklere karşı çıkma, adalet arama ve küresel dayanışma, sömürüden ve tahakkümden arındırılmış yeni yaşam inşasında kritik bir dönemeç olacaktır.
***
AstraZeneca krizi siyasileşiyor: AB’den İngiltere’ye tehdit. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, birçok Avrupa ülkesinin ‘kan pıhtılaşması’ gerekçesiyle askıya aldığı AstraZeneca aşıları için İngiltere’yi tehdit etti. AB’de üretilen Pfizer aşılarının İngiltere’ye ihraç edildiğini söyleyen von der Leyen, Londra’nın ise İngiltere’de üretilen AstraZeneca aşılarının Avrupa’ya gönderilmesini engellediğini savundu. Komisyon Başkanı, AstraZeneca aşılarının yollanmaması halinde AB’nin de İngiltere’ye aşı göndermeyebileceğini söyledi.
***
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bazı Avrupa ülkelerinde kan pıhtılaşması gerekçesiyle askıya alınan AstraZeneca aşısının ‘faydasının risklerinden daha fazla olduğunu’ açıkladı. DSÖ, aşının kullanılmasını tavsiye etti.
***
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, bazı ülkelerin kanda pıhtılaşma yaptığı iddiasıyla kullanımını askıya aldığı Oxford-AstraZeneca’nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını olacağını açıkladı.
***
Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere önümüzdeki haziran ayından itibaren AB vatandaşlarının salgın önlemlerinden etkilenmeden seyahat edebilmesini sağlayacak bir “Dijital Yeşil Sertifika” önerisinde bulundu. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve “Dijital Aşı Pasaportu” ya da “Dijital Yeşil Sertifika” olarak adlandırılan tasarı ile ilgili ayrıntılar, Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen tarafından bugün kamuoyuna açıklandı. Avrupa vatandaşlarının özellikle yaz tatili sırasında birlik sınırları içinde serbest dolaşımını amaçlayan Yeşil Sertifika, mobil telefonlardaki bir QR kodu veya bunun kâğıda basılı değişik bir biçiminden oluşacak. Ücretsiz olan sertifika, 3 ayrı grupta verilecek: AB tarafından tanınan bir aşı uygulanmış kişiler, Kısa süre içinde yaptırdığı korona virüsü testi negatif çıkanlar, Son 6 ayda Covid -19’a yakalanan ve bu nedenle virüse karşı bağışıklık geliştiren kişiler.
***
Filistin, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını ile mücadele kapsamında Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı’ndan (COVAX) ilk aşı teslimatını aldı. Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kamal al-Shakhra yaptığı açıklamada, Filistin’in DSÖ ve ortakları tarafından yürütülen COVAX’dan ilk aşı teslimatını aldığını belirtti. Sözcü al-Shakhra, ilk teslimatta 38 bin doz Pfizer/BioNTech aşısı ve 24 bin AstraZeneca aşısı olmak üzere yaklaşık 62 bin doz aşı bulunduğunu aktardı.
***
Doç. Dr. Emrah Altındiş: Yeni zirvenin kıyısındayız
İktidarın önceliği ekonomik kaygılar değil de insan canı olsaydı bu iş çok daha farklı çözülebilirdi. Bu ciddiyetsizlikle turizmde büyük kayıp yaşanacak. Verilerin gösterdiği, yeni bir vaka dalgasının kıyısında olduğumuz. Eğer önlemler alınmazsa Türkiye’yi nisanda korkutucu bir tablo bekliyor. Türkiye’de vaka grafiğine bakıldığında neredeyse dümdüz bir çizgiyle seyrettiğini görüyoruz. Bu da paylaşılan verilerin gerçekçi olmadığını gösteriyor. https://www.birgun.net/haber/doc-dr-emrah-altindis-yeni-zirvenin-kiyisindayiz-337851?utm_campaign=Bundle&utm_medium=referral&utm_source=Bundle
***
Aşı milliyetçiliği: Yoksul ülkeler ilaç devlerinin kâr etmesini bekliyor – John Swinburne
“İlaç şirketleri arasında yaşanan acımasız kâr savaşları nedeniyle, aşılar çoğu ülke için ulaşılamayacak fiyatlarla pazarlanıyor. Yeni sömürgeciliğin zalim yüzü, dünyayı kasıp kavuran salgın sürecinde de hiçbir şekilde değişmedi ve yoksul ülkeler bu nedenle büyük kayıplar vermeye devam ediyor.
COVAX programı, mart ayının başlarında gelişmekte olan dünyanın tamamına dört milyon doz aşı teslim etti ve 2022’nin sonuna dek 16 milyon doz daha aşı sağlamayı taahhüt etti. Bu hızı, on milyonlarca insanın aşılandığı daha zengin ülkelerle kıyaslayalım. İsrail’de nüfusun yüzde 57’si en az ilk dozunu yaptırdı. İngiltere’de bu oran yüzde 37, ABD’de ise yaklaşık yüzde 22. Düşük gelirli ülkeler arasında, sadece Çin’den aşı temin eden Şili yüzde 25’lik bir oranla karşılaştırılabilir bir konumda. Bu arada Nijerya ve neokolonyal* yoksul dünya, ancak iki yıl sonra nüfusunun yüzde 20’sini aşılamış olmaya hazırlanıyor!
Virüsün güney yarımkürede geniş bölgelerde yayılmasına ve hastalık saçmasına göz yummak, virüsün daha da tehlikeli bir şekilde mutasyona uğraması için ideal bir koşul yaratır. Dünyadaki her ülke, şu anda Nijerya gibi ülkelerde yaşanan somut ve hepimiz için potansiyel olan felakete bakmak yerine, İsrail, İngiltere ve ABD’de görülen aşı seviyelerine özeniyor olabilir.
Hindistan hükümetince desteklenen Güney Afrika, geçtiğimiz günlerde Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ), küresel bağışıklık gelişene dek aşıların mülkiyet haklarından feragat edilmesi önerisinde bulundu. BM, DSÖ ve dünyadaki ilerici kesimler de bu tür bir yaklaşımı destekliyor. Peki, zengin kapitalist ülkelerin hükümetleri bu yaklaşıma ne zaman destek verecek?
Açıkça görülüyor ki, bütün ülkeler güvende olana dek hiçbir ülke güvende olamaz. Köleliğe ve sömürgeciliğe katlanan ve günümüzde neokolonyalizm ve süper sömürü altında zulüm gören ülkelerde virüsün yayılmasına kayıtsız kalarak göz yummak, insan türüne karşı bir ihanet olacaktır.” https://www.gazeteduvar.com.tr/asi-milliyetciligi-yoksul-ulkeler-ilac-devlerinin-kar-etmesini-bekliyor-haber-1516397