Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ  17 MART 2021

KORONA GÜNLÜĞÜ  17 MART 2021

KORONA GÜNLÜĞÜ  (17 MART 2021)

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor! Korona yüzünden 3 aydır yoğun bakımda tedavi gören Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ümit Ergenoğlu vefat etti.

***

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, Brezilya’da yayın yapan Foco do Brasil’e yaptığı açıklamada, salgın döneminin üçüncü ve en uzun süreyle sağlık bakanlığı görevini yürüten Eduardo Pazuello’nun yerine bu görevi Brezilya Kardiyoloji Birliği Başkanı Marcelo Queiroga’nın üstleneceğini bildirdi.

***

Fransa’nın Brittany bölgesinde korona virüsünün mutasyona uğramış yeni bir varyantının görüldüğü, bulaşma hızı ve etkisinin araştırıldığı açıklandı. Fransız Bölgesel Sağlık Müdürlüğü, 8 kişide çıkan Sars-Cov-2 mutasyonunun PCR testlerde tespit edilemediğini açıkladı. Fransa Başbakanı Jean Castex, İngiltere kaynaklı Covid-19’un mutasyonlu türünün ülkede hızla yayıldığını belirterek “Bir tür üçüncü dalganın içindeyiz” dedi.

***

Salgın kontrolünden otoriter fırsatçılık çıkaran tek adam rejimi demokratik kitle örgütlerine yönelik baskılarını sürdürüyor. Antalya Barosu’nun genel kurul talebi yine reddedildi. Muratpaşa 1. İlçe Seçim Kurulu tarafından baroya bugün gönderilen yazıda, genel kurul ve organ seçimlerinin sokağa çıkma yasağı sebebiyle yapılmasına izin verilmedi.

***

Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 121 milyon 267 binin üzerine çıkarken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 milyon 682 bine dayandı. Bulaş tehdidi olan aktif hasta sayısı 20 milyon 789 bine yükseldi, aktif hasta sayısı pandeminin yeniden tırmandığını gösterebilir.

Dünya genelinde son 24 saatte 449 bin 180 kişide Covid-19 pozitifliği saptandı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 9 bin 847 kişiye yükseldi. Günlük vaka bildiriminde Brezilya açık ara farkla yeniden zirveye çıktı. Türkiye ise yeni vaka bildirimlerinde ilk altıda yer alıyor: Brezilya (84 bin), ABD (52.7 bin), Fransa (30 bin), Hindistan (28.9 bin), İtalya (20.4 bin), Türkiye (16.7 bin), Polonya (14.4 bin) ve Çekya (10.5 bin).

Üçüncü dalganın etkisi altına aldığı Avrupa kıtasında yeni vaka bildirimi 162 binin üzerine çıktı.  Asya kıtasında da ciddi kıpırdanma var, günlük vaka bildirimi yeniden 100 bin üzerine çıkarak, 102 bin 82 kişi oldu. Hindistan ve Türkiye’nin yanı sıra Ürdün (8.9 bin vaka), İran (8.4 bin vaka), Endonezya (5.4 bin vaka), Irak (5.3 bin vaka), Filipinler (4.4 bin vaka) ve Lübnan (3.5 bin vaka) pandeminin tırmanışa geçtiği ülkeler arasında yer alıyor. Benzer durum Güney Amerika kıtasında da yaşanıyor, günlük bildirim uzun bir aradan sonra son bir haftadır 100 binin üzerinde olup son 24 saatte 113 bini geçmiş durumda. Bu kıtada vakaların neredeyse dörtte üçü Brezilya’ya ait olup bu ülkeyi Arjantin (8.2 bin vaka), Peru (8.1 bin vaka), Şili (4.6 bin vaka) ve Kolombiya (3.7 bin vaka) izliyor.

***

Yeni kontrollü normalleşme dönemine geçişin üçüncü haftasında vaka sayısında tırmanış devam ediyor. Son 24 saatte 16 bin 749 yeni vaka bildirimi yapıldı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 71 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 2 milyon 912 bine dayanırken toplam can kaybı 29 bin 623 kişiye yükseldi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 874 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 158 binin üzerinde. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısındaki ciddi yükseliş devam ediyor. Dün aktif hasta sayısı 148 bin 825 kişiye yükseldi. Aktif hasta sayısındaki bu ciddi yükseliş, bulaş tehdidinin artacağını da gösteriyor. Ağır hasta sayımız ise 1,474 kişiye yükseldi. Aktif vakanın yükselmesi ile %1’e kadar düşen ağır hasta oranı dünya ortalamasının (%0.4) halen iki buçuk katına yakın! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunun vurgulamaya devam ediyoruz.

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı paylaşıma göre, 100.000 nüfusta vaka görünme oranı en çok artan iller Samsun, Kilis, Balıkesir, İstanbul ve Yalova olarak sıralandı. En çok azalan illerimiz: Sakarya, Ordu, Amasya, Rize ve Burdur.

***

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yöneticisi Prof. Dr. Sarp Üner, son salgın tablosunda henüz kısıtlamaların kaldırılmasının etkisinin olmadığına dikkat çekti. Ocak ayının başından itibaren zaten artış olduğunu belirten Üner, “Önlemlere rağmen tedbirlerde açılımın olduğu 1 Mart’a kadar bu artış sürdü. Ancak yine de tedbirler gevşetildi. Dolayısıyla vakalardaki bu artış bekleniyordu. Biz şimdi önümüzdeki günlerde bu önlemlerin kaldırılmasının etkisini göreceğiz” dedi.

***

Vaka sayısını değerlendiren Iğdır Valisi Hüseyin Engin Sarı İbrahim, “10- 12 gün önce denetimler açıklanırken mavideydik. Yüz bin kişiye düşen vaka sayısında en iyi illerden bir tanesiydik. Fakat süreç içerisinde özellikle aile, akraba ve komşu ziyareti noktasında değerlendirdiğimizde vaka artışlarının yaklaşık yüzde 70’inin aile içindeki bulaş olduğunu gördük. Rakamlar bizi, Iğdır ilini ‘yüksek riskli’ gruba taşıdı. Bugün itibariyle sizlere şunu söyleyebilirim ki saat 17.00 itibariyle burada acil durum ilan etmeliyiz’’ dedi.

***

Eleştirileri saklı tutan basın dahi vehamet için uyarmaya başladı. Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Covid-19 salgını tablosunun kaygı verici olduğunu belirterek, “Kademeli normalleşmeye geçişin 1 Mart’ta açıklanmasından sonraki iki hafta içinde Covid-19 vakalarında-büyük bir süratle- geçen aralık ayı sonu rakamlarına dönüldü, bir başka anlatımla iki buçuk ay kadar geriye gittik” dedi.

***

Türkiye’de koronavirüs tedbirlerinde kontrollü normalleşme ile birlikte yurt genelindeki “çok yüksek riskli” olarak kırmızı ile gösterilen il sayısında 2,8 kat artış ortaya çıktı. 8 Şubat haftasında Türkiye’de sadece 9 il “çok yüksek” riskli il olarak kayıtlara geçerken, sadece 5 hafta içerisinde bu gruptaki il sayısının 25’e yükselmesi dikkat çekti. Son haftada Mersin çok yüksek risk grubundan yüksek risk grubuna indi. Düşük ve orta risk grubunda olan iller azalırken, yüksek riskteki iller arttı. Yazılım uzmanı da olan film yönetmeni Güçlü Yaman da Sağlık Bakanlığı Coronavirus vakalarına ilişkin verileri derleyerek Türkiye’nin son 5 haftalık “vaka değişim” haritasını ortaya koydu.

***

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Başkanı ve Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Nasır Nesanır ise şu değerlendirmeyi yaptı: “İlk harita açıklandığında ‘Açılma ve kapanma kararları bölgesel ve il düzeyinde alınacak’ dendi. Ancak, bir ilde vaka sayısı fazla olduğu için tedbir aldığınızda bu ilin bağlarını diğer iller ve bölgeler ile de koparmanız gerekir. Türkiye’de çok yüksek riskli iller ile düşük riskli iller arasında bağlantı koparılmadı. Çin’in Wuhan kentinde salgın ilk ortaya çıktığı zaman bu kentin bağları ülkenin geriye kalanıyla hızlı bir şekilde koparılmış, salgın kontrol altına alınmıştı. Düşük ve yüksek riskli iller arasında bağlantının kesilmemesi vaka artışında büyük bir etken. Ayrıca bu artışta İngiliz varyantının çok yaygın görülmesi de etkili.”

***

Bakan Selçuk’un paylaştığı tabloda okulların “tam açık” olduğu ülkelerin arasında Fransa, İspanya, Belçika, Avustralya, Rusya, Japonya, Finlandiya, İsviçre ve Ukrayna, “kısmen açık” olanlarda ise Birleşik Krallık, İtalya, Hollanda, Brezilya, İsrail, Türkiye ve İsveç yer aldı. Selçuk, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, dünya genelinde “tam açık” ve “kısmen açık” olan okulların yer aldığı tabloda, Türkiye’nin, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınını tüm dünyayla birlikte yaşadığını ve dünya çocuklarının da eğitimde benzer süreçlerden geçtiğini belirtti.

***

Biri Afrika mutasyonu olmak üzere iki öğrencinin koronovirüs testinin pozitif çıkması üzerine, Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Kızılcapınar köyü Ortaokulu’nda yüz yüze eğitime pazartesi gününe kadar ara verildi.

***

Salgının büyüdüğü illerde yöneticilerin tespit ve önerileri arasında çelişkiler artıyor. Doğrudan tek adam rejiminin salgın kontrolü stratejisini ve aldığı karardan kaynaklı durum her nedense görmezden geliniyor. Otoriterleşme ve bireysel sorumluluk gündeme getiriliyor. Konya’da, Covid-19’lu hasta sayısındaki artış nedeniyle kamu hastanelerinin doluluk oranı yüzde 100’e ulaştı. Günlük vaka sayısının Konya’da 800’ün üzerine çıktığına dikkat çeken Konya Tabipler Odası Başkanı Dr. Eyüp Çetin, “Artan vakalar hastanelerimizin yükünü de artırıyor. Şu an kamu hastanelerimizdeki pandemi servisleri yüzde 100 doldu. Bu sebeple özel hastanelerde Covid’li hasta kabulüne başladı. Denetimlerin artırılması gerekir. 15 gündür değişiklik yok. Denetimlerin yeterli olmadığını düşünüyorum. Yerel yönetim kendi ağırlığını koymalı. Gevşedikçe işi bıraktık. Toplum olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Maske mesafe ve hijyenin yanı sıra toplu alanlarda durmamalıyız” dedi.

***

Britanya’daki Anestezistler Birliği (AAGBI) mümkün olan durumlarda Covid-19 geçiren hastalarda, ameliyatların enfeksiyondan en az yedi hafta sonrasına ertelenmesini önerdi. Araştırma için 116 ülkeden 3 bin 127’si Covid-19 geçirmiş 140 bin 231 ameliyat olan hasta incelendi. Buna göre Covid-19 geçirmemiş hastalarda, ameliyat sonrasındaki 30 günde ölüm oranı yüzde 1.4 oldu. Ameliyattan iki hafta önce Covid-19 teşhisi konanlarda ise bu oran yüzde 9.1 olarak bildirildi.

 

[su_box title=”AŞI TARTIŞMALARI” box_color=”#b8e324″][/su_box]

Aşılama çalışmalarını değerlendiren Doç. Dr. Türkkan, “Bu hızla gidilmesi halinde 60 milyon kişiye toplam 120 milyon doz aşı yapılabilmesi için 18 ay daha geçmesi gerekecektir” ifadelerini kullandı.

Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, gittikçe yavaşlayan COVID-19 aşılamasıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. 16 Mart itibarıyla aşılamada 60 günün geride kaldığını belirten Başkan Türkkan, 60 milyonluk hedef nüfusun yüzde 13,3’ü birinci doz (7 milyon 959 bin 556 kişi) yüzde 6,5’i ise ikinci doz (3 milyon 885 bin 575 kişi) ile aşılanabildiğini söyledi. “Ülkemizdeki deneyimli ve özverili sağlık emek gücü ve yurttaşlarımızın aşıya olan ilgisi nedeniyle günde bir milyona yakın aşı yapmak olanaklıyken, yeterince aşı olmaması yüzünden günlük ortalama aşı yapılan kişi sayısı 200 binin altında kalmıştır” ifadelerini kullanan Alpaslan Türkkan, bu hızla gidilmesi halinde 60 milyon kişiye toplam 120 milyon doz aşı yapılabilmesi için 18 ay daha geçmesi gerekeceğini vurguladı.

***

Kıbrıs Cumhuriyeti, Covid-19’a karşı Rus aşısı Sputnik V’i almak isteyen ülkeler listesine dahil oldu. Rusya’dan İlk etapta 50 bin doz aşı sipariş edilmesinin planlandığı açıklandı.

***

ABD’de üretilen Moderna aşısı 6 aydan 12 yaşa kadarki grupta denenmeye başladı. ABD ve Kanada’da yapılacak testlere 6 bin 750 çocuğun katılması planlanıyor.

***

Koronavirüs aşılama çalışmalarıyla ilgili açıklama yapan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “Aşıyla ilgili bu sabah İstanbul ortalaması yüzde 71’e çıktı ama biz yeterli görmüyoruz” dedi.

***

İsveç, Oxford Üniversitesi ile ilaç firması AstraZeneca’nın geliştirdiği Koronavirus (Covid-19) aşısının kullanımını askıya aldı. Yunanistan ise diğer Avrupa ülkelerinin aksine AstraZeneca aşısının kullanımına devam kararı aldı.

***

İsrail’de yapılan bir araştırmada, hamileyken Coronavirus (Covid-19) aşısı yaptıran kadınların bebeklerinde virüse karşı antikor bulunduğu tespit edildi. Araştırma kapsamında, annelerine Covid-19 aşısının her iki dozu da yapılan 40 bebeğin doğduktan sonra göbek kordonundan kan örnekleri alındı. Testlerde, bebeklerin tamamında Covid-19’a karşı antikor bulunduğu görüldü.

***

Brezilya yeni varyantların üreme alanı olabilir mi?

Bilim insanları Covid-19 hızla yayılırken, çok sayıda kısmen aşılanmış insanın, aşılanmamış insanlarla karışmasının, aşının etkinliğinden kurtulabilecek çok sayıda varyant için bir “güçlü bir üreme alanı” yaratabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, özellikle enfeksiyon oranının çok yüksek olduğu ve aşılama programının yavaş gitiği yerler için dile getirilen endişe kaynağı. Virüsler yayılırken, mutasyon geçiriyorlar ve bağışıklık sistemimizi aşıp, hücrelerimizi enfekte etmek için daha etkin yolları öğreniyorlar. İngiltere’deki Leicester Üniversitesi’nden Julian Tong, koronavirüs bir insan vücuduna girip, küçük miktarlarda antikorlarla karşılaştığında, bu antikorlara dirençli mutasyonlarla kendini çoğaltabileceğini söylüyor. Bu süreç, virüsün evriminin bir parçası. Dr. Tang bu durumunu aşıya dirençli yeni varyantların ortaya çıkması riskini yarattığını söylüyor. “Brezilya’daki virüsü kontrolsüz bir şekilde kendisini çoğaltmaya bırakırsanız, varyantlar her yere gidebilir. Enfeksiyonun çok görüldüğü bir yer aşılara da risk oluşturur, çünkü bu çoğalma havuzundan aşıdan kaçabilen varyantlar çıkabilir.”

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56410440

***

Salgının güçlendirdiği kurumlar: Ulus-devlet ve aile – Ayşen Uysal

Salgın bazı kurumların toplumsal ve politik yaşamda giderek güçlenmesine neden oldu. Ulus-devlet (Bir kurumlar bütünü olarak) ve aile toplumlardaki yerlerini güçlendiren kurumlardan en önemlileri. Her iki kurumun da ideolojilerle olan yakın ilişkileri düşünüldüğünde, bu derece güçlenmeleri göz ardı edilemez bir mesele haline geliyor.

Asıl meselemize geri dönersek, salgın aile kurumunun önemini artırdı demiştik; örneğin Belçika’da salgının bulaşma hızının arttığı dönemlerde kişilerin ancak aile bireyleri ile görüşmesine izin verildi. Sınırların çoğu durumda kapatıldığı ya da seyahatin zorlaştırıldığı dönemlerde de sınırları aşabilmenin temel kolaylaştırıcı faktörlerinden biri “aile” oldu.

Devlet başkanlarının, başbakanların ya da sağlık bakanlarının bütün açıklamalarında yurttaşlık vurgusu güçlendi. Seyahat hakkından, sağlık ve aşı hakkına her şey vatandaşın ayrıcalığı olarak yeniden düzenlendi. Ulus-devletin bu yeniden şahlanışı karşısında Avrupa Birliği (AB) bile adeta çatırdadı. AB içinde sınırlar kapatıldı, birlik üyeleri yüzlerini içe döndüler. Sorunlarıyla ulusal sınırlar içinde boğuştular. Almanya, Fransa sınırında PCR testini zorunlu kılıp geçişi zorlaştırınca, bir ülkede ikamet edip diğer bir ülkede çalışanlar başta olmak üzere, sınırda yaşayan halklar isyan etti. Böylece, salgın ulus-devletleri güçlendirdiği kadar, ülkeler arasındaki sınırların ne kadar yapay olduğunu da gösterdi.

Sözün kısası, salgın iki kurumu şahlandırdı. Umalım ki, bu durum salgın sonrasında da devam etmesin. İnsanlık tarihi bize salgın gibi karanlık dönemlerin beraberinde politik felaketlere yol açtığını gösteriyor. İspanyol gribinin ve 1. Dünya Savaşı’nın ardından 1920’lerde yaşananlar, devamında 1930’ların felaketleri… Bu yıllar insanlık tarihinin en karanlık dönemleriydi. Söz konusu politik felaket dönemlerinin en fazla öne çıkan kurumları da devlet ve aile idi.

https://www.evrensel.net/yazi/88354/salginin-guclendirdigi-kurumlar-ulus-devlet-ve-aile



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...