KORONA GÜNLÜĞÜ 1 ARALIK

  • Salgın yönetilemiyor! Sağlık emekçileri tükenmeye, ölmeye devam ediyor! Bir haftada 20 sağlık emekçisinin yaşamını yitirdiğini duyuran TTB, ‘Her geçen dakika ölüyoruz’ dedi. İktidarın salgın politikalarını eleştiren TTB, son bir haftada 20 sağlık emekçisinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Twitter’dan açıklama yapan TTB, “Şeffaflıktan, aklın ve bilimin kılavuzluğundan uzak politikalar nedeniyle her geçen gün, her geçen dakika ölüyoruz. 1 haftada 20 sağlık çalışanını Covid-19 nedeniyle yitirdik…” 
  • Türk Eczacıları Birliği, son iki haftada hayatını kaybeden eczacı ve eczane çalışanı sayısında büyük bir artış yaşandığını belirterek, koşulların iyileştirilmesine ilişkin taleplerinin bir an önce karşılanmasını talep etti. Açıklamada, “Tükenmişlik hissiyle, stresle, aşırı yoğun mesai saatleri ile mücadele ediyoruz. Salgının en başından bu yana kahraman olarak anılıyoruz; ancak bizler filmlerde sonsuza kadar yaşayan kahramanlar değiliz. Bizler de Covid-19’a yakalanıyor, sevdiklerimizin ve kendimizin hayatından endişe duyuyor ve hayatlarımızı kaybediyoruz. Nitekim son iki haftada diğer sağlık çalışanları gibi, hayatını kaybeden eczacı ve eczane çalışanı sayısında da büyük bir artışla karşı karşıyayız” ifadelerine yer verildi.
  • Özel hastanelerin gecelik fiyatları 10 bin TL’ye kadar çıktı. Tedavi sürecinin bir hafta sürmesi durumunda bir Koronavirüs hastasına çıkarılan fatura 70 bin TL’yi buluyor. Bakanlık genelgesine rağmen SGK özel hastanelere ödeme yapmadığı için Medical Park Hastanesi covid-19 hastası Erden Eren’den 6 gün için 30 bin TL talep etti. İlk gün 23.39’da hastaneye yatan Eren’den 21 dk için 6000 TL istendi. Eren fatura isteyince günlük ücret 4000 TL’ye düştü. Yurttaş iki arada bir derede kalıyor, fatura yurttaşa kesiliyor.
  • TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya konu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: Mart ayında Bakanlığın çıkardığı, özel ve vakıf hastanelerinin Covid-19 hastalarından ücret almayacağına dair yönetmelik var. Bu yönetmelik değişmiş değil ancak uygulanmıyor. Daha önce çıkmış olan yönetmelik gereğince devlet yoğun bakım yatakları için özel hastanelere para ödüyordu. Ancak Devlet bu parayı ödemekten vazgeçince özel hastaneler yurttaşlardan para almaya başladılar. Aynı zamanda özel hastanelerin çoğu Covid-19 hastalarını yatırmak da istemiyorlar. Covid-19 dışı hastalardan daha çok kar etmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla bütün bu faktörleri bir araya getirdiğimizde, yurttaşlar özel hastanelerin insafına terkedilmiş durumdalar. SGK özel hastanelere gerekli ödemeleri yapmadığı için, özel hastaneler yurttaşlardan parayı alıyorlar. Yurttaş, yayımlanmış yönetmeliğe rağmen, SGK özel hastanelere gerekli ödemeyi yapmadığı için iki arada bir derede kalıyor, fatura yurttaşa çıkıyor.”
  • TTB’den Sağlık Bakanlığı’na acil çağrı: Özel ve Vakıf Hastanelerinin Olanakları Kamu İradesi ile Yurttaşların Hizmetine Sunulsun! TTB açıklamalarında, ‘Batman il merkezinde yoğun bakımlarda yer bulunmadığı için 1,5 yaşındaki Sakine bebeğin ölümü, mevcut tabloyu gösteren en acı örnek olmuştur. Durumun her geçen gün daha da kaygı verici boyuta ulaştığı ve aylar öncesinde uyardığımız tsunaminin yaşandığını biliyoruz. “Her ilde bazı hastanelerin ‘temiz hastane’ statüsünde bırakılarak diğer hastaların sağlık hizmeti alımlarının devam etmesi salgın yönetimi açısından önemlidir. Ancak bu durum şu an özel hastaneler tarafından fırsata çevrilerek, ‘temiz hastane’ reklam sloganı olarak kullanılmakta ve hizmet ücretlerinde artışa gidilmektedir. Acil servisler dolu iken ve 112 acil hastalar için yer ararken özel hastanelerin birçoğu Covid-19 hastası kabul etmemekte veya sadece seçili hasta kabul etmektedirler” ifadelerine yer verildi. TTB’nin taleplerin arasında ‘Sağlık Bakanlığı özel ve vakıf hastanelerinin olanaklarını kamu iradesi ile yurttaşların hizmetine sunmalıdır’ da yer alıyor.
  • Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), TTB’nin Yüksek Onur Kurulu üyesi ve önceki dönem Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmasına ilişkin online basın toplantısı düzenledi. Gökalp’in yalancı tanık beyanıyla tutuklandığını ifade eden Korur Fincancı: “Benzerlerini sıkça gördüğümüz ve tutuklamasını gerektirecek hiçbir suçu olmamasına rağmen hukuk dışı bir şekilde soyut iftiralar kanıt sayılarak tutuklama kararı alındı.”
  • ABD’li şirket Moderna’nın geliştirdiği yeni tip Koronavirüs (Covid-19) aşısına dair yapılan testlerin son sonuçları, aşının yüzde 94 oranında etkili olduğunu ciddi vakalarda bu oran yüzde 100’e ulaştığını gösterdi. Moderna, geçtiğimiz hafta acil kullanım iznine başvuran Pfizer-Biontech aşısından sonra acil kullanım iznine başvuran ikinci aşı durumunda. Pfizer-Biontech aşısının etkinliği ise yüzde 95 olarak açıklanmıştı. ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin bağımsız danışmanlarının, Moderna’nın aşı çalışmalarını incelemek için 17 Aralık’ta bir araya gelmesi planlanıyor. Daha önce, yetkililerin Pfizer’in verilerinin incelemesi için 10 Aralık’ta bir araya gelecekleri açıklanmıştı.
    • Dünya genelinde toplam vaka sayısı 63.6 milyona yaklaştı. Dünya genelinde can kaybı ise dün kaybedilen 8 bin 292 kişi ile 1 milyon 473 bin 456 kişiye yükseldi.
    • Dünya genelinde yeni vaka bildirimi 500 binin altına indi. Bakalım bu eğilim hafta içi de devam edecek mi? Son 24 saatte yeni vaka sayısı 496 bin 256 kişi oldu. ABD’de ise düne göre artış gösteren yeni vaka sayısı 161 binin üzerine çıktı. Yüksek hızda devam eden ABD’yi yükselme eğilimine giren Türkiye izliyor, 31.2 bin yeni vakayla… Türkiye’yi takip eden ülkeler ise şunlar: Hindistan (31.2 bin), Rusya (26.3 bin), Brezilya (21.5) İtalya (16.4 bin), Almanya (14.2 bin), İran (13.3 bin) ve İngiltere (12.3 bin).
  • Küresel aktif vaka sayısı 18 milyonun üzerine çıktı. Aktif vakaların yaklaşık 106 bini (%0.6’sı) ağır hasta kliniğine sahip.
  • Turkuaz tabloda hasta sayısı değil vaka sayısı paylaşılmaya başlayınca kel göründü! Türkiye’de son 24 saatte yeni vaka sayısını 31 bin 219 olarak bildirdi, ABD’den sonra olarak dünya ikinciliğine yükseldi, ne de olsa küçük Amerikayız. Avrupa’da ise birinciliği kimseye kaptırmıyoruz. Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 188 kişiye ve toplam can kaybı 13 bin 746 kişiye yükseldi. Sağlık Bakanlığı ısrarlar hasta-vaka ayrımına devam ediyor, son 24 saatte hasta sayısı 6 bin 514, böylece toplam hasta sayısı da 500 bin 865’e yükselmiş oluyor. Toplam vaka sayısı ve aktif hasta sayısı turkuaz tabloda paylaşmıyor. Bu istatistikleri Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
  • Worldmeters geçen hafta sonundan beri yeni vaka sayısını esas alarak (daha önce yeni hasta sayısını esas alıyordu) toplam vaka sayısını hesaplamaya başladı. Bu durum hem toplam vaka hem de aktif vaka sayısının daha yüksek çıkmasına neden oluyor. Toplam vaka sayısı turkuaz tabloda toplam hasta sayısı olarak veriliyor ve 500 binin üzerine çıkmış görünüyor. Oysa Worldmeters’da toplam vaka sayısı 638 bin 847 kişiye yükselmiş durumda. Bu veri dahi gerçeği tam yansıtmadığını hatırlatalım, Sağlık Bakanlığı 29 Temmuz tarihinde vaka-hasta ayrımına giderek hasta sayısını bildirmesi nedeniyle gerçek toplam vaka sayısından oldukça düşük olduğunu söyleyebiliriz.
  • Sağlık Bakanlığı aktif hasta sayısını da paylaşmıyor. Worldmeter’de aktif vaka sayısı 220 bin 374 kişi. Yeni vakanın turkuaz tabloya eklenmesi aktif hasta sayısı uçuşa geçti. Aktif hasta sayısı bulaştırma potansiyelini gösterdiği için salgının dizginlenemediğini, daha da büyüyeceğini gösteriyor.
  • Dün polemiğini yaptığımız ağır hasta oranında mevcut tablo devam ediyor. Sağlık Bakanlığı ağır hasta sayısının 5 bin 190’na çıktığını paylaştı. Aktif hastaların içinde ağır hastaların oranı %2.6 olup dünya ortalamasına göre dört kat daha yüksek olmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı halen toplam vaka sayısı ve ağır hasta oranındaki çelişkili istatistikler hakkında bir açıklama yapmış değil!
  • Günlük can kaybında da Sağlık Bakanlığı’nın hakikati sakladığına dair tartışma devam ediyor. Başta İstanbul Büyük şehir Belediyesi olmak üzere, birçok il ve belediyeden bulaşıcı hastalıklara bağlı ölüm sayısı paylaşımları, konu ile ilgili haberler ölüm sayısının da saklandığına dair şüpheleri artırmış durumda. İki gün önce talihsiz bir şekilde kaybedilen Sakine bebeğin ölümü de resmî belgelere göre Covid-19 değilmiş!
  • Türkiye’de Covid-19 nedeniyle yaşama veda eden en küçük hasta 1,5 yaşındaki Sakine bebek oldu. Batman’da defalarca hastaneye götürülen ve epilepsi hastası da olan Sakine bebeğe, belirtiler olmasına rağmen test yapılmaması, tomografinin geç çekilmesi, yoğun bakımın uygun olmaması nedeniyle çok geç müdahale edilebildiği iddia edildi. Bebeğini kaybeden acılı anne Yasemin Akdağ, “İlk gittiğimde tekrardan ciğer filmi çekilseydi çocuğumun hastalığı bu kadar ilerleyemeyebilirdi, hayatta olabilirdi” diyerek yaşananlara isyan etti. Bebeğin, ölüm raporuna ise gerekçe olarak “Bulaşıcı Hastalık (doğal ölüm)” yazıldı.
  • Özel hastane ‘Kovidli hamile bakmıyoruz’ dedi anne öldü! 9 aylık hamile olan 32 yaşındaki Dönüş Kılınç korona virüsüne yakalandığı için aylarca kontrol amaçlı gittikleri Pendik Medipol Hastanesi’nin kapısından geri çevrildi. Hastane yönetimi Kılınç’ı, “Biz pandemi hastanesi değiliz. Diğer hastalarımızı korumak için kovidli hasta kabul etmiyoruz” diyerek kabul etmedi. Hastane hastane gezen Kılınç sonunda bir hastaneye kabul edildi ancak geç kalınmıştı.
  • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) Mezarlıklar Daire Başkanlığı, bugün (30 Kasım) kentte 213’ü ‘salgın hastalık’ olmak üzere toplam 421 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
  • Salgının mevcut önlemlerle dizginlemediği kabul edilmiş olacak ki kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Erdoğan, Covid-19 salgını kapsamında yeni kısıtlamaları duyurdu:
    • Hafta içi her gün gece saat 21:00 ile sabah 05:00 arasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacaktır.
    • Hafta sonları cuma akşamı 21:00’den pazartesi sabahı saat 05:00’e kadar kesintisiz devam edecek.
    • Cumartesi-pazar artık evlerimizdeyiz.
    • Market, bakkal, kasap, manav gibi işletmeler ile eve paket hizmeti veren yerler, belirlenecek saatlerde hafta sonu kısıtlama dışındadır.
    • Daha önceki genelgelerde belirtilen istisnalar hariç, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı, toplu taşıma araçlarını kullanamayacak.
    • Evlerde gün, mevlit, taziye, yılbaşı kutlaması gibi insanların bir araya geleceği etkinlikler yapılamayacaktır.
    • Cenaze namazları, yakınları dahil en fazla 30 kişiyle kılınacak, nikahlar da bu sayıyı geçemeyecektir.
    • Ana sınıfı ve benzeri eğitim kurumlarının faaliyetlerine ara verilecektir.
    • Kalabalık caddeler ile meydanlara girebilecek kişi sayısı, Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile sınırlanabilecektir.
    • Alışveriş merkezlerine girişte HES kodu uygulamasına geçilecektir.
    • Restoranlar paket servis haricinde hizmet veremeyecektir.
    • Hamam, sauna, masaj salonu, yüzme havuzu lunapark gibi yerler faaliyetlerine ara verecektir.
    • Umumi Hıfzıssıhha Kurullarının belirleyeceği zorunlu hizmetler dışındaki kamu kuruluşlarının mesai saatleri 2 Aralık’tan itibaren 10.00 ile 16.00 arası olarak uygulanabilecektir.
    • 50 kişiden fazla çalışanı olan iş yerlerinde, iş yeri hekiminin gözetiminde mevcut iş sağlığı ve güvenliği uzmanı veya belirlenen bir personelce salgın tedbirlerinin uygulaması sıkı şekilde denetlenecek.
  • Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan yeni tedbirlerin ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın söylemlerinin sermaye yanlısı bir salgın stratejisinin devam ettiğini gösteriyor. Halk bu sözde tedbirleri görüyor ve ikna değil. Sağlık Bakanı Koca’nın “Kalabalık demeden otobüse binersek, işimize bir daha ulaşamayacağımız bir yolculuğa çıkabiliriz” sözleri tepki topladı. Kullanıcılardan birinin, “İşe yetişmek için otobüse binmek zorunda olanlar kalabalık diye binmeyip işe geciktiklerinde patronlara ne desinler?” sorusuna bir başka kullanıcı, “Bakan’ın selamını söylersiniz” yanıtını verdi. Koca’nın emekçilerle dalga geçer gibi “tavsiye”lerine İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN) Genel Başkanı Ali Öztutan yanıt verdi. Koca’nın paylaşımını alıntılayarak “Kalabalık otobüslerin işçileri canından edeceğini söyleyip işçileri uyaracağına işe geç kalınca işçileri işten çıkarma yasağına rağmen işten atan ya da on dakika kartını geç okuttuğu için yarım günlük ücreti kesilen patronları uyarabilir misin?”diye soran Öztutan, “Patrona teşvik işçiye hastalık…” ifadelerini kullandı.
  • DİSK GYK Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kısıtlama kararlarına tepki gösterdi ve “Saraylarda, köşklerde, yüksek güvenlikli yerlerde yaşayanlar, özel sağlık ekipleriyle gezenlerin, her gün Covid-19 testi yaptıranların işçi ve emekçilerin yaşamlarını, sağlıklarını dikkate almaları beklenemez” dedi. Aslan “Her koşulda üretim ve tedarik zinciri devam etsin istiyorlar. Zaten Cumhurbaşkanı ‘Ben zenginleri severim’ demişti. Grevleri yasaklarken, hak alma mücadelesinin üzerine güvenlik güçlerini salarken bütün bunlar sermayenin düzeni ve egemenliği devam etsin, üretim ve tedarik aksamasın diye yapıldı. Şimdi ise salgın karşısında bu akşam ‘tedbir’ olarak ifade edilen şeylerin sermayenin talepleri olduğu su götürmez. Alınan kararlar, işçileri ve emekçileri bir kez daha kitlesel şekilde ve hiçbir önlem almadan salgınla düpedüz yüz yüze bırakmaktadır” ifadelerini kullandı.
  • Bitlis’te polis, çay ocağına müşteri aldığı öne sürülen işletmeye ceza kesti. Bu sırada çıkan tartışmada polis memurlarından birisi telsiziyle işletme sahibi Yunus Şaylı’nın kafasına birden fazla kez vurdu. Hastaneye kaldırılan Şaylı, abisiyle birlikte ters kelepçe takılarak gözaltına alındı.
  • Trabzon Büyükşehir Belediyesi otobüs duraklarına yapay zeka tabanlı dijital ekranlar yerleştirdi. Duraklara yapay zekalı ekranlar yerleştirildi. Ekranlar maskesiz gezenlerin yüzüne korona virüsü şekli ekliyor.
  • Meclis’te Covid-19 tedbirleri kapsamında uygulanan ziyaretçi yasağı 31 Aralık’a kadar uzatıldı.
  • Yeni tedbirlerle ilgili İçişleri Bakanlığı genelge yayınladı. Genelgeye göre hafta içi ve hafta sonu, sokağa çıkma yasağı getirilen süre ve günlerde şehirlerarası seyahatlere izin verilmeyecek (bazı istisnalar hariç).
  • Kamu çalışanlarının mesai saatlerinin 2 Aralık’tan itibaren 10.00-16.00 olarak belirlenebilmesinin uygun görüldüğü bildirildi.
  • İçişleri Bakanlığı, hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına uymayan 12 bin 671 kişiye adli ya da idari işlem yapıldığını açıkladı.
  • Pandemi döneminde kamuda çalışan diş hekimlerinin görev tanımında yer almayan görevlendirmelerle karşı karşıya kaldığını belirten Ankara Diş Hekimleri Odası, “Özellikle kamuda çalışan diş hekimleri iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun, meslek tanımına ve onuruna uymayan görevlendirmelerle karşı karşıya kalarak tükenmişlik sendromuna sürüklenmişlerdir” değerlendirmesini yaptı. Ankara Diş hekimleri Odası Genel Sekreter Gamze Burcu Gül, hekimlerin sorunlarıyla ilgili 9 aydır tatmin edici bir ilerleme kaydedilmediği vurgulayarak, “Mart ayından beri filyasyon uygulaması diş hekimleri üzerinden yürütülürken, hızla artan vaka sayıları nedeniyle, sadece kamu hastanelerinde çalışan diş hekimleri değil, vaka sayılarının artmasıyla birlikte Eylül ayından itibaren diş hekimliği fakültelerindeki uzmanlık öğrencileri de sahaya çağırıldı” dedi.
  • Kocaeli İSİG Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Karstarlı: 11 Mart-10 Kasım döneminde en az 368 işçi, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Bazı işyerleri salgının ilk dönemlerinde bazı tedbirler uyguladı ancak artık bunu işyerleri de gündeminden çıkarmış görünüyor. İş yerlerindeki durumu tespit etmek ve buna göre tedbirleri planlamak ve hayata geçirmek Sağlık Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müşterek sorumluluğu. Ancak iş yerlerine özel olarak bir çalışmaya şu ana kadar tanık olmadık. Öte yandan insanların büyük kalabalıklar halinde iş yerlerinde bir araya gelmesi nedeniyle de salgının yayılmasında önemli bir yere sahip.
  • Salgın sürecinde mağaza ve market çalışanları yoğun risk altında, önlemler alınmadan çalıştırılırken çalışma koşulları da giderek ağırlaştırıldı. Market ve Mağaza Çalışanları Dayanışma Ağı da sorunlarının çözülmesi için 8 acil taleplerini yineledi.  Dayanışma Ağı “Pandemi sürecinde, meslek hastalığının ve ücretsiz fazla mesainin göbeğinde çalışan bizlerin ortak talepleri var” diyerek duyurduğu taleplerini 8 maddede sıraladı:
    • Güvenceli çalışma ve sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılsın.
    • Eşdeğer işe eşit ücret ve sosyal haklar sağlansın. Kadrolu ve taşeron işçiler arasında fark olmasın.
    • Haftalık 40 saat çalışma sağlansın. Bizler pandemi öncesinde de 40 saatin çok üzerinde çalışıyorduk. Bu süreç ile birlikte ücretsiz fazla mesai uygulamaları market ve mağaza çalışanlarına dayatılıyor. İş kanunundaki çalışma süreleri uygulansın
    • Market ve mağaza çalışanlarına tek izin günleri hafta içi günlerinde kullandırılmakta. Bu durum bizlerin sosyal hayatını olumsuz etkiliyor. İzinlerin hafta sonu günlerinde de kullandırılması ortak talebimizdir.
    • Market ve mağaza çalışanları olarak, mesainin mağazanın açık olduğu süreler dışında ücretini alamadığımız şekilde saatlerce fazla mesai yapıyoruz. Mağazanın temizliği ve reyonların kontrolleri çalışma saatinden sayılmıyor bitmek bilmeyen fazla mesailerin son bulmasını istiyoruz.
    • Market ve mağaza çalışanları olarak yoğun gece mesailerine zorlanıyoruz. Fazla mesaiden farklı olan bu çalışmalar da ne ücret ne de izin olarak bize kullandırılıyor Gece mesailerinde çalışmalarımızın bizlere fazla mesai ücreti veya izin olarak kullandırılması ortak talebimizdir.
    • Perakende patronları var olan işleri mümkün olan en az çalışanla yürütmeyi sürdürüyor. Bu da bize sistematikleşmiş fazla mesai olarak dönüyor. Az işçi çok iş mantığından vazgeçilmesi ve mağazalara gerekli sayıda personelin kadrolu bir şekilde sağlanması ortak talebimizdir.
    • Bir diğer ortak talebimiz ise onurlu ve insanca bir yaşamı sürdürebilmemiz için adil bir ücrete sahip olmaktır.
  • Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kasım ayına ilişkin işsizlik ve kısa çalışma ödemelerinin 4 Aralık’ta hesaplara yatırılacağını duyurdu.
  • İstanbul’da yedi büyük hastanenin Coronavirus testlerinin ihalesi Menzil tarikatına yakınlığıyla bilinen Ferhat Danışman’a verildi. Kamu İhale Bülteni’nde yer alan bilgilere göre, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü 5 Kasım’da “Sağlık tesisleri için 6 aylık sonuç karşılığı Covid-19 PCR testi hizmeti alımı” adı altında bir ihale düzenledi. Bakanlık, İstanbul’da yedi büyük kamu hastanesinde altı ay boyunca Covid-19 PCR testi yapılması için milyonlarca lira karşılığı iki şirketle anlaştı. Bakanlığın anlaştığı şirketlerden birinin sahibinin Menzil tarikatına yakınlığıyla bilinen Ferhat Danışman olduğu ortaya çıktı.
  • İngiltere’de kasım ayı başında yürürlüğe giren kitlesel karantina uygulamasının ardından, Covid-19 vakalarının üçte bir oranında azaldığı kaydedildi. Imperial College London tarafından yürütülen araştırmada, her 100 kişiden birinin korona virüsü taşıyıcısı olduğu tespit edildi. Son bulgular, Imperial College London’ın 13-24 Kasım tarihleri arasında 100 binden fazla kişiye yaptığı testlerin sonuçlarına dayandırıldı.  Araştırmayı yapan uzmanlara göre, bir kişinin virüsü bulaştırabileceği kişi sayısını gösteren R0 katsayısı 0,88’e düştü. Yeni karantina önlemlerinin devreye girmesinden önce her 10 bin kişiden 132’si korona virüsü taşıyıcısıydı, şimdi bu sayı 96’ya düşmüş durumda. Ülkede ekim sonu itibarıyla günde ortalama 100 bin vaka görülüyordu. Yeni enfeksiyonların sayısının şimdi 72 bine düştüğü belirtildi.
  • İngiltere’de bir düşünce kuruluşu tarafından yapılan çalışma, koronavirüs salgınının yol açtığı ekonomik krizin ülkede 120 bini çocuk 700 bine yakın insanı yoksulluk sınırının altına ittiğini ortaya koydu.
  • Sri Lanka’daki bir cezaevinde, corona virüsü vakalarının artması nedeniyle isyan çıktı. Sekiz mahkum hayatını kaybetti, 52’si yaralandı. Mahkumların çoğu erken tahliye veya kefaletle serbest kalmayı talep etti; izinli çıkmak isteyenler oldu. Bu talepleri reddedildi.
  • Hindistan’da yayın yapan NDTV Televizyonu, ABD’den sonra en fazla koronavirüs vakasının görüldüğü ülke olan Hindistan’da hükümetin 3,4 milyon vakayı eksik rapor ettiğini öne sürdü. Televizyona göre bu durum, salgının başlangıcında yüzde 100 olan PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) testlerinin yüzde 60’a düşmesi, buna karşılık daha az güvenilir olan antijen testlerinin sayısının 55 milyona (Yüzde 40) çıkmasından kaynaklanıyor. PCR testlerinde pozitiflik oranı 2,5-3,5 kat daha yüksek. Örneğin Delhi’de PCR testlerinde pozitif çıkma oranı yüzde 14, antijen testlerinde ise yüzde 4. NDTV, bu verilere rağmen ülkede antijen testlerinin sayısının hızla artmaya devam ettiğine dikkat çekti.
  • AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya seslerini duyurmak için bir araya gelen Spinal Muskuler Atrofi (SMA) hastalarının yakınları polis engeliyle karşılaştı. Ailelere, “Demagoji yapmayın” diyen polis, “Burası Sağlık Bakanlığı. Burası normal bir yer değil. Başkentin göbeği” şeklinde konuştu. Aileler, ‘Bizim bakanlıktan talebimiz hali hazırda Türkiye’de kullandığımız ilacı kritersiz vermesi. Bazı çocuklar bu ilaçları alırken bazı çocuklar alamıyor ve kasları eriyerek zamanla ölüyorlar’ diye sesleniyorlar.
  • Covid-19 gölgesinde devam eden ‘diğer’ pandemi: HIV/AIDS – Ali İhsan Nergiz

Covid-19’da hepimiz aynı gemide değildik ve pandemi gemilerimiz arasındaki farkı, delikleri daha da genişletti. Gelir dağılımındaki eşitsizlikler ve hizmetlere ulaşımdaki adaletsizlikler daha görünür hala geldi. HIV için de aynı durumdan bahsetmek kesinlikle mümkün. Testlere, koruma yöntemlerine ve tedaviye erişim tamamıyla gelir katmanları ile doğrudan ilişkili. (https://www.gazeteduvar.com.tr/covid-19-golgesinde-devam-eden-diger-pandemi-hivaids-haber-1505836)