KORONA GÜNLÜĞÜ 08 ŞUBAT 2021
Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!
***
Covid-19 pandemisi çok görülmeye, çok öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 106 milyon 677 bine, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 milyon 327 bine dayandı.
Yeni vaka sayısı ve ölüm sayısında düşme eğilimi devam ediyor. Dünya genelinde son 24 saatte yeni vaka sayısı 345 bin 735 kişiye geriledi. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 8 binin altında. ABD’de uzun ardan sonra yeni vaka sayısı 100 binin altına düşerek 89 bin 691 vaka oldu. Günlük vaka bildirimin yüksek olduğu diğer ülkeler şöyle: Brezilya (26.8 bin), Fransa (19.7 bin), Rusya (16 bin), İngiltere (15.8 bin), Meksika (13.2 bin), Hindistan (11.7 bin). İtalya (11.6 bin) ve Endonezya (10.8 bin).
Hafta sonu yaşanan bu düşüşler yanıltıcı oluyor. Hafta sonu bildirim yapmayan ülkeler (İspanya gibi), test yaptırmada güçlükler ve sağlık hizmetine erişim ile sıkıntılar yeni vaka sayısının olduğundan daha düşük görülmesine yol açabiliyor. Haftanın ortalarına doğru gerçek vaka sayılarını görmeye başlıyoruz. Yine son yedi günün yeni vaka sayısının ortalaması istatistikleri de pandemide gidişatı gösterme açısından yol gösterici oluyor. Yedi günlük yeni vaka bildiriminde düşme eğilimi devam ediyor. Geçtiğimiz haftanın ortalama günlük vaka bildirimi 446 bin 788 kişiye indi. Bir önceki haftanın ortalama günlük vaka bildirimi ise 526 bin 613 kişi idi. Son bir haftada Günlük bildirilen ölüm sayılarında düşüş eğilimi başladı. Son yedi günün ortalama ölüm sayısı 12 bin 388 kişi oldu. Bir önceki haftanın ortalama günlük ölüm bildirimi 13 bin 949 kişi idi. Düşüş eğilimine rağmen halen pandemin yüksek hızda devam ettiği gerçeğini unutmamalıyız.
***
Türkiye’de Covid-19 salgını bir türlü kontrol altına alınamıyor Son 24 saatte yeni vaka sayısı 6 bin 670 kişi, hala çok yüksek. Toplam vaka sayısı ise 2 milyon 531 binin üzerinde. Ölüm sayısı ciddiyetini koruyor. Son 24 saatte 112 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 26 bin 797 kişiye yükseldi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 623 kişi. Günlük test sayısı çok düştü, 130 bin civarında. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısında bir günde ciddi düşüş saptandı, cumartesi günü 85 bin 596 olan aktif hasta sayısı pazar günü itibarıyla 63 bin 953’e indi. Bu düşüş ile ilgili Sağlık Bakanlığı’ından açıklama beklemek hakkımız olsa gerek. Ağır hasta sayısı 1,317’ye indi. Aktif hasta sayısında düşüş ile birlikte zaten yüksek olan aktif hastaların içinde ağır hastaların payı da haliyle daha da büyüdü. Dün %2.1 olan ağır hasta oranı dünya ortalamasının (%0.4) beş katından fazla! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyoruz.
***
AKP kongresinin ardından bir mahallenin karantina altına alındığını söyleyen İYİ Parti Belediye Meclis üyesi Hüseyin Erbay, “Kongreye katılan 47 kişi pozitif” dedi.
***
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seda Özkan evde ani ölümlerin arttığını söyledi. Özkan, “Pandemiden önce acil servis yoğunluğu çok fazlaydı. Acil servis kalabalığı özellikle ülkemizde çok fazla. Tüm anabilim dalları içerisinde en fazla poliklinik sayısı acil servislerde oluyordu. Pandemi girdiği zaman insanlarda bir korku oluştu. Özellikle geçen sene Mart, Nisan ve Mayıs aylarında hasta sayımız bizim normalde 300-350 civarındayken gelen hasta sayısı 100-150’ye düştü. Yüzde 50 hatta bazı yerlerde yüzde 50’den daha fazla azalma görüldü. Bunun da nedeni insanlarda bir korku oluştu, ‘Acil servise ya da hastaneye gidersem herhangi bir Coronavirus’le karşılaşabilir miyim, bana bulaşma olabilir mi?’ diye. İnsanlar ciddi şikayetleri bile olsa acil servisi kullanmaktan kaçındılar” diye konuştu.
***
İstanbul’daki hastanelere ‘hazırlık yapın’ mesajı gittiği iddiası: Mart-nisan uyarısı! Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, “Mart- nisan aylarında gerçekten tekrardan hasta sayılarının yükselmesi ve yoğun bakımların dolmasına neden olabileceğinden kaygı duyuyoruz. Mutant virüsün Türkiye’de olması ve sayıca giderek artıyor olması endişemiz var. İkincisi de karantina kurallarına uyumsuzluk var. Okulların açılması ile hareketliliğin artmasıyla bu risklerin tekrar yükselmesi söz konusu olacaktır. Aşılamada istediğimiz hızda gidemiyoruz. İller bazında baktığımız zaman Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da aşağı yukarı neredeyse hiç aşı yapılmıyor gibi görünüyor. Aşının dağıtımı ile ilgili bir sorun mudur yoksa halk arasında aşı reddi mi vardır bunun çözülmesi lazım. Hasta sayılarının İstanbul’da mart ve nisan ayında artacağı konusunda Sağlık Bakanlığı’nın da bir kaygısı olduğunu duymaktayız ve buna göre de tedbirler alınması istenmektedir” dedi.
***
Gaziantep’de bir hastanede, 15 gündür Covid-19 tedavisi gören hasta hayatını kaybetti. Ölüm belgesine Covid-19 yazılmasını istemeyen yakınları, çıkan tartışmanın ardından hastane görevlilerine saldırdı. Biri hemşire üç hastane görevlisi yaralandı.
***
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) heyeti, virüsün Vuhan’daki gıda pazarından kaynaklandığına dair kanıt bulunmadığını bildirdi. DSÖ heyetinden Rus uzman Vladimir Dedkov, Vuhan’daki gıda pazarında salgının yayılması için tüm koşulların olduğunu ancak bunun virüsün oradan kaynaklandığı anlamına gelmediğini söyledi.
***
31 Ocak günü, World Socialist Web sitesi “Kapitalizm Sosyalizme karşı: Salgın ve Küresel Sınıf Mücadelesi” başlıklı bir bildiri yayınladı. Toplumların başlıca iki sınıfı olan burjuva oligarşisi ve işçi sınıfı arasındaki zıtlaşmanın resmini çizdi ve “Krizin bir senesi geride kalırken, kapitalist ve sosyalist programları ayıran sınıfsal uçurum ayyuka çıktı” tespitinde bulundu. Söz konusu uçurumu, aşağıdaki yedi maddede tespit etmek mümkün.
1 – Kapitalist program insan yaşamını kurtarmayı değil, finans piyasalarını kurtarmayı önceliyor. Sosyalist program salgına müdahalenin insan hayatını öncelemesi gerektiğini savunuyor.
2 – Kapitalist program, salgın politikalarının kazanç hırsları ile yönetilmesi gerektiğini savunuyor. Sosyalist program tıp politikalarının bilim önderliğinde şekillenmesi gerektiğini savunuyor.
3 – Kapitalist program ‘sürü bağışıklığı’ yaklaşımını savunuyor, bir yandan aşılar üretilir ve dağıtılırken, virüsün kısıtlamalar olmaksızın yayılması gerektiğini düşünüyor. Sosyalist program virüsün yayılmasını engellemek için, yeterli sayıda insan aşılanana kadar kısıtlamaların sürmesi gerektiğini söylüyor.
4 – Kapitalist program sürü bağışıklığı stratejisi ile uyumlu olarak fabrikaların ve işyerlerinin açık tutulmasını talep ediyor. Sosyalist program ise zaruri olmayan işyerlerinin, işçiler aşı olana dek kapalı tutulmasını savunuyor.
5 – Kapitalist program, öğrencilerin ve öğretmenlerin tehlikede olmayacağı yönündeki dayanaksız iddialarla okulların açılmasını talep ediyor. Sosyalist program ise bilime dayanarak virüsün okullarda hızla yayılacağını söylüyor, salgın kontrol altına alınana dek okulların kapalı kalmasını talep ediyor.
6 – Kapitalist program salgının kitleler üzerinde yarattığı ekonomik etkilerin azaltılması için gereken toplumsal harcamaların kısıtlanması gerektiğini söylüyor, diğer yanda ise finans piyasalarının ve büyük şirketlerin sınırsız destek görmesini talep ediyor. Sosyalist program işçilerin ve küçük işletmelerin gelir desteği alması gerektiğini, maliyetin ise salgında ceplerini dolduran kurumların kamulaştırılması ile karşılanmasını savunuyor.
7 – Kapitalist program aşı milliyetçiliğini savunuyor, aşının dünyanın her yerine eşit ve adil şekilde dağıtılmasına karşı çıkıyor. Sosyalist program ise aşı programının yalnızca bilim güdümünde, uluslararası bir program ile başarıya ulaşabileceğini savunuyor, aşı programının küresel seviyede koordine edilmesini talep ediyor.
https://www.birgun.net/haber/covid-19-kurallari-gevsetiliyor-halk-sagligi-tehlikede-333421
AstraZeneca, ilk araştırmalara göre şirketin Oxford Üniversitesi’yle birlikte geliştirdiği aşının Güney Afrika varyantının sebep olduğu, orta şiddette geçirilen Coronavirus’e (Covid-19) karşı kısıtlı koruma sağladığını açıkladı. Bu varyantın ortaya çıkarttığı ağır hastalığa karşı koruyup korumadığı ise tam anlamıyla belirlenemediği bildirildi. 2 binden fazla kişinin katıldığı çalışma henüz hakem onayından geçmedi.
***
Diş Teknikerleri Derneği Başkanı Cihan Köseoğlu, aşı uygulama programında öncelikli riskli grupta olmalarına rağmen aşıya hâlâ ulaşamadıklarını belirtti. Bulaş riskine karşı alınan önlemler ile ilgili de konuşan Köseoğlu, “Vaka çıktığında laboratuvar sahipleri işleri başka laboratuvarlara yollayıp günü kurtarmaya çalıştılar. Laboratuvarlarda şeffaf naylonlarla bölümler oluşturularak önlem almaya çalıştılar” dedi. Vakası tespit edilen laboratuvarlardaki filyasyon uygulamasına da değinen Köseoğlu, “Filyasyon ekipleri vaka çıkan bölümü komple kapatmak yerine naylonla bölünen alandaki kişileri karantinaya alıp diğer bölümlerin çalışmasını sağladı. Diş teknikerlerinin yaşamı hiçe sayılarak üretim devam etti” diye konuştu.
***
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, Türkiye’de mutasyonların yayılımının önüne geçilmesi için aşılama ve kısıtlamaların öne çıktığını belirtti. Ertuğrul, “Aşılamada beklenen hızda ilerleme olmadığı için kısıtlamalara ağırlık vererek virüsün toplum içindeki dolaşımını azaltmamız gerekiyor” dedi.
***
Avrupa Polis Teşkilatı’nın (Europol) Genel Müdürü Catherine De Bolle, bu hafta bir Avrupa ülkesinde sahte Covid-19 aşıları ele geçirildiğini açıkladı. De Bolle, salgın döneminde suçlular altın çağını yaşarken, internet üzerinden çocuk istismarının da endişe verici boyutlarda arttığını vurguladı. Koronavirus döneminde suçluların “altın çağını yaşadıklarını” söyleyen De Bolle, “Bazı insanlar, bu krizde tüm ahlaki pusulalarını kaybetti” dedi. Bazı üye ülkelerde çocuk istismarı vakalarının 3 katına çıktığını belirten Europol Genel Müdürü’ne göre, okulların kapalı olması nedeniyle pek çok çocuğun evde olması bunun en önemli nedeni. Uzaktan eğitim nedeniyle saatlerce internet başında kalan çocuklar, özellikle oyunlar aracılığıyla pedofillerin hedefi oluyor. Salgın nedeniyle çoğunluğu evde kalan tacizciler, çocuklara daha kolay yaklaşma fırsatı buluyor.