Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ 26 ARALIK

KORONA GÜNLÜĞÜ 26 ARALIK

Salgın yönetilemiyor! Sağlık emekçileri tükenmeye, ölmeye devam ediyor!

Dünya Tabipler Birliği (DTB), birçok ülkeden gelen verilere göre sağlık çalışanları arasında vakaların alarm verici boyuta ulaştığını duyurarak, salgınla mücadele eden sağlık çalışanlarının koşullarının düzeltilmesi için dünya devletlerine çağrı yaptı. DTB, meslek hastalığı talebini de yineledi: ‘’Covid -19 enfeksiyonu mesleki bir hastalık olarak tanınmalı ve tıp mesleği “risk altındaki meslek” ilan edilmeli. Bu bağlamda, sağlık çalışanlarının tıbbi bakımına, özellikle zihinsel sağlık alanında öncelik tanınmasını talep ediyoruz’’

DTB’nin uyarısına AKP-MHP iktidar bloku kulaklarını kapadı. CHP’nin Covid-19’un sağlık emekçileri için “meslek hastalığı” olarak kabul edilmesine ilişkin araştırma önergesi, TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi. CHP grubu adına konuşan Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, “Binlerce sağlık emekçimiz fedakârlık yaparak hastalığa yakalandılar ama daha dinlenmeden, daha vücutları toparlanmadan yeniden âdeta cepheye sürüldüler ve mücadele ettiler. 278 sağlık emekçimizi yitirdik. Bu halkın sağlık çalışanlarına karşı bir minnet duygusu var ve bu parlamento bu minnet duygusunu somutlaştırmak zorunda” dedi.

***

Londra Hijyen ve Tropik Tıp Okulu’na bağlı Bulaşıcı Hastalıklar Matematiksel Modelleme Merkezi’nden bilim insanları, yeni mutasyonun orijinalden yüzde 56 oranında daha bulaşıcı olduğunu ifade etti. Bu özelliğin, hastanelerdeki hasta sayısında artışa yol açacağı tahmin ediliyor.

İlk olarak İngiltere’de tespit edilen mutasyona uğramış yeni tip Covid-19 virüsü Uzak Doğu’ya da sıçradı. Japonya’da havalimanlarında karantinada tutulan 5 kişide tespit edilen virüslerin yeni tür olduğunu duyuruldu. Hastalığa yakalanan 5 kişiden 4’ü asemptomatik.

***

Küresel düzeyde toplam vaka sayısı 80 milyonun üzerine çıkarken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyon 757 bin civarında. Dünya genelinde yeni vaka bildirimi ve ölümlerde anlamlandırılamayan ciddi düşüş saptandı. Bir gün önce 665 binin üzerinde yeni vaka bildirimi, 11 bin 722 ölüm gerçekleşirken son 24 saaatte yeni vaka bildirimi 472 bin 4443 kişi, günlük can kaybı ise 8 bin 374 kişi olarak bildirildi. Bildirimlerde ciddi düşüş ABD ve Brezilya’dan kaynaklanıyor. Son bir haftadır 200 bin civarında yeni vaka bildirimi yapan ABD’de son 24 saatte Covid-19 tanısı alanların sayısı 100 binin altına inerek 98 bin 840 kişiye düştü. Yine 2-3 bin bandında seyreden ölümlerde 1,197 kişiye geriledi. Brezilya’da da yeni vaka bildirimleri 59 binden 23 bine gerilemiş görülüyor. Bu düşüşleri açıklayacak sahici hiçbir gerekçe olamaz görülüyor.

Yeni vaka bildiriminin yüksek olduğu ülkeler şunlardı: ABD (98.8 bin), İngiltere (32.7 bin), Rusya (29 bin), Brezilya (23 bin), Hindistan (22.4 bin), Fransa (20.3 bin), İtalya (19 bin), Almanya (18.4 bin), Türkiye (17.5 bin), Kolombiya (14.9 bin), Güney Afrika (14.8 bin), Meksika (12.5 bin), Hollanda (11.5 bin) ve Ukrayna (11.5 bin). İki gün önce 14 binin üzerinde yeni vaka bildiren Çekya’da 4.4 bin vaka bilrilirken, 11 binin üzerinde bildirim yapan İspanya’da henüz resmi bildirim yapılmadı. 25 Aralık günü bildirimlerinin yeniden güncelleneceğini söyleyebiliriz.

Türkiye’de yeni vaka bildirimi hafif düşme eğiliminde olsa da yüksek hızda devam ediyor, ölümler ise ne yazık ki oldukça kaygı verici düzeyde… Son 24 saatte 256 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 19 bin 371 kişiye yükseldi. Vaka bildirimi 17 bin 543 kişi. Toplam vaka sayısı ise 2 milyon 118 binin üzerinde. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 3 bin 199 kişi. Günlük test sayısı 201 binin üzerinde. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısı ciddi düşüşü devam ediyor. 25 Aralık itibarıyla 128 bin 81 aktif hastaya sahibiz. Bu keskin düşüşte izolasyon süresinin pozitif vakaların 7-10 güne çekilmesi ve buna bağlı iyileşen kişi sayısındaki ciddi artış olabilir. Ağır hasta sayısı ise 4 bin 702 kişi. Aktif hastaların içinde ağır hastaların payı hala %3.7 olup dünya ortalamasının (%0.5) yedi katından daha fazlasına yükseldiğini hatırlatmak isteriz. Aktif hasta sayısında düşüşün yol açtığı bu çarpık tablo ağır hastalara yansımamakta. Yüksek ağır hasta oranı artan ölümler ile de kamuoyunun gündeminde yer almaya devam edecek gözüküyor.

Bakan Koca, “Son hafta içinde İstanbul’da vaka sayısında önemli oranda düşüş kaydedildi. Polikliniklerde %50’ye varan azalma oldu; bu durum hastane yatışlarına %35, yoğun bakımlara %30 olarak yansıdı.” dedi.

Sağlık Bakanının, illerin yatak doluluk ve yoğun bakım doluluk oranlarına ilişkin açıklaması ise şöyle: “Bursa: Yatak doluluk oranı %52’ye, yoğun bakım doluluk oranı %70’e düştü. Ankara: Yatak doluluk oranı %52’ye, yoğun bakım doluluk oranı %65’e düştü. Hatay: Yatak doluluk oranı %54’e düşmesine rağmen yoğun bakım doluluk oranı halen %86. Adana: Yatak doluluk oranı %62’ye gerilemiş olmasına rağmen yoğun bakım doluluğu halen %78.”

Sahada çalışan filyasyon ekipleri, saptanan vakalar için evlere gidildiğinde temaslılara da favipiravir bırakma uygulamasının yaygınlaştığını belirtiyorlar. Semptom olursa kullanın diye bırakılan Favipiravir’in çoğu kişi tarafından semptom olmasa da kullanıldığı belirtiliyor. Yine bu uygulama aile hekimlerinin sorulara boğulmasına yol açmış durumda. Dahası bu temaslılarda semptom geliştiğinde PCR testi yapılmadan ilaç kullanılmış olması vaka sayısının gizlenmesine de yol açacağına dikkat çekiliyor.

***

Yoğun tepkiler üzerine Yüz yüze sınavlar ertelendi. İlkokul ve ortaokulda sınav yapılmamış öğrenciler için sadece derslere katılım etkili olacak. Lise öğrencilerinin birinci dönem notlarını ise ikinci dönem yapılacak yüz yüze sınavlar belirleyecek.

Sağlık Bakanlığı, 27 Aralık 2020 saat 21.00’den itibaren yurt dışından hava yolu ile Türkiye’ye giriş yapacak yolcuların ülke girişlerinden önceki son 72 saat içinde yapılmış negatif PCR testlerini ibraz etmelerini zorunlu kıldı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre uygulama 1 Mart 2021’e kadar sürecek.

Kırklareli Valiliği, ‘Kırklareli’ne gelecek olan kişilere PCR testi zorunluluğu’ haberlerini yalanladı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Koronavirüs salgını nedeniyle yılbaşı partisi yapılmasına izin verilmeyeceğini belirterek, “İstihbaratımız nerede bu tür şeyler olduğunu tespit ederse gerekli operasyonu yapar. Devlet olarak görevimiz insanımızın sağlığını, hayatını korumaktır. Sonra Allah göstermesin herhangi bir şey olduğu zaman ne diyecekler? ‘Devlet tedbirini almadı, gerekeni yapmadı’ diyecekler. Buna fırsat veremeyiz” dedi.

***

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “İnsanlar sokak kısıtlamasının uygulandığı hafta sonlarında birkaç aile bir araya geliyor. Bunu engellemezsek hafta sonundan üç-dört gün sonra PCR pozitif olarak hepimize yansıyor” dedi.

***

Ankara Tabip Odası’nın yayınladığı açıklamada, resmi olarak pandemi hastanesi ilan edilmeyen hastanelerde personeller için rutin COVID-19 taraması uygulanmadığı ve hastalar için COVID-19’a yönelik bir triyaj uygulaması bulunmadığı ifade edilirken, “Kanser hastaları kontrollerini aksatmakta, kanser taramaları yapılamamaktadır. Kronik hastalığı bulunan hastalar düzenli kontrollerini olamamaktadır. Acil servislere başvuran ağır hasta sayıları gözle görülür şekilde artmıştır. Çeşitli sebeplerle kan sulandırıcı kullanan hastalar kontrolleri aksadığı için ciddi kanamalar ile diyabet ve hipertansiyon hastaları ise ciddi komplikasyonlar ile acil servislere başvurmaktadır. Taramalar ile erken evrede yakalanabilecek kanser hastaları ancak ileri evrelerde tanı almaktadır. Daha vahim olan ise hastalar sağlık kuruluşlarına başvurmadan evlerinde hayatlarını kaybetmektedirler.” belirtildi.  “COVID -19 ile mücadele edilirken önümüzdeki kronik hastalık pandemisini görmezden gelemeyiz.” denilen açıklamada “En iyi ihtimalle dahi pandeminin sonlanması için önümüzde 6 aydan uzun bir zaman olduğu aşikardır. Sağlık Bakanlığı’nı bir an evvel göreve çağırıyoruz: ‘Bir an evvel pandemi dışı hastaneler oluşturulmalıdır. Bu hastanelerde tüm personel düzenli olarak COVID-19 açısından taranmalı, personelin hastaneye ulaşımı dahil izolasyon koşulları sağlanmalıdır. Hasta randevuları iki muayene arasında kapalı alanların havalandırılması ve dezenfeksiyonu için gerekli zaman göz önüne alınarak uygun aralıkta verilmelidir. Kronik hastalığı bulunan hastalar için sağlık sistemi tarafından otomatik randevu oluşturulmalıdır. Tüm kanser tarama programları yeniden başlatılmalıdır. Ataması yapılmayan sağlık çalışanları bir an evvel atanmalıdır. Anayasaya aykırı şekilde KHK ve güvenlik soruşturmaları ile eğitim ve çalışma hakkı gasp edilen sağlık çalışanları derhal atanmalıdır. Ankara’ da kapatılarak şehir hastanesine geçirilen hastaneler tekrar açılmalıdır.” şeklinde taleplerini sıraladı.

***

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, İngiltere’den gelecek tüm yolcular için Covid-19 testi şartı getirildiğini duyurdu. Yeni düzenleme kapsamında, İngiltere’den ABD’ye uçacak yolcuların son üç gün içerisinde yaptırdıkları korona virüsü testinin negatif olması gerekiyor.

Belçika’da koronavirüs önlemleri kapsamında profesyonel futbolcuların, atılan gol sonrası saha içinde birbirlerine sarılarak kutlama yapması yasaklandı. Yasağa uymayan ve gol sevincini sarılarak yaşayan futbolculara 750’şer euro, bu oyuncuların bağlı olduğu Belçika 1. Futbol Ligi (Proe Leuage) kulüplerine 10’ar bin, 2. lig kulüplerine de beşer bin euro para cezası verilecek.

Avustralyalı bilim insanlarının yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre, koronavirüs geçiren kişilerin virüse karşı kazandıkları bağışıklığın 8 ay sürebileceği ortaya kondu.

[su_box title=”AŞI TARTIŞMALARI” style=”soft” box_color=”#cb6331″ title_color=”#080404″ radius=”0″][/su_box]

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Tarik Jasarevicyeni tip Koronavirüs’e (Covid-19) karşı kullanılmaya başlanan aşıların koruyuculuğuna dair ellerinde kanıt olmadığını söylerken, “Bu nedenle aşı olan herkesin, toplumun genelini korumaya ve toplumsal bağışıklığın kazanılmasını sağlayana kadar gerekli önlemleri almaya devam etmesi, fiziksel mesafe kuralına uyması, maske kullanması, ellerini temizlemesi ve kalabalık yerlerden kaçınması gerçekten önemli” dedi. Jaraseviç sözlerine şunları da ekledi: “Şu anda 220’den fazla aşı, geliştirilme aşamasında. Bunlardan 61 aday aşı (16’sı Faz 3 denemeleri dahil) insan denemesindedir. Aday aşılar çeşitli tiplerde olabilir; canlı zayıflatılmış virüs kullanan virüs aşıları, viral vektör aşıları, protein bazlı aşılar ve tamamen yeni platformlar olan nükleik asit veya RNA ve DNA aşıları. Birçok aşı üreticisi ve geliştiriciler, protokollerini yayımladılar. Böylelikle aşıya dair her adımı bilebilirsiniz. Bu şeffaflık ve paylaşım, bilim adamları, düzenleyici kurumlar ve Dünya Sağlık Örgütü için aşıları değerlendirip karşılaştırabilmek adına çok önemlidir. Aynı zamanda nüfus içerisinde güven sağlamaya yardımcı olur. “İlgili düzenleyici kurum tarafından acil kullanıma izin verildikten sonra bile her aşı için etkililik ve güvenlik verilerini toplamaya devam etmemiz gerekir. Ayrıca aşının ne kadar süre virüsten koruduğunu, yaşlılar gibi farklı sınıflar üzerinde ne kadar etkili olduğunu görmemiz gerekiyor. Güvenlik için, aşı yaptıranlar arasında herhangi bir yan etki olup olmadığını daha fazla takip etmemiz gerekiyor.’’

Sinovac aşısıyla ilgili Türkiye, Endonezya ve Şili’de süren Faz 3 testleri de henüz sonuçlanmadı. Çin menşeli CoronaVac aşısının deneylerinin yapıldığı bir diğer ülke olan Brezilya’dan yeni açıklama geldi. Brezilya’daki testlerin büyük bölümün yapıldığı Sao Paulo eyaletinin Sağlık Bakanı Jean Gorinchteyn, kendi ülkelerindeki denemelerde yüzde 90 başarı oranına ulaşılmadığını açıkladı. Gorinchteyn, “Aşının etkisinin yüzde 50’nin ne kadar üzerinde olduğunu, yüzde 60, 70 veya 80 olup olmadığını bilmiyoruz” dedi. Gorinchteyn, CoronaVac aşısında kullanılan teknik göz önünde bulundurulduğunda, “Aşının etkisinin hiçbir zaman yüzde 90’a ulaşmayacağını biliyorduk” ifadelerini kullandı.

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüsüne karşı Biontech ve Pfizer şirketlerinin geliştirdiği aşıyla ilgili anlaşma imzalandığını açıkladı. Koca, mart ayı sonuna kadar 4.5 milyon doz aşının Türkiye’ye teslim edileceğini belirtti. Koca ‘Bu gece 04.30 itibariyle anlaşma imzalandı. Yapılan anlaşmaya göre bu yıl için ayrılan, depolarda hazır beklediğini Prof. Dr. Uğur Şahin hocamızın açıkladığı doz miktarı 550.000 dozdur” dedi.

***

Türk Tabipleri Birliği (TTB): Acil Kullanım Onayı için ‘’Etkililik, Güvenlilik ve Kalite olmazsa olmazdır.’’ TTB, Covid-19 pandemisinin öncelikli gündem maddelerinden biri haline gelen aşı sürecine ve Sağlık Bakanlığı’nın “etkililik, güvenlilik ve kalite ile ilgili kapsamlı verilerini henüz sağlayamadığı aşılar” için de kapıyı araladığı Acil Kullanım Onayı’na (AKO) ilişkin sorulara yanıt vermek üzere 23 Aralık 2020 günü bir çevrimiçi panel düzenledi. Panelde özetle şu bilgiler paylaşıldı:

Prof. Dr. Esin Şenol aşı geliştirme sürecine, Faz I-IV aşamalarına, ruhsat-onay gelişmelerine ve AKO düzenlemesine ilişkin ayrıntılı bir sunum yaptı. Aşıların klinik aşamasında belirlilik ve güvenden ödün verilmemesi gerektiğinin altını çizen Şenol, dünyadaki AKO benzeri uygulamalarda da etkililik, kalite ve güvenlilik verilerinin sağlanmasının başat koşul olduğunu kaydetti. Şenol, AKO için “verilerin sağlanamadığı” gibi bir ifadenin asla kabul edilemeyeceğini belirterek ve %100 güvenliliğin şart olduğu vurgusu yaparak konuşmasını sonlandırdı.

Prof. Dr. Feride Aksu Tanık “Halk Sağlığı Bakış Açısıyla Aşı Sürecinin Yönetimi” başlıklı bir sunum yaptı. Aşının önemini ve aşı sürecinin temel kıstaslarını anlatarak söze başlayan Aksu Tanık, “Güven sağlama çok önemlidir. Böylesi bir pandemi sürecinde herhangi bir yeni uygulamanın başlatılmasında uygulamanın etik, bilimsel, profesyonel standartlara uygun olması çok önemlidir. Bu bağlamda nesnel, yeterli, doğru kanıtların şeffaf biçimde sunulması ve hesap verilebilir olması gerekir. Uygulamalardan kaynaklanabilecek zararların en aza indirgenmesi de hedeflenmelidir ve bu konuda kamuoyuna bir güvence verilmelidir” diye devam etti. Birleşik Krallık’ın kişi başına 5 doz aşı alırken, Bangladeş’in her 9 kişiden biri için bir doz aşı almasında görülen eşitsizliğe de dikkat çeken Aksu Tanık, sunumunun son bölümünde ise kitlesel aşılamada standartların ne olduğu, güvenliğin nasıl sağlanacağı, ne kadar sürede bağışıklık kazanılacağı, toplum bağışıklığı sağlanamazsa neler olabileceği gibi sorulara yanıtlar verdi.

Prof. Dr. Murat Civaner ise iktidarın COVID-19 pandemi yönetiminin yarattığı ve hemen herkesin kafasında beliren kaygıları değerlendirdi. Süreç yönetiminin, bundan sonraki olası pandemi süreçlerine örnek teşkil edeceğini ifade eden Civaner, “Bugün en önde olan beş aşının ikisinin arkasında devlet, üçünün arkasında kocaman şirketler var. Yeni bir pazar doğduğu da düşünülürse, ‘Bu acelenin arkasında pazar baskısı mı var?’ kaygısı doğuyor” dedi. Kaygıları gidermesi beklenen güvenlik verilerinin güvenliğini de sorgulayan Civaner, konuşmasını aşı konusundaki hukuki sorumluluğun belirsizliğine dikkat çekerek tamamladı.

***

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek, Bakanlık tarafından açıklanan Türkiye’deki aşı sonuçlarının olumlu ve kendisi açısından mutluluk verici olduğunu belirterek, “Aşıya dair diğer ülke verileriyle birlikte açıklanacak faz-3 sonuçları halen önemini koruyor. Bugün Türkiye’nin yaşadığı sorunun temelinde tek bir aşıya bel bağlamamız yatıyor” dedi.

Çin aşısının şu ana kadarki sonuçlarının ‘temkinli bir iyimserlik’ için yeterli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Emrah Altındiş, “Ben bu şartlarda Türkiye’de olsam, hele bir de risk gruplarında (sağlık çalışanı, kronik hastalıklı vd.) olsam, Sinovac aşısı hakkım geldiğinde hiç düşünmeden olurdum” dedi.

***

Prof. Dr. Özlü, Türkiye’de aşılamanın nasıl yapılacağı sorusu üzerine şöyle konuştu: “Çok yakında ayrıntılar ilan edilecek. Herkes kolay bir şekilde, nasıl aşılacağını, hangi zamanda aşılanacağını öğrenecek. Çok kolay farklı yollardan öğrenme imkanı olacak. Kuyruğun oluşmaması için her türlü tedbir düşünüldü. Randevu usulü olacak ve bu açıdan da özellikle uyarılacak aşı yapılacak kişiler. Ve planlama dahilinde aşıya gelmesi istenecek. Yani o kuyruğun olması elbette istenmiyor. Önlemler, planlamalar yapılıyor şu anda. Kesin bir tarih veremem ama inceleme ve test süreci 10-15 günlük bir zaman alacak diye daha önce sayın Bakan açıklamıştı. Gelen aşılardan örnekler üzerinden testler yapılıyor. Bu testlerin iki üç hafta zaman alacağı söylendi. Testler tamamlanır tamamlanmaz aşılama başlayacak diye düşünüyorum. Planlama o yönde. Şimdi bu sıralama aslında dünyadaki uygulamaya benzer. Yani bizim ülkemiz için planlanan sıralama, dünyanın pek çok ülkesindeki sıralamayla aynı. Kolluk kuvvetleri de hemen ikinci aşamada aşılanacak. Türkiye’de günde yaklaşık 2 milyon kişiye aşı yapılacağını hesap ederseniz çok kısa sürede ikinci aşamaya geçilecek gibi görünüyor. Yüzde 91,25 çok iyi bir koruyuculuk oranı. Bu şu ana kadar test yapılan kişilerde görünen koruyuculuk. Uzun süreli takipte bu koruyuculuk oranının daha da yükseleceği yönünde tahminler var.

***

Aşıya ilişkin Bölgede devletin ayrımcı politikaları devreye sokacağı düşüncesi hakim. Yeni normalle Bölge’de saldırıların ve ayrımcı politikaların arttığı, pandemi sürecinde tedavi hizmetlerine erişimde gözlenen sorunların aşı uygulamalarında da devreye gireceği kaygıları sağlık emekçileri tarafından dile getirilmeye başlandı.

ABD Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci, Covid-19 salgınına karşı sürü bağışıklığının kazanılabilmesi için nüfusun yüzde 90’ının aşılanmasının gerekebileceğini söyledi. Fauci, daha önce sürü bağışıklığı için yüzde 70-75 aralığından bahsettiğini ancak hastalık ne kadar bulaşıcıysa aşılanma oranının da o kadar yüksek olması gerektiğini söyledi.

Koronavirüs pandemisini sonlandırma potansiyeli taşıyan Covid-19 aşısı Aralık 2020’de bazı ülkelerde uygulanmaya başlandı. 25 Aralık itibarıyla bu ülkeler ABD, Çin, Birleşik Krallık, Rusya, İsrail, Bahreyn, Kanada, Şili, Meksika ve Kosta Rika oldu. Bu ülkeler arasında en fazla aşıyı ABD ve Çin uyguladı.

***

Çin-Sinovac aşısını yaptıracak mıyız? – İlker Belek

… Coronavac’ın faz-3 aşaması Brezilya’da yeni tamamlandı. Endonezya’daki gönüllü sayısı (1.620) çok az olduğu için bu grupta hedeflenen %1,5’luk vaka oranına ulaşmanın zor olduğu belirtiliyor. (17) Şili faz-3’e zaten çok geç başladı ve sürecin nasıl gelişeceği şimdilik belirsiz olduğu gibi, ara dönem sonuçların açıklanması Şubat ayına kalabilir. Bu durumda araştırmanın Endonezya ve Şili ayakları acaba gündemden mi düşecek?

Türkiye ise son derece aceleci bir tavırla, sayıca yetersiz denek grubunda yetersiz vaka sayısına ulaşmış olmasına rağmen %91 koruyuculuk oranı ilan etti ve aşılamaya başlıyoruz mesajı verdi. Bu açıklamalardan Sinovac firmasının muhtemelen haberi bile yok. Üstelik basın toplantısında gelen bir soru üzerine Bakan’ın sözünü ettiği ve faz-3’ün sonuçlarını değerlendirmek üzere özel olarak oluşturulduğunu vurguladığı bağımsız bilim ekibinin kimlerden oluştuğu, sözü edilen bağımsızlığın neyi tanımladığı da meçhul.

Ama çok önemli bir başka sorun daha var: Brezilya’daki faz-3 çalışmasına 60 yaş üzerindeki gönüllüler de alınmış olmasına rağmen, Türkiye ve Endonezya’da yalnızca 18-59 yaş arasındakiler dahil edildi. Dolayısıyla “bizim sonuçlarımız bizim için önemli” diyen Sağlık Bakanı’nın, elinde hiçbir sonuç olmaksızın bu aşıyı 60 yaş ve üzerindeki vatandaşlarımıza nasıl uygulayacağı sorusu da yanıt bekliyor.

Hükümet çok acele ediyor. Hem muhtemelen dünyada aşı yapmaya başlamış ülkeler kervanını kaçırmak istemiyor ve bu konuda da dünyaya liderlik taslamak gibi bir arzusu var hem de salgın karşısındaki çaresizliği kendisini bir an önce aşıya başlamaya zorluyor.,

Aşının koruyuculuğuna karar verebilmek için en azından Brezilya ve Türkiye’nin sonuçlarının birlikte değerlendirilmesi, bu sonuçların bilimsel dergilerde yayımlanarak bilim dünyasının ve herkesin ulaşabileceği şekilde duyurularak kamuoyunun bilgisine açılması ve en nihayetinde İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından aşının güvenlik testlerinin yapılması gerekir.

AKP ne kadar acele ederse etsin Coronavac’ın faz-3 aşaması bile henüz tamamlanmadı. Bu haliyle Coronavac bir aşı değil, aşı adayıdır. Ancak anlaşılan AKP yukarıda sözünü ettiğim Yönetmeliği kendisine hukuksal bir dayanak olarak kullanarak, faz-3 sonuçlarını beklemeden, görmeden, bilimsel olarak değerlendirmeden ve belki de toksikolojik ve mikrobiyolojik güvenlik analizlerini de yapmadan Coronavac’ı yaygın uygulamaya sokacak.

Yanlıştır. Sinovac firması faz-3 raporunu yayımlamadan (en azından bu beklenmeli) Coronavac’ı yaptırmamak gerekir. (https://drilkerbelek.blogspot.com/2020/12/cin-sinovac-assnyaptracak-myz.html?m=1)

 



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...