Atasoyer Atasoyer
İlişkili İçerikler
GÜNDEM
- IMF: Pandemide yeni aşama; yoksulluk ve eşitsizlik kötüleşecek. IMF, 18 Temmuz’da sanal ortamda düzenlenecek G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı öncesi ‘G20 Gözlem Notu’ raporunu yayımladı. ‘Pandeminin yeni bir aşamaya girdiği’ değerlendirmesinde bulunulan raporda, hareketliliğe yönelik kısıtlamaların genel olarak hafifletildiği, ancak sosyal mesafe uygulamalarının bir süre daha devam etmesinin muhtemel olduğu bildirildi.
- Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Ahmed El Mismari, Türkiye ve ona bağlı UMH güçlerinin Sirte ve Cufra şehrine saldırıya hazırlandıklarını belirterek, “Önümüzdeki saatlerde büyük bir savaşa tanık olabiliriz” dedi.
- HDP “Salgın döneminde Kürt Düşmanlığı Raporu”nu açıkladı. Rapora göre salgın riskinin en yüksek olduğu 11 Mart – 30 Haziran tarih aralığında Kürt illerinde ya da Kürt kimliği nedeniyle saldırıya uğrayarak, şüpheli şekilde, bulduğu cismin patlaması, kurşun isabet etmesi, askeri operasyonlar gibi sebeplerle 6’sı çocuk 15 sivil hayatını kaybetti. Aralarında hak savunucuları, gazeteciler, siyasetçiler, sağlık emekçilerinin de bulunduğu 384 kişi gözaltına alındı, 93 kişi tutuklandı. 84 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. 14 HDP’li belediyeye kayyım atandı. En az 13 mezarlık defalarca tahrip edildi. HDP’li milletvekilleri hakkında 84 fezleke hazırlandı.
https://drive.google.com/file/d/1Gy0lB9JKtVWnodXRzupLBTcddAj4vjPl/view
- Şırnak’ta cinsel istismar tepkisi sürüyor: Valilik açıklamasında cinsel istismara değinmedi, alkole bağladı!Şırnak ayakta: “Çocuk uyurken sessiz olunur, istismar edilirken değil. Peşini bırakmayacak, sessiz kalmayacağız” Şırnak’ta bir uzman çavuşun 10 yaşındaki çocuğa cinsel saldırıda bulunmasının ardından tepkiler eylemliliklere dönüştü. Şırnak’lılar bugün de kent meydanında KESK öncülüğünde saat 16.00 da tacize karşı ses çıkarmak için sosyal medyadan eylem çağrısı yapıyor.
- İşkencecilerden sonra çocuk istismarcısına sahip çıkan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şırnak halkının gösterdiği direnç gözaltı kararı getirse de uzman çavuşa sahip çıkmak Kürdistan’a dayatılan imha ve asimilasyon politikalarının yanına bir de çocuk istismarını eklemektir.
- Sistematik olarak tacize maruz kaldığını ifade eden öğrencinin duyurmasıyla ifşa olan İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilimdalı Başkanı istifa etmek zorunda kaldı.
MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ-SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI
• Dünya genelinde toplam vaka sayısı 13.7 milyona yaklaştı. Toplam vaka sayısı Kuzey Amerika’da 4.2 milyonun, Güney Amerika ve Asya’da 3 milyonun üzerine çıktı.
• Yeni vaka sayısı yükselmeye devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 234 binin üzerine çıktı. ABD (71 bin 670), Hindistan (32 bin 682), Güney Afrika (12 bin 757), Meksika (7 bin 51), Kolombiya (5 bin 271) ve Arjantin’de (4 bin 236) sıçrama tarzında artış gösterdi. Brezilya’da ise biraz azalma gösterse de 40 bine yakın yeni Covid-19 vakası tespit edildi.
• Yeni vaka sayısı Ortadoğu ülkelerinde de yükselmeye devam ediyor. Suudi Arabistan’da (2 bin 671), Irak’da (2 bin 110), İsrail (1,828) ve Umman’da (1,679) yeni vaka bildirildi.
• Dünya genelinde son 24 saatte 5 bin 756 kişi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Brezilya, ABD, Meksika, Hindistan, İran, Kolombiya ve Peru’da ölüm sayısında ciddi artış görüldü.
• Resmi rakamlara göre Türkiye’de son 24 saatte 947 yeni vaka tespit edildi. Covid-19 nedeniyle 17 kişi hayatını kaybetti. Salgına bağlı can kaybı sayısı toplamda 5 bin 419’a yükseldi. Malatya, Trabzon, Kilis, Yalova, Bayburt ve Ardahan’da 3 gündür pnömoniye hiç rastlanmadı.
• Vaka sayısının binin altına düşmesi yeni bir rehavete yol açabilir.
• Sağlık emekçilerinden alınan bilgilere göre bulaşın artmasına yönelik ciddi tehdit var. Tehdit üç uygulamadan kaynaklanıyor. İlki Türkiye genelinde test yapma konusunda ciddi sınırlamalar getirilmesi. Elli yaşın altına ve hafif semptomu olanlara test yapılmıyor. İkincisi Covid-19 belirtisi olan hastalara test yapılmaması. Bu kişiler “kötüleşince gel” diye evlerine gönderiliyor. Asemptomatik kişilere de test yapılarak vakaların saptanması da hak getire. Günlük test sayısının 50 bin olması bizleri aldatmasın, klinik izlem yapılırken tekrarlanan testler de bu rakama dahil ediliyor. Üçüncüsü ise tanı konulan, semptomları hafif olan hastaların tedavisinin evde yapılması. Kliniği hafif olan hastalar evlerine gönderiliyor. Oysa 1 Haziran öncesi hastalar genellikle hastaneye yatırılarak tedavi ediliyordu. Bu uygulamanın sıkıntısı hasta kişilerin etraflarına bulaştırma potansiyeli. Daha çok aile hekimleri günlük yaptıkları telefon görüşmesi ile klinik durum hakkında bilgi alıyor. Bu kişilerin izolasyon koşulları ve temaslılarının saptanması Sağlık Müdürlüğü ya da Toplum Sağlığı Merkezleri tarafından tanı konulduğunda yapılıyor. Bununla birlikte önlemlere uyum, izolasyon koşullarına uyum daha çok vatandaşın sorumluluğuna bırakılmış durumda. Sıralanan bu koşullar bulaşma yönünden ciddi potansiyel tehlike olarak değerlendiriliyor. Tüm bunlara salgının pik yaptığı başta Kürdistan illeri olmak üzere zikredilen 13 ildeki önlemlerin gevşekliğini de dahil etmeliyiz. Herkes bir hatırlasın 1 Haziran öncesi, özellikle 15 Mayıs öncesi kamu tarafından devreye sokulan önlem seti: Nüfus hareketliliğinin ve seyahatlerin kısıtlanması, toplu yaşam alanlarının kapatılması, yakın temas olan işyerlerinin kapatılması vb. Dahası yaz ayları olması nedeniyle zaten artan nüfus hareketliliği de birlikte düşünüldüğünde salgının Avrupa ülkelerinde olduğu gibi yeniden artması beklenir. Değerlendirmeye mutlaka eklememiz gereken bir durumda günlük paylaşılan istatistiklerin gerçeği yansıtmaması. Sağlık emekçilerinin büyük çoğunluğu vaka sayısının çok daha yüksek olduğu, bildirilmediği yönünde…
• AB’nin salgın nedeniyle aldığı seyahat kararında güncellemeye gittiği, Türkiye’nin güncellenen listede de yer almadığı belirtildi. AB, 1 Temmuz’da dış sınırlarını Cezayir, Avustralya, Gürcistan, Japonya, Kanada, Fas, Karadağ, Yeni Zelanda, Ruanda, Sırbistan, Güney Kore, Tayland, Tunus, Uruguay ve bazı şartların yerine getirilmesi halinde Çin’e açmayı kararlaştırmıştı. Türkiye, ABD, Brezilya, Rusya, Hindistan ve İsrail vatandaşları da “güvenilir” ülke olarak ön plana çıkmadığı gerekçesi ile listeye girememişti.
• Van’da son günlerle tespit edilen vakaların yüzde 75’inden fazlasının 50 yaş üstü kişiler… Van Valisi Mehmet Emin Bilmez Bilmez Van’daki vakalarlala ilgili şu bilgileri paylaştı: Hastanede tedavisi süren Covid-19 hasta sayısı 80 civarında, bunlardan 12’si yoğun bakımda, bugüne kadar iyileşerek taburcu olan kişi sayısı bin 200 civarında, filyasyon çalışmaları kapsamında şu anda evlerinde izole edilenlerin sayısı 7 bin civarında, Covid-19 nedeniyle toplam can kaybı sayısı 10. Buna karşın kentte rakamların çok daha yüksek olduğu düşüncesi hakim.
• Bolu Valiliği, maskesiz şekilde köpeğiyle gezerken kendisine cezai işlem uygulamak isteyen bekçilerle tartışan ve 392 TL ceza uygulanan Elif Nihan İ.’ye verilen idari para cezasının iptaline itiraz edecek. Vali Ümit, kararda yer alan ‘Devletin günde 3 maske dağıtma zorunluluğu olduğu’ ifadeleri için de devletin böyle bir zorunluluğu olmadığını savundu: “Böyle bir şey yok. Bir salgın hastalık tehlikesi varsa herkes maske taksın deniliyorsa maskeyi de vermek zorunda mı devlet? Böyle bir kural var mı? Yok. Bu noktaya da açıklık getirelim. Bu olay başladığı günden beri hem Kızılay, hem de Valilik olarak isteyen her vatandaşımıza istediği kadar maske verdik. Ama isteyenlere yine verebiliriz. Satın almak isteyenler de satın alabilirler. Netice olarak devletin şu şartlar altında maske dağıtma zorunluluğu yok. Herkes kendi maskesini kendisi temin etmek durumunda. Bu da söz konusu karara bir gerekçe asla teşkil edemez.”
• İspanya Sağlık Bakanlığı, Covid-19 salgınında son 24 saatte 875 yeni vaka ile mayıs ayından bu yana en yüksek artışı açıkladı. Özellikle Aragon ve Katalonya özerk yönetimlerinde yoğunlaşan yeni vakaların 22 Mayıs’tan bu yana açıklanan en yüksek günlük veri olması dikkati çekti.Vaka artışlarından dolayı ülkedeki 17 özerk yönetimden sekizinde (Katalonya, Balear, Aragon, Endülüs, Extremadura, Rioja, Navarra ve Bask) sosyal mesafe şartı aranmaksızın maske kullanma zorunluluğu getirildi.
• BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın brifinginde, “Ülkede Covid-19 vakalarının artmasından endişeliyiz” dedi. Suriye hükümeti kontrolündeki bölgelerde Covid-19 bulaşanların sayısının 439’a çıktığını ve 21 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Dujarric, Suriye’nin kuzeybatısında sekiz vaka, kuzeydoğusunda ise altı vaka görüldüğünü söyledi.
• Belçika’da geçen haftadan bu yana Corona virüsünün bulaşma katsayısının 1,1’e yükseldiği ve vaka sayılarının yeniden artışta olduğu bildirildi. Belçika 1 Ağustos’ta kuralları gevşetmekten vazgeçti.
• Avrupa Komisyonu, grip aşısının bu yıl sonbahar öncesinde yapılması gerektiği açıklamasını yaptı. Birlik üyesi ülkelere yapılan çağrıda, Coronavirus salgını ile grip salgınının çakışma riskini azaltmak için geniş bir aşı kampanyası başlatılması gerektiği vurgulandı. Grip aşısı kampanyaları normal şartlarda sonbahar ile birlikte başlıyordu. Ancak Komisyon bu yıl kampanyanı yaz aylarında başlatılması tavsiyesini yapıyor. Yetkililer, ikinci bir dalga durumunda, mart ve nisan aylarındaki gibi yığılmaların yaşanmasından endişe ediyor. İngiliz bilim insanları, ikinci bir dalganın ilkinden daha ölümcül olabileceğini öngörüyor.
• Benzer uyarı TTB’den de geldi. “İnfluenza mevsimine hazır mıyız?” başlıklı bir yazılı açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB), sonbaharda ortaya çıkan influenza salgınından korunmak için alınması gereken tedbirlere dair uyarılarda bulundu.
• Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirlere uymadığı gerekçesiyle Akbank’a 155 milyon 500 bin lira idari para cezası kesti.
• Dünya genelinde önlemler yeniden sıkılaştırılıyor. Birkaç haftadır vakaların ve önlemlerin arttığı bölge ve şehirler şöyle: ABD’nin California eyaleti, Hindistan’ın güneyindeki Bangalore şehri, İran’ın başkenti Tahran, Hong Kong, Fas’ın kuzeyindeki Tangiers şehri, Kolombiya’nın başkenti Bogota, Avustralya’nın en büyük ikinci şehri Melbourne.
• Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde 15 Temmuz 2020 tarihinden itibaren herkes 2 haftalık karantina uygulamasına tabi tutulacak. Almanya Dışişleri Bakanlığı, Corona virüsü vakalarının arttığı Lüksemburg’un riskli bölgeler listesine alındığını belirterek, vatandaşlarını bu ülkeye gitmemeleri konusunda uyardı.
• Amazon insafa gelmiş. E-ticaret devi Amazon, koronavirüs salgını sırasında depo çalışanlarının el yıkamak için tuvalette geçirdikleri ek sürenin “verimlilik puanlarını etkilemeyeceğini” açıkladı.
• İngiltere’de yapılan araştırma, Nisan ayından bu yana bir milyondan fazla insanın sigarayı bıraktığını ortaya koyuyor. Bu, Sigara ve Sağlık Hareketi (Ash) isimli sigara kullanımıyla mücadele vakfına göre son 10 yılda görülen en yüksek sayı.
• Uzmanlar, Covid-19’un hamile annelerden bebeklerine bulaşması vakalarının çok nadir olduğunu ve endişe duyulmaması gerektiğini bildirdi. Fransa’da yapılan bir araştırmada, Covid-19’a neden olan virüsün plasentayı geçerek bebeğe bulaşabileceğini öngörmüştü. İngiltere’deki Oxford Üniversitesi anne ve çocuk sağlığı uzmanı Profesör Marian Knight ise Reuters’a verdiği mülakatta, araştırmayı ilginç bulmakla birlikte hamile kadınlar için bu durumun ciddi bir endişe kaynağı olmaması gerektiğini söyledi. “Sars-CoV-2 enfeksiyonu olan annelerin dünyaya getirdiği binlerce bebek arasında, çok azının testinin pozitif olduğu bildirildi. Yani yüzde 1 ya da 2.” diyen Knight, “Virüsün plasentadan geçip geçmediği hala belirsiz. Bu çalışma olduğuna değil, olabileceğine dair kanıtlar sunuyor.” ifadelerini kullandı. Yine Londra’daki King’s College’den kadın doğum uzmanı Profesör Andrew Shennan da doğmamış bebeklerin annelerinden Covid-19 kapması durumunun çok nadir olduğunu ifade etti. İngiltere’de şu ana kadar sadece 244 bebeğin enfekte olmuş halde dünyaya geldiğine işaret ederek enfekte olan annelerin bebeklerin yüzde 95’inin normal şekilde doğduğunu söyledi.
TOPLUMSAL MÜCADELE-SAĞLIK MUHALEFETİ
- TTB: İnfluenza mevsimine hazır mıyız?
COVID-19 salgınıyla mücadele açısından güvencesiz kişilere ve göçmenlere aşının ücretsiz sağlanması, sosyal güvencelilere de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından aşının temini önemlidir.
https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=a8210e44-c668-11ea-8ca0-e9973b6033dc
KESK: 15 Temmuz’un 4. Yılında Nereden Gelirse Gelsin Darbelere, Baskıcı Yönetimlere Karşı Demokrasiyi ve Özgürlükleri Savunmaya Devam Edeceğiz!
Darbelerin panzehirinin gerçek bir demokrasi, adil bir hukuk devleti, örgütlenme ve ifade özgürlüğü, güçler ayrılığı ilkesi, toplumun özne olduğu katılımcı- güçlü gerçek bir demokrasi olduğunun altını bir kere daha çiziyoruz.
KESK olarak nereden gelirse gelsin, adı ister askeri ister sivil darbe olsun tüm darbelerin, baskıcı-otoriter yönetimlerin karşısında tutum almaya devam edeceğiz.
Baskının, zulmün ve sömürünün hüküm sürdüğü bir ülke yerine, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın ve adaletin egemen olduğu bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz.15 Temmuz darbe girişimi demokrasi, özgürlük ve barış talep eden tüm kesimleri hedef alan bir saldırı dalgasının fırsatı haline getirilmiştir.
YENİ YAŞAM İNŞASI
- Sömürgecilerin heykeli yerine direnişçi bir kadının heykeli sömürgeci zihniyetle hesaplaşmanın en kritik adımıdır. Birleşik Krallık’ta nehre atılan köle taciri anıtının yerine siyahi protestocunun heykeli dikildi.
https://www.bundlehaber.com/detay/c4cbc01d-21ec-4e5a-baba-04e4ac2b0016?l=1
3 dönümlük tarlada yerel tohum mücadelesi: Doğayla barışık, toprakla uyumlu
Diyarbakır’da bir araya gelen ekoloji aktivistleri, endüstriyel tarımın insan ve doğa üzerinde yarattığı tahribata karşı 3 dönümlük tarlada yerel tohum ile doğal tarım mücadelesi veriyor. Hiçbir kimyasal madde kullanmadan, her şeyi el emeği ağırlıklı yapan aktivistler, yerel tohum kullanımını yaygınlaştırmak istiyor.
JİN
- Deniz Bulutsuz’u darp eden Ozan Güven hakkında İstanbul Başsavcılığı tarafından “hakaret”, “tehdit”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “kasten yaralama” suçlarından 3 yıl 8 aydan 13 buçuk yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.
- Ağustos ayında Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden Çıkıyor!
- ‘İstanbul Sözleşmesi değil, bu zihniyet değişmeli’
AK Parti, İstanbul Sözleşmesi’ndeki imzayı geri çekmeyi planlıyor. Sözleşmenin mimarlarından Prof. Dr. Feride Acar, 2012 yılında tüm partilerin desteğiyle Meclis’te onaylanan sözleşmenin Türkiye için bir övünç kaynağı olduğunu belirtti, “Evrensel insan haklarını ve kadının şiddetten korunmasını savunan devletin bugün sözleşmeden çıkmak gibi tutarsız bir tutum içine girmeyeceğini umuyorum” dedi. CHP’li Candan Yüceer, “Kaldırılması gereken bu sözleşme değil, bu zihniyet” derken HDP’li Filiz Kerestecioğlu, sözleşmeyi okudum inceledim diyenlerin oranının yüzde 5 olduğunu belirterek, “Asıl vahim olan bu” dedi.
https://www.gazeteduvar.com.tr/kadin/2020/07/16/istanbul-sozlesmesi-degil-bu-zihniyet-degismeli
- DBP Eş Genel Başkanı Aydeniz, ülkede tekçi, dinci ve militarist anlayışa dayanan diktatöryal bir sistem oluşturulmak istendiğini, oluşturulmak istenen bu sistemde ise özellikle kadınlara yer olmadığını belirtti. Odağında kadınların yer aldığı polis operasyonlarına tepki gösteren kadın siyasetçiler, kadınların verdikleri mücadele ile toplumun önünü açıp, umut vaat ederek yaratılmak istenen sistemin önünü tıkadığı için hedef alındığını söyledi. Bölge kentlerinde son dönemde yargı eliyle gerçekleştirilen siyasi operasyonların hedefinde kadınlar var.
http://mezopotamyaajansi22.com/KADIN/content/view/103791
- Kadınlar tarih yazıyor, katılacak mısınız? Fatmagül Berktay
Bugün Türkiye’de dindar olsun olmasın her kesimden kadın bir yol ayrımında ve gelecek, onların uyanık davranarak haklarına ve kazanımlarına sahip çıkıp çıkmayacaklarına göre farklı şekillenecek.
https://t24.com.tr/yazarlar/fatmagul-berktay/kadinlar-tarih-yaziyor-katilacak-misiniz,27370
SİYASAL SAĞLIK – EKOLOJİK SAĞLIK
- Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunan zeytinlik alana termik santral için kömür ocağı açılmasına karşı Yatağan Yeşil Yaşam Derneği üyeleri dava açtı.
- Yeşil Yeni Anlaşma vs. İlerici Enternasyonal- F.Osmanağaoğlu
“Doğayı her türlü katledip, sistemi değiştirmek diye bir derdi olmayanlar bize masal anlatıyorlar yıllardır. Yenilenebilir enerji bir yalandır, kapitalizmde hiçbir koşulda sürdürülebilirlik mümkün değildir. Ayrıca “yeşil kapitalizm” de mümkün değildir, boşuna yeşillenmeye uğraşmayın. Enerji kim için sorusu yanıtlanmadan çözüm olamaz”
Yeni olan doğmak üzere… Feray Aytekin Aydoğan
Eğitim alanında yaşama geçirilecek tüm politikaların öğretmenlerin, eğitim ve bilim emekçilerinin söz ve karar süreçlerinde yer aldığı, demokratik, katılımcı süreçlerin örgütlendiği, üniversite özerkliği mücadelesinin yükseltildiği, ataması yapılmayan öğretmenlerin atanması, hukuksuzca ihraç edilmiş arkadaşlarımızın mesleklerine iade edilmesi, kamuda, özelde güvencesiz çalıştırılan arkadaşlarımızın hak mücadelesini, öğrencilerin kamusal eğitim hakkı mücadelesi ile, kamucu taleplerle de büyütecek bir mücadele zeminini yaratmanın, örgütlemenin imkanları; salgınla birlikte daha da görünür hale gelen öfkenin; kitleselleşmeyi yaratabilmesi, siyasi iktidar üzerinde baskı kurabilmesi, örgütlü bir sistem eleştirisi ve değiştirmek için birlikte, örgütlü harekete geçme potansiyeli adım adım büyüyor.
Yeni olan doğmak üzere ve sorularımız da cevaplarımız da çok açık…
Şimdi değilse ne zaman?
“Biz” yapmayacaksak kim yapacak?
GÖRÜŞLER
EKLER
- Covid-19’u hafife almayın – Adrianne Matei: Halk arasındaki yaygın inanış, bir hastalık ‘hafif’ seyrettiğinde endişelenecek çok fazla şey olmadığını düşündürür. Buna karşın, eğer Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) küresel Covid-19 vakalarının yüzde 80’inden fazlasının hafif veya asemptomatik olduğuna dair verileriyle kendinizi teselli ediyorsanız, bunu bir kez daha düşünün. Virologlar, Sars-CoV-2’nin biyomekaniğini anlamak için birbirleriyle yarışırken, bir şey giderek daha açık hale geliyor: ‘Hafif’ vakalar bile ilk düşünüldüğünden daha karmaşık, tehlikeli ve atlatılması zor olabilir. (https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya-forum/2020/07/16/hafif-bir-covid-19-vakasinin-kulaga-kotu-gelmedigini-mi-dusunuyorsunuz/)
Ursula K. Le Guin’den Sanata Neden İhtiyaç Duyarız?: Sanat, özgünlüğünün dokungaçlarıyla tüm bu kaosun içinde yanımızda yürüyüp, kendi yolumuzu görmemize, o yolda yürümemize, düşersek yaralarımızı sarmamıza yardımcı olmaktadır. Bu nedenle böyle yalıtıldığımız günlerde daha çok sarılırız ona yani insan yanımıza.
Suyun sonu görünürken sadece hane halkı mı önlem almalı? -II –Zozan Çetin
Yuval Noah Harari’nin Homo Deus kitabında dediği gibi çevre kirliliği, küresel ısınma ve iklim değişikliği tartışmalarına rağmen çoğu ülke, durumu düzeltmek için henüz ekonomik ya da siyasi fedakarlıklarda bulunmadı. Ekonomik büyüme ve ekolojik denge arasında seçim yapmak gerektiğinde siyasetçiler, yöneticiler ve seçmenler her zaman büyümeyi seçiyor. Bu kitabın yazılmasından bu yana çok şey değişti denebilir ama maalesef bu çok doğru değil. Devletler, ekolojik dengeye karşı hala ekonomik büyümeyi seçiyor. Aksi takdirde böyle küçük ve çoğunlukla etkisiz adımlar atıp su krizinin çözümünü sadece evlerden bekler miydi?