KORONA GÜNLÜĞÜ 4 HAZİRAN 2021

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!

Sosyal cinayete dönüşen pandemi ölümlerine karşı öfke büyüyor. Yanlış sağlık politikaları ve salgın mücadelesine karşı yaşam hakkını savunmak için demokrasi güçleri harekete geçiyor.

***

Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Mayıs ayında, salgın boyunca hiçbir ‘kapanmadan’ yararlandırılmayan işçiler Covid-19 nedeniyle ölmeye devam etti. 3 haftalık yasaklarda işçilerin yüzde 61’i tam kapanmadan muaf, yüzde 22’si kısmen muaf sektörlerde çalışıyordu. Bu 26,8 milyon çalışanın, 22 milyonuna tekabül ediyordu. Nitekim yaşanan durum işçi ölümlerine de yansıdı. Mayıs ayında 232 emekçi önlenebilir nedenlerle yaşamını yitirdi. Ölümlerin yüzde 52’si Covid-19 nedeniyle oldu. Ölen emekçilerin 43’ü aşılanmadan yüz yüze eğitime devam eden eğitim emekçileriydi.  İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG Meclisi) hazırladığı rapora göre pandemiyle artan işsizlik ve yoksulluk nedeniyle 13 kişi yaşamına son vermesi dikkat çekti.

***

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Vietnam temsilcisi Kidong Park, Vietnam’da sağlık yetkililerinin Delta ve Alfa varyantlarının bir kombinasyonu olduğunu düşündüğü bir Coronavirus varyantı tespit ettiklerini aktardı.

***

İngiltere’de Sağlık Bakanlığı’na bağlı İngiliz Kamu Sağlığı Birimi (PHE), Hindistan varyantının ülkede baskın korona virüsü tipi haline geldiğini açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Delta” olarak adlandırılan Hindistan varyantının, “Alfa” olarak adlandırılan İngiltere varyantını geride bıraktığı ve daha yüksek hastane yatışlarına yol açtığı ifade edildi. Öte yandan İngiltere’de günlük vaka sayısı 27 Mart’tan beri ilk kez en yüksek seviyelere ulaştı. Resmi verilere göre ülkede son 24 saatte 5 bin 274 yeni vakası bildirildi. 110 kişi hastaneye kaldırılırken, son 28 gün içerisinde korona virüsü testi pozitif çıkan 18 kişi de öldü.

***

Düşüş eğiliminde olsa da Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 172 milyon 893 binin üzerine çıkarken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 milyon 717 bine dayandı. Aktif hasta sayısı 13 milyon 360 bin civarında olup düşme eğiliminde…

Küresel düzeyde son 24 saatte yeni vaka bildirimi 475 bin 555 kişi, Covid-19 nedeniyle nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 10 bin 734 kişi… Hindistan’da yeni vaka bildiriminde düşüş devam ediyor. Türkiye ilk 10 ülke arasında değil. Pandemi Asya ve Latin Amerika’ya yerleşti. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Hindistan (131.4 bin), Brezilya (83.4 bin), Arjantin (32.3 bin), Kolombiya (28.6 bin), ABD (17.8 bin), İran (9.6 bin), Rusya (8.9 bin), Malezya (8.2 bin), Fransa (8.2 bin) ve Şili (8.1 bin).

Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 06.00) alıyoruz.

***

Türkiye’de 17 Mayıs ve 1 Haziran ‘’kademeli normalleşme’’ denilerek önlemler gevşetilmesine rağmen salgın henüz kontrol altına alınabilmiş değil.  Son 24 saatte yeni vaka sayısı 6 bin 602 kişiye gerilerken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 114 kişi oldu. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 563 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 5 milyon 270 binin üzerine çıkarken,  toplam can kaybı ise 47 bin 882 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 223 bin civarında. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Türkiye’de dün aktif hasta 90 binin altına indi, 82 bin 424 kişiye geriledi. Bulaştırma potansiyeli yüksekliği dikkate alındığında aktif hasta sayısının hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatmak isteriz. Ağır hasta sayı 1,219 kişi, azalma eğilimi devam ediyor. Buna rağmen aktif vaka sayısının gerilemesi ile ağır hasta oranımız %1.4’e yükseldi, bu oran dünya ortalamasının iki buçuk katı! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin yüksek hızda devam edeceği uyarısını ısrarla vurguluyoruz.

***

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, hava sıcaklığının, koronavirüsün bulaşmasını engellemediğini söyledi. Akın, “Bu yüzden ‘havalar sıcak, kalabalık ortam, açık hava maske takmazsam da olur. Virüs etkisiz hale geliyor’ diye bir söylem, hem bilimsel olarak hem uygulama olarak doğru değil. Özellikle kalabalık yerlerde bulunurken muhakkak maskemizi takmamız lazım” dedi. Akın, açık alanlarda, sahil ve parklarda maskelerin çıkarıldığını gördüğüne dikkat çekerek, “Açık alanlarda bulaşma daha zordur, nadirdir; ancak açık alan dediğimiz zaman her yer kabul ediliyor. Ben parklarda, bahçelerde gruplar görüyorum. Sandalyeler, masalar diziliyor, yer sofraları kuruluyor. 8-10-15 kişilik gruplar var, mesafe yok. Normalde açık alanda, sakin yerlerde belki çıkarılabilir ama esas önemli olan parklarda, bahçelerde, çarşılarda, pazarda kalabalığın içine girdiğimizde mesafemizi 2 metre olarak ayarlayamıyoruz. Bu bizim elimizde, kontrolümüzde değil. Hareketli bir grup var. O yüzden özellikle kalabalık yerlerde bulunurken muhakkak maskemizi takmamız lazım. Açık hava ya da kapalı alan olması önemli değil. Eğer kapalı alana giriyorsak ne olursa olsun kendimizi korumak, kendimizden başkalarını korumak için muhakkak maske takmak lazım” diye konuştu.

***

TTB Aile Hekimliği Kolu bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, ASM sağlık çalışanlarının, pandeminin 15 aylık sürecinde sadece 3 ay için Covid-19 hasta ve temaslı izlem şartına bağlı olarak, yetersiz, eksik, eşitsiz, adaletsiz bir ek ödeme aldıkları hatırlatılarak, “Uzun zamandır çalışıyoruz, çalışmaktan gocunmuyoruz. Ama Sağlık Bakanlığından destek beklerken Sağlık Bakanlığı 2021 yılında Aile hekimlerinden yüzde 20 zamlı kira bedeli alıp, cari gider kaleminde ancak yüzde 7 artış yaparak, koruyucu malzemelerini alan hekimleri zor durumda bırakmıştır” denildi. Ek ödeme çağrısında bulunan TTB, şöyle dedi: “Pandemi döneminde yoğun çaba içinde olan Aile Hekimleri ve diğer ASM sağlık çalışanlarına pandemi çalışmaları nedeniyle ek ödemenin yapılmamasını kabul etmiyoruz. Ek ödemelerin, başta birinci basamak sağlık çalışanları ve tüm sağlık çalışanları arasında, adaletsizliğe, eşitsizliğe yol açmadan, hiç bir şart koşulmadan, emeklerinin ve çabalarının karşılığı olarak yeterli miktarda verilmesini talep ediyoruz. Sağlık çalışanlarının hakları ve halkın sağlık hakkı için mücadele etmeye devam edeceğimizi bildiriyoruz.”

***

İzmir Konak Meydanı’nda sabun ve peştamallarla eylem yapan hamamcılar, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’na tepki gösterdi. Türkiye Hamamlar ve SPA’lar Birliği Basın Sözcüsü Kemal Özcan, “Günde binlerce kişinin girdiği, aynı kıyafeti onlarca insanın denediği AVM’lerde bir risk ortamı görmeyen Bilim Kurulu, nasıl oluyor da günde 25- 30 kişinin girdiği suyun sabunun eksik olmadığı hamamları riskli görmüştür?” dedi.

***

Eğitim Sen yazılı açıklama yaparak, pandemi koşulları ve öğrencilerin uzaktan eğitime ulaşma sıkıntısı çektiği bir dönemde LGS ile YKS’nin yapılmasının büyük bir adaletsizliğe yol açacağını vurgulayarak “Eğitimde eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri yeniden üreten sınav merkezli eğitim anlayışı terk edilmelidir” dedi.

***

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Şartlar güzel giderse planımız 1 Eylül’de okulları beş gün açmak” dedi.

***

İngiltere, Türkiye’yi gelişlerde 10 gün otelde karantina zorunluluğu uygulanan ‘kırmızı liste’den çıkarmadı. Kırmızı listede yer alan ülkelerden gelenlerin 10 gün boyunca, masraflarını kendileri karşılayarak ev yerine otelde karantinada kalmaları gerekiyor. Bu otel konaklamasının 1750 sterlinlik (yaklaşık 20 bin 200 liralık) masrafını da yolcuların karşılaması gerekiyor.

***

Avrupa Birliği (AB), Covid-19 nedeniyle uygulanan seyahat kısıtlamalarından muaf tutulabilecek ülkeler arasına Japonya’yı dahil etti. Seyahat kısıtlamalarından muaf olacak ülkeler listesine Türkiye yine eklenmedi. AB dış sınırları Japonya dışında Avustralya, İsrail, Yeni Zelanda, Ruanda, Singapur, Güney Kore ve Tayland’a kademeli olarak açılabilecek.

***

Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip ülkesi Endonezya, bu yıl da Coronavirus (Covid-19) salgını nedeniyle vatandaşlarının hac ziyaretine gitmesine izin vermeyeceğini açıkladı.

***

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, bu yıl hac ziyareti için ülke dışından 45 bin, ülke içinde de sadece 15 bin kişinin Kabe’yi ziyaretine izin vereceğini açıkladı. Suudi Arabistan’a kabul edilen hacı adayları ayrıca ülkeye girişlerinden sonra 3 gün karantinada kalacak.

***

Çocuk haklarının savunulmasını teşvik etmeyi amaçlayan KidsRights Vakfı, yıllık çocuk hakları endeksini yayımladı. 182 ülke arasında çocukların haklarının hangi açılardan ne kadar korunduğuna dair listede, Türkiye 20’inci sırada yer aldı. Bu senenin raporunda pandeminin çocuklar üzerindeki olumsuz etkisinin, zannedilenden daha fazla olduğu vurgulandı. Endekste ülkelerin, çocukları için yaşama hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, korunma hakkı ve çocuk hakları için uygun bir çevre yaratılması olmak üzere beş alan kriter alındı. Filistin Yönetimi’nin de ilk kez listelendiği endekste, çocuk haklarının en iyi korunduğu ilk 10 ülke sırasıyla şöyle listelendi: İzlanda, İsviçre, Finlandiya, İsveç, Hollanda, Almanya, Slovenya, Fransa, Danimarka, Tayland.  Türkiye, 0,855 puanla Çocuk Hakları Endeksi genel listesinde 20’inci sırada yer aldı. Türkiye’nin sağlık sıralamasındaki yeri 24-26, yaşam sıralamasında 48, eğitimde 27, korumada 49, çevre açısından da 63-74 olarak verildi.

***

Ankara’da sağlık emek ve meslek örgütleri, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yaparken bıçaklı saldırıya uğrayan Dr. Ertan İskender için bir araya geldi. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde bir araya gelen Ankara Tabip Odası, Ankara Dişhekimleri Odası, TTB Asistan Hekim Kolu, SES Ankara Şube, DİSK Dev-Sağlık İş ve TÜMRAD-DER basın açıklaması yaptı. Sağlık emek ve meslek örgütleri adına ortak açıklamayı TTB Asistan Hekim Kolu’ndan Dr. Fatma Naime Kırlı okudu. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın artık sağlık emekçilerinin canına kast ettiği belirtilirken “Bu program sonucu oluşan kışkırtılmış sağlık talebi, artan angarya ve iş yoğunluğu altında ezilen sağlık çalışanları her gün dozu artan şiddet olguları ile karşı karşıya kalmaktadır” denildi.

***

Halk sağlığı uzmanları toplumsal şiddete karşı uyardı! Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), yaptığı yazılı açıklamada “Toplumda şiddet olaylarının artmasına neden olma potansiyeli taşıyan bütün sosyal risk etmenlerine karşı devletin önleyici bir yaklaşımla müdahale etmesi ve caydırıcı cezalar uygulaması gerekiyor” dedi.

 

AŞI TARTIŞMALARI

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Afrika’da Covid-19 vakalarında yüzde 20 artış olduğu halde kıtaya aşı sevkiyatının durma noktasına geldiğini bildirdi. Dünya nüfusunun yüzde 24’ü en az 1 doz aşı olmuş iken, Afrika’da nüfusun sadece yüzde 2’sinin aşı yaptırabildiği vurgulandı.

***

Küresel aşılamayı, ilk başta en zenginlerin erişebildiği ve fiyatın zamanla ama kademeli olarak düşerek en yoksulların yararlandığı ‘damlama etkisine’ (Trickle-down) benzeten Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Basın Sözcüsü Tarik Jasarevic “Damlama etkisiyle aşılama, ölümcül bir solunum virüsüyle savaşmak için etkili bir strateji değildir. Halk sağlığı önlemleri ve aşılamanın (biri ya da diğeri değil) bir kombinasyonu ile hayatları ve geçim kaynaklarını kurtarmak, pandemiden çıkmanın tek yoludur” ifadelerine yer verdi.

***

Bilim insanları, Koronavirüs’e karşı mRNA aşılarının, düzenli aralıklarla hatırlatıcı dozlar uygulanması ihtiyacını düşürecek kadar koruma sağlayabileceğini tespit etti. Aşıların uzun süreli koruyuculuğuna dair bulgular gören bilim insanları, daha fazla araştırma yapılması ve mutasyonların dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi.

ABD’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, Covid-19’ a karşı her yıl aşı olunmasına gerek olmayabileceği bildirildi. Yapılan çalışmalarda özellikle mRNA aşılarının vücutta antikor seviyesinin azalması durumunda bile koruma sağladığının altı çizilirken, aşılardan sonra oluşan bağışıklık seviyesinin vücutta antikor olmasa bile virüsü tanıyıp harekete geçtiği belirtildi.

***

Körfez ülkesi Bahreyn, korona virüsüne karşı Çin menşeli Sinopharm aşısından iki doz yaptıranlara, altı ay sonra bir doz da Pfizer/BioNTech aşısı yapılacağını açıkladı. Nüfusa oranla en fazla aşı yapan ülkelerden biri olmasına rağmen korona virüsü vakalarını son günlerde ciddi artış gösterdiği ülkede, belirli gruplara iki doz Sinopharm üzerine bir doz da Pfizer aşısı tavsiye edildi.

***

Şili’de, uygulandığı bir kişide tromboz/trombositopeni (kan pıhtılaşması) vakası görülmesi nedeniyle AstraZeneca’nın Coronavirus’e karşı geliştirdiği aşının 45 yaşından küçüklere uygulanması askıya alındı.

***

İtalya’da bugünden itibaren 12 yaş üstü herkesin aşı randevusu açıldı.  İtalya’da bugüne kadar 35 milyon doz Koronavirüs aşısı uygulandı. Nüfusun neredeyse yüzde 23’üne iki doz aşı uygulandığı belirtildi.

***

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, şu ana kadar 813 bin civarında öğretmenin aşılandığını, haziran ayı sonuna kadar da geri kalan eğitim çalışanlarının aşılanacağını bildirdi.

***

ABD Başkanı Joe Biden, dünyayla paylaşacakları 25 milyon doz Covid-19 aşısının dağıtım planını açıkladı. Biden yaptığı yazılı açıklamada, ABD’deki tüm yetişkinlerin aşı olabilme hakkı olduğuna işaret ederek, “Pandemi dünyanın herhangi bir yerinde devam ettiği müddetçe,  ABD halkı korunaklı olmayacak.” mesajını verdi.

***

Fikri mülkiyet ve Covid-19 – M.Mazzucatu, J Ghosh, E. Torreele

COVID-19 aşılarının süratle geliştirilmesi inanılmaz bir teknolojik başarı. İnsan yaratıcılığı ve özel sektör katılımına geniş çaplı bir halk desteği verildiğinde (temel araştırmalardan büyük sübvansiyonlara kadar) ne kadar çok şey başarılabileceğini gösteriyor.

Ne var ki aşıların eşit dağıtımı sağlanmadıkça inovasyon beyhudedir. İnovasyonun halk sağlığı açısından yararları, bulunabilirlik konusundaki derinleşen uçurum nedeniyle zayıflamakta. Aşıların önemli bir kısmının sadece birkaç zengin ülkede üretildiği ve dünyanın büyük çoğunluğunun hâlâ korunmasız olduğu düşünüldüğünde, bu eşitsizliğin üstesinden gelinmediği takdirde pandeminin daha da uzaması muhtemel. Hastalığı kontrol altına almak için hâlihazırda kaydedilmiş sınırlı ilerlemeleri tehdit edebilecek yeni virüs mutasyonları ortaya çıkıyor.

Çözüm Halk Aşısı’dır: herkesin ulaşabileceği ve isteyen herkesin edinebileceği aşı. Ahlaki, tıbbi ve ekonomik felaketler yaratan “aşı apartheid”ine son verebilecek olan şey budur. Mevcut aşı kıtlığı suni ve önlenebilirdir. Dünya fikri mülkiyet iddialarıyla sıkıştırılmış olmasaydı herkesin aşılanmasına yetecek aşı miktarının üretimi için gereken kapasiteyi toplu olarak seferber edebilirdik: bir tahmine göre bu yıl içinde dünyanın %60’ı ve 2022’nin sonunda isteyen herkes aşılanmış olabilirdi.

Ancak konu yoksul ülkelere yardım yapmak değil: fikri mülkiyetin askıya alınması zengin ülkelerdeki insanlara da fayda sağlayacaktır. Dünyanın her yerinde daha fazla doz ve daha az istifleme olacaktır. Daha büyük bir arz, aşı fiyatlarını genel olarak düşürecektir. En önemlisi, hastaları tedavi etme yükünü azaltacak ve mevcut aşıların işe yaramayabileceği daha tehlikeli varyantların ortaya çıkma riskini azaltacaktır.

Aşı açısından fikri mülkiyet feragatinin gerekliliği açıktır, ancak böyle bir feragat ilaçlar, solunum cihazları, maskeler ve diğer ürünler için de oldukça önemlidir. Daha şimdiden, gelişmekte olan dünyanın büyük bir kısmında, şiddetli vakaları tedavi etmek için kullanılan remdesivir gibi ilaçların kıtlığı yaşanıyor ve bunun sebebi dağıtıcıların ilaçlara erişimi engelleyen yağmacı fiyatlandırması. Daha etkili ilaçlar geliştirildikçe bu sorunlar şiddetlenebilir. Yani feragat, pandeminin doğurduğu bir dizi sağlık sorununun çözümüne katkı sağlayacaktır.

http://yeniyasamgazetesi2.com/fikri-mulkiyet-ve-covid-19/

 

***

Nefesi kesilen Hindistan – Aditya Bahl

Sadece geçtiğimiz ay içinde, Hindistan resmi olarak 10 milyon COVID pozitif vakası ve 100 bin COVID ilintili ölüm kaydetti. Pandeminin ikinci dalgası kontrolden çıkarken, Hindistan’ın sağlık sistemi kronik oksijen, hastane yatağı, aşı ve kritik öneme sahip ilaç kıtlığıyla yüz yüze. Geçen ay, Yeni Delhi’nin en büyük üç hastanesinde oksijen kalmadığı için 62 hasta öldü. Benzer trajediler ülkenin her tarafında meydana geliyor: Mumbai, Amritsar, Gurgaon, Kurnool, Nasik, Moradabad, Jammu ve Goa’da. Buralarda ve diğer yerlerde yüzbinlerce hasta kendilerini hastane binalarının dışında, son nefeslerini alırken ya da hızla tükenmekte olan oksijen silindirine bağlı, mahsur kalmış olarak buldular.

Kitlesel ölüm heyulasının karaltısı ortalıkta dolaşırken, dramatik bir politik dönüşüm işbaşında. Bir grup şirket, geleneksel olarak Hindistan devletine ait olan rolü oynamak için ortaya çıktılar. Geçen ay, Amazon, Paytm ve Hindistan’ın ikinci en zengin adamı Gautam Adani’ye ait olan Adani grubu hava yoluyla binlerce oksijen silindiri, BiPAP makinası, ventilatör ünitesi, dondurucu tankı, taşınabilir oksijen yoğunlaştırıcısı ve jeneratörü taşıdı.

sendika.org/2021/06/nefesi-kesilen-hindistan-aditya-bahl-621136/