KORONA GÜNLÜĞÜ 22 HAZİRAN 2021
Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!
Sosyal cinayete dönüşen pandemi ölümlerine karşı öfke büyüyor. Yanlış sağlık politikaları ve salgın mücadelesine karşı yaşam hakkını savunmak için demokrasi güçleri harekete geçiyor.
***
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Türkiye’de Sağlık Çalışanı Ölümlerinin Anlattığı” adlı raporu yayımlandı. TTB, raporda; salgının başından 31 Mayıs 2021 tarihine kadar COVID-19 hastalığına bağlı olarak yaşamını yitirmiş 403 aktif sağlık çalışanının yaşı, cinsiyeti, çalıştığı ili ve kurumu, aylara göre ölüm dağılımı, mesleği, kronik hastalık durumu, mesleklere göre ölüm hızlarının değerlendirildiği bilgisini paylaştı.
TTB, “Pandeminin ilk 3 ayındaki ölümlerin nedenleri iyi irdelenmiş ve bu değerlendirmeye bağlı ek önlemler alınmış olsaydı; ölümlerin tamamının önüne geçilebilirdi. Ayrıca Sağlık Bakanlığı, açıkladığı şekilde 2020 Aralık ayında sağlık çalışanlarını aşılayabilseydi; 2021 yılında gerçekleşen ölümlerin önemli bir kısmı olmayacaktı. Ölen sağlık çalışanlarının yaş ortalamasının düşük olması, iktidarın sağlık çalışanını yeterince korumadığının bir diğer göstergesidir” dedi.
***
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Afrika’da Covid-19 vaka ve ölümlerinin geçtiğimiz hafta yaklaşık yüzde 40 arttığını ve bazı ülkelerde can kayıplarının 3 veya 4 katına çıktığını açıkladı.
***
İsrail’de ilk olarak Hindistan’da tanımlanan Delta varyantı nedeniyle okullarda Covid-19 vakalarının artmaya devam ettiği bildirildi. Okullarda geçen hafta 164 öğrenci ve 16 görevlide virüsün tespit edildiği belirtildi. Sağlık Bakanlığı yetkililerinin okullarda görülen vakaların yüzde 70’inin Delta varyantı kaynaklı olduğuna inandığı kaydedildi. Özellikle aşısız genç ve çocuklarda Delta varyantı tespit edilmeye başladı. İsrail’de 6 Haziran’dan itibaren 12-15 yaş aralığındaki çocuklara da Covid-19 aşısı yapılmaya başlanmıştı. İsrail Sağlık Bakanlığı Genel Direktörü Chezi Levi, sağlık kurumlarına genç ve çocukların hızla aşılaması sürecine hazırlanmaları konusunda çağrı yaptı. Levi, 12-15 yaş grubunda bugüne kadar 20 bin kişinin aşılandığını, sürecin hızlanacağını söyledi.
***
Covid-19 vakalarında küresel düzeyde düşüş eğilimi devam ediyor. Bununla birlikte farklı coğrafyalarda pandemi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst ediyor. Toplam vaka sayısı 179 milyon 537 binin üzerine çıkarken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 3 milyon 890 bine yaklaştı. Aktif hasta sayısı 12 milyonun altına indi, 11 milyon 417 bin civarında…
Küresel düzeyde son 24 saatte 279 bin 168 kişiye Covid-19 tanısı konurken 6 bin 56 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Brezilya zirveye yerleşirken Hindistan’da yeni vaka bildirimi 40 binin altına indi. Pandemi Afrika kıtasında artışa geçerken Asya ve Latin Amerika ülkelerinde yüksek hızda devam ediyor. Delta varyant Rusya ve İngiltere’yi ciddi biçimde etkiliyor. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Brezilya (41.9 bin), Hindistan (39.1 bin), Kolombiya (23.2 bin), Rusya (17.4 bin), Endonezya (14.5 bin), İngiltere (10.6 bin), İran (10.5 bin), ABD (9.3 bin), Güney Afrika (9.2 bin), ve Arjantin (8.6 bin).
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 06.00) alıyoruz.
***
Türkiye’de salgın hala kontrol altına alınabilmiş değil. Son 24 saatte yeni vaka bildirimi 5 bin 294 kişi, 5500-6500 vaka aralığı devam ederken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 51 kişiye geriledi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 429 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 5 milyon 375 bini aştı. Toplam can kaybı ise 49 bin 236 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 221 binin üzerinde. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
Türkiye’de aktif hasta sayısı yeniden kıpırdanmaya başladı, dün itibarıyla 88 bin 626 kişiye yükseldi. Bulaştırma potansiyeli yüksekliği dikkate alındığında aktif hasta sayısının hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatmak isteriz. Temaslıların gerçek anlamda saptanmasıyla bu sayının ciddi düzeyde artacağını biliyoruz. Ağır hasta sayı dokuz yüzün altına indi (808 kişi). Ağır hasta oranımız %1’in altına indi. Bu oran hala dünya ortalamasının bir buçuk katından daha fazla! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin yüksek hızda devam edeceği uyarısını ısrarla vurguluyoruz.
***
Erdoğan “1 Temmuz’da başlamak üzere sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz. Müzikle ilgili sınırlamayı da 24.00’e çekiyoruz” dedi. Erdoğan, şehirler arası seyahat kısıtlamalarıyla şehir içi toplu taşıma araçlarındaki sınırlamaların da sona ereceğini kaydetti. 1 Temmuz itibarıyla kamu kurum ve kuruluşlarında normal mesai düzenine geçileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘müzik yasağı’ açıklamasına tepki yağdı. Kullanıcılar #kusurabakıyoruz etiketini gündemde birinci sıraya taşıdı. Bugünkü kabine toplantısı sonrası konuşan Erdoğan, “Müzikle ilgili kısıtlamaları akşam 12’ye çekiyoruz. Kusura bakmayın, gece kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yoktur” demişti.
***
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek, ‘binlerce ölümle sonuçlanan yeni piklere’ karşı eylüle kadar kalabalıklardan uzak durma konusunda uyardı. Şimşek şunları kaydetti: “Kalabalık düğün, nişan, taziye, toplantı, piknik, yemek, eğlence vs. dışarıda bile olsa çok riskli. Hele ki ülkemizde de büyük ihtimalle yayılmakta olan delta varyantının bulaşıcılığını düşününce çok daha tehlikeli. Kalabalık ortamda bulunmak zorundaysanız maskenizi çıkarmayın.”
***
Rusya’nın yüksek Covid-19 vakaları sebebiyle 15 Nisan’dan bu yana askıya aldığı Türkiye uçuşları yeniden başlıyor. 16-17 Haziran’da Rusya’dan bir heyet Türkiye’yi ziyaret etmiş ve turizm tesislerindeki salgın önlemlerini yerinde incelemişti. Bu ziyaretin ardından uçuşların 22 Haziran itibarıyla yeniden başlatılacağı duyuruldu. Ancak uzmanlar, aynı iyimserliği paylaşmıyor: Gerekli önlemler alınmazsa, Covid-19 vakalarının arttığı ve delta varyantının yaygın görüldüğü Rusya’dan gelen turistlerin Türkiye için risk oluşturabileceğini belirtiyor.
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Türkiye’nin endişe verici varyantları yakından takip etmesi gerektiğini belirterek “Sorun yalnızca Rusya’dan bize gelecek olanlarla sınırlı değil. Hem ülke içerisinde hem de başka ülkelerden örneğin İngiltere’den, Hindistan’dan gelebilecek olanlar da var” diyor. Prof. Dr. Pala, Sağlık Bakanlığı’nın PCR testi ile yetinmeyip varyantların inceleneceği, ayrıntılı genom analizlerinin yapılacağı bir konsorsiyum kurması gerektiğini belirtiyor.
TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Uzm. Dr. Nasır Nesanır’a göre Rusya’nın içinde bulunduğu durum, endişelenmek için gereken tüm unsurları içeriyor: “Rusya’da salgın kontrol altında değil, aşılama oranı düşük, delta varyantı da yaygın. Bu üçü sizin zaten çok katı tedbirler almanız gerektiğini gösteriyor.”
***
Uzm. Dr. Nasır Nesanır, Hindistan’da ortaya çıkıp yayılan delta varyantının Rusya’da baskın hale geldiğini belirtiyor. Bu sebeple negatif PCR testinin tek başına yeterli olmayacağını söylüyor: Rusya’dan gelen yolculardan, Türkiye’ye giriş yapmadan en çok 72 saat önce sonuçlanmış negatif PCR testi isteniyor. Yolcular 2 doz aşı yaptırmaları durumunda ise PCR testinden muaf tutuluyor. Hindistan’dan giriş yapanlara uygulanan karantinanın aynısının, Rusya’dan gelenler için de uygulanması gerekiyor. Şu anda Hindistan’dan gelen bir insan doğrudan uçaktan indiği gibi Türkiye’ye giriş yapabiliyor mu? Hayır. Delta varyantının ortaya çıktığı Hindistan ve yakınındaki ülkelerden Türkiye’ye girişlerde son 72 saat için yapılmış negatif PCR testi isteniyor. Test sonucu negatif olanlar 14 gün karantinaya alınıyor. Bu sürenin sonunda yapılan PCR testinin sonucu negatif çıkarsa, kişinin karantinası sonlandırılıyor.’’
***
Japonya’nın başkenti Tokyo’da düzenlenecek 2020 Olimpiyat Oyunları’na 10 bine kadar Japon seyircinin alınmasına karar verildi.
***
İtalya’da Koronavirüs nedeniyle son 24 saatte 495 vaka tespit edildi.
İtalya’da Covid-19 salgınına yönelik tedbirler bugün itibarıyla 21 idari bölgenin 20’sinde maske ve sosyal mesafe haricindeki tüm tedbirler gevşetildi. İtalya’da Covid-19 salgınında günlük vaka ve ölüm sayılarındaki düşüşün sürmesi sebebiyle hükümet, Sicilya, Toskana, Bolzano Özerk Yönetimi, Kalabriya, Kampanya, Bazilikata, Marche bölgelerini orta riskli “sarı” kategoriden, düşük riskli “beyaz” kategoriye aldı. Böylece ülke genelinde “beyaz” kategoriye alınan bölge sayısı 13’ten 20’ye yükseldi.
***
Norveç’te kısıtlamalarda yapılan değişiklikler seyahat yoğunluğuna neden oldu. Ülkeye giriş çıkışta uzun kuyruklar oluştu.
***
Salgın hastalık döneminde, maske, sokağa çıkma yasağı ve fiziksel mesafe kurallarına aykırılık gerekçesiyle kesilen cezaların yanında, SGK, trafik ve geciken vergi borcu cezaları yüzünden yurttaşlar milyarlarca TL’lik ödeme yapmak zorunda kaldı. Salgının ülkede görüldüğü Mart 2020’den bugüne kadar kesilen cezaların toplam tutarı, 20 milyar 830 milyon 376 bin TL oldu. Salgın döneminde devletin en yüksek ceza tahsilatı, 2 milyar 576 milyon TL ile bu yılın mart ayında gerçekleşti.
***
Salgın hastalık döneminde, maske, sokağa çıkma yasağı ve fiziksel mesafe kurallarına aykırılık gerekçesiyle kesilen cezaların yanında, SGK, trafik ve geciken vergi borcu cezaları yüzünden yurttaşlar milyarlarca TL’lik ödeme yapmak zorunda kaldı. Salgının ülkede görüldüğü Mart 2020’den bugüne kadar kesilen cezaların toplam tutarı, 20 milyar 830 milyon 376 bin TL oldu. Salgın döneminde devletin en yüksek ceza tahsilatı, 2 milyar 576 milyon TL ile bu yılın mart ayında gerçekleşti.
AŞI TARTIŞMALARI
Erdoğan, “Bugün itibariyle yaptığımız aşı sayısı 43 milyon doza yaklaşmıştır. Son 1 haftada nüfusuna oranla dünyada en çok aşı yaptıran ülke konumundayız. Hedefimiz birkaç hafta içerisinde 18 yaş nüfusumuzun üstünün tamamına açmaktır” diye konuştu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 14 Haziran’dan 20 Haziran 23.59’a kadar 7 milyon 776 bin 326 doz aşı yapıldığını açıkladı.
***
İstanbul’un aşılama oranlarına ilişkin detayları paylaşan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya şunları kaydetti: “İstanbul’umuzda aşı seferberliğimiz sürüyor. 20 Haziran itibariyle, 1. doz; 5 milyon 235 bin 899, 2. doz; 2 milyon 354 bin 711. Toplamda 7 milyon 590 bin 610 doz aşı yapıldı. 30 yaş üstü ve istisnai grupta bulunanlarla birlikte hedef nüfusumuz 10 milyon 245 bin 6. Yüzde 51’e ulaştık.“
***
Avrupa Birliği (AB) sözcülerinden Stefan De Keersmaecker, AB’nin temmuz ayı itibarıyla yetişkinlerin yüzde 70’ini Koronavirüs’e karşı aşılama hedefine ulaşabileceğini söyledi.
***
İsrail’in aylar süren müzakereler sonrası Filistin’e yolladığı aşıların son kullanma tarihinin yaklaşmış olması üzerine aşıları geri gönderen Filistin’de yetkililer aşı için yeni anlaşmalar yapmaya çalışıyor.
***
İtalya’da Covid aşı kampanyasında ilk dozu AstraZeneca yaptıran 60 yaş altı kişilerin ikinci dozu Pfizer ya da Moderna aşısı yaptırmasına yönelik karar kafa karışıklığı ve tartışmalara neden oldu.
***
İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock sonbaharda başlatılacak bir ‘üçüncü doz Covid aşısı’ planının ayrıntılarının bir kaç hafta içinde hazır olacağını söyledi.
***
Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, 55 milyon doz aşının yüzde 75’i Dünya Sağlık Örgütünün oluşturduğu Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı’na (COVAX), yüzde 25’i ise ihtiyaç sahibi ülkelere dağıtılacak. COVAX programındaki yaklaşık 41 milyon doz aşının yaklaşık 14 milyonu, Latin Amerika ve Karayip ülkelerine verilirken, yaklaşık 16 milyonu aralarında Bangladeş, Afganistan ve Pakistan’ın da bulunduğu Asya ülkelerine gönderilecek. Afrika’ya ise COVAX kapsamında yaklaşık 10 milyon doz aşı bağışlanacak. COVAX dışında kalan yaklaşık 14 milyon doz aşı da Irak, Batı Şeria, Gazze, Moldova, Bosna-Hersek gibi “bölgesel öncelik olan ve ihtiyaç sahibi” ülkelere bağışlanacak.
***
Türkiye’de tıp alanında uzmanlık eğitimi veren ve tıbbi alanların uzmanlık derneklerinin çatı kuruluşu Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK) ve üye dernekler, “#TedirginOlmaAşıOl” çağrısı yaptı.
***
Kuşadası’nda, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri Covid-19 aşısının uygulanmasını yaygınlaştırmak amacıyla harekete geçti. Bu kapsamda sahil bandında bulunan İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’na aşı çadırı kuruldu. İki hemşirenin görev yaptığı çadıra gelen 30 yaş ve üzeri vatandaşlar, kimlik kontrolünden geçirildikten sonra aşılarını yaptırdı. Çadırın 1 hafta boyunca hizmet vereceği belirtildi.
***
Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, kentte şu ana kadar birinci ve ikinci doz olarak sayının 277 bin olduğunu belirterek, “Aşı yapıyoruz ama istediğimiz orana ulaşamadık. Herkes aşı olmalı. Bugün itibarıyla birinci ve ikinci doz olarak yapılan aşı sayımız 277 bin civarında”açıklamasını yaptı.
***
Aşılamada eylül sonuna gelindiğinde nüfusun yüzde 70’ine iki doz aşı yapılmış olması hedeflenirken temmuz ayında 3. doz aşının gündeme gelebileceği belirtildi. Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Hesabı yaptığımızda temmuz-ağustos aylarında 3’üncü doz aşının da yapılmasının mümkün olacağını düşünebiliriz. Burada sıra benzer bir sıra ile gidecektir” dedi.
***
Türkiye’de koronavirüs’e karşı aşılama devam ederken, senenin başında Çin’in Sinovac aşısında denek olarak rol alan bir grup, “unutulduklarını” söyleyerek hâlâ aşı olamamalarına tepki gösterdi. Twitter’da Faz-3 çalışmalarına katılan bir grup adına Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya talep ve şikâyetlerini ileten Zeynep Kazan Ayral, şunları kaydetti: ‘’Hem endişeliyiz hem de kendimizi riske atıp denek olmuş olduğumuz halde böylesi bir ihmale maruz bırakıldığımız için üzgünüz. Özellikle ‘4.dalga’ endişesinin yükseldiği bu günlerde üzerinden 6 ay geçmiş olan, koruyuculuğunun süresi ve varyantlara karşı etkinliği tartışmalı bir aşıyla yalnız kaldık. Bizimle benzer durumda olan 10.000 kişi civarında bir kitle olduğunu tahmin ediyoruz; günde 1.5 milyon aşının yapılabildiği bir ortamda bizim unutulmuş olmamızı dikkatinize sunmayı ve aşılanmamız için bir düzenleme yapılmasını istiyoruz.’’
***
Dr. Halis Yerlikaya: Salgın tehlikesi henüz geçmedi
Sağlık bakanlığı; bölgesel farklılıkları da gözeterek aşıların etkinliği ve güvenliği ifade eden “aşı kampanyası” başlatmalıdır. Kampanya yerellerde şeffaf ve tutarlı bir biçimde Anadilinde yapılmalıdır.
Bölgesel farklılıklar ve eşitsizlikler gözetilerek toplumda güven oluşması için toplum katılımının sağlanması için yerel dinamiklerle işbirliği yapılmalı, toplumun tüm kesimlerini temsil eden Demokratik Kitle örgütlerini, Meslek odalarını, Sendikaları, geniş inter disipliner bilim insanlarının sürece ve karar alma mekanizmalarına doğrudan katılımı sağlanmalı, Kampanya süreçlerinde görev alacak tüm sağlık çalışanlarının emek ve özverilerinin görünür kılınması ve motivasyonlarını yüksek tutacak çalışmalar yapılmalıdır.
Bölgemizde aşılanma oranları düşük seyretmektedir. İller ve bölgeler arası aşılanma oranlarında ciddi eşitsizlik olduğu verilerle ortadadır. Aşılamaya ilişkin sağlıklı değerlendirmelerin yapılabilmesi için aşılamanın çok iyi gittiği izlenimi yaratmaya çalışan Sağlık Bakanlığı’nın aşılama verilerini sadece il genelinde değil; ilçe ve mahalle düzeyinde yaş, cinsiyet, mesleklere göre birinci ve ikinci dozu ayrı belirtmek üzere aşılanma oranlarını, aşılanmış gruplarda COVID-19 vakalarının sayısını günü gününe paylaşması gerekmektedir
Pandemi sürecinde güven veren bir politika sürdürülmemesi, toplum katılımı sağlanmaması, gerekli toplumsal bilgilendirme yapılmaması, Anadilinde sağlık hizmeti sunulmadığı ve teknoloji kullanımını gerekli kılan randevu, onam vb. bölge insanları açısından zorlayıcı faktörlerin olması, başlangıçta aşı tedarikinde yaşanan sorunlar nedeniyle aşılama oranları Diyarbakır ve bölgede diğer illerle kıyaslandığında düşük seyretmektedir.
Toplum bağışıklığı için hesaplanan %70 hedefinin her yerleşim yerinde olması gerekliliği ilkesini göz ardı etmemeliyiz. Bu ilke şu anlama gelir, her yerleşim yerinde (sokak, mahalle, belde, ilçe, il, bölge ve ülke) iki doz aşı yapılan nüfusun oranının %70’in üzerinde olması. Dahası bu oranın kırılgan topluluklarda da (mülteciler, evsizler, ötekileştirilen topluluklar, cezaevindeki kalanlar vb.) sağlanması hedeflenmelidir. Şu gerçeği göz ardı etmemiz gerekir hem ülke hem de dünyada salgın her yerde sonlanmadan hiçbir yerde sonlanmayacaktır. Dünyada yapılan 2 milyar doz aşının çok büyük kısmının Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da yapıldığı, sadece binde 3’ünün Afrika’da yapıldığı göz önüne alınırsa dünya kapitalist sisteminin bu hedefin uzağında olduğunu söyleyebiliriz. Tüm dünyada riskli grupların aynı anda aşılanması gerekirken, ters hizmet yasası burada da kendini göstermiştir. Birçok ülkede risksiz ama parası olan kişiler aşılanırken, onlarca ülkede sağlık çalışanlarının bile aşıya erişemediği ve yaşamlarını yitirdikleri bir gerçeklikle karşı karşıyayız.
TTB olarak da ifade ettiğimiz gibi çok uzun bir bekleyişten ve toplum olarak çok büyük kayıp yaşadıktan sonra aşılar sayesinde 1,5 yıldır süren bu derin krizden çıkma şansı doğmuştur. O nedenle topluma aşı dayanışması çağrısı yapıyoruz. #TedirginOlmaAşıOl diyoruz.
https://www.gazeteduvar.com.tr/dr-halis-yerlikaya-salgin-tehlikesi-henuz-gecmedi-haber-1526196
***
Covid-19 aşılarının fikri mülkiyet hakları insan yaşamından değerli değil
Bana öyle geliyor ki; 4 milyona yakın insanın ölümüne yüzlerce kat fazlasının hayatının kararmasına neden olan bir salgın devam ederken, hastalığın çaresinden bu denli sıra dışı bir kâr elde etmek pek gururlanacak bir şey olmasa gerek.
Küresel yoksulluk sorunuyla ilgili çalışmalar yürüten Oxfam örgütünün yayımladığı bir araştırmaya göre; dünya üzerindeki en zengin 10 kişi, pandemi sürecinde varlıklarını 540 milyar dolar arttırmış. Bu, dünya üzerindeki bütün insanlar için Covid-19 virüsü aşısı satın almaya yetecek bir miktar. Dahası, milyarderlerin toplam varlığı (Aralık 2020 itibariyle 11,95 trilyon dolar) dünyanın en zengin 20 ülkesinin Covid-19 konusundaki toplam harcamalarından fazla görünüyor. Bu süreçten en kârlı çıkanlardan birinin ilaç sektörü olduğu görülüyor.
Bütün bu süreçte benim dikkatimi çeken, kraldan çok kralcılık yapanlar oldu. Fikri mülkiyet haklarında esnemeye gidilmesi durumunda şirketlerin zarara gireceğini, gelecekteki ciddi salgınlarda şirketlerin aşı bulma motivasyonunun zayıflayacağını söyleyen bu çevreler kendinden çok emin.
Fakat benim baktığım yerden daha kabul edilemez olan ise bu savların, mülkiyet hakkının kutsallığından mütevellit insan haklarının gereği olarak sunulması oldu. Bu doğru değildir. En azından pozitif hukuk yönünden değildir.
Türkiye’de basına yansımadı ama aktarmak lazım. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Haklar Sözleşmesi’ni yorumlayan ve sosyal haklara etkinlik kazandırmak için çalışan Ekonomik ve Sosyal Haklar Komitesi, yakın zaman önce aşıya erişim hakkı konusunda bir bildiri yayımladı. Aşılamanın gelişmiş ve zengin olan ülkelerde uygulanıp az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde daha başlamadığını kaydeden Komite, bu durumun var olan eşitsizliği daha da derinleştirdiğini söyledi.
Bildiride, bazı gelişmiş devletlerin, aşı konusunda oluşturduğu geçici tekele, aşırı piyasalaşmanın neden olduğu sağlıksız rekabete ve bunun sonucunda oluşan “aşı milliyetçiliği”nin tehlikelerine dikkat çekildi.
Bu tehditler karşısında Komite’nin asıl önem taşıyan önerisi ise aşılara evrensel erişimi sağlamak için, özellikle fikri mülkiyetle ilgili olarak, mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde bazı önlemler alınması yönündeki çağrısı oldu.