KORONA GÜNLÜĞÜ 17 NİSAN 2021

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!

Sosyal cinayete dönem pandemi ölümlerine karşı öfke büyüyor. Yanlış sağlık politikaları ve salgın mücadelesine karşı yaşam hakkını savunmak için demokrasi güçleri harekete geçiyor.

***

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) pandemi kısıtlama kararları kapsamında sağlık emekçilerinin haklarını yok sayan Sağlık Bakanlığı genelgesine dair Ankara’da basın toplantısı yaptı. Açıklamada, “Sağlık emekçileriyle ilgili son yayınlanan genelge ile izin ve idari izin hakkımızın ortadan kaldırılmasını, sürgünlerin önünün açılmasını kabul etmiyoruz. Dinlenme hakkımız aynı zamanda yaşam hakkımızdır, yaşatmak için yaşamak istiyoruz, yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz” denildi.

***

Koronavirüse karşı alınmayan her önlemin yaşam hakkı ihlali olduğunu söyleyen TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, ‘Alınacak önlemlerden devleti yönetenler sorumlu ve Bu sorumluluktan kaçacaklarını düşünmesinler’ dedi

***

Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 140 milyon 505 bine dayanırken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 milyonun üzerine çıktı. Bulaş tehdidini yansıtan aktif hasta sayısı 24 milyonlardan 18 milyonlara düştü, bu düşüş gerçekçi değil. Yeni vaka sayısı sürekli artarken aktif hasta sayısında da artış bekleniyor. Bildirim ile ilgili sıkıntı kaynaklı olabileceği düşünülüyor.

Dünya genelinde yeni vaka sayısı tırmanış devam ediyor. Son 24 saatte 830 bin 52 kişiye Covid-19 tanısı kondu, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 12 bin 514 kişiye yükseldi. Günlük vaka bildiriminde Hindistan rekor üstüne rekor kırıyor. Hindistan ile birlikte Brezilya, ABD ve Türkiye ilk dördü paylaşmaya devam ediyor. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Hindistan (233.9 bin), ABD (81.8 bin), Brezilya (76.2 bin), Türkiye (63.1 bin), Fransa (36.4 bin), Arjantin (29.5 bin), İran (25.3 bin), Almanya (21.9 bin), Polonya (17.8 bin), Ukrayna (17.5 bin), Kolombiya (16.7 bin),  İtalya (15.9 bin), Filipinler (10.7 bin) ve İspanya (10.6 bin).

Covid-19 vakalarında yaşanan rekor düzeydeki artış nedeniyle sağlık sistemi tıkanma noktasına gelen Hindistan’da hastanelerin doluluk oranları yüzde yüze ulaştı. Ülkede Covid-19 hastalarını tedavi eden en büyük sağlık merkezi olan Yeni Delhi’deki Lok Nayak Jai Prakash Narayan (LNJP) Hastanesi dahil bazı sağlık kuruluşlarında birçok hastanın aynı yatağı paylaşmak zorunda kaldığı kaydedildi. Ülkenin finans merkezi Maharashtra eyaleti ile birlikte Delhi ve Gujarat eyaletlerinde de benzer bir manzara yaşandığı ifade edilirken, sokaklarda ise ambulans kuyruklarının oluştuğu gözlemlendi. Virüs tedavisinde kullanılan oksijen desteğine erişimde de zorluk yaşandığı da belirtildi.

***

Türkiye’de salgın tırmanışını sürdürüyor. Yeni vaka, ağır hasta ve aktif hasta rekor üstüne rekor kırarken, can kaybı oldukça yüksek seyrediyor. Yeni vaka sayısı 63 bin 82 kişiye yükseldi, 289 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı tırmanışa geçerek 2,915 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 4 milyon 150 binin üzerine çıkarken, toplam can kaybı 35 bin 320 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 320 binin üzerinde. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Worldmeters’a göre Türkiye’de 500 bini geçen aktif hasta sayısı rekor kırmaya devam ediyor. Dün aktif hasta sayısı 523 bin 169 kişiye yükseldi. Aktif hasta sayısındaki dizginlenemeyen bu yükseliş, bulaş tehdidinin daha da artacağını gösteriyor. Ağır hasta sayımız ise 3 bin 205 kişiye yükseldi. Aktif vakanın yükselmesi ile %0.6’ya kadar düşen ağır hasta oranı oldukça yüksek düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin daha da artacağı uyarısı ısrarla vurguluyoruz.

***

Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner, “Yoğun bakımlar şu an tam dolu, 112 sürekli arayıp yer soruyor, boşalan bir yatak temizlendikten sonra kurumasını beklemeden hasta alıyoruz. “COVID dışı hastalar yoğun bakımlarda yer bulamıyorlar. COVID’li hastalarımızın yoğun bakım ihtiyacı hızla artıyor. Her yer COVID yoğun bakımı yapıldı. 20, 30, 40 yaşlarında, kronik hastalığı olmadığı halde yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastalarımız var. Bütün illerdeki meslektaşlarımız bu durumun aynı olduğunu söylüyor. Sağlık çalışanlarında çok ciddi psikiyatrik bozuklar başladı. ‘Gencecik insanlar elimizin altından kayıp gidiyor ve ben artık bu duygu durumla başa çıkamıyorum’ diyor, arkadaşlarımız” dedi. Yoğun bakımdaki hasta artışının sağlık çalışanlarını oldukça zorladığı ifade eden Kıraner, konuşmasına şöyle devam ediyor: “Normal zaman diliminde yoğun bakımda bir hemşirenin en fazla 2 hastaya bakması gerekiyor. Ancak COVID’de bu oran bire bir olmalı, hasta yapay solunuma ihtiyaç duyuyorsa bir hemşirenin sadece o hasta ile ilgilenmesi gerekir. “Ama şu an bir hemşire 3, hatta 4 COVID hastasına bakmak zorunda kalıyor. Özellikle şehir hastanelerinden gelen bildirimler çok sıkıntılı, orada yoğunluk çok daha fazla. Biz en baştan beri dile getirmeye çalıştık. Yoğun bakım hemşire sayısı olarak çok kötü durumdaydık zaten, eksiktik.’’

***

Rize-Artvin Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Kazım Şahin “Rize’de yoğun bakımlarda doluluk oranının yüzde 100’lere yaklaştı. Hem hasta sayısında hem de vaka sayısında mart ayına göre ciddi bir artış oldu. Böyle gittiği takdirde ay sonuna doğru hasta seçmeye başlayacağız demektir.” diyerek gelecekte yaşanabilecek ciddi tehlikenin boyutuna dikkat çekti.

***

İzmir Eczacı Odası, ramazan ayı boyunca hafta içi eczane çalışma saatlerinin 09.00-18.00, cumartesi günleri ise 10.00-17.00 olarak belirlendiğini açıkladı.

***

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul, öğretmenlerin ve öğrencilerin pandeminin başından beri yaşadıkları sorunları paylaştı. Öğretmenlerin, öğrencilerin önceki yıl kazandığı yeterliklerle bir yıl sonrası arasında ciddi kayıpları olduğunu anlatan Kurul, “Ne uzaktan ne yüz yüze eğitim aldılar” dedi. Kurul, ‘Covid-19 salgınında karşı karşı kalınan ağır tablo nedeniyle Sağlık Bakanı’na bu tablonun sorumlusunun kim olduğu sorulduğunda “herkes sorumlu” yanıtını vermişti. Oysa kısa süreli ciddi bir kapanma yerine aç-kapa önlemleri ile toplu ve kontrolsüz açılmalar ve etkisiz kapanmalarla bir yıl geçirdik. Önlem politikalarını muhalefet partileri, sendikalar, meslek örgütleri ve sivil toplumla tartışmayan, sağlık verilerini açık ve şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşmayan siyasal iktidar bu sonucun sorumlusudur. Herkese dağıtarak kendi sorumluluklarından kaçamazlar.’ dedi.

***

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile yaptıkları görüşmeler sonrasında koronavirüs önlemi olarak AVM, cadde mağazaları ile semt dükkanlarının saat 17.30’da kapanacağını açıkladı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise Ramazan ayı boyunca Organize Sanayi Bölgesi ve sanayi tesislerinde 1. Vardiyanın 17.00’de bitirileceğini belirtti

***

Koronavirüs tedbirlerini hiçe sayarak ‘lebaleb’ kongreler toplayan AKP’ye ses çıkarmayan valiler, 1 Mayıs yaklaştıkça peş peşe yasaklar ilan etmeye başladı. Denizli Valiliği’nin 1 Mayıs’ı da kapsayan 1 aylık eylem-etkinlik yasağı ardından Kocaeli ve Aydın valilikleri ile Kartal Kaymakamlığı da benzer kararlara imza attı.

***

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Kovid-19 pandemisinin başlamasından bu yana yani 5 Şubat 2020’den beri, dünya çapında 620 basın özgürlüğü ihlali kaydetti. Yaklaşık yüzde 34’ü gazetecilere yönelik fiziksel ve sözlü saldırılarla ilgiliyken, yüzde 33,5’i gazetecilerin tutuklanması veya hükümetler tarafından gazeteciler ve medya kuruluşlarına yöneltilen suçlamalar hakkındaydı. Tüm ihlal vakalarının yaklaşık yüzde 14’ü, hükümetler tarafından dayatılan bilgilere erişim kısıtlamalarıyla ilgili.

***

122 yıllık tarihi Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi’nin Şişli’den taşınmasını istemeyen Şişli Etfal Dayanışması bileşenleri, sağlık çalışanları, esnaf ve yurttaşlar bir basın açıklaması yaparak hastanenin tam teşekküllü haliyle yerinde yapılandırılması talebini yinelediler. Eylemde 40 gün önce başlatılan imza kampanyasının sonuçları da açıklandı. Şişli Eftal’in kapatılmaması için toplamda 21 bini aşkın imza toplandığı belirtildi.

***

TTB ve tabip odaları, “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” kapsamında 16 Nisan 2021 günü birçok ilde basın açıklamaları düzenledi. Dr. Ersin Arslan şahsında sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık emekçileri anılarak sağlıkta şiddetin önlenmesi için etkili bir yasa çıkarılması talebi tekrar dile getirildi.

Dr. Ersin Arslan’ı ailesiyle birlikte mezarı başında anan Merkez Konsey üyeleri, Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Gaziantep-Kilis Tabip Odası tarafından düzenlenen basın açıklamasına da katıldı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı sağlıkta şiddetin salgın döneminde bile hiç hız kaybetmediğini, yapılan yasal düzenlemenin ise şiddeti durdurmada hiçbir anlam taşımadığını belirtti. Korur Fincancı “Yalnızca bıçakla, tabancayla değil; şiddetin aynı zamanda çalışanların ruhunu tüketen boyutuyla da karşı karşıyayız. Biz yitirdiğimiz tüm meslektaşlarımızı anarak ve onların anısıyla sağlıkta şiddete karşı duruşumuzu ve mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

TTB II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten de “Sağlıkta şiddet, kadına şiddet, çocuğa şiddet… Ülkemizde ne yazık ki her alanda bir şiddet sarmalı içindeyiz. Bundan kurtulduğumuz zaman sağlıkta şiddet de sonlanacaktır” dedi. Ökten, Meclis’ten etkili bir Sağlıkta Şiddet Yasası ile COVID-19’un meslek hastalığı sayıldığı bir yasal düzenleme talep ettiklerini sözlerine ekledi.

 

[su_box title=”AŞI TARTIŞMALARI” box_color=”#b8e324″][/su_box]

Şili hükümeti, Türkiye’nin de uyguladığı Çin menşeli Sinovac aşısı için ilk gerçek yaşam sonuçlarını açıkladı. 10.5 milyon kişinin izlendiği araştırmada, Sinovac aşısının gerçek yaşamdaki etkinlik oranları şöyle ölçüldü: Sinovac aşısı Şili’de, Covid-19 nedeniyle hastanede tedavi görmeyi yüzde 85 oranında önledi; Ölümleri yüzde 80 oranında engelledi ve Semptomatik vakalara karşı yüzde 67 oranında koruma sağladı.

***

TÜMTİS, yaptıkları iş dolayısıyla her gün onlarca ev ve iş yerine teslimat gerçekleştiren kargo ve lojistik işçilerinin aileleriyle birlikte bir an önce aşılanması çağrısında bulundu.

***

TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de aşıya ulaşımda ciddi sıkıntılar yaşandığını belirterek, “Çünkü aşıları hızla üretilmesi gerekirken sadece belli firmaların patentiyle üretiyor olması dünyadaki aşı ihtiyacına denk düşmüyor. O yüzden biz aşılarda patent kaldırılsın diyoruz” dedi. Fincancı, Türkiye’nin batısı ile doğusunda aşıda eşitsizlik olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’nin batısı yaş grupları itibariyle yüzde 80’lerde aşılamaya ulaşmışken, doğusunda ise yüzde 10-20’lerde. Dolayısıyla bu aşı eşitsizliğini ortadan kaldırmak gerekiyor. Meslek gruplarına göre bir yarışma içinde değil hızla en öncelikli gruplardan başlayarak yaygınlaştırılması gerekiyor. Günde bir milyon aşı yapabilseydik şimdi bunları tartışmıyor olacaktık” ifadelerini kullandı.

***

Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik, “Şimdiye kadar gözlemlediğimiz, vatandaşlarımızın yaklaşık yüzde 25’i randevu almasına rağmen aşı yaptırmaya gelmiyor. Bu üzücü bir oran” açıklamasında bulundu.

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son Bilim Kurulu toplantısında 65 yaş üstü yurttaşlar ve sağlık çalışanlarına ilişkin aşılama verilerini paylaştı. Açıklanan verilerde, aşılanan 65 yaş üstü yurttaş sayısının yüzde 76.4, aşılanan sağlık çalışanı sayısının ise yüzde 86 olduğunu bildirildi. Buna göre ülkede sırası geldiği halde aşılanmayan 65 yaş üstü sayısı 23.6, aşılanmayan sağlık çalışanı ise yüzde 14. Rakamlar bekleneni karşılamazken Koca, önceki gün yurttaşları aşı yaptırmaya ikna etmek amacıyla evlere yönelik aşılama ekipleri oluşturacaklarını açıkladı.

Aşılara ilişkin bilgi kirliliği üst seviyedeyken Bakanlığın doğru ve yeterli bilgilendirme konusunda eksik kaldığını kaydeden uzmanlar, insanların ‘korkmadan’ aşı yaptırması için şu ana kadar aşılananların yaşadığı yan etkiler, aşı olduktan sonra virüse yakalananlar ve koruyuculuk oranlarına ilişkin bilgilerin paylaşılması gerektiğine işaret etti. Aşılanma sürecine ilişkin tedirginliğin ancak bu şekilde ortadan kalkacağını aktaran uzmanlar, aşılanma oranının da böylece artacağını kaydetti.

***

ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezleri (CDC), ülkede yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşısı tamamlanan yaklaşık 66 milyon kişiden 5 bin 800’ünün virüse yakalandığını bildirdi. CDC’den yapılan açıklamada, ülke genelinde Covid-19 aşılamasını tamamlamış ve üstünden en az 2 hafta geçmiş kişilerde görülen “atılım yapan vakalar” adını verdikleri enfekte olma oranının 100 binde 8 olduğu kaydedildi. CDC kayıtlarına göre, aşılamadan sonra Covid-19’a yakalananların yüzde 29’u belirti göstermezken, yüzde 7’sinin ise hastaneye kaldırıldığı ve aşılandıktan sonra virüse yakalanıp hayatını kaybeden kişi sayısının şu ana kadar 74 olduğu bildirildi.

***

Almanya Başbakanı Angela Merkel, kan pıhtılaşmasına neden olduğu için birçok ülkede uygulanması durdurulan AstraZeneca aşısı yaptırdı. Almanya’da AstraZeneca aşısı, görece genç yaşlardaki insanlarda görülen kan pıhtılaşması vakaları nedeniyle yan etki riski göz önünde bulundurularak sadece 60 yaş ve üzerindekilere uygulanıyor. Almanya’da şu ana kadar 83 milyonluk nüfusun yüzde 18,5’i ilk doz aşısını yaptırdı. İkinci doz aşısını da yaptıranların oranı ise yüzde 6,4. Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, bugün yaptığı açıklamada, Mayıs ayının sonuna kadar nüfusun üçte birinin ilk doz aşıyı yaptırmış olmasını hedeflediklerini söyledi.

***

Rize-Artvin Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Kazım Şahin, Rize’de Covid-19’daki gidişatın hiç iyi olmadığına dikkat çekerek, Şubat ve Mart ayları başında defalarca yetkililere uyarmalarına rağmen aşılama olmadan okulların yüz yüze eğitimlere başlaması ve ardından yeniden ara verilmesi bu arada hastalanan ve vefat edenlerin sorumluluğunun kimlere yükleneceğini sordu.

***

Şimdi de dünyadaki bazı yetişkinler Covid-19 aşıları karşısında çocuk gibi davranabiliyor. Bu duruma karşı bazı yöneticiler çareyi yetişkinleri teşvik etmekte buldu. Hindistan’ın Rajkot şehrinde aşı olan kadınlara ücretsiz altın burun hızması veriliyor. Erkeklerin ödülü ise el blender’ı… Kuzey Delhi bölgesi yönetimi ekstra yüzde 5 vergi geri ödemesi sunuyor. Ülkenin farklı yerlerinde atıştırmalık ikramları, araba tamiri indirimleri, tavuk yemekleri aşı teşviği olarak dağıtılıyor. Çin’de iki karton yumurta, oyun parklarına bedava giriş, tavuk kanatları, un, para ödülü aşı teşviki için verilen ürünler arasında. Rusya’da başkent Moskova’da aşı yaptıran sakinlere dondurma veriliyor. Aşı uygulamasında lider İsrail’in aşı olanlara ödülleri arasında kutu kola, alkollü ya da alkolsüz bira, pizza ve geleneksel yemekler var. Dubai’de üç restoran aşının ilk dozunu olanlara yüzde 10, iki dozunu olanlara ise yüzde 20 indirim yapıyor. ABD’de aşı ödüllerinin yelpazesi geniş: Donat, marihuana, bira, atari jetonu, popcorn, video oyunuları… Endonezya ise aşı teşvikini tersten yapmayı deniyor. Başkent Cakarta’da şubat ayında aşı olmayı reddedenlere para cezası uygulanacağı açıklanmıştı.

***

Aşı, patent, yaşam hakkı vs… – Özgür Müftüoğlu

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) salgının sona ermesinin şu dört etkene bağlı olduğunu belirtiyor: “Teşhis, tedavi, aşılama ve güçlendirilmiş sağlık sistemi.” Bunların işe yaramasının koşulu olarak da eşitsizliklerin ortadan kaldırılıp tüm insanlara -ırk, cinsiyet, sınıf, gelir farkı gözetmeden- kamusal bir hizmet olarak aşı sağlanması gerektiğine işaret ediyor.

“Sağlık hakkı”nın en temel insan hakkı olması kabûlüyle, pandemiyle mücadelede ayrımcılık yapılması kabul edilemez elbette. Ama kapitalizm, tarihinin en vahşi dönemini yaşarken ne sermayenin ne de siyasi iktidarların meselelere insan hakkı çerçevesinden bakmasını beklemenin hayalden öte geçmeyeceği aşikâr.

Forbes dergisi ve diğer yayınlar ekonomik krizin derinleştiği pandemi döneminde en kârlı sektörlerin başında sağlık sektörünün geldiğini gösteriyor. Örneğin sağlık sektöründeki dolar milyarderlerinin serveti, geçen yıl 7 Nisan-31 Temmuz tarihleri arasında yüzde 36,3 artmış. Bu arada 2020 yılında dolar milyarderleri arasına katılan 40 yeni milyarderin içinde pandemiden korunmak için maske ve diğer ekipmanlar üreten firmaların yanı sıra aşı üreticileri de yer alıyor.

DSÖ Genel Direktörü’nün gözden kaçırdığı ya da değinmeye cesaret edemediği mesele burada işte! Parası yetişmediği için milyarlarca insanın yaşadığı ülkeler aşıya ulaşamıyor ve yurttaşlarını ölüme terk ediyorken; birileri dolar milyarderi oluyor. Sistem milyonlarca insanı ölümle yüz yüze getiren sermaye birikiminin, tekelleşmenin en önemli araçlarından olan, evrensel bilgiyi bilim insanı kisvesi altında pazarlayan üç beş kişiyi zengin ediyor yani. Bunu da bilimi, şirketlerin tekeline terk eden “patent düzenlemesi”yle yapıyor. Patent nedeniyle geliştirilen aşının üretimi yaygınlaşmıyor/yaygınlaştırılmıyor. Kaçınılmaz olarak milyonlarca insanın yaşam hakkı ihlal ediliyor, milyarlarca insan işsizliğe, açlığa terk ediliyor. Yüce kapitalizm bir kez daha taçlandırılıyorken, sağlık alanında dünyanın en yetkili kurumu olan DSÖ bunu dillendiremiyor bile!!

http://yeniyasamgazetesi2.com/asi-patent-yasam-hakki-vs/