KORONA GÜNLÜĞÜ 10 MAYIS 2021
Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor! Ankara’da çalışan üroloji uzmanı Dr.Levent Kamış Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi.
Sosyal cinayete dönüşen pandemi ölümlerine karşı öfke büyüyor. Yanlış sağlık politikaları ve salgın mücadelesine karşı yaşam hakkını savunmak için demokrasi güçleri harekete geçiyor.
***
Salgın kontrolünde keyfi aç-kapa politikaları, ’mış gibi’’ yaşama geçirilen toplumsal önlemlere karşın bireysel sorumluluk öne çıkartılıyor. Öyle ki denizde tek başına yüzenlere dahi cezalar yazılıyor. Cezalandırma şiddete dönmeye başladı. Bursa’da Murat Çağlayan adlı kişi, ‘maske takmadığı’ gerekçesiyle 6 bekçi tarafından darp edildi. Evinin önündeyken saldırıya uğradığını öne süren Çağlayan suç duyurusunda bulunacak. “Maske takmadığı” gerekçesiyle darp edildiğini öne süren Çağlayan, bekçilerle maske konusunda daha önce de tartışma yaşadığını söyledi. Çağlayan, “Benim bekçilerin hiçbirine karşı küfür, hakaret veya hareketim olmadı. Zaten etrafta 20-30 maskesiz kişi varken bekçiler bana kitlenerek geliyorlar. Çünkü daha önce de ceza yazmaya çalışıp yazamamışlardı. Bana gelirken ‘kimlik ver, ceza yazacağım’ deme olayı yok. Direkt saldırı amacıyla geldiler” dedi.
***
Tüketiciyi Koruma Derneği, Covid-19 tedavi protokolünden çıkarılan Hidroksiklorokin ilacına dair “İlacın hasta kontrol ve muayeneden geçmeden, Covid üzerine etkisi kesinleşmeden, evlere kapıdan dağıtılması sorgulanmalıdır” denilen açıklamasında Sağlık Bakanlığı’na şu sorular yöneltildi:
- Sağlık Bakanlığı tarafından virüse yönelik sunulan/tavsiye edilen tedaviye yönelik ilaçlar deneysel mi?
- Tıbbi gerçeklere sansür uygulanmadan, bu ilacın kullanımına bağlı can kaybı var mıdır?
- Bu ilacın uygulandığı tedavi verileri ve sonuçları kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanacak mıdır?
- Bu ilacın patent sahibi ilaç şirketi ve aracılık eden distribütör kim?
- Bu ilacın üreticisi yada ithalatçısında başından beri stok değişimi seyri nedir?
- Sağlık Bakanlığının almış olduğu bu karar ile stokları etkilendi mi?
- Ya da stok durumuna göre mi bu karar alındı?
- İlacın kullanılması ile ilgili bir suistimal veya haksız kazanç bir rant var mıdır?
- Covid-19 tedavisinde kullanılmasının, tedaviye bir faydasının olmadığı neden ilk uygulamalarda tespit edilmedi?
- Kararın gerekçeleri ve Kovid hastalarına olumsuz etkileri açıklanacak mıdır?
***
Salgın hastalıklarda kullanılmak için tüm ihtiyaçlar düşünülerek hizmete açılan binalar, kullanılmadığı için çürümeye yüz tuttu, binalar hırsızların mekânı oldu. Salgın dönemlerinde kullanılmak üzere 49 bin metrekarelik alana 20 yıl önce inşa edilen ancak hiç kullanılmayan Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesisleri’nden geriye hayalet binalar kaldı. Binaları çatladı, kapıları kırıldı, tesisat ve demirbaşı çalındı.
***
Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 159 milyona, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 milyon 307 bine dayandı.
Hafta son günü olmasına rağmen yeni vaka sayısı yüksek hızda devam etti. Son 24 saatte 649 bin 1140 kişiye Covid-19 tanısı kondu, 10 bin 206 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Hindistan zirvedeki yerini korurken Türkiye vaka sayısındaki gerileme ile beşinciliğe indi. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Hindistan (366.5 bin), Brezilya (34.2 bin), ABD (22.2 bin), Kolombiya (17.2 bin), Türkiye (15.2 bin), İran (14.1 bin) ve Arjantin (11.6 bin).
Hafta sonu sağlık hizmetine erişim, test olanakları ve bildirim konusundaki sıkıntılar nedeniyle genel olarak düşük vaka bildirimi söz konusu oluyor, bu düşüklük pazartesiyi de çoğunlukla etkiliyor. Bu nedenle günlük vaka ve ölüm sayısında yedi günün ortalaması istatistikleri pandeminin seyri konusunda daha fazla tercih ediliyor. Küresel olarak yedi günlük yeni vaka ortalamasındaki iki hafta önce başlayan azalış geçtiğimiz hafta da devam etti. Bir önceki hafta 815 bin 247 olan yedi günlük yeni vaka ortalaması, son bir haftada 777 bin 222 kişiye geriledi. Bu azalışa rağmen halen 777 binin üzerinden olan ortalama günlük vaka sayısı tehditin büyüklüğünü göstermeye yetiyor. Ölümler de bu hafta azalma eğilimine girdi. Bir önceki hafta ortalama 13 bin 399 kişi olan günlük ölüm bildirimi, 12 bin 852 kişiye geriledi.
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 06.00) alıyoruz.
***
Türkiye vaka sayısını 5 bine indirme hedefine doğru hızla yol alınıyor. 17 Mayıs tarihinde bu rakamın bulunacağından kimse şüphe duymuyor. Şüphe duyulmuyor, çünkü fetva böyle geldi. Salgının gizlenmesinin bedelinin ağır olacağını da geçmiş deneyimimizden. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 15 bin 191 kişiye geriledi. Covid-19 nedeniyle 283 kişi hayatını kaybetti. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 2,102 kişiye geriledi. Toplam vaka sayısı 5 milyon 31 binin üzerine çıkarken toplam can kaybı 43 bin 29 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı kaygı uyandıracak düşme eğilimi devam ediyor, dün yapılan test sayısı 197 bine indi. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
Türkiye’de dün aktif hasta sayısı 300 bin altına indi, dün itibarıyla aktif hasta sayısı 271 bin 385 kişiye geriledi. Bulaştırma potansiyeli yüksekliği dikkate alındığında aktif hasta sayısının hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatmak isteriz. Ağır hasta sayımız ise 3 bin 81 kişi. Aktif vaka sayısının gerilemesi ile ağır hasta oranımız yeniden %1.1’e yükseldi, bu oran dünya ortalamasının bir buçuk katından fazla! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin daha da artacağı uyarısı ısrarla vurguluyoruz. Resmi istatistiklerde yer alan günlük ölüm ve ağır hasta sayılarına göre salgının yüksek hızda devam ettiği açıkça görülüyor.
***
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “21-27 Nisan ile 28 Nisan-4 Mayıs Kıyaslaması” başlığıyla paylaştığı tabloda, vaka sayısında yüzde 34,80, yatan hasta sayısında yüzde 24,90, yoğun bakımda tedavi gören hasta sayısında ise yüzde 21,00 oranında haftalık azalma olduğunu kaydetti.
***
Cezaevlerinden vaka haberleri daha sık gelmeye başladı. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ni ziyaret eden ÖHD, cezaevindeki 8 kadının koronavirüse yakalandığını açıkladı. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde 3 Mayıs’tan başlamak üzere 5 gün arayla iki koğuş araması gerçekleştirildiği bulaş riskinin daha da yükseldiği belirtildi. Cezaevinde hijyen için gerekli şartların sağlanmadığı, sıcak suyun sabahın çok erken yada geç saatlerde verildiği, bu sebeple kişisel ve ortam temizliğinin yetersiz kaldığı vurgulandı. Açıklamada, tutukluların hastane sevklerinde çift kelepçe uygulaması yapıldığı, bundan dolayı tutukluların hastane sevklerine çıkamadığı ve tedavilerinin ertelenmesi nedeniyle vücut dirençlerinin pandemi sürecinde zayıfladığı aktarıldı.
***
Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, Covid-19 temaslılarının PCR testi yaptırmak için en az üç gün beklemesi gerektiğini söyledi: “En iyi PCR yöntemi bile yüzde 80 tanı koydurur. Ama halkımızda şöyle bir sıkıntı var; evde bir kişi pozitif çıkınca, ilk temas günü bizim için önemli. Testin en erken üç gün veya ortalama olarak da beşinci gün alınması gerekiyor. İşyerinde mesela birisi ile temas ettiğinizde eğer siz hemen aynı gün veya ertesi gün test verirseniz negatif çıkarsınız ama testiniz daha sonraki günlerde pozitifleşebilir.”
***
İspanya’da Covid-19 salgını nedeniyle altı ay önce yürürlüğe giren olağanüstü hal ve sokağa çıkma kısıtlamaları kaldırıldı. Bu durum sokaklarda kutlandı. İspanya’da restoranlar Pazar gününden itibaren akşam yemeği servisine başlayacak ve saat 23.00’e kadar hizmet verebilecek. Ancak restoranların masa başına dört kişi ve kapalı mekanda ise yüzde 30 kapasite ile hizmet vermesi öngörülüyor. Olağanüstü halin sona ermesi ile birlikte ülke içi seyahat kısıtlamaları ve sosyal mesafe kısıtlamaları da sona erdi. Ülkedeki 19 bölgeden sadece dördünde sokağa çıkma kısıtlaması devam edecek. İspanya’nın son 14 günde 100 bin kişide yeni vaka oranı 198 seviyesinde. Madrid ve Bask bölgesinde bu seviyenin iki katı düzeyinde.
***
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), sağlık emekçilerine nisan ayından itibaren 4 aylık süreyle ek ödemelerin tavandan yapılması yönündeki karara ilişkin açıklama yaptı. Ek ödemelerin tavandan yapılmasına tepki gösterilen açıklamada, ödemenin ayrım yapılmadan tüm emekçileri kapsaması gerektiği vurgulandı.
***
Pandemide Türkiye’de 85 bin 958 kişi milyoner oldu! Milyonerler son bir yılda servetlerini 552 milyar 552 milyon TL yükselterek 2 trilyon 99 milyar 361 liraya çıkardı. Milyoner sayısı ise korona ile geçen son bir yılda yüzde 35 artışla 332 bin 94 kişiye çıktı. Türkiye’de ilk Koronavirüs vakalarının görülmeye başlandığı Mart 2020’de hesabında 1 milyon TL ve üzeri para olanların sayısı 246 bin 136 iken bu yılın aynı döneminde bu sayı 85 bin 958 kişilik artışla 332 bin 94 kişiye fırladı.
AŞI TARTIŞMALARI
Çin’in Ankara Büyükelçiliği, Türkiye’ye COVID-19 aşısı teslimatının durmasının siyasi nedenlerden kaynaklanmadığını belirtti. Aşı teslimatının Mart sonundan bu yana durmasının nedenini Çin içinde yoğun bir aşılama kampanyası için bir süre ihracatı durdurmalarına bağlıyorlar. Sadece 7 Mayıs’ta tamamlanan bir kampanyada tam 300 milyon doz aşı kullanılmış. Çin Büyükelçiliği 7 Mayıs tarihi itibarıyla Türkiye’ye 26 milyon doz Sinovac aşısı teslim edildiği, bu ay içinde yeni bir parti Sinovac aşısının geleceğini belirtiliyor.
***
Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, nüfusun yüzde 20’sini oluşturan çocukların da aşılanmasının önemli olduğunu belirterek, “Toplumsal bağışıklık için toplumun yüzde 70’inin bağışık hale gelmesi gerekiyor. Burada çocuklar da önemli bir grubu oluşturuyor. Çocuklar çok hafif geçiriyor ama bulaşta faktör olabilirler, bu bulaşı engellemek için çocukların aşılanmaları oldukça önemli” dedi.
https://artigercek.com/haberler/toplumsal-bagisiklik-icin-cocuklar-da-asilanmali
***
Mezarlıklar Daire Başkanlığı bünyesinde gassallık yaptığını söyleyen Eyüp Hıdır, ‘’Salgınlarda bizi korkutan cenazeler değil. Bulaşıcı hastalıkların bize çok fazla cenazelerden bulaştığını düşünmüyorum. Böyle dönemlerde bizi tedirgin eden acılı cenaze yakınları. Cenazeyi hazırlarken yakınlarıyla muhatap oluyoruz, gelip görmek istiyorlar. Ancak onlar da Covid-19 olabilirler. Neticede biz kapalı küçük bir yerde cenazeyi yıkıyoruz. Hastalığın daha çok cenaze yakınlarından bulaşmasından korkuyoruz. İstanbul’da şu an salgının yükünü taşıyan sağlıkçılar ve biziz. Hastanelerde yoğun bakıma kimse girmiyor ama acılı aileler biz cenazeyi hazırlarken yanımıza geliyor. Her gün bu şekilde birçok acılı cenaze yakınıyla yan yana geliyoruz. Bir gassal arkadaşımızı koronavirüs nedeniyle altı-yedi ay önce kaybettik. Aşı sırası bize gelir mi? Bize sorarsanız risk grubundayız ve aşıyı hak ediyoruz.”
https://www.birgun.net/haber/biz-de-salginin-yukunu-tasiyoruz-344182
***
Asıl mesele tam da patent-2 – Gökçe Başbuğ
Pazarlama aşamasında ‘kolay üretiliyor, mutasyonlara hızlıca adapte edilebiliyor’ diye sunulan mRNA aşısı, iş paylaşmaya gelince kompleks, başkalarının kolayca üretemeyeceği bir ürün halini alıyor.
Öte yandan adı çok fazla geçmeyen diğer oluşum ve aslında meseleye çok daha kökten bir çözüm sağlayacak olan C-Tap’dir.(8) C-Tap, Dünya Sağlık Örgütü ve gelişmekte olan 40 ülke tarafından kurulmuş, Covid ile mücadelede kullanılan aşı, ilaç ve benzeri bütün araçların arkasındaki bilgi ve teknolojinin ortak kullanıma sunulması için oluşturulmuş bir platformdur. Bu pandemiyle ve gelecekte yaşanabilecek olası pandemilerle hakkıyla başa çıkmanın yolu COVAX gibi bağış üzerinden işleyen değil, C-Tap gibi ortak paylaşım ve kullanım imkânı sağlayan açık platformlardan geçmektedir. COVAX’ın yetersizliği Hindistan örneğinde görülmüştür. Hindistan hükümeti ülkedeki durum vahim bir hal alınca COVAX’ın en büyük tedarikçisi olan Serum Enstitüsü’nün COVAX’a aşı göndermesini durdurmuş, bütün aşı dağıtımını ülke içine yönlendirmiştir. Hindistan’daki durum böylece diğer ülkelerin aşıya erişimini sekteye uğratmıştır.
Güney Afrika ve Hindistan altı ay önce fikrî mülkiyet hakkının askıya alınması talebini ortaya attıklarında diğer bütün ülkeler bunu destekleselerdi, büyük ihtimalle şu anda dünyanın birçok ülkesinde aşı üretimi yapılıyor olurdu ve ölümler ciddi oranda azaltılmış olurdu. Geç kalınmış olsa da süreci hızlandırmak hayatî önem taşıyor. Aktivistler, sivil toplum kuruluşları kuşkusuz patentin kaldırılması ve dünyanın köşe bucağına aşıların bir an önce ulaşması için mücadelelerine devam edecekler. Bilim insanlarının yapması gereken de patentin kaldırılmasının neden işe yaramayacağına kafa yormak yerine, patent kaldırıldıktan sonra dünya çapında aşıların üretim ve dağıtımını hızlı ve adil bir şekilde nasıl sağlayabiliriz, sorusuna cevap aramaktır.
https://www.gazeteduvar.com.tr/asil-mesele-tam-da-patent-2-haber-1521798
***
Gelişmekte olan ülkelerin umudu Çin aşıları – Hakan Yaman
Batı tarafından üretilen aşıların gelişmekte olan ülkelere ihracı sınırlı oldu. Bazıları ise acil kullanım onaylarını henüz yeni almış durumdalar.
Çin’in şu anda ürettiği ve pazarlanmış olan beş çeşit aşısı bulunuyor. Bu aşılar gelişmiş batılı ülkelerde pek ilgi görmedi. Ancak bazı gelişmekte olan ülkelerde yaygın biçimde kullanıldı
Çin’in üretmiş olduğu beş aşı, buzdolabında 2–8 °C’de saklanmaları mümkün. Etkinliklerine dair veriler yayınlanmamış olsa da içsel çalışmalardan elde edilen veriler, ondan fazla ülkeden geliyor ve onlarca milyon aşılanan kişiyi kapsıyor.
CoronaVac ve Sinopharm aşıları Çin’in kendi nüfusunu aşılamaya planladığı aşılardır. Bunlarla nüfusunun %70’ini bu sene içinde aşılamaya planlıyorlar. Yukarıda bulunan beş aşı Çin otoriteleri tarafından acil kullanım için ruhsatlandırıldılar.
Çin aşılar DSÖ tarafından acil kullanım için onaylandıkları takdirde dünyada aşı konusundaki erişim sorunlarını da ortadan kaldırmaya adaylardır.
DSÖ’nun Sinopharm’ı onaylamakla birlikte diğer aşıların da aşamalı olarak onaylanmaları olası. Onaylanmaları sadece Batı ülkelerinde kullanılmalarını kolaylaştırmayacak, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerde bu aşılarla aşılanan kişilerin aşı pasaportları ile daha rahat ülkeler arası seyahat etmelerini kolaylaştıracak.
https://artigercek.com/haberler/gelismekte-olan-ulkelerin-umudu-cin-asilari