CORONA GÜNLÜĞÜ 09 EKİM 2020
- Avukatlık yapması engellenen Barış Barışık ile birlikte 2016 yılında Ankara Üniversitesi (AÜ) Cebeci Kampüsünde öğrenci olan toplam 10 kişiye, eğitim öğrenim hakkını engelleme iddiasıyla Türk Ceza Kanunu 112. Maddeden ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
- Kars’ta 1 Ekim’den bu yana gözaltında bulunan aralarında Kars Belediyesi Eşbaşkanı Şevin Alaca’nın da olduğu 5 kişinin getirildikleri Kars Adliyesi’ndeki savcılık sorguları tamamlandı. Savcılık sorgusunun ardından Muazzez Çağrıtekinci’yi serbest bırakılırken, Şevin Alaca ile HDP Kars İl Eşbaşkanı Cengiz Anlı, Mustafa Yardımcıer ve Şengül Erkmen hakkında tutuklama kararı verildi. Son tutuklamalarla birlikte kentte yapılan operasyonda gözaltına alınan 21 kişiden 16 kişi tutuklanmış oldu.
- Siyanürlü altın için yılkı atlarını sürgün edecekler. Afyonkarahisar’da yaylalarda özgürce dolaşan yılkı atları ihaleye toplanıp yaşam alanlarının dışına çıkartılacak.
- Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve ortakları tarafından hazırlanan rapora göre birçoğu gelişmekte olan ülkelerde her yıl 2 milyona yakın bebeğin ölü doğduğu belirtildi. Covid-19 salgın nedeniyle sağlık hizmetlerinde öngörülen yüzde 50 kesintinin, gelişmekte olan 117 ülkede 200 bin ölü doğuma daha neden olabileceği ifade edildi.
- Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) bütçesindeki açık tarihi rekor kırdı. 2019 yılı toplamında 39,9 milyar lira olan açık, 2020 yılının sadece ilk yedi ayında 50 milyar 39 milyon 280 bin liraya ulaştı. SGK’nın prim gelirleriyle emekli aylıkları ve sağlık harcamalarını karşılama oranı da düştü. SGK verilerine göre, 2019 yılında yüzde 71,8 olan oran 2020 ilk yedi ayına yüzde 62,7’e indi.
- İstanbul’da çalışan Dr. Recep Ali Köseoğlu’nun Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.
- Sağlık Bakanlığı, Tarsus Medical Park Hastanesi’ndeki ‘corona’hastaları üzerine hazırladığı makalede ‘düzeltmeye’ gitti. Makalenin ilk halinde şubat-mart arası Mersin’de incelemeye alınan ‘corona’ hastalarından bahsedilirken, yeni halinde bu ‘mart-nisan’ diye değiştirildi. Şehir kısmına İstanbul da eklendi.
- İSKİ verilerine göre, barajlardaki doluluk oranı bugün itibariyle yüzde 34,73 olarak ölçüldü. Bu İstanbul barajlarında son 10 yıldaki 2. en düşük seviye.
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yüz yüze ve uzaktan eğitimde aşamalı geçiş planı doğrultusunda, 12 Ekim’de başlayacak ikinci aşamanın uygulama programının detaylarını 81 ile gönderilen yazıyla paylaştı. Yüz yüze eğitim için çocuğunu okula göndermek istemeyen velinin yazılı onayı alınacak ve okula gelmeyen öğrenciler devamsız sayılmayacak. Bu öğrenciler uzaktan eğitimle müfredattan sorumlu olacak.
- https://bianet.org/bianet/egitim/232393-bakanlik-yuz-yuze-egitimin-detaylarini-acikladi
- 2014 yılından beri izleyiciyle buluşan Kadıköy’deki Küçük Salon kira borçları nedneiyle kapanıyor. Emre Tandoğan ve Elif Arman tarafından kurulan tiyatro, pandemi nedeniyle oyunlarını oynayamadıkları için son 8 aydır kira ödeyemiyor. Küçük Salon sosyal medya hesabından kapanmak zorunda kaldıklarını “Sahnemize Veda ediyoruz @TCKulturTurizm seyrediyorsunuz….” notu düşerek duyurdu.
- Dünya genelinde toplam vaka sayısı 36.7 milyonu geçti.
- Ekim ayının başından bu yana günlük vaka sayısında rekor üstüne rekor kırılıyor. İki gün önce 343 bin 517 kişi olarak bildirilen yeni vaka sayısı son 24 saatte 348 bin 774’e yükseldi. Vaka sayısı ile birlikte günlük ölüm sayısı da 6 bin 424’e yükseldi.
- Yeni vaka bildirimi yüksek olduğu 10 ülke şöyle: Hindistan (70.8 bin), ABD (56.7 bin), Brezilya (27.2 bin), Fransa (18.1 bin), İngiltere (17.5 bin), Arjantin (15.5 bin), Rusya (11.5 bin), Kolombiya (8.5 bin), Hollanda (5.8 bin) ve İspanya (5.6 bin).
- Avrupa’da pandemi tırmanışını sürdürdü. Günlük vaka bildirimi 100 binin üzerine çıktı. Son 24 saatte Covid-19 tanısı konan kişi sayısı 101 bin 693’e yükseldi. Üç binin üzerinden günlük vaka bildirimi yapan ülke sayısı 12’ye, binin üzerinde günlük vaka bildirimi yapan ülke sayısı 17’ye yükseldi.
- Küresel aktif vaka sayısı 8 milyonun üzerine çıktı.
- Resmi istatistiklere göre Türkiye’de son 24 saatte 1,615 yeni hasta tespit edilirken 58 kişi hayatını kaybetti. Aktif hasta sayısı 31 bin 734 ve ağır hasta sayısı 1,403 olup hala yüksek hızda devam ediyor. Test sayısı da 117 binin üzerine çıktı.
- Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronaavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin Covid-19 Haftalık Durum Raporu’nu yayımladı. Hasta sayısı 28 Eylül-4 Ekim arasında Batı Marmara’da yüzde 6,4; Doğu Marmara’da yüzde 13, İstanbul’da ise yüzde 15,7 oranında arttıı. Geçtiğimiz hafta tanı konan 10 bin 9 yeni hastanın 2 bin 837’si Marmara’dan çıktı. Rapora göre Marmara Bölgesi dışında, Türkiye genelinde yeni hasta sayısı düştü.
- Okul öncesinde haftada 5 gün yüz yüze eğitim kararı alındı. İlkokul 1, 2, 3 ve 4’üncü sınıf, ortaokul 8’inci sınıf, imam hatip ortaokulları, lise hazırlık sınıfı ve 12’nci sınıf öğrencilerinin haftada 2 gün yüz yüze eğitime katılacağı açıklandı.
- Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağını önümüzdeki süreçte vaka artış hızı belirleyecek” dedi.
- “Konaklama Tesislerinde Kontrollü Normalleşme Süreci Genelgesi”nin “Güvenli Turizm Sertifikası” bölümünde değişiklik yapıldı. Buna göre, “Güvenli Turizm Sertifikası”nın, Bakanlık belgeli olan veya olmayan 30 oda ve üzeri kapasitedeki tüm konaklama tesislerince de alınması zorunlu olacak. Bakanlık tarafından 1 Temmuz’da yayımlanan genelgede sertifika zorunluluğu 50 oda ve üzeri kapasitedeki konaklama tesislerine getirilmişti..
- Dün 166 evin karantinaya alındığı Adıyaman’da 101 ev daha Covid-19 tedbirleri kapsamında karantinaya alındı.
- Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve bilim insanları, yüz maskelerinin etkisinin yağmurda takıldığında azaldığına dair uyardı. Sağlık örgütü ve bir dizi uzman, yüz maskelerinin nemlendiklerinde değiştirilmeleri gerektiğini belirtti ve hükümet yetkililerini yağmurlu havada maske takmaya dair kamuoyuna “açık tavsiyelerde” bulunmaya çağırdı. Tüm maskeler, ıslak veya gözle görülür düzeyde kirli olmaları halinde değiştirilmeli; ıslak maskeler uzun süreler boyunca kullanılmamalı. Maskenizi nemlenir nemlenmez yeni, temiz ve kuru bir maskeyle değiş
- ABD’de yeni tip Coronavirus (Covid-19) salgınının, son bir haftada başkent Washington D.C. dahil 23 eyalette artış gösterdiği kaydedildi. Günlük ortalama 43 bin 700 yeni vaka ile geçen haftadan bu yana ülke genelinde Covid-19 vakaları yüzde 6 arttı. Washington DC’de son bir haftada vaka sayısında yüzde 26 artış oldu.
- Sosyal medyada erkeklere boşanmak yerine iki kadınla evlenmeleri için “tavsiyede” bulunan sözleri sonrasında büyük tepki toplayan Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi eski başhekim yardımcısı Dr. Ali Edizer, tabiplik görevinden de açığa alındı.
- Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Coronavirus vakalarında son 24 saatte rekor artış kaydediliğini duyurdu. Buna göre dünya genelinde Coronavirus vakalarında 338 bin 779 artış kaydedildi ve bu en yüksek günlük artış olarak açıklandı.
- Koronavirüsünün yayılmasının önüne geçemeyen Rusya’da, vatandaşlara bu hafta sonu evden çıkmamaları tavsiye edildi. Rusya Sağlık Bakanlığı, vaka sayılarında ciddi artış nedeniyle halka bu hafta sonu evde oturma çağrısında bulundu. Ülkede bugün 11 bin 493 korona virüsü rapor edilmişti. Bu, Rusya’nın pandeminin başından beri raporladığı en yüksek günlük sayılardan biri. Rusya’da Türkiye gibi asemptomatik vakalar günlük verilere dahil edilmiyor.
- Britanya’da yapılan bir araştırma ‘corona’testi pozitif çıkan kişilerin üçte ikisinden fazlasının, teste girdiği gün asemptomatik olduğunu ortaya koydu. Asemptomatik yayıcılar düşünülenden fazla olabilir. Çalışmada, 26 Nisan-27 Haziran 2020 tarihlerinde corona testi yaptıran 36 bin 61 kişiye bakıldı. Sonucu pozitif çıkanların yüzde 86.1’inin, öksürük, ateş, tat veya koku kaybı gibi ‘ana semptomları göstermediği’ görüldü. Test sonucu pozitif olan her 115 kişiden yalnızca 16’sı virüsle ilişkilendirilen ana semptomları bildirdi.
- Araştırmacılar Irene Petersen ve Andrew Phillips, Clinical Epidemiology dergisinde yayınlanan araştırmada, “Covid-19 semptomları SARS-CoV-2’nin (corona virüsü) zayıf belirtileridir”sonucuna vardı. Araştırmacılar, ‘SARS-COV-2’nin bulaşını azaltmak için pozitif vakaların belirlenmesinin önemli olduğunu, ancak hastalığı taşıyan insanların ne kadarının asemptomatik ve potansiyel ‘sessiz yayıcılar’ olduğu hakkında çok az şey bilindiğini’ Petersen ve Phillips, ‘sessiz bulaşı tespit etmek, gelecekteki salgınları potansiyel olarak önlemek ve azaltmak için daha yaygın bir test programının gerekli olduğunu’ vurguladı.
- Afrika Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi ‘nin (Africa CDC) Başkanı, Dr. John Nkengasong düşük test sayısının, kıtadaki mücadele çabalarını olumsuz etkilemesine karşın, çok sayıda Covid-19 ölümünün kayıtlara geçmediğine işaret eden herhangi bir unsur olmadığını vurguladı. Afrika’da ölüm sayılarının görece az olmasının nedenleri olarak çabuk müdahale, halk desteği, genç nüfus ve çok az huzurevi, iklim koşulları ve iyi toplumsal sağlık sistemleri sıralanıyor. (https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54463002)
- Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan şair Ahmet Telli bugün Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Ahmet Telli dosyasının duruşması 7 Ocak 2021 tarihine ertelendi.
- KESK’in “İnsanca yaşamaya yetecek gelir ve güvenceli çalışma için halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz” talebi için illerde açıklamalar gerçekleştiren KESK Şubeler Platformları, başta kamu emekçileri olmak üzere yıllardır yok sayılan, pandemi koşullarında korumasız bırakılarak işsizliğe, yoksulluğa terk edilen milyonları taleplerine sahip çıkmaya, halktan emekten yana bir bütçe, insanca yaşam mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırdı. https://ses.org.tr/2020/10/insanca-yasamaya-yetecek-gelir-ve-guvenceli-calisma-icin-halktan-emekten-yana-bir-butce-istiyoruz/
- TTB Merkez Konseyi,TTB Asistan Hekim Kolu ve TTB Tıp Öğrencileri Kolu ‘Yönetemiyorsunuz,genç hekimler tükeniyor’ başlığıyla açıklama yaptı. ‘Artan tıp fakültesi kontenjanları ile birlikte klinik beceri eğitimlerine ulaşmak zorlaşıyor, laboratuvarlarda aktif görev alınamıyor ve tıp eğitimi her geçen gün nitelik kaybı yaşıyor. Böyle sıkıntılı bir eğitim sürecinin ardından mesleğe ilk adımı atan genç hekimler, sağlıkta dönüşüm programının getirdiği performans sistemi, mobbing, şiddet ve giderek kötüleşen özlük hakları ile karşı karşıya kalıyor. Ülkedeki sosyoekonomik ve demokratik alanda yaşanan olumsuz gelişmelerin yol açtığı umutsuzluk, eğitiminin ilk yıllarından başlayarak sistemin getirdiği mecburi uzmanlaşma baskısı, stres ortamı ve iş yaşamında günden güne artan şiddet ortamı hekimleri tüketiyor. Mesleğiyle ilgili ülkesinde bir gelecek göremeyen, mesleki tatmin yaşayamayan birçok genç hekim yurtdışında çalışabilmek için alternatif yollar ararken geriye kalanlar ‘uzmanlaşma’ baskısı altında, sınavlara hazırlanmaya çalışıyor, derin bir yalnızlaşmaya itiliyor. Tüm bu zorluklar yaşanırken, haksız güvenlik soruşturmaları ile asistanlık ve hekimlik hakları elinden alınan genç hekimler giderek kötüleşen tablonun bir başka yakıcı örneğini oluşturuyor’,dendi.
- Sağlık Hizmetleri Özel Sermayenin İnsafına Bırakılamaz,TTB Merkez Konseyi
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte sağlığın içine daha çok sızan neoliberalizm, bu alanı da doğrudan ve dolaylı yoldan çürütmektedir. Şehir hastanelerinde şirketlere ayrılan bütçe ile halkın sağlığı rahatlıkla sağlanabilecekken ülke kaynaklarının uluslararası yerli ve yabancı sermayeye aktarılma yolu tercih edilmiştir. Tamamen kapitalistleşen, kâra ve ranta dayanan sistem kapitalizmin ve özelleştirmenin gereklerini de yerine getirmemektedir. Toplumun sağlık hakkı her şeyden önce gelmelidir. Sorun giderilmediği takdirde kısa bir süre sonra ameliyatlar ve gerekli tetkik ve tedavi yapılamaz duruma gelebilecektir. Tedavi hizmetlerinin daha da fazla aksamaması açısından acilen gereken önlemler alınmalıdır. “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” adı altında neoliberal politikaları izleyerek hastaların “müşteri”, hastanelerin “ticarethane” olarak görüldüğü bu sistem artık iflas etmektedir. Şu anda birçok açıdan gasp edilmiş olan toplumun sağlık hakkını temel alarak yeniden kurulacak olan “Sağlıkta Sosyalizasyon Projesi” ile koruyucu ve kamucu bir sağlık sistemi kurarak tüm bu sorunlar çözülebilir.
JİNGörünür Olmak İçin Bir Tabloya Saldır! ,Nazlıcan Tahirler
- 3 Eylül Perşembe günü Marcela Aleman ve Silvia Castillo adalet için Mexico City’deki Ulusal İnsan Hakları Komisyonu’nun binasını işgal etti. Her ay yüzde doksan sekizinin faili meçhul olduğu yüzlerce kadının öldürüldüğü Meksika’da, Aleman çocuk yaşta tecavüze uğrayan; Castillo ise öldürülen çocuğu için adalet istiyordu. #NiUnaMenos ve Aequus feminist aktivist gruplarının destek için işgale katılmasıyla protesto büyüdü ve ülkenin her yerinden gelen kadınların desteğiyle güçlendi. Adalet için artık kâğıt işleriyle uğraşmak istemediklerini söyleyen kadınlar katiller ve tecavüzcüler bulunana kadar durmayacaklarını bildirdiler.
Binadaki birçok eşyayı dışarı atarak yakan kadınlar, içeride bulunan ve erkek tarihinin yarattığı figürlerin portrelerini rengarenk boyadılar. Portreleri ruj, allık, çiçek desenleriyle renklendiren kadınlar kendi eserlerini baş aşağı bir biçimde binanın önünde sergilediler. Böylece eylemin bilinirlik ivmesi gittikçe arttı ve dünya kamuoyunda yankı uyandırdı. Protestoların sanat eserlerine zarar verildiği noktada duyulması aklıma 1914 yılında Mary Richardson’ın; hapishanedeki süfrajet hareketinin lideri Emily Pankhurst’a yapılan muameleye tepki olarak, Diego Velazquez’in Venüs tablosuna baltayla birkaç yarık açması geldi.
SİYASAL SAĞLIK – EKOLOJİK SAĞLIKSınırsız Mutfak Midilli: Öfkelen! Örgütlen!
Midilli/Lesvos Adası’nda bulunan Moria mülteci kampında çıkan yangın sonrasında yaşam koşulları iyiden iyiye zorlaşan mültecilerin yeni kamp alanındaki durumlarına dair Sınırsız Mutfak Midilli / No Border Kitchen Lesvos tarafından bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Moria 2.0” olarak tanımlanan yeni alandaki koşulların eski kamptan çok daha kötü olduğu vurgulandı.
Yetkililer, yıl sonu itibariyle “adayı temizleme” şeklindeki programları ışığında, geçtiğimiz hafta boyunca anakaraya taşıma işi ile epey meşguldüler. Yılın ilk üç çeyreği, duruma dair hükme varılacak bir zaman dilimiyse, bütün bir durumla ilgili hiçbir şey iyiye işaret etmiyor. İşaret ettiği bir şey varsa, bu, Yunan hükümeti ve bir bütün olarak Avrupa, ırkçı ve beyaz üstünlükçü düşüncelerini ifade etmekte ve bunları yeni politikalarına, programlarına ve finansman koşullarına dâhil etmekte daha rahat hale geldikçe politikaların da giderek daha açık ırkçı hale geldiğidir.
“Amerika’daki 51. Bölge’yi bilir misiniz? Evet, burası 52. Bölge.” M., Kos’taki alıkoyma merkezini böyle tanımlıyor. Avukat yok. UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) yok. Alıkonulanlarda, girişlerini takiben kırılan telefon kameraları var. AB sıcak noktasında, içinde yüzlerce kişinin kaybolduğu bir kara delik.
Bu arada Midilli’de, yeni kampta durum geçtiğimiz ay hiçbir şekilde düzelmedi. Kampta hâlâ akan su yok ve günde bir kez yemek dağıtılıyor. Çoğu zaman yemekler yenebilir durumda değil ve bu yemekleri alabilmek için saatlerce sırada bekleyen insanlar bile bunları yemeyecektir. İnsanların sadece sabah 8-akşam 8 arasında buradan ayrılmalarına izin veriliyor, fakat kampa geri girmek için uzun bir sıra oluyor. Böyle olunca, aslında insanların kampa geri girmelerine izin verilmesi için çok daha erken dönmeleri gerekiyor, çünkü akşam 8’de içeride olmayan herkes dışarıda uyumak zorunda. Başkalarından, Moria 1.0’ın bile daha iyi olduğunu düşündüklerini duyduk. Dünyanın çoğu bölgesinde standart haline gelen Covid-19 düzenlemelerine uyulması da elbette imkânsız. Hükümet, yeni kampın iyileştirildiğini vurgulamaya devam ederken gerçek öyle değil. Anakaraya ne kadar insan nakledilirse nakledilsin, bu yaklaşmakta olan geleceği değiştirmeyecek. Üniformalı silahlı görevlileri, gözetleme ekipmanları ve hapishanelerle kaplı sınırları geçmesi neredeyse imkânsız bir gelecek. Sivillerin gözleri, yaygın kriminalizasyon nedeniyle artık Akdeniz’de ya da Ege Denizi’nde veya başka bir sınır bölgesinde hoş karşılanmıyor. Dört yıl önceki en kötü kâbuslarımız olan düşünceleri pekiştiren yeni göçmenlik anlaşması; daha fazla kirli pazarlık, daha fazla ölüm ve acıyı kaçınılmaz kılıyor. Gösterilere, politikacılara ve diğer üst yapısal oluşumlara bel bağlayamayız. Hâlâ şüphe içinde olanlar için şu andan itibaren asgari yapabileceğimiz şey, “kabul merkezi” ismi verilen yerlerden hapishane olarak bahsetmektir.
EKLERCorona’nın 3 K’sı ve 4 M’si,Aysuda Kölemen
3K: Kalabalık, Kapalı Alan, Kontakt (yakın temas)
Şimdi bildiğimiz en önemli şeyle başlayalım. Covid-19 virüsünün yayılmak için en çok ihtiyacı olan 3 K: Kalabalık, Kapalı Alan, yakın Kontakt (temas). Hem devlet politikaları, hem kurumların önlemleri, hem bireysel tedbirlerimiz bu 3K’ya odaklanırsa, salgını kontrol altına almak için en kestirme yöntem olacak.
4M: Müddet, Mekan (açık hava), Mesafe, Maske
3K’dan korunmak için 4M’ye dönmeliyiz.
Artık biliyoruz ki, virüs genellikle yüzeylerden değil havadan buluşuyor. Yüzeylerden hiç mi bulaşmıyor? Teorik olarak mümkün, ama pratikte gerçekleşmiyor. Bu hastalığın ana bulaşma yolu damlacıklarla, ya da zerreciklerle havadan. Hatta yakın zamanda yapılan bir çalışma hastane ortamında dahi yüzeyden Kovid-19 bulaştığına dair bir kanıt bulamamış. Artık, bulunulan ortama uygun standart temizlik önlemlerinin yeterli olduğu söyleniyor. Yani yüzey hijyenine çok fazla odaklanmamız yine insanları yorup, bir süre sonra daha önemli önlemleri de boşlamalarına yol açabilir. O halde yiyecek, kıyafet, yüzey hijyenine obsesifçe yaklaşmanın kamu sağlığına görülebilir etkisi yok. Yani kamusal politikalarda odağımız hava yoluyla bulaşmaya karşı tebirler olmalı. Ellerimizi mümkün olduğu kadar sıkça, dezenfektan değil SABUNLA ve iyi şekilde yıkamaya devam etmek yüzeylerden hastalık kapmaya karşı en iyi yöntem olmaya devam ediyor. Bu durumda dezenfektanla yüzey temizlemenin ve sabun yerine dezenfektanla el temizlemenin salgın açısından oldukça anlamsız bir önlem olduğunu anlamalıyız. Bireyler dilerlerse bu tedbirleri almaya devam edebilir ama kurumlar kaynaklarını 3K ve 4M’ye yönetmeli.
Ayrıca halk tek sayfalık bir broşürle, hangi belirtilerde evde kalması ve ne süreyle beklemesi, hangi belirtilerde doktoru araması ve hangi belirtilerde acilen hastaneye gitmesi gerektiği konusunda bilgilendirilmeli.
Son olarak, bulaşmayı hep yabancılardan, sokaktan gelir zannediyoruz. Halbuki insanlar hastalığı en çok ailelerine, yakınlarına bulaştırıyor, çünkü kapalı mekanda, uzun müddet yakın temasta olduklarımız onlar. Aile toplantıları, eş dostun toplandığı düğünler, cenaze evleri, arkadaş buluşmaları en az tedbir alınan ve süper yayılmanın en sık görüldüğü toplaşmalar. Yakınlarınızla, komşularınızla, ailenizle buluştuğunuzda da sokakta, parkta buluşun, evde pencere açın, balkonda oturun, süreyi kısa tutun, buluşmaya az kişi çağırın. Bu kış böyle… Çıkarın polar battaniyelerinizi, ihtiyacınız olacak.
https://artigercek.com/yazarlar/aysuda-kolemen/korona-nin-3-k-si-ve-4-m-si