KORONA GÜNLÜĞÜ 8 EYLÜL 2020
GÜNDEM
- HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu gece saatlerinde İstanbul’da ikamet ettiği evinden gözaltına alındı. Yapılan operasyonlarla gözaltına alınan kişi sayısı 10’a ulaştı.
- İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock, AstraZeneca firmasının Oxford Üniversitesi ile geliştirdiği korona aşısının imalatının başladığını açıkladı. Hancock, İngiliz hükümetinin sipariş ettiği 30 milyon dozun üretilmeye başlandığını, bu sayede onay çıkar çıkmaz aşıyı kullanıma sunabileceklerini söyledi.
- İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlatan KHK’li Cemal Yıldırım, Muhammet Semih Karaoğlu ve Resul Kalyoncu yürüyüşü sonlandırmak için açıklama yapacakken polis engeliyle karşılaştılar. Polis üç kişiyle destek verenleri darp ederek gözaltına aldı.
- ABD’de polisin arkadan vurduğu siyahi Jacop Blake tedavi gördüğü hastaneden bir video paylaştı. Blake, “Yaşamınız yalnızca sizin elinizde olmayabiliyor. Hareket etmek için ihtiyaç duyduğunuz bacaklarınız, başkaları tarafından aynı bu şekilde sizden alınabiliyor. Birbirinize bağlı kalın” dedi.
- Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2019-2020 eğitim öğretim dönemine ilişkin yayımladığı istatistikler ile siyasi iktidarın “dindar nesil” projesinin sacayağı olan imam hatip ortaokul ve liselerine ilişkin ayrıcalıklar yeniden ortaya çıktı. Okul ve derslik başına düşen öğrenci sayısı diğer liselerde daha yüksek.
- Kırklareli’nde nikahta oynayan 3 kişiye 9 bin 450 lira ceza verildi.
- Türkiye’de iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine aileler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM’de görülen bu davaların bir kısmında Türkiye mahkum edilirken, çok sayıda dava ise hala sonuçlanmayı bekliyor. BM Çalışma Grubu Türkiye’den kayıp isimlere dair bilgiler istediği bilgilere skandal yanıtlar verildi.
MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ – SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI
- Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Cenevre’deki basın brifinginde Covid-19 pandemisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ghebreyesus, Covid-19’un yol açtığı durumdan ders çıkarılması ve yeni pandemilere hazır olunması gerektiğini söyledi: “Halk sağlığı sosyal, ekonomik ve politik istikrarın temelini oluşturuyor. Bu, hastalıkları önleme, tespit etme ve onlarla mücadeleye yönlendirilen kamu hizmetlerine yatırım yapmak anlamına geliyor. Bu son pandemi değil. Tarihin bize öğrettiği, salgın ve pandemilerin hayatın bir parçası olduğu. Ama yeni pandemi geldiğinde dünya şimdi olduğundan çok daha hazırlıklı olmalı.”
- Dünya genelinde toplam vaka sayısı 27.5 milyona yaklaştı. Can kaybı ise 900 bin sınırına dayandı. Şu ana kadar Covid-19 nedeniyle 896 bin 559 kişi hayatını kaybetti.
- Dünya genelinde yeni vaka sayısı 200 binin altına indi. Hindistan (75 bin), ABD (25.3 bin) ve Brezilya (10.2 bin) yeni vaka bildiriminde düşüş gözlendi. Benzer düşüş Avrupa ülkeleri içinde geçerli Fransa (4.2 bin), İngiltere (2.9 bin), İspanya (2.5 bin), Almanya (1.9 bin) ve İtalya (1.1 bin). Toplamda Avrupa’da vaka bildirimi 35 binlerden 26 binlere düştü.
- Günlük ölüm sayıları da 4 binin altına indi. Hindistan’da ölümler (1,129 kişi) benzer hızda devam ederken Brezilya (315) ve ABD’de (286) günlük ölüm sayılarında düşüş saptandı. Yeni vaka ve ölüm sayılarında düşüklük bildirim sorunlarından kaynaklanabilir.
- Resmi istatistiklere göre Türkiye’de salgın ciddiyetini artırıyor. Son 24 saatte Türkiye’de yeni vaka sayısı 1,703’e, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı 57’ye yükseldi. Aktif hasta sayısı (22 bin 627) ve ağır hasta sayısında (1,118) artış devam etti. Test sayısı yeniden 104 bine yükseldi.
- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: ‘’Günlük en çok hasta görülen şehrin Ankara. Son bir aydaki vakaların yüzde 40’ı 20-40 yaş arasındaki gençler’’
- Sağlık Bakanlığı, 24-30 Ağustos tarihlerini içeren ‘haftalık Covid-19 raporu‘nu yayımladı. Bu dönemde; yeni vaka sayısı 10 bin 297 olup bir önceki haftaya göre %15.2 artmıştır. Son yedi gün içinde yüz bin kişiye düşen yeni COVID-19 vaka sayısı 12,4 olarak gerçekleşmiştir. Bu hız Orta Anadolu (yüz binde 32.1), Batı Anadolu (yüz binde 28.0), Kuzey Doğu Anadolu (yüz binde 22.3), Ortadoğu Anadolu (yüz binde 20.0), Güneydoğu Anadolu (yüz binde 13.9) ve Batı karadeniz (yüz binde 12.5) bölgelerinde daha yüksektir. Son yedi gün içinde en az vaka görülen bölge Batı Marmara’dır ((yüz binde 1.8). Rapora göre toplamda Covid-19 kaynaklı ölümlerin yüzde 62’si erkeklerde, yüzde 71’i 65 yaş ve üzeri kişilerde gerçekleşti. Toplamda Covid-19 nedeniyle 15 yaş ve altında 12 çocuk hayatını kaybetti.
- Cumhurbaşkanı Erdogan: ‘’Salgının başladığı ilk günden bu yana ilk, orta ve yüksek eğitim kademelerinde uzaktan eğitim sistemimizi en iyi şekilde idame ettirdik. Yeni dönemde eğitim öğretime, salgın şartlarını da dikkate alarak hem yüz yüze eğitimi hem de uzaktan eğitimi birlikte gerçekleştireceğimiz sisteme devam edeceğiz. Ailelerin tercihlerine göre, okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinden başlayarak okullarımızı eğitim öğretime açıyoruz. Bu uygulama salgının seyrine göre şehirlerimizde farklılık gösterebilecektir. Çocuklarımızın eğitim hayatlarının aksamadan devam etmesi tek gayemizdir.’’ Erdoğan, Kabine toplantısının ardından corona virüsüne dair yaptığı açıklamada toplu taşımada ayakta yolcu alınmasına müsaade edilmeyeceğini de söyledi.
- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, belediye meclis toplantısında Coronavirus’e dair açıklamalarda bulundu. Yavaş, “Belediye Corona’dan kırılıyor. Daha bugün sabah beni karşılayan korumada bir saat sonra corona çıktı” dedi.
- Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Suriye’de 200’den fazla BM çalışanına Corona virüsü bulaştığını açıkladı. BM’nin Suriye’deki İnsani Yardım Koordinatörü İmran Rıza, bildirilen vakalardan bazılarının hastaneye kaldırıldığını söyledi. İnsani yardım ve sağlık çalışanlarıysa BM personeli arasında gerçek Covid-19 vaka sayısının çok daha yüksek olduğunu öne sürdü. Suriye Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkede ilk vakanın bildirildiği 23 Mart’tan bu yana vaka sayısı 3 bin 171’e, can kaybı ise 134’e yükseldi.
- İran’da Coronavirus salgınının gölgesinde okullar 5 Eylül tarihinde açılmıştı. İran Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, sağlık protokollerine bağlı kalarak okulların açıldığı ve Coronavirus risk seviyesine göre bazı okullarda eğitimin uzaktan yapılacağı aktarılmıştı. Milli Eğitim Bakanı Muhsin Hacı Mirzayi yaptığı açıklamada, öğrencilerin okula gitmek zorunda olmadıklarını belirterek, sadece bazı devlet ve özel okulların öğrencilere okula gelme zorunluluğu uyguladığını belirtti.
- Koronavirüs salgını kapsamında Türkiye’de 65 yaş ve üzeri yurttaşlar hakkında kaleme alınan “2019 Koronavirüs Hastası Yaşlılar: Türkiye’de Ulusal Ölçekli Bir Araştırma” başlıklı makale, 1 Eylül’de The Journal of Gerontology dergisinde yayımlandı. Almanya’da Bonn Rheinische Friedrich-Wilhelms Üniversitesi’nde Yenidoğan ve Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kronobiyoloji (Sirkadiyen ritim) Araştırmacısı olan Doç. Dr. Soyhan Bağcı, çalışmada kullanılan veriler üzerinden değerlendirmelerde bulundu: “Sokağa çıkma yasakları 65 yaş ve üstünün bulaş sayısı azaltmamış, aksine bu dönemde hastaneye yatan hasta sayısı 2.7 kat artmıştır. Toplam vaka sayısına baktığımızda da, 65 yaş üzeri vaka sayısının genel toplama oranında belirgin bir azalma olmadığını, yani evde kalmalarına rağmen 65 yaş üzeri bireylere virüsün bulaşmaya devam ettiğini bu çalışmada verilen rakamlardan anlamaktayız. Önümüzdeki günlerde tekrar benzer bir uygulamanın gündeme geleceğini düşünürsek, sadece yaşlılara ve/veya 20 yaş altına uygulanacak kısıtlamaların yeterli bir karar olmayacağını belirtmek isterim”
- ‘Corona’ araştırması: Dört ayda bakanlığın verilerine güven yüzde 41 azaldı. AKP’lilerin yüzde 59.4’ü verilerin şeffaf ve gerçek olduğunu düşünürken yüzde 33.7’si ise verilere inanmıyor. MHP’seçmeninin yüzde 59.4’ü verilere güvenirken, inanmayanların oranı ise yüzde 37.4.
- ‘Sosyal Güvenlik Kurumu Tedbirleri’ kapsamında, ‘normalleşme’ sürecinde de kronik hastaların 1 Ocak itibariyle süresi dolan sağlık raporları ve reçetelerinin ikinci duyuruya kadar geçerli olacağı belirtildi.
- Diyarbakır Sağlık Platformu, Covid-19 nedeniyle kente yaşamını yitiren sağlık çalışanı sayısının 7’ye çıktığını duyurdu.
- Almanya’da korona salgınından yara alan ekonomiyi canlandırmak için kabul edilen konjonktür paketinin önlemlerinden biri daha hayata geçiyor. Çocuk başına bir defaya mahsus olmak üzere 300 euroluk ödeme yapılmasını öngören uygulama doğrultusunda ailelere bu ay 200 euro, gelecek ay da 100 euroluk yardım yapılacak.
- Nijerya’da doktorlar, maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle tekrar ülke genelinde grev kararı aldı.
TOPLUMSAL MÜCADELE-SAĞLIK MUHALEFETİ
- Karaman Ermenek’teki Cenne Maden Ocağı’nda çalışan ve 13 aydır maaş alamayan işçilerin başlattığı eylem birinci haftasını geride bıraktı. 80 işçinin başlattığı eyleme Seba Madencilik’te çalışan 60 işçi daha katıldı. Çanakkale Yenice’de de maaşlarını alamayan işçiler iş bırakma eylemine hazırlıyor. Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin herkes hakkını alana kadar işçilere destek olacaklarını söyledi.
- Askeri darbeler döneminde ordudan ihraç edilenler tarafından kurulan Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER), 12 Eylül 2020 tarihinde başlamak üzere, “Darbelerle Ayrımsız Hesaplaşılmalıdır! Sıkıyönetim Mahkemelerinin Kararları yok hükmündedir!” başlığı altında bir mücadele kampanyası başlatıyor.
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan can kaybı rakamlarına ilişkin “Uyarıyoruz! Süreç böyle giderse Covid kaynaklı ve ilişkili ölümler 20 bin sayısını bulacak” başlığıyla yazılı bir açıklama yayınladı.
- SES-Ankara Şubesi: “Sağlık Bakanı yaptığı açıklamada pandeminin başından itibaren 29 bin 865 sağlık emekçisinin hastalığa yakalandığını ifade etmiştir. Bu verileri doğru kabul etsek dahi riskimiz ortaya çıkmaktadır. Toplam vaka içerisindeki sağlık emekçilerinin oranı yüzde 11’dir. Covid-19’un genel toplumda görülme oranı yüzde 0,3 iken sağlık emekçileri arasında görülme oranı yüzde 3’tür. Bu verilere rağmen Covid-19’un sağlık ve sosyal hizmet emekçileri açısından meslek hastalığı ve iş kazası olarak görülmemesi bizlere verilen değeri ve hukuksuzluğu ortaya koymaktadır.
- İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, yatış gerektirmeyen Koronavirus (Covid-19) hastaları için yerel yönetimler tarafından organize edilebilecek izolasyon ve karantina merkezleri açılması önerisinde bulundu.
YENİ YAŞAM İNŞASI
- Frantz Fanon’un doktora tezi olarak yazdığı ancak üniversite tarafından kabul edilmeyen “Siyah Deri, Beyaz Maskeler” adlı çalışması, Orçun Türkay’ın çevirisiyle çıktı.
- Klinik Psikolog Alev Dumanoğlu ile pandemi sürecinde çocukların ve ailelerin içinde bulunduğu durumu, uzaktan eğitimi ve Evde Okullaşma (homeschooling) dayanışma modelini konuştuk. “Okul öncesi, ilkokul ve ortaokul öğrencileri için uzaktan eğitim neredeyse imkansız” diyen Dumanoğlu, “Hepimiz tek başımıza çocuklarımızın bakım ve eğitimini düşünmek yerine 3-4 aile bir araya gelebiliriz. Kendi olanaklarımızı ortaklaştırarak hem çocukların yalnız kalmasını önleyebilir, sağlıklı bir öğrenme ve gelişme ortamı yaratabilir, hem de maddi manevi bakım ve eğitim yükünü aileler arasında paylaşarak hafifletebiliriz” diyor.
JİN
- Dersim’de 247 gündür kayıp olan Gülistan Doku’nun anne ve ablası başladıklarını oturma eyleminin ardından gözaltına alındı. Daha sonra serbest bırakılan anne ve abla Doku, Gülistan Doku’nun akıbetini sormaya devam edeceklerini belirtti
- Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı kırsal Çukur Mahallesi’nde yaşayan G.A’ya. (21), 5 akrabası 1 yıl boyunca sistematik olarak tecavüz etti. Tecavüz sonucu hamile kalan G.A., olayı kimseye anlatmaması yönünde tehdit edildi. Tecavüze tanık olan anne G.A. darp edilmesinin ardından felç geçirdi. Fakat annenin ölümü kayıtlara ‘kronik hastalık’ olarak geçti. Haklarında işlem yapılmayan 5 tecavüz faillinden birinin ağabeyinin polis olduğu öğrenildi.
- İran’da İslam Devrimi’nin ardından zorunlu hale getirilen başörtüsü yasasına karşı 2017’de başlayan eylemler yüzünden onlarca kadına hapis cezası verildi. Bu kadınlardan biri olan ve ‘İnkılap Caddesi Kızları’ isimli hareketin üyelerinden olduğu belirtilen aktivist Meryem Şeriatmedari de 2018’de İran’ın başkenti Tahran’da eylem yapmış, eylem sonrası da gözaltına alınmıştı. Yaşanan bu olayın ardından İran’dan kaçan aktivist Meryem Şerietmedari, Denizli’de gözaltına alındı.
SİYASAL SAĞLIK- EKOLOJİK SAĞLIK
- Çöp yakmada ‘yerli ve milli’ dönem
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum geçtiğimiz günlerde Twitter üzerinden yaptığı bir açıklamada, her türden atığı yakarak enerji üreten şirketler dahil ham maddesi atıklar olan şirketlerin yıllık ‘ham madde’ ihtiyacının yarısının iç piyasadan karşılanmasının zorunlu hale getirileceğini belirtti. Uzun yıllardır başta İngiltere olmak üzere dünyanın birçok ülkesinin kurtulmak için bedavaya verdiği atıklar Türkiye’de şirketler için adeta bir nimet. ‘Geri dönüşüm’ iddiası ile getirilen atıkların neredeyse tamamı, enerji şirketleri ile çimento fabrikalarında yakılıyor. Dünyanın çöplüğüne dönüştürülen Türkiye’nin Avrupa’dan sonra Irak, Tunus, Tayland gibi ülkelerden de atık ithal ettiği ortaya çıkmıştı. Bakan Kurum’un ‘yerli ve milli çöp’ miktarının enerji şirketleri ve çimento fabrikalarını beslemesi olanaksız. Halkı ve çevreyi zehirleyen yakma işleminde ihtiyaç duydukları ‘ham madde’ yani çöpün yeterli olması imkânsız. https://yeniyasamgazetesi1.com/cop-yakmada-yerli-ve-milli-donem/
- Ordu’nun Korgan ilçesine bağlı Çiftlik köyünde yapılmak istenen Balamir Hidroelektrik Santrali’ne (HES) karşı köylüler bir kez daha iş makinelerinin önüne geçerek çalışmaları engelledi. Kadınların öncülük ettiği direnişte, bir kadın iş makinalarıyla gelen şirket yetkililerine “Biz canımızı veririz ırmağı vermeyiz” diye bağırdı. Direniş sonrası iş makinalı bir kez daha çalışma bölgesinden ayrıldı.Daha önce de defalarca bölgeye gelen ve derede çalışma yapmak isteyen şirkete karşı köylüler kepçelerin önüne geçerek eylem yapmış ve durdurmuşlardı. Geçtiğimiz ay yapılan bir eylemde iş makinesi önünde oturan köylü kadın, “Devleti ayakta tutan halk değil mi? Bir kere de devlet halkın yanında olsun” diyerek tepki göstermişti.
-
- Korona virüsü öğrenme güçlüğü çekenlerin karşılaştığı zorlukları pekiştirdi
Korona virüsü salgınının farklı grupları farklı şekillerde etkilediği ortada. Covid-19 salgını, daha ‘savunmasız’ grupların normal şartlarda ve günlük hayatta karşı karşıya kaldığı zorlukların anlaşılması için hepimize bir fırsat sunuyor. https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya-forum/2020/09/08/korona-virusu-ogrenme-guclugu-cekenlerin-karsilastigi-zorluklari-pekistirdi/
GÖRÜŞLER
- Virüs ilk başta sınıfsal yapıyı seçmiyor, herkes eş oluyor ama toplumda eşitsizlik fazla olduğu zaman, evde kal diyoruz ya, çalışmanız gerekiyorsa sokağa çıkıyorsunuz. Önlemler alınmadan ve fiziki mesafe korunmadan işçileri çalıştırdığınız zaman bulaş daha fazla oluyor.Sansasyon yaratmak için söylemiyoruz bunu. TTB , SES, sendikalar ve meslek odalarının yaptığı açıklamaları gecikmeli olarak takip ediyorlar ve ne yazık ki geç kalıyorlar. Epidemiyoloji diye bir bilim var. Bu verilerden hareket ederek öngörüyor ve çözümler üretiyor. Çin verileri paylaşmasaydı hangi yaş grubunun risk altında olduğunu, izolasyonu kime yapacağımızı bilemezdik ve tüm dünya daha kötü sonuçlar yaşayabilirdi. Rakamlar bir şeyin başarı ya da başarısızlığını göstermez. Toplumun önemli bir kısmı bundan etkilenecek, en az kayıpla ve sağlık sisteminin çökmesini engelleyerek önlemler almak istiyoruz. Testlerin birçoğu uygun şekilde alınmadığı için, bu çok önemli, daha önce ciddi bir eğitim verilmediği için negatif çıkabiliyor. Dünyadaki birçok araştırma göstermiştir ki, PSR testi akciğerin ilerisine girip oradan aldığımız salgılarda daha çok pozitiflik çıkıyor. Nazofarengeal sürüntüdeki pozitiflik oranı düşüktür. Ve boğaz ya da burun sürüntüsünü uygun şekilde almazsanız, bazen hastalar da tolere edemiyor, iyi eğitim verilmediği için arkadaşlar da uygun sürüntüyü alamıyor. Özellikle ilk başlarda acemice alınan sürüntülerle birçok hastanın sonuçları negatif geldi ve bunlar izole edilemedi. Bu, bulaşıcılık oranının artmasında önemli kaynaklardan bir tanesidir. Ancak testlerin zaten yüzde 60 güvenilirliği var. Çin, testi negatif çıksa da klinik ve radyolojik olarak bulguları taşıyanları COVID-19 olarak kabul etti. Sağlık Bakanlığı bu hastaları kayıt altına almıyor, ölümleri de. Cumhurbaşkanı dahil herkes bizi alkışladı ama bunun ne kadar popülist bir yaklaşım olduğunu bu hafta gördük. 2014 yılından beri mecliste bekletilen yasa tasarısını bizi alkışlayan eller ‘hayır’ diyerek gündeme bile almadılar. Evet, o alkışlar bizim ruhumuzu biraz okşadı ama biz asıl olarak kişisel koruyucu ekipman ve insan onuruna yakışır bir üret talep ediyoruz
EKLER
-
- Gücünü Kaybetmiş İktidarın Suçunu Bastırmaya Çalışan Şiddeti- Tezcan Durna
İktidar, tıpkı alkol bağımlısı bir aile babası gibi yolsuzluğa, mutlak güce, keyfiliğe ve hukuksuzluğa bağımlı hale gelmiştir. Bu bağımlılık keyif verir. Kuşkusuz kim bu keyiften vazgeçmek ister? Tıpkı bahsi geçen aile babası gibi, bu bağımlılıklar iktidarın hem aile içinde (bunu ülke içi olarak okuyun) hem de aile dışında (bunu uluslararası kamuoyu olarak okuyun) itibarını, saygınlığını ve nihayet erkini ortadan kaldırmaya başlamıştır. Erkini/erkekliğini kaybeden iktidar, beyhude bir çabayla her geçen gün dozu artan bir şiddete başvurarak erkini geri kazanmaya çalışmaktadır. Bu yükselen şiddet dozu, kuşkusuz bir korku dalgasına da yol açmaktadır. Ancak hiçbir iktidar (hükümdar) salt korku ile varlığını sürdüremez. Mutlak güç, mutlak şekilde kırılgandır ve mutlaka bir gün güçsüzlüğe mahkûm olur. Bu dönemde iktidarın şiddet şeklinde tezahür eden gücüne muhatap olan hiç kimse umutsuzluğa kapılıp, kabuğuna çekilmemeli. Ancak iktidarın şiddetine şiddetle karşılık vermek de çare değildir. Şiddetin başa çıkamadığı tek şey şiddetsiz sonsuz taleptir. Israrla siyaset, hukuk, adalet ve hak taleplerimizin peşinde olduğumuz zaman, şiddetin yok ederek düzlediği ve yerinde boşluk bıraktığı mekânda mutlaka kendimize yer açabiliriz. https://halagazeteciyiz.net/2020/09/08/gucunu-kaybetmis-iktidarin-sucunu-bastirmaya-calisan-siddeti/
- Tarihin utanç günleri, 6-7 Eylül pogromu
Çeşitli öğrenci birlikleri ve Kıbrıs Türktür Cemiyeti’nin “Kıbrıs Türktür, Türk Kalacaktır” çağrısı doğrultusunda Taksim meydanında protesto mitingi düzenlendi. Anadolu’nun farklı şehirlerinden insanlar kamyonlarla getirildiler ve hepsinin ellerinde aynı tip sopalar, Türk bayrakları, Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet’in posterleri ve Ekspres gazetesi vardı. Belli gruplar, azınlıkların yaşadığı semtlere yönlendirildiler. Hedefleri belliydi. Birkaç hafta önce muhtardan bazı evlerin isimlerini almışlar ve işaretler koymuşlardı. Bunlar çoğunlukla Rumlara, Ermeni ve Yahudilere ait olan ev ve iş yerleriydi. Akşam saatlerinde önceden işaretlenmiş olan yerler yağmalanmaya başladı. Vitrinler kırıldı, insanlar dövüldü.
Polis herhangi bir müdahalede bulunmadı. Neredeyse yağmacıları koruyan bir halde davranıyorlardı. Kısa sürede Taksim civarındaki gayrimüslimlerin ikamet ve iş çevresi olarak bilinen Beyoğlu, Kurtuluş, Şişli, Nişantaşı gibi bölgeler, çeşitli araç ve gereçlerle donanmış olarak gelip iş yerlerini, evleri, okulları, kiliseleri ve mezarlıkları tahrip eden insan yığınlarının saldırısına uğradı. Aynı biçimde Eminönü, Fatih, Eyüp, Bakırköy, Yeşilköy, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek gibi daha uzak semtlerde, Moda, Kadıköy, Kuzguncuk, Çengelköy gibi semtlerinde ve Adalar’da şiddet olayları meydana geldi. Daha sonra aynı saatlerde Ankara, İzmir ve İskenderun’da da yağmalamalar olduğu anlaşıldı. https://siyasihaber4.org/tarihin-utanc-gunleri-6-7-eylul-pogromu