KORONA GÜNLÜĞÜ 6 EYLÜL 2020

GÜNDEM

Ankara Şehir Hastanesi’nde görev yapan eczacı Taki Türkyılmaz, Covid-19 nedeniyle vefat etti.
Sağlık Bakanlığı bünyesindeki sağlık çalışanlarına 1 Ağustos tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 ay ek ödeme yapılmasına ilişkin karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Ek ödemenin kapsam ve tutarını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın belirleyeceği belirtilirken, ödemenin mesai içi tavan ek ödeme tutarını geçmeyeceği aktarıldı. Görev sırasında veya görevinden dolayı bulaşıcı ve salgın hastalığa yakalanan sağlık personelinin çalışmadığı günler mesai içi sayılacak.
Sakarya’da ırkçı saldırıya uğrayan Kürt işçilerin jandarma ifadelerinin ardından açıklama yapan Mardin Barosu, savcılığın mağdurların ifadesini tanık sıfatıyla almak istediğini belirtti. Karakola girişine izin verilmediğini ifade eden Mardin Barosu başkanı İsmail Elik: “Bu açıkça hukuka aykırıdır. Avukatlarımızın ve baromuzun itirazı üzerine hepsinin mağdur sıfatı ile ifadelerine başvurulmuş ve ifadeleri tamamlanmıştır” İşçiler ifadelerinde saldırganların: “Kimdir o beni jandarma ile tehdit eden. Sizi yakarım. Burası benim memleketim, burası Mardin’e benzemez. Siz burayı Mardin mi sandınız. Jandarma arkamdadır” diye tehdit edildiklerini belirtti.
Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi olan Heybeliada Senatoryumu arazisi Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi. Araziye “İslami Eğitim Merkezi” kurulacağı belirtiliyor.
Covid-19 pandemisinde AKP ayrıcılıkları devam ediyor. AKP Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman’ın oğlunun nikah töreni, Covid-19 salgınına yönelik tedbirlerin ihlal edildi. Yine AKP Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın oğlu Batuhan Elitaş, tedavi gördüğü Kayseri Şehir Hastanesi İntaniye Servisinden Coronavirus tedavisi için ambulans uçakla Ankara Şehir Hastanesine nakledildi. Yoğun bakımlarda yer bulmak için acil servislerde solunum cihazlı hastalar bekletilirken milletvekili yakını olmaya bağlı bu imtiyazlar tepki çekti.
Van’da, F.Ö. adlı kadın adliye binasındaki kontrol noktasında yapılan arama sırasında çantasında sarı, kırmızı ve yeşil tülbent bulunduğu için 24 saat gözaltında tutuldu. F.Ö., “örgüt propagandası” suçlamasıyla ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Kızılay’a ait kavurmaların AKP’li kardeşlere ait otele gönderildiğini ortaya çıkaran gazeteci Sinan Aygül, ölümle tehdit edildiğini paylaştı.
Sakarya’da ırkçı saldırıya uğrayan ailenin yaşadığı köye giriş jandarma tarafından Covid-19 bahane gösterilerek yasaklandı. Gazeteciler köye giremedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, “Adalet Bakanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı”yla ilgili açıklama yaptı. Ankara’da Covid-19 vakalarının diğer bölgelere göre çok yoğun seyrettiğine belirten Gökçen, “Ankaralı vatandaşların tedirginliğinin yanında bu durum, çeşitli illerden Ankara’ya toplanacak ve bugün Adalet Bakanlığı’nın uyguladığı görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına girecek olan personeli de korkutuyor” ifadelerini kullandı.
TRT’nin Ankara yerleşkesinde kalabalık çalışma ortamları nedeniyle en az 12 kişinin koronavirüse yakalandığı iddia edildi. TRT Genel Müdürü İbrahim Eren ise çalışanlara gözdağı mesajı attı.
ABD’nin Maine eyaletinde kapalı mekanda yapılan bir düğün nedeniyle 147 kişi Covid-19’a yakalandı. Virüs bulaşanlardan 3’ü öldü. 7 Ağustos’ta kapalı mekanda yapılan bir düğüne katılan kişilerin bir hapishane ve bakımevinde salgına yol açtı. Vakaların 56’sının düğünün davetlileri ya da bu kişilerin temas ettiği kişiler, 72’sinin ise düğüne katılan bir davetlinin çalıştığı hapishanedeki kişiler olduğu açıklandı. Yine düğüne katılan bir kişinin aile üyesinin çalıştığı bir yaşlı bakımevindeki 19 vakanın da bu düğün ile bağlantılı olduğu sonucuna ulaşıldı.
Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanı, ilk kez Kürtçe’ye(Kurmancî) çevrildi.

MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROL SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI

Dünya genelinde toplam vaka sayısı 27 milyonu da geçti.
Küresel olarak yeni vaka sayısı hafta sonu alışılmış düşmeye rağmen 269 binin üzerinde idi… Hindistan tırmanış tüm hızıyal devam ediyor. Son 24 saatte Hindistan’da yeni vaka sayısı 90 binin üzerine çıktı. ABD (42 bin), Brezilya (31.2 bin), Arjantin (9.9 bin), Fransa (8.6 bin), Kolombiya (8.4 bin), Peru (6.9 bin), Meksika (6.2 bin) ve Rusya (5.2 bin) yeni vaka sayısı yüksek hızda devam etti.
İspanya Sağlık Bakanlığı, dün 488 bin 513 olarak açıkladığı toplam vaka sayısını bugün 10 bin 476 artışla 498 bin 989 olarak güncellendi.
Resmi istatistiklere göre Türkiye’de salgın ciddiyetini artırıyor. Son 24 saatte Türkiye’de yeni vaka sayısı 1,653’e, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı 56’ya yükseldi. Aktif hasta sayısı (20 bin 883) ve ağır hasta sayısında (1,091) artış devam etti. Test sayısı 100 binin altına düştü.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: “Salgın nedeniyle ülke genelinde farklılıklar olsa da hastanelerimizin yükü artıyor. Yitirmekten korktuğumuz ağır hasta sayılarımız da yükselişe geçmiş durumda.”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, hastanelerde günlük tedavi gören kişi sayısının 700 ile 750 arasında değiştiğini, 150 kişinin yoğun bakımlarda tedavi gördüğünü ve evde karantina altında bulunanların sayısının 20 bin olduğunu açıkladı. Kente günlük olarak yaşamını yitiren hasta sayısının 10 ile 15 arasında değiştiğini kaydeden Güldiken, “Covid-19 tedavisi görüp yaşamını yitirenler var. Covid-19 tedavisini özellikle söylüyorum. Çünkü tedavi görüp de, PCR testi pozitif çıkmayıp, yaşamını yitirenler var. Bunların ölüm nedeni Covid-19 olarak kayda geçilmiyor. Buna örnek verilmek gerekirse geçtiğimiz hafta Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Covid-19 tedavisi görüp, yaşamını yitiren 15 kişiden sadece 4’ünün ölüm nedeni Covid-19 yazılmıştı. Diğerlerinin KOAH, zatürre ve kronik hastalıklara bağlı ölüm diye yazılmıştı.’’ diye ölüm sayısına açıklık getirdi.
Üretilen maskelerin yüzde 99’u standartların altında!!! Tüketici Hakları Derneği Antep Şube Başkanı Bülent Yılmaz maskeler ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu: “Tıbbi yüz maskelerinin belirli özellikler taşıması gerekiyor. Bu maskeler pandemi dönemlerinde enfeksiyon ve yayılma riskini azaltmak için kullanılır. Maskelerde bakteri vilitrasyonu, hava geçirgenliği, sıçrama geçirgenliğinin hepsinin analiz edilmesi gerekiyor. Testleri yaparak gerekli belgelerin alınması lazım. Maskeler üç katlı olmak zorunda. Hepimiz bunu biliyoruz ama üç katlı olması yetmiyor. Çünkü her katta aydı bir malzeme kullanılması lazım. Birinci ve üçüncü katta farklı orta katta esas koruyuculuğu sağlayan farklı kumaş kullanılması gerekiyor. Birinci ve üçüncü katta kullanılan kumaşın kilogramıyla orta katmanda kullanılan kumaşın fiyatı farklı olduğu için kilosu uygun olan ve koruyucu özelliği olmayan kumaşı kullanıyorlar. Standartlara uymayan maske 10 kuruş, standartlara uygun olan ise 30 kuruş o nedenle daha uygun üretim yapılıyor.”
Sağlık Bakanlığı evde izolasyon süresini güncellerken, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) testi pozitif vakalarda PCR alındığı günden itibaren, olası vakalarda ise semptom başlangıcından itibaren 10. günün sonunda izolasyonun sonlandırılacağını ve işe dönülebileceğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı Perşembe günü Covid-19 Rehberindeki Temaslı Takibi, Salgın Yönetimi, Evde Hasta İzlemi ve Filyasyon bölümünün “Covid-19 hastalarında izolasyonun sonlandırılması” kısmında değişiklik yaptı.
Sağlık Bakanlığı, vakaların izolasyonlarının sonlandırılması ve işe başlamasıyla ilgili süreçlere ilişkin yeni düzenleme yaptı. Buna göre, testi pozitif olan ve izolasyon süreleri sonlandırılan kişilerin, PCR testine bakılmaksızın işlerine dönebilecek.
Dr. Kayıhan Pala: ”Modellemeler gösteriyor ki, böyle giderse Eylül sonundan itibaren okulların açılması ve mevsimsel gribin de başlamasıyla salgın daha da ağırlaşacak. …Kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin çalışma ortamında bir düzenleme yapmazsanız bu sorunu çözemezsiniz çünkü bulaşıcı hastalıkla mücadelenin temel kriterleri bellidir. Hastalığın yayılmasını önlemek istiyorsanız, enfeksiyon zincirini kırmanız gerekir. Hastalığın ciddiyetini anlayıp önce merkezi hükümetin sonra yerel yönetimlerin çok ciddi önlemler alması, yurttaşın da kendi sorumluluğuyla bu önlemlere uyarak katkıda bulunması gerekir. Eğer bunları yapamazsak Eylül ayının sonundan itibaren hem okulların açılması hem de mevsimsel grip gibi sorunların bu sürece eklenmesi ile maalesef pandeminin yükü daha ağır bir şekilde karşımıza gelebilir. Biz soruna şimdi önlem alamazsak 18 milyon öğrenciyle birlikte, veli, öğretmen ve servisleri de düşündüğümüz zaman 21 Eylül’den itibaren çok daha ciddi toplumsal hareketlilik karşımıza çıkar.”
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, “Yaz modunda devam edersek, kış dönemini 2’nci dalga değil de tsunami olarak görürüz” dedi.
KKTC Sağlık Bakanlığı, 7 Eylül ile 20 Eylül tarihleri arasında adaya gelecek tüm yolcular için 7 gün karantina uygulanması kararını aldı.
Yeni vaka sayısının halen 2-3 bin aralığında seyrettiği İran’da okullar, düzenlenen törenle açıldı. İran Milli Eğitim Bakanlığı sağlık protokollerine bağlı kalarak okulların açılması ve korona virüsü risk seviyesine göre bazı okullarda eğitimin uzaktan yapılacağı planlandı.

TOPLUMSAL MÜCADELE-SAĞLIK MUHALEFETİ

Diyarbakır için açıklanan korona virüsü vaka sayılarındaki artışı değerlendiren SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken: “Sürecin başından bu yana TTB, SES’in emek meslek örgütlerinin açıkladıkları raporlar vardı. Bu verileri paylaştıkça Bakanlık da gerçek olmasa bile bir önceki rakamlara göre bir tık daha fazla söylemeye başladı. Bu da gerçeği her yerde söylemenin gereğini bir kez daha bize gösterdi.” Kentteki kimi özel hastanelerin Covid-19’dan ölenlerin verilerini sisteme girmediğinin ortaya çıkması üzerine, “Belli ki bu önceden tasarlanmış bir şeydi. ‘Bu bilgileri girmeyeceksiniz’ denilmiş. PCR testi pozitif çıkanları girmeyeceksiniz denilmiş. Sonra kendilerini ABD, Almanya ile kıyaslıyorlar. Sağlık sistemini beğenmediğimiz ABD’nin sağlık sisteminde bile Covid-19 bulgusu olan testi pozitif çıkmamış ama bulgular Covid-19’da benzeyen her türlü ölümü Covid-19 yazdılar. O yüzden orada vaka sayısı gerçeğe daha yakın. O yüzden Türkiye’de vaka sayısı gerçeğe daha uzak”

TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman: “Covid 19 salgınıyla ilgili önerilerimizi, uygulamalardaki eksiklikleri bakanımıza iletme fırsatı bulduk. Odalardan gelen bilgilerin yanı sıra, Ankara, Çankırı, Erzurum, Rize, Malatya Valileri, Adıyaman, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanları tarafından açıklanan rakamların, bakanlığın açıkladığı rakamlarla uyumlu olmadığını gözlemledik. Sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğine vurgu yaptık. Mücadelenin şeffaf yürütülmediğini, düğünlerin, eğlencelerin serbest bırakılmasının, AVM’lerin, kafe ve restoranların zamansız açılmasının, salgının yayılmasında büyük rolü olduğunu söyledik. Salgın, Türkiye sathına yayıldı. Artık kontrolü kaybettik. Sağlık Bakanı, 1 Haziran’daki açılımla ilgili, ‘Çok hızlı normalleşmeye geçtik. Kademeli yapmamız gerekirdi’ itirafında bulundu.Bilim kurulunun tavsiye kararı verdiğini, dediklerinin yapılmadığını açık açık söylediler. Buradan da anlaşılıyor ki, pandemiyle mücadele, halk sağlığı gözetilmeksizin alınan kararlarla, ekonomik unsurların öne çıkarılması sonucu sekteye uğramıştır.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın salgından etkilenerek görev yapamayan aile hekimleri ile aile sağlığı çalışanlarının maaşlarından artık kesinti yapılmayacağı ve Covid-19 hasta takibine göre 3 ay süreyle aile hekimlerine ek ödeme verileceği yönünde açıklama yapması üzerine, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu’u tepki gösterdi. AHEF: “Sanki hakkımız olmayanı biz talep ediyormuşçasına kamuoyunda yanlış algıya neden olan açıklama ‘sağlıkta şiddet’ olaylarını tetikler niteliktedir. Buna dur demelisiniz. Orantısız ödemeye layık bulduğunuz aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına yapılan bu adaletsiz ödemeyi reddediyor, meslek onurumuza sadakayla muamele edemeyeceğinizi deklare ediyoruz. Kabul etmiyoruz! Beş bin aile hekimi, aile sağlığı çalışanı bu salgın hastalığın pençesine düşmüş şehitler verilmeye devam ediliyorken, Covid-19 olduğu için maaşı kesilen hekimlerden bir özür bile dilenmezken, iş güvenliği hiçbir şekilde sağlanmazken, memleketin tüm kanallarından koro halinde ‘aile hekimine bu parayı verdik!’ haberleri; ettiğimiz yemini, meslek onurumuzu, güvenimizi zedelemektedir. Bu onur kırıcı yaklaşımı kabul etmedik, etmeyeceğiz.”
HDP Emek Komisyonu’ndan sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse: “AKP-MHP ittifakının linç kültürünü yaratan ve derinleştiren zehirli söylemi ve politikaları neticesinde linç kültürü her geçen gün daha da artmaktadır. Daha önce o kadar çok linç saldırısı yaşandı ki mevsimlik tarım işçilerine, bunları saymaya zamanımız yetmez. İktidarın yarattığı siyasal ve sosyal linç ortamı sebebiyle Türkiye her geçen gün daha büyük bir siyasal ve sosyal kriz girdabına sürüklenmektedir. Sürekli topun ağzında olanlar, sürekli aşağılanan ve horlananlar Kürt emekçilerdir, aynı zamanda göçmen emekçilerdir. Sürekli aşağılanma, horlanma ve saldırılar ile yüz yüzeler. Fakat durum bunun ötesine de geçmiştir” “Bu saldırıda genç, kuvvetli bir erkeğin, çocuklu bir genç kadına attığı tokat aslında toplumun geldiği noktayı çok net ve berrak bir biçimde göstermektedir. Artık herkes herkese şiddet uygulayabilir; çünkü bu kültürle beslenen kuşaklar, bunu çok doğal ve olağan gibi karşılamaktadır. Onun için şu anda linç kültürü, saldırı, küfür ve hakaret hepimizin omuz başındadır, şu anda bunu mevsimlik ve Kürt işçiler yaşayabilir; ama sınıfın tamamı da yaşayacak ki yaşamaya da başladı.”

YENİ YAŞAM İNŞASI

Diyarbakır’da bir komün deneyimi.

Bişar İçli’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ndeki on yıllık memuriyet hayatı, belediyeye kayyım atanınca son buldu. Zeki Kanay üniversitede 23 yıl akademisyen olarak çalıştı ancak Barış Bildirisi’ne imza atınca öğrencilerinden koparıldı. İşsiz kalan İçli ve Kanay, iş tekliflerini de reddederek, hayalini kurdukları komün hayatını ve doğayı tercih ettiler. https://www.gazeteduvar.com.tr/turkiye/2020/09/06/diyarbakirda-bir-komun-deneyimi/

JİN

Kadınların Gündemi- Evrim Kepenek

2020’nin ilk sekiz ayında erkekler en az 181 çocuğu istismar etti.

Okullar, Kuran kursları, cemaatler, parklar, okul servisleri, Türkiye’deki çocuklar için güvenli değil. İstismar suçlarını işleyen erkeklerin büyük çoğunluğunda “Askeri de, polisi de, yargıyı da bir şekilde hallederiz” zihniyeti var. Suçları açığa çıksa da bir şekilde korunacaklarını ya da “ucuz yırtacakları”nı düşünüyorlar. Neden düşünmesinler? Mahkeme kararları oratadayken hem de.. Ya bir hafta tutuklu kalıp çıkıyorlar ya da “bir kravat takıp” iyi hal indirimi alıyorlar. http://bianet.org/bianet/erkek-siddeti/230340-erkekler-181-cocugu-istismar-etti?bia_source=twitter&utm_source=dlvr.it&utm_medium=twitter

Akademide cinsiyetçilik ve kesişen tecrübeler-Pınar Eldemir

Akademi ve üniversiteler toplumun küçültülmüş hâli gibi ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet başta olmak üzere pek çok şiddet biçimini bu kurumlarda görebiliyoruz. Hiçbir zaman bitmeyen bir kavga ve bölünme alanı gibi akademi. Yaş, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, aile yapısı, kurum kültürü ve bunun gibi pek çok etken akademide kadın olma tecrübesini etkiliyor. https://www.catlakzemin.com/akademide-cinsiyetcilik-ve-kesisen-tecrubeler/

SİYASAL SAĞLIK – EKOLOJİK SAĞLIK

Göçmen Dayanışma Derneğinde Sosyal Hizmet Koordinatörü Özgür Aktükün-Sağlığa erişim herkes için güvenceye alınmalı.

Kanser hastası olup ilaçlarını alamayan, istenen parayı bulamadığı için karnındaki ölü bebeği çıkartılmayan, ameliyat için kendisinden 5 bin dolar istenen, sınır dışı edilirim korkusuyla hastaneye gidemeyenler. Bunlar sağlık hizmetlerine erişemeyen mülteci ve göçmenlerden bazıları. Yıllardır devam eden özelleştirmeler ve sağlık hizmetlerinin piyasaya açılması ile çok sayıda emekçinin benzer sorunları yaşadığı söylenebilir. Bununla birlikte yoksul göçmen ve mültecilerin sağlık sistemine erişiminde, vatandaşlık hukuku bağlamında ek sorunlar da gündeme geliyor. Sağlık bir “insan hakkı” olarak tanımlanmasına rağmen fiilen ve bazı durumlarda hukuken “vatandaşlık” ile sınırlı. https://www.evrensel.net/haber/413304/gdd-sosyal-hizmet-koordinatoru-aktukun-sagliga-erisim-herkes-icin-guvenceye-alinmali

Şırnak’taki Cudi Dağı bölgesinde bulunan Gundikê Remo (Anılmış) ve Gundikê Spîndarûk (Kavalı) köyleri kırsalında çıkan yangın halen sürüyor. Gittikçe yayılan ve kent merkezinden görülen yangına herhangi bir müdahalede bulunulmuyor. Çıkış nedeni bilinmeyen yangına müdahale etmek isteyen köylülere de “güvenlik” gerekçesiyle izin verilmiyor.

GÖRÜŞLER

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yeni hastane “müjdesini” değerlendiren TTB Merkez Konsey üyesi Halis Yerlikaya: “Sadece bir hastane değil, siz bin yataklı birçok hastane de açsanız sonuç itibariyle olayın sebebine yönelik herhangi bir yaklaşımda bulunulmadığı taktirde sonuçlarıyla uğraşmak durumunda kalırsınız. Hastalığın toplum içindeki bulaş zincirini kırmaya yönelik herhangi bir yaklaşımda bulanmadığınız zaman çok sayıda hasta olacaktır. Şu anda da hem bölgede hem Diyarbakır’da gördüğümüz üzere hastalarla sadece hastanelerde baş edilmesi mümkün değildir. Hastane kurmak sonuçlarla uğraşmaktır. Hiçbir şekilde çözüm getirmeyeceğini biliyoruz. Olayın bir diğer boyutu ise, hastanelerde çalışacak olan sağlık emekçilerinin sorunlarının görmezden gelerek, onların çalışma koşulları önemsenmeden, özlük hakların yönelik gerekli çalışmalar yapılmadan fiziki hastanelerin açılmış olması. Oraya tabela asılması bir çözümü getirmeyecektir” “Algılar üzerinden yapılan değerlendirmeler, ekonomik kaygıların ön planda tutulması, gerçek rakamların gizlenerek sürecin bir bütün olarak başarı hikayesi etrafında sürdürülmesi pandemiye karşı başarıyı getirmiyor. Filyasyon çalışmalarına ağırlık verilmesi, hasta olan kişilerin izole edilmesi, temaslıların karantinaya alınması, yaygın test yapılması, farklı toplumsal kesimlerin sürece dahil edilmesi, toplumun katılımının sağlanması, tabip odalarının, meslek örgütlerinin, bilim insanlarının görüşlerinin dikkate alınması, ‘biz yaptık oldu’ şeklindeki politikalarla değil de daha bilimsel verilerle bütünlüklü bir yaklaşım sergilenmesi başarıya ulaşmamızı sağlar. Çalışma koşulları çok zor. 24 saate varan nöbet tutan arkadaşlarımız var. Az sayıda sağlık çalışanıyla çok büyük bir iş yükünü omuzlamış durumdayız. Yeni hastanelerin açılmasıyla var olan sağlık çalışanlarının sayısının artmayacağını da biliyoruz. Dolayısıyla başta KHK’liler olmak üzere atanamayan hekim arkadaşlarımız, bu süreçlerde görevden alınmış tüm arkadaşlarımız bir an önce göreve alınması ve yeniden işe döndürülmesi gerekiyor. Bütün bunları birlikte değerlendirdiğimizde de fiziki olarak hastaneler kurmakla sağlık sorunlarının çözülmeyeceğini biliyoruz. Sürecin sadece hastanelerde karşılanması stratejisi salgına karşı başarıyı getirmeyecektir.”

EKLER

Salgınla Flört Edilmez-Ahmet Saltık

Türkiye’de alınan sıkı önlemlerle nisanın 2. yarısında salgın eğrisi aşağıya inmeye başladı. “Her salgının bir çan eğrisi çizeceğini” muştulayan kimi uzmanlar oldu ne yazık ki, gevşemeye başladık. 11 Mayıs’ta kapitalizmin tapınakları avm’leri açtık. Adına “yeni normal” dedik alaturka bir yaratıcılıkla. Ancak halkımız da iktidarımız da “yeni normal”i kendince yorumladı, normalleşiyorduk artık üstelik normalimiz de “yeni” idi artık ne güzel. https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/salginla-flort-edilmez-6024542/

Yeni vaka ve günlük can kaybında mayıs ayına yeniden döndük. Türkiye’nin korona virüs salgını nedeniyle alınan önlemlerin neredeyse tamamını Haziran ayı içerisinde kaldırılırken, son dönemde açıklanan resmi veriler, yeni vaka, can kaybı ve ağır hasta hasta sayılarında yükseliş olduğuna işaret ediyor. Vaka ve can kaybındaki günlük artış, Eylül başı itibarıyla Mayıs ortasından bu yana en yüksek düzeyine ulaştı. https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-54025252