KORONA GÜNLÜĞÜ 29 NİSAN 2021
Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!
Sosyal cinayete dönüşen pandemi ölümlerine karşı öfke büyüyor. Yanlış sağlık politikaları ve salgın mücadelesine karşı yaşam hakkını savunmak için demokrasi güçleri harekete geçiyor.
***
Aşı nerede? Dün en çok dile getirilen söz bu oldu. Yılan hikayesine dönen, Bakan Koca’nın verdiği hiç bir tarihin ne yazık ki gerçekleşmediği trajik bir hikaye oldu aşı. Hem Türkiye hem de benzer konumdaki çok sayıda ülke ve yoksul halklar aşıya erişemiyor. Aşı çalışmalarının küresel düzeyde patronluğunu yapan Bill Gates gerçek yüzünü gösterdi, aşıdan patent hakkı devam etmeli! Aşıya erişim için küresel dayanışmayı sermayenin yapamayacağı gözler önüne serildi. Tıpkı aşının patentlenmesine sessiz kalan, dahası aşı üzerinden kar devşirmeyi önüne koyan Şahin ve Türeci çifti bilim insanları gibi. Sermaye yanlısı, ulusalcı, faşist anlayışlarla küresel dayanışma mümkün değil! Küba gibi enternasyonalist dayanışma kültürü olan sosyalist, demokratlar ülkeler, topluluklar, direniş örgütleri, bireyler bu acil talebi dünyanın her köşesinde örgütlemeye başladılar. Şimdi sıra talebi değil aşıyı üretmenin yollarını bulmak olsa gerek!
***
Dünya Sağlık Örgütü, Hindistan’ın sağlık sistemini çökme noktasına getiren “Hint varyantının” en az 21 ülkede tespit edildiğini açıkladı. İlk kez Hindistan’da ortaya çıkan çifte mutasyona uğramış “B.1.617 varyantı” ülkede günlük vaka sayısının rekor seviyelere yükseltti.
İstanbul’da 5 kişide Hindistan varyantı saptandı. Türkiye’de bu varyant ilk kez görüldü ve vakalar izolasyon altında takip edildiği belirtildi. DSÖ modellemelerine göre Hint varyantı olarak adlandırılan ‘B.1.617’, Hindistan’da dolaşan diğer varyantlardan daha yüksek bir büyüme oranına sahip ve daha bulaşıcı. İlk olarak ekim ayında tespit edilen çifte mutasyona uğramış varyant, daha önceki Britanya, Brezilya ve Güney Afrika varyantlarından tamamen farklı değil. Yine de bazı uzmanlar Hint varyantının dünyaya yayılmaya devam edecek bir tür ‘süper mutasyon’a dönüşmesinden ürküyor.
***
Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 150 milyon eşiğini de aştı, 150 milyon 214 bine dayandı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 milyon 163 bin 521 kişiye yükseldi.
Haftanın ikinci günü yeni vaka sayısında tahmin edilen yükselme gerçekleşti. Son 24 saatte 887 bin 204 kişiye Covid-19 tanısı kondu, 15 bin 307 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Günlük vaka bildiriminde Hindistan açık ara fark ile zirvedeki yerini koruyor. Hindistan ile birlikte Brezilya, ABD ve Türkiye ilk dördü paylaşmaya devam ediyor. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Hindistan (379.5 bin), Brezilya (77.3 bin), ABD (56.6 bin), Türkiye (40.4 bin), Fransa (31.5 bin), Almanya (24.7 bin), Arjantin (23.7 bin), İran (21.7 bin), Kolombiya (19.7 bin) ve İtalya (13.4 bin).
Ölümlerdeki artış kaygıları artırıyor. Hindistan 3 bin 647 ve Brezilya 3 bin 19 ölüm bildirimi ile ilk sırada yer alırken bu ülkeleri ABD (954 ölüm), Polanya (636 ölüm), Kolombiya (490 ölüm), Ukrayna (441 ölüm), İran (434 ölüm) ve Meksika (434 ölüm) izliyor.
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 06.00) alıyoruz.
***
Türkiye’de hala kontrol altına alınabilmiş değil. Yeni vaka, ağır hasta, aktif hasta ve can kaybı oldukça yüksek hızda seyrediyor. Son 24 saate yeni vaka sayısı 40 bin 444 yükselirken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetdenlerin sayısı 341 kişi oldu. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 2,728 kişi. Toplam vaka sayısı 4 milyon 751 binin üzerine çıkarken toplam can kaybı 39 bin 398 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 283 binin üzerine çıktı. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz. Worldmeters’a göre Türkiye’de 500 binin altına inmiş olsa da aktif hasta sayısı oldukça yüksek seyrediyor. Dün aktif hasta sayısı 499 bin 167 kişiye gerilemesine karşın, hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatmak isteriz. Aktif hasta sayısındaki dizginlenemeyen bu yükseliş, bulaş tehdidinin daha da artacağını gösteriyor. Ağır hasta sayımız ise hala 3 bin 558 kişi, oldukça yüksek seyrediyor. Aktif vakanın yükselmesi ile %0.6’ya kadar düşen ağır hasta oranının oldukça yüksek düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin daha da artacağı uyarısı ısrarla vurguluyoruz. Resmi istatistiklerde yer alan günlük ölüm ve ağır hasta sayılarına göre salgının yüksek hızda devam ettiği açıkça görülüyor.
***
Salgında geçen haftaya göre 100 bin nüfusa karşılık gelen haftalık vaka sayısı en çok artan iller; Zonguldak, Gümüşhane, Kırşehir, Ağrı ve Giresun. En çok azalan illerse Yalova, Kastamonu, Çanakkale, Samsun ve Yozgat oldu.
***
DİSK-AR: ‘Tam kapanma yok, milyonlar çalışmaya devam edecek’ raporuna göre; Tam kapanma çalışanların ezici çoğunluğu için geçerli değil. 26,8 milyonluk istihdamın yaklaşık yüzde 61’i (16,4 milyon) kapanmadan muaf sektörlerde çalışıyor. İstihdamın yaklaşık yüzde 22’si (6 milyon) ise kapanmadan kısmen muaf sektörlerde. 22 milyon çalışan işçin tam kapanma yok, bu işçileri aileleri ile birlikte düşündüğümüzde toplumsal korunmadan yararlanma şansı olmayan bir halk gerçekliği ile karşı karşıya kalıyoruz.
***
Sağlık Bakanlığı Koronavirus Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, özellikle ‘kısmi kapanma’ sürecinde, son dönemde marketlerin sosyal amaçlı kullanılmaya başlandığını söyledi. Akın, “Pazar günü Ankara’da süpermarkete girdim. Baktım, insanlar içeride kum gibi. Diğer zamanlarda pazar günü o kadar kalabalık olmaz. Belli ki sosyal amaçla dolaşıyorlar” dedi. Akın, ‘Marketler hastalık saçıyor’ demeyelim, bir yeri hedeflemeyelim ama market girişlerinde HES kodu sorgulaması çok önemli” diye konuştu.
***
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın; beş bin rakamı ile salgının kontrolünün zor olduğu görüşünde… Gerekçesini de hesap kitap ile ortaya döktü… Günde beş bin vaka demek, bir haftada toplam 35 bin vakaya ulaşılacağı anlamına gelir. Buna 82,5 milyon vatandaş ile sığınmacı 2,5 milyonu toplayıp ulaştığı 85 milyon rakamına böldü. Rakam 100 binde 4.11 çıktı… Bunun yüksek olduğunu belirtti… Gerekçesini de ABD Hastalık Koruma ve Kontrol Merkezi’nin geliştirdiği modele bağlayıp ekledi: “Buna göre salgın hastalıklarda hedef 100 binde 2 altına düşürülmesi gerekir ki kontrol altına alınabilsin.” Özellikle büyük kentlerde yaşayanların tatili de fırsat bilip, tatil bölgelerine akın etmesi hastalığın oralara da yayılmasını beraberinde getirmeyecek mi sorusuna Akın şu şekilde cevap veriyor: ‘’Türkiye genelinde her yer kırmızı olduğu için bir yerdeki vakaların diğer ili patlatma gibi bir durumu yok… Dolayısıyla geçen yıl İtalya’da yaşandığı gibi, kuzeyi kapatıp, herkesin güneye gitmesine ön ayak olup vakaları patlatma gibi bir gelişme söz konusu değil. Özetle birinin diğerinden iyi yanı yok.’’ Prof. Dr. Akın, kısıtlamanın ciddi şekilde uygulanması halinde en erken Temmuz ayında hedeflenen rakama ulaşılabileceği kanaatinde, ‘’Kapanmadan sonra kimse 1 Mart’ta olduğu gibi ani serbestlik de beklemesin.’’
***
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Kayıhan Pala, İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya varyantlarının Türkiye’de görülmesinin vaka artışını ciddi derecede arttırdığına dikkat çekerek pandemi döneminde yaşanan bu artışı kontrol altına almak için ülke nüfusunun çoğunluğunun aşılanması gerektiğini belirtti. Tam kapanmanın vaka sayılarında azalma sağlayacağına vurgu yapan Prof. Dr. Pala, ölüm sayılarındaki azalmanın da yaklaşık üç hafta sonra görülebileceğini söyledi. Aşının önemini vurgulayan Pala, ‘’Güçlü bir yanıt vermek için nüfusun en az yüzde 70’inin aşılanması gerekiyor. Bu koşullarda, mümkün görünmüyor. O zaman, bir yandan aşılamayı artırırken bir yandan da virüsün insandan insana bulaşını azaltacak olan toplumsal önlemler almak gerekirdi. O önlemleri almakta geciktik. Tam kapanma diye adlandırılan önlemlerin elbette etkisi olacaktır. Ama birkaç açıdan baktığımızda, 43 maddede sıralanan bu istisnalar, bizim istediğimiz kadar toplumsal hareketliliği azaltacak güçte değil” dedi.
Pandeminin insanlar üzerinde psikolojik sorunlara yol açtığını da belirten Prof. Dr. Pala, “Biz, virüsten insanları korurken öte yandan onların beden ve ruh sağlığını da ihmal etmemeliyiz. Çok sayıda insan bir araya gelmeden, açık havada, günlük hava alabilmek, yürüyüş yapabilme serbestisinin de getirilmesi yerinde olacaktır. Yoksa, büyük evlerde yaşayan, gelir durumu çok yüksek aileler dışında, apartman dairelerinde yaşayanlar için hayatın eve sığması mümkün değildir. Özellikle virüsün kapalı ortamlarda daha fazla bulaştığını biliyoruz. O yüzden alınacak olan önlemlerin, kapalı ortamlarda bulaşı engellemeye yönelik alınması gerekir. İş yerleri, toplu taşıma, kamuya açık alanlar burada risk etmenleridir. Bu risk etmenlerine dönük kapanma önlemlerinin daha sıkı alınması, aşılamanın artırılması ve toplumun ihtiyaç duyulan bütün kesimlerine ekonomik destek sağlanması halinde önümüzdeki aylarda Türkiye pandemiye bir yanıt vermiş olabilir” diye konuştu.
***
17 gün sürecek tam kapanma döneminde İstanbul’daki metro seferleri 06.00-21.00 saatleri arasında 15 dakika aralıklarla düzenlenecek.
***
Tam kapanma kararının ardından otobüs biletleri tükendi, firmalar ek seferler koymaya başladı. İstanbul’dan en çok Karadeniz bölgesi ile Güneydoğu Anadolu’ya gidiş için bilet alındığı açıklandı.
***
‘Tam kapama’ uygulaması salgın kontrolünden çok dini ideolojinin yerleştirilmesine hizmete yöneldi. Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “tam kapanma” önlemleri arasına sigara satışının yasaklanmasının da eklenmesini istedi.
***
Nişantaşı Üniversitesi’nde idari personel ücretsiz izne gönderiliyor. Bir çalışan, “Hem tazminat vermeden kurtulmuş hem de diğerlerine daha fazla çalışmaları için korku salmış oluyorlar” diyor.
***
Bartın Vali Yardımcısı Akdaş tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen ve korona olan personele disiplin cezası verileceği belirtilen yazısı, Bartın Valisi Güner tarafından geri çekildi.
***
Türk Hava Yolları (THY), 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasında yolcuların izin belgesi gerekmeksizin yapılan kontrollerde biletlerini ibraz ederek seyahatlerini gerçekleştirebileceklerini açıkladı.
***
15 Mayıs 2021 tarihinden itibaren Hong Kong, Çin, Tayvan, Vietnam, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, Tayland, Güney Kore, İsrail, Japonya, Birleşik Krallık, Letonya, Lüksemburg, Ukrayna, Estonya’dan kara, hava, deniz yolu ile Türkiye’ye gelen kişilerin Türkiye’ye girişlerde PCR testi istenmeyecek.
***
16 bin olası yolcu hareketinin dahil edildiği simülasyonla yapılan araştırmada uçağa binişlerin arkadan öne doğru yapılmasının Covid-19 riskini artırdığı görüldü.
***
Hollanda genelinde yeni tip Covid-19 salgınına karşı alınan bazı kısıtlamalar bugünden itibaren gevşetildi.
***
Filyasyonun önemine dikkat çeken bir açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği, “Etkili filyasyon olmadan salgın kontrol altına alınamaz” değerlendirmesi yaptı. Açıklamada ‘’ Dünyada ilk vaka görüldüğünde ülkeler arası geçişlerde önlem alınıp şüpheli temaslılara karantina uygulansaydı ve Türkiye’de ilk vaka tespit edildiğinde o vakanın izolasyonu yapılsaydı, bugünkü ölüm ve hastalık sayılarını görmeyecektik. Ne yazık ki bunun yerine ilk vakanın gizlendiği, ülkeler arası kontrollerin sağlanmadığı bir salgın başlangıcı yaşadık. Dolayısıyla bugünün geleceği Mart 2020’den belliydi. Kâhin olmaya da gerek yoktu öngörmek için. Türk Tabipleri Birliği olarak sayısız kere uyardık; salgın yönetiminin birinci aşaması aktif sürveyans sisteminin kurulması ve sistematik bir biçimde filyasyon (bilinen hastalarla temaslılarını bulma) uygulanmasıdır’’ denilerek öneriler sıralandı.
https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=9255a6a4-a828-11eb-9be5-2141e2aaad64
***
İstanbul’da bir otel grubunun çalışanlardan örnek almadan sahte Covid-19 testi yaptırdığı iddiası TBMM gündemine getirildi. HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, iddianın detaylarına yer verdi, Sağlık Bakanlığı tarafından test süreçlerinin denetlenip denetlenmediğini sordu. Başaran’ın soru önergesi ile aktardığı iddiaya göre, sahte PCR testi işten atılan bir çalışanın işten atıldıktan sonraki bir gün yapıldığı öne sürülen testin sisteme kaydedilmesi ile ortaya çıktı. Konuyla ilgili suç duyurusunda Marota Turizm dahilinde faaliyet gösterdiği belirtilen Centro Westside by Rotana otelinin çalışanlardan örnek almadan Avrupa Şafak Hastanesi’ne PCR testi numuneleri yollayarak düzenli negatif test sonuçları elde ettiği bu bilgilerin e-nabız sistemine yüklendiği iddia edildi.
https://www.evrensel.net/haber/431778/otel-calisanlarina-sahte-kovid-19-testi-yapildigi-iddiasi-meclis-gundemine-getirildi
***
Uzman Psikolojik Danışman Seyhan Sevinçler, “Hepimizin üzerinde bir yılın yıpranmışlığı var” diyerek özetliyor bu durumu. Sevinçler’e göre, son bir yılda kimilerinin koronavirüs yüzünden hastalığa yakalanması, kimilerinin yakınlarını kaybetmesi, ekonomik ve sosyal açıdan yaşanan hırpalanmışlıklar yüzünden insanların psikolojisinde bir tükenmişlik hali var. Bunun yanı sıra uzmanlara göre, tam kapanmanın yaratacağı ekonomik zorluk, baharın gelmesine rağmen sokağa çıkmanın engellenmesi ve yasakların uygulanmasında adil davranılmaması da insanların tahammülünün azalmasına yol açtı.
***
Kapanma ve alkol yasağı tartışmaları ülke ekonomisi ile ilgili çarpıcı gerçeklerle yüzleşmeye başladık. Koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanacak olan 18 günlük tam kapanma sürecinde otoyollar, köprüler ve havalimanları büyük oranda kullanılmayacak. Bu 18 günlük süreç boyunca kullanılmayacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne 8 milyon 602 bin 200 dolar, Osmangazi Köprüsü için ise 29 milyon 736 bin dolar tutarında garanti ödemesi yapılacak. Bir çarpıcı bilgi de alkollü içeceklerden elde edilen gelir oldu. Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl “17 günlük yasaktaki kayıp 800 milyonu bulabilir. Bu para ihtiyaç sahiplerine verilebilirdi” dedi.
AŞI TARTIŞMALARI
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Türkiye’de uygulanan BioNTech aşısında ikinci doz randevuları ertelendi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Türkiye, Sputnik V aşısından 6 ay içinde 50 milyon doz almak üzere anlaşmayı imzaladı. İlk sevkiyat mayıs ayı içinde gerçekleşecektir. Ayrıca bu aşının ülkemizde üretilmesi için de teknoloji transferi yapılacaktır.” dedi. Bakan Koca, ‘’Aşı tedariki önümüzdeki 2 ay için güçleşiyor ancak sonrasında aşı bolluğu yaşanması bekleniyor. Aşı üreticisi sayısı her geçen gün artmaktadır. Üretilen aşıların üretim kapasiteleri de artıyor. Haziran ayı ile birlikte Biontech aşısının da teslim alınan miktarı 30 milyon dozu geçmiş olacak. Bugün yaptığımız Bilim Kurulu toplantısında aşıyı geliştiren Prof. Dr. Uğur Şahin hocamızın da görüşünü alarak Biontech aşısının iki dozunun uygulanması arasındaki sürenin 6-8 hafta olarak uygulanmasına karar verilmiştir’’ dedi.
***
Bakan Koca’nın bu açıklamalarından hemen once Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın aşı ile ilgili açıklamalarını tersine kronolojik sırayla paylaştı. Halka sürekli aşı için çağrı yapıldığını, yeni aşı anlaşmalarının duyurulduğunu ancak aşı tedariğinde yaşanan sorunlar nedeniyle vatandaşın aşıya erişemediği anlatıldı:
“26 Nisan 2021, Sinovac sözünde durmadı,
19 Nisan 2021, Sıra 55 yaş üstüne geldi, sırası gelen vatandaşlarımızı aşı olmaya davet ediyorum
13 Nisan 2021, BionTech aşısının Haziranda 30 milyon doz gelecek
01 Nisan 2021, Yerli aşımız en kısa sürede tamamlanacak
31 Nisan 2021, BionTech Nisan ayında 4,5 milyon doz anlaşıldı
11 Mart 2021, Aşı programımız muazzam şekilde yürüyor
11 Mart 2021, Çok yakında 5 yerli aşı adayımızda insan çalışmalarına başlayacak,
11 Mart 2021, Nüfusumuzun 50 milyonluk kısmını sonbahardan önce aşılamak istiyoruz,
25 Mart 2021, Mayıs sonuna kadar 105 milyon aşıya erişeceğiz,
25 Mart 2021, Mayıs sonuna kadar 52,5 milyon kişinin aşısının güvencede olduğu ifade edildi,
17 Şubat 2021, Yerli aşı önümüzdeki sonbaharda elimizde olacak,
17 Şubat 2021, Nisan sonuna kadar 100 milyon doz aşı elimizde olacak
16 Şubat 2021, Aylardır yaşadığımız korku sonunda bir iğne ucu kadar küçülecek,
15 Şubat 2021, Bugün itibariyle günde 500 bin aşı yapıyoruz,
11 Şubat 2021, Bir hafta 10 gün içinde en az 3 aşının Faz 1 çalışmasına başlanacak,
11 Şubat 2021, Nüfusumuzun %3,5 aşılanmış durumdayız, Almanya’da bu oran %3,7
11 Şubat 2021, 17 yerli aşımız var,
11 Şubat 2021, 50 + 50 milyon Sinovac talebimiz vardı, 130 milyona yakın aşının sözleşmesini yaptık,
11 Şubat 2021, Hedefimiz; nüfusumuzun en az %60’ı aşılanacak,
10 Şubat 2021, ülkemiz 15 milyon doz aşıyı temin etti ve toplamda 100 milyondan fazla aşı için anlaşma yapıldı,
21 Ocak 2021, Ocak ayında 20 milyonda sorun yok,
14 Ocak 2021, Salgından kurtulmanın tek yolu aşı,
07 Ocak 2021, Bugün itibariyle 50 milyon doz aşı için kesin anlaşmaya varıldı.
06 Ocak 2021, 3 yerli aşımız insan deneyleri için müracaat etti,
09 Aralık 2020, 50 milyon doz sipariş ettik, yaz mevsimi gelmeden 50 milyon vatandaşımız aşılanmaya başlanacak,
06 Aralık 2020, 50 milyon kişiyi erken dönemde aşılamamız lazım,
06 Aralık 2020, Sinovac’la 50 milyon doz için anlaşma yapıldı,
01 Aralık 2020, Aralık ayında en az 10 milyon muhtemelen 20 milyon doz temin etmiş olacağız, Ocak ayında 20 milyon, Şubat ayında 10 milyon rakamlarını daha da arttırma gayretindeyiz,
01 Aralık 2020, 11 Aralık’tan itibaren yaygın aşılama başlanacak,
25 Aralık 2020, 550 bin Pfizer aşısının yıl sonuna kadar gelecek,
24 Aralık 2020, İlk aşamada 9 milyon kişi aşılanacak,
09 Aralık 2020, Şubat ayı sonuna kadar 50 milyon doz gelecek, Türkiye 2-3 ay içerisinde Dünyanın bir çok ülkesinden daha fazla aşıya sahip olacak,
25 Kasım 2020, Bu yıl bitmeden aşıya kavuşacağımızın ümidi içindeyiz,
21 Kasım 2020, Aralık ayında 10 milyon doz Sinovac aşısı alınacak,
18 Kasım 2020, Aralık ayında 10 milyon için aşı alabileceğiz,
01-31 Eylül 2020, Aralık 5 milyon, Ocak ve Şubat aylarında 10’ar milyon doz Sinovac aşısı alacağız, toplamda 50 milyonluk anlaşma imzaladık.”
***
Almanya’da aşı yaptıranların sayısının giderek artmasıyla aşıda öncelik sırasının kalkması ve aşı olanların normal hayatına dönmesi tartışılıyor. Almanya’da aşı yaptıranların sayısının giderek artmasıyla aşıda öncelik sırasının kalkması ve aşı olanların normal hayatına dönmesi tartışılıyor. Robert Koch Enstitüsü tarafından 27 Nisan’da yayınlanan son verilere göre Almanya genelinde 19,9 milyon insan birinci doz, 6 milyon insan da ikinci doz aşıyı yaptırdı. Böylece toplam aşı yapanların sayısı yaklaşık 26 milyon oldu. İlk dozu yaptıranlar toplam nüfusun yüzde 24’üne denk geliyor. Temmuz başına kadar, yeterli aşının olması durumunda ülke nüfusunun yüzde 60’ından fazlasının ilk dozu yapması hedefleniyor
***
BioNTech’in CEO’su Şahin, “En geç ağustos ayında Avrupa’da sürü bağışıklığı sağlanacak” dedi. Şahin, ilk dozun ardından 9 ila 12 ay arasında takviye bir üçüncü doza ihtiyaç duyulabileceğini aktardı.
***
“Aşı konusunda ‘dünyanın eczanesi’ olan Hindistan hastalanırsa, dünya hastalanır” – Fulya Canşen
Başta AB ve Amerika olmak üzere dünya bu sefer daha duyarlı davrandı ve Hindistan’a yardım sözleri yağdı. Hindistan’ın ezeli düşmanı Pakistan bile yardım için kollarını sıvadı. İlk yardım konvoyu bugün İngiltere’den yola çıktı bile. İngiltere’nin yardımı zaruri zira, İsveç İngiliz ortağı AstraZeneca aşısının önemli bir kısmı, sadece AstraZeneca değil, Covishield adı altında Hindistan’da üretiliyor. Dünyanın en büyük aşı üreticisi yine bir Hindistan firması. Özel bir firma olan Hindistan Serum Enstitüsü daha aşının izni çıkmadan milyonlarca doz üretmişti. Hindistan’ın ayrıca 3. faz araştırmalarını sürdürdüğü ama bitirmeden ihraç etmeye başladığı Covaxin adlı kendi aşısı var. Brezilya bundan 20 milyon doz ısmarladı. Hindistan’ın aşılamada küresel çapta rolü çok büyük. Ocak sonundan bu yana Hindistan, Bangladeş, Myanmar, Butan, Sri Lanka, Afganistan ve Moğolistan’a aşı ihraç ediyor. Yoksul ülkelere aşı tedarik etmek için Dünya Sağlık Örgütü’nün kurduğu yardım İnisiyatifi Covax için de Hindistan’ın önemi çok büyük. Ucuz ürettiği için aşıyı Hindistan’dan tedarik eden Covax, tam da Nijerya, Angola, Ruanda, Kenya, Sudan, Kamboçya gibi yoksul ülkelere aşı tedarik etmeye başlamıştı ki, Hindistan kendi aşı ihtiyacını karşılamak için ihracatı durdurdu. Hindistan, İngiltere’ye bile aşı tedarikini dondurdu. Aşı konusunda “Dünyanın eczanesi” unvanını taşıyan Hindistan hastalanırsa, bütün dünya hastalanır dersek abartmış olmayız.
https://t24.com.tr/video/asi-konusunda-dunyanin-eczanesi-olan-hindistan-hastalanirsa-dunya-hastalanir,38377