Korona Günlüğü 25 Şubat 2021

 

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor! İstanbul’da çalışan plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı Dr. Eşsiz Çınaroğlu COVID-19 sebebiyle hayatını kaybetti.

***

TTB, AK Parti kongreleri ve AK Partili yetkililerin katıldığı kalabalık cenaze törenlerine tepki gösterdi: “Salgın can almaya devam eder, bulaşıcılığı yüksek mutant virüs suşları yayılırken iktidarın kuralları hiçe sayarak bulaş odağı olacak şekilde il kongreleri ve vatandaşa yasak olan kalabalık cenaze törenleri düzenlemesi, salgınla mücadele ciddiyetine uymamaktadır. Virüs bulaşacağı kişileri siyasi düşüncelerine göre mi seçmektedir? Siyasilerin cenazelerinde bulaşmayan virüs, vatandaşların cenazesinde mi bulaşıyor?”

Salgına rağmen AKP İstanbul İl Kongresi de ‘lebaleb’ dolduruldu.

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Muhammed Emin Saraç’ın hafta sonu sokağa çıkma yasağı sırasında düzenlenen, çok sayıda insanın katıldığı cenaze töreninde çekilen ve sosyal medyada tepki çeken görüntüler için de “O görüntü için özür dilerim. Cenazelerde sosyal mesafenin kalkacağını öngörmedim. Öngörmem gerekiyor muydu? Evet gerekiyordu. Bu benim kusurum” dedi.

***

DSÖ’den yapılan açıklamada, Covid-19 salgınının dünya genelinde düşüşte olduğu, ancak koronavirüsün yeni mutasyonlarının daha fazla ülkede yayılmaya başladığı belirtildi. Açıklamada, “Dünya genelinde bildirilen yeni vaka sayısı art arda altıncı hafta düşmeye devam ediyor. Geçen hafta 2.4 milyon olarak kayıtlara geçen yeni vaka sayısı bir önceki haftaya göre yüzde 11 düşüş gösterdi. Aynı şekilde hastalıktan ölenlerin sayısı da son üç hafta boyunca düşmeye devam etti. Geçen hafta 66 bin olan ölü sayısı bir önceki haftaya göre yüzde 20 azaldı” denildi.  Açıklamaya göre, 15-21 Şubat tarihleri arasında dünya genelinde 2 milyon 457 bin 26 yeni vaka kaydedilirken, hastalıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 66 bin 359 oldu.  Ancak, dünyanın farklı ülkelerinde virüsün yeni mutasyonları ortaya çıkmaya ve yayılmaya devam ediyor. Şu ana kadar virüsün ‘İngiliz varyantı’ 101 ülkede (önceki haftaya göre 7 fazla), ‘Güney Afrika’ varyantı 51 ülkede (5 fazla), ‘Brezilya varyantı’ 29 ülkede (8 fazla) tespit edildi.

***

Alman bilim insanları, İngiltere’de ortaya çıkan mutant virüsün daha fazla ölüm riski taşıdığını tespit etti. Buna göre, İngiliz mutantı 55 yaşındaki erkekler ve 35 yaşındaki kadınlar için iki misli fazla ölüm riski taşıyor; yaş ilerledikçe bu risk ciddi ölçüde artıyor.

ABD’nin California eyaletinde yeni tip koronavirüsün daha bulaşıcı ve tehlikeli bir türünün tespit edildiği öne sürüldü. California San Francisco Üniversitesinden bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırmada, Covid-19’un daha fazla bulaşıcı ve şiddetli hasta edici yeni bir varyantının bulunduğu belirtildi. Söz konusu araştırma ekibinin, 1 Eylül 2020-29 Ocak 2021’ta eyaletin 44 bölgesinden 2 bin 172 test örneği üzerinde yaptıkları inceleme sonucu Covid-19’un yeni türüne rastladıkları kaydedilen araştırmada, “B.1.427/B.1.429” veya “20C/L452R” adı verilen yeni türün İngiltere ve Güney Amerika’da ilk kez ortaya çıkan Kovid-19 varyantlarından farklı bir mutasyon modeli sergilediğine dikkat çekildi.

***

Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 113 milyonu, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 milyon 507 bini geçti. Bulaş tehdidi olan aktif hasta sayısı 21 milyon 875 bine indi, aktif hasta sayısı düşme eğiliminde olmasına karşın hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatıyoruz.

Dünya genelinde haftanın ikinci günü yeni vaka sayısı 438 bin 399 kişi, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 10 bin 814 kişi olarak bildirildi. Avrupa kıtası 164 bin 395 vaka bildirimi ile pandeminin baskın olduğu kıta konumunda. Günlük vaka bildirimin yüksek olduğu ülkeler şunlar: ABD (75.3 bin), Brezilya (65.4 bin), Fransa (31.5 bin), Hindistan (17.1 bin), İtalya (16.4 bin), Çekya  (15.7 bin), Polanya (12.1 bin), Rusya (11.7 bin) ve Almanya (10.8 bin).

Ortadoğu’da da pandemi etkisini sürdürüyor. Bu bölgede yeni vaka sayılarının yüksek olduğu ülkeler şunlar: İran (8.3 bin), Irak (4.3 bin), İsrail (4.2 bin), Ürdün (4 bin), Lübnan (3.5 bin), BAE (3.1 bin) ve Filistin (1.4 bin).

***

Türkiye’de ise Covid-19 salgını bir türlü kontrol altına alınamıyor, vaka-ağır hasta-aktif hasta sayısında artış devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 9 bin 561 kişiye yükseldi, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 72 kişi olup, oldukça yüksek olduğuna dikkat çekiyoruz. Toplam vaka sayısı 2 milyon 656 bine yaklaşırken, toplam can kaybı 28 bin 213 kişiye yükseldi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 660 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı yükselerek 124 binin üzerine çıktı. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısında yükseliş dün de devam etti, aktif hasta sayısı 9 bin 616 kişiye yükseldi. Ağır hasta sayımız 1,200 kişi. Halen %1.3 olan ağır hasta oranı dünya ortalamasının (%0.4) üç katından fazla! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunun vurgulamaya devam ediyoruz.

***

Vaka sayısı haritasına göre; oransal olarak en çok vakanın görüldüğü ilk 6 il arasında yer alan Tokat’ta ek tedbirler alındı. İl Hıfzıssıhha Kurulu toplantısından sonra alınan kararlara göre; il genelinde nişan, nikah, düğün gibi toplu etkinlikler 10 gün süre ile durduruldu. Cenazelere katılım 30 kişi ile sınırlı tutulup, taziye evlerine toplu ziyaretler yapılmamasına karar verildi. Özel ve kamuya ait spor salonları ile hayvan pazarları 10 gün süre ile kapatıldı.

***

Sağlık Bakanlığı’nın ikincisini yayınladığı kent bazında haftalık Covid-19 vaka dağılımı listesinde komşularıyla birlikte en üstte yer alan Rize’de Valilik ek tedbirler alındığını açıkladı.  İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu toplantısında, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bankalara girişlerdeki HES kodu uygulaması, cenaze namazlarının vakit namazları öncesine ve sonrasına denk gelmeyecek şekilde yapılması, katılımın en fazla 30 kişiyle sınırlandırılması, cenaze sonrası ev veya başka bir mekanda toplu taziye ve mevlit, hatim gibi etkinliklerin yasak olması uygulamasına hassasiyetle devam edilmesi kararlaştırıldı.

***

Osmaniye’de Covid-19’a yakalananlar, artık karantinanın ilk haftası devlet yurtlarında kalacak.

***

Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Beyendik beldesi, mutant virüs vakası görülmesi üzerine karantinaya alındı. Keşan İlçe Hıfzıssıhha Kurulu, şehre 11 kilometre uzaklıkta bulunan 2 bin 699 nüfuslu Beyendik beldesinde mutasyonlu koronavirüs vakalarının görülmesi üzerine karantina kararı aldı. Beyendik Belediye Başkanı Muhammet Örnek, geçen dönem beldede vaka sayısının sıfıra indiğini ancak son 1 haftada mutasyonlu virüsün görülmesiyle vaka sayısında artış kaydedildiğini ifade etti. Örnek, “Birden vaka sayıları yükseldi. Dün itibariyle 20’ye yakın pozitif vaka, 70’e yakın da temaslı vatandaşımız var. Bu temaslı vatandaşlar da birkaç gün sonra pozitife dönüyor. Vatandaşlarımız kısmı karantina kurallarına şu ana kadar uydu” dedi.

***

15-21 Şubat haftasına ait koronavirüs verilerini açıklayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye çapında nüfusa oranla en düşük vaka sayılarının, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki beş ilde görüldüğünü açıkladı. Türkiye’de geçtiğimiz hafta her 100 bin kişiye göre en düşük vaka sayısı görülen iller 3,21 ile Hakkari, 3,91 ile Şırnak, 8,51 ile Muş, 8,71 ile Batman ve 10,43 ile Iğdır oldu. Bu illerin tümünde geçen yıl 1 Haziran’da başlayan normalleşme takvimi ile birlikte vaka sayılarında artış yaşanmış, bölgedeki hekimler o dönemi “Birinci dalganın zirvesi” olarak tanımlamışlardı. Tabip Odası Başkanlarına göre vaka oranlarının düşmesinde, uygulanan kısıtlamaların, kapatılan sosyal mekanların ve kış mevsimin etkisi yüksek. Bunların yanında yapılan test oranın düşmesi, temaslı bildirimlerinin azalması,  vaka sayılarının açıklanması ve toplumun büyük kısmının hastalık geçirmesi ile doğal olarak toplum bağışıklığının sağlanmasının da etkili olduğu dile getiriliyor.

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-56181794

***

Türkiye pazartesinden itibaren gelecek normalleşme adımlarını bekliyor. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kriterlere uygunluk konusunda üç büyükşehir ‘sınırda’ görünüyor. normalleşme konusunda Ankara üç büyükşehir arasında ilk sırada yer alıyor. Önceki gün yayınlanan son haritaya göre Ankara’da vaka görülme oranı 100 bin kişide 35.39. Yani sınırın hemen üzerinde. Ancak İzmir ve İstanbul’da daha sıkıntılı bir tablo görülüyor. İzmir’de bu oran 100 binde 42.67.

***

Covid-19 vakalarındaki artışı değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan rakamların ‘normalleşme için fazla’ olduğunu belirtti. Bulut, “Şu anda toplumda bağışıklık sağlanan miktar yüzde 1.5’i bulmuyor. İkinci doz uygulanan kişi sayısı ise 1 milyon civarında ve bu kişilerde 2-3 hafta sonra bağışıklık sağlanmış olacak. Bu durum normalleşme için erken” yorumunu yaptı.

***

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, 15-21 Şubat tarihlerini kapsayan her 100 bin nüfusta görülen vakaların yer aldığı haritada ‘düşük riskli’ görülen 5 ilin yanında normalleşmeye yakın diğer illeri de değerlendirdi. İlhan, Ankara ile birlikte Eskişehir, Adana, Mersin, Hatay, Antalya, İzmir, Çanakkale gibi illerin de iyi durumda olduğunu söyledi.

***

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, kurallara uyulmaması durumunda 3’üncü dalganın kaçınılmaz olduğunu belirtti. Prof. Dr. Taşova, “Yakın zamanda olabilir” dedi. Özellikle son dönemde ortaya çıkan daha hızlı yayılma özelliğindeki mutasyonlu virüsün Türkiye’ye de girdiğini hatırlatan Taşova, “Bunlar çok hızlı yayılma özelliğine sahiptir. Ara ara tekrar artışları da görüyoruz. Bu yüreğimizi de hoplatıyor. Restoranlar için de geçerli olmak üzere çok kalabalık ortamlarda bulunulması, gerekli tedbirler alınmadan yapılan çok sıkışık ortamlardaki faaliyetlerde virüsün yayılacağını hepimiz gördük. Gerçekten 3’üncü dalga bizi korkutuyor. 3’üncü dalga tabii ki olabilir. Çünkü toplumun yüzde 70 ve fazlası bağışıklanmadı.  Bu bağışıklanma olmadığı süre içerisinde daha hastalanacak çok kişi var anlamına geliyor. Mutasyonlar nedeniyle antikorun olması şimdiki bilgilerimizde tekrar enfeksiyon olmayacağı anlamına da gelmeyebiliyor ama hafif geçirilecek ve daha kontrol edilebilir bir hastalık haline gelmesini sağlayacaktır. O nedenle eğer bu bağışıklanmanın hızlanmaması ya da bağışıklığın verdiği rehavet ve insanların izolasyondan sıkılmasına bağlı olarak bir takım kurallara uyulmaması durumunda 3’üncü dalga kaçınılmaz olarak yakın bir zamanda olabilir” diye konuştu.

***

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, pandemi döneminde devam eden AK Parti’nin il kongreleri öncesinde katılımcılara kamu kaynakları kullanılarak Covid-19 testi yapıldığını söyledi. Çin’den ücretsiz ithal edilen 1 milyon doz aşının Devlet Malzeme Ofisi’ne fatura edilmesi skandalının ardından CHP’li Ünsal da, “Eski AKP vekili, Pekin Büyükelçisi A. Emin Önen’in bu skandalla herhangi bir ilgisi var mıdır?” diye sorarak çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi.

***

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, ‘Şov AKP’den, test devletten’ başlıklı Birgün Gazetesinin  ardından açıklama yaptı. Açıklamada, haberimizde yer alan ve AKP’nin İzmir il teşkilatınca delegelere gönderilen SMS’lerle ilgili bilgi sahibi olunmadığı ifade edildi.

***

Diyarbakır Tüm Düğün Sektörü İşveren Derneği Başkanı Murat Kaçar, 2020’nin Mart ayından itibaren düğün sektörünün sıkıntılar yaşadığını belirterek, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde son 1 yıl içerisinde yapılan 250 bin düğünden sadece 70 bini düğün yapma ehliyeti olan işletmelerde yapıldı. 180 bin düğün ise ‘korsan’ dediğimiz düğün alanlarında yapıldı ve biz düğün sektörü bileşenleri ile düğün salonları olarak sıkıntılar yaşadık” diye konuştu.

***

Kırıkkale’de ücretsiz maske almak isteyen yurttaşlar izdihama neden oldu. Kırıkkale’de Covid-19 ile mücadele kapsamında yurttaşlara destek vermek isteyen bir iş insanı, kent merkezinin çeşitli noktalarında 100 bin adet ücretsiz maske dağıtımı yaptırdı.

***

Öğrenciler, yüz yüze eğitimin kendileri için tek çare olduğunu belirtirken, Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Eş Başkanı Hasan Çıtrık, kalabalık sınıflardan dolayı kaygılı olduklarını söyledi. Koronavirüs salgınıyla beraber geçtiğimiz mart ayından bu yana eğitim, internet ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden uzaktan gerçekleştirilmeye çalışıldı. köy okullarında yaşayan öğrenciler gerek teknolojik araçların olmaması gerekse şebeke sorunun olmasından dolayı eğitime uzak kaldılar. Köy okullarında yüz yüze eğitme başlanmasına ilişkin Çıtrık, “Birinci dönemde okullar açılacak dendi ve bunun pratiği sergilendi. Yüz yüze eğitim yaklaşık bir ay sürdü. Biz o zamanlar da kaygılarımızı söylemiştik, önlem, tedbir ve altyapı koşullarının oluşması ve en önemlisi aşı yapılıp okulların öyle açılmasını istemiştik. Sonuç olarak okullarda artan vaka sayıları ve olumsuz sonuçlar bizim kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Doğu ve Güneydoğuda bulunan köy okullarında sınıf mevcudu çok kalabalık dolayısıyla önlemler alınmadığı için kasım ayında okullar gene tatil edilmek zorunda kalındı. Bugün baktığımızda o günden bugüne değişen hiçbir durum olmadı” diye konuştu.

 

https://www.evrensel.net/haber/426734/diyarbakirda-yuz-yuze-egitim-caresizlikle-basladi-egitim-alacaklari-baska-yer-yok

***

HSE Üniversitesi araştırmacıları, şiddetli COVID-19’a yol açan genetik yatkınlığı keşfederek dünyada bir ilke imza attılar. Çalışmanın sonuçları Frontiers in Immunology dergisinde yayımlandı.

***

Salgının ne zaman biteceğinin belli olmaması, vaka sayısında yeterli düşüşün sağlanamaması toplumun kaygılarını da artırıyor. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz’a göre ruhsal hastalıklardaki artış Türkiye’ye özgü değil. Dilbaz, pandeminin geleceğe dönük umutsuzluğu getirdiğini, bunun yanı sıra sisteme olan güvensizliğin de arttığını söyledi.

***

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 51 il ve iki ilçede üretim ve istihdamı artırmak için sigorta prim teşvik süresinin Cumhurbaşkanlığı kararı ile yıl sonuna kadar uzatıldığını duyurdu.

***

Fransa’da, Alpes-Maritimes bölgesinin hafta sonu karantinaya alınmasının ardından Hauts-de-Flandre bölgesi de karantinaya alındı. Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran yaptığı açıklamada, Dunkerque kentinde ve Hauts-de-Flandre bölgesinde, 15 gün boyunca hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurdu. Vaka sayısının endişe verici şekilde yükseldiği Dunkerque kentinde, Covid-19 vaka oranı 100 bin kişi için 900 iken bu sayının 2 hafta önce 250 olduğu belirtildi.

Fransa’da koronavirüs salgınının ikinci dalgasında, test sonucu pozitif çıkan ama semptom göstermeyen bazı sağlık çalışanlarının personel eksikliği ve prim kaygısı nedeniyle çalışmaya devam ettiği iddia edildi. Genel İş Konfederasyonu (CGT) Genel Sekreteri Jeremy Doucet de bir personelin çalışmaya gelmediği günlerin ay veya yıl sonu priminden kesildiğini belirtti. Doucet, “Sonbaharda hastalanan ve maaşından 500 euro kesilen bir çalışan bana gelerek, ‘Eğer böyle olacaksa ben gizliden gizliye öksürür yine de işe gelirim’ dedi” ifadelerini kullandı.

***

Almanya’da kişinin kendi kendisine yapabileceği hızlı sonuç veren Koronavirüs testlerinin piyasaya verilmesi kararlaştırıldı. Almanya hükümeti bu adımla salgının etkilerini aşılama ile birlikte hafifletmeyi ve sosyal hayatı canlandırmayı hedefliyor. Ancak bu testlerin giderlerinin devlet tarafından karşılanıp karşılanmayacağı henüz netleşmiş değil.

***

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Nisan ayında yeni tip Covid-19 önlemlerinin tamamını kaldırıp ülkeyi normale döndürmeyi umut ettiklerini söyledi. 16 yaş üstü 1 milyondan fazla kişinin Covid – 19 aşısı olmadığını dile getiren Netanyahu, “Tüm dünyada insanlar aşı bekliyor ancak İsrail’de aşı insanları bekliyor. Bunu değiştirmemiz gerek” ifadesini kullandı.

***

Koronavirus’ün çocuklarda hafif seyrettiği düşünülse de sonrasında ortaya çıkabilen Mis-C sendromu, çocukları yoğun bakıma, hatta yaşam destek ünitesi ECMO’ya dahi götürebiliyor. Prof. Dr. Şirin Güven ile Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Fatih Varol, kendi merkezlerinde Eylül ayından beri 20’ye yakın Mis-C vakası izlediklerini ve bunların 15’inin yoğun bakımda tedavi edildiğini, dördünün ise yaşam destek ünitesi ECMO’ya girecek kadar ağırlaştığını söyledi. Uzmanlar, Mis-C ile takip edilen çocuklarda PCR testlerinin negatif olduğunu ve genellikle antikor testiyle tanı konarak tedavilerine başlandığının altını çizdi.

https://artigercek.com/haberler/mis-c-vakalarinin-cogu-farkinda-olmadan-coronavirus-gecirmis

***

2022’de düzenlenecek Dünya Kupası futbol turnuvası için 2011 yılından beri Katar’a çalışmaya gelen 6 bin 500’den fazla göçmen işçi hayatını kaybetti. Geçtiğimiz 10 yıl içinde Katar, büyük ölçüde 2022’deki futbol turnuvasına hazırlık olarak eşi görülmemiş bir inşaat programı başlattı. Yedi yeni stadyuma ek olarak, düzinelerce büyük proje tamamlandı. Yeni bir havalimanı, yollar da dahil olmak üzere sürüyor. Katar’ın işçi ölümlerinin çoğunu doğal ölüm olarak sınıflandırması dikkat çekiyor. Göçmen işçilerin çok büyük bir bölümüne otopsi yapılmıyor. Katar hükümetinin kendi avukatlarının 2014 yılında hazırladığı bir raporda, göçmen işçilerin kalp krizi sonucu ölümleri üzerine bir araştırma yaptırması ve yasanın “tüm beklenmedik veya ani ölüm vakalarında … otopsilere izin verecek” şekilde değiştirilmesi tavsiye edildi. Hükümet ikisini de yapmadı.

***

Hopa’da geçtiğimiz ay İhsan Hacımuratoğlu’nun anmasına katılanlara maske takmalarına rağmen “maske takmadıkları” gerekçesiyle 900 lira para cezası kesildi. Hopa Halkevi’nin paylaşımında “İhsan Hacımuratoglu anmasına katılanlara maske kuralına uymadıkları gerekçesiyle Kaymakamlık tarafından 900 TL idari para cezası uygulandı. Görseller de göründüğü gibi hiç bir kural ihlali olmamasına rağmen uygulanan bu ceza hukuka aykırıdır. Bizleri Yıldıramayacaksınız!” denildi.

***

YÖK kadrosuna bağlı olan ancak Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerinde görev alan sağlık emekçileri için hazırlanan hukuksuz sözleşmeye yönelik direniş sürerken, başhekimlikler emekçilerin ücretlerini ödemiyor, hastaneler ile ilişkilerini kesiyor.

***

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü Asistan Hekimi Zülküf Akelma, iş yükü ve stresin oldukça arttığına dikkat çekerek çalışma süresinin insani düzeye çekilmesi gerektiğini söyledi. Akelma; asistan hekimlerin sağlıkta dönüşüm programının getirdiği performans sistemi, mobbing, şiddet ve giderek kötüleşen özlük hakları ile karşı karşıya kaldığını, eğitim sürecinin unutulduğunu dile getirdi. Pandemi ile birlikte sorunların katlanarak artığını ve asistanların hem pandemi polikliniklerinde çalıştırılırken hem de kendi uzmanlık dallarındaki sağlık hizmetini sürdürmeye çalışmakta olduğunu, böylece eğitimin oldukça aksadığını belirten Akelma, “Bunun karşısında asistanlık süresinin uzatılması gündeme geldi fakat hiçbir asistan hekim bunun bir çözüm yöntemi olmadığını düşünüyor” dedi. Akelma, güvenli eğitim ortamının sağlanmasını, sağlıkta şiddete karşı önlem alınmasını, çalışma süresinin insani düzeye çekilmesini, nöbet ertesi izin haklarını ve insanca yaşam ücretini talep ettiklerini ve bulundukları yerlerde mücadeleye devam ettiklerini, taleplerini nasıl kazanacaklarına dair kafa yorduklarını ifade etti.

https://www.evrensel.net/haber/426700/asistan-hekimlerin-calisma-suresi-insani-duzeye-cekilmeli

***

Antep’te özel bir hastanenin acil servisinde çalışan 3 sağlık çalışanı, hasta ve yakınları tarafından darp edildi. 5 saldırgan gözaltına alındı.

***

Nadir rastlanan hastalıklar olarak tanımlanan down sendromu, otizm ve benzeri diğer gelişim bozuklukları ile ALS, SMA, DMD, MS hastalıkları ile Tıbbi ve aromatik bitki çeşitliliğinin korunması konusundaki Meclis araştırma komisyonlarının raporları TBMM Genel Kurulu gündeminde. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, tüm siyasi partilerin üzerinde mutabık olduğu araştırma komisyonu raporlarındaki önerilerin hayata geçirilmesinin takipçisi olacaklarını belirterek, “Nadir hastalıklara dair mevzuat değişikliği için adım atma zamanı” dedi.

 

 

AŞI TARTIŞMALARI

Koronavirüsü aşısının uygulanma takviminde ikinci aşamaya geçildi. İkinci aşamanın A grubunda, Eğitim, İçişleri ve Milli Savunma bakanlıkları ile gıda ve taşımacılık sektörlerinde görevli personeller ve 50-64 yaş grubunda yer alanlar aşılanacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çorum’da öğretmenlere aşı uygulaması programına katıldı. Bakan Selçuk, öğretmenlerin randevu alarak aşı yaptırabileceğini duyurdu.

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kılıçdaroğlu’nun, ‘ücretsiz aşıların 12 dolara fatura edildiği’ iddiasına ise “Veremeyecek hiçbir hesabımız yok” cevabını verdi.

***

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bugün yaptığı değerlendirmede, ilaç şirketi Johnson & Johnson’ın tek dozluk Covid-19 aşısının denemelerde güvenli ve etkili olduğunu açıkladı. Aşıyı deneyen 3 kişide şiddetli yan etkiler tespit edildi. Ancak yapılan analizlerde acil kullanım izninin verilmesini engelleyecek herhangi bir özel güvenlik endişesinin söz konusu olmadığı FDA tarafından ifade edildi. Johnson & Johnson, geçen ay Covid-19’a karşı geliştirdikleri tek dozluk aşının yaklaşık 44 bin kişi üzerinde yapılan denemelerde yüzde 66 oranında etkinliğe sahip olduğunu açıklamıştı. Johnson & Johnson’dan yapılan açıklamaya göre aşı ABD’de yüzde 72, Latin Amerika’da yüzde 66 ve Güney Afrika’da yüzde 57 oranlarında etkinlik gösterdi. Yeni bir varyantın yayıldığı yerlerde ise aşının ağır hasta vakalarını durdurmada genel olarak yüzde 85 etkili olduğu açıklandı. Aşı onaylanırsa, Covid-19’a karşı ABD’de kullanıma sunulacak üçüncü aşı olacak. Bu aşının ABD’de yapılmakta olan Moderna ve Pfizer aşılarına göre önemli iki avantajı var: Tek doz ile koruma sağlaması ve -20 ile -70 dereceler arasındaki özel derin dondurucular yerine buzdolabı sıcaklığında nakledilebilmesi.

***

Türkiye’de Ocak ayından bu yana süren aşılama çalışmalarında bugüne kadar her 100 kişiden 8,11’ine CoronaVac uygulandı. Aşılamada ilk sırada Ankara yer aldı. Ankara’yı İzmir takip ederken İstanbul 5. sırada yer alıyor. Türkiye ortalamasına bakıldığında ise, her 100 kişiden 8,11’ini aşılanmış durumda.

***

Türkiye’de 65 yaş ve üstü vatandaşların aşılanması sürecinde iki hafta geride kaldı. Batı illerinde bu yaş grubu aşılamasında yüzde 70 oranına ulaşılırken Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır gibi kentlerde aşılama yüzde 25 ila 50 arasında seyrediyor. Aile hekimlerine göre bunun ana nedenleri yetersiz bilgilendirme ve randevu sistemi. Ayrıca şeffaflık sorunu da endişeye yol açıyor.

Mardin’de görevli aile hekimi Volkan Binbaş, kentte aşılama oranlarının Türkiye ortalamasının çok altında olduğunu işaret ederek, “Şu an 65 yaş üstü nüfusun aşılanma oranı yüzde 29 civarında” dedi. Aşı tedarikinde bir sıkıntı olmadığını ancak talebin yetersiz olduğunu kaydeden Binbaş, bu durumun nedenlerini şöyle anlattı:  “Vatandaş bu teknolojiyi kullanmakta ve randevu almakta zorlanıyor. Buna bağlı olarak aşı farkındalığı da Mardin’de düşük seyrediyor. Özellikte kamuoyunda aşıya ilişkin çıkan olumsuz haberler de insanların aşı talebini olumsuz etkiledi. Aşılama oranlarının düşüklüğünden kaynaklı olacak ki vatandaşı aşıya yönlendirmek için cami hoparlörlerinden anons yapılmaya başlandı. Hakkâri, Şırnak, Mardin illerinde durum bu şekilde sürüyor. Diyarbakır’da bile 65 yaş üstü aşılama oranı şu an için yüzde 49 olarak karşımıza çıkıyor.”

Şanlıurfa’da aile hekimi olarak görev yapan Bulut Ezer de, aşılama oranlarının Güneydoğu’da batıya oranla düşük seyrettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Şanlıurfa’da 65 yaş ve üstü aşılama oranı yüzde 25’lerde. Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle insanlar internet üzerinden randevu sistemine alışık değil. Maalesef buralarda cep telefonu dahi kullanan bile azken sosyal medya, internet konusunda yetersizlikler mevcut. İnsanlar aşıdan haberdar bile değil burada, özel olarak arayıp bilgilendirmek gerekiyor. Yeteri kadar aşı talebi olmadığı için aşı yetersizliği meydana gelmedi.

https://www.gazeteduvar.com.tr/doguda-asilama-orani-dusuk-camilerden-asi-anonsu-yapiliyor-haber-1514371

***

Uluslararası İlaç Üreticileri ve Dernekleri Federasyonu (IFPMA), hafta başında dünya çapında Covid-19 aşı sevkiyatının haftalık bazda hızlı artış gösterdiğini bildirdi. Açıklanan son verilere göre ABD’li Pfizer/BioNTech ortaklığında geliştirilen aşı, dünyada en fazla sevkiyatı yapılan aşı konumunda. Pfizer/BioNTech geçen hafta, bir önceki haftaya göre yüzde 4’lük artışla 82 milyon doz sevk edildi. En fazla aşı sevkiyatının Covid-19’dan en ağır şekilde etkilenen ülkelere yapıldığını belirtilirken, küresel sevkiyatın yüzde 26’lık bölümünün Amerika Birleşik Devletleri’ne yapıldığını, ABD’yi yüzde 14,7 ile Çin ve yüzde 12,6 ile AB’nin izlediğini kaydetti. Türkiye dünyada en fazla doz sevk edilen ülkeler arasında Hindistan ve Brezilya’nın ardından sekizinci sırada yer aldı. Türkiye’nin hemen arkasında ise Rusya, İsrail ve Fas bulunuyor.

https://m.bianet.org/bianet/saglik/239864-koronavirus-asi-stoklarinda-son-durum

***

Batı Afrika ülkesi Gana, düşük gelirli ülkelere aşı desteği vermek amacıyla oluşturulan Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı’ndan (Covax) aşı alan ilk ülke oldu. Covax projesiyle yılın sonuna kadar düşük gelirli ülkelere toplam iki milyar doz aşı gönderilmesi hedefleniyor.

***

İspanya, Belçika, Danimarka, Litvanya ve Polonya, 25-26 Şubat’ta yapılacak AB Liderler Zirvesi öncesinde Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve diğer AB liderlerine mektup göndererek Covid-19 aşı üretiminin hızlandırılmasını istedi.

***

Çin’den gelen Sinovac aşısına erişimi olan Türkiye, 24 Şubat itibariyle, yaklaşık 1,5 aylık bir sürede 7,5 milyon doz aşılama yapmış durumda. 18 yaş üzeri yaklaşık 60 milyon kişi olduğu düşünüldüğünde mevcut hızla devam edilir ve tedarikte kopmalar olmazsa tüm nüfusun aşılanması iki yılı bulabilir.

***

Pfizer: Kahraman mı fırsatçı mı?

Küresel ilaç şirketi kısa süre içinde Covid-19 aşısını geliştirmeyi başardı. Ancak aşı tedariği konusunda şirkete yönelik çok sayıda eleştiri var. Peki şirketin kârı toplum sağlığının önüne mi geçiyor?

İlaç şirketlerinin tartışmalı itibarları yanında insan sağlığının kâr konusu olmayacağı görüşü de sık sık dile getiriliyor. Pfizer şu anda tıpkı diğer ilaç firmaları gibi aşısının patentini elinde bulunduruyor. Şirket, aşının patentini neden paylaşmadığı sorularına ise “hastaları sahte ve onaylanmamış ürünlerden koruma” amacında olduklarını, ayrıca bu yolla aşının diğer şirketler tarafından uygunsuz kullanımının engellendiğini savunuyor.

Küresel ölçekte bakıldığında dünyadaki zengin ülkeler, üretilen aşıların çok büyük bir kısmını şimdiden sipariş etmiş durumda. Bu da daha yoksul ülkelerde yaşayan insanların aşıya daha geç erişeceği gerçeğini gün yüzüne çıkarıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu konuyla ilgili bir adım attı ve COVAX adlı bir girişimle zengin ülkelerin aşı almaları için yoksul ülkelere ödeme yapmasına olanak tanıdı. DSÖ’nün hedefi, salgının mevcut, akut aşamasına son vermek için 2021’de iki milyar dozu bu ülkelerde kullanıma sunmak. Ancak COVAX girişimini heyecan verici bulmayan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nden Elisabeth Massute’e göre, aşıda patent fikri tümüyle yanlış. Massute, “İnsülin ilacını keşfedenlere bakarsanız, patent sembolik bir dolara sattılar. Ya da çocuk felci aşısını geliştirenler neden patent almadıkları sorusuna ‘Güneşi patentleyebilir misiniz?’ diye yanıt verdiler” örneğini veriyor. İnsan sağlığıyla ilgili konuların sistemin geleneksel kurallarına uymadığını savunan Massute ekliyor: “Çünkü insan hayatının bir fiyat etiketi yok.”

https://www.dw.com/tr/pfizer-kahraman-m%C4%B1-f%C4%B1rsat%C3%A7%C4%B1-m%C4%B1/a-56663916

***

Evden çalışmada yasaya aykırı uygulamalar – Murat Özveri

Evden çalışma hakkında yazdığım yazılara gelen tepkiler gösteriyor ki evden çalışmaya ilişkin yasal düzenleme hiç yokmuş gibi bir süreç işliyor. Kendisinin yasa karşısında “işçi” olduğunu kabul etmekte zorlanan beyaz yakalı, bu kez de evden çalışma (uzaktan çalışma) için yasada düzenlenmiş maddeleri üstüne alınmıyor anlaşılan. Söz konusu evden çalışma pandemi döneminde yaygınlaşıp, evden çalışma beyaz yakalıya kadar gelince nedense öncesinde var olan “evden çalışma-uzaktan çalışma” yasalarını anmakta zorlanıyor her iki taraf da. Evden çalışmayı düzenleyen yasalar var ancak işveren genellikle bunu görmezden geliyor, pandemiye özel düzenleme gelmesi gerekiyormuş gibi ortalıktaki kafa karışıklığından yararlanarak zaman kazanıyor. İşveren yasal düzenleme kendisini bağlamıyormuş gibi iş organizasyonu yapıyorken çalışan da işverenin her söylediği yasalmış gibi işverenin yasa dışı uygulamalarına katlanmak zorunda kalıyor. Çarpıcı olan ise evden çalışmanın nerdeyse bir lütuf gibi sunuluyor olması. İşveren evden çalışmaya geçerek çalışanına iyilik yapıyor, çalışan da bu iyilik karşısında işin yasal zeminini hiç sorgulamadan işverenden gelen talimatlara uyma zorunluluğu duyuyor. Ortaya ise keyfi, yani yasal adıyla işçileri sözcüğün tam anlamıyla esir hale getiren bir çalışma biçimi ortaya çıkıyor.

İş Yasası’nın çalışma sürelerini, dinlenme sürelerini düzenleyen hükümleri evden çalışanlar için de geçerlidir. 4857 sayılı İş Yasası’nın 14. maddesine göre evden çalışmada (yasanın deyişiyle “uzaktan çalışma”da) “işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz”. Dolayısıyla çalışma süresi, çalışanın iş gücünü işverenin emir ve talimatlarına hazır hale getirdiği an başlar. Haftalık çalışma süresi 45 saattir. Haftalık 45 saatlik çalışma süresini aşan çalışmalar fazla çalışmadır. Günlük çalışma süresi haftalık 45 saatlik çalışma süresinin haftanın çalışılan günlerine bölünmesiyle bulunur. Günlük çalışma süresi fazla çalışmalar dahil hiçbir durumda günde 11 saati aşamaz. Yılda 270 saatten fazla işçiye rızasıyla dahi fazla çalışma yaptırılamaz. Hafta tatili verilmemesi yasaya aykırı bir uygulama olarak sürüyor.

https://www.evrensel.net/yazi/88214/evden-calismada-yasaya-aykiri-uygulamalar