KORONA GÜNLÜĞÜ 25 AĞUSTOS

GÜNDEM

  • Çin, deneme aşamasındaki aşıyı yüksek riskli görevlerde çalışanlara yapmaya başladı. Çin Ulusal Sağlık Kurumu, hükümetin yüksek riskli görevlerde çalışanlara aşı yapılması yönünde “acil durum” yetkisi verdiğini açıkladı. Temmuz ayından bu yana yapıldığı belirtilen aşı, henüz deneme aşamasında olmasına rağmen belli prosedürlerle kullanıma sokuldu.
  • Polis şiddeti her yerde… Amerika da polis, Jacob Blake isimli siyahi vatandaşı arkasından yedi el ateş ederek vurdu. Blake’in hastanede tedavisi sürerken, polis şiddetine yönelik protestoların başladığı Kenosha kentinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
  • İş cinayetleri can almaya devam ediyor. Samsun Vezirköprü’de açtıkları beş metre derinliğindeki kanalda içme suyu boru bağlantısı yapan 25 yaşındaki Hayati ile 22 yaşındaki kardeşi Kenan Ak meydana gelen göçükte hayatını kaybetti.
  • Kadıköy’de maske takmadığı gerekçesiyle polis tarafından darp edilen Rana Batı’nın iletişim bilgilerini paylaşarak, linç çağrısı yapan Yurtiçi Kargo çalışanı işten atıldı. 
  • Ölüm orucunda olan avukat Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın derhal tahliye edilmesini isteyen Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu, “Gelin Ebru ve Aytaç’ı yaşatalım, onları hastane hücresinden alalım” çağrısı yaptı. Program bitiminde müdahale eden polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
  • Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a göre uzaktan eğitim ‘yeni normalin bir gereği.’
  • Telefon hattını kapatmak isteyen Kürtçe dışında dil bilmeyen anneye, talebini “ya Türkçe ya Arapça” iletmesini isteyen Türk Telekom’a tepkiler devam ediyor. Kürt dili ve kültürü üzerine araştırma yapan dernekler, Türk Telekom’un Kürt diline yönelik yaklaşımını kınayarak, Kürtçe hizmetin geliştirilmesini istedi. 
  • Mahkemelerin sosyal medya hesaplarının kapatılması kararının uygulaması ve sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getiren yasal düzenlemelerin ardından Twitter’in sık sık muhalif hesapları sınırlandırması dikkati çekerken, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) hesabı da sınırlandırıldı.
  • Habur Sınır Kapısı’nda korona test kuyruğu! Habur Sınır Kapısı’ndan şoförlerin geçişine koronavirüs testi şartıyla izin verilmesinin ardından, HDP’li vekil Hüseyin Kaçmaz tarafından paylaşılan görüntüde test için onlarca şoförün kuyrukta oluşturduğu kalabalık dikkat çekti.
  • HDP Eş Genel Başkanı Sancar: ‘Barış sözcüğünü HDP ve Kürtlerden başka telaffuz eden kalmadı’

MEVCUT DURUM-SALGININ KONTROLÜ-SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI

  • Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Covid-19 için çok uluslu COVAX aşı çalışmalarına 172 üye ülkenin dahil olduğunu belirterek, “Bir dizi aşı, şu anda klinik araştırmaların son aşamasında. Tünelin sonunda ışık göründü” dedi. Ellerinde şu an 9 aşı adayının olduğunu bildiren Ghebreyesus, dört ayrı üretici ile görüşmelerin devam ettiğini söyledi.
  • Dünya genelinde toplam vaka sayısı 23.8 milyonu, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 816 bini geçti. 
  • Yeni vaka sayısında geçtiğimiz günlere göre düşüş gözleniyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 213 bin 609 oldu. Günlük vaka sayısının yüksek olduğu coğrafyada çok büyük değişiklik yok. Hindistan (59.7 bin), ABD (41.5 bin), Brezilya (21.4 bin), Kolombiya (10.5 bin) ve Arjantin (8.7 bin) yeni vaka bildiriminde ilk beşi oluşturuyor.
  • Günlük vaka sayısının binin üzerinde olduğu ülke sayısı 23’e düştü. 
  • Türkiye’de günlük vaka sayısında artış sürüyor. Son 24 saatte 1,443 kişi Covid-19’a yakalandı, 18 kişi hayatını kaybetti. Toplam vaka sayısı 260 bine dayandı. Aktif hasta sayısı 15 bin 645’e ve ağır hasta sayısı 796 kişiye yükseldi. Hala dünya ortalamasının 5 katından daha fazla ağır hastaya sahip olduğumuzu ne yazık ki tekrarlıyoruz. Test sayısı 96 bin civarına yükseldi. 
  • İzmir’de Covid-19 vakaları her geçen gün artıyor. Perşembe günü 312 kişinin PCR testinin pozitif çıkmasının ardından Pazar günü yapılan yaklaşık 5 bin testin 440’ının pozitif sonuçlandığı belirtildi. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, “Aldığımız önlemlere rağmen işler iyi gitmiyor. Vaka sayılarında artış sürüyor. Önlemleri daha da artırabiliriz. İl Pandemi Kurulu’nu toplamak, bugün itibariyle gündemimizde yok. Fakat İl Pandemi Kurulu’nu acilen de toplayabiliriz. Kontrollerimizi yoğunlaştırdık. İzmir genelinde aldığımız önlemleri genişletmemiz gerekiyor” dedi. 
  • SES İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz da Ege Üniversitesi Acil Servisi’ne başvuruların arttığını belirterek, “Sadece Ege Üniversitesi’nde ortalama 12 saatte bir 20-25 civarı PCR testi pozitif olan vaka çıkıyor. Hastanede yatan kişi sayısında da artış var. Son 48 saat içinde hastaneye 40’tan fazla yatış oldu. Bir karşılaştırma yapmam gerekirse 1 Haziran’dan sonra pozitif vaka sayısı yaklaşık 5 katına çıktı. Özellikle Temmuz ayında ve bayramdan sonra çok ciddi bir artış var. Pozitif vakaların hepsinin hastanede yatışı olmuyor. Testleri pozitif çıksa da akciğerinde tutulum olmayanları eve yolluyorlar. Olanları da ya yoğun bakım servisine yatırıyorlar ya da diğer servislere yatırıyorlar. Bu da ayrı bir risk oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
  • Ardahan Belediyesi’nde bazı personellerin Kovid-19 testinin pozitif çıkması üzerine belediye girişine sınırlama getirildi.
  • Diyarbakır Sağlık Platformu, kentte Covid-19 Tanını Sağlık Çalışanları’na dair güncel son verileri paylaştı: “6 Ağustos’ta tespit edebildiğimiz kadarıyla Covid-19 tanısı alan sağlık emekçisi sayısı 346 iken, son iki hafta içerisinde 130 sağlık emekçisi daha tanı alarak toplamda 476 oldu” notuyla paylaştı. Covid-19 teşhisi konulan sağlık emekçilerinin dağılımı şöyle oldu: Hemşire/ebe: 188, Hekim/Diş Hekimi: 121, Personel: 58, Paramedik /ATT:14, Otomasyon Görevlisi: 11, Sekreter: 19, Güvenlik Görevlisi: 9, Memur:8, İdari Memur: 2, Şöför:2, Sosyal Hizmet Uzmanı:2, Çocuk Gelişimi Uzmanı: 2, Diş Hekimi Klinik Yard. :1, Aşçı:1 Raportör: 1 Portör: 1. 
  • Çorum’un Sungurlu İlçesi Sosyal Hizmet Merkezi çalışanlarının korona virüsü (Covid-19) testleri pozitif çıkınca merkez süresiz kapatıldı. 17 çalışanı bulunan Sungurlu Sosyal Hizmet Merkezi’nde, müdür Mustafa Yetik dahil 9 personelin korona virüsü testleri pozitif çıktı. Bunun üzerine tüm çalışanlar karantina altına alındı.
  • Artvin’in Hopa ilçesinde Coronavirus tanısı konan bir kişinin sağlık emekçilerine yönelik saldırısı protesto edildi. SES Artvin temsilciği tarafından Hopa Devlet Hastanesi önünde yapılan açıklamada, “Sağlıkta şiddet en az Covid-19 hastalığı kadar çözülmesi gereken önemli bir sorundur” denildi. Artvin’de Hopa Devlet Hastanesi’nde görevli iki doktor, bir hemşire ve bir güvenlik görevlisi, COVİD-19 tanısı almış bir hasta tarafından saldırıya uğramıştı.
  • İçişleri Bakanlığı’nın Coronavirus tedbirleri kapsamında düğünler için yayımladığı genelgeye Batman’da vali ve emniyet müdürü uymadı. Bir düğüne katılan Vali Hulusi Şahin maske takmazken, Emniyet Müdürü Köroğlu Kıraç ise halay çekti.
  • Urfa, Coronavirus cezalarında rekora koşuyor. Urfa’da, kurallara uymayan kişi ve işletmelere mart ayından bu yana toplam 40 milyon 167 bin 133 lira idari para cezası kesildi.
  • Covid-19 hastası karantinayı delip yolcu otobüsüne bindi. İzmir’den Erzurum’a gitmek isteyen Covid-19 hastası, Manisa’da yakalanarak hastaneye götürüldü.
  • Bursa’da üç düğünde 42 kişi ‘corona’ya yakalandı.
  • Türk Metal Sendikasının Covid-19 vakalarını reddettiği İzmir’deki BMC fabrikasında vakaların artması nedeniyle üretime 1 hafta ara verildi. İzmir Pınarbaşı’nda bulunan ve 3 bin işçinin çalıştığı BMC Otomotiv’de çalışan işçiler geçen hafta 12 olan pozitif vakaların şimdi 70’i bulduğunu söyledi. İşçiler bu nedenle fabrikada üretimin durduğu ve bugün sabah itibariyle 200 işçiye test yapıldığı bilgisini verdi. Türk Metal İzmir Şube Başkanı Mürsel Öcal da sayıların doğru olmadığını savunarak, üretime tedbir amaçlı ara verildiğini söyledi. Öcal yaptığı açıklamada, “Sayı o kadar değil ancak net bir sayı yok. Çünkü ilk teste pozitif çıkan ikinci testte negatif çıkabiliyor. Hastanede yatan bir işçi yok, hepsi evlerinde karantinadalar. Sabah fabrika yönetim kurulu toplantısı yapıldı, orada da görüştük, tedbir amaçlı üretim bir hafta duracak. Fabrikadaki işçilerin tamamına test yapılacak sıkıntı yaşanmasın diye. Pozitif olmayanlarla 1 hafta sonra üretim yavaş yavaş başlayacak” dedi.
  • İspanya Sağlık Bakanlığı, hafta sonundan bu yana İspanya’da Covid-19’da yeni vaka sayısının 19 bin 382’e yükseldiğini duyurdu. Yeni vakaların en fazla görüldüğü bölgeler ise Madrid, Bask, Aragon ve Endülüs. Bakanlık ayrıca Covid-19’dan son 7 günde 96 kişinin hayatını kaybettiğini belirtirken, salgından hayatlarını kaybedenlerin toplam sayısı 28 bin 872’ye ulaştı.
  • Peru Sağlık Bakanlığı, ülkede son 24 saatte 1724 Covid-19 vakasının daha tespit edildiğini ve toplam vaka sayısının 600 bini geçtiğini bildirdi.
  • Gazze Şeridi’nde Covid-19 tedbirleri kapsamında tüm bölgelerde 48 saat süreyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Karantina merkezleri dışında aynı aileden 4 kişide Covid-19 tespit edilmesinin ardından sokağa çıkma yasağı uygulama kararı alındı. 
  • Avrupa ülkelerinin önemli bir kısmı ve ABD’de koronavirüs vakalarının sayısında artış görülürken, ölümler ve ağır vakalar, ilk dönemlerdekine göre daha düşük sayılarda seyrediyor. Görünürdeki bu eğilimin sebeplerini arayan Guardian’ın konuştuğu doktorlar farklı görüşler dile getiriyor Kimisine göre hastalara artık ilk zamanlara göre tıbben daha etkili müdahaleler yapılıyor. Mesela deksametazon adlı ilacın entübe hastaların hayatta kalma şansını artırdığı görülüyor. Bir görüşe göre Covid-19 artık ağırlıkla daha genç insanlar arasında yayılan, dolayısıyla da öldürücülüğü ya da ağırlığı azalan bir salgın haline geldi. Çoğu virüsün, bulaştığı insanları öldürmenin yararına olmayacağı için zamanla öldürücülük özelliğinin azaldığını ve Covid-19’un da bu yönde değişebileceğini söylüyorlar. Ama bu görüşe katılmayan uzmanlar da var ve bu sürecin bu kadar hızlı yaşanmasının pek olası olmadığına işaret ediyorlar. Alternatif bir görüş ise, genel olarak sosyal mesafe önlemlerine uyulması sayesinde insanların birbirine bulaştırdığı koronavirüsün dozunun azaldığı yönünde. Bu görüşe göre, daha düşük dozlarda alınan virüs ile bağışıklık sistemlerimiz daha kolay baş ediyor ve ölüm oranları da bu yüzden düşüyor.
  • Lancet’ta yayınlanan bir yazıda Türkiye’de Covid 19 nedeniyle bildirilen resmi ölüm sayılarının gerçeklerle bağdaşmadığına, Sağlık Bakanlığı’nın pandeminin ilk günlerindeki şeffaf tutumunu yitirdiğine, bilimsel çalışmaları izne bağlayıp engellediğine dikkat çekiliyor.
  • Hong Konglu uzmanlar, bölgede bir kişinin yeni tip Koronavirüs (Covid-19) bulaşıp iyileştikten sonra ikinci kez enfekte olduğunu kanıtladıklarını iddia etti. Hong Kong’ta ilk defa 33 yaşındaki bir erkek Koronavirüs’ü yenerek sağlığına kavuştuktan aylar sonra yeniden Koronavirüs’e yakalandı. Bilim insanları yaptığı açıklamada, Hong Kong’ta ilk defa 33 yaşındaki sağlıklı bir erkeğe Covid-19’u yendikten 4,5 ay sonra yeniden virüs bulaştığını aktardı. Bilim insanları, adama bulaşan virüsün genom diziliminin ilk bulaşan virüsten “tamamen farklı” olduğunu açıklarken, bunun dünyada ilk kanıtlanmış yeniden enfeksiyon vakası olduğunu aktardı. Londra Hijyen ve Tropik Tıp Okulunda Profesör Brendan Wren yaptığı açıklamada, “Bu çok nadir görülen bir yeniden enfeksiyon örneğidir. Bu küresel Covid-19 aşılarını geliştirme yönündeki çabayı boşa çıkarmamalı. Virüsün zaman içinde doğal olarak mutasyona uğraması beklenen bir şey” ifadelerini kullandı.

TOPLUMSAL MÜCADELE-SAĞLIK MUHALEFETİ

  • Demokrasi İçin Birlik: Salgın kontrolden çıktı, bedelini sağlık emekçileri ödüyor… 

İktidarın sağlık emekçilerinin fedakârlıkları, emekleri, yaşamları pahasına temeli olmayan bir başarı hikâyesi yarattığı belirtilen açıklamada, “normalleşme” adı altında ülkenin ölenin ölüp, kalan sağların sermayenin olacağı adı konmamış bir kitle bağışıklığı uygulamasına terk edildiği ifade edildi. “Yurttaşlar bulaş hızının artmasında suçlu ilan edildi. Ancak salgın bütün hızıyla devam ederken, AVM’ler açıldı, milyonlarca öğrencinin katıldığı sınavlar yapıldı. Ayasofya’da toplu ibadet gösterileri düzenlendi, kurban bayramı kutlamaları sınırlandırılmadı. Buna karşılık demokratik etkinlikler salgın bahanesiyle şiddet kullanılarak engellendi. Salgın kontrol edilemiyor. İktidarın toplumun yaşam ve sağlık haklarını sermayenin çıkarları için hiçe sayan neoliberal politikalarının bedelini sağlık emekçileri canıyla ödüyor” denildi.

http://mezopotamyaajansi22.com/GUNCEL/content/view/107487?page=2

  • Türk Tabipleri Birliği (TTB), Giresun’daki sel felaketi sonrası dağılan atıkların yarattığı kirliliğin enfeksiyon riski oluşturabileceği uyarısında bulundu.

http://mezopotamyaajansi22.com/GUNCEL/content/view/107468?page=2

  • Dokuz Eylül Üniversite (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ek ödemelerdeki adaletsizlikler, döner sermaye kesintileri gibi sorunlara ilişkin birçok sendikanın bir araya gelerek yaptığı eylemlerin ardından önce eylemler yasaklandı, daha sonra da sağlık emekçilerine soruşturmalar açıldı. Açılan soruşturmaların ardından SES İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur ‘görevlendirme’ adı altında 6 ay süreyle Buca DEÜ Eğitim Aile Sağlığı Merkezi’ne sürgün edildi.
  • Türk Hemşireler Derneği: “Aylardır pandemi mücadelesin en ön saflarında çalışan hemşirelere yönelik bezdirme amaçlı görev yeri değişiklikleri kabul edilemez.” #günselihemşireyalnızdeğildir
  • SES İzmir Şubesi: Sürgün Bir İnsanlık Suçudur!: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İşyeri Temsilcisi Günseli UĞUR’un, bir süredir devam eden hak arama eylemleri sonucu keyfi ve hukuksuz bir biçimde sürgün edilmesine karşı bugün basın açıklaması düzenliyor.

YENİ YAŞAM İNŞASI

  • Ankara Batıkent sakinleri, parklarının rant alanına dönüştürülmesine karşı eylemde. Mahalleliler: ‘Ağaçlara zarar verilmemesi birinci önceliğimiz, iş makinelerini durdurmayı da önümüze koyuyoruz’ 

Ankara Batıkent’te yer alan Adnan Kahveci Parkı’nın özelleştirme planı çerçevesinde ranta açılmasına karşı Batıkentli yurttaşların oluşturduğu “Adnan Kahveci Parkı Dayanışması” öncülüğünde, parkın yap-işlet-devret yöntemiyle kiraya verilmesi protesto edildi. http://yeniyasamgazetesi1.com/parklarina-sahip-cikiyorlar/

  • Boşaltılan köyde hasat zamanı

Dargeçit’in Çukurdere (Gelîkur) köyünü ’90’larda boşaltmak zorunda kalan Acar ailesi, her yıl badem zamanı tekrar köylerinin yolunu tutuyor. 

Badem toplama işine katılan Abdullah Acar da 90’lı yıllarda devletin “Ya korucu olacaksınız ya da köyünüzü terk edeceksiniz” baskısı nedeniyle koruculuğu reddederek İdil’e göç ettiklerini hatırlattı. “Korucu olacağımıza köyümüzü terk ederiz dedik. Bizler bu dayatmayı kabul etmedik ve köyümüz boşaltıldı. Eskiden bizim köyümüzde pirinç, mercimek, bulgur istediğiniz her şey yetişiyordu. Ama köy boşaltıldıktan sonra kimse artık gelmedi ve üretim adına bir şey kalmadı” diyen Acar, köylerinde kalan tek ürünün badem olduğunu söyledi.https://yeniyasamgazetesi1.com/bosaltilan-koyde-hasad-zamani/

  • Koronavirüs Pandemisinde Sosyal Tasarım

… “Bunlarla birlikte, salgınla daha da ön plana çıkan toplumsal meselelere tasarım odaklı çözüm arayışında olan, dayanışma ve gönüllülük esaslı, yaratıcı örneklere de tanık oluyoruz. Pandemi sürecindeki ihtiyaçları gidermeye yönelik mahalle, semt yardımlaşma ve dayanışma ağları kuruluyor. Online imece kültürünü canlandırmaya odaklanan İhtiyaç Haritası3 gibi oluşumlar tarafından gıda tedariki ve sağlık çalışanlarına yönelik malzeme temini vb. sorunlara yönelik çalışmalar yürütülüyor. Robotel Derneği4, Maker Atölye5 gibi girişimler mevcut ağlarını ve üç boyutlu yazıcı teknolojisini destek için kullanarak sağlık çalışanları için maske üretimine katkı sağlamaya çalışıyor. Önemsiyoruz gibi dezavantajlı çocuklara odaklanan dernekler, virüsün getirdiği travmatik dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmayı sağlayacak ebeveyn rehberleri6 hazırlıyor. Birçok oluşum, toplumu bilinçlendirmeye ve bu süreci daha sağlıklı, verimli geçirmeye yönelik konularda profesyonellerle uzaktan söyleşiler gerçekleştiriyor. Kalkınma ajanslarının açtıkları çağrılardan7 bile önce, mimarlar, tasarımcılar vb. yaratıcı disiplinler başta olmak üzere, farklı meslek gruplarından gönüllü profesyoneller kendi inisiyatifleriyle dayanışma ve işbirliği çağrıları açmış, çevrimiçi buluşmalarda bir araya gelip kolektif biçimde salgının neden olduğu sorunlara çözümler aramaya başlamışlardı. Atölye İstanbul ve İmece platformumun düzenlediği Hack the Crisis Turkey8 bunlardan sadece biri. Atıl Köy okulları projesinde olduğu gibi toplumsal sorunlara mimari çözümler getiren Herkes için Mimarlık Derneği, Covid-19 sürecinde bilgi ve deneyim paylaşımını teşvik eden bir çağrı9 oluştururken, kent ve işçi hakları gibi toplumsal konularda çalışmalar üreten Mekanda Adalet Derneği, salgına yönelik araştırmalara katkı sağlamayı hedefleyen bir destek10 duyurusu açtı. Bu mevcut oluşumların dışında, salgın sürecinde hızla organize olan mimarlar önderliğinde kurulan Acil Korona Mekanları Ağı11, farklı uzmanlıklardan gelen gönüllülerle, yetersizlik durumunda acil ihtiyaç olarak ortaya çıkması muhtemel mekansal sorunlar için tasarım ve çözüm önerileri geliştirmeye yönelik çalışıyorlar” https://xxi.com.tr/i/koronavirus-pandemisinde-sosyal-tasarim

JİN

  • Berlin Film Festivali’nde 2021 yılından itibaren oyuncu ödüllerinde erkek ve kadın kategorilerinin kaldırılacağı duyuruldu. Yapılan açıklamada “Oyunculuk alanındaki ödülleri cinsiyete göre ayırmamanın, film endüstrisinde toplumsal cinsiyet duyarlılığı için bir sinyal oluşturduğuna inanıyoruz” denildi. Öte yandan festivalin 1951-76 yılları arasında ilk direktörlüğünü yapan Alfred Bauer adına verilen Alfred Bauer Ödülü’nün de tamamen kaldırıldığı açıklandı. Die Zeit gazetesi, Alfred Bauer’ın Nazi Almanyası döneminde “Nazi film bürokrasisinde üst düzey bir görevli” olduğunu ortaya çıkaran bir makale yayımlaması üzerine Berlinale geçen Şubat ayında, “sinema sanatına yeni bakış açıları getiren” bir filme verilen Alfred Bauer Ödülü’nü askıya alacağını belirten bir açıklama yapmıştı.
  • Musa Orhan’ın tecavüz etmesi sonucu intihara sürüklenerek yaşamına son veren İpek Er’in annesi Hakime Kılıç, “Ciğerim yanıyor” diyerek yalnız bırakıldıklarından yakındı ve “Kızım hastanedeyken niye sahip çıkılmadı” diye sordu. Adalet talebini yineleyen anne Kılıç, “Herkes bu davadan vazgeçebilir ama ben asla bunun peşini bırakmayacağım” dedi.
  • Dersim’de ocak ayından bu yana kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku için açıklama yapan Dersim Kadın Platformu, Gülistan’ın kaybolmasında baş şüpheli olan ‘Zaynal Abarakov kim ve ne tür bağlantıları vardır?’ diye sordu. Gülistan’ın suyun içinde olmadığını bildiklerini belirten abla Aygül Doku ise, “Bu kadar şaibe ortada varken su ihtimali üzerinde bu kadar duranlar, neden şu şaibeler üzerinde durmuyor? diyerek, Gülistan’ı bulmadan davanın peşini bırakmayacaklarını söyledi.
  • Türkiye’de ev içinde işlenen kadın cinayetlerinin ekonomi politiğine giriş-Bingül Durbaş  “Kadınlar ve kız çocukları, sömürüye dayalı emek ilişkilerinin tanzim edildiği, şiddet ve öldürülme tehdidi ile yaşadıkları ekonomik bir ünite olan aile denen kurumda, kendilerine biçilen toplumsal ve cinsiyete dayalı hiyerarşik iş bölümüne, rollere ve normlara göre yaşamadıklarında, kendilerine atanan görev ve sorumlulukları itaat ile yerine getirmediklerinde, ya da o algıyı verdiklerinde, sömürüye dayalı emek ilişkilerini kuran, yöneten ve bu ilişkilerden menfaat elde eden erkek egemenler tarafından tehdit olarak görülürler. Namus, bekaret, iffet, fıtrat, kutsal aile, mahrem, özel alan gibi kavramlar, sömürüye dayalı emek ilişkilerini düzenlemek, yönetmek, kontrol etmek, devamını sağlamak ve yeniden üretmek için, kadınların ezilmişliklerini ve kadın cinayetlerini meşrulaştırmak için kullanılan kavramlardır.” https://www.catlakzemin.com/turkiyede-ev-icinde-islenen-kadin-cinayetlerinin-ekonomi-politigine-giris/
  • Eşitlik İçin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin 5 madde açıklayarak, herkesin bu maddelere destek vermesi gerektiğini söyledi. Platform ayrıca, sözleşmenin tek bir maddesinden dahi vazgeçmeyeceklerini vurguladı:   “Biz eşit ve özgür olduğumuz, baskı, şiddet ve ayrımcılığa uğramadığımız, huzurla ve umutla dolu bir hayat yaşamak istiyoruz. Böyle bir hayatı hak ediyoruz! Tüm kadınları ve LGBTİ+’ları İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya, 5 acil talebimiz gereği yerine getirilene, bu taleplerimiz hayatlarımızın olağan gerçekleri haline gelinceye kadar bir an bile durmadan, bir tek geri adım atmadan hep birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”http://yeniyasamgazetesi1.com/tek-bir-geri-adim-atmayiz/
  • DTSO Kadın Meclisi Dönem Sözcülüğüne seçilen Seda Berekatoğlu, Kadınların ekonomik yaşamda yer almasını istediklerini belirterek: “Diyarbakır’daki tüm kadın örgütlenmelerini bu konuda işbirliği yapacağımız kuramlar olarak görüyoruz”

SİYASAL SAĞLIK-EKOLOJİK SAĞLIK

  • Belçika’da yapılan bir araştırmada yeşil alanla IQ seviyesinin doğru orantılı olduğu sonucuna varıldı. Hasselt Üniversitesi’nin yürüttüğü çalışmada yeşil alanların çocuklarda davranış bozukluklarını da azalttığı görüldü. 10-15 yaş arası 600’ün üzerinde çocuğun dahil edildiği çalışmada mahalledeki yeşil alanda yüzde 3’lük bir artışın IQ seviyesinde ortalama 2.6’lık yükselme sağladığı görüldü. Bu etkinin hem yoksul hem varlıklı semtlerde gözlendiği belirtildi. Üniversiteden çevre epidemiyolojisi profesörü Tim Nawrot şunları söyledi: “Yeşil alanların hafıza ve dikkat becerileri gibi bilişsel fonksiyonlarımızla bağlantılı olduğuna dair kanıtlar giderek artıyor. Şehir planlamacıları yeşil alan yatırımlarını öncelik haline getirmeliler. Çünkü çocukları potansiyelini gerçekleştirmeleri için optimal ortamın yaratılması açısından yeşil alanlar çok kıymetli.”
  • Veriye tam erişemeden hava kirliliğiyle mücadele edemeyiz-Melis Alphan  Ayrıca, Türkiye’nin yasal mevzuatında Partiküler Madde (PM) kirliliği açısından başta kanser olmak üzere sağlığa en çok zarar veren PM 2,5 kirleticisi için sınır değerler belirlenmiyor. 2019’da 60 ilde yıl boyunca mevzuata göre yeterli PM 2,5 verisi yok. Oysa PM 2,5, tüm dünyada hava kirliliği kaynaklı sağlık sorunlarını incelerken kullanılan gösterge bir kirletici. Temiz Hava Hakkı Platformu’na göre, Türkiye’de PM 2,5 istasyonları yaygın olmadığı için, illerin yüzde 74’ü ile ilgili hava kirliliğinin sağlık etkisi ile ilgili yorum yapmak mümkün değil. https://www.artigercek.com/yazarlar/melis-alphan/veriye-tam-erisemeden-hava-kirliligiyle-mucadele-edemeyiz
  • Cinayet sezonu başlıyor!

Buğday Derneği’nin de aralarında yer aldığı 28 sivil toplum kuruluşu (STK) bugün başlayan ‘av sezonuna’ karşı ortak açıklama yayınladı. Avına izin verilen türler arasında Anadolu yaban koyunu, ceylan, çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, melez yaban keçisi, kızıl geyik, yaban keçisi, yaban domuzu gibi memeli türlerinin yanı sıra, nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan üveyik ve elmabaş patka kuş türleri de yer alıyor. https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2020/08/21/28-stkdan-aciklama-cinayet-sezonu-basliyor/

GÖRÜŞLER

  • DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz: Dersim’de yapılmak istenen IŞİD zihniyetinin devamıdır: “Dersim halkına, asimilasyon politikalarıyla diz çöktüremeyenler bugün doğa katliamı yapmak istiyor. Bunu iktidarın faşist zihniyeti ve 38 Katliamının bir devamı olarak görüyoruz. Daha önce işgalciler tarihi yerlere saldırırlardı. Barbarlar saldırdığı, işgal ettiği yerlerin tarihini yok ettiler. Tarihten biliyoruz ki Dersim’de yapılmak istenen bunların devamıdır” … “Bugün Dersim’de yapılmak istenen IŞİD zihniyetinin devamıdır. Dersimlilerin istemediği bir şeye biz de rızalık göstermeyeceğiz. Alevi inancının istediği şeyin yapılmasını istiyoruz. Biz Dersim halkının yanındayız. Alevi toplumunun, Dersim halkının değer yargılarına, inanç yerlerine saygı duyulması gerektiğini ve sonuna kadar bu halkın, bu toplumun yanında olacağımızı, bu katliamlara karşı sessiz kalmayacağımızı belirtiyoruz. Diz çökmedik, bundan sonra da diz çökmeyeceğiz. Bırakın insanlar değer yargılarıyla, kutsallarıyla baş başa kalsın”

EKLER

  • Koronavirüs salgınına karşı mücadelede iki temel talep- Arif Çelebi

“Salgın hangi koşulların ürünüdür? Sağlık hizmetinin kâr amacına bağlı olmasıdır. Zenginlerle fakirler arasındaki aşırı gelir eşitsizliğidir. Sağlıksız koşullarda uzun süreli ve düşük ücretle çalıştırılmadır. İşsizlik, yoksulluk, açlık ve sefalet içinde yaşayan milyarlarca insandır. Sağlıklı içme ve kullanma suyuna erişimden yoksun yüz milyonlardır. Daha fazla kar uğruna doğanın ve onunla birlikte insan doğasının durmaksızın yıkıma uğratılmasıdır. Bütün bu koşulları oluşturan ve durmaksızın daha çekilmez hale getiren kapitalist üretim ilişkileridir, kar için üretimdir. Bu aynı zamanda gelişmesinin sınırlarına dayanmış, varoluşsal kriz içindeki kapitalizmdir. İnsanlığın bilimsel teknik birikiminin bu denli yükseldiği koşullarda salgının bir sağlık krizi olarak bu denli etkili olmasının nedeni kapitalizmin tepeden tırnağa çürümüş ve kokuşmuş düzenidir. Bu sağlık krizi gerçekte sermaye üretim krizidir, kapitalizmin ve onun devletinin krizidir.

Asıl ve insanlık için en tehlikeli virüs kapitalizmdir. Salgına karşı mücadele kapitalizme karşı mücadele ile birleştirilmelidir, bunun dışındaki her çözüm girişimi boşa düşecek ve aldatıcı olacaktır.

Kuşkusuz iş, yaşam ve sağlık koşullarının emekçiler ve yoksullar lehine düzeltilmesine dönük pek çok güncel talep ileri sürülmeden kitlelerin bilinç ve eylemi yükseltilemez. Yine de bu kısmi talepler için mücadele iki temel köklü reform talebi ile birleştirilemezse bu bilinç ve eylem antikapitalist bir yöne kanalize edilemez.”

http://www.etha15.com/haberdetay/arif-celebi-yazdi-koronavirus-salginina-karsi-mucadelede-iki-temel-talep-123718