KORONA GÜNLÜĞÜ 24 NİSAN 2021
Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!
Sosyal cinayete dönem pandemi ölümlerine karşı öfke büyüyor. Yanlış sağlık politakaları ve salgın mücadelesine karşı yaşam hakkını savunmak için demokrasi güçleri harekete geçiyor.
***
Türk Tabipler Birliği (TTB) 14-20 Nisan haftasında Türkiye’nin nüfusunun yüzde 55’ni oluşturan 21 ilde toplam ölümlerin önceki üç yılın ortalamasından yüzde 58 fazla olduğunu, sadece İstanbul’da bin 117 fazladan ölüm kaydedildiğini duyurdu. bu kentlerin nüfusu ve insidansına göre, Türkiye’ye projeksiyonu yapıldığında günlük ortalama fazla ölüm sayısının 500 ettiği, aynı dönemde açıklanan resmi Covid-19 günlük ortalama ölüm sayısının 308 olduğu belirtildi. Paylaşılan tabloda İstanbul’da son haftada bin 117 fazladan ölümün önceki 5 yıl ortalamasından yüzde 80 fazla olduğunu belirten TTB, “Bu tabloda ‘vaka sayısındaki düşüş’ten bahsetmek, açıkça toplumu aldatmaktır!” ifadelerine yer verdi.
***
1 Mart’ta yeni normalleşme dönemine geçilmesinin ardından yaklaşık 8 bin 700 kişi hayatını kaybetti. Uzmanların tüm itirazlarına karşın tedbirleri gevşeten ve yeterince aşı tedarik edemeyen iktidar, binlerce yurttaşın yaşamını yitirmesine neden oldu. Vaka artış durumuna göre Türkiye için öngörüde bulunan yazılım uzmanı Zeki Berk, son 2-3 haftada vaka sayısında yaşanan patlama nedeniyle önümüzdeki günlerde ölüm sayılarının artacağını belirtti. Berk, “Vaka artışı ölümlere yaklaşık 15- 20 gün sonra yansıyor. Bugün açıklanan vefatlar 15–20 gün önce Covid-19 teşhisi konan hastalar. Bugün tamamen kapansak bile ölümler devam edecek. Ağır hastalar içerisinde ölümler artmaya devam edecek. Çünkü geçtiğimiz 15–20 günde vakalar çok fazla yükseldi ve bu da vefat oranlarına yansıyacak ilerleyen günlerde, haftalarda” dedi
***
Türkiye en çok vaka bildiren ilk 10 ülke arasında, vaka sayısının test sayısına oranında ikinci sırada. Brezilya, neredeyse her iki PCR testinin birinde pozitif sonuçla en çok vaka bildiren ilk 10 ülke arasında açık ara lider. Brezilya’yı her 10 testten biri pozitif çıkan Türkiye izliyor.
***
İrlanda Sağlık Koruma ve Gözetim Merkezi (HPSC), her bin kişiden yalnızca birinin korona virüsüne açık havada yakalandığını aktardı. İrlanda’da 24 Mart’a kadar kaydedilen 232 bin 164 korona virüsü vakasının 262’sinin açık havada bulaş kaynaklı olduğu tespit edildi.
***
Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 146 milyon 221 bine yaklaşırken, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 milyon 99 bine dayandı.
Dünya genelinde yeni vaka sayısında yükselme devam etti, yeni vaka sayısı 900 bine yaklaştı. Son 24 saatte 897 bin 33 kişiye Covid-19 tanısı kondu, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 14 bin 218 kişiye yükseldi. Günlük vaka bildiriminde Hindistan 345 binin üzerine çıkarak rekor üstüne rekor kırıyor. Hindistan ile birlikte ABD, Brezilya ve Türkiye ilk dördü paylaşmaya devam ediyor. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Hindistan (345.1 bin), ABD (66.5 bin), Brezilya (66 bin), Türkiye (49.4 bin), Fransa (33.3 bin), Arjantin (27.9 bin), Almanya (23.7 bin), İran (22.9 bin), Kolombiya (19.9 bin), İtalya (14.8 bin), Ukrayna (14.3 bin), İspanya (11.7 bin), Peru (11 bin) ve Polanya (10.9 bin).
Hindistan ve Brezilya Covid-19 ölümleri ile de dikkat çekmeye başladı. Son 24 saatte Hindistan’da 2 bin 866, Brezilya’da 2 bin 621 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Hergün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 06.00) alıyoruz.
***
Türkiye’de hala kontrol altına alınabilmiş değil. Yeni vaka, ağır hasta, aktif hasta ve can kaybı oldukça yüksek hızda seyrediyor. Son 24 saate 49 bin 438 kişide Covid-19 vakası saptandı, 343 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybett. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 3,089 kişi. Toplam vaka sayısı 4 milyon 551 bine yaklaşırken toplam can kaybı 37 bin 672 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 302 bine geriledi. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
Worldmeters’a göre Türkiye’de 500 bini geçen aktif hasta sayısı rekor kırmaya devam ediyor. Dün aktif hasta sayısı 543 bin 37 kişiye gerilemesine karşın, hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatmak isteriz. Aktif hasta sayısındaki dizginlenemeyen bu yükseliş, bulaş tehdidinin daha da artacağını gösteriyor. Ağır hasta sayısımız ise 3 bin 475 kişiye yükseldi. Aktif vakanın yükselmesi ile %0.6’ya kadar düşen ağır hasta oranının oldukça yüksek düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin daha da artacağı uyarısı ısrarla vurguluyoruz.
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “İstanbul’da vaka sayılarında yaklaşık %20 düşüş oldu. Polikliniklerde ve yatan hasta sayısında da düşüş var. Ancak yoğun bakım yükü devam ediyor. Kısıtlamalara uyum hissedilmeye başlandı. Birlikte başaracağız”dedi.
***
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, bugün kaleme aldığı yazısında edindiği kulis bilgilere yer verdi. Bakanlıkların ve Bilim Kurulu’nun yaptığı hazırlığa göre, 2020 Nisan ayında alınan önlemlerin benzerlerinin uygulanacağını ifade eden Zeyrek, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine toplantısı sonrasında tam kapanma önlemlerinin 17 Mayıs’a dek süreceğini ilan edeceğini ifade etti.
***
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise “Ölümleri sorumlusu, gerekli önlemleri almayan siyasi iktidardır” diye konuştu. Adıyaman, iktidarın salgın sürecinde bilim insanlarının ve sağlık örgütlerinin uyarılarını dikkate almadığını vurguladı.
***
Glasgow Üniversitesi virüs araştırma merkezinin çalışmasına göre dünya üzerinde ilk kez bir kedi insandan hayvana koronavirüs bulaşması sonucu hayatını kaybetti. Glasgow MRC Üniversitesi virüs araştırma merkezinin yayımladığı araştırmada, insandan hayvana Covid-19 bulaşmasına örnek olarak iki vaka gösterildi. İngiliz bilim insanları, dört aylık Ragdoll cinsi evcil bir kedinin, aynı evde kaldığı insanların Kovid-19 semptomları göstermesinden bir ay sonra solunum güçlüğü çekmeye başladığını ve daha sonra hayatını kaybettiğini belirtti. Yavru kedinin ölümü sonrası akciğerlerinde ağır hasara rastlandığı ve Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybettiği belirtildi. İkinci vakada ise altı yaşındaki bir Siyam kedisinin, aynı evde kaldığı insanların Kovid-19 test sonuçlarının pozitif çıkmasının ardından burun ve göz akıntısı belirtileri gösterdiği ancak daha sonra iyileştiği kaydedildi.
***
Kars’ta ishal şikayetiyle veterinere götürülen buzağılarda Coronavirus tespit edildi. Veteriner hekim Tolga Ediz, “Sonuçta yetiştiricileri bilinçlendirdik ve insana bulaşmayacağını gördük. Ancak bazı yetiştiricilerimin çok maddi kayıplarına neden oldu Coronavirus’ten 6-7 buzağısını kaybeden yetiştiricilerimiz oldu. Sadece buzağı değil, kedi olsun, köpek olsun bu sene çok fazla Coronavirus vakasıyla karşılaştık. Coronavirus sadece buzağı değil kedi, köpek olmak üzere bütün hayvanlarda şiddetli ölümlere yol açan bir virüstür” diye konuştu.
***
Almanya’da, 7 gün boyunca Coronavirus vaka sayısının 100 bin kişi başına 100’ü geçtiği bölgelerde devreye girecek düzenlemeleri kapsayan yeni yasal değişiklik dün Federal Meclis’te kabul edildi. Halkı Enfeksiyona Karşı Koruma Yasası’nda yapılan değişiklik, bugün Eyalet Temsilcileri Meclisi’nde de onaylandı ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalandı. Yasaya bağlı olarak, insidans değerinin 100’ü geçtiği bölgelerde saat 22.00 ile 05.00 arasında işe ya da doktora gitmek gibi zorunlu haller dışında sokağa çıkılmayacak. Açık havada tek başına spor yapmak gece yarısına kadar mümkün olacak. Okullarda yedi günlük insidansın 165’i aşması halinde yüz yüze eğitime ara verilecek.
***
Sigara içenlerin Covid-19’a yakalanma olasılığının düşük olduğunun öne sürüldüğü bilimsel makalenin, yazarlarının tütün endüstrisi ile olan finansal bağlantıları tespit edilince geri çekildiği bildirildi. Geçen yıl yayınlanan ve sigara içenlerin yeni tip Coronavirus’e (Covid-19) yakalanma olasılığının içmeyenlere göre yüzde 23 daha düşük olduğunu iddia eden makale, bazı yazarlarının tütün şirketleriyle olan finansal bağlarının tespit edilmesinin ardından yayınladığı tıp dergisinden çekildi.
***
Oxford Üniversitesi Nuffield Departmanı Kadın ve Üreme Sağlığı araştırmacıları tarafından yürütülen, Covid-19’un hamileliğe etkilerinin detaylı ve karşılaştırılmalı olarak incelendiği çalışmanın sonuçları yayınlandı. Çalışma, koronavirüse yakalanan hamile kadınların ve yenidoğanların, daha önce bilinenden daha yüksek komplikasyon riskiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Çalışma, yenidoğanlarda koronavirüsün ağır tıbbi komplikasyonlarla bağlantısının üç kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. Oxford Üniversitesi’nden fetal tıp profesörü Aris Papageorghiou, “Hamilelikleri esnasında Covid-19 geçiren kadınların, hamilelik komplikasyonlarını yaşaması yüzde 50 daha yüksek bir ihtimal” dedi. Papageorghiou, “Virüse yakalanmış annelerden doğan bebeklerde, yoğun bakıma alınma gibi ağır tıbbi komplikasyonlar gözlemlenme riski, genellikle erken doğum gerçekleştiği için, üç kat daha fazla. İyi haber, koronavirüsü semptomsuz geçiren kadınlarda risk, virüse yakalanmayan kadınlarla aynı” dedi.
***
Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelip Covid-19’a yakalanan Zulfıyya Ismayılova’ya, devlet hastanesinde tedavi gördüğü 6 gün için yaklaşık 20 bin TL tutarında fatura çıktı. Ismmayılova’nın doktor arkadaşı D.B. ise yaşananlarr hakkında “Doktorlar bile faturayı görünce şok oldular.” dedi.
***
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Vedat Bulut’a göre özel hastaneler yeniden pik yapan corona virüsü salgınını tam anlamıyla fırsata çevirdi. TTB’ye gelen bazı şikayetler hastanelerin 30 bin liraya varan ek ücretler talep ettiğini gösteriyor. Bulut, fahiş fiyatların “Covid vakalarında ilave ücret alınamaz” hükmüne rağmen uygulandığını söyledi.
***
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Türkiye’de artan çocuk işçiliğine ilişkin TBMM’ye araştırma önergesi vererek resmi olmayan kayıtlara göre Türkiye’de 2 milyon çocuk işçinin olduğunu belirtti
***
21-28 Nisan arası kutlanan Ebelik Haftası’nı ebeler buruk karşılıyor. Ebeler, mesleklerinin değersizleştirildiğini ve hastanelerde görünmeyen joker eleman gibi çalıştırıldıklarını söylüyor.
AŞI TARTIŞMALARIDanimarka, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı uygulanan Biontech/Pfizer ve Moderna aşılarının ilk ve ikinci doz aralığını 3 hafta uzattı. Danimarka devlet yayıncısı DR’nin Sağlık İdaresine dayandırdığı haberine göre, daha fazla kişiye ilk doz aşıyı uygulamak isteyen Danimarka, Kovid-19’a karşı aşılama programında, ilk ve ikinci doz arasındaki süreyi 3 haftadan 6 haftaya çıkardı.
***
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) sözcüsü Dr. Maria Guevara, “ABD ve AB dahil olmak üzere aşı patentinin kaldırılmasına muhalefet eden tüm ülkeleri hayat kurtarmakla ilgilenmeye çağırıyoruz” açıklaması yaptı. DTÖ üyeleri de dün sanal bir toplantıda, koronavirüsle ilgili diğer tıbbi araçların üretilmesi için fikri mülkiyet haklarından feragat etme önerisini görüştü ancak toplantıdan sonuç alınamadı. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) de “‘DTÖ aşıda patentleri kaldırmalı” çağrısı yaptı. Açıklamada, “Aşılamayı hızlandırmanın temel yolu DTÖ’nün patentleri kaldırması ve daha ucuz aşıları yine de temin edemeyebilecek daha yoksul ülkelere yönelik hibelerin desteklenmesidir” ifadelerine yer verildi. Yazıda şu ifadeler yer aldı: “Dünya Sağlık Örgütü, Afrika’daki birçok ülkenin 2024 yılına kadar yaygın aşıya sahip olmayacağı konusunda uyardı. Buna karşılık, üretilen 905 milyon aşı dozunun 209 milyonu ABD’de uygulandı. Batı Avrupa da benzer şekilde on milyonlarca doz uygularken, birçok Afrika ülkesi yalnızca onbinlerce doz alabildi. İlaç şirketleri ve hükümet yöneticileri, fikri mülkiyet hukukunun ‘ulusal güvenlik’ için hayati önemde olduğu konusunda ısrar ediyor ancak aslında sınıfsal çıkarlarını ve kâr haklarını koruyorlar. Milyonlarca hayatı kurtarmak için aşı ayrımcılığına ve aşı istiflemeye hemen son vermeliyiz.”
***
Pfizer şirketi ile geliştirdikleri Covid-19 aşısının üçüncü dozunun da yapılmasına ihtiyaç duyulabileceğini aktaran Özlem Türeci, “Aşıdan sonra virüse karşı bağışıklık zaman içinde azalıyor. Mevsimsel gripte olduğu gibi yıllık aşılar olunabilir” dedi.
***
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, “aşılamada önceliklendirme” uygulamasının Haziran ayında kaldırılmasının beklendiğini ve yaş farkı gözetmeksizin isteyen herkese Haziran ayından itibaren aşı sunulabileceğini açıkladı. Almanya’da 60 yaş üstü nüfusun yarısının şimdiye kadar en az bir doz aşı olduğunu açıklayan Spahn, Covid-19’u ağır geçirme ihtimalinin bu grupta 60 kat daha fazla olması nedeniyle, bunun önemli bir adım olduğunu belirtti.
***
Pfizer/BioNTech tarafından yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen aşının ve mRNA teknolojisinin güvenilirliği hakkında tartışmalar devam ederken, diğer koronavirüs aşıları hakkındaki olumsuz haberler, “Diğer aşılar Pfizer tarafından hedef mi alınıyor?” sorusunu gündeme getirdi.
19 Nisan 2021 itibarıyla aşının kullanıldığı 12 ülkeden resmi hükümet verileri, Pfizer-BioNTech koronavirüs aşısının uygulanması sonucunda 2 bin 485 can kaybının yaşandığını ortaya çıkardı. Bu da 12 ülkeye tedarik edilen 1 milyon dozda 39.4 dozaşının ölüme sebebiyet verdiğini gösteriyor. Bu ortalama, AstraZeneca ve Johnson&Johnson aşılarındaki ölüm kayıtlarından 3 ila 5 kat daha yüksek. Pfizer aşısı kaynaklı ölümlerin en çok görüldüğü ülke ise, uygulanan 1 milyon doz başına ölü syısının 143’e ulaştığı Norveç oldu. ABD Salgın Hastalık kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) Aşı Olumsuz Etki Raporlama Sistemi (VAERS) tarafından sağlanan verilere göre, ABD’de 1134 kişi Pfizer aşısıyla aşılandıktan sonra hayatını kaybetti. Bu rakam ise Johnson & Johnson aşısı kaynaklı ölüm oranından 20 kat daha fazla. Meksika Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı verilere göre ise, Pfizer aşısının AstraZeneca ve diğer aşılardan çok daha fazla yan etki gösterdiği ifade edildi. Bakanlığın verilerine göre, 17 Nisan itibarıyla Pfizer aşılarında 100 bin dozda 2.08 ciddi yan etki vakası görülürken, AstraZeneca için ise bu oran 100 bin dozda 1.56. Rakamlar her ne kadar Pfizer aşıları ile ölümler arasında bir bağlantı olduğunu doğrulasa da, şu ana kadar ölümlerin aşıyla doğrudan bağlantılı olduğu tespit edilemedi.
https://tr.sputniknews.com/amp/yasam/202104231044330148-pfizer-sessizce-diger-asilari-mi-hedef-aliyor/?__twitter_impression=true
***
Sputnik V aşısına dunyada ilgi artıyor. İlk duyurulduğunda şüpheyle karşılaşan aşıya talebin artmış olmasının ilk ve en önemli neden bilimsel çalışmalarda çıkan sonuçlar. 21 Şubat’a kadar pek çok uzmanın şüpheyle yaklaştığı aşıya dair üçüncü faz sonuçları o gün saygın tıp dergisi Lancet’ta yayınlandı ve sonuç etkileyiciydi: Yüzde 91.6 etkinlik oranı. Lancet’taki değerlendirme yazısı şöyle bitiyordu: “Artık Covid-19’a karşı savaşa bir aşı daha dahil olabilir.” Bununla da kalmadı, Rus bilim insanları 3.8 milyon kişiden verilerin incelendiği gerçek zamanlı bir çalışmada Sputnik V’in etkinliğinin yüzde 97.6 çıktığını duyurdu.
Avrupa’da talep artıyor. Almanya Sputnik V’den 30 milyon sipariş etmek istediğini açıkladı. İsveç, ‘bazı Avrupa Birliği üyeleriyle birlikte’bu aşıdan almak için girişim başlattığını duyurdu. Avusturya aşıyı almak için Avrupa İlaç Ajansı’nın onayını beklediğini bildirdi. Macaristan sipariş etti. Çekya da girişimlerini sürdürüyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de Avrupa İlaç Ajansı’yla ortak olarak Sputnik V’in üretim sürecini incelemeye 10 Mayıs’ta başlayacağını bildirdi. DSÖ halen bu aşıya acil kullanım onayı vermiş değil. Sputnik tıpkı Oxford-AstraZeneca ve Johson&Johnson gibi, Covid-19’a neden olan virüsün genetik materyalini bağışıklık sistemine tanıtmak için zararsız virüs kullanan bir viral vektör aşısı.
***
Osman Elbek: İktidar yarın faturayı Bilim Kurulu’na kesebilir
Salgının en başından beri kötü yönetildiğini belirten Doç. Dr. Osman Elbek, Türkiye’nin son zamanlarda salgını yönetmeyi tamamen bıraktığını söyledi.
İngiltere varyantı aşıların etkinliğini çok fazla düşürmüyor. Güney Afrika varyantı ise bulaşıcılıktan ziyade daha etkili, daha ağır hastalık yapıyor. Dahası bağışıktan kaçabiliyor. Örneğin AstraZeneca aşısı bu varyantta hiçbir işe yaramıyor. Ne iyi ki dünyada bugün itibariyle tüm aşılardan, antivirallerden, özel antikorlardan kaçabilen bir varyant yok. Ama endişe verici varyantlar buraya doğru giderse çok tehlikeli bir yeni başlangıçla karşı karşıya kalırız. Öte yandan birleşik mutasyonlar veya Varyant 3 gibi suşlar yaygınlaşırsa aşılanmış insanların ya da hastalığı geçirmiş kişilerin korunurluğu ortadan kalkabilir.
Havalandırmanın etkin olmadığı iç mekânlarda asılı kalan partiküllerin yaklaşık 8 metre uzağa gittiği ve insanları hastalandırdığı araştırmalarla gösterildi. Keza hastanelerde kişisel koruyucu ekipman, maske, eldiven kullanıldığı halde hastalık yayılıyor. Nitekim hastanelerin havalandırma kanallarında üç saate kadar canlı kalabilen virüs tespit edildi. Tüm bunları topladığımızda bulaş mekanizmasının damlacık yoluyla sınırlı olmadığını, tıpkı tüberküloz, verem, kızamık gibi havada asılı kalan partiküllerle de yayılabileceği anlaşılıyor.
Kapalı alanlarda çalışanların hepsi N95 maske kullanmalı ve işverenler işçilere bu maskeyi temin etmeli.
Pandemi kontrolünde sokağa çıkma yasağı diye bir önlem olamaz! Bu uygulama Türkiye’nin totaliter iktidarının salgını kendi amaçları doğrultusunda kullanması ve toplum üzerinde hegemonya kurması nedeniyle tedavüle sokuluyor. Oysa olması gereken, salgına karşı fiziki hareket kısıtlamasıdır.
İnsanların dışarıda birbirlerinden uzak, toplu olmayacak şekilde hareket etmesini sağlayabilirsiniz. Böylece evdekiler en azından dışarı çıkarak içeride devamlı virüs solumaktan kurtulabilir. Şu anda Çanakkale salgında birinci sırada. 100 bin kişiden 962 kişi salgına yakalanmış durumda. Buna karşı alınan önleme göre örneğin sahil kenarında ikiden fazla kişinin yan yana yürümesi yasak. Pazarlara da TC kimlik numarasının tek-çift sayısına göre girilebiliyor ve aynı hafta içerisinde birden fazla kez pazara gidilemiyor. O halde sormak gerekli: Peki ama bunların dışında Çanakkale’deki Dardanel fabrikasında ne yaptınız? Çanakkale’de kordonda ikiden fazla kişinin yan yana yürümesini engelliyorsunuz ama fabrikadaki işçiler tüm gün, N95 maske olmadan, kapalı mekânda yan yana çalışıyor. AVM’ler serbest, parkları kapatıyorsunuz! Bırakın insanlar parka, açık alanlara gitsin. İç ortamın kirliliği yerine dış havayı solusunlar. Çünkü aslolan gerek ev, gerekse iş yerlerinde kapalı ortamlarda kalabalık oluşmasını engellemek.
toplum bağışıklığına aşıyla ulaşılabilir. Yani toplum bağışıklığına hastalıkla ulaşmaya kalkarsanız yapacağınız şey kırımdır. Brezilya’da Bolsonaro’nun yaptığı buydu. Amazonlar’da hastalığın yayılmasına izin verildi ve toplumun yüzde 70’inden fazlası hastalandı. Ardından “toplumsal bağışıklık oluştu” dendi. Fakat bu ortamda Varyant 3 ortaya çıktı ve hastalığı geçirmiş insanlar tekrar hastalandı.
Baksanıza yoksul Vietnam’da, Moğolistan’da, Çin’de, Avustralya’da, Yeni Zelanda’da neden varyant gelişmiyor? Neden varyant kötü salgın politikaların uygulandığı ABD’de, İngiltere’de, Brezilya’da ortaya çıkıyor? Virüsü serbest bıraktığınız zaman mutlaka yeni bir varyant formuna girer ve mutlaka hasta etmeye devam eder. İsveç hastalıkla toplum bağışıklığına yöneldi ve komşu ülkelere nazaran ölüm oranı kat be kat kat daha fazla oldu. Sonuçta toplum bağışıklığına ulaşamadı ve kısıtlamalara gitmek zorunda kaldı.
İlk olarak London School of Economics (Londra Ekonomi Okulu) aşı molekülünü var etmenin iddia edildiği gibi 2,5 milyar dolar değil, 40 küsur milyon dolar olduğunu ortaya koydu. İkincisi Pfizer büyük bir şirket ve aşıyı yüksek Ar-Ge kaynağı nedeniyle onun bulmasını beklerdik. O mu buldu? Hayır. Ama ne yaptı Pfizer? Gidip BioNTech gibi aşıyı keşfeden küçük bir şirketle anlaştı. Yani ilaç şirketleri büyük Ar-Ge faaliyetleri yapıp, yeni icat falan yapmıyorlar. Tersine, aklını-fikrini kullanan küçük şirketleri yutuyor, onlarla evlilikler yapıyor ve ürüne sahip olup dünyaya sunuyorlar. Bu “küçük” şirketler de finansal kaynaklarının hemen hepsini kamuda karşılıyor. Mesela başka bir büyük şirket olan AstraZeneca da aşıyı bulmadı. Bir kamu üniversitesi olan Oxford’un bulduğu aşıya ortak oldu. Peki neden Oxford Üniversitesi bulduğu aşıyı AstraZeneca ile paylaştı? Çünkü üniversitenin fonlarının en büyük fonlayıcısı Bill Gates’in “ricası” bu yöndeydi. Bu “rica” olmasaydı Oxford Üniversitesi aşıyı 10 centten dünyaya sunacaktı. Şimdi de en ucuz aşı Oxford-AstraZeneca’nınki ama 10 cent değil.
derhal çarklar durmalı ve en az 14 gün, mümkünse 28 gün tam kapanmaya gidilmeli. 14 günlük çarkların durması Türkiye’de salgını durdurmaz, sadece nefes aldırır. Ardından da düzenli nefeslerle bu işi yürütmeliyiz. Hızlı aşı, sıkı tedbir.
DSÖ’nün son verisine göre salgın Avrupa’da azalıyor ama tüm dünyada yeniden artış trendine girdi. Dünyada tüm vakaların ve ölümlerin üçte biri son üç ayda yaşandı.
CoronoVac aşısı olmuş kişi başka kişiden virüsü alıp bir başkasına bulaştırabilir. Dolayısıyla CoronaVac aşısıyla pandemi bitmez. Bizim bulaşı kesmemiz lâzım. mRNA aşıları, Sputnik5 aşısı bu açıdan başarılı. Çünkü bu aşılar bulaş hızını ve yükünü azaltıyor. Dolayısıyla pandemiyi CoronaVac değil, mRNA aşıları ya da daha etkili aşılar bitirebilir.
https://www.gazeteduvar.com.tr/osman-elbek-iktidar-yarin-faturayi-bilim-kuruluna-kesebilir-makale-1520255
Bir Yorum