KORONA GÜNLÜĞÜ 23 HAZİRAN 2020
GÜNDEM
- Baroların yapısı ve seçim sisteminde yapılmak istenilen düzenlemeye karşı 53 baronun Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya doğru yola çıktıkları “Savunma Yürüyüşü” 4’üncü gününde. ‘Savunma Yürüyor’ sloganıyla Ankara’ya yürüyen baroların önü kentin girişinde polis tarafından Anayasa’nın 34.madesine rağmen “kamu düzeni bozulduğu” gerekçe gösterilerek kesildi. Polis baro başkanlarına müdahale etti.
- Salgının etkilerinin önümüzdeki günlerde resmi verilere yansıması beklenirken, işsizlik maaşına başvurularda ciddi bir artış ortaya çıktı. TÜİK ve AKP ‘durum iyi’ dese de yansıyan veriler yurttaşların yaşadıklarını ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün Kars’ta baraj açılışında yaptığı konuşmada ekonominin hızla yükselmeye devam ettiğini ve ekonominin iyi olduğunu tekrarladı. TÜİK de 10 Haziran’da açıkladığı işsizlik verilerine göre de mart işsizlik sayısı düştü ancak sokağa yansıyan aksini gösteriyor. İŞKUR’a işsizlik ödeneğine başvuranların bir aylık yükselişi bile yaşanan tabloyu gözler önüne seriyor.
- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Ege BTK moderatörlüğünde online bir platformda düzenlenen ‘Normalleşme Sürecinde İzmir Turizmi’ konulu toplantıda anlattığı sanal para projesi ile İzmir’in 1800’lü yıllarda bayrağının olduğu ifadeleri, Takvim gazetesinde ‘Eyalet skandalı’ başlığıyla haber yapıldı.
- Kriz derinleşiyor: İcra dairelerine geçen yıldan toplam 23 milyon 644 bin dosya devretti. Yılbaşından 19 Haziran tarihine kadar ise UYAP üzerinden açılan icra dosyalarının sayısı 2 milyon 510 bin oldu. Böylece adliyelerdeki icra davaları dosya sayısı 26 milyon 154 bine ulaştı.
- Emekçiye hak gördükleri; “Tamamlayıcı” Emeklilik Sistemi olarak ifade edilen hazırlık ile kıdem tazminatının önemli bir bölümünün bir fona devredilmesi planlanıyor. Öte yandan “İstihdam Kalkanı” adı altında ise esnek ve güvencesiz çalışma biçimleri yaygınlaştırılarak başta kıdem tazminatı olmak üzere temel işçi hakları budanmak isteniyor. Bir anonim şirket olarak 2016’da kurulan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetim kurulu başkanı, damadı Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın da yardımcısı olduğu Türkiye Varlık Fonu (TVF), en büyük operasyonunu GSM şirketi Turkcell’i satın alarak yaptı ve yeni hâkim grup sıfatıyla gündeme oturdu. TVF’nin, kriz koşullarında yüzdürülemez durumda olan başka şirketleri de çatısı altına alacağından söz ediliyor. TVF’nin Turkcell operasyonundan sonra özellikle “mega proje” diye adlandırılan İstanbul Havalimanı, köprü, otoyol, şehir hastaneleri gibi büyük batık projeleri “garaja çekilmesi” ihtimal dâhilinde.
- ‘Tekçi zihniyette ihbar kültürü yaygınlaştı’ Türkiye’de geçen yıl yeni hükümet sistemiyle birlikte ihbarcılığın rekor oranda arttığını gösterdi. 2018 yılında, yıl içinde savcılıklara yapılan ihbar sayısı 80 bin 866 olurken, 2019 yılında bu sayı rekor kırarak, yüzde 118 artışla 176 bin 380’e yükseldi.
- Çeşme’de yaşayan Roman yurttaşların yaşam alanı tahrip edildi, yurttaşlar göçe zorlandı. Ulus devlet ve kapitalizmin zorbalığında Romanlar’ın yersiz, yurtsuz, mülksüzlüğü, onların yaşamla kurduğu bağı anlamak isteyen varoluş mekanları müziğine ve danslarına baksın. Patriyarka-devlet-sermayenin kadınların kalçalarındaki özgürce salınışta silkinişini göreceksiniz.
- Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) birkaç hafta önce bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için eldeki ilaçların yetersiz kaldığını ya da bir başka ifade ile enfeksiyon etkeni bakterilerin eldeki ilaçlara karşı giderek daha dirençli olduğunu açıkladı. DSÖ daha önce de gerek insanlarda ve gerekse hayvanlarda aşırı ve gereksiz antibiyotik kullanımının hastalık yapıcı bazı bakterilerin zaman içinde direnç kazanmasına yol açtığını dile getirmişti.
MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ – SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI
- Pandemide aktif vaka 3.8 milyona, toplam vaka sayısı 9.2 milyona yaklaştı. Sadece Haziran ayında tespit edilen yeni vaka sayısı 3 milyonu geçti. Daha birinci dalga kontrol altına alınamazken erken 2.dalga haberleri gelmeye başladı.
- Yeni vaka sayısında ABD zirveye oturdu. Son 24 saatte Covid-19 tespit edilen kişi sayısı 31,496’ya yükseldi. Amerika, Güney Asya, Rusya ve Ortadoğu’da yeni vaka sayısının oldukça yüksek devam ediyor.
- DSÖ Direktörü Ghebreyesus dayanışmaya dikkat çekti: “Bu salgını bölünmüş bir dünyayla yenemeyiz. Salgının politize edilmesi durumu daha da şiddetlendirdi. Hepimiz güvende olana kadar hiçbirimiz güvende değiliz.”
- Güney Kore’de 2.dalga. Sonbahar ya da kış aylarında beklenen 2. dalganın Seul ve çevresinde Temmuz ayında görülebileceği uyarı yapılıyor. Mayıs ayı boyunca yeni vaka sayısının 40-50 civarında seyrettiği temmuz ayında 800’ü bulacağı öngörülüyor. Nisan ayından 11 Haziran’a gelinceye kadar R0’ın (temel çoğalma katsayısı) 1.79’a yükseldiği belirtiliyor. Şu an için 2. dalganın bir ay öncesinin yaşandığı önlemlerin sıkılaşması gerektiği vurgulanıyor.
- Afrika kıtasında Corona virüsü vaka sayısı 300 bini aştı. Hayatını kaybedenlerin sayısı 8 bin 115’e çıktı. Vaka sayısının en yüksek olduğu Afrika ülkeleri şöyle: Güney Afrika, Mısır, Nijerya, Cezayir, Fas, Gana, Kamerun ve Sudan.
- Almanya’nın Göttingen şehrinde çoğunlukla göçmenlerin yaşadığı 700 kişilik bina karantinaya alındı. Yaklaşık 200 kişilik bir grup, binadan çıkmak için cumartesi günü polisle çatışınca, bina çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. Binadan çıkış bazı şartlara bağlı: Test sonucu negatif çıkanlar birkaç gün sonra yeniden test yaptırmak zorunda. Yine negatif çıkarsa bazı şartlar altında, örneğin maske takarak, binadan çıkabilirler. Yerel yöneticiler asıl sorunun iletişim olduğunu; binada yaşayanların çoğunun ikinci bir test gerektiğini anlamadığını söyledi.
- Türkiye’de yeni vaka sayısı 1.212, can kaybı hala yirmilerin üstünde, 24 kişi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Bulaş potansiyeli olan aktif vaka sayısı ise 22.390 kişi.
- Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren tekstil fabrikasında çalışan dört işçinin, Covid-19 belirtileri göstermesi üzerine yapılan Corona virüsü testleri pozitif çıktı. 95 işçinin çalıştığı fabrikada üretime ara verilirken, testleri pozitif çıkan işçiler hastanede tedaviye alındı.
- Suudi Arabistan, yeni tip korona virüsü (Covid-19) nedeniyle bu yıl hac ibadetini sadece ülkede yaşayanlarla sınırlı tutacağını, yurt dışından hacı adayı kabul etmeyeceğini duyurdu.
- İspanya’da koronavirüs salgını nedeniyle 14 Mart’ta ilan edilen olağanüstü hal sona erdi. OHAL’in son bulmasıyla birlikte İspanya’da turizm sezonu da açıldı.
- Avrupa’da korona virüsü salgınıyla mücadele kapsamında alınan kısıtlayıcı tedbirler kademeli olarak hafifletilirken, sağlık çalışanları ve uzmanlar karantina önlemlerinin kaldırılmasının ardından gelecek olası bir ikinci dalga için hazırlık yapıyor. Bazı ülkelerde yoğun bakım uzmanlarının sayısı artırılmaya çalışılıyor, bazılarında ise emekli doktorlar yeniden göreve çağrılıyor. Diğer ülkelerde ise durumu ciddi olan hastalarla çalışmak için “sağlıkçı ordusu” oluşturulma önerisi gündemde.
- Çin’de yapılan bir araştırma, korona virüsüne bir kez yakalanıp antikor geliştiren kişilerin ne kadar süre boyunca bağışıklık kazandığı konusunda karamsar bir tablo ortaya koydu. Araştırmaya göre, Covid-19 hastalarının vücutlarında virüse karşı hastalık sırasında gelişen antikorlar, 2-3 ay içinde ciddi oranda düştü.
- Bülent Şık hayvancılık sektöründe kullanılan antibiyotikler ve gıdalardaki antibiyotik kalıntılarının koronavirüsün yol açtığı COVID-19 hastalığının ağır seyretmesine neden olan etmenlerden biri olduğunu ileri sürdü.
SAĞLIK MUHALEFETİ-TOPLUMSAL MÜCADELE
- Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde bulunan bir tekstil fabrikasında 4 işçinin Koronavirüs testi pozitif çıktı. 100’e yakın işçi, temas halinde oldukları gerekçesiyle iddiaya göre işletmeden test yapılmasını ve faaliyetlerinin durdurulması istedi. İşletme yetkilileri, iddiaya göre faaliyetlerin durdurulmayacağını ve hastaneye izinsiz gidenlerin işten çıkarılacağını bildirdi. Bu duruma tepki gösteren çalışanlar, işlerini bırakıp test yaptırmak için toplu halde hastanenin önüne geldi.
- Pandemi sürecinin başından beri ücret kesintisi, sınırlı ek ödeme ve kadrosuz çalıştırma gibi sorunlarla mücadele eden Dokuz Eylül Üniversitesi sağlık emekçileri yaptıkları eylemde taleplerini yineledi.
- Korona sürecinde nasıl ki adına esnek mesai denerek nöbet ertesi herkes evine gitti, bakanlık onayıyla izin kullandı; aynen onun gibi sağlık bakanlığının onayıyla 24 saat nöbet sonrası izin kullanımının da tüm Türkiye’de yaygınlaşması için sosyal medyada asistan hekimler örgütlendi.
- Gevşeme politikaları sonrası koronadaki artışa dikkat çeken TTB Başkanı Sinan Adıyaman, ‘Sadece halkın önlem alması beklenemez. Hükümet de tedbir almalı’ dedi.
YENİ YAŞAM
- New York’taki Doğa Tarihi Müzesi, binanın basamaklarında 80 yıldır sergilenen ve George Floyd adlı Amerikalı bir siyahın polis şiddeti sonucu öldürülmesinden sonra ırkçılık karşıtı protestocuların hedefi haline gelen Theodore Roosevelt heykelinin kaldırılacağını açıkladı. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, müze yönetiminin Roosevelt’in bronz heykelinin ‘siyahları ve yerlileri boyun eğmiş ve daha aşağı bir ırkmış gibi tasvir etmesi nedeniyle kaldırılmasını istediğini’ belirtti; belediyenin kararına destek verdi. Müzenin Başkanı Ellen Futter, dünyanın “sistematik ırkçılığın güçlü ve acı veren sembollerine odaklandığını” belirterek kararlarının Roosevelt’e karşı değil, heykelin kompozisyonuna karşı olduğunu söyledi.
JİN
- Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) da imzacıları arasında olduğu Uluslararası Kadın Kurumları ve aktivistleri, ‘dayanışma bizi hayatta tutar’ kampanyası kapsamında, 27 Haziran günü birçok yerde bir araya gelecek. Dünya çapında yaşanan koronavirüs salgınına rağmen, cezaevlerinde tutulan kadın siyasi tutuklular için gerçekleştirilecek kampanya kapsamında, videolar, posterler ve fotolar, tutukluların durumuna ilişkin mektuplar, makaleler gibi eylem ve etkinlikler düzenlenecek. Bu eylem ve etkinliklerin bir ayağı da Pakistan, Afganistan, Filistin, Türkiye ve Kürdistan olacak.
- “Kadın Mücadelemiz Her Yerde” kampanyası kapsamında Diyarbakır’da; kadınlar bir araya gelip mor ve beyaz balonları zindanda olan ve erkek şiddetiyle yaşamına yitiren kadınlar için uçurdular.
- İspanya’da kadına yönelik erkek şiddeti, OHAL döneminde yüzde 57,9 arttı. İspanya’da Covid-19’dan dolayı uygulanan 98 günlük OHAL sürecinde 8 bin 790 kişi, “kadına yönelik şiddet” suçlamasıyla gözaltına alındı
SİYASAL SAĞLIK-EKOLOJİK SAĞLIK
- Ordu’da son yıllarda yaşanan ekolojik yıkımı anlatan Ordu Çevre Derneği üyesi Cahit Ongunyurt, kapitalist işletmelerin önünü açmak için yapılan yıkımın, fındık tarımında daha önce görülmeyen hasarlara yol açtığını söyledi. “Ekolojik toplumu inşa edecek bir anlayış olması gerekiyor, köylünün kooperatifleşmeye gitmesi gerekir”.
- Doğa, kültür, inanç talanına devam eden AKP iktidarı ‘nefes aldırmıyor’, iyileşeceğiz derken böyle mi iyileşecektik diye bölgedeki Aleviler isyan etti. Pandemi sürecinde iktidarın ve maden şirketlerinin doğanın ve kutsalların talanına bir yenisi daha eklendi. Sivas’ın Kangal İlçesine bağlı Pınargözü, Eğricek ve Elkondu köylerinin yanı sıra Bakırtepe Ziyaretgahı’nda da madencilik faaliyetlerinin yapıldığı öğrenildi. Köylüler ise tepkili: Doğamızı, hayatımızı çalıyorlar.
- Hayatı kazanmak; İnsan haklarını, hukuk devletini, yargı bağımsızlığını ve demokrasiyi savunmak, meslek örgütlerini iktidarın kuklasına dönüştürme girişimine karşı çıkmak için dört bir yandan Ankara’ya yürüyelim.
https://www.evrensel.net/yazi/86598/hayati-kazanmak
- Vahşi insan, doğal yaşama müdahale etmeye, katletmeye devam ediyor. İngiltere’de kimliği belirsiz kişilerce yuvası dağıtılan ve henüz yumurtadan çıkmamış yavruları öldürülen kuğu, üzüntüden öldü.
EKLER
- Aziz Çelik: “Tamamlayıcı” Emeklilik Sistemi de “İstihdam Kalkanı” da aynı hedefe yönelik: Kıdem tazminatı için çifte tehlike
- Covid-19 istihdamda büyük bir depreme yol açmışken, gelir ve iş kaybını önlemeye yönelik sosyal politikalar yerine “Tamamlayıcı” Emeklilik Sistemi ve “İstihdam Kalkanı” adı altında kıdem tazminatını ve kazanılmış işçi haklarını budayacak ve ortadan kaldıracak hazırlıklar hükûmetin gündeminde. “Tamamlayıcı” Emeklilik Sistemi olarak ifade edilen hazırlık ile kıdem tazminatının önemli bir bölümünün bir fona devredilmesi planlanıyor. Öte yandan “İstihdam Kalkanı” adı altında ise esnek ve güvencesiz çalışma biçimleri yaygınlaştırılarak başta kıdem tazminatı olmak üzere temel işçi hakları budanmak isteniyor. Gerek Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ve gerekse belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaştırılmasını hedefleyen “istihdam kalkanı” esas olarak kıdem tazminatını hedef alıyor. Her iki planın da somut sonucu kıdem tazminatının ortadan kaldırılması ve tırpanlanması. https://t24.com.tr/haber/tamamlayici-emeklilik-sistemi-de-istihdam-kalkani-da-ayni-hedefe-yonelik-kidem-tazminati-icin-cifte-tehlike,885775
Koronavirüs neden mezbaha ve et işleme tesislerinde kolay yayılıyor?
- Geçen hafta Almanya’da bir mezbaha 650 Covid-19 vakasının tespit edilmesiyle et kesim ve işleme tesisilerinde virüsün daha kolay mı yayıldığı bilim insanlarının gündemi oldu. Almanya’da geçen ay da Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Münster ve Coesfeld’deki bir kesim evinde çalışanlar arasında çok sayıda vaka çıkmıştı. Diğer ülkelerde et kesim ve işleme tesislerindeki Covid-19 vakaları mercek altına alındı. Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya, Fransa, İspanya, Avustralya, İngiltere de dahil olmak üzere bir çok ülkedeki mezbahalarda toplu koronavirüs vakaları çıktı. Fransa’daki iki mezbahada 100 den fazla vaka bildirildi.İngiltere ve Galler’deki et kesim tesislerinde de geçen hafta en az üç yerde işçiler arasında sayıları 250’ye ulaşan toplu vakalar tespit edilmesi bu ülkede de dikkatin mezbahalara toplanmasına sebep oldu. Gana’daki bir balık ürünleri tesisinde 534 vaka ABD’de, Güney Dakota’daki Sioux Falls kesim tesislerinde 518 vaka ortaya çıktı. Geçen ay Salgın Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezleri tarafından hazırlanan bir rapora göre, Amerika Birleşik Devletlerindeki et kesim ve işleme tesislerinde çalışan tahminen 5 bin kişide koronavirüs vakası çıktı, ve yapılan değerlendirmeler ABD’de şimdiye kadar yaşanan tüm Covid-19 vakalarının yarısı bu tesislerden yayılmış olabileceğine işaret ediyor. Londra’daki Tropikal Hastalıklar ve Hijyen Fakültesi tarafından yapılan bir araştırma, et kesim ve işleme tesislerindeki toplu vakaların, koronavirüsün yaygın bir özelliği haline geldiğini saptadı. • Avrupa ülkelerinin Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya da dahil önemli bir kısmında, gıda sektöründe mevsimlik-geçici göçmen işçilerin çalışıyor olması, et kesim sektöründeki tartışmaların bu konuya bağlanmasını da beraberinde getirdi. Avrupa’nın bir çok ülkesinde tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerindeki iş gücünü ağırlıkla Romanya’dan mevsimlik olarak gelen geçici işçiler oluşturuyor. Salgın döneminde sadece Almanya’ya gıda sektöründe çalışmak üzere 30 bin civarında Romanya vatandaşı geldi. Fakat salgının, et kesiminde geçici göçmen işçi çalıştırmayan çok sayıdaki ülkedeki mezbahalarda da benzer bir hızla yayılması, dikkatlerin, göçün kendisinden ziyade sektördeki yaşama ve çalışma koşulları ve sektördeki çalışma ortamının özelliklerine yoğunlaşmasını getirdi. Salgın Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezleri’nin yaptığı çalışmaya göre et-işleme tesisleri virüsün çoğalıp yayılması için ideal bir ortam oluşturuyor. Bu tesislerde özellikle de üretim bandı usulüyle çalışılıyorsa çalışanların birbiriyle sağlıklı bir mesafeyi korumalarının çok zor olduğu görüldü. Aynı şekilde işçilerin ara verdiklerinde kullandıkları dinlenme odalarında da mesafeyi korumak çok zordu. Bu nedenle bir çok fabrika dış mekanlarda dinlenme alanları yaratmaya girişti. Fabrikalardaki üretimin hızı ve fiziki olarak gerektirdiği işler, işçilerin yüzlerini örtmesini çok zorlaştırıyordu. Uzmanlar gözlemleri sırasında işçilerin burunlarını değil sadece ağızlarını kapattıklarını ve sık sık maskeleriyle oynadıklarını tespit ettiler. Cambridge Üniversitesi’nden Profesör James Wood, üretim bandının hızının da etkili olduğunu düşünüyor. “Mezbaha ve et işleme tesislerindeki bir sorun da işin çok hızlı yapılıyor olması ve içerdeki havanın da bu hızla dolaşması olabilir” diyor. Uzmanlar fabrikaların gürültülü ortamının da işçileri, birbirini duyabilmek için yaklaşmaya ya da bağırmaya zorlayabileceğini ve bunların da virüsün yayılmasını hızlandırıcı bir unsur olabileceğini düşünüyorlar. Araştırmalar çoğu tesiste işçilerin tesislere ya otobüslerle ya da aynı araçla birlikte geldiklerini, ayrıca çoğunun kalabalık bir kaç kuşak aile fertlerinin birlikte kaldığı evlerde yaşadıklarını ortaya koyuyor ve bu da virüsün yayılma hızını artıran bir faktör olabilir. Fabrikalarda işçilerin iş güvencesinden yoksun, sigortasız, günlük, saatlik kontratlarla çalıştırılıyor olmasının da işçilerin rahatça doktora gidemeyişi, hastalık izni kullanmak istemeyişi gibi sonuçlar doğurarak soruna katkıda bulunmuş olabileceği düşünülüyor. Uzmanlara göre güvencesiz işler ve düşük gelirle yaşayan ve zor koşullarda çalışan işçilerin, genellikle daha çok sigara içen ve daha çok solunum hastalıkları ve ciddi sağlık sorunları yaşayan bir kesim olması da, kaçınılmaz olarak bağışıklık sistemlerini etkilemek suretiyle virüsü kapmalarını kolaylaştırıyor.• Et kesim ve işleme tesislerinde yaygın Covid-19 vakalarını çevresel koşullar ile de açıklanmaya çalışılıyor. Profesör Calum Semple, Covid-19’un yayılma hızını artıran en büyük faktörün çevresel koşullar olabileceğini düşünüyor. Et kesim ve işleme tesislerinin ortak özelliği soğuk ve loş olmaları. Profesör Semple “Bir virüsü saklamak istesem ideal olarak soğuk, karanlık bir ortamda ya da mor ötesi ışık almayan serin bir ortamda, bir buzdolabı ya da et işleme tesisinde saklardım” diyor. Semple, “Örneğin burnunuz soğuksa, virüs oraya daha kolay tutunur ve bağırdığınızda da fazla virüslü zerrecik saçarsınız” de ekliyor. Profesör Semple’a göre, toplu koronavirüs vakalarının örneğin neden sebze meyve sektöründe değil de et işleme sektöründe görüldüğünün yanıtı da burada yatıyor olabilir çünkü virüs en uzun süre serin ve karanlık yerlerde yaşayabiliyor. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53140129