KORONA GÜNLÜĞÜ 14 EYLÜL 2020

[su_button url=”#” style=”flat” background=”#d02c23″ color=”#eceaf7″ size=”7″ wide=”no” center=”no” radius=”0″ text_shadow=”0px 0px 0px #000000″]GÜNDEM[/su_button]

  • Sağlık emekçileri, koronavirüs salgınına karşı savunmasız bırakıldı. Bir günde beş sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. TTB’nin duyurduğu liste şöyle: Konya İl Sağlık Müdürlüğü özlük biriminde görev yapan İbrahim Kılınçarslan, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti. Ankara Sincan Dr. Nafiz Körez Devlet Hastanesinde görev yapan temizlik işçisi olarak çalışan Mehmet Canruh, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti. Konya Emirgazi Devlet Hastanesinde görev yapan Acil Tıp teknisyeni Ertuğrul Sütçü, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti. Trabzon Kaşüstü Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan teknisyen Faik Çelebi, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti. Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Semt Polikliniği’nde görev yapan sağlık memuru Abdüllatif Sancar, Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.
  • Irkçılık tırmanıyor. Afyon’un Dinar ilçesine çalışmaya giden Ercişli inşaat isçileri silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda inşaat işçisi Özkan T. yaşamını yitirdi, Fırat T. ve Emrah Ö. yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Afyon’da konuyu takip eden bir polis yetkilisi yaralı işçilere ölünüzü buradan alın ve çıkın dediği iddia edildi. Dün Sakarya’da adaleti sağlamayan hukuk, bugün Afyon’da, yarın başka şehirde olacak yeni saldırıların failidir.
  • Van’ın Çatak ilçesinde Servet Turgut (35) ve Osman Şiban adlı yurttaşlar, 11 Eylül’de mezraya gelen askerler tarafından gözaltına alındı. Helikopterle mezradan götürüldükten sonra kendilerinden haber alınmayan yurttaşlar, 2 gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde tedavi altında oldukları ortaya çıktı. Yakınlarının ise 2 kişiyle de görüşmelerine polis tarafından izin verilmiyor.
  • İfade özgürlüğünde örnek ülke… ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’ sisteminin ikinci yılında ‘Erdoğan’a hakaret’ suçlamasıyla açılan davaların sayısı iki kat arttı. Yargılananlardan 308’i ise çocuktu.
  • Ankara’da FETÖ dosyasına bakan avukatlara operasyon yapıldı,48 avukat gözaltına alındı. Ankara barosu avukatlar müvekilleri ile özdeşleştirilemez tepkisi vererek savunma hakkının önündeki ciddi tehdite dikkat çekti.
  • Sinop Nükleer Santrali için nihai çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporu onaylandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yapılan duyuruda ‘halkın görüşlerinin dikkate alındığı’ iddia edildi. Sinop Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) üyeleri ÇED raporuna karşı dava açacak. Sinop halkı, demokratik kitle örgütlerinin yanı sıra Sinop Belediyesi de karara itiraz edecek.
  • İran’da Mart ayında tutuklanan Kürt siyasi tutuklu Şakir Behroozi hakkında idam cezası verildi.

 

[su_button url=”#” style=”flat” background=”#5d9f11″ color=”#eceaf7″ size=”7″ radius=”0″ text_shadow=”0px 0px 0px #000000″]MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ – SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI[/su_button]

  • Dünya genelinde toplam vaka sayısı 29 milyonu geçti.
  • Hafta sonu beklenen yeni vaka düşüşüne rağmen dünya genelinde yeni vaka sayısı 243 binin üzerinde gerçekleşti. Hindistan’da yüksek yeni vaka bildirimi devam etti (93.2 bin). Günlük vaka sayısının yüksek olduğu diğer ülkeler şunlar: ABD (31.9 bin), Brezilya (14.6 bin), Arjantin (9.1 bin), Kolombiya (7.4 bin), Fransa (7.2 bin), Peru (6.8 bin), Meksika (5.7 bin), Rusya (5.5) ve Endonezya (3.6 bin). İspanya’da gibi bir çok ülkede hafta sonu günlerde yeni vaka bildiriminin olmadığını da dikkate alınması gerekiyor.
  • Günlük vaka sayısına ortalama üzerinden baktığımızda geçtiğimiz hafta yeni vaka sayısı ortalaması 265 bin 077 oldu, bir önceki haftaya göre 6 bin 404 daha az günlük vaka bildirimi yapıldı. Bununla birlikte yeni vaka bildiriminin Temmuz sonu ile birlikte 260 binin üzerinde seyrettiğini söyleyebiliriz.
  • Pandemi büyük bir hızda devam ediyor. Küresel aktif vaka sayısı 7 milyon 226 binin üzerine çıktı. Aktif vakalar bulaştırma potansiyeli olan insan sayısının çok olduğunu bizlere gösteriyor.
  • Türkiye’de Covid-19 salgını ciddiyetini sürdürüyor. Son 24 saatte 1,537 yeni vaka tespit edildi, 57 kişi hayatını kaybetti. Toplam vaka sayısı 290 bini, can kaybı ise 7 bini geçti. Aktif hasta sayısı (25 bin 273) ve ağır hasta sayısındaki (1,267) artış devam etti. Test sayısı 96 bine indi.
  • Salgın yönetiminde vicdan dönemi… Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19’la mücadelede tedbirlerin önemine dikkat çekerek “ Kurallara uymak vicdani de bir sorumluluktur. Bireysel sorumsuzluklar toplumsal zafere gölge düşürür” dedi.
  • Otoriterleşen Covid-19 ile mücadelede ‘görüntülü ihbar’ yöntemi de devreye sokuldu. Kuralları ihlal edenleri yurttaşlar fotoğraf çekip ihbar edecek. Bu dahiyane (?) önlemin Kürdistan’da (Hakkari’de) başlatılması bizleri hiç şaşırtmadı.
  • İstanbul Bahçelievler Kaymakamlığı öğretmenlerin Covid-19 Mahalle Denetim Ekipleri’nde görevlendirilmesi ile ilgili yazı gönderdi
  • Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü: ‘’ aşılama ile kalıcı veya geçici bir süre bireysel olarak kendimizi koruyabiliriz belki; ancak aşılamayla salgını durdurabilmek, kısa zamanda başarılabilecek gerçekçi bir hedef olarak durmuyor. … “Aşı bulunacak, salgın bitecek” beklentisi gerçekçi değil. … Küresel bir salgını durdurmak için %100 koruyan bir aşının bile, en az 5-6 milyar insana yetecek dozunun üretilebilmesi, öyle hemen 6 ayda, bir yılda olabilecek bir şey değil.’’
  • Ankara’daki vaka sayısının İstanbul’dan önce yükselişe geçmesinin, kamuda çalışanların sınırlı olan izinleri kullanarak erken dönmesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Bu nedenle de Ankara’daki vakaların eylül sonunda inişe geçeceği, ekim başında ise İstanbul ve Marmara’da artış görüleceği sanılıyor.
  • Kapalı mekânlar, evlerimizdeki odalarımız Covid-19 için risk kaynağı olabilir: “Oda ne kadar küçükse, ne kadar fazla insanı barındırıyorsa, ne kadar havasızsa, risk o kadar büyük.”
  • Enfekte sağlık çalışanı sayısında artış var. Tabip odaları verilerine göre Ankara’da 850, İzmir’de 499, Diyarbakırda ise 600 sağlık çalışanı enfekte. Tabip odalarının yayınladığı veriler, İzmir’de 499, Ankara’da 850, Diyarbakır’da ise 600 sağlık çalışanının enfekte olduğunu gösteriyor. Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Tarla da, enfekte sağlık çalışanı verilerine son bir buçuk aydır ulaşamadıklarından yakınıyor. En son ağustos ayında ellerine veri ulaştığını, o dönemde sayının 740’larda olduğunu, şimdilerdeyse bin civarında olabileceğini söylüyor. Sağlık çalışanlarında pozitif vaka artışını Ankara Tabip Odası başkanı Dr. Ali Karakoç yetersiz ekipmana dikkat çekerken Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan ise bunu, bulaş zincirinin kırılamamasına bağlıyor.
  • AKP’li gençlik kolları başkanının hakaretine uğrayan diş hekimi Esra Şahiner’in başhekim tarafından da tehdit edildiği iddia edildi. Isparta Senirkent Devlet Hastanesi’nde görev yapan Diş Hekimi Esra Şahiner’e uygulanan mobbing ombudsmanı bile şaşırttı. Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) yaptığı şikâyette 46 başlık altında uğradığı baskıyı dile getiren Şahiner, hem İl Sağlık Müdürlüğü hem de görev yaptığı hastanedeki yöneticilerin baskılarını bir bir sıraladı. Başombudsman (Kamu Başdenetçisi) Şeref Malkoç, başvuruyu kabul etti ve diş hekiminin uğradığı mobbing için Sağlık Bakanlığı’nca soruşturma açılmasını talep etti. Kararda “Telafisi güç ve imkânsız zararlarının oluşmamasını teminen, öncelikle başvuranın talebi doğrultusunda görev yerinin ailesinin bulunduğu Isparta il merkezinde durumuna uygun bir yere alınması” istendi.
  • Koronavirüs vaka sayılarının arttığı İsrail’de Cuma gününden itibaren 3 haftalık karantina uygulanmasına karar verildi. İsrail böylece karantina önlemlerini ülke çapında yeniden uygulamaya koyan ilk ülke oldu. Önlemler çerçevesinde vatandaşlar evlerinden 500 metreden fazla uzaklaşamayacaklar. Kapalı alanlarda en fazla 10, açık alanlarda ise en fazla 20 kişi bir araya gelebilecek. Karantina süresince market ve eczane gibi hayati öneme sahip yerler açık kalacak, alışveriş merkezleri ise kapalı olacak. Okullar kapanacak. Kamu kuruluşları az sayıda çalışanla faaliyetlerini sürdürecek, özel sektördeki iş yerleri ise müşteri kabul etmeme şartıyla açık kalabilecek. İbadet yerleri de kapalı olacak.

 

[su_button url=”#” style=”flat” background=”#11829f” color=”#eceaf7″ size=”7″ radius=”0″ text_shadow=”0px 0px 0px #000000″]TOPLUMSAL MÜCADELE-SAĞLIK MUHALEFETİ[/su_button]

  • Eğitim-Sen’den uzaktan eğitim raporu:
    • Özellikle sosyoekonomik durumu iyi olmayan düşük gelirli alt sınıflar, yoksul aile çocukları, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar ve dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime ulaşamamış, sistemin dışında bırakılmışlardır. Kısıtlı imkânlarla uzaktan eğitime erişim sağlayabilen, ailenin ortak cep telefonunu kullanan çocuklar da bu süreçte internet erişimi, uygun zaman ve mekân olmayışı gibi nedenlerle eğitim haklarından mahrum edilmiştir.
    • EBA üzerinden yürütülen canlı derslere katılım, birçok okulda yüzde 15-20 dolaylarında kalmıştır. Öğrencilerin dersleri izlemek için gerekli teknolojik donanım ve internetten yoksun olmaları eşitsizliklere yol açmış, anayasal bir hak olan eğitim hakkı kullanılamaz hale gelmiştir.
    • Öğretmenlerin yaklaşık yüzde 93.8’i uzaktan eğitimin verimli olmadığını ifade etmişlerdir. MEB tarafından öğretmenlere uzaktan eğitime dair eğitim verilmemiş; teknik destek sağlanmamıştır. Uzaktan eğitim konusunda en çok sıkıntı yaşanan alanlardan biri ölçme ve değerlendirme sürecidir. Öğretmenler verdikleri eğitimi değerlendirme olanağı bulamamışlardır. http://egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2020/09/sonu%C3%A7-raporu.pdf
  • Adana Tabip Odası Başkanı Doktor Selahattin Menteş ile Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar kentteki Koronavirus salgınına ilişkin ortak açıklama yaptı. Sağlıkçıların mücadelesine değinen Karalar, zorlu geçen pandemi sürecinde en zor durumda olanların sağlık çalışanları olduğunu belirtti. Selahattin Menteş de “Tüm hekim ve sağlık çalışanları tükenmişlik içerisindeler. Söylenecek her iyi söze ve desteğe ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz.” İfadelerini kullandı.
  • Ekoloji örgütlerinin Cudi Dağı’nda 3 aydır süren orman yangınlarına ilişkin yapmak istediği açıklama salgın gerekçesiyle engellendi. HDP Milletvekili Züleyha Gülüm “Sesimizi duyurmamızın önüne geçmeye çalışıyorlar. Oysa Cudi’de 3 aydır gerçekleşen yaygın doğayı, ekolojiyi, canlıları yok ediyor. Ve aslında geleceğimizi katlediyor. Nerede olursa olsun geleceğimize sahip çıkacağız. Ormanlarımızı, derelerimizi, dağlarımızı talan etmelerine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

 

YENİ YAŞAM İNŞASI  

  • Mutfak Gerillaları: Yemeklerimizle on binlerce insanı mutlu ettik.- Adnan Genç’in Söyleşisi
    • Mutfak Gerillaları(Kitchen Guerilla) Koral Elçi ve Onur Elçi, “Kendi komünümüzü kurup yüzde yüz kendine yeten bir hayat hayalimizi sürdürüyoruz. Savaşa ve savaş çığırtkanlarına inat barışın kazanacağından eminiz” diyor.
    • “Mülteci kampından tut eski bir yelkenli tekne, kilise, aş evine kadar Lübnan’dan Namibya, Kore, İspanya, Ekvator ve Türkiye’ye kadar toplamda 42 ülkede yemek yaptık…”
    • Mutfak Gerillası adı altında hem işin spontane vur kaç anlamında olan tarafını hem de tabii ki etik, politik ve sosyal duruşumuzu gösteren bir isim ve logoydu. Dogmalara karşı ama insanı, yereli, küçüğü ön planda tutan.
    • Uzun sofralar kurduk, farklı kültürlerden ve sınıflardan (bunu tamamen ekonomik anlamda söylüyorum) insanları bir masada bir araya getirdik. Muhtemelen birçok insanın evlenmesine vesile olmuş, yeni dostluklara yol açmış ve bugüne kadar son 11 yılda 10 binlerce insani yaptığımız yemeklerle mutlu ettik. http://m.bianet.org/bianet/toplum/230700-mutfak-gerillalari-yemeklerimizle-on-binlerce-insani-mutlu-ettik
  • Toroslar’da kadın elinden komün bir köy: Kızılkaya
    • Mersin’in Toroslar ilçesinin tek Alevi köyü olan Kızılaya’da komün bir köy kuruldu. Köyde yaşayan kadınların dayanışması sonucu kurulan Yeni Dünya Derneği Komün köyü, doğal yaşamı sevenlerin uğrak yeri haline getirdi.
    • “Derneğin bütün üyeleri, başkan, yardımcısı, hepsi kadın. Derneği kuranlar kadınlar olmuş. Köyün muhtarı da kadın şimdi. Azaların çoğu kadın neredeyse.Böyle bir dayanışma kendiliğinden ortaya çıkıyor. Kadınlar buranın bütün eksiklerini gideriyor. Bahçelerinde domates ekip getiriyorlar, fasulye getiriyorlar, reçel yapıp getiriyorlar. Kadınların dokunmadığı yer yok. Gerekirse ağaçlar budanıyor, meyveler toplanıyor, kurulacaksa kurutuluyor.” http://jinnews8.xyz/TUM-HABERLER/content/view/146589

JİN

  • Mor Dayanışma’nın buluşmasında Maçka Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, düzenledikleri forumda kadın mücadelesi, İstanbul Sözleşmesi ve öz savunmanın önemini konuştu. AKP ve MHP ittifakının tecavüz faillerini koruyan, çocuk istismarını, kadın ölümlerini normal gören bir yerde durduğunu belirten kadınlar, “Bu açık gerçeklik karşısında yaşamımızın her alanını örgütlemek gerekiyor. En büyük mücadele de öz savunmadır. Hukuk yoksa, öz savunma vardır” yönünde değerlendirmelerde bulundu.
  • Erkek şiddeti artıyor. Bugün de İstanbul’da (Şişli,Bağcılar) ve Elazığ’da kadınlar öldürüldü.

 

SİYASAL SAĞLIK – EKOLOJİK SAĞLIK

 

  • ANKARA’DA FİLYASYON MANZARALARI- Bu şekilde sürdürülemez-Söyleşi: Tuba Çameli
    • Her gün hastalar artıyor. Evlere gidiyoruz, kimse sunulan hizmetten memnun değil. “Ne yapıyoruz” diye soruyoruz kendi kendimize. Birkaç gündür hastalara verdiğimiz ilaçların birini bulamıyoruz. Tek ilaç vermeye başladık. Geçen gün bir hastama gittim, evde yoktu. Aradım, “hastanedeyim” dedi, ben de “çok şükür” deyiverdim boş bulunup. Ölmemiş, hayatta ve hastanede. Hastam ağlamaya başladı, “nasıl çok şükür dersiniz, covid pozitifim, burada izolasyon altında bile değilim, sıralara sokuyorlar, insanlar yanımdan geçmesin diye uğraşıyorum, hasta halimle her işimi kendim yapıyorum, sürünüyorum resmen” diyerek anlattı hastanede yaşadıklarını. Hastaneler karmakarışık şu an. Zaten her sevk ettiğimiz hasta da hastanelerde yer bulamıyor. Birçok hastamız hastane kapısına kadar gidip geri gönderiliyor. Paranız olacak ki özel hastaneler baksın size.
    • Hasta ve temaslı sayısında çok ciddi bir artış var. Kamuda çalışanlar şanslı, rapor alıp evde, karantina altında kalabiliyorlar. Esnaf, işçiler, emekçiler başka gelirleri olmadığı için evde kalamıyor. Şunu da gözlüyoruz, bazı işyerleri testi pozitif olmadığı sürece temaslı olmasına veya belirti göstermesine aldırmadan çalıştırıyorlar insanları. Son bir haftadır hastalar hastanede yer olmadığı için evdeler. Acil bir durum gözlediğimizde “112’yi arayın ve hastane gidin” diyoruz, bir sonraki telefonda hastane bahçesinde bekletildiğini öğreniyoruz. Hayatını kaybeden hastalarımız oluyor. Hastane ne yapsın, yer yok, triyaj (acil servislerde tıbbi müdahale önceliklerini belirleme sistemi) yapıyor. Gidiyorsunuz, hastanız ölmüş, evde cenaze var. Cenazeler de bildiğimiz anlamda olamıyor. İnsanlar doğru dürüst yas tutamıyor. Yaşlılar daha temkinli. Listeleri takip ederken de yaşlılara öncelik veriyoruz.
    • Gelir düzeyi iyi olanlar özel hastanelerde veya bir yolunu bulup devlet hastanelerinde tedavi görüyor. Bizim evlerine gittiklerimiz genelde orta ve alt gelir grubu. O kadar kötü şartlardaki evlere gidiyoruz ki… Ev çok kalabalık ve iki odası var örneğin. Karantina, izolasyon anlatıyorsunuz, “nasıl yapalım” diyorlar. “Bir odada hastalar olsun, diğerinde henüz yakalanmamış olanlar” diyebiliyoruz sadece. https://birartibir.org/siyaset/832-bu-sekilde-surdurulemez
  • Koronavirüs: BBC anketi zengin ve yoksul ülkeler arasında keskin bir ayrım olduğunu gösteriyor
    • GlobeScan tarafından salgının yüksek olduğu 27 ülkede yapılan, salgının altıncı ayında yayımlanan ankete toplamda 27 binden fazla kişi katıldı. Ankete katılanlarla Covid-19 ve bunun yaşamları üzerindeki etkisi üzerine konuşuldu.
    • Ankete göre, pandeminin yoksul ülkelerdeki insanlar üzerinde daha şiddetli bir etkisi oldu ve mevcut eşitsizlikleri daha da kötüleştirdi.
    • Anket sonuçları ırk ve cinsiyet temelli farklılıkların olduğunu da gösterdi. Ankete göre kadınlar erkeklere göre daha kötü durumda. ABD’de ise siyah insanlar beyazlara göre daha fazla koronavirüse yakalandı. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54122662

 

EKLER

 

  • Türkiye Ormancılar Derneği’nden rapor: Giresun’da sel sonrasındaki ağır bilançonun nedeni “rant” uğruna derelerin üzerine HES inşa edilmesi
    • “Son 30-40 senede sanayileşme ve rant elde etme nedeniyle doğada yapılan bilimden uzak olumsuz müdahaleler sonucu doğal denge, insanlar ve diğer canlılar aleyhine süratle bozulmuştur. İklim değişikliği, sıcaklık ve yağış değişimleri ile kendisini göstermektedir. Bu nedenle zaman zaman meydana gelen aşırı sağanak yağışlar heyelan, taşkın ve sel felaketlerine neden olmaktadır”
    • “Rant uğruna hemen hemen tüm dereler üzerinde yapılan HES’ler, çıkan pasa ve hafriyat ile bitki artıklarının dere yataklarına doldurulması, fındık tarımının ormanlar aleyhine kontrolsüz yapılması ve genişlemesi, yerleşim alanlarının daraltılan aktif dere yataklarında ve hemen kenarlarında inşa edilmesi, bu rantsal yapılaşmanın yanlış imar planları ve affedilen kaçak yapıların dere yataklarında yoğunlaşması, bunlara göz yumulması, yol inşaatlarında meydana çıkan dik şevler ve yol yapımı sırasındaki hafriyatların dere yataklarına dökülmesi, menfez ve köprülerin yapımındaki mühendislik ve inşaat hataları, bu yolların asfalt veya betonla kaplanması, dik ve çok meyilli yamaçlarda yüzeysel su akışını engelleyecek her hangi bir uygulamanın olmayışı, ormanların aşırı derecede tahribi, devlet ormanlarında yapılan planlamanın üretim ağırlıklı olması, yeterli miktarda muhafaza ormanı ayrılmayışı, ayrıca iklim değişikliği ile yağışların düzensizleşmesi gibi daha birçok nedenlerle bu sel felaketi kaçınılmaz olmuştur.” https://www.ormancilardernegi.org/dosyalar/files/giresun_sel_teknik_rapor%281%29.pdf