KORONA GÜNLÜĞÜ 1 HAZİRAN 2020
GÜNDEM
- Polis şiddeti durmak bilmiyor. İstanbul Eyüp’te bir genç, evinin önüne çıkarak sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği iddiasıyla polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.
- Japonya’da bir Kürt gencinin polisler tarafından darp edilmesini, halk sokaklara çıkarak protesto etti.
- Herhangi bir soruşturma yürütülmeden kimsenin ne olduğunu bile anlamadığı bir polisin öldüğü Diyarbakır’daki olayda Türkiye’deki ülkücü bloğun ve twitter üzerinden trollerin dillendirdiği asalım keselim sözleri üzerine tutuklanan M.E.C. ye yapılan işkencenin fotoğrafları Mhp’li vekilin danışmanı tarafından sosyal medya üzerinden paylaşıldı.
- George Floyd için protestolar tüm dünyaya yayılıyor. Avrupa’nın ve Asya’nın birçok ülkesinde halklar sokakta, herkes isyanda. Trump’ın faşist söylemlerini ve ulusal muhafızlarını umursamayan halklar seslerini yükseltiyorlar. Bazı polis ve şeriflerin de isyana katıldığı objektiflere yansıdı.
- Dünyaca ünlü hacker grubu Anonymous, bugün George Floyd‘un ölümünden sonra başlayan protestolarda halkın yanında yer alacağını açıklamış ve Floyd’un ölümüne ilişkin yeni görüntüleri sızdırmıştı. Bu açıklamadan sonra bugün Trump ve Epstein’ın beraber 13 yaşındaki bir çocuğun bekaretine karşılık iddiaya girdiği ve çocuk istismarından yargılandığı davaya ilişkin resmi evrakları sızdırdı.
- Akdeniz Üniversitesi’nden Engin Karadağ’ın Türkiye’de üniversite rektörlerinin akademik profilleri üzerine araştırma makalesi uluslararası Higher Education dergisinde yayımlandı. Araştırma sonucu hiç de şaşırtıcı değil! Rektörlerin çoğunluğu ilahiyat fakültelerinden… On yıl önce ODTÜ, İTÜ doktoralı rektörler ön planda iken şimdi Marmara İlahiyat revaçta… Her 37 ilahiyat profesöründen birinin rektör oluyor, Devlet üniversiteleri bazında ilahiyatçı rektör oranının yüzde 10’un üzerinde. Üniversite rektörlerinin giderek menajerlik mantığını benimsiyorlar.
- 31 Mayıs 1971’de Nurhak dağlarındaki çatışmada hayatını kaybeden Türkiye gençlik hareketi önderlerin Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan mezarları başında anıldı.
- Kürdistan genelinde artan Covid-19 vakaları yurtsever sağlık emekçilerini ve sağlık meslek odalarını tedirgin ediyor. Devletin normalleşmeye geçiş diye tanımladığı bu geçiş süreci hiç dönemeyeceğimiz bir normal olma ihtimalini güçlendiriyor.
- Yunanistan, Türkiye’den olası yeni bir sığınmacı akınına karşı önlemlerini artırıyor. Hükümet, sınır hattı olan Meriç Nehri’nin Yunanistan tarafına toplam 208 kilometrelik bir bariyer kurma hazırlığı içinde. Sığınmacılara karşı çok cömert davranan Yunan hükümeti bu bariyerle sığınmacılara yiyebileceği beton ve demir bırakmayı hedeflemiş olmalı?
- Akademisyen olarak başladığı kariyerine yazar, şair, çevirmen ve felsefeci olarak devam eden Oruç Aruoba 72 yaşında hayatına veda etti.
- ‘jitem.turkey’ adlı sosyal medya hesabı HDP’li vekillerin ardından bu kez Feminist Alevi yazar Gülfer Akkaya’yı tehdit etti. Her tehdit mesajında şewbaş diye yazan bu trol hesaba önerim düzgün yazmayı öğren önce ”Şevbaş” diye yazılır. Sırf kelimeyi kürtçeleştirmek için v yerine w koyma anlayışı kıt kafalı zihniyetinden kaynaklanıyor olsa gerek. Meseleyi çok kriminalleştirmeye gerek yok.
- HDP’nin tutuklu olan eski eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Gezi Direnişinin 7. Yıl dönümü için mesaj yolladı. Demirtaş ve Yüksekdağ Gezi de kaybettiğimiz tüm yoldaşları anarak bu heyecanı yaşayan, paylaşan herkese selamlarını iletti.
- Devlet, topluma ve yurttaşa karşı acımasız. Sigaraya en büyük vergi yükünü bindiriyor, önüne gelene ceza kesiyor. Bursa’nın Nilüfer ilçesinde intihar girişiminde bulanan bir genç, bir iş insanının 500 TL desteği sayesinde vazgeçti. Vazgeçmeyen devlet oldu, polis ekibi sokağa çıkma yasağını ihlalden 3 bin 150 TL para cezası kesti.
- AREA Araştırma Şirketi’nin Mayıs 2020 seçim anketinde seçmen, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı… Katılımcıların yüzde 57,3’ü Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi istiyor.
- Ankara’da Kürtçe müzik dinleyen Barış Çakan isimli genç kalbinden bıçaklanarak öldürüldü.
- HDK Yürütme Kurulu, yıl dönümü dolayısıyla Gezi Direnişi’ni selamlarken, “Gezi direnişin birçok yolunu öğretti. Gezi ve serhildanlar, kendilerinden önceki sessizliği ve karanlığı yırtarak doğmuştu” dedi.
- AKP, baroların yönetim yapısı ile seçim sistemini değiştiren yasa çalışmasında sona geldi. Düzenleme ile özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyükşehirlerde alternatif baroların kurulabilmesinin kriterleri de belirlendi. Buna göre; alternatif baroya geçen avukatlara 4 yıl geçiş yaptığı baroda kalma şartı geliyor.
MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ
- Dünya genelinde aktif Covid-19 vaka sayısı hala 3 milyonun üzerinde. Bu salgının pandeminin devam edeceğini gösteriyor. Yeni coğrafyalara yayılım ve sonbahara doğru ikinci dalgalar bekleniyor.
- Toplam vaka sayısı ABD’de 1.8 milyonu, Brezilya’da 510 bini ve Rusya’da 400 bini geçti. Hindistan’da 200 bine yaklaşıyor.
- Türkiye’de son 24 saatte 28 kişinin daha hayatını kaybettiği açıklandı. Son rakamlarla birlikte Türkiye’deki can kaybı 4 bin 540’a yükseldi. Yeni vaka sayısı yeniden 900’ün altına düştü. Test sayısı 35 bine düştü, 40 bin eşiği bir türlü aşılamadı.
- Van’da yeni Covid-19 vaka sayısının yaklaşık 500’e yükseldi. Bugüne kadar yaklaşık 64 bin kişi evde karantinaya alınırken, halen karantinası devam eden kişi sayısı yaklaşık 17 bin kişi. Covid-19 kaynaklı 10 kişinin yaşamını yitirdiği ifade edildi.
- Adıyaman da da vakalar artıyor. Bugün gün boyu sağlık müdürlüğü seferberdi. Özellikle Suriyeli nüfusun yoğun olduğu mahallelerde sadece bugün 39 pozitif vaka tespit edildi.
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bugün açılacak olan okul öncesi özel eğitim kurumlarında alınması gereken tedbir ve uyulması gereken kuralları açıkladı:
- Kontenjanın yarısı kadar öğrenci bulunacak, sınıflar 40 dakikada bir havalandırılacak.
- Veliler ise ancak özel durumlarda kurumlara girebilecek.
- Su ve sabuna erişim olmayan alanlarda el dezenfektanı sayısı arttırılacak, öğrencilerin uyku saatlerinde kampet ya da yataklarının arasında en az 1,5 metre mesafe bırakılacak.
- Her gün tüm yaşam alanlarında aynı öğrenciler bir arada olacak, gruplar arası geçişe izin verilmeyecek. Gruplardan sorumlu personelin de diğer gruplarla temas etmemesi sağlanacak.
- Eller ile sık dokunulan yüzeylerin (kapı kolları, aydınlatma düğmeleri gibi) ve ortak kullanım alanlarındaki tuvalet ve lavaboların temizliği günde en az iki kez yapılacak.
- Faaliyetlerde kullanılan oyuncaklar ve diğer araç gereçler sağlık birimlerince uygun bulunan dezenfektan malzemeleri ile temizlenecek.
- Okul personelinin tamamı tıbbi maske kullanacak ve maskelerini düzenli aralıklarla yenileyecek. Okula girerken personelin ateşi ölçülerek kayıt altına alınacak. Personelin okul içinde ve dışında giydikleri kıyafetler farklı olacak.
- Okul ve ders giriş çıkışlarında, yığılma ve kalabalıkların önlenmesi için şubelere göre farklı saatler belirlenecek. Yemekhane görevlileri de yine hijyen kurallarına en üst düzeyde riayet edecek. Öğrenciler yemekhaneye kendi grupları ile gidecek, aynı masada en az 1 metre mesafe ile oturacak.
- Grip ve benzeri bulaşıcı hastalığı olan öğrenciler okula kabul edilmeyecek.
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Tütüne Hayır Günü programında bir grup bilim insanı, sporcu, akademisyen genç isimle buluştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Covid-19 önlemleri kapsamında eğlence mekanları ile nargile içilen yerlerin bir süre daha kapalı kalacağını açıkladı. Erdoğan Türkiye’de tütün kullanımına ilişkin “Biz bu sigara müptelası olan vatandaşlarımızı çok seviyoruz. Onların sigara fiyatlarını arttıralım, belki o zaman bu işten yavaş yavaş kaçarlar diye düşünüyoruz fakat yine de kaçmıyorlar nedense? Ama biz yine vergiyi sigaraya bindireceğiz” diye konuştu.
- Türkiye genelinde bin 538 mesire yerinin belirlenen kurallar çerçevesinde bugün yeniden açılıyor.
- ABD’de Covid-19’den yaşamını yitirenlerin sayısı 100 bini geçerken, ülkenin güneybatısındaki Navaho yerlilerinin yaşadığı bölge, nüfusa oranla en fazla vakanın görüldüğü yer. Navaho halkı, suya ulaşımın sınırlı ve altyapının yetersiz olduğu, ülkenin en yoksul bölgelerinden birinde yaşıyor.
- Çin Ulusal Sağlık Komisyonu’nun günlük vaka bildirimine göre, ülkede son 24 saatte toplam altı yeni korona virüsü vakası tespit edildi. Bu kişilerin dördünün belirti göstermediği ve test yapılması sonucu saptandığı, asemptomatik vakalardan birinin de Almanya’dan geldiği açıklandı. Çin, ‘hızlı giriş’ prosedürü başlatmıştı. Asemptomatik yolcunun seyahat ettiği uçakta da, çoğunlukla Alman iş insanları olmak üzere 200 kişinin seyahat ettiği belirtildi.
- Rusya İnsan Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma Kurumu (Rospotrebnadzor), Covid-19 ikinci dalgasının sonbaharda diğer solunum yolu enfeksiyonlarıyla birlikte ortaya çıkacağını ve daha şiddetli seyredeceğini açıkladı.
- Ankara Üniversitesi (AÜ) Uygulamalı Bilimler Fakültesi Aktüerya Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Tank, coronavirüsü salgını ile ilgili tüm ülkelere ait coronavirüsüyle ilgili verileri, Türkiye’dekilerle karşılaştırıldı. Araştırma ile ilgili şu bilgiler paylaşıldı.
- Türkiye’de başladığı tarih 11 Mart’tan 180 gün sonra yok olması bekleniyor.
- Salgın pik noktasını 23 Nisan’da gerçekleştirdi, 23 Nisan’dan sonra yatay seyre geçti, ‘plato‘ denilen seyre geçti ve 21 Mayıs’tan itibaren de sönümlenme aşaması başladı.
- 1 Ağustos itibarıyla 56 tane vaka tespit edilmesi bekleniyor.
- Şu an R0 katsayısı 2,1 civarında, R katsayısı ise 0.4’larda (‘R0‘ katsayısı toplumda hiç bağışıklık kazanan kimse olmadığı durumda, ‘R’ katsayısının ise toplumda bağışıklık kazanmış kişilerin olduğu durumda bir kişinin kaç kişiye hastalık bulaştırdığını gösteriyor)
- Sokağa çıkma yasağı öncesi ve sonrasındaki hareketlilik çok fazla. Sokağa çıkma kısıtlaması başlamadan önceki döneme göre en az sekiz kat bir artış var. Marketlere ve eczanelere daha fazla gidiliyor. Parklardaki ve bahçelerdeki hareketliliğimiz de son zamanlarda artmış durumda.
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)Bilimsel Danışma Kurulu Bilimsel Danışma Kurulu, normalleşme sürecinin açıklanmasının ardından 30 Mayıs’ta toplandı. Tespit ve öneriler de bulundu:
- Salgın nedeniyle gerçekleşen ölüm oranlarında azalma olduğu gözükmekte. Ancak vaka sayılarındaki düşüş, bir süredir yavaşlamış durumda.
- İstanbul dışındaki birçok ilde kontrol edilebilir vaka sayıları mevcuttu; ancak İstanbul’dan gidenler nedeniyle hasta sayılarında kısmi artış oldu. Eylül, Ekim ayında ise tatil bölgeleri için ciddi bir sıkıntı yaşanması bekleniyor.
- Yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaların sayısı azalmış durumda. Ancak vaka sayıları devam ediyor.
- Sağlık çalışanları yoruldu. Palyatif (geçici) açılımlarla nerede durulacağını, ne kadar ilerleneceğini düşünmek gerekir. İstanbul’un buna hazır olup olmadığı meselesini değerlendirmek gerekir.
- İstanbul’da bir rahatlama söz konusu. Fiziksel mesafeye uyulmuyor. İkinci dalga Ekim ayı gibi gelebilir. Şuan en zorlu süreç başladı.
- Evden çalışma sisteminin bir süre daha devam etmesi gerekiyor.
- İBB, park bahçeleri, oyun alanlarını, tuvaletleri, İSPARK’ları, yüzde elli kuralına uyulması şartıyla kütüphaneleri, açık alanları açacak. Beltur, sosyal tesis, kafe ve lokantalar ise ikinci aşamada değerlendirilecek.
- Toplu ulaşım araçlarında yüzde 50 doluluk uygulamasını sürdürülecek, maske kullanma zorunluluğu da devam edecek.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI-SAĞLIK MUHALEFETİ
- TTB-TÖK, tıp öğrencilerinin süreçte yaşadıkları zorlukları raporlaştırdı. Rapordan bazı notlar; Sınavların yapılma sürecinde imkanlarda eşitsizlik önemli sorunlar yaratacaktır. İntörn hekimlerin çalışma sigortası sağlık hizmetlerini kapsamıyor, öte yandan salgın ortamına korunmasız olarak bırakılmalarıyla virüse yakalandığı haberleri gelmeye başladı. Salgın sürecinde eğitimin durumuyla ilgili öğrenciler karar süreçlerine dahil edilmedi ve önlerindeki süreç belirsiz bırakıldı. Öğrencilerin lehine alınan kararlar, sosyal medya çalışmalarıyla yapılan baskı sonucu alındı.
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Batman Şubesi ve Batman Tabip Odası, kentte koronavirüs salgınına ilişkin yaşanan son gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, 27 Mayıs itibariyle kentte koronavirüs tanısı konan kişi sayısının 625, yaşamını yitiren kişi sayısının 7, Covid-19 tanısı konan sağlık çalışanı sayısının ise 20 olduğu bilgisi paylaşıldı. Açıklamada, şimdiye kadar kentte 6 bin 200 test yapıldığı belirtildi. http://mezopotamyaajansi22.com/tum-haberler/content/view/98571#
- Sağlıkçılara kamu-özel sektör ayrımı: İstanbul Valiliği, İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonu ile sağlık çalışanları için ücretsiz taksi hizmeti başlatmıştı. 1 Mayıs’tan beri sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İETO) tarafından 300 taksi, 50 kamu hastanesinde görev yapan sağlık çalışanlarını ücretsiz taşıyor. Öte yandan 4 Mayıs’tan itibaren sağlık çalışanları, başhekimliklerinden alacakları yazı ile ‘BiTaksi’ uygulamasıyla evden işe, işten eve ücretsiz ulaşım sağlayabiliyor. Ancak bu uygulama özel hastane çalışanları için geçerli değil. Özel hastanede çalışan sağlık çalışanları, ücretsiz taksilerden yararlanamıyor.
TOPLUMSAL MÜCADELE
- Makina Mühendisleri Odası (MMO) Diyarbakır Şubesi: Zilan’daki HES kimliksizleştirme ve hafızasızlaştırma politikasıdır.
YENİ YAŞAM
- Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, çayın imece (meci) yöntemiyle toplanmasıyla belediyenin 20 bin 195 TL gelir elde ettiğini açıkladı: “1,5 gün boyunca toplamda 90 kişinin katılımıyla, toplama, temizleme, taşıma, satma ve yemek ekipleri oluşturulmuş, meci usulü 5770 kg çay toplanmış 20 bin 195 TL gelir elde edilmiştir. Arazinin ürününü belediyemizin toplumsal işlerinde kullanılmak üzere bağışlayan yurttaşımıza, topladığımız çayı alan çay fabrikası işletmesine ve meciye katılan tüm yurttaşlarımıza halkımız adına teşekkür ediyoruz. Hep birlikte üretmeye ve yönetmeye devam edeceğiz. Meci’yi büyüteceğiz..”
JİN
- Salgın nedeniyle evde daha çok vakit geçiren kadınlar hem şiddet görüyor hem de evdeki birçok yükü üstleniyor. Araştırmalar, kadınların iş yerinde kazandığı eşitliğin de tehlikede olduğunu vurguluyor.
- KJK’den George Flyod için açıklama
KJK Koordinasyonu: Devlet güçleri tarafından işlenen bu ırkçı cinayeti kınıyor, George Floyd’un aile ve yakınlarının acılarını paylaşıyoruz.
- DÖKH’ten TJA’ya: Örgütlenmenin durakları;
Kürt kadınlarının 1990’lı yıllarda daha örgütlü gelişen mücadelesi birçok kazanım ve deneyimlerle bugünlere kadar geldi. 90’lı yıllarda “en olmaz” denilen yerlerde bile kadınlar evden çıkartılarak, alanlarda, parti içinde, belediyelerde, kurumlarda yer almaları sağlanır. Çok eşlilik, şiddet, berdel, kuma, çocuk yaşta evlendirilmeler gibi kadın sorunlarına karşı ilkesel kararlar alınır ve mücadele edilir. Yerel yönetimlerde cinsler arası eşitliğin sağlanması, kadın kurumları ve meclislerinin kurulması için çalışmalar yürütülür. Beraberinde cins mücadelesi ve cins bilinci de gelişir. Kitleselleşen kadın katılımı ile birlikte özgün örgütlenme gerçekleşir ve ideolojik, politik gelişme sağlanır. http://yeniyasamgazetesi1.com/dokhten-tjaya-orgutlenmenin-duraklari/
SİYASAL SAĞLIK
- Sıçanları da bağımlı kılmışız! ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) yayımladığı uyarıda, yiyecek arayan kemirgenlerin “alışılmadık ve saldırgan” davranışlar sergileyebileceği belirtiliyor. Özellikle yoğun ticari bölgelerde restoranların kapatılması kemirgenlerin bulabileceği yiyecek miktarını azalmasına yol açtı. Oysa kemirgenler bu işletmelerin ürettiği yiyecek ve atıklara bağımlı hale gelmiş! Ortalıkta yiyecek olmazsa, fare ve sıçanların boş binalarda üreyebileceği ve gerekliliğin getirdiği cesaretle, yiyecek bulmak için dışarı çıkabilecekleri dile getiriliyor. Sıçanlar, çaresiz kaldıklarında diğer sıçanlara, hatta kendi kolonilerindeki sıçanlara saldırabiliyorlar. Aç kalan sıçanlar diğer sıçanlara Saldırıyorlar, öldürüyorlar ve birbirlerini yiyorlar. Aç sıçanlar çok uzağa gidebileceklerini ve soluğu daha önce sıçan olmayan mahallelerde de alabileceği belirtiliyor. (https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52857609)
GÖRÜŞLER
- Tüberküloza karşı mücadele, dünyanın sadece bir yerinde hastalığı ortadan kaldırmanın yeterli olmadığını gösterdi. Bugün zengin ülkelerdeki tüberküloz vakalarının yaklaşık üçte ikisi TB’ye kapsamlı bir yanıtın hiç uygulanmadığı yerlerden kaynaklanmaktadır. TB’den öğrendiğimiz en önemli şeylerden biri salgın hastalıkların sadece hastanelerde çözülemediğidir. Bir salgını yenmek küresel bir anlaşma gerektirir.
Ancak, başarılı bir toplum temelli stratejinin anahtarı, yalnızca vaka bulma veya karantina ile olmaz. aynı zamanda güven ilişkisi kurulmalıdır. TB, Covid-19’da olduğu gibi, hastalığı olan kişilerin yarısından fazlasında asemptomatiktir. İnsanlar tedavi edilmek için gelmezlerse ve test edilmeye razı olmazlarsa veya izole olmaya devam edemezler ve bu nedenle izole olmayı istemezlerse, hastalığı tedavi etme süreci başlayamaz.
İnsanlar, virüsle savaşmaktan kaynaklanan yıkıcı sağlık giderlerini karşılamayacaklarına emin olmalıdır. Tecrit edilmesi gereken herkese barınma ve istihdam desteği sağlamak ve hasta veya tecrit edilen kişilerin sağlık giderlerini ödememelerini sağlamak gerekir. Covid-19’un ekonomik ve sosyal riskleri nüfus arasında paylaşılmazsa, bir sonraki salgın dalgası önemli ölçüde daha kötü olabilir. Sadece karşılıklı güven yoluyla, koronavirüs bulaşmış olanları bulacağız, hastaların iyileşmesine ve yayılmasını durdurmasına yardımcı olacağız.
Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin virüsü test etme, tedavi etme ve önleme stratejisini takip edecek kaynaklara sahip olmasını sağlamak, bir başka salgının küresel ekonomi üzerindeki etkilerinden çok daha az maliyetli olacaktır. Tarihten biliyoruz ki, virüsün izlerini durdurmanın tek yolu bu.
https://www.theguardian.com/commentisfree/2020/apr/30/trust-tuberculosis-tackle-covid-19
- Kürt gerçekliğinde salgın ve mücadele
Türkiye‘de ilk vakanın görülmesi ile birlikte HDP’nin yönettiği belediyeler, toplumcu belediyecilik ilkesi gereği hemen harekete geçip halkın yaşamını kolaylaştıracak bir dizi planlamayı hızlıca hayata geçirdi. Dayanışmayı esas alan bir yaklaşım sergilendi. Toplu taşıma, temizlik, su ihtiyacı, kira, gıda yardımı vb. konularda hayati kararlar alındı. İktidar buna karşılık sekiz HDP’li belediyeye kayyum atayarak, eş başkanları tutuklayarak, salgın ile mücadeledeki toplumsal dayanışmayı yıkmayı amaçladı. Daha önce de bir çok HDP’li belediyeye kayyum atayarak halkın iradesi gasp edilmişti. Kürt halkının devlet dışı dayanışma çabalarına bir kez daha kayyumla cevap verilmesi, siyasi ayrımcı politikaların devamıdır. Yerlerine kayyım atanan belediye eş başkanlarının, kurulan koordinasyonlarda halen aktif çalışma yürütmesi ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirme çabası kayyumcu zihniyete cevap olmaktadır. Yine tüm toplumsal kesimlerle halkın kendi kendine yetebileceği dayanışma ağları kurup salgında ortaya çıkabilecek olumsuzluklara karşı mücadele yürütülmesi, Kürtlerin öz örgütlülüğünün sonucudur. http://yeniyasamgazetesi1.com/kurt-gerceginde-salgin-ve-mucadele/
- Tüm dünyada artan polis şiddeti herkesin dikkatini çekmiştir. Gördüğümüz şiddeti sadece polis şiddeti olarak görmemek, ulus devlet anlayışının post corona sonrası daha çok otoriterleşeceği tespitini hatırlayarak corona sonrasını beklemeden topluma halklara karşı zor aygıtını devreye koyduğunun farkında olmak gerekir. Toplum üzerinde denetimi ve kontrolü arttırmayı amaçlayan bu anlayışın yansımalarını görmeye hissetmeye başladık. Topluma ait tüm özyönetim araçlarına el koyma çabası sadece toplumsal yaşantıda değil iş hayatında, yazın dünyasında, kültür sanat etkniliklerinde daha da belirginleşti. Devlet bu kadar palazlanırken, halkların buna karşı refleksinin iktidarı alaşağı edecek düzeyde olacağını beklemiyordu. Hala tahakkümcü, katil, faşist zihniyetten vazgeçmek yerine halkları ayrımcılığa iten, azınlıkmış gibi gösteren ve bilimselliğe karşı yapılmış bir isyanmış gibi medyada göstermeye çalışan saray aklı bilmelidir ki bu artık toplumun düzene karşı jokerleşme halidir. Kendi yaşam alanlarına bu kadar müdahale eden ve iş yerlerimizde her geçen gün bizi öldüren anlayışa karşı vandetta olma halidir. Gezi direnişini yedinci yılında uykusundan uyandırma halidir. Amerika’da başlayıp dünyanın birçok yerine yayılan bu protesto ve isyan etme hali halkların birbiri arasında kurduğu enternasyonalin yakıcılığıdır.
EKLER
- Bir bellek çalışması olması özelliğiyle insalık tarihinin salgınlarla ve direniş hareketleriyle ilişkisini ele alan Seçkin GÖVERCİN, tarım devrimi ile başlayan süreci hem kurucu hem yıkıcı olan birçok tarihsel öge ile derlemiş. Günümüz corona sürecine de tarihsel bir arka plan görüşü imkanı sunan ve keyifle okunacak bu yazı dizisini link olarak paylaşıyoruz sizinle.
Toprakta köle olarak çalıştırılanlar zamanla bu hastalıklardan veya kötü beslenmeden dolayı hayatını kaybederken, cesetleri daha gömülmeden yerine başka bir köle getirilerek üretim devam ediyordu. Çok ağır şartlarda ölüme terk edilmiş bu yaşam ve kölelerin yaşadıkları bu çaresizlik artık zamanla isyanlara neden oluyor ve zamanla bu isyanlara köylülerden de destek geliyordu. Bu isyanların tek amacı ise, temel insani ihtiyaç olan hürriyet, daha iyi beslenmek ve en önemlisi hayatta kalmaktı. Başlangıçta hayatta kalma mücadelesiyle başlayan bu isyanlar tarihi bir anlamda değiştiriyordu. Bu isyanın en önemli nedenlerinden biri ise, dönemin çiftçi hastalığı diye tabir edilen ve Sevad bölgesinde meydana gelen Veba hastalığıdır. Tarihi değiştiren bu isyanların en önemlilerinden biri, Ortaçağ İslam coğrafyasında yaşanmış olan Zenci isyanı ya da Zenç hareketidir. Claude Cahen’ in deyimiyle: bu (Zenci) isyanlarından sonra bir daha bu bölgedeki çiftliklerde, köleliğe dayalı bir tarımsal yapı asla kurulmamıştır.
https://amp.artigercek.com/haberler/salgin-hastaliklar-ve-kole-isyanlari-1, https://amp.artigercek.com/haberler/salgin-hastaliklar-ve-kole-isyanlari-2