Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ 31 TEMMUZ 2020

KORONA GÜNLÜĞÜ 31 TEMMUZ 2020

GÜNDEM

  • Halkı Kovid-19’a karşı beklenti içinde olmadan kendi önlemlerini almaya çağıran DTK ve DBP, Kurban Bayramı’nda alınması gereken önlemleri açıkladı. Açıklamada ‘Başta Amed, Rıha, Merdin, Wan ve Şırnak gibi kentlerimiz salgının merkezi durumuna gelmiştir. Kürdistan’da sürdürülen kirli savaşa sağlık da eklenmiştir. Kürdistan’da toplumsallık gelenek ve göreneklerimiz ile yaşam bulmaktadır.’ ifadesi yer aldı.
  • Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her akşam kamuoyu ile paylaştığı “Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu”nda kimi parametreleri kaldırmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Adıyaman, “Sağlık Bakanı’nın Wuhan’ı İstanbul’a Diyarbakır ve bölge illeri de ikinci Wuhan olarak eklenmiştir. Ülke genelinde ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki meslektaşlarımızın gözlemleri, vaka sayılarının açıklanan toplam rakamların fazlasıyla üstünde olduğunu net olarak ortaya koymaktadır.’
  • Karantina dönemine artan maliyetler normale dönüşle fiyatlara yansıdı: Otel fiyatları yüzde 1.4, otobüs bileti yüzde 20 zamlandı.
  • Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle ortaya çıkan dışsal sebeplerden dolayı kısa çalışma ödeneği ve işten çıkarmanın yasaklanması bir ay uzatıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt selçuk kararı şu sözlerle açıkladı: “Normalleşme sürecinde istihdamı korumak için Sosyal Koruma Kalkanımız ile çalışan ve işverenlerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Fesih Kısıtı, Nakdi Ücret Desteği ve mevcut faydalananlar için Kısa Çalışma Ödeneği’ni 1 ay süreyle uzatıyoruz” 
  • Trump yönetimi, ırkçılık karşıtı protestoların devam ettiği Portland’daki federal güçlerini geri çekmeyi kabul etti. Washington’ın kente federal güçleri göndermesi, ülkede eyalet yönetimleri-merkezi hükümet ilişkisi açısından tartışma yaratmıştı. ‘Federaller’, göstericilere karşı şiddet içeren müdahaleleri nedeniyle ABD’nin en özgürlükçü kentlerinden biri sayılan Portland’da halktan da tepki çekmişti.
  • Akdeniz’de akıntıya kapılan ve Malta’da kurtarılan bir teknedeki 65 sığınmacının Coronavirusü testi pozitif çıktı.
  • ‘Adil yargılama’ talebiyle ölüm orucunda olan avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal’ı muayene eden Adli Tıp Kurumu uzmanları, “Hapishanede kalmaları uygun değildir” raporu yazdı. Ancak mahkeme rapora rağmen Timtik ve Ünsal’ın tahliye talebini reddetti.
  • Evan Rachel Wood, Jessica Biel, Jennifer Aniston, Selma Blair, Christina Aguilera, Kate Hudson, Emmy Rossum, Nicole Kidman gibi ünlü isimler de Türkiye’deki kadınlara destek için siyah beyaz fotoğraflarını instagramda paylaştı.
  • Lice’de çıkan yangınla ilgili sosyal medya paylaşımında eski tarihli görsellerin kullanılması, ‘provokasyon’ eleştirilerine yol açtı. Hewsel Koruma Platformu ise güncel görüntüleri yayınlayarak yangının devam ettiğinin altını çizdi.

MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ-SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI

  • Pandemi kontrolden çıktı. Pandeminin birinci dalgası kontrolden çok uzak. Dünya genelinde Covid-19 vaka sayısı 17.5 milyona dayandı. Bayram günlerinde18 milyon eşiğini de aşacağız. Gelecek hafta 20 milyonlu rakamlara alışacağız… Pandeminin küresel olduğu, küresel dayanışma olmadan kontrol altına alınamayacağı gerçeği ile eninde sonunda yüzleşeceğiz.
  • Yeni vaka sayısı yüksek hızda devam ediyor. Son 24 saatte 287 bin 146 vaka bildirimi yapıldı. ABD, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika ve Kolombiya yeni vaka sayısının en yüksek olduğu ülkeler.
  • 29 ülke binin üzerinde günlük vaka bildirimi yapıyor. Yeni vaka sayısında binin üzerin çıkan ülkeler arasında İspanya, Fransa, Japonya ve Fas yer alıyor. Salgını kontrol altına alan İspanya’da son 24 saatteki tespit edilen vaka sayısı 2 bin 789’a yükseldi.
  • Covid-19 bulaşı için kritik olan aktif hasta sayısı da tırmanmaya devam ediyor. Küresel aktif hasta sayısı 5 milyon 860 bini geçti.
  • Güncellenen resmi istatistiklere göre Türkiye’de son 24 saatte 967 kişi hastalığa yakalandı, 15 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta sayısı 561 iken hastalar içinde zatürre olanların oranı %9.3 olarak bildirildi. Yeni vaka ve ağır hasta sayısı artıyor. Yoğun bakım ve entübe hasta sayısını bilemiyoruz.
  • TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman: Sağlık Bakanı’nın Wuhan’ı İstanbul’a Diyarbakır ve bölge illeri de ikinci Wuhan olarak eklenmiştir. Ülke genelinde ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki meslektaşlarımızın gözlemleri, vaka sayılarının açıklanan toplam rakamların fazlasıyla üstünde olduğunu net olarak ortaya koymaktadır.
  • Sağlık Bakanlığı günlük raporların ayrıntılı halini bir iki gün geçikme ile sitesine koyuyor. 28 Temmuz tarihli günlük raporda 961 yeni vaka bildiriminin 244’ü Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde. Bunu 198 vakayla İstanbul ve 152 vakayla Batı Anadolu (Ankara, Konya ve Karaman) izliyor. Ortadoğu Anadolu Bölgesinde 45 vaka, Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde de 24 yeni vaka bildirilmiş. Resmi istatistikler Kürdistan’da salgının yerleştiğini gösteriyor. Buna karşın kamusal önlemler olarak sıralayabileceğimiz nüfus hareketliliği kısıtlaması, seyahat kısıtlaması, toplu yaşam ve çalışma alanlarında kısıtlamalar vb. ile ilgili herhangi bir karar alınmış değil. Dahası Bilim Kurulu’nda bayramda dahi kısıtlamalar gündeme gelmemiş. Gönüllü kısıtlamalar söylemi ile sorumluluk vatandaşa yüklenmiş gözüküyor. Oysa Covid-19 vaka sayısının ve insidansının daha da az olduğu Nisan ve Mayıs aylarında Türkiye genelinde alınan kamusal önlemler kararına Bölge’de dahil edilmişti. Şimdi vaka sayısı ve insidans hızlarının yüksek olmasına karşın hükümetin, bakanlığın, devlet kurumlarının sessizliği tartışılmak  zorunda. Kayyım zihniyeti, inkar, imha ve asimilasyon politikaları salgında da karşımıza çıkıyor?
  • Adana ve Hatay’da bugünden itibaren tüm alanlarda maske takma zorunluluğu getirildi.
  • Başakşehir İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Uğur Konfeksiyon’da iki hafta içinde 96 işçide koronavirüs tespit edildi. 556 işçinin çalıştığı İkitelli Şubesi’nde günde 5 ile 15 işçi hastaneye başvurarak test yaptırıyor. Sağlık Bakanlığı yetkilileri yapılabilecek bir şey olmadığını, semptomlar gösteren işçilerin hastaneye gitmesi gerektiğini, fabrika patronun tüm işçilere test yaptırmak gibi bir zorunluluğu olmadığını belirtiyor. 
  • Batman’da Covid-19 tedbirleri kapsamında taziye ziyaretleri, düğün, kına ve nişan gibi toplu yemek organizasyonları yasaklandı. Kentte yapılacak düğünlerin de saat 22.00’de sona ermesine karar verildi.
  • Van’da günde ortalamam 100 yeni vaka saptanıyor Vaka artışının ardından İl Hıfzısıhha Kurulu ilçede maske kullanma zorunluluğu, kentteki tüm hastanelerde ziyaretçi yasağı ve tüm taziyelerin  yasaklanması kararları aldı.
  • Urfa Valiliği, koronavirüs salgınının ilk gününden bu yana günlük olarak yayınladığı karantina kararlarını 3 gündür yayınlamıyor
  • Rize’de Corona virüsü vaka sayılarının 220’ye çıkmasının ardından İl Pandemi Kurulu, bayrama özel tedbirler aldı. Kentte kurban eti kavurma ve toplu yeme geleneği ile bayramlaşmalara yasak getirildi.
  • AKP Manisa Milletvekili İsmail Bilen ve AKP Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal’ın Covid-19 testi pozitif çıktı. AKP’li Bilen de Ayasofya’da 24 Temmuz’da kılınan ortak cuma namazına katılanlar arasındaydı.
  • Almanya, Corona virüsü salgınıyla ilgili seyahat uyarısı listesini güncelledi. Türkiye için seyahat uyarısı ise yine kaldırılmadı.
  • İtalya’da Corona virüsü salgını nedeniyle Ocak ayı sonunda 6 aylığına ilan edilen ‘acil durum’, 15 Ekim’e kadar uzatıldı. İtalya’da ‘acil durum’ hali sürdüğü müddetçe, mümkün olan sektörlerde çalışanlara uzaktan çalışma hakkı da veriliyor.
  • Bolivya’nın La Paz ve El Alto kentlerinde Nisan ayından bu yana evlerden ve sokaklardan 3 bin 300 ceset topladığı açıklandı. Reuters’ın haberine göre ölümlerin yüzde 80’inin Covid-19 kaynaklı olduğu düşünülüyor. Ülkede salgın nedeniyle sağlık sisteminin çöktüğü belirtiliyor.
  • Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya, “Sürecin en başındaki şevkle, canla başla çalışma halinin kimi sağlık çalışanlarında azaldığını, umutsuzluğa doğru gidildiğini gözlemliyoruz. Umarız çok daha kötü bir yere doğru gitmez. Bugün 50’ye yakın sağlık çalışanını pandemi sürecinde kaybettik. Bunların 25’e yakını hekim. Toplumun buna değer biçmesi gerekiyor. Maddi anlamda toplumdan bir beklentimiz yok. Ama bunun öneminin anlaşılması, sağlık çalışanlarıyla karşılaşıldığında minnet duyulması, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin azalması, sağlık sistemi sorunlarının sağlık çalışanına yüklenmemesi bizim için çok kıymetli olacaktır” ifadeleri ile sağlık çalışanlarının psikolojisinin bozulduğunu dile getirdi.
  • Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi üyesi Dr. Şiyar Güldiken ise sağlık çalışanlarının tükenmiş hissettikleri görüşünde. Güldiken, “Daha önce de bir ay içinde 8 nöbet tutuyorlardı. Şimdi de 8 nöbete gidiyorlar. Ama şimdi virüsün olduğunu bilerek gidiyorlar. Bu, bile bile ölüme gitmek gibi bir durum. Kendisine virüs bulaşırsa bunu yakınlarına bulaştırma kaygısı var. Bu nedenle daha tedirginler. İşe gitme konusunda isteksizlik var. Öfkeyi kontrol edememe davranışları var. Stresle baş etme, uykuyu sürdürme ve uykuya dalmada güçlük çekiyorlar. Gelecekte nasıl bir yaşam olacağına ilişkin endişeler yaşıyorlar. “Kimse ekstra bir değerden bahsetmiyor. Sürecin başında sağlık çalışanları alkışlandı. Bu başta çalışanlara moral verdi. Biz ‘gaz verilsin’ istemiyoruz. Değer verilecekse bir gülümseme yeterlidir” şeklinde konuştu.
  • Güldiken, “Pandemi sürecinde çalışana çok ihtiyaç varken, şimdi 2/3 oranında çalışıyoruz. Bir sağlık çalışanının Corona servisinde çalıştıktan sonra en az 15 gün hem dinlenmesi hem de karantina uygulaması gerekiyor” dedi.
  • Türkiye hala AB ülkeleri tarafından seyahat kısıtlaması kaldırılmayan ülkeler listesinde yer alıyor. AB Konseyi, Coronavirus salgını nedeniyle zorunlu olmayan seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasının tavsiye edildiği ülkeler listesine Türkiye’yi yine almadı. Önceki listede olduğu gibi Avustralya, Kanada, Japonya, Gürcistan, Fas, Yeni Zelanda, Ruanda, Güney Kore, Tayland, Tunus ve Uruguay’a seyahatler kademeli olarak açılacak. AB ülkelerinin vatandaşlarına seyahat izni vermesi halinde, Çin’e de kısıtlama uygulanmayacak.
  • Belçika’da Covid-19 vakalarının yeniden artış göstermesiyle birlikte Anvers kenti için ilan edilen sokağa çıkma kısıtlaması başladı. Gece 23.00 ile sabah 6.00 saatleri arasında ilk kez dün gece uygulanan kısıtlamanın Belçika’daki başka kentlerde veya kasabalarda da uygulanabileceği belirtiliyor.
  • New York ve Californialılar, salgından yalnızca sağlık açısından değil aynı zamanda ekonomik olarak da en fazla etkilenenelerin başında geliyor. Salgın Californialıların gelirlerini %60 oranında düşürdü. New York’un olası iflasının yanı sıra California’nın da iflas edebileceği konuşuluyor.
  • ABD sağlık sistemi ne kadar işe yaramaz olduğunu Covid-19 salgınında gösterdi. Microsoft’un kurucusu, Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın eşbaşkanı Bill Gates, koronavirüs testlerinin çoğunun “israftan başka bir şey olmadığını” söyledi. Gates bu görüşüne gerekçe olarak, “sonuçların çok geç çıkmasını” gösterdi. ABD Sağlık Bakan Yardımcılarından Oramiral Brett Giroir da test sonuçlarının geç çıktığını kabul ederek “Sonuçları 24 saat içinde alabilmeliyiz. Ama henüz o noktada değiliz” diye konuştu. Giroir, ABD’deki koronavirüs testlerinin ticari laboratuvarlarda yapıldığını ve ortalama sonuç alma süresinin 4,27 gün olduğunu belirtti.
  • Rusya’daki Vektör Viroloji ve Biyoloji Araştırma Merkezi, korona virüsünün suyun içindeki tepkisini ölçen bir araştırma gerçekleştirdi. Buna göre, virüsün partiküllerinin yaklaşık yüzde 99.9’u oda sıcaklığındaki suyun içinde 72 saatte yok oluyor.

TOPLUMSAL MÜCADELE-SAĞLIK MUHALEFETİ

  • Denizli’de bir işçi koronadan öldü, çalıştığı fabrika üretime ara verdi: “Bu vaka münferit bir olaymış gibi yansıtılıyor” DİSK’e bağlı Cam Keramik-İş, Denizli’de bir işçinin COVID-19’dan hayatını kaybetmesi ve çalıştığı mermer fabrikasının üretime ara vermesine ilişkin “25 gündür kapalı olan bu fabrikanın adı sanı gizlenerek güneş balçıkla sıvanmak isteniyor. Denizli’deki bu vaka münferit bir olaymış gibi yansıtılmak isteniyor” dedi.
  • Kesk: İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmek, Kadına Karşı Şiddeti Önleme Görevini Terk Etmektir!

İstanbul Sözleşmesi, başta cinsiyeti nedeniyle kadınlara uygulanan şiddet olmak üzere şiddete uğrayan her bireyi korumayı ve şiddeti önlemeyi esas alan uluslararası bir sözleşmedir. Dolayısıyla sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm temel insan hakları belgelerini de tartışmalı hale getirmek anlamına gelecektir.

Dahası, Anayasa’daki eşitlik ilkesinden, şiddeti önlemek ve maruz bırakılanları korumakla ilişkili diğer yasalardan vazgeçildiğinin, devlet olarak kadın erkek eşitliği ve kadına karşı şiddeti önleme politikasını terk ettiğinin tüm dünyaya ilan edilmesidir.

İnsan hakları belgeleri ister Avrupa ya da Asya’da bir şehirde; isterse iki kıtayı buluşturan İstanbul’da imzaya açılmış olsun, Doğu’nun ya da Batı’nın icadı değil, devletlerin imzalayarak vardıkları uzlaşmayı yansıtan evrensel uzlaşma metinleridir. Gündelik siyasete, konjonktüre göre kabul edilen ya da terkedilen alelade kelime yığınları değil, adı üzerinde insanların haklarıyla, canları ile ilgilidir. Tartışma konusu yapılması insanların elbette bu haklarından vazgeçecekleri anlamına gelmeyecektir. Ancak korkutucu olan yasaların caydırıcı etkisi zarar göreceği için hak ihlalleri artacaktır.

  • ‘Yoğun bakım sayısındaki tutarsızlığı gizleyemeyince veri paylaşımını durdurdular’ Sağlık Bakanlığı günlük koronavirüs verilerinden yoğun bakım hasta sayısını çıkardı. Halk sağlığı uzmanı Ümit Şahin’e göre bunun sebebi yoğun bakımdaki hasta sayısı ile açıklanan vaka sayısı arasındaki tutarsızlıkların gizlenmesi çabası. Şahin, böyle giderse eylül veya ekimde birincisinden çıkmadan ikinci dalganın başlayabileceği uyarısı yaptı.

YENİ YAŞAM İNŞASI  

  •  “Ne yiyorsak oyuz” sözünün kaynağı yüzyıl öncesine dayansa da bugünler için daha bir anlam ifade ediyor. Neredeyse ilaç kullanılmayan ve daha çok üretmeye odaklanan tarım politikalarından kaynaklı, canlı yaşamında ciddi değişimler yaşanıyor. Kansere dayalı hastalıklar başta olma üzere insanlığın yaşadığı birçok hastalığın merkezinde beslenme alışkanlıklarındaki değişimim geldiği bilim insanlarınca kanıtlanan bir durum. Toprağın kirletildiği, hibrit tohumların yaygınlaştığı bir dönemde, yerel üreticilerin anadan, atadan kalma tohumlarla yaptıkları tarım, endüstriyel tarıma direniyor. Bu hikayelerden biri de Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı Günbahçe köyünde yaşanıyor. Mürvet Gençdal, bir çok kişinin “olmaz, geçti o zamanlar” dediği şeyi başarmış. Önceleri kendileri için yapılan organik tarım zamanla, herkes yararlansın diye büyütülmüş. Gençdal, yaşadıkları süreci  şöyle anlattı: “Organik tarım yapıyorum. Bu işi eşimle birlikte yapıyoruz. Başta amatörceydi daha sonra işi büyüttük. Seralarımız var. Seralarımızda patlıcan, biber, domates, açık alanda fasulye, lahana, patates, soğan gibi bitkiler yetiştiriyoruz. Ama kesinlikle ilaç, kimyasal madde hiç kullanmadan bu işi yapıyoruz. Ayrıca ceviz, kayısı ve böğürtlen gibi meyveler de yetiştiriyoruz. Önce kendimiz için yetiştirilelim dedik. Baktık ki kimyasal içerikli sebzelerin zehirleyici özelliği olduğu için bu şekilde organik de yetişebileceğini göstermek amacıyla yola çıktık. Günümüzde kanser hastalıkları o kadar çok arttı ki bunu kesinlikle biz kimyasala bağlıyoruz. Yediğimiz her şey zehirli, meyveler, sebzeler. Ben açık alanda hiçbir şekilde ilaç kullanmıyorum. Ticarete dönüştürmek adına tarımı komple zehirlediler. Toplumun bu konuda biraz daha bilinçli olması lazım.”
  • Rojavalı sanatçılar, “Xwe nekuje” şarkısıyla Kürt ulusal birliğinin sağlanması çağrısında bulundu.

JİN

  • Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin etkili bir şekilde uygulanması için, sosyal medyada siyah beyaz fotoğraflarını #İstanbulSözleşmesiYaşatır etiketiyle paylaşarak, çevrelerindeki kadınları da fotoğraflarını paylaşmaları için ‘challenge’a davet etmişti. Evan Rachel Wood, Jessica Biel, Jennifer Aniston, Selma Blair, Christina Aguilera, Kate Hudson, Emmy Rossum, Nicole Kidman gibi ünlü isimler de Türkiye’deki kadınlara destek için siyah beyaz fotoğraflarını instagramda paylaştı.
  • Mor Çatı’dan Mine Akarsu: “Aileyi korumakla kadını korumak aynı şey değildir.”
  • “Bu politik bakış açısının ürünü olan isim meselesine gelirsek; düzenlemelerin amacı kadını korumak olmalıdır. Aileyi korumakla kadını korumak aynı şey değildir ve ikisi aynı anda söz konusu olamaz. Devletin birincil amacı aileyi korumaksa bu kimi zaman kadına karşı şiddete göz yummak anlamına gelecektir. Zira biz kadınlar olarak çoğu zaman en yakınımızdan, aile bireylerinden şiddet görüyoruz. Sözleşme’de hiç geçmemesine rağmen aileyi oraya sıkıştırmak aslında politik bir tercihtir. Zaten İstanbul Sözleşmesi’nin resmi çevirilerine bakarsak aynı politik tavrın sürdüğünü de görüyoruz. En başta “domestic violence” aile içi şiddet olarak çevrildi, anlamı ev içi şiddet olmasına rağmen. Haliyle aile bütünlüğü içerisinde olmayan kişileri de koruyan bir anlamı var. Keza aynı şekilde, “shelter” sığınak anlamına gelirken barınak olarak çevrildi. Bu da bize aslında devletin kendi bakış açısını değiştirerek şiddeti önleme yolunda bir tutumu olmadığını göstermiş oluyor. Anlayış değişikliğini hedefleyen bir yerden bakmıyor devlet asla.” http://www.5harfliler.com/mor-catidan-mine-akarsu-aileyi-korumakla-kadini-korumak-ayni-sey-degildir
  • Sera Yelözer ­-“Üzgünüm, buraya yemek yapmaya değil kazı yapmaya geldim!” : Cinsiyetçilik, erkek egemen mitler ve feminist arkeoloji: Ne geçmişte ne bugün, sayı eşitliği cinsiyet eşitliğinin sağlandığı anlamına gelir. Toplumsal olarak kadınlara atfedilen geleneksel roller dolayısıyla doktora ve sonrasında akademik pozisyonlarda yükselmelerinin olanaksızlaştırılması, çalışmalarına finansal destek bulmakta zorlanmaları, bölüm içi pozisyonlarda ve arkeolojik çalışmalarda “ikincil” ve daha düşük konumda iş bulabilmeleri, cinsel taciz gibi etkenler hala belirleyici. Toplumda “eve ait” olduğu söylenen kadınlara, arkeolojik çalışmalarda da “ev işi” olarak görülen çizim, düzenleme, depo ve malzeme çalışmaları gibi görevler uygun görülüyor. Uzun bir süre boyunca kadınlar, arkeolojik saha çalışmalarına erkeklerden daha az katılabildiler. Finansal destek ve akademik pozisyon bulabilme şansının saha/kazı çalışmalarına bağımlı olduğu disiplinde bu durum cinsiyet eşitsizliğinin hem nedeni hem sonucudur. http://www.5harfliler.com/uzgunum-buraya-yemek-yapmaya-degil-kazi-yapmaya-geldim-cinsiyetcilik-erkek-egemen-mitler-ve-feminist-arkeoloji/

SİYASAL SAĞLIK – EKOLOJİK SAĞLIK

  • Enrique Dussel-Doğa, Modern Kibri Mat Ettiğinde:
    • “O halde mevcut salgını, modernitenin doğaya karşı saldığı (öyle ya aynı tıp biliminin ve farmakolojik endüstrinin yarattığı patojen ajanların kasıtlı olmayan mutasyonlarının etkisi), laboratuvarların veya terapötik teknolojinin virüsü biçiminde ona geri dönen bir bumerang gibi yorumlamak gerekir. Demeye çalıştığım, daha öne hiç şimdiki kadar küresel ölçekte yaşanmamış olan bu olgu, (G. Agamben’in önerdiği gibi) istisna haline dayalı siyasi genellemeden, (Zizek’in önerdiği gibi) kapitalizmin zorunlu olarak aşılmasından, neoliberalizmin çatırdadığını gösterme zorunluluğundan (kamu sağlığını piyasanın ve özel sermayenin eline terk eden “asgari devlet”) veya oldukça ilginç daha pek çok öneriden daha büyük bir şey. Bana kalırsa, kozmozun, İnsanlığın tarihinde ilk defa, antroposenin nihai aşaması olarak modernitenin sona erme emarelerini görüyoruz. Bu ise Dünyanın yeni bir Çağı’nın, trans-modernitenin görünmesine izin veriyor (diğer makalelerimde ve kitaplarımda bunun bazı vasıflarından bahsetmiştim). Bu haliyle, modernitenin hataları sayesinde insanlığın, son beş yüzyılın nekro-kültür deneyiminden yola çıkarak her şeyden önce sermaye, sömürgecilik, ataerki ve yeryüzünde yaşamın yeniden üretiminin evrensel koşullarını yok eden diğer pek çok kısıtlama karşısında Yaşamı onamamız gereken Yeni bir Çağa girmesi gerekiyor. Daha henüz başladığımız 21. yüzyılda, uzun vadede, sabırla bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu apokaliptik çağın bize bulaşmaması için hükümetlerimizin zorunlu kıldığı ev hapsinin sessizliği içinde…” https://terrabayt.com/dusunce/doga-modern-kibri-mat-ettiginde
  • Van’da bir mahalleyi akrepler bastı. Mahallede yaşanan akrep istilasının nedenleri ile ilgili de bilgi veren Veteriner Hekim Çiftçi, “Akrepler havaların ısınmasıyla kendilerine daha serin yerler ararlar. Yer altında bulunan bu canlılar, yer ısındığında kendilerini dışarıya atarlar ve genelde taş altına gizlenirler.”
  • Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı bir rapora göre, IŞİD tarafından kaçırılan ve daha sonra ailelerine geri dönen 2 bin kadar Ezidi çocuk fiziksel ve ruhsal bir sağlık krizi yaşıyor. “Terörün Mirası: IŞİD Şiddetinden Hayatta Kalan Ezidi Çocukların Durumu” başlıklı rapor, aynı zamanda, IŞİD militanlarının tecavüzü sonucu doğan çocukların annelerinden zorla ayrılmasına son verilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

GÖRÜŞLER

  • Covid19 tüm dünyada yayılmaya devam ederken ülkemizde de yayılımı devam ediyor. Özellikle yeni normalleşme ile birlikte virüsün merkezi kürdistan oldu. Hükümetin bölgesel ayrımcı tavırları ve bölge halklarının toplumsal değerleri olan ve toplumda ciddi öneme sahip Bayram , taziye ve düğünlerin yaygınlaşması ile virüs bölgede iyice yayılmış durumda. Bölgesel ayrımcı politikalar neticesinde bölge halkı kaderine terk edilmiş durumda. Kürdistan metropolleri ve sosyo ekonomik gelişmişlikleri düşük olan kentlerde virüs her geçen gün yeni pikler yaparak yoğunca ölümlere ve sağlık alt yapısının yetememesine neden olmaktadır. Sağlık bakanlığının açıkladığı verilerin gerçek veriler  olmadığı ve açıklanan ile gerçekte yaşananın birbirinden çok farklı olduğunu görmekteyiz. Kendi imkanlarımız ile hastanelerden edindiğimiz bilgilere göre bir çok hastanede hasta yatışının yapılmadığı bilgisini almaktayız. Virüsün hızlıca yayılmasına karşın hükümet  bölgesel ayrımcılığı da içerisine alarak bölgedeki sağlıksızlığa duyarsız kalmaktadır . Daha öncede bir çok defa hükümete ve il yetkililerine yaptığımız çağrılar dikkate alınmadı. Bizler talep eden bir noktadan uzaklaşmalıyız. Bizler sağlığın toplumsallaşması ve yeniden inşası fikriyatı gereği halklarımızla birlikte , salgını atlatmanın yol ve mücadele yöntemlerini zorlamalıyız. Daha önce de cizre başta olmak üzere toplumun az da olsa öz gücünü açığa çıkarıp kendi kararlarını aldıklarını ve öz savunmasını gerçekleştirdiklerini gördük. Bu bize toplumda bir potansiyelin olduğunu net göstermektedir. Toplumun bu ihtiyacını doğru görüp toplumda açığa çıkan bu potansiyeli doğru örgütlemeliyiz.  Salgın toplumsal bir krizse toplumsal krizi aşmanın da tek yolu toplumsal mücadeledir şiarı ile sağlık meslek örgütleri ve sağlık amatörleri olarak mücadele yöntemleri ve pratikleri ortaya koymalıyız. Virüsün bölgesel ayrımcılığı üzerinden toplumsal tepkiyi ve yeni yaşama ilişkin tartışmaları sahiplenmek ve sağlığın toplumsal inşası için çaba harcamak gerekir. Bu noktada halkımıza çağrımızdır;
    • Hükümetten hiçbirşey talep etmeden kendi kendimize sağlık seferberliği başlatabiliriz
    • Fiziksel mesafeye de dikkat ederek toplumsallığımız gereği etkileşimimizi sürdüreliriz.
    • Tokalaşmadan , sarılmadan bizim için büyük önemi olan bayramlaşmayı gerçekleştirebiliriz.
    • Düğün taziye vb. toplumsal eylemlerimizi erteleyebilir ve virüs zincirini kırabiliriz.
    • Bayramlaşmalarımızı olabildiğince telefon üzerinden gerçekleştirebiliriz.
    • Tüm alanlarda hükümetin bölgeye yönelik ayrımcı politikalarını teşir edebiliriz.
    • Unutmayın bu sağlıksızlık halinden çıkışın tek yolu sağlığımızın öz savunmasını örgütleyip geliştirmektir. Bizler her türlü eve kapatmalara karşı toplumsallığımızı geliştirerek sürece cevap olmalıyız.

EKLER

  • Ertuğrul Kürkçü- ABD’ye bakın; anlatılan sizin hikâyenizdir.
    • Faşizm ve diktatörlükle mücadelede gündelik yaşamdan başlayarak siyasetin en yüksek biçimlerine kadar bir demokrasi ittifakı ne kadar zorunlu ise demokrasi kampındaki her bir politik gücün kendi amaçlarının ve kendi umutlarının peşinde koşmaya devam etmesi de o kadar meşrudur. Demokrasi kampı, HDP, CHP katarına ne kadar sıkı sıkıya bağlanırsa değil üçüncü kutbun inşası yolunda ne kadar çok gayret gösterirse o kadar güç kazanabilir. Çünkü yaklaşan buhrana güçlü bir toplumsal yanıt, demokratik hedefler ile anti-kapitalist hedeflerin birbirine bakar hale gelmesini; kitlelerin olağanüstü rejimden koptukça odaklanacakları ve kendi kendilerini yönetecekleri bir demokratik siyaset zemininde toplanmalarını gerektirir ve demokrasi kampında bu görevin üstesinden gelmeye yetenekli tek politik güç HDP ve HDK’dir. https://avrupaforum1.org/abdye-bakin-anlatilan-sizin-hikayenizdir/


İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...