Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ (24 ARALIK 2020)

KORONA GÜNLÜĞÜ (24 ARALIK 2020)

Salgın yönetilemiyor! Sağlık emekçileri tükenmeye, ölmeye devam ediyor! İzmir Tepecik Eğitim ve Arastırma hastanesinde görev yapan radyoloji uzmanı Dr.Orhan Doğan ve Mersin’in Tarsus ilçesinde görev yapan eczacı Sıtkı Aslan, Koronavirusü nedeniyle yaşamını yitirdi.

***

İngiltere’de, Covid-19’un Güney Afrika kaynaklı daha hızlı yayılan başka bir türünün tespit edildiği duyuruldu. İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock “Bu yeni tür, oldukça endişe verici. Çünkü daha da bulaşıcı ve İngiltere’de keşfedilen yeni türden daha fazla mutasyona uğramış gibi görünüyor” diye konuştu. Vakaların Güney Afrika’dan gelen 2 kişide tespit edildiğini söyleyen Hancock, bu kişilerin karantinaya alındığını ve Güney Afrika ile seyahate kısıtlamalar getirildiğini açıkladı.

***

Koronavirüsü pandemisi nedeniyle milyonlarca insan işsiz kalmışken, dünyanın en zengin 10 kişisi salgının başından bu yana 400 milyar dolardan fazla gelir elde etti. Uzmanlar, bu miktarın bazı hükümetlerin salgında vatandaşları için harcadığı paradan daha yüksek olduğuna dikkat çekti.

***

Küresel düzeyde toplam vaka sayısı 79 milyonu da geçti. Pandemi bu hızla devam ederse iki gün içinde 80 milyonlu, on beş gün sonra 90 milyonlu , bir ay sonra 100 milyonlu istatistikleri görebiliriz. Küresel düzeyde Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyon 737 bin 500’ün üzerine çıktı.

Dünya genelinde yeni vaka bildirimi ve ölümlerdeki tırmanma devam ediyor. Son 24 saaatte yaklaşık 683 bin yeni vaka bildirimi yapılırken, 13 bin 423 kişi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. ABD yeni vaka bildiriminde yeniden 200 binin üzerine çıkarken, bir günde gerçekleşen ölümlerde de 3 bin 400’ün üzerine çıktı. Ölümlerde ABD’yi Brezilya (979 kişi), Meksika (897 kişi), Almanya (886 kişi) ve İngiltere (744 kişi) izliyor.

Yeni vaka bildiriminin yüksek olduğu ülkeler şunlar: ABD (232.3 bin), Brezilya (46.7 bin), İngiltere (39.2 bin), Almanya (31.3 bin), Rusya (27.3 bin), Hindistan (24.2 bin), Türkiye (19.7 bin), Fransa (14.9 bin), İtalya (14.5 bin), Kolombiya (14.2 bin), Güney Afrika (14 bin), Meksika (12.5 bin), Polanya (12.4 bin), Çekya (10.8 bin) ve Hollanda (10.1 bin). Günlük iki binin üzerinden vaka bildirimi yapan ülke sayısı 42’ye yükseldi.

Türkiye’de yeni vaka bildirimi yüksek hızda devam ediyor, ölümler ise ne yazık ki rekor üstüne rekor kırıyor. Son 24 saatte 259 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 18 bin 861’e yükseldi. Yeni vaka bildirimi 19 bin 650 kişi. Toplam vaka sayısı ise 2 milyon 82 bin 610 kişi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 3 bin 192 kişi. Günlük test sayısı 202 binin üzerine çıktı. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısı 162 bin 442 kişiye düştü. Ağır hasta sayısı beş binin altına düştü, 4 bin 901 kişi. Buna rağmen aktif hastaların içinde ağır hastaların payı %3 olup dünya ortalamasının altı katına yükseldi… Bu yükseklik ölümlerin yüksek hızda devam edeceğini gösteriyor.

***

Aman ölüm istatistikleri paylaşmayın! Başarılı salgın yönetimi algısına zeval gelmesin! Afyonkarahisar’da pandemi hastanesi olarak hizmet veren Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ), 19 Mart’tan 18 Aralık tarihine kadar korona virüsünden ölenlerin ve tanı konulan hastaların sayısını açıkladı. Açıklamada “Hastanemizde Covid-19 olası şüpheli 251 hastamız vefat etmiştir. Merhum hastalarımızdan 208’i Covid-19 pozitif tanı almış hastalardır” denildi. Üniversite hastanesi daha sonra internet sitesinden yaptığı açıklamayı kaldırdı.

Ankara’da 2018 yılında bulaşıcı hastalıklardan 67, 2019 yılında 21, 2020 yılının Aralık ayı başına kadar ise 3 bin 561 kişi ‘bulaşıcı hastalık’tan hayatını kaybetti.

Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, 260 bin nüfusu olan Mersin’deki en yoksul 20 mahalle ile en zengin 20 mahalle arasında yaptıkları istatistiki çalışmalar sonucunda yoksul mahallerdeki koronavirüs ölümlerinin zengin mahallelere oranla 2,5 kat daha fazla olduğunu paylaştı. Pandemiden kaynaklı kamu hastanelerinin yüzde 100 dolu olduğu Mersin’de özel hastanelere başvurmak zorunda kalan hastalardan günlük 6 bin TL’ye varan ücretler isteniyor. Mehmet Antmen, “Parası olan yatıyor; yoksul insanlar ne yazık ki ölüyorlar” dedi.

***

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Aile Hekimliği Kolu, “Aile Hekimliği Pandemi Anketi Aralık 2020” sonuçlarında çarpıcı bilgiler yer alıyor:

-Aile sağlığı merkezlerinde Covid-19 geçiren sağlık çalışanı oranı yüzde 49’dan yüzde 68’e yükseldi.

-Salgın yönetimine bağlı olarak sınıfsal sonuçlar ortaya çıkmaya devam etti. İstanbul’da Küçükçekmece, Ümraniye, Üsküdar, Pendik gibi ilçelerde nüfus/vaka oranı %7-8 seviyesinde seyrederken; Zekeriyaköy, Moda, Beşiktaş gibi ilçelerde aynı oran %2-3 seviyesinde kaldı.

-Kanser taramaları %90’lara yakın oranda azaldı. Buna bağlı olarak erken tanı sayısı büyük oranda azaldı. En az 3 bin kişi kolon kanseri erken tanı şansını kaybetti.

***

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES): ‘’ Salgının başlamasından bu yana Mersin’de ölen insan sayısının 1000’den fazla, Koronavirus pozitif sayısının 50.000’den fazla olduğu bilinmekteyken, ilimizde valilik, sağlık müdürlüğü ve  belediyelerin,  ne gibi önlemler almakta olduklarını ve bundan sonra ne önlemler alacaklarını kamuoyuna bildirmeli gerekmiyor mu?  Türkiye’nin bir çok ilinde laboratuarlarda çalışan arkadaşlardan aldığımız bilgiler, alınan PCR testlerinde her dört kişiden biri yani % 25‘i pozitif  olduğu yönündedir. Günde 200 bin test yapılan ülkemizde %25 pozitif olduğuna göre vaka sayımız 50.000 demek olmuyor mu?  … Mersin’de devlete ait tüm yoğun bakım yatakları dolu hatta bir çok özel hastanenin yoğun bakımlarında da Koronavirus hastalarının olduğunu biliyoruz. Mersinde,  cumartesi günü itibarıyla yoğun bakımda veya serviste yatan 10’dan fazla hekim ve sayısına ulaşamadığımız sağlık çalışanı bulunmaktadır.Resmi verilere göre Koronavirus pozitif olan sağlık çalışanı oranı normal popülasyona göre 3 kat fazla, aynı zamanda ölen sağlık çalışanı oranı da 3.5 kat daha fazladır. Yani biz sağlıkçılar, hastalanıyoruz, ölüyoruz, tükeniyoruz, sesimizi duyanda yok !’’

***

Fransa’da Covid-19’un yayılmasını engellemek için hükümetin hazırladığı ‘Yeşil Pasaport’ yasa tasarısı tepki çekti. Negatif olduğunu veya önleyici tedavi aldığını kanıtlayamayanların belirli yer ve faaliyetlere erişiminin yasaklanmasını öneren tasarıya ‘Sağlık diktatörlüğü’ tepkisi geldi. AB’den acil kullanım yetkisi alan BioNTech-Pfizer’i diğer Avrupa ülkeleri gibi Fransa da pazar günü resmen kullanmaya başlıyor. Ancak anketler Fransızların aşıya derinden şüpheyle baktığını gösteriyor. Bir dizi ankette katılımcıların yüzde 50’sinden fazlası aşı yaptırmaya niyetli olmadıklarını belirtiyor.

ABD’de başkan seçilen Joe Biden, korona virüsü salgınında ‘en karanlık günlerin henüz gelmediğini’ söyledi. Biden, “Virüsü yenmek sabır ve kararlılık gerektirecek. Önümüzdeki aylarda ön binlerce hayat daha kaybedeceğiz ve aşı bunun önüne geçemeyeceği için tetikte kalmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

***

MEB’in yüz yüze sınav açıklamasının ardından yüz binlerce öğrenci #SınavaGelmiyorum dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sözcüsü Murat Ongun Covid-19 salgını boyunca İstanbul’da toplu taşıma ücretlerine zam yapılmayacağını duyurdu.

***

İtalya’da, İngiltere ile herhangi bir teması olmayan bir hastada yeni tip korona virüsünün (Covid-19) daha bulaşıcı türü (Vui 202012/01) tespit edildi. İtalyan basınındaki haberlere göre, Ancona vilayetine bağlı Loreto’da, son günlerde İngiltere ile bir teması olmayan kişinin testlerinde, İngiltere’de ortaya çıkan Covid-19’un daha bulaşıcı türüne rastlandı.

İsrail Sağlık Bakanlığı, dört kişide Britanya’da ortaya çıkan Corona virüsün mutasyona uğramış yeni türüne rastlandığını açıkladı.

***

İtalya’da korona virüsü salgınında yakınlarını kaybeden 500 aile, yeterli tedbir almadıkları ve krizi iyi yönetemedikleri gerekçesiyle Başbakan Giuseppe Conte, Sağlık Bakanı Roberto Speranza ve Lombardiya Bölgesel Yönetim Başkanı Attilio Fontana’ya dava açtı. Avukat Consuelo Locati, “Hükümet ve bölgesel yönetim kuralları ihlal etmekten ve görev ihmalinden sorumludur” dedi.

Mutasyon ile gündeme gelen Güney Afrika’da salgın büyüyor. Yeni vaka sayısı 14 binin, toplam vaka sayısı 954 binin üzerinde çıktı. Bu güne kadar Covid-19 nedeniyle 25 bin 657 kişi hayatını kaybetti. Yapılan testlerdeki pozitif oranı yüzde 26’ya yükseldi.

***

Trump, 900 milyar dolarlık koronavirüs yardım paketini ‘israf’ diyerek imzalamadı.

Fransa, ‘corona’ ile ‘ön saflarda’ mücadele eden sağlık çalışanlarına vatandaşlık vereceğini duyurdu.

Nüfus artış hızını düşürmek için 60 yıla yakındır büyük çabalar gösteren Filipinler’de koronavirüs salgınının sonuçlarından biri plansız hamileliklerdeki büyük artış oldu.

Bir çiftlikte 50 kişi birlikte yaşayan tarım kolektifinin üyeleri, koronavirüs salgını döneminde yaşam biçimlerinin çok büyük faydasını gördüklerini anlatıyor. Grup 1974 yılında Suffolk bölgesinde 28 hektarlık bir arazinin içindeki çiftlikte ortak bir yaşam kurmuş. Salgın sırasında kolektife katılmak için başvuruda bulunanların sayısı daha önceki döneme göre yüzde 300 artış göstermiş. ( https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55426010 )

Pittsburgh Üniversitesi Öğretim Üyesi Ergin Koçyıldırım, korona virüsü salgınının 100 gününü yazdı. “Salgının 100 günü” 140journos’ta yayınlanan Koçyıldırım, “Yazı dizisi, salgının birinci yılına yaklaşırken, aslında bilinenden farklı bir hikayeyi yaşadığımızı ortaya çıkardı” dedi.

***

İlk vakalar Wuhan ve çevresinden olmayabilir! İtalya’da Milano Ulusal Kanser Enstitüsü’nde yapılan bir araştırma, Ekim 2019’da İtalya’da dört koronavirüs vakasının görüldüğünün tespit edildiğini açıkladı. Çin’de yapılan araştırmalarda da Wuhan’da yapılan analizlere göre virüsün yaz sonlarında Çin’de olabileceği açıklandı. Araştırmalarda virüsün hayvandan insana tam olarak ne zaman sıçradığının belirlenemeyeceği belirtilirken Sidney Üniversitesi’nden virolog Edward Holmes, “İlk türler arası bulaşma olayının Wuhan’da veya çevresinde gerçekleşmemiş olması mümkün” ifadelerini kullandı. Wuhan’daki yetkililerin 31 Aralık’ta ‘gizemli ve yeni bir virüs’ olarak Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirdikleri Covid-19 ile ilgili South China Morning tarafından yayınlanan araştırmada, Çin’de ilk koronavirüs vakasının 17 Kasım 2019’da gerçekleştiği belirtildi. SCMP’ye göre Çin’li tıp uzmanları, o dönemde görülen hastalardan alınan örnekleri yeniden analiz ederek Kasım ve Aralık ayları arasında 60 koronavirüs vakası saptadı.Bu analiz ile Wuhan’ın da içerisinde olduğu Hubei eyaletinde yaşayan 55 yaşındaki bir kişinin ilk koronavirüs hastası olduğu bildirilirken Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, ilk vakaların başlangıç yerinin Wuhan’daki hayvan pazarı olmadığı kesinleşti.! Wuhan’da tespit edilen 41 koronavirüs vakasını inceleyen uzmanlar, aralarında 13 kişinin hayvan pazarına bir kere bile gitmediklerini belirtirken dünyanın önemli tıp dergilerinden The Lancet’te yayınlanan raporda da Mayıs ayında yapılan araştırmada hayvan pazarındaki hiçbir hayvanda koronavirüse rastlanmadığı belirtildi. Lombardiya bölgesindeki kişilerden alınan kan örnekleriyle yapılan araştırmada, 23 İtalyan vatandaşında 27 Ekim tarihinde koronavirüse rastlandığı bildirildi.

 

[su_box title=”AŞI TARTIŞMALARI” style=”soft” box_color=”#cb6331″ title_color=”#080404″ radius=”0″][/su_box]

Covid-19 aşılarına dair “Tutum Belgesi’ni” açıklayan Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Etkililik, güvenlilik, kalite ile ilgili verileri şeffaf bir şekilde paylaşılmayan ve bağımsız bilimsel kurul tarafından değerlendirilmeyen hiçbir aşı toplumda yaygın uygulanmamalıdır” dedi.

Oxford Üniversitesi Tıp Profesörü Sir John Bell, Oxford Üniversitesi’nin AstraZeneca ile birlikte geliştirdiği Coronavirus (Covid-19) aşısının Noel’den hemen sonra onaylanmasını beklediğini söyledi.

***

Arjantin Ulusal İlaç, Gıda ve Sağlık Teknoloji İdaresi (ANMAT), Rusya’nın Covid-19’a karşı geliştirdiği Sputnik V aşısının kullanılmasına onay verdi. Perşembe günü 300 bin doz ulaşması planlanan Sputnik V, Pfizer/BioNTech aşısından sonra, ülkede onaylanan ikinci Covid-19 aşısı oldu.

Aşılar zengin ülkelere! ABD, BioNTech firmasının Pfizer ortaklığıyla geliştirdiği Covid-19 aşısından 100 milyon doz daha aldı.

Çin aşısı Türkiye’ye geldi. Aşılama süreciyle ilgili detayların saat 19’da Bakan Fahrettin Koca tarafından açıklanması bekleniyor.

ABD’de, Pfizer ve BioNTech’in aşısı ile Moderna’nın geliştirdiği aşı uygulanmaya devam ediyor. Ülkede bugüne kadar 1 milyon 8 bin 25 kişi aşı oldu.

***

Arjantin Ulusal İlaç, Gıda ve Sağlık Teknoloji İdaresi, atların ürettiği antikorlara dayanan ve Covid-19 tedavisinde etkili olduğu belirtilen “hiperimmün at serumu”nun Covid-19’u sert ve orta şiddette geçiren hastalarda kullanımına onay verdi.

Katar, Pfizer ve BioNTech’in geliştirdiği koronavirüs aşısının iki gün önce ülkeye ulaşması ardından bugün ücretsiz aşılama kampanyasını başlattı.

***

COVID-19 Aşılarına Dair TTB Tutum Belgesi

ETKİLİLİK, GÜVENLİLİK, KALİTE İLE İLGİLİ VERİLERİ ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE PAYLAŞILMAYAN VE BAĞIMSIZ BİLİMSEL KURUL TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMEYEN HİÇBİR AŞI TOPLUMDA YAYGIN UYGULANMAMALIDIR!

Aşı, yaşam kurtaran büyülü bir keşiftir. Aşılar çiçek, çocuk felci, kızamık, boğmaca, difteri, tetanos gibi hastalıkların azaltılmasında; bu hastalıklardan ölümlerin ve sakatlıkların önlenmesinde etkili olmuştur. Aşılar her yıl yaklaşık üç milyon insanın ölümünü engellemektedir.
COVID-19 pandemisinde de güvenli ve etkili aşılar ile yapılacak yaygın aşılamanın, salgını kontrol altına almaya katkı sağlayacağı açıktır. Ancak herhangi bir tıbbi girişimde bulunabilmek için beklenen yararın olası zararlardan fazla olması gerekir. Geliştirilen COVID-19 aşılarına ilişkin değerlendirme yapabilmek için elimizde yeterli sayı ve nitelikte bilimsel bilgi olmalıdır. Yeterli nesnel kanıt olmaksızın yapılacak uygulamalar sadece pandemi sürecinde yürütülecek aşı çalışmalarını değil genel bağışıklama programı kapsamındaki çalışmaları da olumsuz etkileyecektir.
Aşılama hizmetleri olmasına rağmen aşıyı kabul ya da reddetmede gecikme; aşı konusunda tereddüt olarak tanımlanmaktadır. Aşı konusunda tereddüde yol açan nedenlerin başında ise risk/yarar ikilemi bildirilmektedir. Bağışıklama çalışmalarının başarısı, uygulanan aşı programlarına duyulan güvene bağlıdır.

Bağışıklama programlarının sağladığı temel halk sağlığı yararlarının korunması:
-Nitelikli aşılama hizmetlerinin varlığına,
-Aşıların yarar ve risklerinin anlaşılmış olmasına,
-Karar süreçlerinin kanıta dayandırılmasına,
-Aşılama hizmetlerinin toplumda yaygın ve adaletli olmasına,
-Çocukların, ergenlerin, erişkinlerin korunmasına yönelik sorumluluk alınmasına ve
-Aşılamaya yönelik engellerin aşılmasına bağlıdır.

Pandemi nedeniyle aşı çalışmalarının sürecinin hızlandırıldığını, aşı geliştirme süresinin kısaltıldığını biliyoruz. İçinde bulunduğumuz salgın gibi olağandışı durumlarda, aşının uygulanmasına izin verilmesi için gerekli ölçütler bir dereceye kadar esnetilebilir. Ancak zamanın dar olması ya da aciliyet gibi gerekçelerle olağan incelemeler göz ardı edilmemeli ve her koşulda yapılmalıdır. Alınacak riski olabildiğince bilmek, öngörmek ve en aza indirmeye çalışmak önemlidir. Aksi durumda toplumu hastalıktan korumaya çalışırken daha büyük zararlar ortaya çıkabilir. Aşıya olan güvenin sarsılması da önemli bir zarardır. Biz hekimler bu nedenle daima temkinli olmaya çalışırız.
Resmî Gazete’de, 18 Aralık 2020 tarihinde yayımlanan “Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, “Acil Kullanım Onayı”nı düzenlemekte olup madde 10/A, etkililik, güvenlilik ve kalite ile ilgili kapsamlı verilerin henüz SAĞLANAMADIĞI aşılar için bu veriler sağlanıncaya kadar Acil Kullanım Onayı (AKO) verilmesine ilişkindir. Bu düzenlemenin, Türkiye’de COVID-19 aşılarının uygulanmasına ilişkin mevzuat eksikliğini gidermek üzere yapıldığı ve birçok ülkede de bu tür düzenlemelerin olduğu belirtilmektedir.   Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği ülkelerindeki “acil kullanım onayı” koşullarının başında acil kullanıma aday olan aşının/ilacın etkililik, güvenlilik ve kalite verilerinin tamamlanmış olması gelmektedir.

Bir aşının salgınlarda uygulanabilmesi için, en azından;
-Aşının Faz 1, Faz 2 ve Faz 3 çalışmaları sonucunda “güvenli” ve “etkili” olduğu kanıtlanmış olmalı,
-Aşı çalışmalarına ilişkin veriler, nitelikli bilimsel dergilerde yer almalı ve/veya bilimsel rapor olarak kamunun erişebileceği biçimde yayınlanmış olmalı,
-Aşı ile ilgili üretim sürecinin “kalite” güvencesi tamamlanmış olmalı ve süreç kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalı,
-Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu aşıya “Acil Kullanım Onayı” vermek üzere, konularında yetkin farmakoloji, immünoloji, viroloji, mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı ve epidemiyoloji uzmanlarından oluşan ve hiçbir çıkar çatışması söz konusu olmayan bilim insanlarından oluşan bir kurul kurmalı,
-Karar süreci öncesinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından tüm bilgi ve veriler kamuoyuna açıklanmalıdır.

Sıralanan ölçütler, olası en az riski yaratacak evrensel ölçütlerdir.
Türkiye’ye getirileceği söylenen, gelebilecek olan ve ülkemizde üretilecek tüm aşıların bu ölçütleri taşıması şarttır. Pandemi ile mücadelenin en yaşamsal aracı olan aşıların ülkemizde uygulanma süreci, en küçük bir hatayı kaldırmayacak önemdedir.
Sağlık Bakanlığı’nı Türkiye’de uygulamayı planladığı aşılar için etkililik, güvenlilik, kalite değerlendirmesinde kullanılan tüm verileri bağımsız araştırmacılara da açmaya; karar verme mekanizmalarına bağımsız araştırmacı ve kurumları da katmaya çağırıyoruz.
Bu ölçütler kullanılmadan verilecek kararların toplum sağlığı açısından onarılmaz risklere ve aşılara yönelik güvensizliğe yol açacağını ve sonuç olarak şimdikinden daha kötü bir halk sağlığı sorunu yaratabileceğini; bunun sorumluluğunun sağlık çalışanlarında değil doğrudan Sağlık Bakanlığı’nda olacağını belirtmek isteriz.
Aşı, insanlığın müşterek bir değeridir. Diğer toplumsal müştereklerde olduğu gibi, aşıları da ticari grupların kısa vadeli çıkarlarından korumak için toplumsal bir bakış açısı gereklidir. Bu ortak değerin korunması için aşıya erişim, piyasa dinamiklerinden bağımsız ve sürekli olmalıdır. Aşıya erişim ücretsiz ve herkesin hakkı olmalıdır.
ETKİLİ, GÜVENLİ VE NİTELİKLİ BİR AŞI HEPİMİZİN HAKKIDIR!

 



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...