Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ 2 AĞUSTOS

KORONA GÜNLÜĞÜ 2 AĞUSTOS

GÜNDEM

  • Demokratik Suriye Meclisi (DSM), ortak yaşamı ve halkların kardeşliğini güçlendirmek, Suriye halklarının eliyle çözümü gerçek kılmak için bölge aydınları ve kanaat önderleriyle geniş katılımlı çalıştay düzenliyor. DSM, açıklamasında “Böylece Demokratik Ulus projesini inşa edecek, bölgeyi bir kez daha, uygarlığın ortaya çıktığı ilk çağlardaki gibi bilim ve kültür alanındaki rolüne kavuşturacağız” ifade etti. 
  • İzmir Aliağa Kapalı Cezaevi’nde jandarma er olarak askerlik yapan Osman Özçalımlı, dün akşam babasını arayıp “Tehdit ediliyorum” dedikten sonra sabah saatlerinde ölü bulundu.
  • Hak ihlallerinin hedefindeki gazetecilerin Temmuz’da neler yaşadığının çetelesi: Temmuz ayında onlarca gazeteci hakim karşısına çıkarken, ikisine toplam 22 yılı aşkın hapis cezası verildi. Birçok gazeteci de dava ve soruşturmaların hedefindeydi. Üç basın çalışanı gözaltına alınırken, tutuklanan veya tahliye edilen gazeteci olmadı. Dersim ve İstanbul’da ise üç gazeteci saldırıya uğradı.
  • Öte yandan ‘sosyal medyaya sansür’ öngören AKP ve MHP’nin dokuz maddelik teklifi yasalaştı ve tartışmalara neden oldu.  
  • Korona virüsü nedeniyle 4 milyon 500 binden fazla kişinin enfekte olduğu ABD’de, Trump yönetiminin okulları açma ısrarı devam ederken Indiana eyaletinde yüz yüze eğitime geçen bir okulda öğrencilerden birinin Covid-19 testi pozitif çıktı.  
  • Hayatı boyunca sadece dört kez doktora giden 61 yaşındaki emekli memur Mehmet Sezer’e, geçen hafta belirti görülünce gittiği hastanede ‘corona’ tanısı kondu. Sezer, yoğun bakımdan mesaj verdi: “Ne olur bayram ziyaretlerine gitmeyin, bu bayram da el öpmeyiverin. Evinizde kalın. Bu işin şakası yok.”
  • Sakıp Sabancı Müzesi’nin, Sabancı Vakfı’nın katkılarıyla başlattığı Müzede Sahne etkinliğinin dördüncüsü 7-15 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Teması, özellikle Corona virüsü salgını döneminde artarak şiddet gören, zorlanan, tehdit altında yaşayan ve hayatını kaybeden kadınlardan hareketle belirlenen programda, oyunların yanı sıra oyun okuması, performans, panel ve söyleşiler yer alıyor.

MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ-SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI

  • Dünya genelinde Covid-19 vaka sayısı 18 milyonu geçti. Toplam vaka sayısında ABD (4 milyon 764 bin), Brezilya (2 milyon 708 bin) ve Hindistan (1 milyon 752 bin) zirveye yerleşti. Bu üç ülke ile birlikte 10 ülkenin vaka sayısı 300 binin üzerinde…   ABD, Latin Amerika, Güney ve Güneydoğu Asya, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde pandemi ciddiyetini sürdürüyor. 
  • Aktif vaka sayısındaki artış da devam ediyor. Dünya genelinde aktif vaka sayısı 6 milyona dayandı. Bunların 65 bin 706’sı ağır hasta. Pandemi öldürmeye de devam ediyor, toplam ölüm sayısı 688 bin civarında, birkaç gün içinde 700 binli rakamları da duymaya başlayacağız. Can kaybında sıralama değişiyor. ABD (157 bin 988 ölüm) ve Brezilya’nın (93 bin 616 ölüm) ardından Meksika geliyor. Meksika’da Covid-19 kaynaklı hayatını kaybedenlerin sayısı 46 bin 688.
  • Pandemi artmaya devam etse de kontrol altına alma konusunda küresel bir çaba görülmüyor. Her ulus devletin kendi coğrafyasında salgının kontrolünü kendi iç dinamikleri ile sürdürüyor, bazı bölgeleri gözden çıkarabiliyor; Kürdistan, Amazon örneklerinde olduğu gibi…
  • Resmi istatistiklere göre Türkiye’de son 24 saatte 996 vaka bildirimi yapıldı, böylelikle yeniden 29 Mayıs’a, salgının pik yaptığı döneme geri döndük. Bakan Koca bin sayısının altına 33 günlük çaba ile indiklerine dikkat çekti.” Bakanlık çalışıyor vaka sayısı binin altına iniyor, başarı elde ediliyor. Vatandaş daha özgür hareket etsin diye önlemleri gevşetiyor. Kadir kiymet bilmez vatandaşlar tedbirlere riayet etmiyor, bulaş artıyor. Ah vatandaşlar ah!”
  • Salgında son duruma ilişkin Gazeteci Candaş Tolga Işık’a konuşan Koca, “Bu rahatlık devam ederse tablonun olumsuz yönde gitmesi kaçınılmaz. Biz yeniden ciddi kısıtlamalar getirmeden vatandaşlarımız rehavetten kurtulsun. Bu rahatlık devam ederse tablonun olumsuz yönde gitmesi kaçınılmaz. Biz yeniden ciddi kısıtlamalar getirmeden vatandaşlarımız rehavetten kurtulsun. Aksi halde bölgesel olarak gerekli kararları yeniden almak zorunda kalırız. Üzülerek söylüyorum normalleşmeyle birlikte tedbirler devre dışı kaldı, temas arttı. İnsanlarda açık havada hastalık daha az bulaşacağına dair yanlış bir algı var. Bu virüsten korunmanın tek yolu önce mesafe ardından da maske” diye konuştu.
  • Yeni hasta sayılarının artış eğiliminde olduğu iller: Ankara, Mardin, Diyarbakır, Gaziantep, Konya olarak bildirildi. Bölge illeri başta olmak üzere salgının pikini yeni yaptığı illerde kamusal önlemlerin yok denecek düzeyde olması, nüfus hareketliliğinin artması, turizm, bayram nedeniyle bulaşın yayılmasına aracılık ediyor. 
  • Can kaybı da azalmıyor, hatta artıyor. Son 24 saatte 19 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 5 bin 710’a yükseldi. Ağır hasta sayısında da artış devam ediyor, halen 586 hastanın durumu ciddiyetini sürdürüyor. Yoğun bakımlar dolu, yer bulunamıyor. Yer bulamadığı için şehir şehir gezen ve hayatını kaybeden hastalar basına yansımaya başladı. Bölge’de hastaneler hızla sadece Covid-19 hastalarına yönelik hizmete verme dönemine geçecek gibi görülüyor. Sayının yetersizliği ve artan iş yükü tükenmeye neden oluyor. Hafif veya semptomsuz hastalar evde takip ediliyor. Bu takipler çok kritik, yetersizliği bulaşın daha da artmasına neden olacak. Yoksul haneler bu açıdan çok zorlu. Hastanın izolasyonunun sağlanması neredeyse imkânsız. Dahası evin geçimi nedeniyle neredeyse tüm hane üyeleri çalışmak zorunda olması kontrolü imkansız hale getiriyor. Tüm bunlara Sağlıkta Dönüşüm Programı nedeniyle çok parçalı hale gelen birinci basamaktaki sorunlarını da eklediğimizde salgın kontrolünün Bölge illerinde ne kadar zor olduğunu görüyoruz. 
  • Adıyaman’da da vaka sayılarında çok ciddi artış var. Hastanelerde yer kalmadığına dair başhekimlik ve belediye başkanı basına demeçler verdi. İl Hıfzısıhha kurulu geçici bir süre ile düğün, mevlit, basın açıklaması vb birçok etkinliği yasakladı, Valilik kararıyla da düğün ve taziye yemekleri yasaklandı, Belediye her bayram kurulan pazarı bu yıl açmayacağını ve mezarlıkları ziyaretlere kapattığını duyurdu. Vaka sayılarında artış olduğu ve kurallara uyulması konusunda belediye ve Cami hoparlörlerinden sürekli uyarılar yapılıyor. Dersim’de de güde 10 yeni vaka bildiriliyor. 
  • Önceki gün Erzurum Valiliği ile Sağlık Bakanlığı’nın kente ilişkin paylaştığı bilgilerde oluşan farklılığın ardından, benzer bir durumda Malatya için meydana geldi. Malatya Valisi Aydın Baruş, Malatya’da ilk vakanın çıktığı 15 Mart tarihinden itibaren 1 Temmuz’a kadar düşük sayılarla seyreden salgının, bu tarihten itibaren sürekli yükselişe geçtiğini, son 4 gündür günlük 100’lü rakamları aştıklarını belirterek, “Toplamda pozitif vaka sayımız 2 binin üzerine çıktı. Şu anda aktif olarak takip edilen bin civarında hastamız var” diye konuştu. 44 kişinin salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini kaydeden Baruş,”6 binin üzerinde vatandaşımız pozitif vakanın temaslısı olarak evlerinde izole edildiler. Hasta sayılarından da anlaşıldığı üzere artık neredeyse hepimizin çevresinde en az bir tane korona virüsü hastalığına yakalanmış veya geçirmiş bir tanıdığımız var. Neredeyse her sokakta en az bir pozitif vakamız oldu. Muhtemelen bundan sonraki günlerde de benzer durumlarla karşılaşacağız” dedi. Buna karşın Sağlık Bakanlığı’nın günlük olarak yayımladığı ‘Covid-19 Durum Raporu’na göre Malatya’nın da dahil olduğu ‘Ortadoğu Anadolu’ bölgesine ait son dört günün raporlarında Bakanlık bölgedeki 8 ilin tamamında kaydedilen en yüksek vaka sayısını 45 olarak bildirdi.
  • TTB Başkanı Adıyaman, “Bu ikinci dalga değil. Birinci dalga tüm hızıyla devam ediyor. Başta Şanlıurfa ve Diyarbakır olmak üzere yoğun bakımlar gerçekten dolmuş durumda. Sadece Türkiye değil, dünyada da yeniden artmaya başladı. Ankara’da yoğun bakım yataklarında ciddi sıkıntı var artık. Güneydoğu’da, Doğu’da hasta sayısında ileri derecede artış var. Muhtemelen Türkiye’nin sağlık kapasitesi bölgelerde bunu kaldıramayacak duruma gelebilir. Bundan korkuyoruz. Başından beri söylüyoruz, hem bireysel hem kamusal tedbir alınmalıdır. Siz sadece bireylere bırakırsanız olmaz. Şimdi Sağlık Bakanı da kurallara uyulmazsa yeni tedbir gelebileceğini söylüyor” dedi.
  • Sağlık Bakanlığı’nın il müdürlükleri aracılığıyla, hastanelere, 50 yaşından genç, hafif hastalık tablosuyla başvuranların evlere gönderilmesi, bu kişilere ilaç tedavisinin evde başlanması talimatı verdiği iddia edildi. Hastanelere gönderilen talimatta, yatış endikasyonu olmayanların servislere sevk edilmemesi, evde izolasyon ile takibi, filyasyon ekipleri ve aile hekimleri aracılığıyla günlük semptom sorgulaması yapılmasının istendiği öne sürüldü. Tedavi sonrası testlerin de evde yapılması istendi.
  • Bilecik, Sivas, Adıyaman ve Kayseri’de bazı yerleşim alanları karantina altına alındı.
  • Her gün tweetleri ile paylaşım yapsa da, sık sık basın toplantılarında arzı endam etse de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca salgın kontrolünde direksiyonun başında değil! TBMM’nin resmi sitesinde yer alan bilgilere göre Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, milletvekillerinin Covid-19 ile ilgili sorduğu 6 soru önergesini de ‘görev alanımızda değildir’ şeklindeki aynı ifadelerle yanıtladı.

Yanıt verilmeyen soruları bazıları şunlar:

  • CHP’li Kadim Durmaz’ın soru önergesi: “Sağlık Bakanlığı’nın askeri birlik ve kurumlara yönelik kurduğu herhangi bir teşkilat ve önleyici anlamda aldığı bir tedbir var mıdır? Ne gibi önlemler alınmıştır? Kapattığınız TSK askeri sağlık sistemine yeniden dönmeyi düşünüyor musunuz?” 
  • CHP’li Mahmut Tanal’ın soru önergesi: “Sosyal uzaklaşma imkânı bulunmayan, genel hijyen koşullarını sağlamak açısından yeterli imkanları olmayan vatandaşlarımızın sağlığı açısından ne gibi tedbirler alınacaktır? Sokakta yaşayan vatandaşlarımız açısından bakanlığınız tarafından Coronavirus salgını ile ilgili olarak önleyici yönde herhangi bir çalışma var mıdır?” 
  • CHP’li Ayhan Barut’un soru önergesi: “Salgınla mücadelede kritik öneme sahip 112 Acil çağrı merkezlerinde fiziki koşulların iyileştirilmesi, izolasyon ve sosyal mesafe tedbirlerinin alınması için bir çalışma yapacak mısınız? Acil durum planı hazırladınız mı?” 
  • CHP’li Servet Ünsal ve Murat Emir’in sağlık çalışanlarına ilişkin soru önergesi: “Sağlık emekçilerinden testi pozitif çıkanlar için meslek hastalığı bildirim de bulunuldu mu?” 
  • HDP’li Murat Sarısaç’ın soru önergesi: “Van’da Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde doktor ve cihaz durumu nedir? Sağlık hizmetlerinde son sıralarda yer alan Van’da bu durumun değiştirilmesi için neden adım atılmamaktadır.” 
  • Cezaevlerinde salgına karşı önlemlerdeki yetersizlik ve Covid-19 hastaların tedavisinde ciddi sorunlar devam ediyor. Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Naim Türköz’ün Coronavirus testinin pozitif çıktığı ailesine bildirildi. Tedavi edilmeyen Türköz’ün, nefes almakta zorlandığı belirtildi. 
  • Japonya’da Okinawa eyaletinde yerel hükümet, Corona virüsü vakalarının artışı üzerine olağanüstü hal (OHAL) ilan etti. Yurttaşlara, “evde kal” çağrısı yapan Okinawa Valiliği, eyaletin başkenti Naha şehrindeki restoranları da faaliyetlerini yerel saatle 22.00’de sonlandırmaya çağırdı. Daha önce merkezi hükümetin ilan ettiği OHAL’de olduğu gibi bağlayıcılığı bulunan herhangi bir kısıtlama ise getirilmedi.
  • Almanya’nın başkenti Berlin’de, hükümetin aldığı Corona tedbirlerini eleştiren ve başını aşırı sağcı gruplar ile komplo teorilerine inananların çektiği gruplar yeniden gösteri yaptı. Berlin polisinin verdiği bilgiye göre, yaklaşık 17 bin kişinin katıldığı gösteri, Berlin güvenlik güçlerinin uyarılarına rağmen maske takmayan, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymayan göstericilerin tavrında düzelme görülmemesi üzerine eylem erken sonlandırıldı. Gösteriyi organize eden kişi hakkında da suç duyurusunda bulunuldu.
  • Hükümetin Corona tedbirlerini doğru bulmayan ve pandemiyle bağlantılı çok sayıda komplo teorisi yayan sağcı gruplara karşı “Nineler sağcılara karşı” adlı girişimin eyleminde ise “Naziler dışarı” sloganları atıldığı dikkat çekti.
  • Rusya Sağlık Bakanlığı COVID-19 aşısının klinik testlerinin tamamlandığını, Ekim ayından itibaren aşılama işlemlerinin toplu halde yapılmasının planladığını açıkladı. İlk aşılar ise sağlık çalışanları ve öğretmenlere vurulacak.
  • Almanya’nın salgın hastalıklarla mücadele kurumu olan Robert Koch Enstitüsü, vaka artışı nedeniyle, İspanya’nın Katalonya, Navarra ve Aragon bölgelerini ‘riskli bölgeler’ listesine aldı.
  • Avustralya’nın Victoria eyaletinde artmaya devam eden yeni tip Koronavirüs (Covid-19) vakaları nedeniyle ‘felaket durumu’ ilan edildi. Eyalet Başkanı Daniel Andrews, yeni önlemler çerçevesinde olağanüstü hâle eklemeler yapılacağını, polis ve güvenlik güçlerinin daha fazla yetkisi olacağını açıkladı. Andrews, “671 yeni tip Koronavirüs vakası var” dedi. Aktif vaka sayısının 6 bini aştığını söyleyen Andrews,  “Eğer bu kadar çok vaka varsa, bilinmeyen çok daha fazlası olduğunu tahmin edersiniz. Dikkatin boyutunu arttırmak gerekir” dedi.

TOPLUMSAL MÜCADELE-SAĞLIK MUHALEFETİ

  • “Mevsimlik işçiler: Hepsi Kürt hepsi yoksul”

İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı koşulları yerinde inceledi. Öztürkoğlu burada çalışanlar için, “Hemen hemen hepsi Kürt ve yoksul” diyor. Mevsimlik tarım işçileri arasında öğrenciler de var. Genç bir kadın işçi en büyük hayalinin okumak olduğunu söylüyor. İşçilerin sağlık sigortaları yok. Kısa süre önce elini yılan ısıran bir işçi de sigortası olmadığı için hastaneye gitmek istemedi. Ölümler oluyor. Kazalar oluyor. Kimse oralı bile olmuyor! https://www.demokrathaber.org/calisma-hayati/mevsimlik-isciler-hepsi-kurt-hepsi-yoksul-h131986.html

  • Okulların açılması ve grip mevsiminin yaklaşması nedeniyle tehlikeli bir sürece girildiğine işaret eden Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, “Bölgedeki hastanelerde ya biri ölünce ya da biri iyileşince yer bulabiliyorsunuz” dedi.  

“Kurban Bayramı’nın ziyaretler nedeniyle virüsün bulaş riskinin artmasına neden olduğunu belirten Turan, “Bu nedenle teknolojik imkanları kullanarak bayramlaşalım” önerisinde bulundu. Ağustos ayının sonunda okulların açılacak olmasıyla ilgili de konuşan Turan, “Bu ciddi bir sorun oluşturacak. Devlet okullarında sınıf mevcutları 40-60 arası. Bunun iyi kontrol edilmesi gerekiyor. Bir de eylül ayı ile birlikte grip mevsimi de yaklaşıyor. Grip mevsimi ile birlikte Kovid-19 salgını çok ciddi hasarlara sebep olacaktır. Bunun için yetkililerden talebimiz, sağlık çalışanları başta olmak üzere, -çünkü onlar büyük bir risk altında- enfeksiyonların üst üste binmemesi açısından herkese ücretsiz grip aşısının yapılmasıdır. Kurban Bayramı, okulların açılması, grip sezonun yaklaşması, bunların hepsi birbiriyle bağlantılı ve riski daha fazla artırıyor” https://www.evrensel.net/haber/410720/diyarbakir-tabip-odasi-baskani-elif-turan-bolge-hastanelerinde-yer-yok?a=311&fbclid=IwAR12x2EfiqL7NPQbjJPt-h5XeZijUnbAgYbTcQTbj5KpYEoq7nlrnSPIBX4

  • Urfa Tabip Odası Başkanı Yüksekyayla, kent hastanelerinde yer sıkıntısı yaşandığını söyledi. Urfa’da günlük vaka sayısı 350: Hastanelerde yer yok.

Kentte Covid-19 salgınına ilişkin verilerin paylaşılmadığını, İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun açıkladığı karantina verileri üzerinden kentte günlük olarak 300 ile 350 civarında pozitif vakanın tespit edildiğine dikkat çeken Yüksekyayla, artan vaka sayılarının hastanelerde iş yükünün artmasına da neden olduğunu kaydetti. Salgına yakalanmayan diğer yurttaşların da hastane hizmeti almadığı için Aile Sağlık Merkezleri’nde ciddi bir başvuru sayısı olduğuna değinen Yüksekyayla, artan vakalardan kaynaklı yatak ve yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolmaya başladığını söyledi. https://amp.artigercek.com/haberler/urfa-da-gunluk-vaka-sayisi-350-hastanelerde-yer-yok

  • Adli Tıp Kurumu raporuna rağmen tahliye edilmeyen ve zorla hastaneye yatırılan ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal için hastane önünde açıklama yapan Adalet İçin Dayanışma Platformu, zorla müdahalenin işkence olduğunu ve ölüme neden olabileceğini vurguladı.
  • Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi bugün yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığına çağrıda bulundu, COVID-19 hastalarına temaslı olanlara da test yapılmasını istedi: “Son günlerde COVID-19 hastalığının giderek yaygınlaşması sonrasında yaptığımız incelemeler, Sağlık Bakanlığı’nın temaslılar için test endikasyonunu yeniden işleme koymasının yaşamsal öneme sahip olduğunu gösteriyor. Türk Tabipleri Birliği’ne tabip odalarından gelen bildirimler COVID-19 için sürveyans ve filyasyon faaliyetlerinin uzun süredir yapılmadığını ya da çok azaldığını gösteriyor. Her iki faaliyetin de yetersizliği ya da durdurulmuş olması pandemi karşısında büyük emek ve can kayıpları pahasına sağlanmış olan kazanımlarımızın birer birer kaybedilmesine neden oluyor. Türk Tabipleri Birliği olarak Sağlık Bakanlığı’nı COVID-19 için aktif sürveyans sistemini kurmaya ve filyasyon faaliyetlerini aksatmadan sürdürmeye, temaslılar için test kısıtlamasını kaldırmaya davet ediyoruz.https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=d216a3d4-d424-11ea-be10-6c152474dcf3

YENİ YAŞAM İNŞASI  

  • Mor Dayanışma’dan özsavunma atölyesi 

“Öz savunma sadece şiddete karşı kendini korumaktan değil, yaşamını bütünüyle savunabilmekten geçer. ‘Öz savunma’ deyince aklımıza doğrudan ve yalnızca silahlı bir mücadele yöntemi ya da dövüş sanatları gelmemelidir. Öz savunma kadınları sokakta daha rahat var olma yolunda bir adım daha atmaya, fiziksel bir deneyim yoluyla dayanışma kanallarını büyütmeye teşvik eder. Şiddetin üreticisi ataerkil, onun destekçisi sermaye hegemonyası ve devlet mekanizmasına karşı topyekun bir mücadele içerisinde olmamız gereklidir” 

“Kadınların öz savunmadaki en önemli silahı örgütlenmektir. Kadınlar için en güçlü ve güvenilir yol, örgütlenmek, yan yana durmak ve yüksek bir bilinci hep birlikte var ederek, erkek egemenliğine karşı koymaktır” https://yeniyasamgazetesi.info/mor-dayanismadan-ozsavunma-atolyesi/

  • Müşterekler Olarak Yaşam-Kolektif Üretim  

“Krizden önce de varolan ve müştereğin ortaya çıkışına katkıda bulunan üçüncü etken, kapitalizmin ötesinde eşitlik ve dayanışmaya dayalı bir dünyaya dair somut fikirlerin yaygınlaşması. Latin Amerika ve Afrika’daki evsiz hareketleri, yeniden kazanılmış ve işgal edilmiş işletmeler, enformel işçi örgütleri, dayanışma ekonomisi girişimleri, yerlilerin otonomi projeleri, radikal sendikalar bu yeni dünyanın parçalarını üretmeye devam ediyor. Tüm bu angaje pratiklerde müşterek, basitçe bir rağbet nesnesi olarak değil, müşterek yaşamı örgütleme planı olarak ortaya çıkıyor. Gündelik olma durumu hem mücadelelerin kritik alanı hem de toplumsal örgütlenmedeki deneylerin kritik alanı haline geliyor. Bu yaşanmış deneyleri tarif etmekte kullanılan terimler geçmiştekilere referansla “halkın gücü” ya da “otonomi” olarak adlandırılabileceği gibi bugüne dair yeni terimler de doğaçlama olarak üretilebilir, “communalidad” ya da “müşterek kılma” (communization) gibi. Saydıklarıma benzer çok sayıda hareket mobilize olarak pandemi krizine göğüs gerdi. Kazanılmış deneyimleri ve gündelik işbirliği biçimlerine temellenmiş olmaları insanlara kolektif temelli bir örgütlenme gücü verdi.”

“Müşterek amaçlara yönelik angajman hayatta kalma aciliyetiyle bir araya gelip de işbirliği becerilerinin paylaşımıyla bir mobilizasyon ortaya çıkınca kolektif güçlendirme hızlı bir şekilde vuku buluyor. Bu girişimlerdeki katılımcılar öz-örgütlenmenin ve öz-yönetimin işe yaradığını görüyorlar: İnsanlar beslenebilir, insanlar desteklenebilir, insanlara düşünceleri öğrenme ve paylaşma araçları verilebilir. İnsanlar kendi yaşamlarını kendileri tayin edebilirler.”https://xxi.com.tr/i/musterekler-olarak-yasam

JİN

  • İstanbul Sözleşmesinin 6. yılında kadınlar ayakta. AKP yandaşlarınca başlatılan İstanbul Sözleşmesinden çıkılması tartışmasına karşı, kadınlar gerek sokaklarda gerek sosyal medya da tüm güçleriyle itirazlarını yükseltiyor. “Challenge accepted” diyerek Türkiye’de harekete geçen kadınların sesi tüm dünyada duyuldu. “Meydan okuma kabul edildi” diyen kadınlar yarından itibaren kent merkezlerinde sokağa çıkmaya hazırlanıyor.  

#istanbulsözlesmesiyasatır #istanbulsözlesmesiniuygula 

  • KADEM’den İstanbul Sözleşmesi açıklaması: İslami öğretide yeri var!

İstanbul sözleşmesinin 6. Yılında kadınlar sözleşmeden çıkılmaması için mücadeleyi yükseltirken, AKP içinde de çatlak seslerin olduğu yönünde haberler duyulmuştu. Bunun ardından, Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın yöneticilik yaptığı KADEM, İstanbul Sözleşmesi’nin “aileyi dağıtacak”, “LGBTİ eğilimlere kapı açan”, “kadını üstün gören” bir anlaşma olmadığı yönünde bir açıklama yaptı. Açıklamada sözleşme maddeleri için “İslam öğretisi” referans verildi.

  • İstanbul Sözleşmesi tartışmaları sürerken, KCDP’nin temmuz ayı raporuna göre, 36 kadın katledilirken, 11 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
  • Adana’da çocuklarına yönelik cinsel tacizle suçlanarak yargılanan ancak çalıştığı çocuk hastanesinde görevine devam eden M.A.K. hakkındaki tepkiler sonuç verdi. Açılan soruşturma sonucunda görev yeri değiştirildi. 
  • Şengül Vatansever’i yakarak öldüren ve cezası ‘iyi hal’ indirimi ile müebbet hapse düşürülen Ümit Varol, itiraz üzerine yeniden yargılandı. İndirim kararını iptal eden mahkeme, Varol’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
  • Antalya Side’de 22 yaşındaki LGBTİ+ birey, arkadaşlarıyla bira içerken ‘kanun benim’ diyen jandarma tarafından gözaltına alınıp, şiddete maruz bırakıldı. Karakoldaki herkesin kendisini darp ettiğini ve cinsiyetçi ifadelere maruz bıraktığını belirten genç, “Beni döverken parmağı kırılan asker, benim ona tekme attığımı ileri sürerek benden şikayetçi oldu” dedi. Hakkında dava açılan genç yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, failler hakkında ise işlem yapılmadı.
  • Kadınlar ellerindeki sarı bezleri bırakıyor!

“Kadınların kitap okumak, tiyatroya gitmek istediğini ama kiminin hiç fırsat bulamadığını dile getiren Cemile, projesinde bunu anlatmaya çalıştığını söyledi. “Elinde her sarı bez olan kadın sadece temizlik yapmak istemiyor” diyen Cemile, “Birçoğunun imkanı olmayabiliyor ya da imkanı olsa da kitabı ihtiyaç listesinin en sonuna bırakıyor. İşte onlara bir olanak sunmak lazımdı. Sarı Bezi Kadınlar bu amaçla başladı” ifadelerini kullandı. Projeye, ilk başta kendi okuduğu iki kitaptan ve gittiği tiyatro oyunundan 2 bilet fazlasını alarak, bunları hediye etmekle başladığını söyleyen Cemile, çok kısa bir sürede yazar, yayınevleri ve gönüllü kişilerin de desteğiyle giderek büyüyen bir aile olduklarını kaydetti.”http://jinnews9.xyz/TUM-HABERLER/content/view/143833

SİYASAL SAĞLIK – EKOLOJİK SAĞLIK

  • Marmaris Hayvan Hakları Deneği, kentteki yunus gösteri ve terapi merkezinin kapatıldığını açıkladı. Dernek yaptığı açıklamada, “Tüm hayvan hapishaneleri kapatılana dek mücadelemiz sürecek!” ifadelerini kullandı.
  • Berg Elektrik’in Genel Müdürü Alp Erkin, İstanbul Sarıyer’de eşini ısırdığı gerekçesiyle komşusunun köpeği Nero’yu silahıyla başından vurarak öldürdü. ABD’li Eeton Corporation şirketi, Türkiye’deki bayisi olan Berg Elektrik ile tüm ilişkisini kestiğini duyurdu.
  • Bir günde 11 ilde 14 orman yangını; “Muğla’da, Milas ve Fethiye-Kelebek Vadisi, Aydın’da Çine-Akçaova ve Nazilli-Bozdoğan’da, İzmir Gaziemir-Çamönü ve Kemalpaşa’da, Gaziantep Merkez, Balıkesir Dursunbey, Sinop Boyabat, Samsun Vezirköprü, Bitlis Merkez, Kahramanmaraş Sucatı mevkisi, Manisa Ahmetli ve Kütahya Tavşanlı da toplam 14 orman yangını çıktı”
  • Sağlıklı olmazsak halkın sağlığını koruyamayız-Dr.Özgür Bilek

“İktidar unutmamalı ki sağlık emekçilerinin enfekte olmasında ya da hayatını kaybetmesinde sorumluluk sahibidirler. İşveren konumunda bulunan kamu yetkililerinin, çalışanların sağlık ve güvenliklerini koruması gerektiği Türkiye’nin de taraf olduğu birçok uluslararası sözleşmede ve ulusal mevzuatta belirtilmiştir. Herkesin sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışması temel bir insan hakkıdır ve yöneticilerin bunu sağlamıyor olması bir insan hakkı ihlalidir. Bu yüzden, yetkililerin en kısa zamanda bütün sağlık kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerini görevlendirmeleri ve sağlık emekçilerinin çalışma ortamlarının ve koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor.” http://bianet.org/bianet/saglik/228352-saglikli-olmazsak-halkin-sagligini-koruyamayiz

  • Korona vakaları artıyor, salgın küresel bir açlık salgınına dönüşüyor – Mustafa Durmuş

“Yazarlara göre, 2020 yılı gıda sistemlerinin hesaplaşma yılı olacak. Çünkü Korona sadece birkaç ay içinde dünyanın yarısını eve kapattı. Panik alımları, boş raflar ve gıda bankaları önündeki kilometreleri bulan kuyruklar bize gıda sistemlerinin hayatımız için ne denli önemli olduğunu, buna karşılık bu sistemlerin ne kadar dengesiz ve yetersiz bir durumda bulunduğunu gösterdi.

Pandemi küresel gıda arzı zincirinin arz yönlü şoklara karşı ne kadar hassas olduğunu da ortaya koydu. Öyle ki birçok ülkede hasat yapmak, hatta gıdanın paketlemesini yapmak dahi imkânsız hale geldi. Çünkü işçiler sınırlarda tutuldular ya da virüs nedeniyle hastalandılar. Bazı ülkelerde ise restoranlar kapatıldığı için devasa gıda malzemesi israf edildi, çöpe atıldı.

Kısaca uluslararası raporlara ve yorumlara göre, bu yıldan itibaren başta azgelişmiş ülkelerde olmak üzere ciddi bir açlık salgını yaşanması söz konusu. Açlık o kadar büyüyebilir ki bu mevcut salgını dahi geride bırakabilir.” http://ozgurdenizli.com/korona-vakalari-artiyor-salgin-kuresel-bir-aclik-salginina-donusuyor-mustafa-durmus/

  • ‘Şirketlerin karı düşünüldükçe felaketler de bitmez’

Yakın dönemde bölgede yaşanan sel felaketi ile bunun neden ve sonuçlarını değerlendiren Polen Ekoloji Kolektifi üyesi ekolojist Yurdagül Çelik, selin temel sebeplerinden birinin çarpık yapılaşma olduğunu söyledi. Yurdagül, “Kentlerde, köylerde ev, yol gibi yapılar yapılırken, bölgedeki iklimin özelliklerine, yağış rejimindeki değişikliklere, göllerin ve derelerin yataklarına dikkat edilmesi gerekiyor. Şehir merkezlerinde ve köylerde aşırı betonlaşma, asfalt, beton yapılanması da sebep oluyor” diye konuştu. http://jinnews9.xyz/EKOLOJ/content/view/143782

  • Diyadin Kaplıcaları ziyaretçilerin akınına uğruyor

Ağrı kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta yer alan Diyadin ilçesi, birçok bölgesinde bulunan kaplıcalarla yerli halkının en çok rağbet gösterdiği yerlerden biri. Birçok hastalığa şifa kaynağı olduğu düşünülen kaplıcalar, içlerinden geçen Murat Nehri’yle ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor.

72-78 derece sıcaklığında çıkan su, bölge halkının kurduğu işletmelerde 35-40 °C’ye kadar dinlendirildikten sonra havuzlara veriliyor. Kaplıca suları kurulan sistemlerle şehir merkezine kadar taşınarak ısıtma sisteminde de kullanılıyor. Komşu ülkelerden olan İran ve Nahçıvan’dan ziyaretlerin sık sık geldiği kaplıcalar bölge halkı içinde geçim kayağı oluşturtuyor. http://jinnews9.xyz/SAGLIK/content/view/143831

GÖRÜŞLER

  • “Bu ülkede katledilen kadın sayısı koronadan ölen kişilerden daha fazla .”

Tarihin çeşitli dönemlerinde kadın direnişleri ile kadınların öz savunma deneyimleri olmasına rağmen geldiğimiz noktada kadın kırımı ve sistematik cinsel istismar, pandemi sürecinde virüs gibi toplumda yayılmaya devam ediyor. Kadınların pandemi ile eve kapatılmasıyla şiddet ve istismar olayları her gün gündemimize farklı hikayelerle girmekte. Erkek şiddetinin üstüne devletin cezasızlık politikaları ve cesaretlendirici politikaları (İstanbul sözleşmesinden çekilme tartışmaları) eklenince şiddet daha da meşrulaştı.

Akp-Mhp’nin Kürdistan’a yönelik ayrımcı ve soykırımcı politikaları kadın ve çocuklar üzerinde daha ağır sonuçlar doğuruyor. Öz yönetim direnişleri sonrası devreye sokulan kültürel soykırım politikalarını başarıya götürmek için devlet eliyle (asker,polis) kadına ve çocuğa yönelik istismar ve şiddet politikaları artarak devam ediyor. Son bir sene içerisinde, öz yönetim direnişlerinin gerçekleştiği ve akabinde yıkımların başladığı kentlerimizde bilinçli bir politika yürütülmektedir ki her gün asker polis korucuların şiddet tecavüz ve cinayet suçu işlediklerini görüyoruz. Sadece Şırnak ilimizde korucu ve askerlerce işlenen onlarca istismar suçu olduğunu biliyoruz.

Kürdistan kentlerinde devlet eliyle işlenen istismar ve şiddet suçlarına bakılırsa “savaş bir halk sağlığı sorunudur” belirlemesinin ne kadar haklı olduğunu görmekteyiz. Akp-Mhp hastalıklı bir toplum yaratmak için Kürdistan’a savaş açmış durumda. Süreklilik kazanan askeri operasyonlar devam ederken çok boyutlu özel savaş politikalarını da devreye sokmuştur. Devlet eliyle yapılan bilinçli orman yangınları, köy boşaltmaları ile kentlerde uyuşturucu, cinsel istismar, işkence vb olayların tümünün savaşın bir parçası olduğunu unutmamak gerekir. Savaşın en büyük mağdurları olan kadınların direnişini sahiplenerek savaş ve soykırıma karşı zafere ulaşabiliriz.

Bizler biliyoruz ki bu sistem kadın düşmanıdır. Direnen ve mücadele eden kadınlara saldırarak toplumu nefessiz bırakma çabası içerisindeler. Fakat şunu da biliyoruz ki soykırıma karşı bizi zafere götürecek mücadelenin öncülüğünü de kadınlar yürütecektir. Kadınların etrafında kenetlenerek, kadın kurumlarına sahip çıkarak faşizmin toplumsal soykırım saldırılarına karşı cevap olabiliriz.

EKLER  

  • Hepimiz orospuyuz- İsmigül Şimşek

“Erkekler dünyasının birbirlerine üstünlük taslamak üzere işlevlenen nesneleri olmak için, bir ömür boyu bize orospu denmesin diye; hayatlarımızı, arzularımızı, meraklarımızı, isteklerimizi, heyecanlarımızı, kaygılarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi, potansiyelimizi, bedenlerimizi hiç tanımadan… Kendi hatalarımızı yapıp kendi derslerimizi almadan, kendi adımlarımızı atıp kendi yolumuzu çizmeden, kendi başarılarımızı görüp kendi gururlarımızı duymadan… Ben ne istiyorum, kim olabilirim diye kâh heyecanlanıp kâh korkmadan yaşayıp bir gün ölmek… Belki öldürülmek…” http://bianet.org/bianet/kadin/228357-hepimiz-orospuyuz

  • İşkenceyle başlayan bir göç hikayesi

Şırnak’ın Beytüşebap ilçesinde 90’lı yıllarda JİTEM elemanları abisini almaya gelir ancak abisini bulamayınca Heybet’i gözaltına alırlar. Günlerce işkenceye maruz kalan Heybet şöyle devam ediyor: “Abimi aradıklarını onun yerini söylemezsem, beni alacaklarını söylediler. Ben de onlardan korkmadığımı ifade edince darp ederek gözaltına aldılar. Gözaltına alındığım yeri bilmiyordum, çünkü gözlerim kapalı olarak alındım. Daha sonra falakaya yatırdılar. Ellerimi arkadan bağlayarak vücudumda sigara söndürdüler. Günler sonra hiçbir şey bulamayınca beni serbest bırakmak zorunda kaldılar. Aralarında biri vardı küfürler ediyordu sürekli. Gözaltından çıkınca günlerce kendime gelemedim. Vücudumda hala sigara izleri var.” 

Gözaltından çıktıktan sonra günlerce uyuyamayan Heybet, “Bana işkence edenler gözümün önünden bir türlü gitmiyordu. Hala da düşününce o anı yaşıyor gibiyim. Çok zulüm gördüm. Çok işkenceye uğradım. Hem devlet tarafından, hem amcam tarafından sürekli şiddete maruz kaldım. İşkenceden sonra Kürt olduğum gerçekliği ile yüz yüze geldim. Daha önce yaşadıklarımıza bilinçli bir şekilde yaklaşamıyordum. Devlet aslında kendi eliyle Kürtleri uyandırdı” sözlerini kullanıyor.  http://jinnews9.xyz/YASAM/content/view/143827

  • Hastanelere, vaka yoğunluğu nedeniyle talimat

TTB Başkanı Adıyaman: Sağlık Bakanlığı, verileri gizliyor, halkı paniğe sevk ediyor, mücadele sadece halka bırakılmış durumda.

“Fiziksel mesafenin önemini baştan beri söylüyoruz, o şartları ortadan kaldırmazsanız fiziksel mesafe korunamaz. Kapalı yerlerde yemek yenilmesi, toplumsal aktiviteler, toplu ibadetler, düğünler mesela. Büyük örnek olduğu için söylüyorum, 350 bin kişi Ayasofya’nın açılışında vardı. Sadece bu değil tabi ki toplumsal hareketliliğin genel olarak azaltılması lazım. Yoksa korkuyoruz ki birçok ilde sağlık sisteminin kapasitesi yetmeyecek.” https://t24.com.tr/haber/hastanelere-vaka-yogunlugu-nedeniyle-talimat,894243

  • Pandemi cezaevlerini daha da sıkılaştırdı

Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Talat Şanlı, 2020 yılı Haziran ayı hak ihlallerini raporlaştırdığı mektubunda şöyle diyor: “Koronavirüse karşı Haziran ayı boyunca birkaç kez dezenfektan sıkmanın dışında ciddi bir önlem alınmadı. Maske ve dezenfektan gibi gerekli ihtiyaçlar mahpuslara dağıtılmadığı gibi, bunlar kantinde fahiş fiyatlarla satılıyor.” https://yeniyasamgazetesi1.com/pandemi-cezaevlerini-daha-da-sikilastirdi/



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...