Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ (17 ARALIK 2020)

KORONA GÜNLÜĞÜ (17 ARALIK 2020)

  • Salgın yönetilemiyor! Sağlık emekçileri tükenmeye, ölmeye devam ediyor! Türk Tabipleri Birliği (TTB), 14-15 Aralık günlerinde 11 sağlık çalışanının Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
  • Covid 19’dan ölen doktorların ardından: Onları unutmayın… Nuri İdiz ve Muharrem İdiz hem kardeş hem meslektaştılar. Korona virüsü yüzünden 18 gün arayla vefat ettiler. Muharrem İdiz’in kızı Esra İdiz, babasını ve amcasını anlatırken, “Onlar sırdaştı, kardeşti, meslektaştı… Hastalık bittikten sonra unutulmasınlar” (https://www.gazeteduvar.com.tr/koronadan-olen-doktorlarin-ardindan-onlari-unutmayin-haber-1507096)
  • Türk Toraks Derneği Covid-19’un 130’a yakın ülkede meslek hastalığı kabul edildiğine, buna karşın Türkiye’de hâlâ meslek hastalığı kabul edilmediğine dikkat çekti: “Sağlık çalışanları ve riskli meslek grupları için diğer birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de Covid-19 hastalığı ivedilikle meslek hastalığı olarak tanımlanmalı. Diğer ülkelere bakıldığında İtalya, Almanya, Belçika, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika ve Malezya tarafından COVID-19 ön planda sağlık çalışanları olmak üzere riskli gruplar için meslek hastalığı olarak kabul edilmiş iken ülkemizde COVID-19 halen resmi olarak meslek hastalığı olarak kabul edilmemiştir. Bazı ülkelerde ise sağlık çalışanlarının yanı sıra kargo çalışanları, süpermarket çalışanları, güvenlik görevlileri gibi bazı iş kollarında da mesleki maruziyet tanımlaması sonucu COVID-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmiştir.”
  • Pandeminin bedeli emekçilere ödettiriyor. Salgın kısıtlamaları nedeniyle işsiz kalan ve herhangi bir destekten yararlanamayan bağlama sanatçısı Duran Ay, yaşamına son verdi.
  • Ertelenmiş sağlık hizmetleri ve karşılanmamış sağlık hizmeti gereksinimi pandemi günlerinde büyük tehdit olarak önümüzde duruyor. Türkiye geneli ilk 9 ay 390 milyon ayaktan başvuru gerçekleşirken bu yıl hastanelere 260 milyon başvuru gerçekleşmiş, aylık olarak ise 43 milyon başvuru olurken pandemi aylarında 25-28 milyon aralığında başvuru sayısına düşmüş. Yatan hastada ise; Türkiye geneli ilk 9 ay 10,5 milyon başvuru gerçekleşirken bu yıl 8,2 milyon başvuru gerçekleşmiş, aylık olarak ise 1,2 milyon başvuru olurken pandemi aylarında 850-900 bin aralığında başvuru sayısına düşmüş. Bu süreçte pandemi dışındaki sağlık hizmetlerine ulaşımla ilgili; temiz hastane, büyük illerde devlet hastanelerinin eğitim ve araştırma hastanelerine dönüşmesi, sağlıkta dönüşümün yataklı tedavi kurumları üzerinde etkisinin pandemi dönemi sağlık hizmetlerine ulaşımı engellediğine yönelik tartışma yürütmek gerekiyor.
  • Küresel düzeyde toplam vaka sayısı 74.6 milyonu, toplam can kaybı 1 milyon 654 bini ve aktif vaka sayısı 20.5 milyonu geçti. Bu istatistikler oldukça kaygı verici, ne yazık ki aşı tartışmaları bu gerçekliği saklıyor. Aşı ile toplum bağışıklığının çok uzun zaman alacağını düşündüğümüzde epey bedel ödeneceğini söyleyebiliriz.
  • Pandemi tırmanmaya devam ediyor. Yeni vaka bildirimi yeniden 700 binin, günlük can kaybı 13 binin üzerine çıktı.Son 24 saatte yeni vaka sayısı 715 bine yaklaşırken, bir günde gerçekleşen ölüm sayısı 13 bin 446 kişiye yaklaştı. Türkiye olarak hala yeni vaka bildiriminde dünya üçüncüsü, Asya birincisi, illaki Avrupa’da yer alıyoruz diyorsak Avrupa birincisiyiz. Yeni vaka bildiriminin yüksek olduğu ülkeler şunlar: ABD (247 bin), Brezilya (68.4 bin), Türkiye (29.7 bin), Almanya (29 bin), Rusya (26.5 bin), İngiltere (25.2 bin), Hindistan (18.2 bin), Fransa (17.6 bin), İtalya (17.6 bin), Polonya (12.5 bin), Kolombiya (12 bin), Meksika (11.2 bin), İspanya (11.1 bin), Ukrayna (10.6 bin) ve Güney Afrika (10 bin).
  • Bir günde ölümlerde yaşanan yükseliş devam ediyor. Küresel çapta 13 446 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Günlük ölümlerde özellikle Avrupa ve Amerika kıtası dikkatleri çekiyor. ABD (3,486), Brezilya (968), İtalya (801), Almanya (749), İtalya (680), İngiltere (612), Polonya (605) ve Rusya (596) öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye bir günde yaşanan 240 ölüm ile dünya sıralamasında 12’nciliğini sürdürüyor. Bir günde 100’ün üzerinde ölüm yaşanan ülke sayısı 26’ya yükseldi.
  • Almanya, bir günde yeni tip Koronavirüs vakaları ve ölü sayısında yeni bir rekora ulaştı. Bir gün içinde 28 bin 969 kişiye tanı konuldu. İkin önce 952 kişi olan günlük can kaybı hala yüksek olup 746 kişi. Yoğun bakımdaki hasta sayısı 4 bin 736’e ulaştı. Almanya’daki bir günlük vaka sayısı bir önceki çarşamba günü verilerine göre 7 bin 500’ün üzerinde. Toplam vaka sayısı 1.4 milyonu geçerken can kaybı 25 bine yaklaştı.
  • Türkiye’de son 24 saatte 240 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 17 bin 121 kişiye yükseldi. Yeni vaka sayısı 30 binin altına indi. Son 24 saatte 29 bin 718 kişiye Covid-19 tanısı kondu. Sağlık Bakanlığı hasta-vaka ayrımına devam ediyor, yeni hasta sayısı düşüşe geçti, 4 bin 893 yeni hasta tespit edildi. Yeni hasta sayısındaki ısrara karşın toplam hasta sayısından vazgeçildi. Bunun yerine toplam vaka sayısı veriliyor. Toplam vaka sayısı 1 milyon 928 bin 165 kişiye yükseldi. Resmi istatistiklerdeki vaka sayısı ile birlikte dünya altıncılığına yükseldiğimizi hatırlatmak isteriz. Böyle giderse iki gün sonra resmi istatistiklere göre dahi 2 milyon rakamının üzerine çıkılacak. Sağlık örgütleri vaka sayısının 3 milyonun üzerinde olduğunu söylüyorlar. Günlük test sayısı yeniden 205 binin üzerinde. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.
  • Worldmeters’a göre Türkiye’nin revize ettiği aktif hasta sayısı 219 bin 931’e indi. Ağır hasta sayısı 5 bin 960 olup aktif hastaların %2.7’sine denk geliyor. Hala ağır hasta yüzdemiz dünya ortalamasının üç buçuk katından yüksek.
  • Sağlık Bakanlığı, koronavirüs salgını sürecinde imza attığı skandalları ciddiyetsizlikle de taçlandırıyor. 1 Temmuz’da yapılan açıklama ardından paylaşılmaya başlanan Covid-19 durum raporları haftalardır yayınlanmıyor. Toplum, Bakanın paylaştığı bilgilere mahkûm ediliyor.
  • Alınan tedbirlerin bu hafta sonu ve gelecek hafta etkisini göstermesini beklediklerini belirten Koca şöyle devam etti: “Son dönemde Ankara ve İstanbul’da düşüşü gördük. Hatay, Adana, Maraş, Samsun, Ordu, Karadeniz bölgesi, Antalya, Akdeniz bölgesinde artış hızı biraz düşmeye başladı. Ama belirgin bir düşüş daha görmüş değiliz.”
  • Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, mart ayı ve sonrasında kentteki salgına ilişkin şu verileri paylaştı: “Mart ayının başında alınan önlemlerle kentte günlük vaka sayısı 95 idi, sonrasında 7 ila 8 ayda tedbirlerin genişlemesiyle beraber ciddi artışlar yaşandı. Bugün 2 bin ile 2 bin 500 kişi test yapıyor, bunların en az bin 500’ü pozitif çıkarken, aldığımız bilgilere göre, günde en az 7 ila 10 kişi yaşamını yitiriyor. Tedbirler sonrası 7 ila 8 ayda bin 400 sağlık emekçisi enfekte oldu, 17 sağlık emekçisi yaşamını yitirdi” dedi.
  • Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi, Göğüs, İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Akkurt, kısıtlamalara rağmen vaka sayısının artmasını Birgün gazetesine değerlendirdi. “Bu kısıtlamaların bilimsel olarak salgın sürecine bir katkı sunmayacağını ifade ettik” diyen Dr. Akkurt, “İnsanları hafta sonu eve kapatıp, pazartesi sabah 5‘ten itibaren de kapalı servis araçlarıyla kapalı ortamlara çalışmaya gönderirseniz vaka artışları da sürekli olarak bir kısır döngüye girer” diye konuştu. Akkurt, “Biz TTB olarak, uzmanlık dernekleri ve bilim insanlarıyla beraber tüm dünyada salgının kontrol altına alınabilmesinin birinci koşulunun enfeksiyon zincirinin kırılması olduğunu belirttik. Bunun yolu da en az iki hafta ve mümkünse dört haftalık, sosyal devlet ilkelerinin gereklerinin de yerine getirildiği tam kapanmadır” şeklinde konuştu. “Hastaneler dolmuş, yoğun bakımlar taşmış ve sağlıkçılar da tükenmiş durumda. Havaların daha da soğuması, kapalı alanlarda insanların daha da yığılması enfeksiyonun daha da artmasına neden olacaktır. Bu ‘mış’ gibi yapılan kısıtlamaların salgına bir faydası olmayacaktır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ‘Vaka sayıları bazı illerde düştü’ dese de sahadaki durum böyle bir düşüş olmadığını gösteriyor. Rakamlarla oynayarak düşüş olduğunu gösteremezsiniz, çünkü sahadaki durum belli.”
  • Halkların Demokratik Partisi (HDP) ‘’28 Günlük Güvenceli Kapanma’’ önerisi yaptı.Ekonomi Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan’ın açıkladığı “Hayatta Kalmak İçin 28 Gün Güvenceli Kapanma” başlıklı 8 öneri şöyle:
    1. Hayati sektörler dışında tüm ekonomik faaliyetler durdurulmalıdır.
    2. 28 gün boyunca, şehirlerarası ve uluslararası tüm seyahatler durdurulmalıdır. Öte yandan yurttaşlarımıza yaşadıkları yerlerde fiziksel aktivite imkanı sağlanmalıdır. Bu kapanma tam bir sokağa çıkma yasağı şeklinde uygulanmamalıdır. Yurttaşlarımıza kendi yerellerinde mutlaka sokağa çıkma imkanı sağlanmalıdır.
    3. İhtiyaç duyulan sağlık personeli kadroları tamamlanmalı, salgının kontrol altına alınması için bütçe kaynakları seferber edilmelidir. Yani bu 28 günlük süreçte tüm hastalar tespit edilmeli, tüm bütçe kaynakları pandeminin kontrol altına alınması için seferber edilmelidir.
    4. Yeterli miktarda ve nitelikli aşı gecikmeden halka ücretsiz olarak sağlanmalıdır. … Bu 28 günlük süreçte nitelikli aşı vatandaşlarımıza ulaştırılmalıdır.
    5. İşsiz olan, geliri olmayan tüm yurttaşlarımıza 28 günlük kapanma karşılığında 5 bin TL doğrudan gelir desteği verilmelidir.
    6. İşyeri kapatılan tüm esnaf, zanaatkar ve seyyar satıcılara 28 günlük kapanma karşılığında 10 bin TL doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır.
    7. Tüm vergi borçları, bankalara olan tüm borçlar faizsiz biçimde ertelenmelidir.
    8. Güvenceli kapanma boyunca elektrik, doğalgaz, su, internet ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olarak sağlanmalıdır.
  • Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nden yapılan açıklamada koronavirüs pandemisinin ağırlaştığı koşullarda daha önce iki kez ertelenen başasistanlık sınavlarının aralık ayı sonunda yapılacak olmasının eşitsizlik yaratacağı belirtildi. “Türk Tabipleri Birliği olarak Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz; yazılı sınav sonuçları neden beklenen süreden geç açıklanmıştır? 2,5 yıl ertelenen sınavın, vaka sayılarının arttığı zor koşullarında bu kadar aceleye getirilmesinin özel bir nedeni var mıdır? Sözlü sınav tarihinin sınava yalnızca 2 hafta kala ilan edilmesinin başasistanlık adayı uzmanları nasıl etkileyeceği düşünüldü mü? …Sözlü sınav için Ankara’ya yolculuk ve fiziksel temas, bulaş açısından hekimleri riske atmayacak mıdır? Hasta ya da temaslı hekimler sınava nasıl girecektir?”
  • CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, yoğun bakımlarda yaşanan sıkıntılarla ilgili raporunda “Salgınlar tedavi edilerek önlenemez, yoğun bakımda önlenemez, hastane yatağı arttırılarak da önlenemez” “Asıl önemli olan yoğun bakımda gerekli sağlık hizmetinin nitelikle verilmesidir. Bu yüzden önemli olan yoğun bakım uzmanı, doktor sayısı, yoğun bakım hemşiresi, tekniker ve teknisyen sayısıdır. Bu sayılar yetersizdir. … Ülkemizde bu süreç yoğun bakımda çalışanların üzerine atılmış durumdadır.”
  • New York Times gazetesi, “Türkiye’de erkeklerin toplumsal hayatında bir merkez olan kahvehaneler virüs sonrası hayatta kalamayabilir” denildi.
  • CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, Hatay’daki vaka sayısının yüzde 100 değil, yüzde 400 arttığını belirterek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, “Hatay ilini karantinaya alacak mısınız?” şeklinde 10 soru sordu. “Gerçekten de Hatay’da vaka sayısındaki artış oranı yüzde 125 değil, yüzde 400.10 Eylül ile 10 Aralık arasındaki ölüm oranı bunu kanıtlıyor Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Şimdi, bu konuda da gerçekten, on beş günlük karantina süreci olması gerekiyor.”
  • Bartın’ın Amasra ilçesinin 120 haneli 600 nüfuslu Aliobası köyünde, pandemi sürecinde Koronavirüs vakasına rastlanmadı. Ancak Aliobası köyü Göynük Mahallesi’nde yaşayan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’nde çalışan maden işçisinin, Covid-19 testi pozitif çıktı. Maden işçisinin yanı sıra eşi ile aynı evde yaşayan annesi ve ablasının test sonuçları da pozitif çıktı. İşçi ve ailesi, evlerinde karantinaya alındı.
  • Antalya Kumluca Devlet Hastanesi Başhekimi Ayşegül Alkan’ın bir hemşireye görev yerinde bulunmadığı gerekçesiyle 500 kez “Ben salağım servisimden başka servise gittim” yazdırmasın ilişkin Antalya Tabip Odası ve SES Antalya Şubesi’nden büyük tepki gösterdi: “Sağlık emekçileri hem ağır koşullarda çalışıyor hem de mobbinge maruz kalıyor.”
  • Filyasyon ekiplerinin anlattıkları salgının boyutunu ve sağlık emekçilerinin ağır çalışma koşullarını açıkça ortaya koyuyor. Ankara’da ağustos ayından bu yana görev yapan bir filyasyon ekibi çalışanı, koruyucu ekipmanlarda dönem dönem sıkıntı yaşadıklarını, kendilerine bazen ürün takip sisteminde onaylı olmayan ürünlerden verdiklerini, o zaman da kendi getirdikleri maskeleri kullandıklarını anlatan ekip üyesi, çoğunlukla yolda oldukları için yemeğe yetişemediklerini, bu sebeple evden getirdikleri sandviçleri tükettiklerini söyledi.
  • DSÖ liderliğinde 12-15 uluslararası uzmandan oluşan bir ekip, Çinli araştırmacılar tarafından toplanan insan ve hayvan örnekleri de dahil olmak üzere kanıtları incelemek ve çalışmalar yapmak için salgının merkezi Vuhan’a gitmeye hazırlanıyor.
  • Balıkesir’in Edremit ilçesinde Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin cenazelerinin, dışarıdan gelen bazı kişiler tarafından yüksek ücretlerle yıkandığı iddiası üzerine soruşturma başlatıldı.
  • Meclis’te Koronavirüs testinin Sağlık Bakanı’nın ‘ücretsiz olacak’ açıklamasına rağmen özel hastanelerde yüksek meblağlarla yapılması ile ilgili tartışma çıktı.
  • Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde belediyeden sanayiye, PTT’den unlu mamul işyerlerine kadar çeşitli işletmelerde yaşananları anlatan işçiler, patronların ne kadar “yaratıcı” olduğunu gösteriyor. Salgına rağmen üretimin devamı için işyerlerindeki uygulamalar arasında, testi pozitif çıkanların bir arada çalıştırılması, evlere kamera konulması, ücretlerde kesintiye gidilmesi, karantinada ücretsiz izne gönderme gibi yöntemler var.
  • Salgın sürecinde internetten alışverişin artmasıyla iş yükü ve risk de artıyor. Temaslı uygulaması tüm işyerlerinde olduğu gibi PTT’de de sorunlu. Pozitif çıkan kişinin bulunduğu hatta çalışanların temaslı sayılıp izolasyona alınması gerekiyor. Ancak Sağlık Bakanlığı da temaslı takibinde işyeri temasını çok fazla sorgulamıyor. İşçiler, bazı yöneticilerin filyasyon ekiplerini temaslıların isminin verilmemesi için yönlendirdiklerini söylüyor. Kronik hastalar çalışmaya devam ediyor. Çalışan yetersizliği gerekçesi ile çalışanlara hiçbir gerekçeyle izin kullandırılmıyor. Postacılar CİMER’e şikâyette bulunduğunda aldıkları yanıt ise “Kurumunuzla çözün” oluyor. Koruyucu ekipman temini ise müdürlerin insafında. İşçiler son dönemde kalitesiz maskelerin verildiğini, eldiven ve dezenfektanın ise uzun zamandır gelmediğini söylüyor.
  • CHP’li Burhanettin Bulut, koronavirüs hastalarına verilen Actemra adlı ilacın bulunamaması nedeniyle tedavilerin aksadığını, hasta yakınlarının ilacı karaborsadan fahiş fiyata tedarik ettiğini açıkladı.
  • Hollanda’daki tur operatörü ve havayolu şirketleri, kendi ucuz ve hızlı koronavirüs testleri sayesinde 2021 baharından itibaren yeniden yolcu taşımaya hazırlanıyor.
  • Dayanışmaya yeni engel. Yeni kanun teklifiyle, yardım toplama ile ilgili izin mekanizmasını güçleştirecek, para cezalarını 200 bin TL’ye yükseltecek.
  • Ekim ayından bu yana süren sahte alkole bağlı ölümler devam ediyor. Son günlerde Bursa’da 3 kişinin ölümüyle birlikte son 69 günde 92 kişi sahte içki sebebiyle vefat etti.
[su_box title=”AŞI TARTIŞMALARI” title_color=”#ffffff”][/su_box]
  • Zenginler stokladı: Yoksul ülkelere 2022’ye kadar aşı yok! British Medical Journal dergisinde sonuçları yayımlanan bir araştırmaya göre dünya nüfusunun en az beşte birinin 2022 yılına kadar Koronavirüs aşısına erişimi olmayacak. Zengin ülkelerin 2021 için öngörülen potansiyel aşı dozlarının yarısından fazlasını rezerve ettiğine dikkat çekilen araştırmada, bu ülkelerin dünya nüfusunun sadece yüzde 14’ünü oluşturduğu kaydedildi.
  • Dahası Reuters haber ajansının ulaştığı iç yazışmalar, yoksul ülkelerde Covid-19 aşılaması için oluşturulan küresel yapılanma ya da kısa adıyla COVAX’ın başarısız olması ihtimalinin çok yüksek olduğunu ve bazı sorunlar giderilmediği takdirde, 2024 yılına kadar milyarlarca insanın aşılanmamış olabileceğini gösteriyor.
  • Dünya Sağlık Örgütü tarafından oluşturulan COVAX, dünyanın orta ve düşük gelirli ülkelerinde yaşayan milyarlarca kişinin koronavirüse karşı aşılanabilmesi konusundaki küresel çabaların merkezindeki oluşum. COVAX 2021 yılının sonuna kadar çoğu Afrika, Asya ve Latin Amerika’da bulunan orta ve düşük gelirli 91 ülkeye, en az 2 milyar doz aşı ulaştırarak, hastalık karşısında en korumasız insanların yüzde 20’sinin aşılanmasını sağlamayı hedefliyor. COVAX projesine, DSÖ ile birlikte, hükümetler, ilaç şirketleri, yardım kuruluşları ve diğer bazı uluslararası örgütlerden oluşan ve küresel aşılama kampanyaları örgütleyen Gavi-co adlı ittifak öncülük ediyor. Gavi-co yönetim kuruluna sunulan bir iç raporda uzmanlar “Başarılı bir COVAX hizmeti oluşturulamaması riski çok yüksek” diyorlar.
  • Fransa Başbakanı Jean Castex, Covid-19’a karşı aşılamaya bu ay sonu başlayacaklarını belirtti. İkinci dalgada 10 gün önce en üst noktaya ulaşıldığını ancak salgının kontrol altına alındığı konusunda güvence veremediklerini ifade eden Castex, 100 milyon kişi için 200 milyon doz aşı sipariş ettiklerini hatırlattı. İlk aşamada yaşlı olan 1 milyon kişiye aşı yapılacak ve ilk aşama 6 ila 8 haftada tamamlanacak. İkinci aşamada riskli grupta yer alan yaklaşık 14 milyon kişi aşı yapılacak. Üçüncü ve son aşamada ise ilkbaharın sonunda halkın kalan kısmına aşı vurulacak.
  • Çin merkezli bir ilaç firmasının, ülke içinde dağıtılmak üzere Alman firması BioNTech’ten en az 100 milyon doz aşı alacağı açıklandı. BioNTech’in Çin’deki ortağı olan firma, ilk 50 milyon doz aşı için 30 Aralık’a kadar 250 milyon euro ödeme yapılacağı bilgisini verdi.
  • İngiltere’de aşı dağıtım süreçlerinden sorumlu bakan Nadhim Zahawi, bir hafta içerisinde 137 bin 897 kişiye aşı yapıldığını duyurdu. “Şeffaflık hayati önem taşıyor” diyen Zahawi, aşı programında ‘iyi bir başlangıç’ yapıldığını söyledi.
  • Suudi Arabistan’da korona virüsüne karşı aş programının üç gün içinde başlayacağı açıklandı. Sağlık Bakanlığı, vatandaşlarına ve ülkede yaşayanları kaydolmaya çağırdı.
  • Türkiye’nin sadece Çin’den aşı alması ve bu sayının da yetersiz olduğu tartışmaları sürerken, umutlar yerli aşıya bağlandı. Yerli aşının tamamlanmasında nisan ayının erken bir tarih olduğunu belirten Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, Türkiye’de iyi üretim koşullarıyla milyonlarca doz aşı üretimi yapacak bir merkezin bulunmadığını, bu yüzden Çin’den getirilen aşının adil koşullarda dağıtılamayacağını söyledi.
  • Türkiye’de aşılamanın başlayacağı tarih giderek uzaklaşıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Çin’den alınan Koronavirüs aşısının önümüzdeki günlerde geleceğini düşündüğünü belirterek “Muhtemelen ay sonu veya yılın ilk haftası uygulama başlayabilir” Koca şöyle devam etti: “11 Aralık’tan sonra gelecek demiştim. Aşı şu an depolarda hazır bekliyor. Bununla ilgili onay süreçleri başlamıştı. Çin devleti tarafından onay verilmiş oldu. İlk parti 3 milyon. 14 günlük bir incelemeden geçmiş olacak.”
  • Sinovac aşısının Faz-3 çalışması ile ilgili bilgi yok. Bilimsel yayın yok. Bilim susuyor, devlet yetkilileri konu ile ilgili açıklamalar yapmaya devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, mevcut verilere dayalı olarak, Çin’de geliştirilen ‘corona’aşısının güvenirliği konusunda elde edilen bilgilerin yanında, Türkiye’de de yürütülen üçüncü faz çalışmalarında kayda değer bir yan etkinin görülmediğinin ifade edildiğini bildirdi.
  • Koronavirüse karşı aşı uygulamasını başlatan ülkelerden ABD’de toplumun aşıya olan güvenini artırmak için siyasetçiler aşı olmaya başlıyor. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence cuma günü, Joe Biden gelecek hafta aşı olacak.
  • Maskeden aşıya aynı senaryoyu bozmak mümkün – Eriş Bilaloğlu
    • “Hükümetin önünde maskeden sonra şimdi de aşı(lama) sınavı duruyor. Güvenilir ve etkin olduğu saptanmış aşı/lardan hükümetin getirtmesi, bütün kaynakların bunun için seferber edilmesi ve aşılamanın da ücretsiz ve planlı bir şekilde yapılması gerekiyor.
    • … Kapitalizmin para için yapmayacağı şey yoktur cümlesiyle başlayıp aşıların çok hızlı “bulunması”, erken kullanım izinleriyle “piyasaya sürülmesi”ni ekleyerek “aşı olmam, olunmamalı” sonucuna varılıyor ve bu yayılıyor. Nihayetinde tartışmalar bu düzene güven sorununa kilitleniyor.
    • … Dolayısıyla toplum sağlığını önceleyen, çıkar ilişkisi olmayan odakların değerlendirmelerini veri alarak kişisel tutumlarımızı netleştirmek yerinde olacaktır. Aşı insanlığın kazanımı olan, bilimin toplum yararına geliştirdiği en önemli araçlardan birisi. Daha ötesi aşı olma iradesi gösteren her bireyin tanımadığı bir başkası/insanlar için yapacağı yaşamsal bir toplumsal dayanışma eylemi. Sağlıkçılar başta olmak üzere bunun sahiplenilmesi çok önemli.” (https://bianet.org/bianet/saglik/236131-maskeden-asiya-ayni-senaryoyu-bozmak-mumkun)


İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...