Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / Korona Günlüğü 15 Haziran 2020

Korona Günlüğü 15 Haziran 2020

GÜNDEM

  • HDP’nin ‘Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’ne iktidarın cevabı hava saldırıları ve yasaklar oldu. Bu saldırılar ve yasaklar toplumsal sağlığa karşı yapılmaktadır.
  • TSK’nin yaptığı hava saldırılarında sivil yerleşim bölgeleri ile birlikte Şengaldeki Serdeşt Hastanesi’nin etrafı bombalandı. İktidar her sıkıştığında 4 parça Kürdistan’a saldırı politikasına devam ediyor. 
  • HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki milletvekilleri, ‘Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’ öncesi Hakkari’de 1969 yılında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yaptığı Devrimci Gençlik Köprüsü’nden geçti. Partililer 15 Haziran saat 10.00’da başlayacak yürüyüş için Hakkari’ye ulaştı.
  • ‘Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’ eylemini engellemeye dönük yasaklar devam ediyor. Adana, Bitlis, Hakkâri, Kırklareli, Edirne, Kocaeli, Sakarya, Van ve Tekirdağ’dan sonra Bursa valiliği de şehre giriş çıkışları yasakladı.
  • Irkçılık yayılmaya devam ediyor. Giresun’un Görele ilçesine bağlı Çavuşlu Beldesi’nde geri dönüşüm işinde çalışan Kürt işçilerden Osman İnan, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaştığı için darp edildi. Askerler, İnan ve birlikte çalıştığı 21 Kürt işçiyi memleketleri Urfa’ya gönderdi. 
  • Twitter’da Başak Demirtaş’a yönelik cinsiyetçi saldırı yapıldı. Twitter’daki saldırı sonrası Demirtaş’ın hedef gösterilmesine tepki yağdı. Başak Demirtaş, kendisine verilen destek için teşekkür mesajı yayınladı.
  • ABD’de George Floyd cinayetine tepkilerin sürdüğü bir dönemde, bu kez Atlanta kentinde yine siyah bir erkeğin polis tarafından öldürülmesi ikinci isyan dalgasını ateşledi. Göstericiler bir otobanı trafiğe kapatırken, cinayetin işlendiği hamburger zinciri Wendy’s’in şubesi ateşe verildi.
  • Kapitalist tıp vahşi yüzünü yine gösterdi; ABD’nin korona virüsten dolayı ‘en uzun süre tedavi gören hastası’, evde nekahet (Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme) dönemindeyken hastanenin gönderdiği 1.1 milyon dolarlık faturayı görünce kalbinin ikinci kez durma noktasına geldiğini söyledi. 70 yaşındaki Michael Flor, federal hükümetin yaşlılar için sağlık sigortası kapsamında olduğundan ödeme yapmadan kurtulabilecek.
  • Avrupa’da sağcıların komünizm korkusuna bir de homofobi eklendi. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, LGBT hareketinin fikirlerinin, ‘Komünizm ideolojisinden daha tehlikeli’ olduğunu iddia etti.
  • İstanbul’u betonun ve rantın kenti yaptılar şimdi sıra islami finansın merkezi yapmakta; 12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı’nda konuşan Erdoğan “İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır. Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan İstanbul’umuzu İslami finans ve ekonominin de merkezi yapmayı hedefliyoruz” dedi.

MEVCUT DURUM – SALGININ KONTROLÜ – SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI

  • Covid-19 pandemisinde vaka sayısı 8 milyona yaklaşırken, can kaybı 435 bini geçti. 
  • Pandemi Ortadoğu’ya yerleşiyor. Suudi Arabistan, Irak ve Umman’da  yeni vaka sayısı artamaya devam ediyor. İran ve Türkiye’de yeni vaka sayısı yeniden yükselmeye başladı. Diğer Ortadoğu ülkelerinde pandemi varlığını devam ettiriyor. 
  • ‘Yeni normalleşme’ yeni vaka sayısında artışa yol açtı. Türkiye’de son 24 saatte 1,562 kişiye Covid-19 tanısı konuldu, 15 kişi vefat etti. Sağlık Bakanı Koca umutsuz konuşmaya başladı:  “İyileşen hasta sayımız yeni vaka sayısının altına düştü. Yoğun bakıma ve solunum cihazına ihtiyaç artıyor: Hedeften uzaklaşıyoruz. En zayıf noktamız, TEDBİRSİZ iyimserlik. TEDBİRLİ İYİMSER olalım. Kontrollü Sosyal Hayat dönemine yarın tam olarak geçelim” ifadelerini kullandı.
  • Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ‘yeni normal’in seyri açısında hayatını kaybeden vatandaşların sayısı ve hastane yüklerinin yakından izlendiğini ifade etti. Koca, “Yeni normali bulma döneminde vaka sayılarında inişli çıkışlı seyir olabilir” dedi. Sürü bağışıklığını dile getiren Koca şöyle devam etti: “Altını çizmek isterim ki sürü bağışıklığı için halkın yüzde 65’inin hastalığı atlatmış olması lazım. Ki bu gerçekçi değil. Nitekim her şeyi serbest bırakan İsveç’te bile bağışıklık oranı yüzde 7 civarında, bizde ise bu oranın yüzde 2-2.5 civarında olmasını öngörüyoruz. Bu veriler analiz edildiğinde de her bir vatandaşımız için temel tedbirlerin sürdürülebilir olmasının kaçınılmazlığını göreceğiz.”
  • Yeni vaka artışında yeniden Mayıs ayı ortalarına dönülmesi büyük kaygı yarattı. Hükümetin yeni normalleşme söylemleri ve Sağlıkta Dönüşüm Programı başarı algısı yaratma çabası halkta da rehavet yarattı. Bedelini birinci dalganın ikinci piki ile yaşayabiliriz. 
  • Diş hekimleri, salgın sürecinde filyasyon ekiplerinde görevlendirilmeye devam ediyor. Yarım saatlik eğitimlerle sahaya sürülen diş hekimleri Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile ortadan kalmış olan 1. Basamak sağlık hizmetlerindeki yıkımın sonuçlarını maskelemek için riske atılmakta. http://www.toplumcudishekimleri.com/pandemiyle-mucadelede-yama-yontemi-dis-hekimleri-ve-filyasyon-mechul-dis-hekimi/
  • Çin’de yeni tip Coronavirüs (Covid-19) salgınında son 2 ayın en yüksek vaka artışı yaşandı. Çin Ulusal Sağlık Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, ülkede son 24 saatte 19’u yurt dışı kaynaklı 57 Covid-19 vakası tespit edildi.
  • Gevşeme politikaları toplu törenleri arttırdı, bu toplaşmaların karşılığı Covid-19 bulaşında artış oldu. Taziye, asker uğurlama, nişan, nikah, toplu yemek vb. toplaşmalar Koronavirüsün yayılması nedeniyle büyük tehdit olmaya başladı.  Kayseri örneğinde olduğu gibi: Kayseri’de 4 Haziran’daki nişan törenine katılan bir kişide Koronavirüs tespit edildi. Covid-19 testinin pozitif olması sonucunda nişan törenine katılan 11 temaslı kişi evlerinde karantina altına alındı.
  • İspanya’nın turizm sektörünün korona virüsü gölgesinde yeniden açılmasının ‘test sürüşü’ olarak, yarından itibaren yaklaşık 11 bin Alman turist Mayorka, Minorka ve İbiza’nın da aralarında bulunduğu Balear adalarına tatile gidecek.
  • Covid mücadelesi nedeniyle kene ve KKKA mücadelesinin ihmali Sivas’ta can kaybına neden oldu. Sivas’ta geçen yılın tümünde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vaka sayısı 120, can kaybı 10 kişi iken bu yıl yıl erken görülmeye başlayan KKKA vakalarında 5 kat artış görüldü ve 100’ü geçti, 6 kişi yaşamını yitirdi. 
  • Sağlıkta şiddet bu kez de Covid-19 şüphesi ile gelen kişiler aracılığıyla gerçekleşti. Afyonkarahisar’da Koronavirüs şüphesiyle hastaneye getirilen 2 kişi, 4 doktoru darp etti. Fiziksel şiddet tehdit ile devam etti: “Bir kamyon adam yığarım. Bu nasıl hastane? Pompalı tüfek getiririm, sizi tararım.” 

SAĞLIK MUHALEFETİ- TOPLUMSAL MÜCADELE

YENİ YAŞAM

  • Toplumsal özsavunma örneği; Cizre’de korona virüs vakalarının artması sebebiyle esnaflar 1 hafta süreyle kepenk kapatma kararı aldı.
  • NASIL BİR KOOPERATİF TAHAYYÜL EDİYORUZ. Kooperatifin kelime anlamı ortaklaşa iş yapmak olarak tanımlanır. Bununla birlikte, temelinde yardım, dayanışma duygusu ve iş başarma amacı olan ortak hareket etme, kendi kendine yardım etme, ortakların menfaatini koruma gibi anlamlara gelmektedir.

Kooperatif kendi başına çözücü geliştirici, kurucu bir yapı değildir. Bileşenlerinin göstereceği irade ve kendini var edeceği ilkeler onu kurucu bir faaliyete yöneltebilir. http://www.refikler.com/?p=1570

JİN

“AKP-MHP erkek ittifakı bilsin ki; kazanılmış haklarımızı onların insafına terk etmeyeceğiz. Biz Kadınlar biliyoruz ki birlikteysek güçlüyüz. Bizi yaşatacak olan kadın dayanışmamız ve mücadelemizdir. Tüm kadınlara çağrımızdır; gelin hep birlikte mücadelemizle erkek iktidarların korkusu olalım. Yaşanabilir bir dünya için kadın kazanımlarımızı gasp ettirmeyelim. Tüm bu saldırıların tek bir amacı vardı. Biz kadınları ‘biat ettirmek’, ‘makbul kadın’ sıfatına bürünmemizi sağlamak. Faşist, erkek egemen iktidarların hedefi kadınları susturmak, dört duvar arasında sıkıştırmak, kadınların kazanılmış haklarına saldırarak gasp etmektir. Ancak unuttukları bir şey var ki, biz kadınlar, geçmişte olduğu gibi eşit, özgür bir yaşam için direnmeye ve mücadeleye etmeye daha kararlı ve güçlü devam edeceğiz.” 

http://mezopotamyaajansi22.com/tum-haberler/content/view/100181

SİYASAL SAĞLIK – EKOLOJİK SAĞLIK

  • Sağlık, sağlık profesyonellerinin ve sermayenin (olmayan) insafına bırakılmayacak kadar önemli bir konudur. Türkiye’de son dönemde deneyimlemiş olduğumuz; turizm şirketi sahibi turizm bakanı, özel okul sahibi eğitim bakanı, özel hastane sahibi sağlık bakanı olmasının aksine Hindistan’ın KERALA eyaletinde Sağlık Bakanı bir sağlık profesyoneli bile değil, bir öğretmen. Sağlık Bakanı’nın adı KK Shailaja. Halk bakana “Shailaja Hoca” diyor. Türkiye’de hekim bir sağlık bakanı pek çok şeyi başaramazken Shailaja Hoca’nın başarısı Covid-19 hastalığı ile sınırlı değil. Shailaja Hoca 2018’de ortaya çıkan Nipah virüsünün (2) yenilmesinde paya sahip. Konya kadar yüzölçümüne sahip Kerala’nın nüfusu 35 milyon olduğunu da hesaba katarsak bu başarının sırrını anlamak için Kerala’daki siyasal atmosfere yakından bakmak lazım. Merkezi hükümetin başında bulunan ve Recep Tayyip Erdoğanla da sık sık kıyaslan sağcı Modi’ye rağmen eyaletin demokratik yapısı ve toplumsal katılım bu başarının anahtarı oldu. Virüse yönelik önlemlerde toplumsal katılımın ne kadar önemli olduğu gerçeğinin ispatı Kerala’daki mücadelede gizli.

https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2020/06/15/kerala-demokrasi-ve-salgin

  • Korona günlerinde tüm dünyada en çok okunan ve yorumlanan kitaplardan biri kuşkusuz Albert Camus’nün 1947 tarihinde yayımlanan romanı Veba. Salgınla mücadelenin sadece tıbbı bir olguya indirgenmesinin gerektiği en yalın haliyle görmemiz mümkün. Başka bir deyişle, Camus bu mücadelede tıbbi bilginin, ilaçların, hekimlerin gayretinin tek başına yeterli olmayacağını düşünerek bir genel çerçeve, bir “mücadele felsefesi” öneriyor ve bu felsefenin ana hatlarını şu cümlelerde özetliyor: 
    • “Her şeyden önce, asla korkmamalısınız. (…) Netice itibariyle korku insanı hastalığın etkisine açık hale getirir.”
    • “Bu hastalığa veba adı verildiğinden bu yana hep olduğu üzere insanların sinek gibi ölmelerine asla, ama asla alışmamalısınız”.
    • “Diğerlerini tedavi etmeyi reddedenlerin yapayalnız, kendini feda edenlerin ise topluca öldüğü; doyumun doğal sonucuna eremediği; liyakatin düzeninin bozulduğu; mezarlıkların dibinde dans edilen; hastalık bulaştırmamak için sevgilinizi kendinizden uzaklaştırdığınız; cinayet suçunun asla cani tarafından üstlenilmediği ve bir korku anının şaşkınlığında tayin ettiğimiz günah keçisi bir hayvana yüklendiği bu korkunç kargaşaya yönelik isyanınız asla dinmeyecek”. 
    • “En kadim ayinler kadar köhne olan dinin hizmetine girmeyeceksiniz. (…) Velev ki o din bize gökten inmiş olsun, o zaman da göğün adil davranmadığını söyleriz.”
    • “Gün gelecek, herkesin korkusunun ve acısının sizde uyandırdığı tiksintiyi haykırmak isteyeceksiniz. İşte o gün, benim size önerebileceğim çareler de tükenmiş olacak… ”
  • Yazarın birçok söyleşisinde açıkça belirttiği gibi, Veba dar anlamda salgınla mücadeleyi ele alan bir roman değil, aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı dönemine denk düşen yazım sürecine damgasını vuran faşizme karşı direnişin bir alegorisi. (Dolayısıyla faşizme karşı mücadelede de militan gücün, eylemlerin, silahların yetmeyeceğini, bir felsefe gerektiğini düşünüyor)

https://amp.artigercek.com/yazarlar/yigit-bener/vebayi-camus-nun-felsefesiyle-alt-etmek

GÖRÜŞLER 

  • Mehmet ZENCİR (Ata Soyer Sağlık ve Politika Okulu Öğrencisi) Herd immünite kavramı nüfusun bu hastalığa karşı direncini gösteriyor. Bu kavramın Türkçe karşılığı ‘toplum bağışıklığı’ olarak bilinirdi, Covid-19 ile birlikte ‘sürü bağışıklığı’ daha sık olarak dile getirildi. Bu kavrama yüklenen anlam salgın kontrolünde topluma biçilen misyon ile şekilleniyor. Topluma tamamen pasif rol biçilen, sermaye ve ekonomi yanlısı politikaların egemenliği, salgın yönetiminin antidemokratik olması (siyasal partilerin, meclisinin, meslek örgütü ve sendikaların, dahası bizzat toplum katılımına izin verilmemesi), tek adam rejimi ile sürdürülmesi, bizatihi işi bu olan sağlık emekçilerinin hatta halk sağlıkçıların dahi sürecin dışında tutulması herd immünite kavramını ‘toplum bağışıklığı’ olmaktan uzaklaştırıyor. Topluma ve sağlık emekçilerine sürü gibi davranılıyor. Sermaye ve iktidar sahiplerinin uyguladığı stratejinin bu nedenle ‘sürü bağışıklığı’ olarak nitelenmesi gerçeği daha çok yansıtıyor, tanımlıyor. Herd immünite kavramının özüne döndürülmesi, toplum katılımı için gedikler yaratma ile gerçekleşebilir. Toplumun ve sağlık emekçilerinin başta salgın yönetimi olmak üzere, sağlık yönetimde asıl belirleyici olması yaygınlaştıracağı meclis türü mekanizmalarla mümkün olabilir. Toplumun ve sağlık emekçilerinin öz-örgütleri olan halk meclisleri, sağlık meclisleri ve işyeri meclisleri ile ‘sürü bağışıklığı’ stratejisine karşı çıkılabilir. Sağlık hizmetlerinin demokratikleşmesi ve sağlıkta özyönetimin inşasında adımlar atılabilir. 


İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...