Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ 13 NİSAN 2020

KORONA GÜNLÜĞÜ 13 NİSAN 2020

GÜNDEM

  • 10 Nisan gecesi yaşanan sokağa çıkma yasağı rezaleti sonrası gelen tepkiler nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu görevinden istifa etti fakat istifası Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmedi. Sokağa çıkma yasağı kararı ve sonrasında yaşananlardan sonra dün tanık olduğumuz istifa süreci, iktidarın kriz yönetimi konusunda ne kadar beceriksiz olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Salgın krizinin birinci derecede sorumlusu ‘tek adam’dır, Tayyip Erdoğan’dır. İstifa etmesi gereken de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır.
  • Akademide yeni kıyımların önünü açacağı belirtilen YÖK Kanunu’nda değişiklikler öngören yasa teklifi TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda kabul edildi. ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza attıkları gerekçesiyle muhalif yüzlerce akademisyenin üniversitelerinden KHK’larla ihraç edilmesinin ardından ‘akademik özgürlük’ tartışması bir kez daha gündemde.
  • DİSK-KESK-TMMOB-TTB: İnfazda ayrımcılığa hayır! Covid-19 virüs salgınına ilişkin bir tedbir olarak gündeme getirilen bu yasa teklifi adaletsizdir ve gerçek bir tedbir olmaktan bütünüyle uzaktır.
  • Fırat Bölgesi Sağlık Komitesi Kobani’de olası koronavirüs vakalarına karşı 3’üncü karantina merkezini açtı. Sağlık merkezinde 4 doktor ve 6 hemşire görev yapacak.
  • Kayyum yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sahte dezenfektan dağıttı. Ürünleri taklit edilen firma suç duyurusunda bulununca, Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Mustafa Korkutan görevden alındı.
  • İHO (insan hakları okulu) ‘karantina günlerinde insan hakları’ temasıyla youtube üzerinden yayına başladı. Proje koordinatörü Dr Elçin Aktoprak; bu konularla ilgilenmeyi “tehlikeli” ve/veya “gereksiz” bulan kişilere yeni pek çok şey öğreteceği kanaatindeyim dedi. (https://youtu.be/MPk2PH_tVw4)
  • Tahran’da koronavirüsten ölenler için 10 bin kişilik mezar yeri hazırlanıyor. Resmi makamlar toplam ölü sayısını 4 binlerde verirken bir grup parlamento üyesi devleti gerçek sayıları paylaşmamakla itham ediyor.
  • Yol TV’nin ardından sendika.org haber sitesinin Twitter hesabı da bilinmeyen bir gerekçeyle askıya alındı. Yedek Twitter hesabını devreye alan Sendika.org. paylaşımlarını buradan yapacak.
  • Esma Kılıçarslan, 7 Nisan günü aylardır kayıp olan Gülistan Doku’nun arama çalışmaları sırasında Uzunçayır baraj gölünde bulundu ve cenazesi otopsi yapılmadan defnedildi. Esma en son 11 Mart’ta görüldü, hakkında kayıp ilanı ise 10 gün sonra verildi. Yakınlarının, dostlarının olayın intihar olmadığına dair ciddi şüpheleri var.
  • Cezaevinde bulunanlara ücretsiz maske verilmiyor, parası olmayan izne çıkamıyor.
  • Sınırlar mültecilere hala kapalı; Akdeniz’de arama kurtarma faaliyetlerinde bulunan Alman sivil toplum kuruluşu Sea-Watch, Libya ile Malta arasındaki bölgede bir göçmen teknesinin battığını duyurdu.
  • Cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi, cinsel yönelim nedeniyle halkanın dışında kabul edilenlerin, LGBTİ+’ların yaşadığı zorluk böylesine salgın, afet ve kitlesel travmalarda katmerleniyor

MEVCUT DURUM

  • Dünya genelinden koronavirüs vaka sayısı :1.832.157, iyileşen hasta sayısı: 423.574, yaşamını yitirenler: 113.218
  • Türkiye’de vaka sayısı: 56.956, iyileşen hasta sayısı:3.446, yaşamını yitirenler: 1.198
  • Sağlık bakanlığı covid-19 rehberini güncelledi.
  • Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) COVİD-19 ile ilgili 28. Gün değerlendirmesini yayınladı. Pandemi bütün ülkeler için birincil sağlık sorunu olma durumunu devam ettirirken bu süreç, akıl ve bilimsel yöntemlerden uzaklaşılmadan, tüm süreç şeffaf olarak paylaşılarak, toplumda güven duygusu korunup geliştirilerek yürütülür ise en az toplumsal hasar ile atlatılabileceğine dikkat çekildi.
  • Vietnam’da koronavirüs kaynaklı can kaybı yaşanmaması dikkat çekici. Vietnam yüksek nüfus yoğunluğuna sahip bir ülke ve halkı, ölümcül patojenlere maruz kalma konusunda yüksek risk taşıyor. Bu ortaya çıkan güçlüklere çabuk yanıt verebilecek ve hızla bilgi yayabilecek, yetkin bir sağlık sistemi gerektiriyor. Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklarla ilgili güncel haberler, acil, günlük, haftalık, aylık ya da yıllık tanımıyla düzenli bir biçimde yayımlanıyor. Vietnam’ın sağlık sistemi sigorta şirketlerinin kârlarını değil, halkının güvenliğini ve sağlığını merkeze aldığı için, Vietnam hastalıkların önlenmesi ve idaresi alanında etkileyici bir başarı elde etmiş durumda. Örneğin, 2003 yılında DSÖ Vietnam’ı, SARS’ı başarılı bir şekilde kontrol altına alan ilk ülke ilan etti

ÖNLEME VE KORUMA

  • Üretimin devam ettiği işyerlerinde koronavirüs riski devam ediyor. İstanbul Tabip Odası İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Komisyon Başkanı Dr. Nazmi Algan, özelikle işçi servislerinin taşıdığı riske dikkati çekti. “İşçiler işe minibüs, otobüs ya da toplu ulaşımla geliyorlar. Kapalı ortamlarda 40-50 dakika yolculuk yapıyorlar, günde iki kere binlerce insanın bindiği ya toplu taşımalarla ya da servislerle gidip geliyor.” “İşyeri hekimi olmayan bir yerde bu işler patronun inisiyatifine kalır. Küçük yerlerde bildiğimiz kadarıyla sıhhi koşullarda iyi olmuyor. İşyeri hekimi olmayan yerlerde iş güvenliği uzmanı da olmuyor. Bunların hiçbiri yoksa oralarda ne olup bittiğini anlamak çok zor.” Algan ayrıca, koronavirüsü testi pozitif çıkan işçilerin durumunun işyeri hekimlerince iş kazası bildirimi olarak kayıtlara geçmesi gerektiğini dile getirdi.
  • Manisa’nın Soma havzasında yer alan maden işletmeleri haftasonu getirilen sokağa çıkma yasağına rağmen üretime ara vermedi.
  • Koronavirüs salgını sürecinde İstanbul’da bulunan şantiyelerin durumuna ilişkin rapor yayınlayan İnşaat İşçileri Sendikası, 10 bin işçinin işinden oluğunu ve şantiyelerde toplu yaşam koşullarının salgın riskini arttırdığı söyledi. İşçilerin haklarının gasp edilmesi yetmezmiş gibi memleketlerine gönderilen binlerce işçi hiçbir testten ve karantina önlemi uygulanmadan aileleriyle buluşturuldu.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI

  • TTB COVID-19 birimlerinde görevlendirilen hekimlerin mesleki faaliyetlerinin, Zorunlu Mesleki Sorumluluk Sigortası kapsamında olduğunu açıkladı. Açıklamada; yaşanan olağanüstü acil durum nedeniyle,  sağlık hizmetlerinin yeniden organizasyonu sonucu oluşan sorunlardan doğabilecek sorumluluğun,  çalışan hekimlere değil, başta  Sağlık Bakanlığı olmak üzere çalışma koşullarını belirleyen hastane yönetimlerine ait olacağı da özel olarak belirtildi.
  • Toplumcu Diş Hekimleri “Sağlık Çalışanlarını Korumadan Salgınla Mücadele Edilemez” başlıklı açıklamayla sağlık emekçilerine düzenli test uygulanmadığını, çoğu zaman semptomların ortaya çıkmasının beklendiğini, bu durumun ise hem hastalığın bulaş riskini arttırdığını hem de sağlıkçının kendi sağlığını olumsuz yönde etkilediğine vurgu yaptı.
  • Şişli Etfal Hastanesi’nde çalışan sağlık emekçileri, sokağa çıkma yasağı nedeniyle hastaneye ulaşım konusunda sorun yaşadıklarını, tamamen kendi çabalarıyla servisler ayarlandığını ancak 14 kişilik servislere 30 sağlık çalışanı bindirildiğini söyleyerek duruma tepki gösterdi.

SAĞLIK MUHALEFETİ

  • İstanbul Tabip Odası İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Komisyon Başkanı Dr. Nazmi Algan, işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı yasası ve güncel durumla ilgili açıklamalar yaptı: “İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri ortak sağlık birimlerinde (OSGB) çalışmaya zorlandı. Şu anda bir işyeri hekimi, (OSGB) üzerinden 20-25 iş yerine gidebiliyor ve işyerlerine kısıtlı periyotlarla giderek çalışan başına ayda 10-15 dakika ayırıyor. Hekimin gittiği yerde koronavirüs salgını karşısında eli kolu bağlı. İki tane patronu var; biri gittiği işyerinin patronu, diğeri ise Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi’nin patronu” diye belirtti. “OSGB patronlarının temel sorunu biz anlaştığımız şirketlerden tahsilat yapabilecek miyiz, paraları alabilecek miyiz. Salgınla birlikte çok fazla işyeri hekimi işten çıkarıldı, anlaşmalar feshedildi. Çünkü patronlar ‘işyerlerinden para alamazsak, size para vermeyiz’ diyor. İşler tamamen paraya dayalı.”

TOPLUMSAL MUHALEFET

  • Karantina TV başlıyor: Kendilerini “bütün haberlerin “resmi beyanlardan” ibaret olmadığını bilerek, karantina altında daha da fazla karanlıkta kalan gerçekleri söylemek için yola çıkıyor! Sistemin bizlere biçtiği rolü reddediyor, ırk, din, dil, cinsiyet ayrımı yapmıyor, her türlü virüse karşı insan merkezli başka bir dünya için “söyleyecek sözüm, gönderecek görüntüm” var diyorsanız sizi de aramıza bekliyoruz; abone olarak, izleyici olarak, muhabir olarak ya da program yapan olarak…” şeklinde tanıtan yayın ekibi youtube, twitter ve facebook üzerinden takip edilebilir. https://www.youtube.com/channel/UCy2LURQBVENM7cUylebw64g
  • Tüm ülkede yayılan dayanışma grupları çalışmalarının daha erişilebilir olması, dayanışmanın görünürlüğünün artması, katılımın kolaylaşması ve dayanışma gösterenler arası iletişimin yolunun açılması için bir forumda buluştu ve tüm bilgileri de ortak bir siteden yayınlamaya başladı. (https://dayanisma.ekoharita.org/)
  • Kamhi’nin birçok festivalde izleyiciyle buluşan bireysel izolasyon konusuna da değinen deneysel belgesel filmi ‘Transparency of Being’ online erişime açıldı, çekimleri 2017 yılında Japonya’da gerçekleşen belgesel, sanatçının YouTube ve Vimeo kanalı üzerinden ücretsiz bir şekilde izlenebiliyor.
  • Kars Belediyesi Eşbaşkanı Ayhan Bilgen belediyeye ait tarlalara genetiği ile oynanmamış Kavılca buğdayı ekeceklerini söyledi.

YENİ YAŞAM

  • Salgın, insanın doğaya verdiği zararı geçici de olsa azaltıyor: Mart ayında dünya çapında iptal edilen uçak seferleri, karbondioksit salınımını 28 milyon ton düşürdü: NASA nitrojen dioksitin ulaşım ve elektrik üretimi için tüketilen fosil yakıttan kaynaklandığını belirterek, hava kirliliğindeki düşüşün salgın nedeniyle insan aktivitesindeki değişikliğin göstergesi olduğuna dikkat çekti.
  • Nurettin Akçay (Sanghay Üniversitesi – Akademisyen)- “Kısacası Çin, şimdiden geleceği yaşıyor ve çok yakın zamanda Çin’in deneyimleri tüm dünyaya yayılacak. Fakat devletin birey üzerinde kontrolünün arttığı ve her anımızın gözetlendiği bir gelecekle karşılaşacağız. Bugün yaşanan salgın ise demokrasi ve insan hakları gibi itirazlarla bu sisteme karşı çıkanları da susturacağa benziyor. Çünkü hepimiz bunların gerekli olduğuna inandırılacağız.” (https://dunyalilar.org/dijital-diktatorluk-cagina-giriyoruz.html/)
  • İrem Taşçıoğlu (Birikim Dergisi) – “Peki, sosyal mesafelenme ve izolasyon, temelleri kapitalizmin biyopolitik mantığında yatan ve farklı yaşamlar arasında değer hiyerarşisi kuran bir ayrıcalığa dayanıyorsa, bu pratiklerin politik imkânları üzerine düşünmemizin bir anlamı kalıyor mu? Ben buna kesinlikle evet yanıtı vermemiz gerektiğini düşünüyorum. … Birincisi … aslında izolasyon ve sosyal mesafelenmenin bir ayrıcalık olması, “evde çalışabiliyorsak bu aslında sizin (“dışarıda” çalışanların) sayenizde” farkındalığını beraberinde getiriyorsa, yeni bir sınıf-içi dayanışmanın nüvelerini de taşıyabilir. Yani, böylesi bir farkındalık, ayrıcalıklı olma halini bir tür ortaklık inşa etme yönünde aşma potansiyelini taşır. İkincisi … Aslında bugün evrensel gelir başlığı altında yapılan mücadeleler, tam da böylesi ölüm kalım zamanlarında sosyal mesafelenme ve izolasyonun ayrıcalığın ötesinde hak olduğunu bize göstermekte değil midir? … yüzyıllardır süren hak mücadeleleri de aslında hak mefhumunun içerdiği evrensel vaatlerle bu hakların pratikte belli grupların ayrıcalığı olması arasındaki gerilimden ve çatışmadan doğmamış mıdır?” … “Foucault, Deliliğin Tarihi, Hapishanenin Doğuşu: Disiplin ve Ceza ve Güvenlik, Toprak ve Nüfus gibi birçok farklı eserinde, farklı iktidar paradigmalarının farklı salgın hastalıklara (epidemilere) yönelik tahayyüller üzerine inşa edildiğini söyler. Spesifik olarak, cüzzamın Büyük Kapatılma’ya dayalı dışlayıcı iktidar için, vebanın bireyleri mekânsal olarak denetime tabi tutmaya dayalı disipliner iktidar için ve son olarak, çiçek hastalığının doğrudan müdahaleci olmayan  “liberal”  bir (biyopolitik) yönetimsellik için temel referans noktaları olduğunu belirtir.[6] Bizim tartışmalarımız bağlamında önemli olan bu sonuncusudur. Foucault’ya göre, çiçek hastalığının ve aşı pratiğinin temel alındığı iktidar paradigması, kişilerin özgürlüğüne müdahale etmekten imtina eder ve toplumun nihai olarak “nüfuz edilemez” olduğunu teslim ederek nüfusa içkin süreçleri ve akışları yönlendirmeye çalışır.” (https://www.birikimdergisi.com/guncel/10030/biyopolitika-prekarlik-ve-yeni-bir-etiko-politik-alanin-imkani-uzerine-notlar-ii)

GÖRÜŞLER

 Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Batman Eş Başkanı Deniz Topkan hem Batman’daki güncel durumu aktardı hem de salgına ilişkin siyasal değerlendirmeler yaptı. “Batman’da şuan 80’nin üzerinde şüpheli vaka mevcut. Testler hala Diyarbakır’a gidiyor. Halka yönelik covid-19 dan korunma içerikli Kürtçe ve Türkçe el bildirileri hazırladık ve dağıtımını yaptık. Yaşayacakları sorunlara yönelik irtibat amaçlı farklı kurumlarla birlikte kriz masası oluşturduk.” “Bu korku tünelinden şantajlarla, yok sayılan geleceğimizden, patronlar (azınlık) sınıfı önceleyen kapitalist moderniteye karşı, emekçilerin, ezilenlerin, yok sayılanların, birleştiği dayanıştığı ve yeni bir dünyanın mümkün dediği yerdeyim” diyen Topkan krizden çıkışın yollarını sıraladı: Ekolojik düşünmek, Doğru bir toplumsallık, Herkesin ihtiyacını karşılayacak ekonomik örgütlenmeler, Ulus devletlerinin eril aklına mesafe koymak…

EKLER

  • İSİG Ankara temsilcisi Pınar Abdal: “Aslında bu süreçte izlenen politika çok sınıfsal oldu. Alınan önlemlerin neredeyse tamamı sermayenin ihtiyaçlarına göre planlandı. Şimdiye kadar alınan tüm önlemler ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’ ile birlikte sermayenin çıkarlarını koruduğunu, yoksul halkı da bu korumanın dışında bırakıldığını çok net görebiliyoruz.” …”Türkiye’de kadınlar en çok hizmet sektöründe çalışıyor. Bu süreçte hizmet sektöründe üretim durmuş vaziyette. Bu yüzden kadın işsizliği arttı ve artmaya devam edecek. Buna özellikle ‘kadın işsizliği’ diyorum, çünkü güvencesiz ve kayıt dışı çalışma çok yoğun, iş sözleşmesi yok.” … “Tarım işçiliği, insanların, özellikle kadınların temiz su ve tuvalet gibi en temel ihtiyaçlarına erişimin bile olmadığı bir sektör. Böylesi bir salgın sürecinde durum çok korkunç olacak; salgın, işçiler arasında çok hızlı yayılacağı bir sürece girmiş durumda. Sağlık ve tarım gibi alanlar kadınların kitlesel olarak bu salgına yakalanacağı yerler.” .. “Türkiye’de 1 milyon ev işçisi kadın var. Bu alanda çalışan kadınlar bakımından da çalışmanın tam anlamıyla bittiğini gösteren bir süreç bu salgın süreci. Zaten ev işçisi kadınların birçoğunun sözleşmesi yok, geçici ve güvencesiz koşullarda çalıştırılıyorlar. Salgınla birlikte gelirlerini, işlerini tamamen kaybedecek bir duruma geldiler.” (http://isigmeclisi.org/20353-isig-ankara-temsilcisi-pinar-abdal-sadece-bir-saglik-sorunu-degil-sini)
  • İNŞAAT İŞÇİLERİ SENDİKASI-“İstanbul’da Şantiyelerin Genel Durumu, Korona Virüs ve Hak Gaspları Raporu” 12 NİSAN 2020 https://www.facebook.com/760237037361601/posts/3120312621354019/?d=n



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...