Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ 11 MAYIS 2021

KORONA GÜNLÜĞÜ 11 MAYIS 2021

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!

Sosyal cinayete dönüşen pandemi ölümlerine karşı öfke büyüyor. Yanlış sağlık politikaları ve salgın mücadelesine karşı yaşam hakkını savunmak için demokrasi güçleri harekete geçiyor.

***

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, koronavirüs (Covid-19) aşılarına erişimdeki eşitsizliğin salgını sona erdirmenin en büyük risklerinden biri olduğunu belirterek, “Covid-19 aşılarına erişimdeki şok edici küresel eşitsizlik, salgını sona erdirmenin en büyük risklerinden biri olmaya devam ediyor” dedi. Ghebreyesus, “Yüksek ve üst-orta gelirli ülkeler, dünya nüfusunun yüzde 53’ünü temsil ediyor, fakat dünya aşılarının yüzde 83’ünü almış durumda. Buna karşılık düşük ve düşük-orta gelirli ülkeler dünya nüfusunun yüzde 47’sini oluşturuyor, fakat dünya aşılarının yalnızca yüzde 17’sini almış durumda” dedi.

***

Hindistan’ın kuzeyinde hastaneler, krematoryumlar ve mezarlıklar karşı karşıya kaldıkları yükü taşıyamaz hale gelirken Covid-19 nedeniyle öldüğüne inanılan onlarca kişinin cesedi Ganj Nehri kıyılarına vurdu. Yerel yetkili Ashok Kumar, Buxar bölgesinde 40 kadar cesedin kıyıya vurduğunu ifade etti. Bölgenin sakinleri cesetlerin yüksek ihtimalle krematoryumlar dolu olduğu ve ailelerinin odun alacak kadar parası olmadığı için göle atıldıklarını ifade etti.

***

Covid-19 salgını ile birlikte engelli yurttaşların yaşam koşullarının daha da kötüleştiğine dikkat çeken Engelli Hakları Federasyonu Başkanı Cemalettin Gürsoy, “Pandemi zaten evlerinde hapis hayatı yaşayan engelli bireyleri daha da fazla izole bir hayatın içerisine sürükledi. Bu süreçte çok mağdur edildik” diyor. Gürsoy, engelli yurttaşların yaşadığı sorunlara şu sözlerle dikkat çekti: Eğitim, sağlık, ulaşım gibi temel haklarımızdan zaten yeterince yararlanamıyorduk. Pandemi ile birlikte sağlığa, eğitime, gıdaya ve pek çok şeye ulaşmakta sorun yaşadık. Zaten evlerinde hapis hayatı yaşayan engellileri daha da fazla izole bir hayatın içerisine sürükledi. Omurilik felçlisi olan, tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşayan ve kronik hastalığı olan engelli bireyler bu süreç çok mağdur edildi. İşsizlik sorunu engelli bireyler için kronikleşen bir sorundu ama pandemiyle birlikte işsizlik daha da çok arttı.

***

Covid-19 pandemisi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 159.6 milyona dayanırken, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 milyon 317 bini geçti.

Alışık olduğumuz üzere haftanın ilk günlerinde bildirilen yeni vaka sayısında düşüş gözlemlense de aktif hasta sayısı ve can kaybı yüksek hızda devam etti. Son 24 saatte 611 bin 96 kişiye Covid-19 tanısı kondu, 10 bin 5866 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Hindistan zirvedeki yerini korurken Türkiye vaka sayısındaki gerileme ile altıncılığa indi. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: Hindistan (329.5 bin), ABD (30.2 bin), Brezilya (29.2 bin), İran (18.8 bin), Arjantin (17.4 bin). Türkiye (13.6 bin) ve Kolombiya (13.6 bin). Haftanın ilerleyen günlerinde gerçek tablo daha da netleşecektir. Bununla birlikte şunu söyleyebiliriz, pandemi Asya ve Amerika kıtasında ciddi düzeyde varlığını sürdürürken Avrupa kıtasında azalma eğilimine girdi. Geçtiğimiz yıl da benzer bir eğilim vardı. Korkulan Avrupa kıtasında azalmanın pandeminin kontrol altına alındığı yanılsamasına yol açması. Bu kıtada azalmasına karşı diğer kıtalarda geçtiğimiz yılda inanılmaz artışlar olmuştu, buna rağmen salgın kontrol altında algısı devam ettirilmişti. Merkezi kapitalist ülkelerin algı yönetimine izin vermeden küresel bir mesele olan bu pandeminin işçiler ve emekçiler, ötekileştirilenler ve yoksul coğrafyalarda bedelinin ağır olacağı bilinciyle küresel dayanışma çağrılarından vazgeçmemeliyiz.

Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 06.00) alıyoruz.

***

Türkiye vaka sayısını 5 bine indirme hedefine doğru hızla yol alınıyor. 17 Mayıs tarihinde bu rakamın bulunacağından kimse şüphe duymuyor. Şüphe duyulmuyor, çünkü fetva böyle geldi. Salgının gizlenmesinin bedelinin ağır olacağını ve kimlerin ödeyeceğini de geçmiş deneyimimizden biliyoruz. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 13 bin 604 kişiye geriledi. Covid-19 nedeniyle 282 kişi hayatını kaybetti. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı iki binin altına düştü, 1,734 kişiye geriledi. Toplam vaka sayısı 5 milyon 45 bin kişiye dayanırken toplam can kaybı 43 bin 311 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı gerçekçi olmaktan uzak bir ivmeyle düşme eğilimine devam ediyor, dün yapılan test sayısı 197 bine indi. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Türkiye’de dün aktif hasta sayısı 300 bin altına indi, dün itibarıyla aktif hasta sayısı 257 bin 754 kişiye geriledi. Bulaştırma potansiyeli yüksekliği dikkate alındığında aktif hasta sayısının hala oldukça yüksek olduğunu hatırlatmak isteriz. Ağır hasta sayımız  3 binin altına indi, dün 2 bin 983 kişiye geriledi. Aktif vaka sayısının gerilemesi ile ağır hasta oranımız yeniden %1.1’e yükseldi, bu oran dünya ortalamasının iki katına yaklaştı! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin yüksek hızda devam edeceği uyarısı ısrarla vurguluyoruz.

***

Tek adam adam rejimi salgın yönetiminde antidemokratik tavrını sürdürüyor. Yakın bulduğu gazeteciler aracılığıyla yapılacaklara toplum ısındırılıyor. Bu gazetecilerden elde edilen bilgilere göre hükümet 17 günlük tam kapanmanın sonuçlarını analize hazırlanıyor. 14-15 Mayıs tarihlerindeki vaka sayısı ve hızı, bayramdan sonra alınacak kararlar için belirleyici olacak. 17 Mayıs’ta en fazla on bin vaka olması üzerine plan yapılıyor. Bu durumda kademeli açılma gündeme gelecek. Ancak kalabalıklarla yapılan faaliyetlerin yasağı sürecek. Sağlık Bakanlığı ve ilgili birimlerdeki tam kapatma değerlendirmelerine göre, vakalarda istenen gerileme yaşandı, ancak 17 Mayıs’tan sonra alınacak kararlara bağlı olarak, bu kazanç kaybedilebilir. Bu nedenle de “kademeli açılma, sıkı denetim ve yoğun aşılamanın” önemine vurgu yapılıyor. Yetkililer, “Önümüzdeki haftanın cuma ve cumartesi gününde çıkacak rakamlarda, kısıtlamaların etkisini daha net göreceğiz. Çünkü bir tedbir alındığında bunun etkisi 12-14 gün sonra ortaya çıkıyor. Ama 17 Mayıs’tan itibaren her şey bir anda açılmayacak” diyor. Yetkililer, “Kademeli açılışın arasına birer hafta koymak gerekir. Önce küçük işletmeler, daha sonra eğitim veren ilkokullar, 8 ve 12. sınıflar, bir de üniversitelerin yüz yüze eğitim veren tıp gibi bölümlerindeki sınıfların derslerinin başlaması gerekir. Onun için vaka sayılarının binlere düşmesini beklemek doğru değil” değerlendirmesini yapıyor. Kademeli açılma sırasında düğün, taziye, asker uğurlama gibi kalabalıkların aynı yere geldiği organizasyonlarda kısıtlamaların aynen devam etmesi gerektiği belirtiliyor.

***

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete bazı sektörler için bayram öncesi iki gün kontrollü açılma çağrısında bulundu. Kontrollü açılma önerilen işyerleri şunlar: kırtasiyeci, kuaför ve berber, çiçekçi, tuhafiye, konfeksiyon, manifaturacı, ayakkabıcı, züccaciye, hediyelik eşya, oyuncakçı, şekerci olarak açıkladı.

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından 100 bindeki vaka sayılarını paylaştı. İllere göre haftalık Covid-19 vaka sayısı, her 100 bin kişide İstanbul’da 359.99, Ankara’da 247.68, İzmir’de 161.92 oldu. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1-7 Mayıs arasında illere göre Covid-19 vaka sayısında en büyük artış İstanbul, Kastamonu, Tekirdağ, Zonguldak ve Erzurum’da görüldü.

***

Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, şunları söyledi: “Biz kısmi kısıtlamalar dönemine test stratejimizi değiştirerek, yaygın test yaparak ve aşılamayı artırarak girebilseydik bu kısıtlamadan daha fazla faydalanabilirdik. Ancak, bu ikisi de olmadı. 12 -18 Nisan haftasında günlük ortalama test sayımız 311 bindi. Fakat, 3-9 Mayıs haftasında günlük ortalama test sayımız 235 bine düştü. Bunun da temel sebebi, yalnızca belirtileri olana ve bazı temaslılarına test yapılması. Bu salgının başından beri değişmiyor. Türkiye test stratejisini gözden geçirmeli. Yaygın test için de kapasitemiz var.”

***

Coronavirus pandemisi önlemleri nedeniyle Mart 2020’den beri eğlence mekanlarının kapalı olduğu Almanya’da gece kulüplerini hayatta tutmak için Alman parlamentosu gece kulüpleri ve canlı müzik çalınan mekanları ‘kültürel varlık’ ilan etmek için harekete geçti. Kültürel varlık olarak korumaya alınacak eğlence mekanları arasında pandemi döneminde sanat galerisine dönüşerek ayakta kalan Berlin’deki dünyaca ünlü gece kulübü Berghain da var.

***

İngiltere, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da, bugün açıklanan verilere göre son 24 saatte Covid-19 nedeniyle ölen kimse olmadığı belirtildi.

***

Hindistan’da, artan vaka sayıları nedeniyle Tamil Nadu, Racastan, Pondiçeri ve Karnataka eyaletlerinde kapanma tedbirleri uygulanmaya başlandı. Birlik toprağı Delhi ile Uttar Pradeş ve Haryana eyaletlerinde uygulanmaya başlanan kapanma 17 Mayıs’a kadar uzatılırken, Uttarkand eyaletinde yarından itibaren 18 Mayıs’a kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Kerala eyaletinde önceki gün 9 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.

***

Türkiye’de Koronavirüs kısıtlamaları sürerken, bazı sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla sokağa çıkan vatandaşlar, İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırıları protesto etti. İçişleri Bakanlığı’nın genelgeleri gereği polisin sıkı denetimlerle sokağa çıkmaya yaptırım uygulanarak izin verilmeyen tam kapanmada, eylemlere izin verilmesi dikkat çekti. Öte yandan protestonun ardından araçlarla konvoy yapıldı.

***

Fransa’da yapılan bir araştırma, Covid-19 geçirenlerin yüzde 60’ının, hastalığa yakalandıktan altı ay sonra bile en az bir semptomdan şikâyetçi olmaya devam ettiğini ortaya koydu.

***

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, koronavirüs önlemlerinin daha önce öngörüldüğü gibi 17 Mayıs’ta bir kademe daha gevşetileceğini teyit ederek, normalleşme sürecine ilişkin yeni detaylar açıkladı. Hükümetin açıkladığı takvime uygun olarak 17 Mayıs’tan itibaren pubların, restoranların, kafelerin iç mekanları açılacak, oteller müşteri kabul etmeye başlayacak, sinema ve tiyatrolar uzun aradan sonra perdelerini izleyiciye açacak. Yeni dönemde okulların ortak alanlarında ve sınıflarda öğrencilerin maske takması zorunluluğu da kaldırılacak.

İngiltere Başbakanı Johnson, “herkesin çabası sayesinde” İngiltere’de Covid önlemlerinin bir aşama daha gevşetilmesi için dört kriterin sağlandığını söyledi.

Johnson bu kriterleri şöyle açıkladı:

  • “Aşı programı başarılı şekilde sürüyor.
  • Aşıların, hastaneye yatış ve ölümleri azaltmakta yeterince etkili olduğu kanıtlandı.
  • Bulaş oranları, Ulusal Sağlık Sistemi’ni (NHS) zorlama riski barındırmayacak düzeyde seyrediyor.
  • Yeni varyantlar risklere ilişkin değerlendirmelerimizi geçersiz kılmıyor.”

***

Batı Afrika ülkesi Nijerya’nın Kano eyaletinde görülen kolera salgını nedeniyle 15 kişi yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenlerin çoğunluğunun çocuk olduğunu ifade ederek, 40 kişinin de tedavi altında alındığını kaydedildi. Nijerya’da temiz su ihtiyacının karşılanamaması ve tıbbi müdahalenin anında ve etkili biçimde yapılamaması, salgın hastalık ve ölüm riskini artırıyor.

***

Hindu hacılar, Kumb Mela Festivali’yle nasıl ‘süper bulaştırıcı’ya dönüştü?

Mart ve Nisan aylarında milyonlarca Hindu hacı, haftalarca devam eden Kumb Mela Festivali’ne katılmak üzere Himalayalardaki Haridwar kentine aktığında,Hindistan zaten koronavirüsün ikinci dalgasıyla boğuşuyordu ve çok kişi bu kişilerin “süper bulaştırıcıya” dönüşeceğinden endişe etmişti.

Bu kaygıların ne kadar yerinde olduğu, Kumb Mela’dan dönen hacıların çoğunun Covid testlerinin pozitif çıkmasıyla iyice ortaya çıktı. Üstelik ülkenin dört bir yanından gelen hacılar dönüşte virüsü yine ülkenin dört bir yanına yayıyordu. Salgın hastalıklar uzmanı Dr. Lalit Kant, “Ganj nehri kıyılarına toplanan çok sayıda maskesiz hacının, hep birlikte Ganj’a övgü ilahileri söylemesinin” virüsün hızla yayılması için ideal bir ortam yarattığını söylüyor. Kant, “Kiliseler ve tapınaklarda koro halinde şarkı söylemenin süper-yayıcı etkinlikler olduğunu artık biliyoruz” diyor.

Festivalin yapıldığı Haridwar’da yetkililer 2642 hacının koronavirüs testlerinin pozitif çıktığını bunlar arasında önde gelen dini liderlerin de bulunduğunu söylüyorlar. Bazı eyaletlerde festivalden dönen hacıların PCR testi yaptırması zorunluluğu getirildi fakat kimin nereye seyahat ettiğinin izini süren çok az eyalet vardı ve hiçbir eyalette yolculara test ve takip sistemi doğru düzgün uygulanabiliyordu. Sonuç olarak, son iki haftadır Kumb Mela’dan dönenlerle ilgili ülkenin dört bir yanından haberler geliyor. Dr. Kant, “Bu tam bir felaket” diyor ve ekliyor: “Ve bu sayılar sadece buzdağının görünen kısmı. Kalabalık trenler ve otobüslerle seyahat edin hacı grupları vaka sayısının katlanarak artmasına yol açtı. Çok net bir şekilde söyleyebilirim ki Kumb Mela Hindistan’da vakaların bu şekilde tırmanmasının temel nedenlerinden biridir.”

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-57057100.amp

 

AŞI TARTIŞMALARI

BioNTech, 2021’in ilk çeyreğine ilişkin finansal rakamlarını açıkladı. Şirketin birinci çeyrekteki net karı, net gelirlerindeki sert yükselişle, 1 milyar 128,1 milyon euroya ulaştı. BioNTech, geçen yılın ocak-mart döneminde 53,4 milyon euro zarar açıklamıştı. Şirketin toplam gelirleri birinci çeyrekte 2020’nin aynı çeyreğine göre yüzde 7 bin 138 artarak 2 milyar 50 milyon euroya yükseldi. Piyasalarda beklenti 1,71 milyar euro olması yönündeydi. Şirket geçen yıl birinci çeyrekte 27,7 milyon euro gelir elde etmişti.

***

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Pfizer / BioNTech’in Covid-19 aşısının 12 ila 15 yaş arası çocuklara uygulanmasına onay verildiğini duyurdu.

***

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi’nin Mart ayında Türkiye’de gerçekleştirdiği temasların ardından bu ülkeden gelmesi beklenen 50 milyon doz aşının henüz gelmemesi, Meclis’in çalışma takvimini de etkileyecek. Özellikle Uygur Türkleri konusunda çeşitli sonuçlar doğurabileceği ifade edilen ve 2019 yılından bu yana TBMM’de bekletilen suçluların iadesi anlaşmasının bayram sonrası gündeme gelebileceği ifade ediliyor.

***

Aşı turizmi tartışılıyor: ‘Ülkemde aşı olma şansım yoktu’

Moskova’ya Nisan ayı ortalarında gelen bir grup turist, çok da turistik olmayan bir mekana, özel bir sağlık kliniğine giriş yaptılar. Grubun hedefi, turistik mekanları, müzeleri gezmek değil, Rusya’nın geliştirdiği ve kullanımı giderek yaygınlaşan Sputnik V aşısını olmaktı. Rusya’da Sputnik V aşısı bedava yapılabiliyor ama aşı olmak için buraya seyahat edenlerin özel sağlık hizmeti alabilmek için yaklaşık 200-220 euro (2 bin-2 bin 220 TL) ödemeleri talep ediliyor. World Visitor isimli tur operatörü şirket, Rusya’ya düzenlediği ‘aşı turlarından’ faydalanmak isteyenlere, ihtiyaçları olan her şeyi kapsayan bir paket program sunuyor. Yolcuların tıbbi amaçlı vize davet mektuplarından aşı randevularına, uçak biletlerinden transfer ve konaklama hizmetlerine kadar her şey, pakete dahil. Şirket, müşterilerine iki farklı paket sunuyor: Her bir aşı dozu için, iki kısa ziyaret ya da iki doz aşıyı da kapsayan daha uzun süreli bir ziyaret. Rusya’ya gelen bu ziyaretçilerin, uçuşlarından en geç 72 saat önce yapılmış, negatif Covid testi sonucunu gösterdikleri takdirde karantinaya girme gibi bir zorunlulukları da yok.

Hint Okyanusu’nun favori turizm cenneti Maldivler, 3V (visit, vaccination and vacation) adını verdikleri “seyahat, aşı ve tatil” programı kapsamında bazı seyahat paketleri sunuyor.

ABD’de ise göçmen nüfusu ve kayıt dışı nüfusun yoğun olduğu California, Texas ve New York gibi bazı eyaletlere, Kanada ve Latin Amerika ülkelerinde yaşayan çok sayıda insan akın ediyor. Bu eyaletlerde aşı ve karantina kurallarının gevşek olması onları cezbediyor.

Aşı turizminin bir örneği de Londra’da görüldü. Ocak ayında Knightsbridge Circle isimli zengin müşterilere hizmet veren bir turizm şirketinin, Dubai’ye 40 bin sterlin değerinde lüks aşı seyahatleri sunduğu ortaya çıktı. Bu paketler halihazırda “seyahat ve yaşam tarzı hizmetleri” için yıllık 25 bin sterlin ödemiş olan üyelere, yalnızca davet usülü hizmet veriyordu.

Turizm sektöründeki trendleri takip eden Globetrender isimli kuruluş, “parayla aşı sırasının önüne geçen, yeni elit gezginleri” kastettikleri bir kavram ortaya attı: “Aşı VIP’i”. Globetrender, dünyada ülkeler arasında aşı dağılımı konusundaki eşitsizlik düşünüldüğünde, bu akımın “etik açıdan tartışmalı” olduğu değerlendirmesini yapıyor.

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-57057732

***

Ya hep beraber batacağız ya birbirimize tutunarak yaşayacağız -Bülent Şık

Koronavirüse karşı dünya genelinde üretilen çeşitli aşıların kamusal fonlardan (yani halkın vergilerinden) destek alınarak üretildiği biliniyor olmasına rağmen meselenin hala şirket yatırımları ve kârlılık çerçevesinde ele alınması, örneğin “şirketler ArGe yatırımı yapmış, elbette yatırımlarının karşılığını almalılar” ya da “şirketler kar etmezlerse bir sonraki salgında aşı üretmezler” vb. gibi argümanlar eşliğinde tartışılması gerçekten garabettir. Garabettir, çünkü iklim krizinin yol açacağı olası felaketleri görmeme, görememe, görmezlikten gelme tavrının nasıl da yaygın olduğunu ve bu tavrın ne yazık ki bilim insanları-uzmanlar arasında da ne kadar baskın olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Önümüzdeki yıllarda iklim krizi nedeniyle gezegen ölçeğinde meydana gelecek büyük ve “ani” değişimlerin yol açacağı en önemli toplumsal sorunların başında salgın hastalıklar gelmesine ve bu yıllardır dile getirilmesine rağmen hala böyle bir bilgi yokmuş gibi davranılıyor.

Neredeyse her ülke salgına hazırlıksız yakalandı. Oysa böyle bir salgın tehlikesi uzun yıllardır dile getiriliyordu. Dünya Sağlık Örgütü’nün ve çeşitli kurumların raporlarında, çok sayıda akademik makalede mevcut sosyal ve ekonomik şartların küresel ölçekte bir salgın tehlikesi yarattığı ve er ya da geç ciddi bir salgının ortaya çıkacağı belirtiliyordu.

Sonunda beklenen oldu…

Aşı üretimi için gereken bilgi ve teknolojinin paylaşılması ve çalışmaların uluslararası bir işbirliği ve dayanışma ile yapılması mevcut salgını ve olası yeni salgınları hızla kontrol altına alabilmek için şarttır. Yaklaşan büyük sorunlarla baş edebilmek için iyi organize olmuş, toplumsal çıkarları ön planda tutan ve uluslararası bir işbirliği içinde çalışacak kamusal nitelikli kurumlara ihtiyacımız var. Bu tip kurumların hâlihazırdaki zayıflığı ya da yokluğu hak savunucuları için bir engel teşkil etmemeli.

Önümüzdeki yıllarda açığa çıkması neredeyse kesin olan ve etkileri çok daha ağır olabilecek yeni salgınlara hazırlık yapabilmek için şimdiden çalışmaya başlamak gerekmez mi? Sağlık sistemini yeniden kamusal hüviyetine kavuşturmak, sağlık, beslenme ve ekoloji ile ilgili meseleleri birbirine bağlayan bakış açıları oluşturmak ve elbette bu meselelerin kamu refahı gözetilerek çözümünü sağlayacak çabalar için de olmak elzemdir, vazgeçilmezdir. Aksi takdirde ortada bir toplum kalmayacak…

https://bianet.org/bianet/toplum/243877-ya-hep-beraber-batacagiz-ya-birbirimize-tutunarak-yasayacagiz

***

Sessiz sedasız ‘geçiştirilen’ skandal – Ali İhsan Nergiz

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın pandeminin ilk günlerinde erkenden kullanıma sokulmasıyla övündüğü hidroksiklorokin adlı ilaç geçen hafta Covid-19 tedavi rehberinden ‘sessiz sedasız’ çıkarıldı. Uzmanlara göre bu, bilimsel ve insani bir ‘skandal’ın geçiştirilmesinden başka bir şey değil.

Bugün itibariyle Türkiye’de ilacın kullanımının ne gibi sonuçlara yol açtığı bilinmiyor. Israrla kullanımının neden devam ettiğine ve sonunda 7 Mayıs’ta rehberden neden çıkarıldığına dair net bir açıklama da yok.

Depolandığı söylenen 1 milyon kutu ilaç ve belki de daha fazlası kaç kişiye Covid-19’u tedavi etmek veya engellemek için dağıtıldı? Bunun ne sonuçları oldu? Bu uygulama kaç kişinin ölümüne yol açmış olabilir?

Tüm bu sorular yanıt bekliyor.

https://www.diken.com.tr/sessiz-sedasiz-gecistirilen-skandal/

***

Hidroksiklorokin neden kullanıldı? – İnan Kızılkaya

Hükümetin övündüğü Covid-19 tedavisinde kullanılan hidroksiklorokin ilacı için birçok ülke ile DSÖ bir yıldır uyarıyor ancak bakanlık listeden yeni çıkardı. Kalp krizine yol açtığı belirtilen ilaç bir yıl boyunca kullanılmış.

TTB, geçen yıl Mayıs ayında WHO’nun hidroksiklorokin isimli ilacın denemelerinin “güvenlik endişeleri” nedeniyle askıya almasının ardından açıklama yapmıştı. Türkiye’de ilacın kullanımına dair bilgi veren tabipler, “Sağlık Bakanlığı yetkililerinden ülkemizdeki Covid-19 olgularının yaş dağılımına, tedavi başarı oranlarına ve görülen yan etkilere ilişkin bilgileri ivedilikle paylaşmalarını bekliyoruz” dedi.

15 Nisan 2020 tarihindeki basın toplantısında hidroksiklorokini dünyada en yaygın kullanan ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bütün vakalara ve şüpheli vakalara hidroksiklorokin başladıklarını, bu ilacın diğer ülkelerde ancak ciddi durumdaki hastalara verilmesine karşılık kendilerinin en erken aşamada kullandıklarını övünerek açıklamış ve tedavideki sonuç verdiğini açıklamıştı.

Koca, ”Türkiye tedavide farklı bir yaklaşıma sahip. Hiçbir ülke pozitif, şüpheli tüm vakalarda hidroksiklorokin ilacını erken dönemde kullanmadı. Biz bu ilaçtan daha vaka görülmeden 1 milyon kutu alıp depoladık. Çin’den getirilen Favipiravir’ini de bizdeki yaklaşımla kullanan ülke yok” demişti.

http://yeniyasamgazetesi2.com/hidroksiklorokin-neden-kullanildi/

 

 

 



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...