Home / KORONA GÜNLÜKLERİ / KORONA GÜNLÜĞÜ  1 ŞUBAT 2021

KORONA GÜNLÜĞÜ  1 ŞUBAT 2021

Salgın yönetilemiyor! Emekçiler, ötekileştirilenler ölmeye devam ediyor! Sağlık emekçileri tükeniyor, hayatını kaybediyor!

***

Covid-19 salgınının nasıl ortaya çıktığını araştırmak için Çin’e giden DSÖ uzmanları, korona virüsünün çıkış noktası olarak kabul edilen Wuhan’daki Huanan Balık Pazarı’nda incelemelerde bulundu. Ziyaret, özel güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Bazı araştırmacılar SARS-CoV-2 olarak adlandırılan yeni tip korona virüsünün, Wuhan  Balık Pazarı’nda yarasalardan insanlara bulaşmış olabileceği tezini savunuyor. Ancak hangi hayvanın virüsün insanlara bulaşmasında aracı rolü oynadığı henüz bilinmiyor.

***

Covid-19’un Güney Afrika mutasyonu Yunanistan’da da görüldü. Yunanistan’ın Selanik kentinde ilk kez bir kişide, virüsün Güney Afrika’da ortaya çıkan mutasyonu tespit edildi.

***

Covid-19 pandemisi çok görülmeye, çok öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 104 milyona, hayatını kaybedenlerin sayısı 2 milyon 240 bine dayandı.

Dünya genelinde son 24 saatte yeni vaka sayısı 395 bin 465 kişi, bir günde yaşanan ölüm sayısı ise 9 bin 292 kişi oldu. Günlük vaka bildirimin yüksek olduğu ülkeler şunlar: ABD (107.8 bin), Brezilya (27.8 bin), İngiltere (21.1 bin), Fransa (19.2 bin), Rusya (18.4 bin), Meksika (15.3 bin), Endonezya (12 bin), Hindistan (11.5 bin) ve İtalya (11.3 bin).

Hafta sonu yaşanan bu düşüşler yanıltıcı oluyor. Hafta sonu bildirim yapmayan ülkeler (İspanya gibi), test yaptırmada güçlükler ve sağlık hizmetine erişim ile sıkıntılar yeni vaka sayısının olduğundan daha düşük görülmesine yol açabiliyor. Haftanın ortalarına doğru gerçek vaka sayılarını görmeye başlıyoruz. Yine son yedi günün yeni vaka sayısının ortalaması istatistikleri de pandemide gidişatı gösterme açısından yol gösterici oluyor. Yedi günlük yeni vaka bildiriminde de bir önceki haftaya göre azalma bu hafta da devam etti. Geçtiğimiz haftanın ortalama günlük vaka bildirimi 526 bin 613 kişiye indi. Bir önceki haftanın ortalama günlük bildirimi ise 588 bin 463 kişi idi. Yine de haftalık yeni vaka bildiriminin çok yüksek olduğunu, pandemi tehdidinin hala çok ciddi olduğunu not etmeliyiz. Aktif hasta sayısının 26.2 milyona dayanması  hala bulaş potansiyelinin çok büyük olduğunu gösteriyor.

***

Türkiye’de Covid-19 salgını hala kontrol altına alınmadı. Hafta sonu olmasına karşın yeni vaka sayısı yüksek sayıda devam ediyor. Son 24 saatte 6 bin 562 kişide Covid-19 pozitifliği saptandı. Böylece toplam vaka sayısı ise 2 milyon 477 bini geçti. Ölümler ise hala ciddi düzeyde. Son 24 saatte 128 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 26 bine yaklaştı. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı 641 kişiye indi. Günlük test sayısı çok düştü, 136 bin. Turkuaz tabloda aktif hasta sayısı yer almıyor. Günlük olarak aktif hasta sayısını Worldmeters’dan paylaşmaya devam ediyoruz.

Worldmeters’a göre Türkiye’de aktif hasta sayısı hala yüksek, 89 bin 55 aktif hastaya sahibiz. Bu hastalar bulaştırma potansiyelinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. Ağır hasta sayısı iki binin altına indi, bununla birlikte 1,634 ağır hastaya sahibiz. Aktif hastaların içinde ağır hastaların payı hala oldukça yüksek! Halen %1.8 olan ağır hasta oranı hala dünya ortalamasının (%0.4) yaklaşık beş katı! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyoruz.

***

Covid-19’a bağlı ölümler ciddiyetini sürdürüyor. Ocak ayında 5,112 Covid-19 nedeniyle ölüm gerçekleşti. Bu ölümler toplam can kaybının %20’sini oluşturuyor.

Vaka/test oranı yükselişini istikrarlı şekilde sürdürüyor. 21 Ocak 3,81 olan oran 31 Ocak’ta 4.81’e yükseldi.

***

Koronavirüsü vakalarının endişe verici derecede arttığı ve sadece yedi adet yoğun bakım yatağının boş kaldığı Portekiz’e Almanya ve Avusturya’dan yardım eli geldi. Almanya Portekiz’e doktor gönderecek, Avusturya ise bazı hastaları kendi topraklarında tedavi edecek. Portekiz’de şu ana kadar ‘Corona’ya yakalananların sayısı 711 bin olurken, toplam can kaybı ise 12 bin 179’a ulaştı.

***

Japonya’da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı 11 eyalette uygulanan ve şubatın ilk hafta sonunda sona ermesi beklenen olağanüstü halin (OHAL) uzatılacağı bildirildi.

***

Aşıya odaklandık. Diger önlemler hak getire. Maske konusunda tüketici Derneğı standartlara uygun değil paylaşımı yaptı. Hükümet ücretsiz maske dağıtımından çoktan vazgeçti. Bulastırıcılığı daha yüksek yeni variant virüsün hemen her ülkede görülmesi ile fiziksel mesafe, kapalı ortam düzenlemeleri ve maske kullanımı daha da öne çıktı. Bununla birlikte son dönem cerrahi maskenin koruyuculuğu ile ilgi kaygılar arttı. FFF2 maske öne çıktı. Almanya’da yaşlıların ardından şimdi de ihtiyaç sahibi vatandaşlara toplam 50 milyon FFP2 tipi maske ücretsiz olarak dağıtılacak. Sağlık Bakanı Jeans Sphna ile Sosyal İşler Bakanı Hubertus Heil yaptıkları ortak basın açıklamasında, yaşlıların ardından şimdi de ihtiyaç sahibi vatandaşlara toplam 50 milyon FFP2 tipi maskenin ücretsiz olarak dağıtılacağını duyurdu. Kişi başı 10 adet maske dağıtılacağını belirten Spahn, vatandaşların maskeleri bağlı bulundukları sağlık sigortası kurumlarından alacakları mektup ve kimlik kartıyla birlikte belirli bir süre içinde eczanelerden alabileceğini açıkladı. Spahn, “Virüsün mutasyonları nedeniyle, artık toplu taşıma araçlarında ve mağazalarda tıbbi koruyucu maske takma zorunluluğu bulunuyor. Bundan dolayı da önlemlerini karşılayabilmek için olabildiğince ihtiyaç sahiplerine ve sosyal yardım alan vatandaşa yardımcı olmakla için maske hediye ederek destek olacağız” dedi. Ocak ayı içinde 30 bin yurda ve bakımevine 300 milyon maske gönderildi. Bunların yaklaşık 100 milyonunu FFP2 maskesi oluşturuyor. Yardım kuruluşları ise mültecilere ve evsizlere de maske ayrılmasını talep etti.

***

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, okulların açılması veya diğer kısıtlamalar ile ilgili kararları değerlendirmek için erken olduğunu ifade ederek, ikinci doz aşılar yapıldıktan sonra okulların açılmasının daha doğru olacağını söyledi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul da tedbirlerinin devam etmesi gerektiğini belirterek, “Birkaç gündür olguların artış eğiliminde de olduğu düşünüldüğünde 15 Şubat biraz zor gibi görünüyor” dedi.

***

İstatistikler açıklandı: Hem salgınla hem de patronla karşı karşıya kalan işçiler sendikalı olmayı seçti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ocak ayı sendikalı işçi sayısını açıkladı. Bakanlığın verilerine göre kayıtlı çalışan işçi sayısı 14 milyon 371 bin 96. Bu işçilerden ise sadece 2 milyon 69 bin 479’sı sendikalı. Bakanlık verilerine göre 2020 Ocak ayında kayıtlı işçi sayısı 13 milyon 856 bin 801, sendikalı işçi sayısı ise 1 milyon 917 bin 893’tü. İstihdamda 514 bin 295 kişi artışı varken sendikalı işçi sayısı da 151 bin kişi arttı.

***
Hasta tutuklulara yönelik hak ihlalleri devam ediyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 590’ı ağır olmak üzere toplam bin 564 hasta tutuklu var. Bu hasta tutuklulardan biri de yargılandığı davadan müebbet hapis cezası verilip, 26 yıldır cezaevinde olan 81 yaşındaki Sıddık Güler, tutuklandığı 1994 yılından bu yana Diyarbakır, Yozgat, Aydın, Siirt, Mardin ve Antep cezaevlerinde kaldı. İskenderun T Tipi Cezaevi’nde bulunan 81 yaşındaki Sıddık Güler, hipertansyon ve iltihaplı eklem romatizması gibi hastalıkları nedeniyle tekerlekli sanndalyeye bağlı olarak yaşamını sürdürüyor. Kalp rahatsızlığı da olan ve 26 yıldır cezaevinde bulunan Güler’in tahliye edilmesi başvuruları reddedilerek, hapiste kalmasında sakınca olmadığı yönünde karar verildi.

***

TTB 2’nci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği eğitim sorumluluğu görevinden alındı.

Üniversite tartışılırken bir tanıklık – Şebnem Korur Fincancı

 

Sevgili Ali İhsan 2011 yılında girdiği sınav sonrası 2013 yılından beri Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahisi Kliniğinin eğitim sorumlusu ve 2015 yılından beri de doçent iken geçen hafta gelen yazı ile bugüne kadar yaptığı hizmetlere teşekkür edilip görevine son verildi ve 3 ay önce kliniğe gelen birisine verildi eğitim sorumluluğu görevi. Anlaşılan TTB MK 2. Başkanı olması gözden kaçmamış. İdare de bu kadar işin altından nasıl kalkar diye düşünüp eğitim sorumluluğu görevini olsun alalım da rahat etsin, TTB MK için ayırdığı zamanı artıralım diye düşünmüş. Hele SBÜ için açtıkları son adrese teslim kadrolar, buna ilişkin TTB açıklamaları, açılan dava ve bu işlerde sevgili Ali İhsan’ın yoğun emeği düşünülünce çok yorulduğunu anlamışlar belli ki.

!

Şimdi küçük bir hatırlatma: “Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönergesi” 17 Kasım 2020 tarihinde hazırlanmış, 01 Ocak 2021 tarihinden itibaren uygulanacağı ilan edilmişti. SBÜ Rektörlüğü tarafından kasım ayında açıklanan atama kriterlerinin 1 Ocak 2021 tarihin itibaren geçerli olacağı belirtilmiş ama son bir hamle ile 14 Aralık 2020 tarihinde 407, 25 Aralık 2020 tarihinde 242 ve 31 Aralık 2020 tarihinde 11 akademik kadro yönerge kriterleri aranmaksızın ve çıkarmak istedikleri yönerge yok sayılarak akademik kadro alımı için ilana çıkılmış. Adrese teslim başlıca eserler belirtilerek tabii ki…

İçini boşalttıkları üniversitelerle, liyakate dayanmayan atamalarla akademide yaratılan tahribatın bir küçük ölçekli örneğine tanıklık ettik bu yazıda hep birlikte… Muhalifleri, mücadele edenleri cezalandıran bu anlayış açıkça ortadadır. Yalnız birlikte çalıştığı meslektaşları değil, hepimizin hakkını gasbettiğinizi görüyoruz.

https://www.evrensel.net/yazi/88064/universite-tartisilirken-bir-taniklik

***

Pandemide tarım işçileri: “Bankada babasını bekleyen çocuğa ceza kesen polis, bizim dolu servislerde tarlaya giden çocuğumuza el sallıyor”

Tarım işçilerini daha çok kaza yapan servislerinde yaşamlarını yitirdiklerinde duyuyoruz. Pandemi koşullarında da bu durum değişmedi. 17 kişilik servislere 35 kişi binmeye devam ediyorlar. Kendileri ne kadar tedarik ederse o kadar maske var ama mesafe yok. İşe çocuklarıyla birlikte balık istifi gidip geliyorlar. Polis tarım işçilerini taşıyan servislerin bu haline ses çıkarmıyor, işçilerin sözüyle, banka önünde babasını bekleyen çocuğa 900 lira ceza kesen polis, tarlaya giden işçi çocuğuna güle güle diye el sallıyor.

 

 

[su_box title=”AŞI TARTIŞMALARI ” style=”soft” box_color=”#cb4831″ title_color=”#080404″ radius=”0″][/su_box]

İsrail’in işgal ve abluka altında tuttuğu Filistinlilere yönelik aşı ayrımcılıgı noktasında ufak da olsa bir geri adım attı. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, salgına karşı ön cephede mücadele eden sağlık çalışanlarının aşılanması için Filistinlilere 5 bin doz aşı vermeyi kabul ettiklerini açıkladı. Filistin Yönetimi’nin yanı sıra Birlemiş Milletler’in ve insan hakları kuruluşlarının da aşı ayrımcılığıyla eleştirdiği İsrail, bu kararla Filistinlilere aşı vermeyi ilk kez kabul etmiş oldu. İsrail bugüne dek, işgal altında tuttuğu Batı Şeria’daki uluslararası yükümlülüklerini yok sayarak, Filistinlilere aşı vermeyi reddediyor, böyle bir sorumluluğu olmadığını savunuyordu.

***

ABD’de aralarında aşırı sağcıların da bulunduğu aşı karşıtı bir grup, Los Angeles’taki bir aşı merkezinde eylem düzenledi. Eylemcilerin sırada bekleyen insanlara aşı olmamaları için baskı yaptığı belirtilirken, aşı merkezi kısa süreliğine kapatıldı.

***
ABD’de Demokrat Partili Kongre üyesi Stephen Lynch, iki doz Pfizer/BioNTech aşısı vurulduktan sonra Coronavirus’e yakalandığı açıkladı.

***

‘Sağlık öğrencilerinin de aşılanma hakkı olmalı’

Sağlık öğrencileri, mesleki yeterlilikte önemli bir yer tutan stajlarını tamamlayabilmek için Covid-19 aşısı yapılmasını istiyor. Öğrenciler, “Staj yapan, hastayla temas eden her sağlık öğrencisinin aşılanma hakkı olmalı” dedi.

https://www.birgun.net/haber/saglik-ogrencilerinin-de-asilanma-hakki-olmali-332544

***

Sağlık Bakanlığı, Covid-19 aşılarının ellenlenmesi (yükleme- taşıma-boşaltma), paketlerinin değiştirilmesi ve karekodlaması için ikinci defa ihale düzenledi. Ancak, Covid-19 aşıları için yapılan iki ihalenin de sonucunu açıklamadı. CHP’li Emir ise “Aşıları kim, kaç paraya paketliyor?” diye sordu

***

Aşılamada da adaletsizlik – Gülcan Dereli

Aşılamada toplumda risk grubunda olanların öncelenmesi gerektiğinin altını çizen HDP Milletvekili Semra Güzel, “Olması gereken, devletin tüm yurttaşlara yetecek kadar aşıyı temin etmektir ve aşı programı uygulanması ise risk gruplarının öncelikli olarak aşılanmasıdır. Şu an tüm yurttaşlara yetecek kadar aşı henüz getirilmediği gibi kimi siyasetçiler belirlenen risk gruplarında olmadığı halde aşılanmıştır. Buna kimi ünlüler de dahildir. Bu durumda bu hükümet hiçbir şeyde adaletli olmadığı gibi aşıda da bir adalet olmadığını görüyoruz. Hiçbir ülkede bürokratlar, siyasetçiler, oluşturdukları risk grubu tablosunun dışında kendini öncelikli görüp aşılamamıştır. Aşılayan İspanya Genelkurmay Başkanı da halkın gösterdiği tepki sonrası istifa etmiştir” dedi. Öncelik sırasını da eleştiren Güzel, “Bizler ayrıca şu anda kullanılan aşılama grup planlaması tablosunun da bağımsız bir bilim kurulu tarafından oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tabloda göçmenler yok, mülteciler yok. Arka sıralardaki cezaevleri, mülteci kampları toplu yaşam alanlarıdır ve riskin yüksek olduğu yerlerdir. Bakanlık bu tabloyu hangi bilimsel veriler ile oluşturmuştur bilmiyoruz” diye kaydetti.

CHP Milletvekili Ali Şeker de “Toplumda önde gelen kanaat önderi dedikleri parti genel başkanları için aşılama takvimi yapıldı. Bunların şeffaf bir şekilde takibinin yapılması gerekiyor. Bu konuda aşının herkese hızlı bir şekilde ulaştırılması ve temin edilmesi gerekiyor. Bunun spekülasyona açık hale getirmemenin yolu da açık, şeffaf bir şekilde hangi kriterlerle aşı yapıldığının açıklanması gerekiyor” dedi. http://yeniyasamgazetesi2.com/asilamada-da-adaletsizlik/

***

Pandemi, aşı ve çocuklar – Mehmet Baltalı

Aslında çocuklar, bazı istisnalar dışında hastalığı çok hafif, hatta çoklukla hiçbir bulgu göstermeden atlatıyorlar (6). Bulgu göstermedikleri için dikkatten kaçıyorlar, hastalığı diğerlerine fark etmeden bulaştırma riski de bu nedenle fazla. Sadece damlacık yoluyla değil, dışkılarıyla da yayabiliyorlar virüsü. İtalya’da okulların açık olduğu dönemde yapılmış bir çalışma, özellikle 10-18 yaş arasındaki öğrencilerin virüsü ciddi oranda sınıf arkadaşları ve diğerlerine bulaştırma potansiyelinin yüksek olduğunu göstermiş (7).

 

Almanya’nın Gangelt şehrinde ise insanlar, George Orwell’in 1984 romanını hatırlatır bir şekilde, cep telefonlarına yüklenen bir program yardımıyla okuldan işe ve eve, hastanelere ve morga kadar bir Alman titizliği ile aylarca izlenmiş ve hastalığın nasıl bulaştığı ile ilgili net bulgulara ulaşılmış. Araştırmaya şöyle bir bakalım. Covid-19 virüsü yakın temasla bulaşıyor (8). Hastalığı en çok bulaştıranlar 18 yaş altı bireyler, hastalığın en çok bulaştığı yerler ise okullar ve evler. Risk çocuklarda değil, onların virüsü bulaştırma potansiyeli yüksek olan anne ve babalar, dede ve ninelerde.

Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği gibi Türkiye ve diğer birçok ülkede aşılama sağlık çalışanlarından, yaşlılardan ve yüksek risk grubu bireylerden başlayarak yapılıyor. Türkiye’ye 50 milyon doz aşının geleceği varsayılıyor. Bu 25 milyon kişinin aşılanması demek. Amaç, yoğun bakıma yatışların ve ölümlerin azalması (8,10). Toplumsal bağışıklığın sağlanması, yani pandeminin sonlanması ise, Türkiye’de uygulanan aşının etkinliğinin en iyi ihtimalle yüzde 50 olduğu düşünülürse, mümkün değil.  Yaşlılar bir oranda korunacak, ancak enfeksiyon yayılmaya devam edecek sözün kısası.

 

Virüsün geçireceği mutasyonları ve aşının sağladığı bağışıklığın belli bir zaman sonra azalacağı varsayılırsa pandeminin Türkiye’de uzun bir süre devam edeceğini öngörmek gerekiyor. ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ülkelerinin 4.2 milyar doz gibi nüfuslarını kat kat aşan miktarda etkinliği yüksek aşıları ısmarlamış olmasının mantığı da tam burada yatıyor. Çocukların dahi aşılanması düşünülüyor. Halkının yarısına yakınına aşılama yapmış olan İsrail, bu nedenle Mart ayında 16 yaş üstü bireyleri de aşılamayı planlıyor. BioNTech firması 18 yaş altı bireylerdeki aşı etkinliğini ölçmek için bilimsel çalışma yapıyor. Amaç en kısa sürede pandeminin sonlanması.

https://bianet.org/bianet/saglik/238456-pandemi-asi-ve-cocuklar

***

Küba, yoksul ülkelerin aşı ihtiyacını sağlayacak – Fulya Canşen

İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da mutasyona uğramış Koronavirüs hızla yayılmaya başlayınca yine sınırlar kapanmaya başladı. AB Komisyonu’nun hem enfeksiyon riski yüksek olan bölgelere, hem de o bölgelerden AB’ye seyahat etmeyi kısıtlama önerisini üye ülkeler de hemen kabul ettiler. Bundan böyle söz konusu ülkelere sadece ‘kesinlikle gerekli’ olan durumlarda seyahat etmek mümkün olacak. Pek çok ülke Koronavirüs testini zorunlu kılmanın yanı sıra karantina uygulamasına da başvuruyor. AB’ye üye ülkeler komisyonun önerilerinin de ötesine gidip daha sert önlemler almayı tercih ediyorlar. En radikal önlem alan ülkelerden biri Belçika. Belçika mutasyonun olduğu bütün ülkelere şubat ayı sonuna kadar seyahat yasağı koydu. Sadece turistik seyahatler değil, aile ve alışveriş ziyaretleri de kısıtlandı. Fransa da AB dışındaki bütün ülkelere sınırlarını kapadığını duyurdu. Günlük vaka sayısı iki bini aşan Fransa, AB ülkeleri içinde en sert önlemleri alanların başında geliyor.

Almanya ise İngiltere, İrlanda, Portekiz, Güney Afrika ve Brezilya gibi mutasyonlu virüsün yaygın olduğu ülkelere sınırlarını kapadı. O ülkelerde bulunan Alman ve Almanya’da oturma izni olanlar ülkeye girebilecekler. Ancak Alman hükümeti onlar için uçak seferi organize etmeyecek. Almanya 160 ülkeyi üç kategoride riskli bölge olarak görüyor. En hafif riskli olan ülkelerden gelenlerin, ki bunlara Türkiye de dahil, seyahat etmeden 48 saat önce yapılmış ve negatif sonuçlanmış bir test ibraz etmesi, on gün de karantinaya girmesi gerekiyor. Söz konusu ülkelerden gelenler beş gün sonra yine bir test yapacaklar, sonuç negatif çıkarsa karantinaları sona erecek. Daha riskli ülkelerden gelenler ise, bunların sayısı 40, sınırda test yaptırmak zorunda kalacaklar. Almanya, kontrolleri sıklaştırsa da genel bir seyahat yasağı koymak istemiyor. İçişleri Bakanı Horst Seehofer, “Almanya bir hapishane değil” diyerek bu kararı savundu.

Aslında seyahat yasağı, AB’nin Şengen anlaşmasına aykırı. Ülkeler yasaklarla hem AB hem de kendi yasalarını bir şekilde çiğniyorlar. Pek çok uzman, yapılan araştırma sonuçlarına dayanarak, seyahat etmenin vaka sayısını sadece %3 olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, yasağın yasal dayanağının sağlam olmadığını ifade ediyorlar. Koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemler pek çok temel hakları kısıtlıyor maalesef. Bunların en önemlilerinden biri eğitim hakkı. Çocuklar aylardır okula gidemiyor evde eğitim alıyorlar. Bu da tabii ailelerin üzerine çok fazla yük bindiriyor. Uzmanlar şimdiden salgının çocuklar üzerindeki etkilerini araştırıyorlar. Saatlerce bilgisayar karşısında oturan çocukların şişmanlamak gibi sadece bedensel şikayetleri değil, depresyon veya kaygı bozukluğu gibi ruhsal şikayetleri olduğuna dikkat çekiliyor.

Soberana02 Kübalı araştırmacıların bulduğu Koronavirüs aşısı. Aşının üçüncü fazı önümüzdeki günlerde İran’da test edilecek. İran’da test edilmesinin nedeni Küba’da yeterince Koronavirüs vakası bulunmaması. Bugüne kadar yapılan testlerin hem etkili olması hem de yan etkisi açısından olumlu sonuç verdiği bildiriliyor. Hepatit ve menenjit, hatta AIDS’e karşı aşı bulan Küba, aşının Mekke’si olarak anılıyor. İran’ın dışında Pakistan, Hindistan, Venezuela ve Vietnam gibi ülkeler şimdiden aşı almak için Küba’ya başvurdu. Yoksul ülkelerin aşı tedarikini Küba sağlayacakmış gibi görünüyor. Bu arada hatırlatalım, Moderna da aşı tedarikinde sorun yaşadığını bildirdi. BioNTech Pfizer da üretimini arttırmak için Fransız ilaç şirketi Sanofi işe iş birliği yapacak.

https://t24.com.tr/video/asinin-mekke-si-kuba-yoksul-ulkelerin-asi-ihtiyacini-saglayacak,35915

 

 

 



İLİŞKİLİ İÇERİK

KORONA GÜNLÜK 22-28 KASIM 2021

Sağlığın piyasalaştırıldığı, emeğin değersizleştirildiği ve yabancılaştırıldığı, kışkırtılmış sağlık hizmetinin olduğu, kapitalist erkek egemen sağlık sisteminin ...