Home / ETKİNLİKLER / Çalıştaylar / KADIN VE SAĞLIK ÇALIŞTAYI 12 Mart 2016 Tarihinde Van Gerçekleşti.

KADIN VE SAĞLIK ÇALIŞTAYI 12 Mart 2016 Tarihinde Van Gerçekleşti.

KADIN VE SAĞLIK ÇALIŞTAYI

12 Mart 2016 Tarihinde Van Gerçekleşti.

 

DTK Sağlık Meclisi’nin 27-28 Ocak 2013 tarihinde Diyarbakır’da yapılan Sağlık Kongresi’nin sonuç bildirgesinde “Erkek egemenlikli, profesyonelliğe dayalı, toplum ve doğa karşıtı, tıp endüstrisinin boyunduruğuna hapsolmuş, metalaştırılmış sağlık anlayışından kurtuluş için; doğayla barışık, geleneği hor gören değil onunla sentez oluşturan, hiyerarşik planlama yerine yerele dayalı bir KADIN (eksenli) SAĞLIK HAREKETİ’nin geliştirilmesi DTK Sağlık Meclisi’nin öncelikli görevidir. KADIN (eksenli) SAĞLIK HAREKETİ halen devletli toplumla bağı zayıf olan kadınla buluşmayı (geleneksel toplum) sağlayarak, kuytularda özgürlük tutkusunu geliştirerek yeni toplumsal inşa sürecine katkı sağlayacaktır.” olarak ifade edilmişti. Kadın sağlık hareketinin tanımlandığı bu kongrede Kadın ve Sağlık Çalıştayı düzenlenmesine karar verilmişti. Bu karar doğrultusunda  ‪12 Mart 2016’da Van’da yapılan 2. çalıştayda da şimdiye kadar edindiğimiz birikimi derinleştirmek ve yaşamsal kılmak adına farklı alanlardan kadınlarla biraraya gelerek kadın sağlık hareketinin perspektifi, ilkeleri, yöntemi üzerine tartışmak istedik.

 

Çalıştay, Gürpınar Belediyesi Eşbaşkanı ve Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı, İpekyolu Belediyesi Sağlık Müdürlüğü, Edremit Belediyesi Kadın Politikaları Müdürü, Ekoloji Meclisi, Genel Akademi, Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Kadın Yaşam Merkezi, Eğitim Sen, SES, DTK Sağlık Meclisi, Özgür Genç Sağlık Meclisi üyeleri bileşenlerinden oluşan 42 kadının katılımıyla gerçekleşti. Açılış konuşmasını  DTK Başkanlık Divanı’ndan Mülkiye Birtane ve KJA yürütmeden Azize İbiş’in yaptığı çalıştayımız Varto’da, Cizre’de ve en son Sur’da devlet faşizmi karşısında direnişi giyinen kadın yoldaşlarımız şahsında tüm devrim savaşçılarına adandı.

 

Kadın Sağlık  Çalıştayında; ‘Kadın sağlık hareketi yaklaşımımız’, ‘Kadın sağlık hareketi bağlamında bilim ve emek tartışmaları’,  ‘Kadın sağlık hareketinin ilkeleri’ başlıklarında anahtar sunumlarda DTK Sağlık Meclisi’nin 2009 yılından itibaren yürüttüğü tartışmalar, kurultay, kongre ve çalıştaylarla edindiği birikim aktarıldı.

 

Toplumsal sorunların kökeninde kadın erkek ilişkilerindeki sorunsallık yattığı tespitiyle giriş yapılarak şu şekilde devam edildi. Sağlıkta algı ve hizmetler düzleminde yaşanan çarpıtmanın kökeni de aynı sorundan beslenir. Toplumsallaşmanın dinamik öznesi olan kadın, sağaltımı da toplumsal bir etkinlik olarak yürütmüş, sağlıktaki birikimini becerisini nesillerce aktarırken; sağlığı bir kimsenin başkasına yaptığı bir iş olarak değil karşılıklı ilişkiye dayalı bir süreç olarak görmüştür. Geleneksel olarak kadınlar, bakım ve sağaltıma birbirinden ayrılmaz bir bütünlük olarak yaklaşırken; modern tıp daha önemli saydığı sağaltımı erkek işi olarak görüp daha emek yoğunluklu bakım işlerini kadınlara ait görmüş ve yarattığı bu hiyerarşiyle kadın emeğini görünmez ve değersiz saymıştır. Sağaltımın kadınlardan alınıp yaşamın ve özellikle de kadın bedeninin doğal süreçlerinin tıbbileştirilerek hastalık olarak tanımlanması ve erkek hekime devredilmesi iddia edildiği gibi bilimin gücüyle değil, kadına karşı girişilen büyük ve kapsamlı cins kırımıyla, cadı avlarıyla mümkün olabilmiştir. Bu şiddete dayalı cinsiyetçi kuruluşuyla tıp; bağımlı kılan, ayrımcı, tek tipçi, toplumdan soyutlanmış, metalaşmış ve hegemonun varlığını-iktidarını sürdürmesine hizmet eden bir niteliğe bürünmüştür.

Bu nedenle binyıllarca biriktirdiği bilgi ve deneyimi zorla gasp edilen kadınların yeniden sağaltımdaki esas konumlarına gelme mücadelesi yalnızca bu alandaki cinsiyet hiyerarşisinin ortadan kaldırılması değil, aynı zamanda kadınların ürettiği değerlerin sağlığa girmesiyle sağlığın yeniden toplumsal niteliğine kavuşturulmasını hedeflemektedir.

Anahtar sunumlar eşliğinde yapılan bu tespitlerden sonra ‘Kadın sağlık hareketi ne olmalı, nasıl yapmalı?’ başlıklı tartışma oturumuna geçildi.

 

Tartışma oturumunda ‘Kadının kendi bedenine yabancılaşması ve kadın bedenine iktidarın müdahalesi nasıl engellenecek?’, ‘Mevcut sağlık sisteminde sağlık emekçilerinin yabancılaşmasını nasıl kıracağız?’, ‘Sağlığın yeniden inşasında, kadın sağlık hareketi ilkeleri nasıl işlenecek?’, ‘Tüm toplumsal  -ekoloji, emek, ekonomi vb- alanlardaki kadınlarla biraraya gelmenin yöntemi nasıl olacak?’ soruları ekseninde sağlıktaki bağımlılığı kırarak, genel bağımlılığı kırma ve yeniden özne olmanın yolları üzerine tartışma yürütüldü.

 

Tartışmalar sonucunda sağlıktaki bağımlılığın genel bağımlılığın bir göstergesi olduğu ve bu bağımlılığı kırmanın da toplumsallığa geri dönüşle mümkün olduğu, toplumsallaşmanın temel yolunun da köy-komün meclisler ağıyla yaratılabileceği vurgulandı. Dolayısıyla sağlığın ve yeni yaşamın inşasında genel meclislerimizle birlikte sağlık meclislerimizin de hızla oluşturulması ve zihniyet dönüşmesi sürecinin birlikte yürümesi gerektiği belirtildi. Bu tür kadın buluşmalarının bu zihniyet dönüşümünün bir parçası olduğu tespitiyle tüm alanlardan kadınların biraradalığının önemi vurgulandı.

 

Kadın sağlık hareketi ilkesel olarak cinsiyetçilikten, sömürüden, iktidardan/devletten, endüstriyel hegemonyadan arındırılmış; geleneksel birikimi de kapsayan, anti hiyerarşik, doğayla uyumlu, toplumsallığı esas alan bir hareket olarak tanımlandı.

 

Doğal Sağlık perspektifi yeniden inşayı ifade ederken, amatör sağlık inşanın ruhunu, kadın sağlık hareketi ise bu perspektifin eylemini/hareketini ifade etmektedir. Alternatifin kuruluşunda ana eksen, demokrasi- ekoloji ve kadın özgürlüğüne dayalı yeni toplumsal paradigma, öncü ise kadındır.

 

 



İLİŞKİLİ İÇERİK

Sağlık ve Politika Okulu yürüyüşüne devam ediyor!

[su_button url=”https://atasoyersaglikpolitikaokulu.org/basvuru/view.php?id=10110″ target=”blank” style=”flat” background=”#a80b0c” color=”#ffffff” size=”9″ wide=”yes” center=”yes” radius=”0″ icon=”icon: users” icon_color=”#ffffff” text_shadow=”0px 0px ...

Bir yanıt yazın